19 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

19 Temmuz 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Tarihin felsefesi Yazan: Muhittin Birgen ivayet edilir ki Yavuz Sultan Selime dünyanın haritasım göstermişler; oda bu haritaya bakmış, «bu dünya bir padişaha bile az gelir!» demiş, Filhakika, dünyanın O zamanki! haritası çok küçüktü. Böyle bir şey söY- lemiş dahi olsa, bu pek te çok büyük bir iddia sayılamaz. O zamandanberi, dün - yanın haritası birka; defa daha büyüdü; bugünkü dünya, o zamanki dünyadan çok| büyüktür. Fakat, dünya ile beraber in - ganların da iddiaları büyüdü ve bilhassa medeniyetin davaları o kadar ileri giti ki artık memleket ve hattâ,kıt'a hudud.| larını medeniyetin istilâ kuvvetine karşı. müdafaa etmek bile mümkün değildir. Medeniyet, silâhla giremediği yere, on - dan başka her türlü vasıta ile mükem - melen giriyor ve istilA ediyor. Tarihi tekrar okuyalım: oCihangirlik davasına kalkmış olan hükümdarlara; dünyanın çok küçük görünmesi, nedü. nün, ne de bugünün işidir; dünya, dünya olalı ve insanlar bu dünya üzerinde ken. di kuvvetlerini diğerlerine mutlaka hâ - kim kılmak sevdasına düşeli, dünya hü. kümdarlara, milletlere ve bilhassa me - deniyetlere daima küçük görünmüştür. insan hırsının büyüklüğü yanında dünya cüssesinin bu küçüklüğü, tarihin her dev. rinde görünür. Bütün tarih boyunca, zamanımıza ka. dar, dünya, dalma tek bir milletin, ya - hud tek bir devlet teşekkülünün » diye. lim: 'Tek bir hükümdarın - elile idare €-, | dilmiştir. Fir'avunlar devrinde Mısır | medeniyeti, o zamanki dünyanın medeni sahası ne ise o saha üzerinde tek başıma! hâkim olmuş bir tarih idi. O sahada © medeniyet tedrici surette yıkılıp, tahrib edilip kumların altına gömülmedikçe, dünyada yeni bir medeniyet hareketi zu. bur etmedi, Fenike devrinde Fenikeliler, Kartaca devrinde Kartacslılar, Yunanis. tan devrinde Yunanlılar, Roma devrin - de Romalılar, İslim devrinde Arablar dünyaya münferiden hâkim oldular. Ni - tekim, Roma İmparatorluğu bir Türk a. şısma uğrayıp Bizansta yeniden kurul duğu zaman da Osmanlı medeniyeti, ge. ne Roma medeniyetini temsilen, o tarihi bir müddet daha yaşatmak üzere, dün - yada bir zaman tek başına hâkim oldu. Demek oluyor ki dünya, ayni zamanda birkaç medeniyetin ve birkaç bakimiye. tin birden dünyası olamamak temayülü içindedir. Tarihte hiç bir zaman iki muh, telif medeniyet bir arada yaşamamıştır. Her medeniyet, kendi merkezinden inti, şar etmiş ve kendisine yarattığı hududu mütemadiyen genişleterek, onun içinde münferiden hâkim olmuştur. Tarihte bu. nun aksini gösterecek hiç bir medeniyet, | hakimiyet ve istilâ hareketi gösterile - mez. : * Bugün içinde yaşadığımız medeniyet devrine «Avrupa medeniyetis namını ve. riyoruz: Bu isim ne dereceye kadar doğ. rudur? Bunu bilmiyoruz. Fakat inkişaf, larının bütün unsurlarını, bundan evvel. ki medeniyetler gibi, hep müstemlekeci » Jikten almış olan bu medeniyete, bu ba. kımdan daha ziyade yakışacak isim, «İn. giliz medeniyeti olsa gerektir. Bugünkü Avrupa medeniyetine bugünkü inkişafı veren hareket, İngilterede doğmuş, ora. da kökleşmiş ve orada büyüyerek etrafa sirayet etmiş olduğuna göre ona bu İsim daha ziyade yakışır. Ancak, dünyanın bu defaki medeniyeti öyle bir medeniyet ol. du ki, onun yapıcılık hakkını bir millete ve bir memlekete inhisar halinde vermek fikrine kimse muvafakat etmemiştir. O. na «Avrupa medeniyeti: dememizin hik. metl buradadır. Avrupa medeniyeti diyelim, güzel. Fa. kat, ortada Avrupa yok. Avrupa denilen nokta üzerinde irlif ufaklı bir sürü mil let yaşıyor ve bunların hepsi de bu me. deniyette kendisini ayni derecede şerik olarak tanıyor. Hiç değilse, büyük millet kütleleri için tamamen doğru olan bu| görüş ve bu iadeyi esas olarak alımz, o zaman şu neticeye varırsınız: Ya Avru - payı, asrın demokratik nizamma göre, tek ve müttehid bir Avrupa olarak teş. kilâtlandırmanım çaresi bulunacak, ya - hud da bugünkü Avrupa medeniyeti, o - İnsanların muhtelif bâdiseleri hakiki kıymetlerile ölç- meleri nadirdir. Dikkat ediniz: Kötü bir huydan dolayı kızaran, teessür duyan yüzde 10 ise kötü huyun başkaları tarafından bilindiğini öğrenince teessür duyup kızaranın sayısı yüzde 90 dır. Muhatabınızın zayıf noktalarını bilmek sizin için bir kuvvet kaynağı olabilir. Fakat bildiğinizin bilinmesi sizin için mühim bir zâf âmilidir. Bütün tanıdıklarınızın. sizi terketmelerini mucib olur. Biliniz, fakat bildiğinizi ken- dinizde saklayın. SOZ ARASINDA Yugoslavyanın çocuk |/ ia SER İmparatorlar Kralı Adriyatik Hergün bir fıkra (|| İmparaforuna artık Sahillerinde Yavngalini Alâha gösterilmiyor mecburiyetinde kaldım Marsilyanın bir köyünde doğmuş ve hayatin şehirde geçirmiş bir a. dam, yüz yaşına gelmişti, Onun yüz yaşına geldiğini bilen köylüleri bir ziyafet tertib etmişlerdi. Yüzlük Marsüyalı, henüz güçlü ,kuvvetli ol. ? duğunu göstermek için şehirden epey i uzak olen köye kadar yaya yürüye. rek gitti. Köye yakın yerde kendini karşıladılar: — Naml geldiniz, dediler, yorul madımız mı? Belki hızlı da yürümüş. sünüzdür.. Marsilyalı cevab verdi: — Gerçi hızlı yürüdüm amma bu. raya iki yüz metre kadar yaklaşınca yavaşlamak mecburiyetinde kaldım. ; Yolun kenarına «35 kilometreden faz. la süratle gidilmez: levhasını koy. i muşlar. Habeşistanın bahtsız hükümdarı Haile Selâse Londrada münzevi bir hayat sür. mektedir. Geçenlerde. saltanat sürdüğü #ıralarda sarayında sefir bulunan bir İn. Yugoslavyanın çocuk kralı Peter Al riyatik sahillerinde bir gezintiye çıkmış. tır. Kralın bu neş'eli hali ender raslanan bir manzara arzetmektedir. e e m N 4 Romanya Veliahdinin Manalı motör giliz diplomatının kızının düğününde, kızı Prenses Sahay ile birlikte bulunmuş. tur. Bu sefer halk, bir zamanlar merakla seyrettikleri eski imparatorlar imparato. Tuna zerrece alâka göstermemiştir. nun sahibleri olduklarını iddia edenlerin aralarında zuhur eimiş ve edecek müca. deleler içinde batıp gidecektir. Gözlerimizi tokrar geriye (çevirelim: Bütün bu medeniyetler, herhangi bir mu. halefete, itiraza uğramaksızın tek bir merkezden idare edildiği müddetçe inki. şal etti ve sahasını mütemadiyen geniş - leterek hududları içinde yaşıyan insanla. ra huzur ve refah verdi. Ne zaman, bu medeniyet - ve onun tesis ettiği hakimi. yet - kendi sahası içinde muhalefete, iti. raza uğradıysı, ve zaman her hangi bir hakimiyete sahib olmak davasında birkaç davacı zuhur ettiyse o medeniyet, yıkıl| Romanya Veliahdi Prens Mişel Ve - mıştır. Fır'avunlarda, Fenikelilerde, Yu. |nedikte bulunmakta ve yaz tatillerini nanlılarda, Kartacalılarda, Romada, Bi .Jorada geçirmektedir. Veliahd gene o - zansta, Arabda, Osmanlıda hep böyle ol. rada bulunan Yunan Prensesi Alek du. Bizans imparstorluğunun Osman o.) sandra ile birlikte, bizzat idare et ğullarının elile yıkılmasını temin eden |motörle uzun bir gezinti yapmıştır. Re Rum Tekturları neyse, bugünkü Avrupa |simde Prensesle Veliahdi görüyorsu - medeniyetini tahrib için çalışan irili u .|muZ: faklı muhtelif devletlerin rolleri de o - see dur. Yalnız ölçüler ve isimler değişmiş, Arfant Kordiyal tenis maçi| Meşhur Viyanolı film ve sahne yıldır tir. Eskiden medeniyetleri yıkan şeyin) 28 Temmuzdan 30 Temmu -İLwise Rainer oynamak için bir piyes a - adına «fitne» derlerdi. Avrupa, bugün o|za kadar Fransız ve İngiliz parlamento -İramaktadır. Bu piyes öyle ulu orta bir «fitnes nin tam içinde bulunuyor! Gezintileri TL Kırık dökük tayyaresile evlenmeğe giden tayyareci Vaktile Amerika şehirleri arasında u. çuyorum diyerek, kırık dökük bir tay. yaresile Avrupa Kt'asına inen tayyareci Carrigan bu sefer de, Los Angelesden Sen Antoniaya evlenmek üzere tayyare. isile giderken yolunu şaşırmış ve Meksika | yük bir endişe ile bekliyen çocukluk ar. kadaşı, ve müstakbel karısına telefon e. derek: «Senden beş yüz kilometre uzağa | dülşmüşüm.. Yarın sabah yanındayım!» demiş; ve gene birdenbire kopan fırtına yüzünden saatlerce gecikerek düğününe yetişebilmiştir. Bir piyes aranıyor! Mh, b B; gitiz timinde Eden, Sir Samuel Hoare ve| gençliğinin ne yaptığını, nasıl ve neler GÜ ilin (bizgen | diğer üç meb'us bulunacaktır. düşündüğünü tasvir edecektir. İSTER Bir okuyucumuz anlattı: — Yakae'kta bir çeşmenin karşısında duruyorduk. Yaz güneşinin altında, bozuk bir yolda epeyce mesafe katetmiş bir kamyon çikâgeldi. Kendisi gibi taşıdığı damacanlar da toz içindeydi. Tahmin ettim ki, bu şişeler birer birer indirilecek, içi dışı Yikanacak, ondan sonra . erişkin Tmöhürlenogii. doldurula-'İ nek insanı acı acı düşündürmeye kâfidir. Fakat hiç de öyle olmadı. Kapaklar açıldı. Bir adam | , Bu vaziyette bizim şu Terkos suyunun hiç olmazsa İn- elinde bir bahçe hortumu ile geldi. içi de dışı da asla yı.) san eli değmeden, tozsuz olarak geldiği için bir kısım kanmamış olan şişeleri sıra ile doldurmaya başladı. Hem | memba sularına müreccah olduğuna ben inanıyorum.» Ey okuyucu sen: İNAN, İSTER INANMA! İstanbulda meselâ Evkafın idaresindeki gibi öyle mem- ba suları vardır ki, hattâ müvesvis bir fen adamının dahi itiraz edemiyeceği ihtimamlarla doldurulur. İçi - ne hile karışması mümkün değiklir. Fakat buna mu- kabil bazıları da vardır ki ne halde doldurulduklarını gör- de ne şerait içinde? anlatmak istemem. İSTER İNAN, ISTER INANMA! Sözün kısası Hak ve hudud apurdasımız, lüks mevkle gir. diniz. Orada istediğiniz koltu. ğa, rahat rahat yaslanıp oturabilirsiniz. Bu sizin hakkınızdır. Fakst ayaklarınızı karşınızdakinin burnuna dayarsanız hak. kınızın hududunu geçmiş olursunuz. 'Tramvaydasınız. yanınızdaki arkada. şinızla konuşabilir, şakalaşabilirsiniz. Bu sizin hakkınızdır. Fakat konuşurken se. sinizi bütün tramvaydakilerin duyacak. Harı kadar yükseltirseniz hakkınızın hu, dudunu geçmiş olursunuz. Genç bir erkeksinız.. Bir Pazar günü genç bir kız arkadaşınızı beraber alıp trerle bir plâja gidiyorsunuz.. trende ko. 'nuşursunuz. gülüşürsürüz. Bu sizin hak. kınizdır. Fakat kolunuzu genç kız arka. İ daşımızın boynuna atar, onun başını göğ. #ünüze dayarsanız bökkınızın hududunu geçmiş olursunuz. Bir plâjda koşarsınız, Ziplarsınız. De. nize girersiniz, kumda yatıp güneş ban. yosu yaparsınız, bu sizin hakkınızdır. Fakat plâjda futbol oynamaya kalkarsa. niz hakkınızın hududunu geçmiş olur. sunuz. Sokakta güzel giyinmiş, güzel bir ka. dm gördüğünüz zaman başınızı öte tara, fa çevirmezsiniz. Şöyle göz ucile ve belli etmeden bakabilirsiniz. Bu sizin hakkı. nızdır. Fakat yiyecek gibi dik, dik ba. karsanız, hele lâf atarsanız hakkınızın hududunu geçmiş olursunuz. Umum bir bahçe, umumi bir eğlence yeridir. Çalgı diner, kendi aranızda gü. ler, eğlenirsiniz. Fakat yanınızdaki ma; ısadakiler sizin bu tarzda eğlericenizden bunlar da muazzeb oldularsa hakkınızın hududunu geçmiş olursunuz. Hakkın hududunu geçmiş olanlara sık sık tesadüf ettiğimiz içindir ki, eğlence yerlerinde eğlenemeyiz, umumi nakil vesıtalarında seyahat etmek hepimiz için azab olur. ç k** Filistinde — Yeni baskınlor Kudüs 19 (A.A.) — 30 asi dün gece Gazze civarında bir Arab köyünü bas- mıştır. Mütecavizlerden iki, k den de iki yaral: vardır. “Komşu Yahudi kolonisine yardım et tiği için bu köyü tecziye etmek iste - dikleri arlaşılan asiler köyden 5 kişiyi beraberlerinde götürmüşlerdir. Diğer taraftan Te-Aviv'de vukubür lan müsademede 7 kişi yaralanmış « tır. > Kudüs 19 (A.A.) — 30 asi dün gece Gazze civarında bir Arab köyünü bas mıştır. Mütetavizlerden iki, köylüler - ududunda Drydene inmiş; kendisini bü.| den de iki yaralı vardır. /Avlanırken arkadaşını öldüren avcı serbest bırakıldı Birkaç gün evvel Ramide Kazık - ihbağda avlandıkları sırada çifte ile ve kazaen arkadaşı Mehmedin ölümüne sebebiyet veren Muzaffer isminde bir genç, dün adliyeye verilmiştir. Muzaf fer hakkında Müddelumumilikçe ilk tahkikat açılarak takibata (geçilmişse ları arasında tenis maçları olacaktır. İn-|mevzuu havi olmıyacak, bugünkü dünya |de, bu tahkikatın gayrimevkuf devamı na karar verilmiştir. erararasarasasasanasnamaasen TAKVİM TEMMUZ »—

Bu sayıdan diğer sayfalar: