28 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

28 Şubat 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Romanyadan Almanyaya gönderilen | 01damaddeleri Polonyada yağma edilmiş 5 Y (A.A) — Almân demiryol-|daki Polonya arazisinden (sevkolunan mm müdürlüğü, Romanya demir- umum müdürlüğünden Fens - de Kile bee - İnder ve Warnemun- ii andinavya ve Baltık memle- tin eli Yapılmakta olan her türlü em- btn Mi 27 Şubat tarihinden iti- lk am için icab eden ted - bihi Di asını taleb etmiştir. Yolda a a tün nakliye gemileri derhal sür ecek ve bu mallara hükümet arı tarafından vaziyet edilecek ve Vepurlarımızın yabancı sulara sefer yapmaları menedildi Ankara 28 (Telefonla) — Türk ve- purlarının bundan sonra ecnebi sula- rına sefer yapmalarının menedilmesi- he karar verilmiştir. Yola çıkmış bulu. nanlar. geri döneceklerdir. Karar bü- tün vapürlarımıza şamildir. Vapurlar- mızdan ecnebi limânlara gitmek mec- buriyetinde olanlar, ancak teşkil edilen yeni komisyondan müsaade almak sure tile bu seferi yapabileceklerdir. Fransada propaganda nezareti malların nak'iyatı yeniden haleldar ol - muştur. Çünkü Sovyet Rusya- Romanya hududunda kâin Orasenı'den Polonya ta- rikile transit olarak sevkolunan et vesai- İre gibi gıda maddeleri yağma edilmiştir. İ Berlinden Bukovina ve Besarabyaya Mhracat tacirlerine gönderilen telgrafns- İmelerde bundan böyle gıda maddelerini hâmil vagonların Polonya arazisinden İ geçmemesi ve Macaristan yolile sevkedil- memurlar, bu malların başka tarikle | MESİ taleb olunmaktadır. e imkânlarını araştıracaklardır. Bu yeni bâdisenin Almanyada büyük ke alman haberlere göre Ro bir memnuniyetsizlik tevlid etmiş oldu- Yadan Almanyaya Rus işgali altın -| ğu beyan edilmektedir. ihdas ediliyor Paris 27 — Meb'usan meclisinde, sân- sür istizahlarının müzakeresi sonundâ Mili Şefin teşekkürleri (Baştarafı 1 inci sayfada) kiyet temennilerinin ib'âğına Ana- dolu ajansını memur etmiştir. Milli Şefin İzmirlilere iltifatları Ankara 27 (Hususi) — Şehrimiz- de bulunan İzmir belediye reisi ve vilâyet meclisi azalarından mürek- keb heyet, dün akşam Felsicümhur İsmet İnönü tarafından kabul edil- mişler ve iltifat görerek yemeğe alakonulmuşlardır. Belediye reisi ve heyet, muhte- lif vekâletlerle temaslarına devam etmektedirler. : Sulh için çalışmalar (Baştarafı 1 inci sayfada) Sayfa 3 Ye TRENLE RA ZA SE ET ADEN © Fin mücadelesinin ehemmiyeti Yazan: Selim Ragıp Emeş F inlandiya vaziyetinin yardımsızlık yü- sünden hergün bir parça daha fena. ya gitmekte olduğunu, bu sütunlarda de- İsatla işaret etmişlim, Bu, bir kehanet de- Bildi. -Ahralin seyrinden basıl olmuş gayet sarih bir intıba idi. Kaldı ki Finlerin bizsat kendileri dahi bu lüzum ve zarureti sakla. mıyor, Âcü bir yardım yapılmadığı takdirde muksvemetlerinin nibayet birkaç ay devam edebileceğini söylüyorlardi. Gayet ağır şart lar içinde, ezici bir sayı telerrukuna karpı mücadele etmek mecburiyetinde kalan bu küçük milletin istimdadından müteessir ol - mamak mümkün değildi. Nitekim, bu fer. yad biçok memleketlerde aksi sada bulur gibi oldu, Tâ Amerika ve Kanadalardan tay. yareviler yola çıktılar. Uzaktan yakından gö İndii ve mühimmat sevkiyatının o başlamış Welles bugün öğle üzeri Amerika sefa-|veya başlamak üzere bulunduğunu bildiren retinde şerefine verilcü ziyalelte hazır) haber sağnakları sağa sola yağmaya başla” bulunmuştur. Müsteşar ziyafetten evvel |dı. Hergün. bu cephede bir kalkınma ve &. ngiliz tayyareleri dün de Daladye beyanatta bulunarak siyasi fi - kirlerin matbuatta tamamile serbest ola- rak çıkması için sansür müdürlüğüne der hal emir vereceğini söylemiş ve yakında İngiliz büyük elçisi Sir Perey Lorraine ve ziyaleti müteakib de Fransiz büyük lelçisi Poncet ile hususi surette yarmışar saat görüşmüştür. hemmiyetli bir doğrulma hâdisesinin vuku bulabileceğini saniyor ve hep onu bekliyor. duk. Takat bir müddet sonra gördük ki ah- yal bunun aksidir. Pin cephesinin mücadele şartlarile isiinas peyda etmek İmkânını bu. Almanya üzerinde uçtular , (Baştarafı 1 inci sayfada) (oO| Paris 27 (A.A) — Dün gece er büyük Biğlar yaparak, Heligolana, Şimal denizi | faaliyet havada olmuştur. Ye Baltık sahilindeki Alman üsleri üze - Tinde İstikşafta bulunmuşlardır. ,, Bu uçuşlar sayesinde, Heligolanddaki hava üslerinin Baltık sahillerine hakledildikleri tesbit olunmuştur. İngiliz tayyareleri Berlin üzerinde de “çarak, şehrin ana caddelerine ve civar Mahallelerine birçok beyannameler at - mışlardır. Bütün bu uçuşlar esnasında İngiliz tay Yarelerinin hiç bir mukavemete maruz kâlmamaları bilhassa dikkate şayan gö - rülmektedir, İngiliz tayyareleri bugün de Heligoland Üzerinde istikşaf uçuşları yapmışlardır. Bu uçuşlara iştirak eden tayyarelerden i üssüne dönmemiştir. Diğer taraftan bugün saat 14 e doğru da bir İngiliz tayyaresi, Firth-of-Forth a- çıklarında bir Alman bombardıman tay- yaresini düşürmüştür. Diğer bir Alman tayyaresi de öğleden sonra Northumber'and sahilinde düşü - rülmüştür. mam Alman hatları üzerinde istikşafta bu - Junan Fransız tayyareleri salimen Üsle- rine dönmüşlerdir. Bir «Potez 64» tayya- İresinin düştüğü hakkmdaki Alman id - diası doğru değildir. Alman keşif tayyareleri de büyük bir faaliyet göstermişlerdir. Akşam ve gece şimal ve doğu - şimal mıntakalarile Paris bölgesinde alarm işa-! İreti verilmiştir. Dün akşam hava defi topları iki Alman tayyaresine karşı faali-| yete geçmiştir. Aların verilmemiştir. Zö-| ra Paris halkı dafi topları faaliyete ge - çer geçmez sığınaklara girmektedir. İ Buna mukabil sabaha karşı alarm ve » rilmiştir, Filhakika Alman tayyarelerin- den müteşekkil bir grup Fransız toprak- larına girmekte idi. Tayyareler tardedil- İmişse de bir tanesi Psrise doğru ilerle - mek istemiş ve derhal tehlike işareti ve- rilmiştir. Bu alarm yeni yılın ilk tehlike işareti olmuştur. Brüksel 27 (A.A) — Bir Alman tay - yaresi bu sabah müteaddii Belçika köy- leri üzerinde alçaktan uçmuş ve sonra ge ri dönmüştür. Çörçil Kamarada ifşaatta bulundu (Baştaratı 1 inci sayfada) Nazır, harbin ilk 4 ay içinde en 5 Alman denizaltısının yani Alman izsltı mevcudünün yarısının batı - rilmış olduğunu söylemiş ve bü ayni Müddet içinde Almanyanın ondan fazla uzaltıyı hizmete koyabilmiş olduğu hiç zannetmediğini ilâve etmiştir. Çörçil, magnetik omaynlere karşı Biddi tedbirler alınarak, bu tehlikenin İale edildiğini söyledikten ve Alman- İarin, #ilâhsız gemilere karşı yaptık - FI gayri insani mücadeleyi tebarüz et tirdikten sonra, demiştir ki: — Deniz kuvvetlerimize karşı Al - manların daha şiddetli hücumlarda bu anmalarını bekliyebiliriz. o Maahaza, denizlerdeki hâkimiyetimizi sarsmak in yapılacak her leşebbüsü ezeceğiz. Alman tahtelbahirlerine karşı koy - Mak üzere biz de yeni sistem gemile - TİN İnsasına başlamış bulunuyoruz.» Hatib, bilâhare İngiliz ve Alman nanmalasını mukavese ederek. Al. Mmanların açık denizde herhangi bir Muhwrebeye tutusmaktan korktukları- İive bu vaziyetin bövlece devam ede- teğini söylemiş, Almanların inşa et - ekte oldukları iki yeni saffıkarb ge- isine mukabil, İncilterenin beş tane M ettiğini bildirmistir. Çörçil, bu arada, simdiye kadar g7» Mİ futulen bir hadisevi de ifşa ederek. i“ Kâhtmuevvelde «Nelson» İnri - Z saffıharb gemisinin bir torpil neti - besinde hasara uğradığını, fakat Alman ların dahi bundan haberdar olmadık - nı söylemiş ve simdi, gemidek! fa- Miratm tamamlanmış olduğunu ilâve €slemiştir, Görçit müteakıben bitaraflara hitsb derek şöyle demistir: Bitaraflar, kendilerine vazifelerini Bila gösterdiğim zaman, yüzlerce vapurları batırıldığı ve binlerce kendi denizcile- rinin öldürüldüğü zamandan ziyade müşkülât çıkarıyorlar. Binaenaleyh İn- giliz hükümetinin bütün bunlardan u. sanmaya başlamış olmasına hayret et- memek lâzımdır. Bizzat ben de artık bıkmaya başladım. Şunu tereddüdsüz olarak kaydedeyim ki, bitaraflara aid mukavelelerin tefsirinde bizim rehbe- rimiz hukuki ukalalık değil insani mü taleşlar hâkim olmalıdır. Nazırın bu sözleri fevkalfide #lkiş - lanmıştır. Londra 27 (Hususi) — «Vahihis is- mindeki 5000 tonluk Alman gemisi, bugün İngiliz harb gemileri tarafından yakalanarak. bir İngiliz limdnına ge - tirilmiştir. Şimdiye kadar yakalanan Alman gemilerinin sayısı. bu suretle 25 e ba. & olmuştur. Bunlarm umum hacmi yüz bin tona yakındır. Yakalanmamak için kendi kendile - rini batıran Alman gemilerinin sayısı ise 28 ve umümi hacimleri de 153 bin tondur. Diğer *araftan Fransız «Simon *orpidosu da bügün bir Alman deni - zaltısmı batırmıştır. İkinci bir Alman denizaltısının da, bir Norveç gemisile müsademesi neti- ecesinde periskopü harab olmuş ve bi- lâhare bu denizaltıdan eser görülme - miştir. Hariciye Başhuvuk müşaviri vefat etti , Ankara 27 (Hususi) — Hariciye Vekâ- leti başhukuk müşaviri büyük elçi Ziya Kızıltan dün akşam kalb rahatsızlığın. dan vefat etmiştir. Cenazesi yarın mera- simle kaldırılacaktır M bir propaganda nezâretinin ihdas edile - ceğini bildirmiştir. "© Gencin, gence karşı mücadelesi ,, Lord Halifaks dün Oksfordda bir nutuk söyledi Londra 27 (Hususi) — Hariciye natırı Lord Halifaks Oxfordda bir nutuk söyli- yerek, bugünkü harbin sebeblerini tah- |lil etmiş ve tekrar İngilterenin harb gâ- yelerini anlattıktan sonra, demiştir ki: — Bugün yapılmakta olan hakiki mü- cadele, eski ile yeni arasında değildir. Bu mücadele, gencin gence karşı açmış ol « duğu mücadeledir. Bugünkü harbin neticesi, muasır me » deniyet üzerinde şiddetle hissedilecektir. İstikbali. gençliği boğmak istiyen çıl - gınların ellerine bırakmamalıyız.» Ortaya atılan birhabere göre bir deniz muharebesi olmuş Londra 27 (A.A.) — Reuter ajansı bildiriyor: Almanlar Petsamo açıklarında ce - reyan eden bir deniz muharebesi es * nasında iki Alman gemisinin battığı hakkında ortaya bir haber çıkarmışlar- dır. İngiliz deniz makamları bu ha - berin İngiliz gemilerinin mevkii hek- kında malümat istihsali maksadile ya- yıldığı kanaatindedirler. Bahriye ne » zareti Almanyanın bu merakını tat - min niyetinde değildir. Oslo 27 (A.A) — Şimal kutbu sus)» larında İngiliz harb gemilerile Alman harb gemileri arasında bir muhsrebe vukua gelmiş olduğuna dair ortada dolaşmakta olan şavfalar. iyi malümat almakta olan mehafil tarafından kat'i surette tekzib edilmektedir. Bu mehafil, Norveçin şimal sahil - leri açıklarındef hiç bir bahri muha - rebe vukua gelmemiş olduğunu beyan etmektedirler. Almanyada 100 kişi idama mahküm olmuş Kopenhag 27 (A.A.) — National Tidende gazetesinin Berlin muhabiri- ve göre, yeni Alman kanununun tat « bikindenberi o Almanyada kardhlıkta hırsızlık, kasden yangın çıkarma (o ve sabotaj suçlarından dolayı 100 kişi idama mahküm edilmiştir. Maarif tayinleri Ankara 27 (Hususi) — 2 nci umumi müfettişlik maarif başmüşavirliğine Bur- sa Maarif müdürü Faik Erdem tayin edil miştir. Erzincan maarif müdürü Bedri Ahıskalı Kocaeli Maarif müdürlüğüne, Kocaeli maarif müdürü Kemal Ermat Kayseri müdürlüğüne, Kayseri maarif müdürü Turgud Tarhan Gazianteb mü- dürlüğüne naklen tayin edilmişlerdir. lan ve artık Fin müdafilerile müsavi dövüş seviyesine gelen Kızü ordu, sayı tefevvükü ndan ağır basmuya başladı. Bu, y€ ul rmuş gibi Finlerde üstelik bir ae Alman büyük elçisi von Mackenzen ise, Welles şerefine bir çay ziyafeti vermiştir. |*”” Gece, Zürihe hareket etmiş olan Wel, | baki» les, burada Amerika büyük elçisine bir gün misafir kaldıktan sonra, Perşembe günü Ştutgart yolu ile Berline gidecek - jtir. Wells'in beyanatı Sumner Welles bu sabah Romadaki A- imerikân gazetecilerini kabul etmiştir, Welles, muhasematın tatili hakkında müzakereler cereyan edip etmiyeceği sualine menfi cevab vermiştir. Welles, Mussolini ve Ciano ile yaptığı görüşmelerden ve İtalyada kendisine gös terilen güzel muameleden çok memhun olduğunu bildirmiş ve mülâkatın kendi vazifesi için çok faydalı olduğunu ilâve etmiştir. Welles, Berlin, Paris ve Tond ri - yaretten sonra Amerikaya dönmeden Müssolini ile tekrar mülâki olması muh- temel olduğunu ihsas eylemiştir. Roma ümidvar Roma 27 (A A.) — Royter: ziyaretinin müsbet neticeler vereceği ü- midinin yerinde olduğu fikrindedirler, Cuma çüjü Berlinde malzeme fıkdanı başgöslerdi. Evvelleri, Yin- Jandiyaya herşeyden evvel askerco yardı yapılması Utizam olunuyor ve en büyüz nok san, bu cihetten görülüyordu. Meğer biça - re Finlerin top ve #ülek mermileri de kân derecede mevcud bulunmuyormuş. Londrş daki Pin siyasi mümessilliğinin bütün me - İdeni ethana karşı yükselttiği bunu dalr o ilan itablı hitabından, ben, şahsan kızardım. Hani Finlandiyaya gönderildiği söylenen te yareler, toplar, #üfekler nerede? z Karelya berrahında geri geri gitmeye me bur olan ve bu gidişin bir faela (le nihayet bulabileceğini defa daha m istiyorlar. BÜ yed bu yardim yapılmaz veya zamanında yetişmezse, bu hal, dünya efkârı umumişe. bir ukde hasıl edecektir. i bir cephede karşılaşmış bakımından giriştikleri tması mahiyetinde değil - sinde gayet İFin m kuv vetlerin tabiy bir askerlik şaşır! dir. Orada, bir milletin hayatı mevzuubahs- tir ve büylik bir davanın hesabı görülmek. tedir, Bunu böyle anlamamak, esas davayı kaybetmek kadar mühimdir. Çünkü işin bir Roma siyasi mahfelleri, Wellesin bu |P*799 da Umumi iilmad ile alakası vardır. alim Ragıp Emaç beş imparatorluğunu hukukan tanımağı Berlin 27 (Hususi) — Amerika hari - tecil etmesinin muhtemel bulunduğunu ciye müsteşarı Wellesin Cuma günü Ber. istihbaratına atfen beyan etmektedir. line muvasalatı beklenmektedir. i Diğer taraftan News Chronlele'in Ro- Hitler tarafından kabul edilecek olan | ma muhabiri, şu haberi veriyor: Welles, öğle yemeğini de Führer ile bir. İyi malümat almakta olan mehsfilden likte yiyecektir. verilen haberlere göre İitlerin Wellese Welles ayrıca Göring ve Ribbentrop|bir «sulh plânı» tevdi etmesi muhtemel - ile de görüşecektir. dir. Bu plân mucibince ufak bir Polon- Romu 27 (AA) — Daliy Telegraph |ya vücude getirilecek, Bohemya ve Mo- gazetesinin Roma muhabiri, Wellesin İ-|ravyaya muhtariyet verilecek, iptidal talyayı ziyareti münasebetile Vaşington |maddeler ve müstemlekeler Almanya için ile Roma arasındaki iyi münasebetlerin | nisbet dairesinde tevzi olunacak ve tes- bir nişanesi olmak üzere Amerikanın He-|lihat tahdid edilecektir. Sabak Saba Ceza kanunu Elimizdeki ocza kanununun cemiyet nizamı hesabına kâfi bir adalet düstere olduğunu iddia edemeyiz. Şunun için iddia edemeyiz ki bu kanun İçtimai salâb ve terbiyeyi temin etmekten uzaktır. Adalet cihazı ne kadar seri ve muntazam islerse işlesin cürme nazaran cezanın hafif kalması binnelis adaletin azametle tecellisine mânidir. Normal zamanlarda cinayet vak'alarının arlıması sadece cü. rümle cesa arasında müerim lehine olan (arktan ileri gelir, Kanun vazı'ları fasi letli insanlardır. Onlar cemiyetin amumi nizam ve asayişini değil EN ve sükünetini düşünürler. Bunun için de koydukları kanunlar dalma eder. Faraza adam öldürenlerin wam cerasına çarpılmaları ancak bütün cürüm unsurlarının e birleşmesine, kasdi cürminin (tahakkuk (etmesine (bağlıdır. Halbuki cinayet vak'alarında bu wusurları bulmak çok güçtür, Hiçbir müerim, sebebsiz adam öldürdüğünü Hiraf etmediği gibi hiçbir cinayet de sebebsiz işlen- mer, En arılı katli bülün cürüm unsortarı »leyhinde olduğu halde: — Bana küfür etli de onun için öldürdüm!» dediği anda kanumun tarifine dahil esbabı mu. haflefe kendini gösterir ve »tahrik» kaydı mücrimin boynuna ip yerine tahil siye simidi geçirir. Kanan vazı'larının sadece İlim ve fazilet sahibi muhterem Insanlar olması ölüme sebeb olanı ölüme mahküm etmek gibi bir yerine iki ca nın gitmesine mânidir, Fakat kanunlatın bir de içlimai nizamı koruma cephe, leri vardır ki bunu ancak rejim mücseisleri düşünebilirler. Onlar için ferd yok. tur, cemiyet vardır. Kanun ancak eemiyetin umumi sükün ve emniyetini tesis — edecek vasıtadır. Fena İtiyadları kökünden koparıp atacak, kanlı hâdiselere ni- hayet verecek bir silâhtır. İktisad, tlearet ve kültür davalarını devletçi rihniyeti. le ve yeni metodlarla kalb haline getiren yeni rejimler için kütlenin ahlâki ve letimal kıamını tam bir nizam ve intirama bağlamak zaruri olduğuna göre bu kıvamı temin edecek kanumların da o metodla tawzimi iktiza eder. Ferd ve cemi. yet nazariyesi kura bir iddia değildir, Tatbik sahasına gelince ameti tarafları ay- dınlanır. Milli bütünlüğün ana vasfı milli şuur ve milli sevgi olduğuna göre bo vahdeti temin edecek kanumi şartların da (erd değil cemiyet metodile tesis edil mesi lâzımdır. Adliyecilerimizin bu noktadaki kanaatlerini izhar etmeleri zamanı da gelmiştir zannederim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: