30 Ağustos 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

30 Ağustos 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Sayfa ? Daşkumandanlık meydan muharebesi nasıl oldu? i E 29 Ağustos 1922 de birinci ordumu Zun dördüncü kolordusu ( emrinde! dört fırkayı tamamile kullanarak manın 4.5 fırkalık Hamurköy grupu » nu demiryolunun Şi ine kü! mağa muvaffak olmuştu. orduya mensub 23 üncü fırka dadir. düncü kolordunun solunda Dumlupı » narın şimal doğusundaki mevkileri & İarak düşmanın Hamurköy grupunu, 2.3 fırkalık cenub grupundan tamami. İe ayırmıştı. Filvaki Dumlupınar mevkii henüz Palastiras müfrezesi tarafından tutu - Yuyor idi; f#kat düşmanın Hamurköy ve cenub gruplarının — birleşmelerine artık imkân kalmamıştı. Birinci ordu. Yun ikinci kolordusu da emrindeki üç firka ile Dumlupmara yaklaşmıştı. İkinci ordunun şimalden ihatası iler- lemişti. İşte 30 Ağustos o Başkuman - danlık meydan muharebesi Türk garb cephesine müsaid olan bu şartlar al - tmda başlamıştı. 30 Ağustos sabahı Dö Ber'de bulunan üçüncü Kolordu karar. gâhile birinci fırka ve daha şima'deki 41 inci &rka ve Altıntaştaki müstakil) Süvari fırkası ile Büyük Millet Meclisi muhafız taburu üçüncü kolordu kumandanlığı emrinde olarak (o şimale düşmanın Eskişehir grupunun gerile - rine hareket ettirilmişlerdi. 2. ordunun mütebaki iki fırkalı (16 Ve 17 ne fırkalar) altıncı kolordusu i- Te üçüncü kolordunun 61 inci fir doğrudan doğruya ikinci ordu kuman. danlığının emrinde olarak 30 Ağustos sabahı Altıntaşın batısındaki Beşkarış, Kürtköy ve Yeniceden cenub batı isti. Kametlerinde olarak (o İşören, Çal ve Hamurköy istiksmetlerinde tahrik e - dilmişlerdi. Bu suretle bunlar Çal kö- Yü ile Aslıhanlar arasında üstüsle top- İanıp geri ile irtibatları Keçiler istika- metinde Kızıltaş vadisine inhisar et - MİŞ bulunan düşman kümesini şimal. den ihata edecekler ve bunun Tric'at vo. umu da keseceklerdi. Birinci ordu da dördüncü kolordusu ile ayni düşman kümesine doğudan ve cenuhdan taarruz edecekti. Bu esnada V. 8. kolordu Kızıltaş deresini kapa - tarak düşmanı kapana kıstıracaktı. 30 Ağustosta harekât tamamile em - olunduğu gibi cereyan etmiştir. Yal - hız birinci ve ikinci ordu birbirine kar. $1 yaklaşarak hareket ettikleri için bun m İç cenahları Hamur köyünde ça- tiştı ve bu köy üzerinden doğruca A. daftepe üzerine taarruz emri almış o - Ian altıncı kolordunun 17 inci fırkası Hamur köyüne geldiği zaman burası. Mi dördüncü kolordunun İM inci fırka. sile işyal edilmiş buldu ve bu sebeble toplanarak burada ihtiyatta kald. Çün kü bu firkayı artık altıncı kolordunun sağ cenahma yani İşören (o batılarına Sevk ve nakletmek maddeten kabil de. dilde Bu suretle yalnız 2 fırka ile kalmış olan ikinci ordunun altıncı kolordusu rende Kızıltaş yıdisini kapaması lâ. Zumdı ki 17 nci fırka Hamurköyüne de İK Çal köyüne, 16 ne: fırka da 61 inci fırka ile birlikte İşörenin şark ve gar- bina tevcih olunsunlar. Bu suretle al, timer kolordunun her üç fırkası 30 A. sta en müessir bir şekilde muha. Tebeye girmiş olarak düşmanın Kizıltaş deresi ric'at hattını kesebileceklerdi. Bundan başka 30 Ağustos günü bi - "inci orduda dabi dördüncü kolordu - Dun 12 nci fırkasından ve ikinci kol - ordunun emrindeki 3 fırka (4,78) den mmm YAZA mekli General H. Emir Erkile “ Son Posta,,nın as keri muharriri snidümey 30 Ağustos vaziyetini gösterir kroki üzerinden ihata edilerek büsbütün ce- 30 Ağustos 1922 Adatepe veya Baş-|” nuba atılamamışlı. Bu grup demiryo «| kumandanlık meydan muharebesi ile lu boyunca Uşakı yakarak İzmire ric- ıt eden düşmanın tekriben 3 fırkası - dır. Buna rağmen zafer pek büyük ol» muş ve düşmanın kısmı küllisi Adale. pede dağrtarak Başkumandania iki kolordu kumandanı ve birkaç tümen de binlerce zabit ve nefer esir alınmış. tır. Bundan başka Kızıltaş (ovadisinin arabaların hareketine müsaid olmıyan volunu takib edemiyen bir çok teker. tekli vasıtalar da iğtinam olunmuştur. 20 Ağustos Başkumandanlık meydan muharebesini Başkumandan Gazi Mus tafa Kemal Çal köyünün cenub batı - sırdaki tepeden seyir ve idare etmiş - ©; adına Başkumandanl"k meydan mu. harebesi denilmesi bu sebebdendir. Şimalden ve cenubdan dört ki cem. an yalmz 6 frkamızın iştirak edebildiği bu muharebede düşmanın takriben 5 fırkası külliyen bozulup da. &tslabilmiştir. Bu beş düşman fırkası. nm manevi kuvvetleri bozuk olmasına rağmen maddi kuvvetleri (o bizimkine bir misli faik idiler. 30 Ağustos günü ikinci ordunun e - linde 3 ve birincinin fse 12 fırka var - dı. Bu cem'an 15 fırkadan yalnız 6 fır. kanın Adatepe muharebesine iştirak © debilmesi neticesi düşmanın birkaç fır kalık, piyadesi ve atlı ve yüklü teşki - lâlı Kızıltaş vadisini takiben İzmire gi- debilmiştir. Filvaki düşmanın cenub O grupunun Ahırdağ ve Toklu sivrisinde sebatı ve bunun 28 ve 29 Ağustosta Dumlupı - nar - Toklu hattında ve parbında de - miryoluna amud bir yan mevzi şlma - st bizim birinci ordumuzu bilhassa bu son ik! günde müşkül bir duruma sok. muştu. Çünkü bu suretle bu ordu şi - malden beş ve bal:dan 3 düşman fırka. smm taarruz ve mukavemetlerine ma- ni zamanda düşmanı her tarafta deni- 76 dökerek memleketten çıkarmak im. kânını da elde etmiş bulunuyordu. İş- te 17 sepedenberi nail olduğumuz tam istiklâlin temeli burada, Adatepede, â- tılmış ve gövdesi Lozanda ikmal olun muştur. Türkler Adetepede ellerinde. ki silâh, güze! kullanmasını ve Lozan. da da askeri zaferi siyasi muvaffaki « yetlere hizmet ettirmesini bildiler. Onun için ber şeyi bu ouğurdacan vermiş olan meçhul Türk askerine borçluyuz; o meçhul asker ki devleti - mizin mevcudiyetile istikbal Oobugün de ona dayah bulunmaktadır. Bu se - beble onun aziz hatırasına saygile baş eğmek bugünün yüce bir vazifesidir. H. E. Erkilet “Akçekocada bir kan gütme davası bir cinayetle neticelendi Akçekoca (Hususi) — Akçekocanın «Kuru köysünde oturan Osman oğlu İbrahimi kan gütme meselesinden do- * iyük Miltet Meclisi yalnız büyük bir|, eri zafer kazanmakla kalmıyor ay-|, 1. ruz kalmıştır. Ve bilhassa ikinci kol -İlsyı ayni &öyden Halil oğlu Mehmed ordunun uzun bir yürüyüşle Dumlu -İtarlasında çalışmakta iken bir İngiliz pınara tahriki lâzım gelmişti; ki neti .İmavzeri ile vücudünün muhtelif yer. cede 'bu kolordu 30 Ağustosta her tara.İlerinden ağır surette yaralamıştır. Ca. fa uzak kalarak bilfül muharebeye gir.İrih vak'ayı müteakıb kaçmış ise de iki L. Çocuk Terbiyesi “ | Çocuğun uykusu hakkında dünkü ve bugünkü düşünceler ÇEVİREN : NEYYIR KEMAL Erginle çocuk arasındaki ihtilâf; inki, şaf devresine varan bebeğin kendi kon. dine kımıldanmasıle başlar. Daha evvel kimse, onun ne görmesi. ni, ne de işitmesini tamamile menede- memiş, onun his dünyasına hâkim ola. mamaştır. Fakat çocuk kımıldanmaya, yürüme. ye, etrafındaki şeylere dokunmaya baş. ladığı andan ilibaren manzara birdenbire değişir, başka bir zaviyeden görünür. Erginde şimdi . beslediği sonsuz ve ger- çek aşkına rağmen - dünyasını altüst e. den bu türediye karşı bır müdafaa sevki tablisi uyanmışlır. Çocuğun ruh haleti büyüklüğünden o kadar ayrıdır ki birbirine uymaya çalı. şılmasa bir arada yaşamalarına imkân bulunmaz. Bu uyuş, sosyal mevkii ergin- den aşağı olan çocuğun tamamile aleyhi. ne yapılır ve onunla - erginin hâkim ol. duğu dünyada . çocuk için adetâ bir zecir ve tenkil devresi başlar. Fakat er- gin ne kendini müdafaa ettiğinin, ne de yarasına olan aşkından, fedakârlığın. dan başka bir şeyin farkındadır. Bu gayri şunri müdafaa şuura bir mas. ke altında görünür ve hasislik, büyükle. rin eşyasını korumak «terbiyeli çocuğun vazifesi» olur. Küçük yaramazın şuna buna el süreceği korkusu «onu uyutmak Tüzumu, şeklinde tefsir edilir. Halk arasında anne; kendini tokat, ş3. mar, âzarla ve çocuğu başıboş sokağa salıvermekle müdafna eder, Bu arada aş- kının bol buselerini, okşamalarmı da el den bırakmaz. ğun rahatsızlığı için bir vasıta daha vardır: M: rebbiye... Çocuklu kadınların mürebbi. yelere karşı gösterdikleri sabir, nezaket hattâ itaat bir nevi zımni anlaşmadır ki bunu anne; tek, çocuğu kendini rahatsız etmesin diye, her şeyi afiv, her şeye ta. hananül pahasına imzalar. Çocuk krizafid halinden kurtulur, fa. aliyet vasıtalarını işletme kudretini ka. zanır ve büyük zaferinin neş'esini daha yeni tadarken; dünya yolunu kendine tıkayan korkunç bir dev ordusile karşı- laşır, Bu vaziyet insana Musanın peşine ka. tılan Yahudileri hatırlatıyor. Çöl boyun. ea çektikleri ıztırablardan sonra tam bir vahaya yaklaşırken harble kar. şılaşan ve bu bitmez tükenmez harbden yılıp kırk yıl çölden çıkamıyan, serseri dolaşıp kırılan zavallı Yahudileri!... Bu; bir tabiat kanunudur. İnsan; ken. di elile kurduğu şeyi datma müstevliye karşı korur. Milletler srasmda bu kanun sonsuz bir şiddete varır. Fakat müdafaa sevki tabiisini tahrik eden ihtiyaç; İnsen ruhumen derinliklerinde gizli kalır. Ay- ni millette büyüklerin, yeni yetişen nes. Je karşı kendi süküniarımı müdafaaya gi. rişmesi ise bu kamunun en garib tezahü. rüdür. Büyüğün müdafaası; varlik mü. tabakalarda maske; sos.) Kenden yatırarak geceleri uyutur. Yani o ateşli mahlüku zorla uy. kuya mahküm eder. Sade kundaktaki be- bekler değil; üç, dört yaşlarında, hattâ daha bilyük çocuklar da ayni şekilde ih. tiyaçlarından fazla (o uyutulmaktadırlar, Fakir aile çocuğu gününü sokakta geçir. diği annesini yormez ve zorla uyutulmak tehlik, en kurtulur. Bu halk çocu. Bunun yüksek aile çocukları kadar «nir. li olmadığını hepimız biliriz. Yedi yaşında bir çocuk bana bir gün, her akşam güneş batar batmaz yatırdık. ları için ömründe yıldız nedir görmedi. inden yana yakıla bahsediyordu: — Ah, diyordu, bir gececik olsun şu tepeye çıksam da yere yatıp yıldızlara doya doya baksam ne olur! Ne anneler bilirim ki, çocuklarını er. rahat rahat sokağa çıktıklarını iftiharla söylerler. Çocuğun yalnız ölçüsüz uykusu değil; yalnız başına kımıldanabildiği zaman ya, tınldığı hususi karyola da saçmadır. O; İne yumuşacık ve kendine mahsus güzel. Hikteki beşiğe benzer. Ne de büyüklerin serbest serbest uzandıkları Okaryolala- |ra... «Çocuk karyolasm; entellektüel varlığı yolunda didinen minimini mah. lüka ailenin elile hazırlanmış ilk mah. pestir. Anne oraya çocuğu zorla yatırır. Etrafını demir parmaklıkla kapar. Bu parmaklıklar bir realite, bir semboldür: Çocuk yalnız ergin için, ergihin Huzuru içm kurulmuş olan ve hergün biraz da. ba sıkışarak çocuğa verdiği ri biraz daha küçülten bir medeniyetin esıridir. Ergin; eğilmek zahmetine katisnma. sın diye bu kalesi yüksek yapmıştır, Os Taya yavrusunu . muhakkak ağlıyacağı. hi bildiği halde - koyar ve yalnız bıra, kır. Etrafını kapkaranlık yapar. Güneş bile artık © zavallıyı uykusundan uyan- dıramıyacaktır, Çocuğun ruhi hayatına yapılabilecek en büyük yardımlardan biri: Karyolası, nın şeklini değiştirmek, biri de onu 20. raki uykudan kurtarmaktır. Yavru iste, diği zaman uyumalı, istediği zaman UY. Yanmalıdır. Klâsik çocuk karyolası bü- tün bütün bırakılmalı, yerine şu tertib kabul edilmelidir; Aiçacık bir şilte, ge niş, kocaman bir örtü.., Bu yatağa çocuk kılıklara o bürünör:| harici . halleri eadelesi içindeki bebeği yolundan dön-| yalnız başına yatıp kalkabilir. Görünüşte düremez. Gayri şuurun maskelediği bu müca. dele; çocuğun masumiyeti, annenin aşkı arasında devam eder durur, * Ergine: «Çocuk her yere burnunu sök. mamalı, büyüklerin eşyasına el sürme, meli, bağırmamalı, konuşmamalı, yalnız yemeli, uyumalış demek ne hoş gelir. Yahud da sçocuğu. kendini sevmiyen bir yabancile evden uzaklaştırmalır dır. Atalet kuvveti tarafından teşvik edi. len egin; bu yolda nihsyet en pratik yo- lu tutar: Çocuğu uyutur. Uykunun fay, dasını kimse inkâr edemez. Fakat çocuk müşahede kuvvetine sahib bir canlıdır. Yaratılıştan daimi bir uykucu değildir. Normal bir uykuya muhtaçtır. Biz onun bu uykusuna yardım etmeliyiz ve onun! ne halli güç teferrüat bu türlü sade ted- birlerle düzeltilebilir. Çocuğun ruhi ha. yatile münasebetli değişikliklerin hepsi bunun kadar ekonomiktir. O hayatın sa. de şeylere ihtiyacı vardır. Aksine, mev- cud tektük şeyler de karmakarışık ve a. detâ ona birer engeldir. Son zamanlarda bırçok aileler söyle, diğimiz yeni yatak şeklini kabul ettiler. Çocukları oraya kendiliklerinden, sevinç. le yatıyorlar, sabahleyin de kimse uyan. dırmadan kalkıyorlar. Bu misaller, ço- cuk, hayatının ne yanlış metodlorla ida. re edildiğini; yavrusunun iyiliğine çalış. tığını sanan annenin onun ihtiyaçlarının nasıl zıddına yürüdüğünü açıkça göste. rir. ) Ergin insan; çocuğun ihtiyaçlarını an. lamak, yerine getirmek ve bir çocuk mu- #tifade olunamamıştı. Bunun içindir) memiş ve bilmecburiye ihtiyatta kal - gün sonra. yakalanmış, silâh ile bir . ki Kızıltaş deresi tamamile kapatıla -'mıştı. Mahza bu Kolordunun mjihare «İlikte Bolu ağırceza mahkemesine veril. |tığı uykuyu birbirine karıştırmamalıyız. Mamış ve Hallaçlar - İslâmköy hattı.İbeye iştirakini temin için de meydan|miştir. Resim katik Akçekoca jandar.| İradesi kuyvetli insanlar zayıf irade. Da rir'at etmiş bulunan düşmanın ce.İmuharebesini geciktirmek asla düşü -İma kumandan vekili Teğmen Hayret.|İilere telkin yapabilirler. Mub srupunun şimal cenahı Dümaenl:)ntilemezdi. lin Denizerin önünde göstermektedir. tabil uykusu ile kendi zorumuzun yarat. | hiti hazmlıyabilmek için önce bu ihti. yaçların manalarını kavramalıdır. «Ço. cuk ömrüne yardım» :-gaye bilen yeni terbiye devresi ancak bu sayede açılır. (Devamı 14 tincü sayfada) Büyük; çocuğunu böyle bir telkinle SE e

Bu sayıdan diğer sayfalar: