28 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 |— leketini muhtelif taplantı'arda temsil et- 6 —— SON POSTA Şubat 28 — Harb ve sulh — Resimli Makale: Harb karşısında Mes'uliyet bahisleri | Ekrem Uşaklığlı! —— acaristanda çalışan ecnebi ga - zete muhabirleri birliği geçen - lerde Budapeştenin Panonnia otelinde se- nelik ziyafetini verdi. Sofranın etrafımna hemen her memleketi temsil eden 40 <-| | — dan faz'a gazeteci toplanmıştı. Ziyafe -| tin sonunda Macar senatosu azasından Bay Gâaza Cüllö: — Diplomasi ve gazetecilik —mevzuu etrafında bir konferans verdi. Bay Gaza Cüllö şimdi senato ZZzasın- dandır, Eskiden diplomat olarak mem - Miş, daha eski zamanlarda da gazete - cilik yapmıştır ve matbuat ile alâkasını elan “muhafaza etmektedir, demek ki, diplomasi ve gazetecilik mevzuu üze - rinde söz söylemekte ciddi bir salâhiyete maliktir. s Bay Gaza Cülö'nün verdiği konfe - ransın metnini okumak mümkün olma- dı, fakat küçük bir hülâsasını gördüm. Şöyle demiş: — «Vaktile hükmettikleri insanların havete alıştırır. Sulh ve sükün milletlere saadet verir, ferdleri ise ra- öezmnamerınn & | Harb beşeriyet için bir felâkettir. Fakat ferd için karak- terini ölçecek bir mehenk taşı teşkil eder. mukadderatına hâkim olmak hakkı hü - kümdarlara aiddi. Şimdi roller berakis olmuştur. Bu değişmede — diplomatlarla gazeteci'erin hisseleri büyüktür. «Diplomat ve gazeteci küçük, büyük, hattâ göze çarpmaz her şeyde mühimmi bulmak vazifesile mükellefdirler. Şu fark ile ki; diplomat bir hata yaparsa ondan yalnız kendi hükümeti haberdar olur, neticesi ile karşılaşan halktır. Hal- buki «gal» 1 yapan gazeteci ise cezayı| —Amerikada Bal şah;m kendisi ve gazetesi çeker. Diğer timore eyaletinde taraftan gazeetci ağır bir yük altında * ; Ği bulundağu (için Kendisini lâzım olanğa | CErE bu bir ay kadar cihazlamaya, ara sıra da dinlen -îhî_( Pebe?(. gayet meğe vakit bulamaz. Vücudü daimi bir Füsük bir yardım humma içindedir. Sonsuz bir kararsız -|la, resimde gördü lık içinde yaşar, çünkü âkibeti yanlış: Günüz gibi mü - bir adıma, bir hataya bakar. Buna mu - kemmel bir suret kabil başka bakımlardan vazifesi diplo- | $» yürümektedir. matınkinden daha asildir, zira onun ak- sine loarak memleket yıkmaz, memle - Düngyanın en küçük Pipadesi olan bir aylık bebek SAT | Kendisine «dün - ket yapmaz, fakat ruha hitab eder, eseri ebedidir.> * “yanın en küçük piyadesi» ismini veren |Amerikalılar, onun istikbalde dünya yürüyüş şampiyonu olacağını umuyor- Bay Gaza Cüllö diplomatı ve gazete ”| zi ciyi görmek istediği ro'de tavsif etmiş - çalışmış olanlar da yok değildir. Fakat tir. Bu rol; diplomatın ve gazetecinin o kadar az ki, sesleri hattâ işitilmemiş - evvelâ mensub olduğu memlekete, son - tir, bile. ra da o memleketin hududlarını aşarak | * | bütün beşeriyete fayda vermek için ya l Gazeteciye gelince: Onu da yıkmak pılması icab eden hizmetin rolüdür. Fa- değil, yapmak rolünde gene o Brian - kat bu röl bu şekilde yapılmış mıdır. ya- Strezman devrinde görüyoruz. — Fransız pılmamış mıdir, bu tamamen ayrı bir ve Alman muhariblerinin karşılıkl: zı - meseledir. Tetkike değer bir meszeledir. yaretleri esnasında söylenmiş olan nu - Bu tetkik şimdi yapılamaz, elde bulunan tukla, Fransız ve Alman gazetecilerinin vesaik kat'i bir fikir edinmeğe —müsaid yapmış oldukları karşılıklı - reportajlar, değildir. İncelemenin sırası sonra, mu - İngilterenin belli başlı gazetelerinde çık- harebenin bitmesinden sonra gelecektir. mış olan Almanya lehinde yazılar hep o Fakat şimdiden bahis üzerinde düşün - devrin mahsulüdür. Fakat sonra hava mek, düşünme imkânını veren bazi ve- tedricen değişti ve gazete hududün ba - sikaları gözden geçirmek mümkündür. !taryalarından evvel ateş püskürmeye Bu vesikaları muharebenin ilânmdanlbsşladı.- sonra Almanyada, Fransada, İngilterede | * neşredilmiş olan renk renk kitablarda| Bugün muharebeye girmiş olan dev - buluyı?u-uz.. Bu kitabları okuduktan sonra- Jetlerde diplomat ve gazeteci ateş püs - ğî:l;nmizm önünde canlanan ilk levha kürürlerse haklıdırlar, iç memlekete kar $ ibi dış memlekete karşı da 1918 sulhünden şonra diplomat Bti - îıpîî;ğ“ tîtmak“ mecbur'lyetindedî'ler. an - Stezman devrinin birkaç — simasını Muhtemel bir anlaşmaya kapıyı tama - istisna ederseniz hep marazi bir şüphe men kapayacak dereceye gitmemek şar- içinde yaşadı. tile bu, nihayet vazifeleridir. Fakat ce - reyanın dip'omatlarda değil, gazetecide bitaraf — seldikçe kendisini daha büyük bir hırsın ( — Atatürk, İsmetinönü, Venizelos bu ka ranlık devfin tarihinde hakikati hayale » uharib devlet sınırını aşarak tercih etmiş, bu hareketlerinin de mü -| 4gevlet matbuatına da sirayet etmek isti- kâfatını görmüş üç baştan ibaret tek saf dadımı almakta olduğunu görüyoruz. olarak kalacaklardır. Bu tek safın ha -| — Bu, öyle bir tehlikedir ki, büyüye bü- ricinde büyük kütleleri sevkeden “sadece hırs, şüphe ve korkudan ibaret - tir. (Devamı 9 uncu sayfada) âmil yüye, dalgalana dalgaana — gazetecinin mensub oduğu memleketi& harb havası | miyesidir. Bakalım kararını nasıl ve- SÖOÖZ ARASINDA Ç Hergün bir fıkra Traşım mesai * zamanında uzuyor Bir müdür, memurlardan birini mesai saati zamanında berberde traş olurken görmüştü. Vazifesi — başına geldiği zaman memuru çağırttı: — Sizi, dedi, saati mesai zamanın- da berberde traş olurken gördüm. İn- kâr etmeyiniz. Memur cevab verdi: — İnkâr edecek değilim, hukika - ten mesai da berbere gitmiş traş olmuştum. Fakat şu da var ki, traşım da mesai zamanında tdzuyor. Bunun için ben ağzıma açıp bir şey söylüyor muyum? v 4g İngiliz balet âlemi heyecanda İngiliz balet âlemi birkaç zaman- danberi heyecanlı tezahürlere sahne olmaktadır. — Birçok müzikhollerde, kabare ve hafif tiyatrolarda çıplak ve yarı çıplak numara yapmıya mecbur olam dansözler bundan böyle daha ka- palı giydirilerek çalıştırılmalarını iste- mektedirler. Bunun için aralarına yalnız gazetecileri alarak gizli bir mi- ting yapmışlar ve davalarının efkârı umumiyeye arzedilmesini isternişler dir. İngiliz balet dansözlerinin gizli toplanmalarının sebebi patronlarından korkmalarıdır. İsimleri ifşa edilecek olursa işlerinden olacaklarını bilirler. Bu sebeble hüviyetlerini meydana vur- madahn davalarını müdafaaya çalışmak- tadırlar. Bunların bir derdi de ücret meselesidir. Dansözler ücretlerinin de arttırıimasını istiyorlar. Şayed aldık- ları para arttırılacak olursa, birçokla- rının kendilerini yalnız. mesleklerine vereceklerini ve dişarıda şu veya bu sşekilde para kazanmıya - kalkışmıya- caklarını iddia etmektedirler. - Şimdi, bu meselede hakem İngiliz efkârı umu- recektir? Milyoner sanılan bir İngiliz meteliksiz Olarak öldü : Yüz — binlerce Hrası olduğu sa - nılan, hatta mil - yonerliğinden bi- le şüphe edilmi - yen Londralı bir emlâk taciri, me- teliksiz denecek bir halde - ölmüş. ve arkasında müş terilerine 250 bin ve vergi daireleri. ne de 300 bin İn - giliz lirası borç ! bırakmıştır. vaktile yalnız bir işte Tacir Filips. bir günde 60 bin İngiliz lirası kazan - mış, dairesinin tefrişine 1000 İngiliz lirası ve bir otelde de müşterilerine da. ğıttığı hediyelere dört bin İngiliz li - rası harcamıştı. Seyyar deniz atelyeleri İngiliz harb gemilerinin hepsinde seyyar tamir atelyelerinin mükemme - liyeti son dereceye vardırılmıştır. En ağır ve mühim tamirlerin en seri bir surette İcrası prensip ittihaz edilmiş - ie Montevideo harbinde dğır yaralar almış olan Ajax kruvazörü iki saat sonra yaralarını tamir eylemeğe mu - vaffak olmuştu. Etseterin yaraları dâ ağırdı. Taretlerinden ikisi hasara uğ - rTamıştı. Bu mühim tamiratı — süratle başardığından dolayı tamir zabiti ni - şan almıştır. İtalıyada evlenme rekorları Evlenmelerin en çok kaydedildiği memleketlerin biri de İtalyadır. 1939 senesinin ilk on bir ayı içinde İtalyanın 94 viâlyetinde tesbit edilen evlenmelerin yekünu 273.515 idi. Vilâvetler içinde başda gelen Vene- zia idi. Burada birinde 8,5 nisbeti el- de edilmiştir. Bununla beraber İtalya- daki.evlenmeler 1938 senesinkinden azdır. * Husust liselerin resmileştirilmesi düşünülüyor —— Hususi liselerin teftiş edilmesi için Maarif Vekâleti tarafından seçilmiş olan müfettişler komisyonunun bugünlerde " şehrimize gelmesi beklenmektedir, Bu komisyonun hususi liselerde yapa- cağı teftişlerde takib edeceği hattı ha - reket çok mühim görüldüğündan Maarif Vekili Hasan Âli Yücelin bizzat bu işle alâkadar olarak orta tedrisat müdürlüğü | vasıtasile bazı direktifler verdiği öğre - Diğer taraftan bazı alâkadarlar ara - sında şayi olan haberlere göre; Maarif Vekâleti hususi liseleri resmi lise'ere kalbetmek tasavvurundadır. ü Bu tasavvurun kuvveden fiile ğeçiril- mesi bir zaman meselesi olduğundan Ma- arif Vekâleti hususi liselerin vaziyetle « rini çok esaslı bir şeki'de tetkik ve teftiş etmeği lüzumlu görmüştür. Bütün bü tetkikleri icab ettiren sebeb- lerin başında bir müddet evvel kapatıl - mış olan Okullar Güneşi ile ondan evvelb kapatılmış olan Bakırköy — Bezezyan husust lisesinde görülen bazı uygunsuz hareketlerdir. Bununla beraber İstiklâl, Boğaziçi, Şişli Terakki gibi hususi lise - lerin de resmi liseler yanında gerek ted- risat, gerekse inzibat noktasında yer a- lacak kadar mükemmel bulunduğu alâ - kadarların dikkat nazarından uzak kaç - mamaktadır. Bu itibarla hususi liselerin içerisinde bir kısmının memleket maarifine haki- katen faydalı hizmetler yapmakta bu - lunduğu da alâkadarlarca teslim edil - mektedir. Pek yakında teftişlere başlanacak olan hususi liselerin hakiki vaziyeti, bu hu - susta bu işe tavzif edilmiş olan komisyo- hnun vereceği rapordan sonra anlaşı'a - caktır. İstanbulda yeniden 75 mekteb binası yapılacak! Şehrimizde ilk mekteb çağında bulu - nan mektebsiz çocukların gittikçe art - Iflmakta bulunduğunu gözönünde tutan Maarif Vekâleti, İstanbul maarif mü - dürlüğüne bu hususta şimdiye kadar yu- pılmış olan etüdleri gösterir raporların âcilen gönderilmesini istemiştir. Maarif müdürlüğü tarafından hazırla- nan bu raporlarda çocukların mektebe devam edememe sebeblerinden birisinin de İstanbuldaki ilk mekteb kadrosunun ihtiyacı karşılıyacak nisbette — olmadığı mevzuubahs edilmektedir. 4 Bu itibarla maarif müdürlüğü evvelce hazırlanan projeye göre yeniden açılması kararlaştırılan 75 mektebin bir an evvel açılmasını istemektedir. Hazırlanan bu projeye göre; Eyüb mıntakasında 7, Eminönünde 13, Fatih - te 26, Beşiktaşta 10, Beyoğlunda 19 mek- teb açılacaktır. Bu proje Maarif Vekâleti tarafından tasdik ve kabul olunmuştur. Ve ayrıca İstanbul şehir plânında mekteblerin yer- leri de tesbit olunmuştur. e Maarif müdürlüğü yeniden açılması kararlaştırılan bu 75 mektebden en ev-' | - vel açılmasi lâzım gelenlerin ayrıca bir bi'direcektir. | Öğrenildiğine göre; önümüzdeki ted- ris senesinde açılması zarüri görülen ilk mekteblerin miktarı 15 tir. Bunlardan Eyüb mıntakası için 3, E- minönü için 5, Fatih için 4, Beyoğlu için de 3 mekteb tesisi istenilecektir. İstanbuldaki mektebsiz çocukların bu mektebler tesis edilmedikçe okutulması- Bir taraf yükse'mek istiyordu, yük - eşiğinde buluyordu. ı S T E R Öbür taraf ise karşının kuvvetlenme- sinde kendisi için tehlike seziyordü. Sez diği tehlikeden korkuyordu, daimi bir şüphe içindeydi. tikleri könferans münasebetile _küçük harebede uğradıkları vapur zayiatının Renk renk kitabların ihtiva ettiği bin- Hieeteş - Sa AO T lerce vesnikmii' dikkalie okuyunuz An | İsveç Bi GNDN lattıkları günlük hâdiselerden sonra sıra Yunanistan : — 61000 » hükme vardığı yazan diplomat Holânda —: — 58,000 » kaleminden zehir dam'asının akmış ol - Danimarka : âî%gg : duğunu görürsünüz, zehir damla damla İtalya 12.000 » birikerek bir göl oldu, göl n trita tahav- Japonya' : t vül etti ve işte şimdi yalnız alâkadarla- rı değil, belki bütün dünyayı tehdid e - i g dayız. bir yangının karşısIndayız. deîîarbinyiîânmdan çok evvel tehlikeyi taraflar» başlığını koymuş, K İNAN, | Bir gazete İskandinav devletlerinin Kopenhağda akdet- listesini neşretmiş: ii Zavallı bi - kaybettiler, demiş, fıkrasının başına « ae lerar her batan vapur şu kadar ger- İSTER maye, ş devletlerin bu mu- gibi gerçek bu vapur ve bir sun'u ve taksirleri olmadığı hi alde z rıyan bitaraf devletlerin ci ükimlen söylediz ye kayıbı her zaman telâfi edilebilir, can zıyaı ise nihayet devlet başına üstüste ftaraf devletlerin bir tecavüze uğramış, yahud da bir harbe sürüklenmiş olsalardı cekleri kayıbın azametini düşününüz, binaenaleyh bütün için biz bitaraflara mes'ud sıfatınım daha miyoruz, fakat ey okuyucu sen: İSTER İNAN, ISTER İNANMAI — sezmiş, bir anlaşma zemini hazırlıma_vg r V na maddeten imkân görülmemektedir. A TAKVİM İNANMA! İ ; UBAT * u kadar da can kayıbını ifade eder. Kendilerinin hiç S Kumi seaa 28 Arabi sena 6 Müğe vaziyetleri refikimizin söylediği ;u.’.:-ı Ka ll çe ir z I d (l 5 K asım avallılıktır, fakat öbür taraftan serma- 15 1040 118 50 kişiyi bulmaz, fakat bır de bu bi- ÇARŞAMBA GÜNEŞ İMSAK bu dakikaya kadar uğramış olabile: | 1D.| VMuharrem : H i>; e| o (l can zayiatına bu dakikaya kadar olan müddet 12 |©0 iil | 01 yakışacağına ina- ) Öğle | İzindi | Akgan |— Yataı S. |D.| S- |o |S. |P İs. |b. g, Dizi|z6|ıs (s8 |i İ7 1o | 28 D v. | 6 (s9 | 9 İ85 l2 | — _1.8*jLL»_' 'istesini hazırlıyarak - Maarif' Vekâletine *

Bu sayıdan diğer sayfalar: