18 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

18 Temmuz 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İki ii öldümü bu sabah asıldı n katil (Baştarafı 1 inci sayfada) vinlerinden Feridun Bagana, emniyet rile tasdik edildikten sonra, ilâmın infazı İikinci şube emniyet âmiri Tevfik, ad - keyfiyeti dün İstanbu. Müddeiumumili. ğine bildirilmiştir. Bu sabah saat 3,15 de Ayasofya meydanında cereyan eden idam sahnesi. Gi anlatmadan önce, hâdisenin mahiyeti. ni bildirelim: Suçlu Mustafa oğin Ali Ürkmez Ça. talca köylerinden birinde anası ve babanı ile birlikte yaşıyan ve güzelliği o havali. de ün salan Zehra adında bir kıza âşık olmuştur. Zehrayı ailesinden birçok de. falar istemiş, fakat bu izdivaç talebi dai. ma retle karşılanmıştır. Nihayet emeli. nin tahakkuk edemediğini gören Ali, Zehraya malik olmasına engel teşkili € den genç kızın babası Asım ile anası Ne. fisenin vü lerini "ortadan kaldırmağa karar vermiştir. Ali bu kararını tatbik rasksadile bir gün karı kocanın tarladan eve dönecek. leri sırada yollarını beklemiş, nihayet ber ikisi de karşıdan görününce birden. bire önlerine çıkarak tabancasile önce Asıma ateş etmiş ve onu ölü ölsrak, yere sermiştir. Nefise, bu vaziyet karşısında camnı kurtarmak için merkçble kaçma. Ha başlayınca, gözlerini kan bürüyen ka, til bu defa da onun peşinden koşmuştur. Ali, Nefiseyi yakalayınca canavarca Üs. tüne hücum ederek, kasatura ile 18 ye. rinden yaralamak ve vücudünü delik de. şik etmek suretile, öldürmüştür. Bu çifte cinayetinden dolayı idam ti. lebiyle Ağırcezaya verilen katti, yapılan muhakemesi sonunda, 24 sene müddetle ağır hapse mahküm edilmişti. Fakat, bu karar Temyiz mahkemesi tarafından bo. zulduğundan, duruşmaya yeniden başla. narak, devam eden uzun celselerden son. Ta, mahkeme aşk uğuruna katil olan gen. cin suçunu ceza kanununun 450 inci mad. desine uygun bulmuş ve ölüm cezasile tecziyesine karar vermiştir. Katil, hak. kında verilen kararı, Ağırceza mahkeme. &inin karar günlerinde görülen derin ses. sizlik içerisinde biraz yeis, fakat daha çok metanetle dinlemişti. * 1924 doğumlu Mustafa oğlu Ali Ürk- mez, bu sabah üçü çeyrek geçe, cinaye- tinin cezasmı Ayasofya meydanında, başını ipe vererek ödedi. Bu idam.on senedenberi, meydanlarının hiç birine sehpa kurulmıyan İstanbulda, binlerce halkı arasında geniş bir tecessüs u - yandırmıştır. Katilin evvelâ Bayazid meydanında, sonra da Eminönünde asılacağı şayi olmuş, binlerce halk bu meydanlara bi- rikmişti. Bilâbare hükmün Ayasofya meydanında infaz edileceği anlaşılınca, buraları dolduran binlerce insan, bir çığ gibi geçtiği yerlerdeki halkın da ka- tılmasile mübalâğasız 10,000 i bularak kütle: halinde Ayasofya (meydanını doldurmuştu. Zabıta daha evvel sıkı bir kordon çe- haya sokmamıştır. Polis ve jandarma kordonlarının güçlükle zaptettiği bu insan yığınları, gittikçe kesafet peyda etmiş, gecenin karanlığında simsiyah kümeler halinde sokak başlarını, park parmakkklarının bilhassa nazarı dikkati celbediyordu. Bu mahşeri kalabalık, gecenin orta- sından sabahın İlk saatlerine, günün ışığı kümeleri teşkil eden insanları fark edilir bir hale getirinceye kadar, ayak- ta bekledi. Ssat 2,30 Ayasofya meydanından 'Tevkifhane- ye doğru yürüyoruz. Etrafı binlerce insan çevirmiş amma, 8lü bir sükünet meydanın ortasında çüreklenmiş.. ses sada yek. duyulan yalnız taşlara çarpan taban sesleri. Tevkifhanedeyiz. İnsanı ürperten bir talâş.. jandarma, polis bolluğu.. ayni havf verici sökünet.. Tevkifhane müdürünün odasındayız: Müddeiwmumilik birinci tedkik bü- rosu şef muavini Sabri: ilâmat şef mus- vini Fethi Sezal. Ağırceza mahkemesi azasından Salim, müddetumumi mua- liye tabibi Enver Karan, hapishane baş doktoru İbrahim (Zati, ve Hapisane müdürü Baha, hepsi ayakta ve ancak işitilebilir bir sesle konuşuyorlar. Bü - tün yüzlerdeki gayri tabii sarılık ve seslerin kelimeleri birbirini yapıştırımı- yan kaypaklığı çok vazih... Mahküm uyandırıldı; akşam sekizde cinayet mahallinde keşif yapılacağı söylenerek tecrid edilmiş. uyanınca pek az süren bir şaşkınlık geçirdi. Kar- şısındakilerin yüzünde ayr) ayrı ısrarla duran nazarları, herkesten koparabil - diği mann ile âkibetini çabuk tayin et- ti. Pek şaşırmadı, korku, heyecan gös- termedi. Esmer. zayi! k sakalları uzamış. küflü bir yüzü var. İmam. vaziyeti anlattı. Tövbe istiğfar etmesini tavsiye etti; kelimei şaha getirtti. Namaz kılmak isteyip, isle - sordu. Katil buna red cevabi verdi. Beyaz gömlek giydirildi. Elleri arkasından bağlanarak mabkümlara mahsus otamobile “yerleştirildi. Saat 3 Meydandayız. Darağacı hazır. Park- la, Ayasofyanın tam ortasında. Katili, sehpaya yirmi adım kala in - dirdiler. Gayet sakin, metin adımlarla yürüyor. Ağırceza azası kararı okumuı” ya başladı. Fakat heyecandan devam edemedi. Kâtib denedi, beceremedi. "Tekrar o aldı. Bir arzusu olup olmadığı soruldu: — Hayır! dedi.. Hiç bir arzum yok! Bir alık bir sükütu müteakib teslim olduğuna nadim oluşunu ihsas eden bir 'kaç söz söyledi. Bu onun ölüme gider- ken ilk ve son isyanı idi. Jandarmalar ve gardiyanlar sehpaya doğru yürüdüler. O, ortalarında sallan- madan yürüyordu. 17 yaşındaki cellâd Mustafa, bu ilk müşterisinin boynuna ipi geçirdi. Katil son sözlerini söylüyordu : — Ne yapalım, mukadderat böyle imiş! Arkalıklı sandalya. yediği şiddetli bir tekme fle yuvarlandı. sonra. boğuk bir sayha... Sehpada sallanan bembe - yaz hayalet. Gazete fotografcılarının yanıp sönen mağnezyonfarının nü görüyorum. Gözleri sarktı. Ve Mustafa oğlu Ali Ürkmez canını adalete verdi. Acıyor muyum; hayır diyemem.. fa- kat gözümde, canlanan iki bedbaht in- san hayali bu hisleri dağıtıyor. Gün ağarıyor. Sokaklardan taşan ka- labalığı yararak uzaklaşıyorum. * Maslüb saat 8 e kadar teşhir edildi. Boynundaki yaftada: 3 BR fırladı. Dili “İğım, tek daktiloluğa 30 talib çıktı (Bastarafı 1 inci sayfada) Malümdur ki bizde kadın ilk defa dak. tilo makinesinin tavsiyesile e sinden içeri girmiştir. Bunun için dakti. lo deyince gözümüzün önüne kadın gelir. Talfbler arasında dört tane de erkek gö- rününce bunu, herkes garibsedi. İmtihan heyeti, teşrif edinciye Kadar, kapı, olgunluk imtihanının yapıldığı bir lise salonunu andırıyordu. Eh, böyle mü. him (0) bir işe insan yalanız gelemezdi. Talibler, teşvik ve teşçi için yanlarında, eşlerini, dostlarını, ahbablarını da getir. mişlerdi. Heyecanlı konuşmalar, kesik kesik akıl danışmalar, bilgiç tavsiyeler, «arkasızlık» tan mütevelli tazallümü | haller, vesaire vesaire... — Ben Remington ile yazmağa alışı, ya bana «lde: düşerse? Kardeşim, biç kendını heyecana kaptırma. Önündeki kâğıddan mümkün İolduğu kadar çok cümle aklırda sonra süratle yaz. — Biraz ümidliyim ber. filânca ahba. bumdır. Sen merak etme, ben icabına ba. karım, dedi. İnşallah unutmaz. — Bay falancadan tavsiye mektubu | getirdim amma, bilmem versem mi, bir faydası olur mu acaba?... — Almacaklar zaten malümmuş.. bu imtihanı alelüsul yapıyorlarmış. Etrafta telâş: — Beyhude mi giriyoruz, almacak da. ha evvelden belli imiş?.. İki kişiden mürekkeb imtihan heyeti içeri girdiği vakit, imtihans girenleri masanın başında, mitralyöz başına geç- miş âskerler gibi hazır buldu. İki sayfa. lık bir nizamname tajiblere dağıtıldı. Bunu süratle, yanlışsız, #ilintisiz yaza. caklardı. Köğydlar makineler? geçtikten sonra verilen bir emirle hep birden parmakla daktilo makinelerinin tetiğine dokundu. Şimdi 30 makine yaylım ateşi yapıyordu sanki. Parmaklar harfler üzerinde mani. devlet daire. tat. | diyede münhal bir Maari Şürası (Baştarafı 5 inci sayfada) dün toplandı Bütün memleketin alâka ile dolu na - larda bir değişiklik yapmaksızın bise -İzarları size ve yapacağınız büyük işe lerimizin bu suretle ilk ve orla ile be - raber 12 seneye çıkarmış olacağız. Bu mevzuda yüksek heyetinisin fikrini ve teveccüh etmiştir. Maârif Şürası, sadece bir formali - tenin ifası için toplanmış değildir. Siz- mem kararını bekliyorum. limi terimler meselesi Vekil, yüksek mekteblerden bahse- derken nutkunun bir yerinde demiş - tir ki; Türk dilinin en yüksek ilmi mef - humları, en doğru ve en güzel olarak ifade etmesine imkân verecek müte - kâmil bir inkişafa mazhar olması biz- ce ana meselelerden biridir. Bu husus- ia yüksek müesseselerimize düşen mil- Nutuktan sonra W vazifenin ehemmiyetini bütün mes-| Nutuk Şüra azası tarafından büyük lektaşlarımın bütün şümulü ile kavra-|bir alâka ile dinlenmiş ve sürekli al - dıklarına imanım vardır. Burada bil -İkışlarla sona ermiştir. Şüra azasının hassa ilmi terimler Üzerinde duraca -|verdi er üzerine Ebedi Şef A- m. Orta okullar ve liselerde Türk a hürmeten beş inden yapılan veya enterhasyon nuş, muvakkat ka şekillerle alman ( terimlerle tedrisat| birlerine Şürayı temsil edecek özel bir yapıldığ göre yüksek ilim ve öğre- heyet t ından Şüranın sonsuz say - tim müesseselerimizin buna intibakılgı ve bağlılıklarının arzı sürekli al - bugün artık bir zaruret olmuştur. Son !kışlarla kabul edilmiş ve çelenk konul. Kurultayda kabul olunan Parti prog-|ması Kkararlaşmıştır. 5 ramıhın bununla alâkalı maddesinde| Bundan sonra büyüklerimize hür *« tesbit edildiği üzere bü ilim ocak -İmet telgrafları çekilmesi kararlaşmış- larımızda ayni terimler okutturulacak |tır. İstanbul Üniversitesi Rektörü Ce- tr. Orta ve ise kitablarını basıp ye -İmil Bilsel söz alarak Şüra adına Maa - tiştirmek hususunda vaktin darlığına rif Vekiline Şüra azasının saygı ve şük rağmen bütün muallimlerden ve Üni-|ranlarını ifade etmiş ve komisyonlar versiteden anketler yapılmıştır. Genefhalinde mesaiye devam olunmak üze“ de mesele tetkik safhasından çıkmış sa- jYe umumi toplantıya nibayet verilmiş- yılamaz. “Bu işte daimi bir uyanıklıkla | tir. bütün ilim adamlarımızın ça'ışmaları- Umumi toplantıyı müteakıb komis « na mevzu olacak cihetler vardır. Bu -|yonlar kendilerine tahsis edilen yer - İnumla beraber yapılacak tetkikler ile -'lerde ayrı ayrı toplanarak çalışmaya ride birer tashih vesilesi olsa da bu -|baslamışlardır. gün için kabul edilen terimler her tah|, Saat 12,30 da Maarif Vekili Şürayı sil kurumunda ayni surette kullanıla - temsilen beraberlerinde komisyon re- caktır. Parti programının emri dışında isleri olduğu halde Ebedi Şef Atatür- herhangi bir harekete müsaade ede - kün muvakkat kabirlerini ziyaret ede jrek bir hürmet çelengi koymuşlar « Meslek mektebleri dır. Masrif Vekili, bundan sonra meslek | EL elen Sl m ve im maş|Fransız tayyareleri de den her mesele hakkında Vekâletçe a - bnmış kararların olduğu gibi tasdikini değil, her meseleyi yeniden tetkik ve mütalen ederek bizi aydınlatmanızı ca ediyorum. Bu bususta bütün teşkilât emrinize bütün dosya. vesikalar tetkikinize ha - zırdır. Hepinize verimli çalışmalar ve bun- da muvaffakiyetler dilerim. alı bir koşuya başlamıştı. Satır bitmesin. den çikan zil sesleri, harilerin şeridin ü. zerinden kâ dövmesinder hâml olan gürülüi birbirine karışıyor. Müsabıklar makinelere, yarışın son turunu yapan j0- keyler gibi abanmışlar, heyecanı sorma. Haydi gayret! — Aman satır başlarına, majösküllere dikkat et!. t Sıcak ta dehşet.. fakat ter silmek için i ö nize arzedilen inzibat talimatnamesi ©- bir saniyeyi kim harcamak hovardalığını | ilarda disiplini muhafaza için idare yapar. Ekmek kavgası bu!.. Nihayet ilk kâğıdı erkek taliblerden| müzaharet edecek Bir âmil olacaktır. biri veriyor. Bu muvaffakiyet, dışarıdaki kadın 58-| mahiyetini, suçu işliyen talebenin psi- yircileri bir hayli üzüyor: — Eyvah, oğlanlardan bir tanesi ver-İdeki umumi durumuna göre en uygun di. Nefiseyi zaffer bakışlarla odayı terkediyor. öldürdüğünden dolayı ölüm Şimdi makinelerin sürati biraz mahküma: ve hükmü sula tamğik edi. 717020” Heyecanını yenmağe örter len Çatalcanm Köçekli köyünden doğumlu Mustafa oğlu Ali» İbaresi okunuyordu. kü tabii hayat avdet ediyordu. Nusret Safa Coşkun Çankırı evkaf mem beraet etti Çankırı (Hususi) — 5 sene 10 eya mahkümiyeti mucib olan evkaf vezne- uru darı Fahri suçlarını setretmek gavesi- le Çankırı evkaf memuru Sadık Bay - rama isnad eylediği birçok suçlardan dolayı iki senedenberi devam edegelen Sadık Bayramın hiç bir suçunu sabit görmediğinden beraet kararı verdi. Zaten Çankırıda çok derin bir sem - pati uyandırmış ve muhitte temiz ve namuslu tanınmış olan Sadık Bayra - mın beraeti herkes tarafından sevinç ve memnuniyet uyandırmıştır. 8 de belediyenin ölü nakline mahsus etrafını Kuşatmıştı. Bu #orkumç sahne-İ|bir arabası suçunu havatile ödeyen Ali- yi görmiye gelmiş genç kızlar, çocuk -İnin cesedini alarak götürürken, bu ib- larının elinden tutmuş yaşh kadınlarİret sahnesini son dakikaya kadar ıne- rak ve tecessüsle takib edenler de ya- vas vavaş dağılıyor, meydanda hergün- muhakeme neticelendi ve mahkeme lar, Tüyor. Birer ikişer, kâğıdlar verildi. Koridor. da müzekere.. kim kazandı? Belli değil! 40 lira için 40 yıllık heyecanı birden çekmek. İşte yirminci asır dünyasının erkek ve kadına reva gördüğü medeni zulüm!.. Nusret Safa Coşkun enez hatiarile Bigada bir kız kaçırma hâdisesi Bu e ve Biga (Hususi) — Burada çok gerihİnünün ve enteresan bir kız kaçırma hâdisesi olmuştur. Bundan dört gün önce henüz sokakta oynıyan ve başına örtü bile al- İmıyan on dört yaşlarında Nesibe is - minde Bir kız, validesinin Tekirdağın - da bulunmasından bilietifade kandırı- larak Biga ile İstanbul arasında eme” netçilik yapmakta olan İsmail isminde bir genç tarafından kaçırılmıştır. Henüz ağzı süt kokan bu küçük kı- #n babası tahstildar Mustafa vak'ayı haber alınca derhal adliyeye müraca - atle evlâdının kendisine teslimini dile- miş. meseleye cümhuriyet müddetumu- miliği tarafından el konularak fall he. men yakalanıp hapse atılmıştır. yın!.. Kapıda da bir hayli meraklı. Farze. | setmiştir. din ki bir bisiklet yarışı seyrediyoroz.| Mekteblerde disiplin meselesi Hr duyurmağa çalışarak bağırışma.| 4 yundan sonra demiştir ki: İlk kâğıdı heyetin önüne koyan mu-İlarına geniş 'dahâİlerinden biri. ceza alan talebenin ha - ikide birde kalbini bastıranlar görü.|olduğu mıntakalarda mütenevvi ihtiyaçlara ce Sm zi vab verecek muhtelif ales e i ingiltere üzerinde manevra yapacaklar mesleki ve teknik okullar açılması lü- yundan. bilhassa hükümet merke - İzimizde bir politeknik ile teknikum 8-| Tondra 17 (Hususi) — Bu hafta i- geli artık tehiri imkânı olmıyan İçinde İngiliz tayyareleri, tekrar Fran bir zaruret olarak görüldüğünden bahİsa üzerinde tecrübe uçuşları yapacaksa lardır. Diğer taraftan birkaç güne kadar yüz Fransız bombârdeman tayyaresi İde. Fransız - İngiliz hava kuvvetleri « nin teşriki mesaisine dahil yeni (bir talim mahiyetinde olarak, İngiltere ü - zerinde manevra yapacaklardır. Fransız hava nezareti, yapılacak bu talim uçuşunun gün ve saatini gizli tuf maktadır. Bir şişe hira 15 kuruşa satılacak (Baştarafı 1 inci sayfada) Komisyon evvelâ bira şişesinin yirmi, kuruştan satımlasını kabul etmişti. Mali, ye Vekili bu fista itiraz etmiş ve: , «— Tenzilât daimâ fazla yapılmalıdır. Fiatlarda yapılan cüz'i tenzilâttan halk. tan ziyade o maddeyi satanlar İstifade etmektedir. Bira fiatlarında (o yapılacaı ucuzluk hissolunacak derecede fazla ol. malıdır» demiştir. Maliye Vekilinin bu izahatından son. Arkadaşlar. — Okullarımızda disiplin meselesi * İni Vekilliğimiz itinalı bir takib ve ih imamla ele almış bulunuyor. Tasdiki- ve talim heyetlerine kuvvetli surette Talimatname, okulda işlenen suçların kolojik vaziyetine, karakterine ve okul- cezayı tatbik için okul yasav kurum - salâhiyetler vermişlir. Ta- limatnamenin dikkate değer hususiyet Tinin ıslah ettiğini isbat ettikçe almış cezadan dolayı kırılmış olan notlarını düzelttirmek için kendisine imkân vermesidir. Ayni zamanda Gers ve vazife ie ahlâki durumun yakın - İdan alâkası, bu talimatnamede bariz di niştir. â incesi e lilrirlken ez.|:* komisyon incelemelerine tekrar da | Maarif s - vam etmiş ve bir şişe biranın on beş ku. ruşa satılabileceği, bira satışı bu fiat &. zerinden yapıldığı takdirde inhisar ve bayilerin kârlarını sekte verilmiyeceği neticesine varmış, raporunu ona göre tadil etmiştir. Büyük Millet Meclisinin kış devre. — “Tetkik ve mütaleanıza arzedilen heyetinize arzettim. İf Şefimiz İsmet İnö- işaret buyurdukları gibi ne ka- İdar ve çetin olursa olsun hiç bir i kedili İsmil meselenin halli, milli şuurun İha- Mi si) er a ii i b lacak Vadi kı < )lâyihasile biranm şişesi on beş >kuruşg tası haricine çıkaci ar muğlak ve) indirilmiş olsesktir. imilletin tırmanıp tepesine erişemiye - ceği kadar sarp değidir. Her biriniz, ilmi salâhiyetini, mes - Teki tecrübesini mühim kültür mese - Komisyon nermuk bir halde bulunan Bomontideki bira fabrikasından İisti'nde ynllarını araştırmıştır. Yapılan tetkikle, WE re göre Bomontinin tekrar faaliyı leerimizin halli davasında azami De aim biranın malıyc liği e vaffakiyetle kullanacak mevkidesiniz. | ucuzlyk temin etmiyec ür Herbirinizin de burada bulunmıyan ar) müstahsil elinden alınarak İstanbula ge, kadaşlarımın mesleke, memlekete Vel tirilip bira haline konulması ile wi milf davalara bağlılıklarını, kültür) çada yapılar bir balk gelini meselelerimizin yurd ihtiyaçlarına en)si arasında hi uygun bir şekilde halledileceğinin en n İstanbula getirilme. fiat farkı yoktur. Ko, , u : misyon Ankaradaki bira fabrikasının büyük teminatıdır. tevsiine, Bötmontinin kapalı kalmasına Tarihi ve çok şerefli bir vazilenin|karar vermiştir. Lüzum görülürse Bo ifasına davet edilmiş bulunuyorsunuz. | montiden ileride istifade edilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: