10 Kasım 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

10 Kasım 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ME Hergün İhracat serbetisi, İthalât serbestisi Yazan: Muhittin Birgen ünkü makalemizde hükümetin bir İnen mabsullerimizin ihra- cım meneden kararları ortadan kaldır - gmak suretile yapmış olduğu hareketin ne kadar mühim olduğunu bir parça izah ettik. Mühim bir iktasadi siyasetin mu - kaddemesi sayılabilecek derecede mü - him olan bu karar, memleketin dahil! pi- yasasında ve bilhassa köy muhitinde çok iyi, tesirler yapmiya başlamış ve bu te- sirlerin süratle inkişaf edeceği de mu - hakkek bulunmuştur. Ancak, ihracat işlerinde serbestinin ia- desi, memleketi iktisaden rahatlandırmı- ya kâfi gelemez. İhracata verilen serbesti İle birlikte ithalât rejiminde de böyle bir harekete ihtiyaç vardır. Eğer aldanmı - yorsak Ticaret Vekâleti, ihracat işlerile müvazi olarak ithalât işle de normal bir inkişafa doğru götürecek tedbir ve kararların hazırlanmasile meşguldür. Ya-! kın bir zamanda bu kararlarda ittihaz &- dilecek olursa, memlekette kendisini ağır surette hissetirmeğe başlanmış olan işsiz lik, tedrici surette azalacak, belki de kı- sa bir zamanda büsbütün ortadan kalka- rek her şey, harb şartlarının çerçevesi Zn, tabii mecrasına dünmüs olacak « “ * Pilhakika, ihracat işlerimizde verilmiş olan kararlar, ithalâtta da, kendilerile müvazi olarak, bir takım kararların alın masım iktiza ettirmiştir. En büyük ihra- sakını Almanyaya yapıp en büyük ihti - yaçlarını da Almanyadan tedarik eden Türkiye, birdenbire harb karşısında kal dığı zaman, bütün işlerini, harbin muh- temel irkişaflarına göre yeniden bir tan- retim ve mübadele ihtiyaçlarını, acaba hangi istikametlere doğru tadil mecbu - riyetinde kalacak? Ayni zamanda bütün muhariblerle ticaret yapabilecek miydi? Buna, kendisini alâkadar eden siyasi mü- nasebetler ne dereceye kadar müsaid ola- cak ve hangi istikamette inkişaf edebile- cekti? Klering'sistemi ne dereceye kadar yaşyabilirdi? Yahud da serbest dövizle yapılacak işlerde Türkiye hariri ticaret müvazenesinin inkişaf ihtimalleri ne ola- caktı? İhracatın birdenbire durudurul - ması, memlekete döviz girmesine mâni 6- lacağına göre bi müvszeneyi tutmak ve deşletin döviz ihtiyaclarını karşılıya - bilmek üzere ithalatı da tahdidâ etmek zaruri değil miydi? Bunlar ve bunlar gibi daha birçok me- eeleler, Türkiyenin, hic beklenilmemiş bir harb karşısında, tedrici surette sulh fktısadiyatından harb iktısadiyatına geç- mesini temin için halli icab eden bir da- vamın esas unsurlarını teskil ediyordu. Bu unsurlar üzerinde düşünmek, bunlara birer hal şekli bulmak, gittikçe kendisini hissettiren bir zaruret halini aldı. Bunların allerine intizaren geç ler arasında, piyasada da spekülüsyon İaaliyeti başını alıp yürümeğe başlamış» tı. Meselâ, inşaat malzemesi, başta demir olmak üzere, her gün biraz daha paha - landı. Ağustos ayında 11-12 kurusa sati- Jan demir, kısa bir zamanda bir mislin - den farla pahalandı. Meselâ, kal ve çinko gibi hemer her gün her işte kulin- mlan maddelerde ftatların Cihan Harbi- nin büyük fiat hareketlerini geride bırs- kacak sıçramalar yaptığı görüldü. Avru- pa derileri, Avrupa kumaşları derhal pa- ya başladı. Bu pahalılıkta amil olan müessirler arasında piyasınu: vaziyeti, bazı maddelerde belki de bir Teceye kadar #mil olmuştur, fakat, bu &- milin yanıbaşında bilhassa psikolojik ©- Tanman tesiri daha umumi ve şam iğ Meselâ, #70 dün metresini ye sattığı kumaş için, bugün ayni kumaşçı dokuz lira istemekten çekmmedi. Sebe- bini sorduğumuz zaman, size sadece sus-| turucu bulduğu su cevabı «— Efendim, harb. Artık bu lar bir daha gelecek değildir. Size ğım; #atla bu kumaşın yerine bir diğerini koy- mamıza imkân ver mı?» Cihan Harbindeki fiat yükselmelerini pek iyi bilen müşteri, eğer bugünkü şart- ların iç yüzüne vâkıf değilse, elbet bu cevabın akan suları durduran kuvveti karşısında, lâl ve epkem, susmıya mec- burdur. Halbuki, bugün isler öyle değil- dr; Cihan Harbinde Türkiye de muha - bd. Halen Türkiye muharib olmadığı gfbi kendisini harbe sevkedecek sebebler de günden güne azabyor. Şu dakikada, bütün yollar ve bütün imkânlar açıktır. "Türkiye, kendisinin ithaline muhtaç ol - duğu maddeleri her taraftan getirebilir. Serbest dövizle alış veriş edebilmek için de elinde kA derecede imkânlar bulun- duğu gibi ihracata verilen serbesti save - sinde bu knkânlar da genişliyecektir. Ayni zamanda, bundan birkaç av evvel, takas primleri vüzde seksene kadar çik- mış olduğu halde, takas işlerinin bir elde masını temin eden Takas Limitet şirketi sayesinde bu nisbet hemen he - men yarıya düsmüstür. Belki de daha a- zalacaktır. Vakıâ; harb sartları, iptidaf maddelerin, mamul esvonm, nakliye ve sisorta ücretlerinin pahrltarması, mzliyet fiatları üzerinde tesir yapabilir. Ancak, ! ğinde bii çevelenmiştir. söz Vindsor köşkünün Kâhyası Ny Londrada 29 senedir Vindsor köşkkü - nün kâhya kadınlığını yapan, bütün İn- giliz hanedanı erkân: ile yakından te - masta bulunan Madam Amelia Rawlings tekaüde sevkedilmiş, kral da kâhya ka - dının bunca yıllık emeklerine mukabil, kendisine şeto dahilinde bir köşk hediye etmiştir. Burada kendisini köşkünün © - dasında görüyorsunuz. yüzde yirmi kadar zaien düşmüştür. Şu halde, bugün Türkiyeye yeniden ithal e- dilecek bir maddenin, hiç olmazsa bir müdtlet için, eskisinden daha pahal: ola- cağını farretmeğe clddt bir sebeb yoktur, Fakat, spekülâsyon ve Ihtikâr ruhu, iki aylık intikal devrinden geniş mikyasta istifadeyi fhmal edemez. Nitekim etmiş - tir. O, sırf Cihan Harbinin uyandırdığı psikolojik havayı kullanmış ve aynı za - manda intikal devrinin tahdidatından kuvvet almış ve yürümüştür. * Halbuki, eğer bu işler tanzim edilecek , | olursa memleket için, hiç olmazsa muay- yen bir müddet, yeni bir pahalılık bahis İmevzwu olmaksının fhtivaclarını normal İsirette temin etmek kabildir. Yalnız bu İşin kabil olduğu kadar az tahdid sartları İeinde cereyan etmesi lâzımdır. Mademki, son günlerde fhracstta serbesti inde edil İdi, su halde ithallitın da serbest esaslar İzerine veriden tanrimi içi gecikmiyecek İdemektir. Hükümet bı süretle bir taraf. tan ihracatı, diğer taraftan ithalâtı ser - İbest bir reftme doğru götürünce, piya - sadaki darlık kendiliğinden kavbolur. Yalnız, halkımızın da bu islerde hükü - mete yardım etmesi, spekülâsyonu sı - martacak telâshı hareketlerde bulunmak- İten cekinmesi lâzımdır. Bu da her iki sa- hada yapılmalıdır: Müstahsil mahsulünü satarken, müstehlik te fhtivacını tedarik Muhittin Birgen İSTER Şöyle kır mektub aldık: -- Ben kolra meraklısı bir adamım, oturduğum yer Bos- tncıdır, faket Bostancıda mahfuz bir yer olmadığı için kotramı ötedenberi Fenerbahçeye çekerim. Fakat bu yıl Bostancıya bir dalgakıran (yapıldı, ben de Fenerbahçeye Resimli Makale: «Nihayetsız öir hürriyet tasavvur edilemez, hakların en büyüğü clan yaşsmak hakkı bile mutlak değildir». ölümün —— İngiliz liram da üç ay evveline nisbetle! İNAN, SON POSTA 5 Senin hakkın, başkasının hakkı... & men hür, tamamen serbest, tabiatin verdiği haklara malik farzedebilirsin. Fakat başkasının hür- isine, hukukuna ulaştığın dakikada durmak ARASINDA yo Kepli Hergün bir fıkra Çocuk taşımak için Ketenden çantalar Kimse seyretti mi ki! i i İ Bir muharrir bir piyes yuzmış, Şe- İŞ hir Tiyatrosuna vermişti. Piyes sah - | neye konuldu. İlk temsil çok tenha i idi, İkinci temsilde tiyatroda anrak birakç koltukta insan vardı. Piyesi kaldırmak icab ediyordu, muharrir itiraz etti: — Piyesimi tiç gin içinde kaldır » muya hakkınız yoktur. — Peki amma, dediler, helk piye - sini beğenmedi. Muharrir güldü: —Halk mz beğenmedi, bunu nere den çıkardınız, kimse seyretti mi ki, Dbeğenmiyen bulunsun? 0 >. Seferber halinde bulunan Fransız ordusunun bir günlük yiyeceği Seferber halde bulunan Fransız or - İdusunun bir günlük yiyecek listesi şu- dar: 3.000.000 kilo ekmek, 2.200.000 kilo et. 350.000 kilo pirinç ve kuru sebze, 200.000 kilo şeker, | 150.000 kilo kahve, 8.000.000 kilo şarap. İngiltere hükümeti, hava hücumları esnasında emizikte veya yeni yürüyen çocukları bulunan kadınların sığmaklora gidecekleri sırada, yavrularını yanların - da taşıyabilmeleri için sağlam ketenden çantalar yaptırmış, ve çocuklu ailelere dağıtmıştır. İngilterenin en hamiyetli adamı Hayır müesseselerine yaptığı milyon- larca İngiliz lirası teberrularile şöhret bulmuş olan İngiliz maliye ve sanayici - lerinden Moris otomobilleri sahibi Lord Nuffield hava nezaretinde vazife almış. İngiltere hava kuvvetlerinin faal bir surette işlemesini temin eden büyük teş. kilâtm umum! müdürlüğüne getirilmiş - tir, Lord Nuffleld, bu memuriyetinden " mesş almıyacaktır. Lord, zarar ve ha -|, LODATA radyosunun verdiği temsil. sara uğramış tayyavelerin tamirinden, ve| rd€ hiçbir #ktör Hitler'i ine . e bütün “ tayyarelerin © hazırlanmasından |77020 YAnaş MNKEAdİK. yn erd8 zi mi raâyo idaresi «Gamalı haçın gölgesb Lord Nuffield, 1938 senesinde hava ne-| SM! bir skeçi temsil ettirecekti. Bü- ine müracaat ederek, İngiliz hava - tün aktörlerin böyle bir temsilde rol cılığının kuvvetlenmesine yardım mak- almaktan imtina eylemesi üzerine pi - sadile bütün tayysreleri kendi fabrika - | yesteki, Göbbels, Göring, fon Papen, temsil edilemiyor! hava nazırının bu teklifi reddeylemesi ü-| kaldırılmıştır. zerine sanayici lord «bir harb takdirinde) «Gamalı haçın gölgesi» Naziliğin ku. Allsh yardımcınız olsun:..> demişti. ruluşunu anlatır. İSTER İNANMA! kat sen misin zehmetten çekinen? Geçen akşam şiddetli bir | lodos fırtınası çıktı, bizim dalgakıran meğer çok alçakımış, Marmaradan kopup gelen dalgalar seddi aşarak içeri girdi- ler, Dalgakıran arkasına sığınmış olan birçok sandallarla Birlikte benim güzel kotram dua parça parça oldu. Şimdi kadar gidip gelmekten kurtulduğum için sevindim, kotramı | dalgakıan denilen şeyin su seviyesinde yapılmasının ma- da Bostancıda, yeni dalgakıranın arkasına bağladım. Fa- kul bir şey olduğuna: İSTER İNAN, iSTER iNANMA! Londra radyosunda Hit'er| Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı Bugü: Büyük Matem (Baştarafı 3 üncü sayfada) Jar yarıya inmişti. İstifallere her tarafi C. Yİ. P. umumi merkevinin tanzim ettiği programa uyularak, aziz Atanin ruhun kendisine verene ve eserini milletine b” rakarak gözlerini kapadığı saatte, 9 'W 5 geçe başlardı. Halkevinde Vali ve belediye reisi Lütfi Kırdar, İ tanbul komutanı Hâlis Bıyıktay, vilâyet ve belediye erkânı, şehrimizdeki resmi VE bususi müesseseler ileri gelenleri ve K# Jabalık bir halk kütlesi Eminönü iHalke © vinin “konferans salonunu erkenden durmuştu. Salonun bir köşesine Ebed Şefin büstleri milli ve parti bayraklar çiçeklerle bezenmiş olarak yerleştiril * mişti, Tam dokuzu beş geçe Ev reisi Agi? Sırrı Levend Kısa. fakat veciz bir hitab ile salonda bulunanları tazim sükütent davet etti. Bütün salon 5 dakika nefes &i maktan çekinerek Atanın aziz hatırasıDi andı. Bundan sonra tekrar kürsüyü iygil eden Agâh Sırrı Levend, Ebedi Şefin b&* yatını, eserlerini, hizmetlerini, mezi; Yerini tebarüz ettiren etraflı ve hey: bir konferans verdi. Onun kayıt duyduğumuz tesssirü anlattı, Nutku müteakib Felsefe Fakültesi ü £ göre sıf talebesinden Sevim Lev wet İnğnünün 4-11-45ğ tarihli beyan © namesini okudu. İhtilal bu suretle son# ermişti. Hazır bulunanlar toplu olars$ önde çelenk olduğu halde Gülhane par © kına giderek Sarayburnundaki Atsn9 heykeline çelengi büyük bir teessürlü vazettiler. di Bütün Halkevlerinde de ayni şekild? merasim icra edilmiştir. Beyoğlu Halk** vinde Beyoğlu kaymakamı ve birçok zide zevat bulunmuştur. Ev reisi Ekrem Tur hazırunu süküğ davet etmiş, tazirı sükütundun sunra 4 * vukat Hâşim Refet bir konferans vı ve Milli Şefin beyannamesi okunmuştu” 'Toplantada bulunanlar Taksim âbidesin? giderek muhteşem bir çelenk koymuş Jardır. Şişli Halkevinde de nutuk söylemi ihtifalden sonra Yedek Söbey okul önündeki Atatürk heykeline çelenk kof” muştur, k 5000 1 aşan yüksek tahsll gençliği i5€ Üniversite konferans salonunda sabahi” pek erken saatlerinde toplanmış, Ata$ için yapılacak ihtifale heyecanla katıl hazırlanmıştı. > bir ağızdan söylenen İstiklâl mel gile ihtifele başlanmıştır. Rektör Ci Bilsel gençliği Atanm unutulmaz hat önünde süküta davat etmiş, Atatürkün — manetçileri derin bir huşu içinde beş ÖR” kika susmuşlardır. Rektörden sonra bir çok hatöbler heyecanlı hitabelerle BüyüK Atayı anmışlar, eserine olan bağlılıklar” ni tebarüz ettirmişlerdir. Bütün mekteblerde de heyecanlı e. lantlar yapılmıs, bütün şehir, bir & kalb halinde Atatürkün kayıbından duy” luğu beessürü izhar etmiştir. ş ln sehrimizdeki bütün eğilent* yerleri programlarını tatbik etmemek el müesseselerini kapamak suretile um CN en 10 Birmelteyrin Resmi 33 B 1937 sında yapmıya talib olmuş, o zamanki|Röm ve diğer şahsiyetlerin isimleri)|(—

Bu sayıdan diğer sayfalar: