18 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

18 Temmuz 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Temmuz Dünyanın en şayanı hay satıcısı, Jim İl Kutub Pi civarında bir Eskimoy satan, ilân işleri için bir balina kiralıyan, bir saman yığını içinde iğne arıyan adam! Jim Morgan dünyanın en geniş —— adamıdır. Para getirecek işleri evvelden Sezmek hassasına maliktir. (Dünyanın en Hayanı hayret satıcısı) ünvanını almıştır Ve buna Myıktır. Bu adaman işe atıldığı günden mu « vaffak olduğu güne kadar girişmediği İş kalmamıştar. . Bakımz birlite sayalım: 1 — Ziraat smelesi. 2 — Maden amelesi. i 3 — Petrol kuyularında amele. 4 — Gazete satıcısı. 5 — Kanarya kuşu terbiyecisi (bir ka. tharyaya Yankee Doöle'in notalarını öğ. retmişti!) 6 — Konferansçı. 7 — Tayyare limamı inşaatçısı. 8 — Telsiz istesyonu sahibi. 9 — Bir bar sahibi. 10 — Kitar çalgıcı, 11 — Baline balığı avcıst! Bu adam kadar muhtelif iş görmüş R- damlara az tesadüf edilir! Aklima ge len ilik fikir cidden parlak idi! Muvaf - fakiyetinin temelini teşkil eylemiştir. Traş olmakta bulunan erkekler peru. kâr salonlarında buşlarını tabiatile tava. ha dikerler... « Amerikada berberlerde traş olanlar adeti yatar vaziyette bulunurlar! Tıpkı hastanede operasyon masasında imişler Bibi... ; Bu #puvaffakiyetinden cesaretlenerek Bunu nazarı dikkate alen Jim Morgan! Holiywooda gider. Elleri boş gittiğini rk ve diğer büyük Amerikan şe.'sanyamınız. 100 kilo buz ile iki aded ter. hirlerindeki perükâr mağazalarının ta. vanlarına ilân yazmak işile uğraşmak Ü. zere bir kumpanya tesis eder! Bir müddet sonra hükümete müracaat ederek San Fransisko koyunda balina balığı avlamak müsaadesini taleb eder. Bir tesadüf eser! olarak tam talebi kabul edildiği gün koya bir balina balığı gire. rek küçük bir vapura çarpar ve karaya vurur. Balinanm ölüsünden para çıkarır. Sonradan Alaskaya seyahat eder ve bir Eskimoya buz dolabı satar. Buz mntakasında buz dolabı satabil. diğini resmen tesbit için Alaska valisi M. W. Traydan bir ilmühaber alir... Bu keyfiyet Morganın satış ve kabiliyetinin bir bürhanı sayılır! ikna Ni rel Oyan a buz dolabı balığının sırtını ! en «pire, götürür!... Hollywooda gö- ve hususl bir buz dolabında muha. faza eylediği buzdur, «tabii buz» bunla. rı güzellik iertiblerinde kullanılmak ü- zere simama yıldızısrına satar. Pirelere gelince: Tem 9 sırada Holly. woodda Zaza adında bir film çevrilmek üzere hazırlıklarda bulunulmaktadır. Bu #ilmde rol icabı olarak iki aded «usta pi- re, ye İhtiyaç hâsıl olmuştur. Morgan pireletini Parsmunt film kumpanyasına tanesini 750 dolara satar. Bu satıştan sonra bir dikiş iğnesi fab- rikası hesabına bir ilân tipi fhzara baş- lar. Nihayet şu şekli bulur: Kırda bir saman yığını içine bir iğne atılacak ve (Morgan) iğneyi arayıp bu. lacak! İğne atılır ve Morgan peşinde gazele. ciler, fotoğrafçılar olduğu halde günler. ce samanlar de iğneyi arar ve niha- yet bulur!... Cinnete benzer bir harekot!.. Nihayet bir balina balığı yakalamağı ve balinayı ehlileştirmeği ü kaladığı ve ehlileştirdiği balinanın sırlı. na büyük harflerle ilân yazacaktır! İlân ücreti olarak 50.000 dolar iste mektedir. Balina balığını büyük bir havuzda di. ri diri olarak balka gösterecektir. Bu teşhirden 600.000 . 800.000 dolar kazana. cağını ummaktadır!... İşte anım en şayanı hayret sa ın faaliyetinden cs İngilterede kadın askerler harbe nasıl hazırlanıyorlar ? İngilterede valan müdafaasını şü - müllendirmek ve tamamlamak için ka- dınlardan vâsi mikyasta istifadeye baş Yurulmuştur. Şimdiden kadınlar harbiye nezare - tinde ve mezaretin teşekküllerinde bir çök vazifelere alınmışlardır. Kadınlar- dan askeri kıt'alar teşkil edilmiştir. Kadınlardan mürekkeb askeri teşek- küllerden birinin ismi: Auxiliary territorial service dir. Bu , kadınlar tahtı silâha alınmış olan er- keklerin görmekte oldukları vezielerin âynini ifa edeceklerdir. Bir fark ile ki cephe gerilerinde hizmet görecekler - dir. « War auxiliary territorial service » 1938 senesi Eylülünde teşekkül etmiş- tir. Bugün &u teşekkül İngiltere ordu- unun en mühim cüzütamlarından bi - rini teşkil eylemektedir. İngiliz ordusunda tatbik edilegel - mekte olan metodların hemen cümlesi bü teşekküle tatbik edilmektedir. Bu kıtaata yazılan kadınların manevi ve kudreteri şayanı kayid bir askerlerinden üçü lerinde W. A. T. S. ye mensub bir kadın zabit dört gün dört gece durup din - lenmeden çalışmıştır. Kıtaat her an çalışmakla meşguldür. Üerecededir. Kumandanlar her an teftiştedirler. W. A.T. S. harfleri ile anılan bu teş- Talimler | (7777 kilât harbiye nezaretine merbut ise de) Son aylar içinde talim ve terbiyeye ber mıntakada bulunan gruplar ku -|daha fazla ehemmiyet atfedilmektedir. Mandanlarının emri altında bir nevi Du azer terbiyeden edilen istifade- Serbestiy ibdirler. Ku zdir. Kadınlar işe faydalı olmı- da stiye sahibdirle a ya elleri geldiği güyrit sirt i kadınlardan mürekkebdir. kadar di 2 dl eylemekte ve bunda muvaffak ol im servisin kurulması ve idamesi pek İmaktadırlar. Üy EY ve mahareti mucib ol - İngilizler bu kit'aları teşkil eden ka- Muşta iş dınlara «Tetritorlettes ismini vermiş - Bu teşkilâta dahil bulunan kadınla- (lerdir. Harbiye nezaretinin ittihaz ey- Fin bepsi gönüllülerden mürekkebdir. İlemiş olduğu karara göre bu kadın Hepsi de aylıklıdırlar. Rütbelere göre |kıt'alarının her birine bir numara ve - aylıkların mikları artar. rilmiştir. Harb halinde veya herhangi Bu teşkilât sulh zamanında dahi çokİbir #htiyaç halinde bu numaralı kadın im mürekkeb bulunan kıt'alar ile birlikte iş göreceklerdir. W. A.T. S, in zabit ve kumandanları gerek kadın, gerek erkek askerlerin ya maneviyelerini iyice öğrenmeği en mühim bir vazife addederler. W. A. T. S. teşkilâtı hassaten levazım servisleri ile meşgul bulunmaktadırlar. Kadın şoförler W. A.T. S.de bir de kadın şoför kıt'ası teşkil edilmiştir. Bu şoför kıt'a- larına FP. A. N. Y. denmektedir. Kadın şoförler san'atlerinde çok ma- hir olduklarını. hattâ erkeklerden bile üstün bulunduklarını ispat eylemiş - lerdir. Bu şoförler tankları bile idare ede - ceklerini söyliyerek bu kıtaata tayin - Muhtelif şubelere mensub İngiliz kadın) imi istemekte iseler de (harbiye nezareti onları esilâhlie vazifelere gön” 1938 senesi Eylülünün buhranlı gün -İdermekten tevakki eylemektedir. aneen ey ge Yarın polis şehidleri anıtının açılış merssimi yapılacak Polis mektebinin 52 nci devre me - zunları tarafından yarın saat 10,30 da Taksim Cümhuriyet abidesine mera - İsimle çelenk konulacaktır. Öğleden sonra da Polis mektebinde inşaatı 50 na eren polis şehidleri anıdının açılış resmi yapılacaktır. Nevyork sergisinde teşhir edilen tarihi oşya Nevyork sergisindeki devlet pavi- pılmak, me de İşi aptalçasına nikbinliğe yonunda teşhir edilen tarihi eşya bu- gün Amerikadan şehrimize getirile - cektir, Bu eşyalarla beraber Müzeler Umum Müdürü Aziz Ogan ve Ankara Etnoğrafya müzesi müdürü Osman Mühim hizmetler ifa eylemektedir.lkat'aları ayni numarslar: taşıyan ve Yeriâ de geleceklerdir. gü 100 kiloluk buz Alaskadan elde! | İtalyadan AVRUPA VOLKANINDA Saya 7 geçerken Triyeste limanının içi vapur dolu, kim bilir nerelere ne taşıyorlar ? Her halde seyyah ve yolcu vapurundan ziyade şilep göze çarpıyor Yazan: Erclimend Ekrem Talu Lozandan bir manzâra Bern - 1i Temmuz ba girdiğimizde artik gece olmuştu. Yugoslav hududlarından sabah erken ayrıldık. İtalya topraklarına girdiğimiz - de saat ona geliyordu. Slovenyenın or -| münlık ve mümbit arazisinden sonra bir.| denbire taşlı araç bir bölge başladı. Et. rafta hayat ve faaliyet manzarası azaldı. Harbi körükliyenler, belli ki harbden, herkesten fazla endişe ediyorlar. İstas - yonlarda rastladığımız simaların çekin - genliği bu endişenin ifadesi gi Hududda umduğumuzdan ziyade ne « zakot gördük. Parlak, güneşli bir günün ş olduğu bir neşe içinde saat on çe Triyesteye geldik. Li .| biri kırk beş g manın içi vap er halde seyyah ve yolcu e şilep göze çarpıyor. | liy miz üç trafta kolaçan et -| meğe koşurlarken bon Nevyorka gidecek kafileye sağdıçlık eden Sald Çelebi ile; istasyonda bir aşağı bir yukarı gezinerek konuşuyoruz... Acaba, bir, bir buçuk ay sonra gene ayni yoldan dönmek bize nasib olacak mı? Trende yabancı kime rastladı isek bed. bindi. Lâkin ortalıkta bir harb arifesinin | ağişmı gösterecek hiç bir geyin göze) a bizim kendi nikbirliğimizi takviye ediyor. İ İstasyonda satın aldığımız gazete lerde de öyle müstacel bir tehlikeyi işrab| edecek ibir şey yok. İtalyan matbuatı atıp | tutuyor, Alinan ve Polonya gazeteleri sö.| vüşüyor,. bununla beraber resmi ağızlara, | demokrat devletler zümresinin faaliyeti; âdeta gem vurmuş gibi. l Yolda Yunanlı bir meslekdaşla bikaç! saat konuşmak fırsatını bulmuştum. De.| di ki: -- Gazetelerin şamatası tonu kaybet « memek içindir. Yoksa İngiliz, Fransız ve| Türk bloku totaliterleri ciddi surette dü.! şündürüyor. Diğer taraftan, onlar o ka- dar ileriye gittiler ki, birdenbire gerile, mek te işlerine gelmiyor. Onun için sö. ü ayağa düşürdüler ve işi küfüre dök - tüler. Bunu söyliyen belki de haklıdır. Dün. ya sulhünün nam ve hesabına, Allah ve. re de onun dediği gibi ola! Yolda bize iltihak eden bir İsviçreli fena haberler getirdi: «İtalya hükümeti, orta Tirolda, Bolzano mıntakasında otu ran yabancıların memleketi terketme - leri için kendilerine 24 saat mühlet ver mişie Bu, olsa olsa, İtsiyanların, bir harb vukuunda İsviçreyi çiğniyerek Almanya ile iltisak edebilmek üzere, şimdiden o havalide askeri hazırlıklarda bulunduk - larına delit olabilir. Şu halde ne büsbütün bedbinliğe ka -| vurmak doğru değil. Hava bulanık ol - masına bulanık. Fakat fırtınanın pek © kâdar yakımda kopmıyacağına da hük . metmek lâzim, * Son İtalyan istasyonu olan Domodos . soladan ayrılıp ta dünyanın en uzun tü.| “İve İnsan ne türlü pişkin olsa, bu 20 kilo metrelik Serplon tünelinin içine dalar dalmaz, bir ürkeklik duyuyor. Mesele yalnız uzunluğunda değil, Üzerindeki da, ğın hele bir noktada 2.135 metre irtifam. da olması adamı derin derin düşündürü. yor. Semplon tüneli çreden geçen Av. ak maksadile delin. rupa yolunu kısalir ir. Uzunluğu, dediğim gibi 19,729 metredir, ve 1698 de başlanarak 1905 de ikma! edilmiştir. Rivayet olunduğuna göre. tünel güzergâhına rastlıyan ka - yaları parçalamak için, tam 4,000,000 lâ. ğam atıl hatlı imiş, sonrada hatta çevirmek içerisini geniş T. Ekspres buradan bir çeyrek saatte geç. ti. Geçti amma, hepimiz de havasızlık - tan bunak Vak:â Semplona girerken kömürle işliyen lokomotifi bırıkmış ve elektrikli bir başkasını almıştık. Bu su - »etle duman va kurum korkusu yoktu Fakat kondüktörler, içeriye rutubet ya » yacağını söyleyip pencere açtırmadılar. İsviçre toprağına ayak basınca içimiz ferahiadı. Bu yerlerin her biri, Atatürk Türkiye, #inin manevi ve siyasi zaferlerile dop - dolu. Stresa, Lozan, Montrö, Türk azim imin yurd tarihine altın sayfalar ilâve ettiği yerler. Korpartimana çekildim. Penceremden dışarısını seyrediyorum. Zengin, o kibat bir ev sahibi gibi. her gün dünyanın het bucağından akın eden misafirlerini kar. şalıyan İsviçre süslenmiş, bezenmiş, yüz. lere gülümsüyor. Durgun göllerin kenarlarında. küçük küçük şehirler, .şıklar içinde pırsldiyor. Bütün bir vagonu dolduran on beş yirmi kadar Türk, hepimizi Lozana doğru koş. turan trenin süratini az buluyor, sinirle, niyoruz. Oraya gece yarısından çok sonra varacağız. Öyle iken hiç kimse uyuma miş, uyumayı hettâ düşünmüyor bile. Ben ineceğim, onlar geçecekler. Hepi. İmizin gözlerimiz, istasyondaki (Lausan. ne) levhasını görmeyi tehalükle bekliyor Onu gördüğümüz halde gönüllerimiz tatlı bir gururla dolacak. Lozan güzel İs viçrenin bir şehridir. Lâkin Türkiye bu. rasını kendine maletmiştir. Onun adı Tür kün şanlı tarihinde en parlak bir faslın adi olmuştur. Bugün Kemalist Türkiyenin mukad - deratım elinde tutan Milli Şef, bu yerda Türk istiki i, bir husumet ve kin âle. minin elinden, hamle hamle kopardı. İsviçre manzaraları nazarlarımızdan silniyor.. Gözlerimizin önünde yalnız ve yalnız. ak saçlarla çerçevelenmiş nurani bir bir yüz, azimi » r, kuvvetli devlet adamının nurani hayali var, hu EU Başlarımız dik, alınlarımız yüksek, bakışlarımız emin ve müsterih.. Nerede ise, hep bir ağızdan haykıracağız: (Devamı 10 uncu sayfada) na UZ.

Bu sayıdan diğer sayfalar: