3 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

3 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa «Son Posta» nın tefrikası: 8 Yazan: Martha Richard Çeviren: “Getirin Hiailee Hatib Elden ar şikârlar Bir taraftan kürek çekiyor, bir ta. raftan düşünüyordum: Yarın yuvama avdet edecektim, fa. kat orada her zaman istediğim o sekin | saadeti bulamıyacaktım. Ben, haya - tında hiçbir harbı tanımamış olan, he. nüz genç bir erkeğin kolları arasında sonsuz ve pürüzsüz bir saadete ve ra. hata hasret çekiyordum. Öyle bir adam ki, bana işinden, vazifesinden bahse - decek, başka derdleri olmıyacak! Böy- Te bir adam için canımı fedaya hazır. dım, Vücudülm şiddetle titriyordu. İşte bi Taz sonra otele avdet edecektim. Ora.| da yalnız bir odada sabahı bekliyecek. tim... Ve sonra matem tülleri altında kimsesiz ve uzun günler beni bekli. yordu! Sahile yaklaşmıştım. Sahil boyunda. ki bir kahvehanenin işiklarını görü- rüyordum. Oraya yanaştım. Kahvehanenin terasasında bir kadın. la erkek oturmuş, içeride çalınan yanoyu dinliyorlardı. Bir teksi çağırıp içine girdim, Ve on dakika sonra Bean Rinage otelinde idim. Kapıcı bana: — Madam, dedi. Çantalarınızı emiş olduğunuz gibi gara gönderdik. — Yarın... Yarm gideceğim, diye mırıldanarak, adela uykuda yürür gibi titrek adımlarla merdivene doğru fler- ledim. Asansörün önünden geçerken garson bana kapısını açarak: — Buyurunuz Madam! Dedi. Ve kapıcı ile biribirlerile ge- rib bir tarzda bakıştılar. Bu bakışlar. la: — Bu kadın muhakkak ki sarhoştur! Demek istiyorlardı. * Hakikaten bir sarhoş gibi. yatağın Östüne yıkıldım. Bir kâbus içinde gibi idim. Ertesi günü Parise geldim. ve Marhy deki evimize kapandım. Bu yerde, ve herkesten uzak, hatıralarımı unutmıya uğraşıyordum. —S Bu siralarda idi ki Jeanne yeniden kısa bir zaman için ve pek feci şerait içinde karsıma çıktı. Bir gece, hiç beklemediğim bir za. manda arkadaşım bana telefon etti: İs- mini söylemeyi bile unutarak telefon- da bana yüksek sesle şöyle söylüyor. du: — Marthe sen misin? Gene seni ga- yet çabuk görmiye ihtiyacım var! Bi. İemezsin ne feci bir haldeyim! Dostu. muz Rente bana senin adresini verdi. Söyle, sana gelebilir miyim? Evet... Evet hemen gelirim. Bir taksiye atla- rım yarım saate kadar sendeyim! Benden imdad dilenen bu sesi hemen tanımıştım. Ve bu sesin heyecanından | talisiz arkadaşımın gene gizli teşkilâtın elinde çırpınmakta olduğunu anlamış- tm. Çünkü bu casusluk teşkilâtı hiç. bir zaman şikârlarını elden kaçırmaz! Bunu iyice biliyordum. Onu bekler- ken, arkadaşımı o meçhul ellerden kur tarmıya karar veriyordum. Onu kur. tarmıya bütün enerjimle uğraşmak ts.) tiyordum. Onu o merhametsiz ellerden kurtarırten ben kendi hayatımın inti. 'kamını da alacağımı dannediyordum. Sakin ve kendi halinde bir hayat yaşa- mak tatlı bir şeydi! * Jeanne çok bozulmuştu. Fakat içeri| girer girmez onu tanıdım. Eskiden çeki daha az güzeldi! Onun o eski kayıdsız ve cocuk tebessümü nerede kalmıştı Şimdi boyamamış olduğu yorgun ve solgun çehresinin her noktasında de. rin keder ve eziyetlerin izleri okunu. yordu. Onun halde olduğun ssediyordum. Onun bu perişan yüzünü, benim İspanya dö. nüşündeki çehreme çok yakın buluyor. dum. Ona: — Otur buraya yavrum, dedim. Çan tam oraya bırak.. rahat et! Sana bir çay hazırlayayım. Hemen ai başlama... Biraz yorgunluk al Bana ses çıkarmadan itaat etti. Ma. kine gibi bir şey olmuştu. Bu hali beni son derecede müteheyyiç ediyordu. O- İnu temin etmek ihtiyacını his ediyor. dum: — Burada benim evimdesin! Dedim. Seni hiç kimse bu evde rahatsız ede. mez. Müsterih ol. O beni dinlerken, bilâihtiyar kapı- ya ve tarasaya bakmıştı. Dudaklarının casuslukta harb casusluğunun arâsın- da pek ik fark vardır, dediğin zâ- man ne kadar haklı.imişsin! Harb za- manmdaki casusluğun neticesi ne ka- dar fena olsa da 'bir darbe ile nihayete iner. Nihaye nedir! Halbuki bizim şim. diki hayatımız... Bir kâbus, bana inan... Bazı zamanlarım. Jeanne'ın son derecede ümidsiz ve yorgun olduğu her halinden belli idi. Bilhassa açılacak, emniyet edecek bir cx “Son Posta,, nın Hikâyesi Saç Falı Çeviren : Nimet Mustafa Madam Trinke, eciş bücüş bir yazile| yazılmış dlan bir mektub almıştı. Mek. tub gayet kısa idi: «Madam, «Kocanıza dikkat ediniz, 6 sizi aldi- tayor.» Madam Trinke şu veya bu şekilde ko.| cssı aleyhinde söz söylenebileceğini ak. hna getirirdi. kocası için budala diye. $ilirlerdi. Gerçi budala değildi amma de emniyetten hoşlanmıştı. Fakat ne ya- pabilirdi, hatır için günlerce bir erkek peşinden koşup o erkeğin nerelere gitti. ğini, ne yaptığmu öğrenemezdi yal Ma. dem Barbara uzun uzun düşündü ve bu işi kısa yoldan halletmeye karar verdi; — Madmacığım, dedi, sana ben bir iyi- İlik edeceğim. Kocanın hakikaten seni al. datıp akdatmadığını öğreneceğim. Bu ga. yet basit bir işdiz. Benim gibi Rus mülk pek te zeki sayılmazdı. kocası için pinti | tecisi olan bir kadın tanırım. Rusyada diyebilirlerdi: Çünkü parasını kılı kırk|iken Çarın sarayında baştalcılık rütbe. yararcssına hesablar, tesadüfen eksilmiş! sini haizdi. Burada fal bakmaz amma, olmasından korkarak her nerede olursa (Denim hatırım için bakacağına eminim. olsun cebinden cüzdanını çıkarır birkaç|O bir insanın başından kesilmiş birkaç kere sayardı. İtel saç görünce, o insanın nasıl bir insan Nihayet tahammül edilemez bir koca plak ve yi etmi —— da diyebitirlerdi: Gerçi madam Trinke| ”” ken, BoglAğ e Gy EEMNEe : ri İmahirdir. Sen kocanın saçlarından bir m ÇE tek tel keser, bana getirirsin, ben Aluşa kimsesi olmadığı için muztarib gibi idi. | sebebi vardı: Madam Trinke kocasını st. Mesleği icabı, daima iki türlü lisan kul. lerinin bitkin bir) titreyişinden henüz müsterih olmadı. ğımı görüyordum. Bunun için odadan çıktım ve çay hazuflamak bahanesile uzun müddet onu odada yalnız bırak- tem, Biraz sakinleşmesini istiyordum. Odaya avdet ettiğim zaman onu bir koltuğa uzanmış buldum, başımı arka- ya dayamıştı. Çehresi pek solgundu. Gözleri kapalı idi. Fakat çay tepsisini masanın üstüne bıraktığım zaman göz.| — İlk önceleri bu casusluk beni çok lerini açtı: alâkadar ediyordu... Beni eğlendiriyor — Martha. dedi, bana bayatta yar.'du... Bana tehlikeli fakat enteresan bir dım edebilecek olan yegâne insan sen-/oyun gibi geliyordu. Halbuki şimdi. #n! Sen bana sulh zamanında yenlapl (Arkası var) Tanan, iki manalı cümlelerle konuşan insanlarla beraberdi. Bir casus, hatta kendinden bile şüphe eder, daima ih. tyatlı ve çekingendir. En küçük bir hareket, en ehemmiyetsiz bir sözle kendini ele verecebileceğini bilir. Jeanne yorgun bir sesle devam edi. yordu: Günün Bulmacası $ | Bir doktorun günlük notlarından Tansiyon fazlalıkları Gözlerin önünde uçan kara lekeler ve sinek gibi şeylerin birçok sebebleri varsa da başta tansiyon yüksekliği gelir. Bun- dan başka asabi sebebler gözdeki zâf ve gözlük ihtiyaçların — tevlid eden rüyet bozuklukları da böyle sinekler gönterebi- lir. Fakat bilhassa elliyi mütecaviz olan- larda böyle haller görülürse evvelâ te - vettürü şiryani fazlalığını o düşünmek lârındır. Derhal tansiyona baktırmalı, Ve hemen pethize ve iyod tedavisine gi- rişmelidir, Perhiz #le ve iyod tedavisi die tansiyon düşvikveri Sonra bu kara sinek- ler ve lekeler de yavaş yavaş © sali olur Tansiyon fazlalığının diğer bir arazi da sik &ik geeo ldrarlarına kalkmaktır. Nor- mal olarak geceleyin idrara kalkmamak Mizımdir. Bazıları geceleyin o muhakkak bir veya iki defa idrara kalkarlar, Bu - nun sebebini araştırmalıdır. Muamafih bazılarında itiyad neticesi veyahud çok maylat ve diğer meşrubat kullanmak se- bebile tansiyon yükselmeden sık sık ld- rar edebilirler. Bunları tefrik etmek lâ- EEE VT TE | İM 2 — Keder - Tazmin eden 3 — Gökler - Daht 4 — Hazir - Rüzgür 8 — Asilin yerine iş gören 8 — Oofa - Tofrika 7 — Lezzet - Elbisenin müfredi 8 — Fakat 9 — Yemeklerin hazmolduğu yer - Ad 10 — Valdelik Geçen bulmacanın halledilmiş şekli Boldan sağa: 1 — Trak - Daha 2 — Ayar - Salak 8 — Rezsaki - Kia 4 — Aralık - Var 5—K-Kik-K 8 — Sıkılan 7 — Da - Kanaps 8 — Alev - Nesli 9 — Malak - Pire 10 — Akar - Gelin İlk © Muhammen Teminat Bedeli 399,49 532850 Hastanelerin 930 mali yılı ihtiyacı için alınacak sabun, soda, zeytinyeğı ve zeytin. Hastanelerin 939 mali yılı ihtiyacı için alınacak kuru sebze. Hastanelerin 939 malt yılı ihtiyacı için alınacak yaş sebze, Hastanelerin 939 meh yılı ihtiyacı için ahmacak 156 kalem tb. 1031/75 1375667 B9B,88 11982,27 705,00 941200 Tahmin bedeileri ile fk teminet miktlarları yukarıda yazıh işler ayrı ayrı kapalı zarf eksiltmesine konulmuştur. İhale 14/9/9039 Pcrşembe günü sast 15 de Daimi Encümende yapılacaktır. Şartnameler Zabıt ve Muamelât Müdürlüğü ka eminde görülebilir. Tağiblerin 989 yılına aid Ticaret Odası vesikası ve ilk temi. met makbuz veya mektublarile 2490 numaralı kanuna göre hazırlayacakları ka. pala zarfisrını ihale günü saat 14 de kadar Datmi Enciümene vermeleri (6635) | Ankara Yüksek Zıraat Enstitüsü Rektörlüğünden : 1 — Kurumumuz çamaşırhanesi ve Jâboratuvarları için lüzumu olan şartna « | mede ovsafı gösterilen «4000» kiln beyaz sabun açık eksiltme usulile satın alı - nacaktır. 3 — Muhammen bedeller «1520. ve muvakkat teminsu elli» liradır, 3 — 4/9/0939 tarihine mülsadif Pazartaşi günü saat 11 de Rek: üteşekkil komisyon tarafından ihalesi yapılacaktır, 4 — Daha fazla izahat ve parasız şartname almak istiyenler enstitü daire mü- dürlüğüne müracaatları, o «3303, 6362, | rlük birasında | viyordu. Sonradan şunu da nazarı dik- kate almak lâzımdı ki madam 'Trinke ka, dınlar arasında pek öyle sayısı bol olm. yan cinsten fevkalâde iyi bir kadındı. Kocasının kendini aldatmasını garib bu- kayordu. Kocası nasıl olur da kendini aldatırdı. Kocası yaşlı idi, kendı gençti. Kocası çirkindi, kendi güzeldi. Kocası abdalca olduğu kadar, kendi de zekice idi, Hayır hayır bu kat'iyen olamazdı. Olamazdı diye düşünüyordu amma, gene bir kere içine kurd girmişti. Bu er.| kek mileti deği! mi, en iyisine güven ol. mazdı. Hem kabahat yalnız erkeklerde de değildi. Zaman kötü idi. Birçok ka- dınlar, sanki bekâr erkek kıtlığına kıran girmiş gibi evli erkekleri oalvamaktan haşlanıyorlardı. Madam Trinkenin kocasının şurada İburada rastlanmış erkeklere nisbetle te. fevvuk derecesi de vardı. Parasının he. sabını iyi bilen erkek daima paralı olur- du. Kadınlar ona sadece evli erkek ol! duğu için değil, ayni zamanda da paralı erkek olduğu için sırnaşırlardı. Nihayet o da insandı. Her erkeğe evi haricinde görünen kadın güzel göründüğü gibi ona da güzel görünürdü, Hem zamane kadın.| ları bu işin ustasıydılar. Güzel olmasalar da güzel görünmeyi pek iyı becerirler. Madam Trinke bütün bu karmakarışık düşünceler içinde, aldığı mektub muhte- viyatının sıhhatine inanacak gibi Olu.'ç yordu. Ne yapıp yapmalı kocasının s;bisi| maceram. ohp “olMuĞIZIN kendini alda. tıp aldatmadığını öğrenmeliydi. Madam 'Trinke bu işi kendi kendine yapamazdı. Çünkü pek o kadar becerikli bir kadın değildi. Bir yardımcıya 'htiyac. vardı. İBu yardımcı olsa olsa madam Barbara İ gök gey bilir. olabilirdi. Rus ihtilâlinden sonra Parise İ yerleşmiş ve prenses olduğu halde pren- seslik ünvanını terkedip madam Barbara olarak tanınmaya razı olmuş bu kadın ii. Hattâ onun Umumi Harb. de Rus ordusunda casus olarak hizmet ettiği de söyleniyordu. Harbde casusluk İletmiş bir kadın böyle basit işleri keşfe. | demez olur muydu? Madam 'Trinke dosdoğru, madam Bar- baraya . Madam Barbara şarabı çok severdi. Onun şarabı çok sevdiğini bil. diği için madam Trinke evde kocasının arada sirada işmek içn ayırmış olduğu dört şişe Bordo şarabından birisini bir kâğıda sarıp yanma almayı unutmamıştı. Madam Trinkeyi, madam Barbaranın Rusyadan gelirken beraber getirdiği hiz. metçisi Aluşa karşıladı. Aiuşa fazla güler yüz göstermedi, hattâ adamın biraz ra- hatsız olduğunu da söyledi, hizmetçiden böyle bir söz işiten ziyaretçinin, sıhhat temenni edip kapıdan dönmesi nazik bir hareket olurdu amma madam Trinke, bunu yapamadı. Çünkü onun ziyareti, lâ. alettayin bir ziyaret değil hayati bir meselenin halli için yapılan bir müra. catti, Çok geçmeden madam Trinke, madam Barbaranın rahutsızlığının ne olduğunu anlamıştı, Madam Barbara o gün şarabı haddinden fazla kaçırmış, sarhoş olmuş- tu. Çünkü hizmetçi Aluşarın İstemiye is. temiye içeri aldığı, bu muhakkak mada. mı görmekte ısrar eden misafirin yânına gelirken iki tarafa yalpalıyordu. Madam Trinke sarhoş ev sahibine al- dığı mektubu gösterdi. Bütün şüpheleri. ni anisttı. Ne olursa ondan olacağını, ko. casının hakiksten kendini aldatıp aldat- madığını anlıyabilecek Paris içinde tek insanın o olduğunu söyledi. Madam Bar, bara şahsına karşı gösterilen bu fevkalâ. Be ona gönderirim. Saça bakar bakmaz kocanın me yaptığını, ne ettiğini söyliye- cektir. Bizim Aluşanın yazması, okuma, sı vardır. Söylenilenleri bir kâğıda ya. zar, getirir sana okur, Madam Trinke buna çok sevinmişti. Evine döndü, O akşam kocası uyurken saçlarından bir tek telini kesti ve ertesi gün madam Barbaranın evine bir kere daha gitti, Giderken kocasının şarabla- rmdan bir şişe daha götürmeyi de ihmal jetmemişti. Aluşa kâğıda sarılı tek tel saçı alıp evden çıktı, bir saat sonra dön. İdüğü zaman elindeki yazılı kâğıdda gun. lar vardı: — Bu her kim ise fevkalâde sadık. — Sigara işmez» — İştihalı yemek yer.» — Bilhassa şekeri pek sever. «5 — Kemik yalamaktan da hoşla. mr «6 — İhanet, aldatmak nedir haya, unda bir kere bile böyle bir şey yapma ya teşebbüs etmemiştir.» Madam Trinke bu cevâblardan çok memnundu, falcı kocasını aynen söyle. mişti, Kocası sigara içmezdi, iştihalı ye. mek yerdi. Bilhassa şekeri pek severdi, | Kemik yalamaktan da koşlanırdı. Çünkü pirzola kemiklerini kemikler üzerinde zerre kadar ot bırakımayıncaya kadar ya- lamak ödetiydi. Bu kadar şeyi bildikten sonra, onun herkesencsndık olduğuna, Manet edir bilmediğine de inanması İ. cab ederdi ve madam Trinke bunlara da #manmıştı. Mektubu yazan herhalde onun saadetini kıskanan ahlâksız bir insandı. Halbuki madam Trinkenin kocam, Mösyö Trinke son günlerde hakikaten işi azıtmıştı. Veşii gözlü, sarı saçlı bir genç kızla düşüp kalkıyordu. Falcı mı yanlış anlamıştı, yahud da Yalan nı söyiemişli? Hayır o da yanlış anlamamıştı. Yalan söylememişti. Aluşa, falcıya giderken madam Trin- kenin kendine verdiği tek tel saçı kay. betmiş, yannda yürüyen madam Bar. baranın siyah köpeğinden kopardığı tek #eli falcıya, saç teli diye uzatmış. ve fal- canın bu köpek teline bakıp söyledikle. rini bir k Son Posta Yevmi, Siyasi, Huvadin ve Halk gazetesi Yerebatan, Çatalçeşmı e sokak, 25 İSTANBUL Gazetemizde çıkan yam ve resimlerin bütün (hakları mahfuz ve gazetemize alddir, ABONE FIATLARI âğıda not etmişti. Aböne bedeli peşindir. zili değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevab için mektublara 10 kuruşluk Pul ilâvesi lâzımdır. Post kutusu : 74 İstanbul Telgraf : Son Posta Telefon : 20203

Bu sayıdan diğer sayfalar: