9 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

9 Şubat 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Alelâmum kirliler, günün mevzuu © Hem kondüktörün kirliyi temizi a « AlmanyanınIngiltereve Kirliler meselesi İskandinavyaya İaarruz e ihtimalleri var mıd Emekli general H. Emir Erkilet “Son Posta,, nım askeri muharriri | itlerin 31 İkincikânun nutkunda haber verdiği harbin ikinci saf- İma başlıyacağına dair bir takım alâ- i Yarmış. Bu safha uçaklarla kütle a Yapılacak taarruzlarla Obaşlıya- in Almanya taarruzlarını bilhassa giltereye karşı yapacakmış. İngiliz U- #nanlarma karşı, harb donanmasının da İştirakile hava hücumları yapılması İn- Gilterede beklenmekte imiş. Nitekim İn- Gütere sahi'lerinde, oralarda hava du erezine otomatik surette bildiren mü- iz çalışan Alman balonları bu- rettebat ; bu: imiş. Almanya denizaltı gemisi yapmak, burlara mürettebat yetiştirmek, uçak fi- Iolarını arttırmak ve nihayet askeri hiz- Mete tâbi bütün sınıflara mensub efradın selerberliklerini tamamlamak için cep- belerdeki sükünetten istifade etmekte rai Bir Alman taarruzi hareketi o ka- ar yakınlaşmış ki Alman başkumandan- bi izinleri kaldırdıktan başka izinlileri de geri çağırmış bulunuyor, ilh, ilh. Bunlar şüphe yok ki gazete havadis dir ve bu nevi havadis ekseriyetle İsviç- Te markasını taşır. Çünkü bilhassa coğ- Tafi durumu ve istiklâlini silâhla müda- İaaya azmi sayesinde bitaraflığını bütün büyük komşularına tanıtan ve riayet et- tiren küçük, fakat kuvvetli ve dağlık ol mak dolayısile de çetin bir memleket olan İsviçrede harb hareketlerinden ziyade askeri bilgiçlik revaçtadır. Bununla beraber ekserisi ha; mah- sulü olmasa da birer b ve tah- min neticesi olan bu havadisler İsviçre nin ihhisarında değildir. İşte askerf siya- set bahislerine de el ve kalemi uzanan tanınmış Fransız muharrir Bayan Ta- iş İyi bir membadan alındığı bildiri- it aberlere göre, Almanyanın, İsveçin Dilan rasgelen Baltıkdenizi sahi"lerin- * «mühim miktarda asker ve malzeme, Mame olduğunu yazıyor. Diğer cihet. Almanların tekzihine rağmen Bre men Ye Hamburgda bulunan mühim cü- Zütamlar Kiel kanalını geçmişler ve Po- imeranya limanlarında yerleşmeğe baş- uşlarmış. Bundan başka, bitaraf mü- va A'man hava kuvvetleri kuman- mekte gikametinde bir hava İz a 2 niye ik etmekte olduğu- a emla beraber, pek temkinli * olan r ayl Almanyanın hakiki hede Yasi, iktisadi ve asker; bir tazyik sayesinde kendisine iktisadi ta, ik min etmek okluğu mü yn le maktadır. e Bayan Tabouis, netice ola Yanın Romanyayı istilâ et z Gibi İsveçi de istilâ deere ği dığın, çünkü bu memlekete kargı yel eler admin Çek vah teh BsÂy, ini bilmekle Olduğunu yazmaktadır. Bu vahim tehlikeler acaba Füvaki Almanyanın şimal een Yuştuğunu ve bu gu- rak Alman. yetler Birliği ile w retle Estonya ve Fin'ândiyada ket serbestisi verdiğini biliyonuz. en muakibi “Almanyanın Sovyetler Birliğin. den, İsveç ile Norveçte hareket Serbestini alıp almadığı kati malüm olmamakta be- raber bu, kabul olunsbilir. Bahusus Soy. yet Rusyanın Pinlândiyada fazla uğraşta. bu sırada Almanyanın böyle bir bare ket serbestisini elde etmesi imkânsız bir $ey değildir. O halde Bayın Tabonis'in İşaret ettiği vahim tehlike berhalde Al manyanın bir İskandinavya hareketi Rİ A Almanya ve İskand asker! vaziyet pek muğlâktır ve zaten muhariblerin yapacakları hareketlerle ta- arruz İstikametleri daima öyle gizli şey- lerdir ki bunları evvelden keşfetmek on- ları reddetmek ve akamete uğratmak'a birdir. Bununla beraber Almanyanın In- giltere hava taarruzile bir İskandinavya hareketi bazı yakın veya uzak hakikatle re dayalıdır. Şöyle ki; Almanya zaten İngiliz limanlarile de- niz üslerine ve harb ve ticaret gemilerine devamlı ve gittikçe artan bir hızla hava taarruz'arı tertib etmektedir. Şimdi ba- his mevzuu olan şeyin bu taarruzları bü- yük uçak kütlelerile yaparak teksif et mek olduğu zannolunabilir. Biz bu meyanda Almanların meselâ Londra vesaire büyük İngiliz şehirlerine uçakla bomba taarruzları yapacaklarını hiç beklemiyoruz. Çünkü böyle bir ha- reket Almanyanın da tahribine sebeb © Jabilecek bir mukabele bilmisle sebeb olabilir. Bir İskandinav askeri hareketi mese - lesini de biz ihtimali bir hesab harici tut. makteyız. Çünkü, evvelce dediğimiz gibi, burada iki aydanberi nisbetsiz ve mana - sız bir harb bütün hizila devam ediyor. Sovyet Rusyanın Finlândiyavı hüküm ve itaate almak yolunda yaptığı harb bütün dünyaca takbih edilmiş ve Finlândivaya bütün memleketlerin yardımını celbet - miştir. Milletler Cemiyetince de karar ai- tına alınmış olan bu yardım gerçi şimdi - Hk gönüllülerle malzemeye inhisar et - ir; fakat vaziyet yarın müttefik - skeri bir yardımını da icab et- semasensnzeeğ inavyayı gösterir harita ! tirebilir, Çünkü küçük Finlândiyanın ko- ,ca Sövyet Rusyaya karşı yapmakta ol - duğu istiklâ! ve varlık harbi ne kadar kahramanca ve fevkalâde olursa osun ilânihaye muvaffakiyetle devam edemez ve Finlândiyanın bir gün muhakkak olan ezilmesi şimdiye kadar yapılan yardım - ları sıfıra müncer kılar. Bu sebeb'e tâh- min olunabilir ki Finlândiyanın tabütu » vanı kesilmeden İngiliz'erla Frânsızlar /Petsamoya bir ordu çıkararak bu zavallı memlekete fiilen yardım etsinler. Askeri e siyasi akıl ve mantık böyle bir hare İketin lüzumsuz, yersiz ve gayri mümkün oldüğunu 'değil, “bilâkiş lüzumlu ve farz bulunduğunu gösteriyor. Zaten Fin'ândiyaya füli ve askeri bir yardım müttefiklerin basınında mevzuu- bahstir. Hattâ Petsamoya, İngiliz ve Fran sız kuvvetlerile beraber, Fransada hazır İlanmakta olan yeni Leh ordusunun gön- derilmesi bile söyleniyor. Işte Almanya « nın Baltık denizi sahillerindeki hazır « lıkları böyle bir #htimal içir olabilir. Ancak müttefiklerin Petsamoya bir a3- keri kuvvet göndermesi halinde Alman- yanın buna askeri mukabelesi ne şekilde tecelli edecektir? Yani İsveç üzerinden bir mukabil hareket mi, yoksa Fin cep - helerindeki Sovyet Rus ordularını tak - iviye suretile mi olacaktır? Bu mesele ay- irca tetkike değer bir mevzudur. Bu hu- susta şimdilik söylenebilecek şey, Bayan Tabonis'nin de pek gürel düşündüğü gibi Almanyanın durup dürürken İskandinav devletlerine taarruz etmiyeceğidir. HR. E, Erkilet Sarhoş bir şoförün sebeb olduğu kaza Otomobilin kazadan Evvelki gece bir şoförün sarhoş bir bal sonra aldığı şek şırmış ve yaptığı yanlış manevralar ne « yi- zZünden Sovyet Rusya ile şiddetli bir ih- | *Taba kullanmam iki kişinin yaralan-İticesinde Fatih - Harbiye seferini yap - tilâfa düşmesi ihtimali olmasa gerektir. Biz bilâkis Almanyanın bu sıralarda masile neticelenmiştir. Minareci İztte a- dındaki şoför 1184 numaralı otomobille Sovyet Rusya ile tam bir askeri ittifak | P9Yoğundan İstanbul tarafına geçmiş ve şeklinde olmasa dahi, siyasi, askeri ve | Şeh79debap karakolunun önüne geldiği bi'hassa iktisadi esaslı ve - ehem; bir sırada caddeden geçmekte olan Ziya tedbirler hususunda bir anlaşma arife. d7İA Dir yolcuya çarpmıştır. sinde bulunduğuna kani bulunuyoruz. Fazlaca sarhoş olan şoför bu kazaya makta olan 940 numaralı tramvaya bin - dirmiştir. Otomobil tramvaya büyük bir şiddetle çarpmış ve ön kasmı hurdahaş olduğu gibi şoför de ağır surette yara - lanmıştır. Her iki yaralı hastaneye kaldınlmış - İtirat etmelidir ki Avrupada siyasi va |:9P8bİYet verdikten sonra büsbütün şa (İlardır lahdanberi çok şükür şunun bunun kirli çamaşırı ortaya dökülmüyor ve gaze - telerde çıkan birçok yazılar daha temiz oluyor. Belediyenin kirliler meselesine faz'a ehemmiyet vermesi bu hakımıdan bik olup olmadığı meçhul. Hele bu son kararın tatbiki kim bilir ne kadar güç- lükler arzedecektir. * Temizi kirliyi ayırmak otobüste şo - förle, kondüktörün vazifeleri arasına gi- riyor. Şoför, otobüse binenleri, d:kiz ay- nasından dikiz ederken, biletçiyi ikaz için: — Dikkat et, otobüse son giren kirli bir adamdı. Derse, otobüs bir vaziyet hâsıl olmaz mı? Çünkü bazı otobüslerdeki biletçiler © halde ki otobüse binenler arasında on- ların eşi kirli bulmak imkânsız. * Tramvay kondüktörleri otobüs bilet « İçileri ile kıyas kabul etmivecek kadar temizdirler, Fakat bir tramvay kondük- itörünün de tramvaydaki kirliye: — İn aşağı sen kirlisin? demiye cesa - ret edeceğini hiç sanmıyorum. Çünkü kir. W adamın iramvayda kendine arkadaş bulabilmesi, ve birlik olup kondüktörü dövmeseler bile, dayak yemişten beter hale getirmeleri muhtemeldir. * Diyeceksiniz ki: — Temizler de kondüktör'e birlik olur, kirlileri tramvaydan atarlar. i vi? bir fhtimal, çünkü işin ters ol - | ! iyi. Yalnız verilmiş kararların kabili tat - yırması pek de kolay olmıyacaktır ki, nihayet dıştan görünüşe göre hüküm ve tecek, Kirli hissini veren birine: — Sen kir'isin tramvaya giremezsin! Diyecek. Hiç kimse kirli olmayı kabul etmiyeceği için aralarında bir kavga baş- Uyacak, kirli görünen adam, temiz oldu- ğunu isbat için belki de baştan ayağa s0- yunmıya kalkacak. Buna kim me diyebi- lir? Nihayet herkesin olduğu gibi onun da hakkı müdafaasını tanımak mecburi - yeti vardır. Kirliler tek tramvaya, otobüse bin - mek için temizlenmenin zahmetine gir - miyeceklerdir. Böyle olunca da bütün ö- mür'erince yaya yürümiye katlanmıya - caklarını tabii karşılamak ıcab eder, Bu arada şu da akla gelebilir. Kirliler tram- vaylarını ayırmak. Fakst gene ameli bir faydası olmaz. En kirli adam bile kirli - ler tramvayına binmiyeceği için bu tram vaylar bomboş bir halde sefer yapacak - lardır. Yahud da temiz olduklarına kani olanlar ve kimsenin kirli diyemiyecek - leri, boş tramvay buldukları için se - vinçle bu trarvaylara girecekler, onları gören kirliler de kendilerini temiz sira- sında addederek aralarına katılacaklar - dır. * Ak'ıma getmişken şunu aa ve car yim, Üstü başı kirlileri ayırd etmek, on- ları tramvaylara, otobüslere almamak, ibelki kabil olabilir. Fakat dışı temiz, içi ikirti olanları da ayırd etmek, onları es- miyet içine simamak da kabil olsa, ünü başı kir'iden cemiyete gelecek zarardan kat kat üstün zararlar önlenmiş olacak- tar. z Sİzmsi Sulüe Hava tazyikının tesiri Belçikalı iki genç alim hava tazyikı- İnın azalıp çoğalmasının insanlar ve kayan üzerinde yapacağı tesiri tetkik etmek üzere hususi surette ya- pitmış demir bir odaya bir takım hay- vanlarla beraber kapanmışlar, odadaki hava tazyikım azaltıp çoğaltarak tam bir hafta tetkikat yapmışlar, ve birçok İmükim neticeler elde etmişlerdir. * Fransada ilk boks Fransada ilk boks maçı 1887 sene- sinde Pariste yapılmıştır. Maçın yapıl dığının ertesi gün çıkan gazetelerde boks aleyhinde yazılar intişar etmiş ve bu tarz eğlencelerin men'i lâzım gel- diği'iddia edilmiştir. örmesi Çinli mi, İngiliz mi ? Meşhur Çinli hokkabaz Çung - Lug-Su Çinde doğmadığı. hat- gi ş Çine Bibi sında da bir Çinli mevcud değildi. Anası, ve babası İngilizdi, asıl ismi Vililam Rabenson dur. Fakat Çinliye çok benzer ve Çin âdetlerini, Çinceyi Londrada Çinliler. den öğrenmiştir. Ve o kadar iyi öğren. miştir ki hakiki Çinliler bile onun Çinli olduğuna inanırlar, Anlaşılması güç Olmıyan bir nokta Ankarada oturan Bay «G. bir bu- çuk senedenberi evlidir ve hayatından memnundur, kendi kullandığı tâbiri nakledeyim: — «O kadar mes'uddur ki, dünyayı bağışlasalar gözü yoktur» Yalnız hoşuna gitmiyen bir nokta var, Akşamları evine döndüğü zaman gâzete veya kitsb okumasına, banı$ biraz dalgın durmasına rejikası kizi yor. Bu yüzden aralarında münakaşa çıkması mümkündür, sebebi ne ve ne yapmalı? Sebebi bulmak güç değildir, yüzde doksan kadın ile erkek arasında mühim bir seviye farkı bulunmasın. dan ileri gelir. Erkek okumak ihtiya. cındadır, kedım ise okuyacak bir şey bulamaz, bulduğunu da anlıyâamaz, Sovra haklı olduğu bir nokta da var- dır, Gündüz belki kimse ile konuşmak imkânını bulamamıştır, göce kocasını dinlemek ihtiyacındadır. Ne yapmalı? Gayet basit: Bir defa akşamları kar »ızla günün hasbihalini yapmayı iti- yad edininiz, sizi dinlemek, hayatınıza bu noktada da iştirak etmek, sonra kendi intbalarını dinletmek hakkıdır. Bunun haricinde aranızdaki seviye farkını azallmaya bakınız, fskat ders vererek değil, hoşuna gidecek, hasit yazılmış hikâyeler okutmak, tedricen ameli bilgilere geçmek şartile, * Bay «Turan 8; Siz hekim değilsiniz, çocuk olma- masının mes'uliyeti cihetini tayin ede- mezsiniz. Kabahatin kadından ziyade kendinizde olması da mümkündür, ev- velâ bu noktayı kat'iyetle tesbit ediniz, İkinci noktaya gelince: Hayır olamaz, evvelâ mahkeme huzurunda ayrılmak icab eder, Babsettiğiniz kadının vazik- yeti de öyledir, Üç senedir kocasından ayrı yaşayabilir, fakat ayrılmış değik dir. Doktorun cevabını ayrıca alacak” sınız. TEYZE

Bu sayıdan diğer sayfalar: