9 Ağustos 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

9 Ağustos 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ağustos 9 SON POSTA Hergün Uzakşark ve Avrupa Yazan: Muhittin Birgen Peşte, Ağustos ylardenberi siyaset sahnesin- de oynanmakta olan şatranç! oyunu, son zamanlarda en kat'i safhasına girmiş bulunuyor. Bu oyundaki mehareti dünyaca malüm olan İngütere, Avrupa kıt'asında Almanya, Akdenizde İtalya ve Uzakşarkta Japonya ile tiği maçta, şimdiye kadar hâkim bir oyun oynadı. Bununla beraber, üç büyük oyuncu ile karşı karşıya geçip her tarafta ayni de- recede kat'iyetle hâkim bir oyun oyna - mak, bu mevkide bulunan İngiltere gibi bir şampiyon dahi olsa, kolay bir şey de- ğildir. Bunun içindir ki, İngiliz kama * rası iki aylık bir tatile geçmezden evvel son yaptığı harici siyaset münakaşasında, | başvekil, oyunundan emin oyunculara | mahsus bir açıklık ve endişesizlikle, İn - güterenin vaziyetinin çok müşkül oldu- Bunu söylemekten çekinmemiştir. Bay Chamberlain, «Biz, Avrupada rakibleri- mize karşı denizde bikim bir donanma- ya sahib olmakla beraber, Uzakşark de- nizlerinde, Japonyaya karşı bu vaziyet- değiliz» diye, kendisini Uzakşark me- selelerindeki yeni İrgiliz siyasetinden do-| Yayı muâheze edenlere, açık olduğu ka - dar müsekkin cevabını verirken, İngil - tereyi idare etmenin ne kadar müşkül bir iş olduğunu şüphesiz bir kere daha his - setmiştir. Bilhassa o İngiltere ki, Trafal- gardanberi, kendisine denizlerde ciddi bir rakib görmeğe hiç alışmamış ve âra-| da bir, baş gösteren rekabetleri ezmenin i Bunun için, İngiliz bâşvekili, eyi bugünkü dünya vaziyeti içinde de selâmete çı - karmayı düşünürken, meselâ Uzakşarkta Japouyaya karşı uysal bir politika tut- mak lâzım geldiği zaman, bir kım İn - gilizler tarafından tenkide ve müahazeye uğruyor. İngiliz efkâr, İngilterenin son zamanlarda katlanmış olduğu tarzda fe - dekârliklara hiç alışmamış olan İngülz efkârı, bu siyaset? karşı hoşnudsuzluk gösterse de İngiltere hükümeti, onun iş- ler üzerindeki realist görüşünden emin - dir; bunun için, pervasizca yolunda de »| vam ediyor ve bütün dikkatini yalnız gi- riştiği oyun Üzerine tevcih etmiş bulu - nuyor. * Dünkü ve bugünkü haberlere göre, bü- yük şatranç oyununun en hararetli bir safhası da şimdi Uzakşarka intikal et - miş bulunuyor. Yukın zamanlara kadar Avrupa ile Asya, birbirlerine yalnız ta- biat ve coğrafya bakımından iki coğrafi Hade iken, dünya siyaseti - nin tedrief inkişafım takiben, bugün ltika bakımından iki kıt'a arasında hiç bir ayrılık kalmamıştır. Danzig ve Tlen- çin birbirlerinden birçok bin kilometre #le ayrılan iki şehir olmakla beraber, bun- ların siyasi vaziyetleri birbirlerine ta - mamen bağlanmış bulunuyor, Bir tarafta verilen bir karar, d'ğet tarafta derhal te- sirini gösterecek mahiyette olduğuna gö- re, bugün İngiltere bakımından, ayrı ay- rı birer Danzig veya Tiençin meseleleri yoktur. Bunun için, İngiltere, iki tarafta bir den ayni kuvvetle konuşamıyacağını gör- düğü zaman, bir tarafta yumuşak bir vol. dan gitmeği tercih etti ve Tokyoda Ja- pon hükümeti ile mühim müzakerelere girişti. Tedrict surette inkişaf etmekte o- Jan bu müzakereler irkişaf ederken, kar- gı taraftaki oyuncular da boş durmadı - Jar. Bütün kuvvetlerinin birbirlerini sım sıkı tutmaktan ibaret olduğunu bilen re- kib oyuncular, şimdi İngilterenin hazır- lamakta olduğu açmazı hissederek ted- bir aldilar: Artık eskımiş ve devrini yap- miş olduğu görülen antikomintern paktı, ,daha umum! bir ittifaka, siyasi ve aske- ri bir anlaşmaya tebdil etmek üzere mü- zakereye giriştiler, Bir taraftan Tokyoda, diğer taraftan İtalyada Como -Komo- gölünün kena - rında yapılan müzakereler hakkında İtal- yan membalarından bu sabah verilen ha- berlere inanmak caizse, memleket a- rasında siyasi ve askeri bir ittifak akdi #deta, ciddi bir safhaya intikal etmiş bu- Tunmak icab edecektir. İtalyan memba -| ları bu haberlerde çok mübalâğaya ka- çabilirler; faket, umumiyetle | Tokyoda cereyan eden ahva'e bakılırsa, böyle si- vasi ve askeri bir ittifak akdi etrafında hararetli müzakereler cerevan etmekle İtimin da toplanması makul göri Bir merliste Büyük Harbin içyüzünü çok rihçiye o devirde muazzam servet yapmış olanların isimle- Tin: sörmüş'ardı, tarihçi düşündü, on, on iki $ane isim say- dı, sonra meciste hazır bulunanlar o vakit se nlardan karının mevkilerini muhafaza edeb urdılar, hatıra bir tek isim bile gelmedi Bu genç kız için grev Yapan ameleler Bu genç kız İngiltere şehirlerinden bi- rinde, çalıştığı fabrikayı on dakika geç geldiği için işinden çıkarılmea, fabrika arkadaşlarından hepsi işlerini bırakarak grev ilân etmişler, civarda bulunon fab- rikaların işçileri de vaziyetten haberdar olarak arkadaşlarına katılmışlar ve genç kızı yeniden işe aldırıncıya kadar çalış - mamışlardır. bulunduğu aşikârdir. * Bu üç memleket arasında böyle sıkı bir bağlanma yapılabilir mi? Yapılabili se bunun neticeleri ne olur? Halen, dünya politikası kutublaşmak- tadır. Yani, bir kısım kuvvetler &ir ta - rafa, diğer kısım kuvvetler de diğer ta- rafa toplanıyorlar. Artık mesele, ne mer- kezi, ne şarki Avrupa, ne Balkan, ne de| şimali veya cenubf Çin meselesi değildir. | Ötedenberi bütün Ebtilâfların altında gizli duran dünyaya hakimiyet davası, yavaş yavaş, bütün kuvvetile kendisini meydana vurmakta olduğuna göre, dün- yanın bir tarafı toplanırken öbür tara - Şu halde, hiç olmazsa siyasi bir nümayiş ga- yesile, Japonya, Almanya, İtalya arasın- da bir anlaşma yapılacak ve bu anlaşma, tantana fle etrafa ilân edilecektir. Bu- nun daha ciddi gayesi bir ittifak şeklin. de tahakkuku da büsbütün ihtimalden w.! zak değildir. Birinci suale bu tarzda cevab verebi - & Çabuk kazanılan servet çürüktür S 5 bilen bir ta- ardanberi bir kalde varlı hakiki tecrübe edilerek doğruluğu sabit olm'ş Herhangi sahada ve herhangi şekilde olur- 8n olsun çibuk kazanilmış servet daima çürüktür, meziyet ve kudretin neticesi olarak vi olsni az. hattâ nadirdir. Alın teri Je kazanılan servet geç e gelmiş wde gelir, fakst sağlamdır, kolay yıkılmaz. Çam i Hergün bir fıkra Kabahatten büyük özür Hükümdarın biri vezirine: — Öyle bir kabahcr yap ki, özrün yaptığın kabahatten büyük olam! Demiş, hükümdar ayağa kalkmış yürüyormuş. Vezir boymüna sarılın yanağından öpmüş, hükümdar şaşır- müş — Ne yapıyorsun? Demiş, vezir cevab vermiş: — Affedin, izi refikamız zanmet. miştim, Hükümdar hiddetlenmiy: — Bu naml söz? — Siz, bana bir kabahat yap ki, özrün kabahatinden büyük olsun de- mediniz mi? İİ m Piyes yazan Diplomat İngiltere hariciye nezareti başmüşa viri Sir Robert Vansâttart ayni zamanda İtanınmış bir edibdir. Müteaddid hikâye leri, makaleleri ve piyesleri vardır. Son zamanlarda da, önümüzdeki aylırda İn gilterede yapılacak olan Malvern festi vallerinde oyaanmak üzere, «Öldürücü Bura-| 7. da kendisini rejisörle birlikte piyesi göz- cak» isimli bir piyes yazmıştır. den geçirirken görüyorsunuz. için sulhün devamını temin eden bir un- sur daha demektir. Ancak, ayni ittifak, eskisinden daba büyük bir milletler har- ——r a) Casuslakla itham Bir Fransız kontu ile evlenmiş olan Elizabeth Butner 31 yaşlarında hariku - ilde güzel bir kadındır. 15 senedenberi tek başma kullardığı tayyaresile mü - teaddid uçuşlar yapmıştır. Son günlerde Pariste cereyan eden bir casusluk muba- kemesinde kendisinden bahir, ve bir Al man casusu olduğu iddia edilmiştir. Şim. di Fransaya ve İngiltereye girmesi mem- mu olan kontes, Holândada oturmaktadır. Kendisile mülâkatta bulunan bir İngiliz gazelecisine hayatını anlatan Elizabeth Butner: «— Evet, f#llhakika çok gezdim, do - laştım. Dahflf harb başlamadan evvel İs- panyada bulundum. Birçok Fransız, İn- giliz zabitlerile tanıştım. Kocamın baba- sı bir Fransız gazetesinin müdürüydü. Kaynanam da meşhur bir Fransız nazırı- nın karısının en iyi ahbabıdır amma, bü. ün varlığımla sizi temin ederim ki bir casus değilim.» demiştir. Londrada polis azlığı .ondra, kendisine yetecek kadar poli bulamamakta ve polis kadrosunda 909) ki- şilik bir açığı vardır. Şehrin, polisle mu- hafazası icab eden yerlerin genişleme ve fazlalaşması bu buhranı doğurmuştur. Kadın polis kadrosundan 37 kişi eksiktir. çünkü | ili Ağustos 2. Sözün kısası Japonyada o ””» ünkü Son Postanın o «Bunları biliyor musunuz» sütununda: Japonyada « O - harfinin ancak irade İle kullanılabileceği yazılıydı. Demek Japonyada hiç dedikodu yapıl ımıyor, diye düşündüm, nasıl yapılabilir ki,. dedikodu yapanlar, kurşılarındakile- rip: —o Demelerini bekledikleri için dedikodu yapıyorlardır. Meselâ biri: — Haberin var mı bizim Necsti yeni bir apartıman daha yaptırıyormuş. Dediği zaman, karşısındakinden: —o0 Cevabını bekkr.. fakat «Os nun söy“ lenilebilmesi iradeye. teşrifata tâbise ta- İbit dedikoduyu dinliyen «Os diyemiye- cektir. Dedikodu yapan da dedikodu cevabsız kalacağı için dedikodu yapmak. tan vazgeçer. «O> eğer Japonlarda da bizdeki mana- da ise; yani şahsi zamirlerin müfred Ü- çüncü şahsı olarak kullarılıyorsa, bir şahıs hakkında tezviratta, iftirada bulu mulmasının da önüne geçilmiş demektir. Müzevir müfteri, hakkında tezvirat» ta bulunduğu şahsın ismini, her cümlede bir kere kullanmaktan hoşlanmaz. Çün“ kü muhatabından gayrinin söyledikleri ni işitmesini tehlikeli addeder. Öyle ya. işiten o şahsı tanıyabilir, ve gidip işit tiklerini aynen nakledebilir. Söze haşlarken bir kere, o da etrafını iyice kolladıktan sonra sesini yavaşlata- rak ismi söyler, sonradan yüksek sesle; — O dünyanın en ahlâksızıdır. — O gibi adamın dünyada yaşama” sındansa yaşamaması hayırlıdır. — O'nu yakından tarıyanlar ne malın gözü olduğunu bilirler, der. Mig Müzevir müfteri, hakkında tezvirat- ta bulunduğu kimse için (O) diyemiye- veğindeh, ne tezvir yapabilir. ne de ifti. ra atabilir. * — Şu haberi bir iyi okuyayım! Dedim, ve okudum. «O» «mühteremş manasını gelirmiş, İmin başıma «O» getirilirse o ismi taşıya nın muhterem bir insan olduğuna delâ- letmiş, Zannettiğim gibi değilmiş, demek o- Tuyor &i Japonlar da her millet gibi de- dikodu yapıyorlar, onların arasında dâ müzevirler, müfteriler bulunabiliyor. söreesesesensooasnsa. enansansanemsasesasasassasa2 Malaya zırhlısı Çeşmeyi de ziyaret etti İzmir 8 (A.A.) — Pazar günü sabâs ya zırhlısı saat 14 te Çeşmeye varmış İve kumandan Tower beraberinde mihi mandarı olduğu halde bir motörle kas raya çıkmışfır. İskelede kaymakam, belediye relsi ve, Parti başkanile bü « yük bir halk kütlesi tarafından karşis lanan kumandan, otomobille plâja git“ miş ve orada bir müddet istirahatte İsonra gemiye dönmüştür. Malaya 16,30 da Çeşmeden ayrılmıştır. 8.009 çam ağacı yandı İzmir, 8 (A.A.) — Pozar günü saaf 15 te Değirmendere nahiyesinde Ce “ vizoğlu çiftliği içindeki ormanda yam gın çıkmış. büyük, küçük sekiz D İkadar çam ağacı yanmıştır. Yangın f binin yaklaşması için de gayet kuvvetli Şehirde 1987 senesine kiyasla yüzde 33|saât sürdükten sonra sabahm bir amil demektir. liriz; ikinci suale gelince de şunu söyle - mek icab eder: Böyle bir ittifak, bu sene İSTER İN Bir okuyucumuz bize şu mektubu gönder. — Fransada tütün, sigara, kibrit satıc: ticaret saytır, hiç rizki yoktur, sermaye daima elde, dalma ir, her vakit fazla sigsra, kibrit satıcılığı berkese verilmez, ekseriya dul zabi nefer kan'arına tevcih edilir. Bizde de tütün, sigara, kibrit satıcılığ” vet Kileri bsy'liği de ayni derecede kazançlı bir işdir. söhuncusu birçoklarını İSTER makıllı zengin etmiş bir İNAN, okehittin t 3 gen AN, İSTER pek mergub bir olm faiz getirir, kazanç aa uğururda ölmüş | mek üzere ulduğu tiie, bütün py rdar gayri piyango | imsk 8zımdır. Hele bu işdir. | görüp göst İkem Es Ee nisbetinde bir cinayet fazlalığı görül » müş, bu da, alâkadar makamların iddia - sımca, polis azlığından ileri gelmiştir. İNANMA! Kazandıkları servette gözüm yok. Yainiz müteessirim, bu suretle zengin olanların arasmda halis muhlis, özkan Türk nlar ca vardır. ün, sigara, kibrit bayiliği için ne düşünülür bilmem, fakst bana öyle geliyor ki piyangomun Maliyeye intikal et- bu sıralarda başta toptancılık olmak şar- inge bayiliği için konulacak hususi şart'ar cl- Siz gasetecilerin bu çok mühim noktayı şimdiye kader memiş olmanıza.» INANMA! söndürülebilmiştir. hı limanımızdan ayrılmış olan Mala “

Bu sayıdan diğer sayfalar: