1 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

1 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ nasıl cereyan edecek? | —. e i ii i De e 1 Eyldi İN POSTA Harb denizlerde Alman denizaltı gemileri bu sefer de ;: geçen harbdeki kadar muvaffak olabilecekler mi? ( “ Son Posta, nın deniz işleri mütehassısı yazıyor | Harb içinde, muhtelif deniz lâhları arasında, en çök iş gören Alman denizaltıları idi. En ziyade İn- « Eliz ticaretini tehdid eden bu silâh, Mr enelerinden olduğu gibi, 1918 K inden sonra dn umumi bir revaç u. Bu teknelerin kıymetini, diğer *kmil deniz vasıtalarından üstün tu. —İanlar bile vardı. Deniz adamlarından büyük bir kısmı donanmanın yal- bız denizaltı gemilerinden terekküp etmesini bile ileri sürdüler. Şüphesiz dünya efkârı umumiyesini en ziyade korkutan Alman denizaltıları idi. Bu Yüzden, hattâ Büyük Harbin galibleri, Almanyayı uzün müddet denizaltı yap. Maktan men bile ettiler. Bu yasak 1935 Şe kadar uzadı, Bu söne içinde Alman. İngiliz anlaşmasile kendisini serbest bulan (Hitler) Almanyası tekrar bal. Yoza sarıldı ve denize bir hayli deniz. Altı indirdi. Gazete ve ecnebi yıllık - larda okunan havadise nazaran, bu ge. miler gene İngiltereye karşı hazırlan. maktadır. Hazırlıklar arasında fark Bu teknelerin İngiltereye karşı ha- zırlanması tabii bir keyfiyettir. Ancak Genizaltıların Büyük Harb içindeki kullanışı ile, istikbal harbindeki kul « Mia arasında büyük bir fark olacak- ak, Büyük Harbde Almanlar İngiltere - Din, beş büyük Okyanusa yayılmış bu. lunan, ticaretini darbelemek istemiş - lerdi. Bu maksad uğrunda ellerinde mevcud ve günden güne artmakta bu- İunan denizaltılar bütün denizlere münferiden yaydılar. Nihayet bu ge - miler İngiliz ticaret gemilerini yaka. İyacaklar ve batıracaklardı. Gerçe düşmanı, bilumum ticaretini imha suretile, mağiib o Gmek deniz harbinin hususiyetlerinden bir tane. sidir. Ancak ticaret harbile muvaffa. kiyet çok uzun zamanda istihsal edile. ir. Son: günlerde gazetelerde herhangi bir yıldırım harbi mevzuubahs olmak- tadır. Binaenaleyh ticaret harbinin, Yukardaki sebeblerden ötürü, yıldırım Barhile tezad teşkil edeceği aşikâr ola. Tak meydana çıkar. Şu halde istikbal harblerinde denizaltılar, düşman: ti £aret -cemilerini imha vazifesile değil, İnriliz harb gemilerini batırmak üzere relrete getirilecektir. Bu iş kolay bir vazife midir? Acaba Almanların yaptığı veya va - Pâca#, (100) kadar gemi bu işi başa. Yabilir mi? Bu suale cevab vermek için gerek denizaltıların ve gerek denizal. lara karşı icad edilen silâlların, Bü.) Yük Harbden sonra geçirmiş * oldüğu Safahatı mukayese etmek lâzımdır. Denizaltıların en zayif tarafı su al - tindan pek az bir hızlı iş görebilmeleri ivetlendiritmiş olması vardır. Alman denizaltılarıım Büyük Harbdeki kurbanlarından biri son dakikalarında Ez 4 “ 4 mış olması Ve gene ayni gemi kaburga-İtesiri ortadan kalkar... Bu yüzden, tel- larının su altı İsabetlerine Karşı kuv .J8iz müşkülâtı bertaraf edilmedikçe, de - bizaltılar pek güçlükle bir arada kulla. Gerek aktif ve gerek passif vasitalar mlabileceklerdir. daha kendilerini hanb içinde göstermiş. | Gemilerin şayanı dikkat lerdir. İlk zamanlarda fevkalâde mu .| Harbı Umumide Alman gemilerinin ital Su altı isabetlerine karşı büyük bir mu- Memik eke eman tel İkavemet gösterdikleri görüldü. Yavu - mişti. Hattâ 1918 de, aşağı yukarı, cep-|2UUZUN aldığı üç yaraya rağmen sali. men limana avdet ettiği ve üç sene de- heye giden gemiler bir daha avdet €-İ çamlı çe gördüğü malimdur. Ciha demiyorlardı. deniz kuvvetleri slinan bu dersten Bugüne gelince, yukarıya sıralananİkalâde istifade etmişlerdir. Zannede bu âletler o kadar terakki ve inkişafİrim son senelerde 35,000 ton olarak ya. etmiştir ki;“denizaltı harbine karar ve.İpılan hat gemileri arasında böyle ya - ren bir deniz kuvveti 9 80 zayiatı göze |ralara mukavemet edemiyecek ( gemi|'Piİ almadan bir muvaffakiyet düşünemez. | Yoktur: Denizaltılarn kullanma tarzları Bu mukavemet karşısında denizaltı. Denizaltı gemilerinin su altı süratle bi. şu müşkülâtı hissetmekte - ri, onların iyi iş görmesinde başlıca : öğ âmildir. Müterakki deniz devletleri bu bet Sinsi e r 1 Zİk7 sürati arturamadıkları için, denizelt -İdojayıstle onların hızlarını tayin etmek, ları toplu olarak kullanmak istemek - hangi istikamete gittiklerini tahmin tedirler. Yani bir kısım denizeltlar,Jetmek... ilerde bulunarık, düşmanın gelmektel Bu iş denizaltılarda Aletle değil &öz ile tayin edilmekte ve binaenaleyh dai. ma hatayı mucib olan bir haldedir. 2 — Büyük gemilerin çok büyük bir hızla gitmeleri dolayısile, deniizaltları torpilini atacak bir mevkie getirmek... 'Bu iş ber zaman mümkün olmaz. De. nizaltıların düşmenı gördüğü ve fakat, ona yetişemediği için bir muvaffaki - yet kazanamadığı çok vâkidir. 3 — Bir iki torpil ile düşmanı batır. İmal imkânı olmadığı binâenaleyh bü - tün silâhlarını bir anda kullanmak 20. ru. Almanlar teknikte ileri gitmiş bir millettiı. Fakat onların bu meceleleri halletmiş olmaları ihtimal dahilinde değidir. Herhalde denizaltılar, harb ge / İve kifayete henüz gelmiş değillerdir. Torpil yiyen bir ticaret gemisi Onlar istikbalde de gene ticaret harbi olduğunu haher verlcekler, diğerleri | sahasında kazanacaklar. de, aldıkları haberlere göre düşmanaldır. Sayfa ? LD © Çocuk Terbiyesi ” | Teşeki etmekte olan varlığın ib- tiyaçları uğrunda kendi ihtiyaçların Üstün hayvanlar; sevki tabiilerile li ın içinde yaşadıkları şartla. Yavru bir fil; sürüye katıl. ükler ona ayak uydur - yürümelerini ağırlaştırırlar. İVe küçük gi yorulur dinlenmek is - İerse hepsi birden durur onu beklerler. Böyle bir fedakârlık duygusu bizim İmtdeniyetimide henüz girmemiştir. Bir gün bir buçuk, iki yaşlarındaki yav İ rusunu gezdiren bir Japon erkeği gör- İ İdüm. Çocuk birdenbire yürümeyi bı - ll raktı. Kollarile babasının bir bacağını kavradı. Etrafında , dönmiye başladı. Baba hiç ses çıkarmadan önünde dur- du. Ve ancak çocuğu oyununu bitirdiği yakit birlikte yürümiye başladı Ars- dan bir dakika geçti, geçmedi. Çocuk Bu sefer de kaldırımın kenarma oturdu. İBaba yanı başında onu bekledi. Yüzü İson derece tabii ve ciddi idi. Bir fev - kalâdelik yapmıyor, sade yavrucağını gezdiriyordu. Uzviyetin şahsi müvazeneyi «temin için nice gayretleri uzlaştırmıya çalış tığı bir hayat devresinde, yürümek gi- bi çocukta esas olan bir ekzersizi tam mânasile yerine getirmenin bundan başka yolu yoktur. Teşekkülü memeli hayvanlarınınki. İdan farki olarak iki ayak üstünde yürür. Maymunun bile kolları uzun - idur. Yürürken ayaklarına yardımcı 0- İlarak kullanabilir. İki ayak üstünde müvazene kurmıya mecbur olan yalnız insandır. Memeli hayvanlar çaprest duran ayaklarını sata ata yürürler. Bu sayede vücudleri daima fki ayaklarına dayanır. Yürüyen insanın desteği ise Tabiat bu güçlüğü z şahsi gayretle başarmaktadır. Çocuğun, yürüyüşünü mükemmel - lestirebilmesi için, yürümesi lâzımdır. Aileye en büyük neş'eyi getiren ilk “İdim; tabiatin hakiki bir zaferidir. Bu ilk adım hayatın birinci yıl pasajmı İnel yıla devreder. Ve hareketsiz in. İsanın yerini tutacak aktif insanın do - İğusunu müjdeler. Fiziyolojinin neşvü- İnemaya bir delil saydığı bu adımla ço- cuğa yepyeni bir heyat açılır. Ve orta. ya «çocuk ekzersizi» denilen mühim bir mesele çıkar: Yürüyüşün emniyet ve müvazenesi uzun ekzersizlere yani şah si gayretlere bağlıdır. Bilirsiniz ki ç0- cuk yürümiye cesur ve önüne geçil - mez bir hamle ile başlar. Ve inadla ilerler. Adetâ, tehlikeleri hiçe sayarak ileri atılan bir asker gibi... Bunun için. dir ki ergin; onu, önüne engeller yi - maklıklar arkasında tutar, ara hapseder. « Buna vakit çocuk dur. mukabil iyürümiye ( çikiklığı İsmda kaybolduğu, küçücük büyüğe uymıya mecbur -| tutunacak bir yer bulamadığı 6 geniş Çocuğun yürümesi ÇEVİREN : NEYYİR KEMAL !yardımer olacak ergin; kendi hedefini, mukavemeliİnin eşi olmakla beraber insan; onlar -İkendi ahengini bir yana bırakmalıdır. Bir yaz'Napolide genç bir karı koca tanıdım. Bir buçuk yaşmda bir bebek. leri vardı, Hergün bir kilometre uzak. tan plâja gidip geliyorlardı. Bu yoldan araba geçemezdi. Çocuklarını mutlaka derize götürmek istiyen genç anne, ba. ba ona ayak uyduruyorlardı. Çocuk yolda arasıra duruyor, bir çiçek kopa. rıyor, otların arasında oturuyor, geçen hayvanlara uzun uzun bakıyordu. Bir İkere otlıyan bir eşekter o kadar hoşlan. mıstı ki tam bir çeyrek seyretti. Anne baba onu kendi haline bırükiyorlar, 0. nunla yürüyor, onunla duruyorlardı. Bu sayede çocuk o bir kilometrelik yo. Tu hiç bir yorgunluk duymadan gidip geliyordu. Bunda bile #kaprissten bahseden an- peler var. Meselâ bir kadın bana kü. çük kızının «kaprisrlerinden şöyle derd yandı: «Çocuk daha yarım yamalak vü. rüyordu. Ne zaman bir merdiven görse bağırıp çağırıyor, kucakta indirilirken de adetâ sinir bubranları geçiriyordü. Herhalde bir çocuğun merdiven görür görmez ağlaması, heyecanlanması man. lıksız şeydi. Bu bir tesadüf olsa gerek. Wi. Yoksa kendisi mi görüşünde yanıl. miştı?. Mesele açıktır; Çocuk merdivenleri ğarak, himayeye çalışır Bacakları ,yarniz başma» çıkıp inmek istiyordu. çoktan kuvvetlendiği halde onu PAF “| Bu etrafı destekli, her adımında bir o. türscak veri olan geçid: ona hiç şüphe. siz, minimini ayaklarının otlar ara - ellerinin kırlardan daha hoş görünüyordu. Yazık Zavallının bacakları kısadır. Dahalki, kucakta, arabada dolaştırılmıyan uzun yürüyüşlere alışılmamıştır. Büyük|çocuğun serbest serbest ( gezebileceği insan -ömrünü bu işlere vermiş bir mü. | biricik yer o kırlardı. tehassıs, bir mürebbiye de olsa. bunü Açık havada merdiven; çocuğun do. düşünmez. Kendi yürüyüşünün ahen -| vamiyacağı bir eğlence yeridir. İner, gini değiştirmez. Çocuğun arabasını|ç'kar, oturur, kayar. Engeller srasna hethangi bir meyva arabası gibi. gi. Zirip Çıkabilen, tehlikelerden sakınan, deceği yere doğru istediği hızla iter. Ve türlü türlü nakil vasıtalarının arasın. ancak oraya -meselâ bir parka, bir bah. Kosan hattâ onlara asılan sokak ço. Ve rüyet mesafelerinin az oluşu idi. F.L. Büyük Harbden sonra şu (20) sene Mİ e al . in İçinde teknelerin bu derdieri halledile.| £YMÜrde dnizaltıları fayyi Bir çocuk arkadaşının Medi. Gemilerin her ne kadar su üstü )birlkte kullanmaktadırlar; tayyareler Süratleri (24) e vâsıl olmuş ise de de.|düşmarı haber veriyor, diğerleri taar. Bizin içindeki strat normal (5) mili)ruz ediyor... Yukarı geçememiştir. Bu hal denizal.| Fwkat bulunan her iki çare de, henüz ie bugünkü sakatlığın, göstermek. |sadra gifa verecek e halde değildir. vi Zira her iki meseledi telsiz telgrafın ş Denizaltılara karşı bulunan vasıta -İdaha ziyade inkişaf etmesine bağlı bir e »ol kolunu pen ir âra gelince, bunları (passif). (aktif) |iştir. Bugün denizaltılarn suyun altın. şema Mayis “KA iye mütalea etmelidir. Aktif tedbirlerİda Bulundukları zamandı telsiz mu -)* vE lane aa 20 senelik terakkiyat un -|haberesi yapamamakta ve su üstüne yaralandı 4 — Su bombaları e wi Evvelki gece Ahırkapı boya fabrika. b — Dinleme ületleHi, ler. Böyle bir icad varsa da, heniz İk) anda çalışan #meleden Satmış, su £ — Denizaltı mania ağları. günlerin! yaşadığından, emniyet ka *İkazanına bakmak üzere çıktığı merdi. d — Torpiller. zanmiş bir muhabere sislemi değildir. |venden düşmüş, başmdan ve belinden 3 — Tayyare gözetlemesi: Malöm olduğu üzere denizaltı bir yaralanmıştır. Passif vasıtalar meyanında da su üs. baskın silâhidır. O su üstüne çıkıp ken-| Yaralı amele tedavi altına alınmış «İÜ kemileri süratlerinin fevkalâde dini bir dela belki etti mi, artek baskın|tır. 2 : di n i i kolunu çıkardı Heybeliadada oturan 10 yaşlarında Rıdvan adında bir çocuk arkadaşı Ha. rikliya ile oyun oynarken kavga et - miğlerdir. Kavga sırasında Harikliya çeye. varınca oturur; yavruyu araba dan çıkarır, gezinmiye bırakır. Bütün bunlarda gaye, çocuğun vü - cudü, nebati, hayati ve harici tehlike. lerden koruma kaygusudur. Asıl ihti. yaclarm «iç hayatının kuruluşuna aid ihtiyacların.bir yeri yoktur. Bir buçuk iki yaşındaki çocuk £ilo. metrelele yol yürüyebiğir. Aşılması oldukça güç yerlerden geçebilir. Mer. diven çıkabilir. Yalnız maksadı bizden başkadır. Bizim harici bir hedefimiz vardır. Dosdoğru ona gideriz. O; uzuv. larını işletmek için yürür. Binaenaleyh gayesi kendi kendinin teşekkülüne yardımdır. Hareketleri ağırdır. Henüz hir ahenğe Kavuşamamıştır. Btrafın. daki şeyler onu çeker. Ona bu sırada cuğu; yüksek tabakanın korkak, hare. ketsiz binaenaleyh tembel çocuğundan ne kadar uzaktır. Bu içtimai sınıflar - dan hicbiri çocuğun inkişafına el uzat. mış değildir: Biri onu erginin tehlike. lerle dolu, aykirr muhitinde başı boş bırakmış, öbürü onu bu mihitin tehli. lerinden kurtarmak maksadile koru « yucu engellerin arasma hapsetmiştir. #erereremesemcaymezusamayeunenunepurrneneeer00z999000000d Bir ihtiyara otobüs çarptı Divanyolunda Firuzağa camisi ğ - ünden geçen 6l yaşlarında Rıza a - dında bir ihtiyar, şoför Mehmedin i - daresindeki 3450 sayılı Kurtuluş - Be. yazıd otobüsü çarpmıştır. Başından yaralanan Rıza, tedavi al- tra alınmış, suçlu şoför yakalanmış « tır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: