28 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

28 Şubat 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Istanbul Defterdarlığından: Muhammen icar bedeli Lira Ura Yedikulede Davndpaşa ile Kanallıasyon Arasında küçük merakibin kalafat işlerine eiverişti bulunan 100 metremurabbal saha » andaki kumsal mahal Silâhdarağada Paşapare denilmekle anı - Jan çayır. 204 4. Yukarida yazılı kumsal mahal We çayır hizalarında gösterilen muhammen senelik F Üzerinden üç sene müddetle ayrı kiraya verilmek üzere açık arttırmaya ko . Mülmüştür, Senelik kira bedeli müzavi 4 taksitte Omakden (ve peşinendir. &Artitrma 272/940 Perşembe günü saat | 14 de Mili Emlâk Müdürlüğünde toplanacak olan ko. Mmlayonda yapılacaktır. Taliblerin; yukarıda yazılı muvakkat teminala muayyen gün v6 dâktte komisyona mürne “ 4 SAATİNİN KIYWET.NCEN FAZLA DEĞE4İ VARDIR. Ayni fista br ARLON ti almak kabil fken aramığa sa başka szat n hacst yoklur. Güzel bir hediye suumak islerseniz Altin - Piâtin ve elmaslı ARLON Saatlerini takdim ediniz. Sutiş deposu: Istanbul, Sultanuamam Cumcıbaşı han 1 inci kat Muhammen bedeli 24.000 lira olan 30 ti 15 de taahhüdünü ifa edemiyen müte idare binasında satın almacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin (1800) liralık muvakkat teminat We kanunun & Yesikaları bâmilen eksiltme saatine kadar komisyonda isbatı vücud ekimi Şartnameler parasız olarak Ankarada Mülzems Dairesinden, Haydarpışada Tesellüm ve Sevk Şefliğinden dağıtılacaktır. (1538) yx Ankara İstasyonunda yerleri plânında gösterilen 23.210 mğ toprak hafri ve nakli işi kapan zarf usulile eksiltmeye konmuştur. 1 — Bu işin muhammen bedeli, beher m3 90 kuruştan olmak Üzere cem'an Mradır, 3 — Ekriltme 15/3/040 tarihinde Cuma günü saat 15 de Ankarada D. D. yolları ikinci İşletme binasında toplanacak komisyoncu yap'lacaktır. 3 — Bu işe girmek istiyenlerin “© 7.5 nisbetindeki muvakkat teminat makbuz Banka mektublarile kanun ve şartnamenin tayin ettiği vesalki havi tekliflerini Gün saa! 14 e kadar komisyon Reisliğine makbuz mukabilinde vermeleri lâzım $ — İstekliler bu işe ald şartname ve mukavele projesile sair evrakı, Ankarada D. D. yolları Ykinci, Haydarpaşada 1. el ve Kayseride 4, cü İşletme komisyonlarından para. mz alabilirler. «58, 4140, Galatasaray Lisesi Arttırma ve Eksi yonu Reisliğinlen: neft yağı 143/1040 mbe günü sani hahldi namına açık eksilme usulü ile Ankarada «20039» me Komis- Galatasaray Lisesinin odun ve kömür deposunun çat: tamiri 2804 ira 82 kuruş keşif | © 15/2/940 Cuma günü saat 15 de Beyoğlu İstiklâl enddesi No, 349 da Liseler Mu. Datebeciliğinde toplanan okul komisyonunca açık eksiltmesi yapılacaktır. İlk teminatı 211 Mradır. İstekiller Ticaret Odasının yeni yl vesikası, lik teminat makbuzu ve en a 2000 lira, DK bunu benzer iş yaptıklarına dair İstanbul Nafia Müdürlüğünden tasdikli ve ek - silme gününden 8 gün evvel alınmış ehliyet vesikasile birlikte belli gün ve saatte sözü geçen komisyonda bulunmaları. Bu İşe ald şartname, keşif vesair evrakları görmek, öğrenmek ve ilk teminat yatırmak İstiyenlerin Galatasaray Lisesi İdaresine müracaatları, (1563) ii m soyle ike led İdam » Doktor. İ. Zati Özel - Belediye karşısındaki muryanahı- res m'B öğleden sonra bastuırın Mumump o kabul eder —— — Buna inanan Maryora, kaynanasının boynuna sarılarak öpmeğe ( baş'ayınca Bayan Vasfiye - Hulkinin annesi - yüzü. Mü istikrahla buruşturarak gelini elile de iltikten sonra oğluna sordu: — Ne istiyor bu sırnaşık?, — Aman anne, biraz daha temkinli ol! Hediye aldığını söyledim de sevindi... — Sevinir ya!. Babasının evinde yü- zük mü gördüğü vardı? — Oooof anne; sana bunun kim oldu- Bunu arilattık ya... Doktor Hafız Cemal (Lokman Hekim) Divanyolunda 104 numarada ergün hasta kabul eder. Telefon 21044-24396 — Cadının ciğerleri koj ptu, Dedi; Maryora: — Camı çıksın. Mukabelesinde bulundu ve kocasının İstizahına cevaben de fransızca; | — Annen çok sinirli; dedi, salonda jbizmetçi'erin başında bulunmamızı işti- !yar!, İ — Bak yavrum Hüulki!, Sen al kadar ayak dire, dil dök, delil say!, Be- nim gözüm bu kızı da, anasını da tutma- di vesselâm. Hem ben dayına gidiyorum, Akşama orada kalırım. — Aman anne, ziyafet... | Anne, Kız; daha rahat konuşabilmek 'için, salona geçtiler; Bay Hulki Soyer o- Muvakkat Teminat veya aym | SON POSTA İktisadi tetk kler (Baştarafı 6 ncı sayfada) bundan sonr agerek Çinde, gerek- yük Okyanusta fiiW bir siyaset ta- kib ede e de delâlet etinektedir. Avrupadaki büyük maeşsuliyeti dola- yısile İngiltere, Uzakşarktaki bu iki bü- yük rakibi arasında cereyan eden ekono- bitaraf bir şa benziyor. Bu vaziyetin ar bir müddet böyle devam edeceği- /ni Şimdiden kestirmek çok güçtür. Fakat Amerikanın, gerek İngilterenin, gerekse Japonyanın meşguliyetlerinden istifade ederek, Uzakşarkta ve büyük Okyanus- aki mevkiini takviyeye devam edeceği- mek, kehanet teşkil etmez sani Hasan Âli Ediz HERGÜN Jmik mücadelede, şimdilik, İvaziyet atm (Baş tarafı 2 inci sayfada) yaratabilir, o memleketi hatti gazeteci - hin de arzusuna rağmen harbe kadar götürebilir. Eski zamanlarda bir milletin mukad - deratı ekseriya hük'ümdarmın dudakları arasından çıkacak tek kelimeye bağlıy - dı. Bugün kararı veren elkârı umumiye» dir. oOEfkârı umumiyeyi de ga - zete neşriyatının ha ıği bir haki - kattir, Bunun içindir ki, tarihin bu en li devrinde bilhassa bitaraf mem- leketlerin gazetecilerine d vazife her şeyden evvel kendi memleketlerini n 5 konferansında diple atın inin mes'uliyetinden bahsetmiş 1914 harbinden sonra kazaya gelen Kont Çita haricinde yalnız Osmanlı diplomatlarının, o da bilvasıta, ceza gör- düklerini (o hatırlıyorum. Almanyada, Fransa, İngütere, | İlalya ve Türkiyede bu memleketleri yekdiğeri (o arkasından harbe teşvik etmiş olun tek bir gazete - ciye, tek bir sual dahi sorulmuş değil - dir. Hem sorulmuş, mes'ul ve tecziye &- dilmiş ne çıkar? Esas yanının çıkmama- sındadır. Ekrem Uşaklıgil Ankara borssı Açılış - Kapanış 27 Şubat 90 fiatları ÇEKLER Açılış Kapan; 5m 130.19 2,9551 674 0125 692521 20 oy 15025 13435 55 04175 30025 3125 31005 1 Berin 100 Dolar ion Fran 1009 Liret 100 İsviç Pr. 100 Plorla 100 Belra 400 Drahmi 100 Leva 100 Peçeta 160 Pengâ 100 Ley 100 Dinar 100 Yen 100 İsveç Er. Esham ve tahvilât Esham ve tabvilâş üzerine muamele ol. mamıştır. 1ordra New York Parla Milano Cenavre Amsterdam Brüksel Atina Boya Madrid Budapeşie Bükreş Belgrad Yokohama Btokhelm Sihirli göz konuşuyor! «Son Posta» nın tarihi tefrikas: 154 Yandı Gören «yağlıca bir kapının iti barlı ağalarından biri: hükmünü hiç te- reddüd etmeden verebilirdi. Bir at ha- zırlamalarını emretti. Yanında kimi gö türeceğini soran bir harem ağasım: «Bre yalnız giderim... Bre ben kâhya iste- mem!» diye bağırarak azarladı. Hazine- darı çağımp, huzuruna, artık iki büklüm ve bacakları titreyerek giren bu adamın kulağına bir şeyler fısıldadı. Az sonra, hazinedar, içinde ne kadar para olduğu tahmin edilemiyen iki kese getirdi. Tlü- seyin efendi, Tayyarzadenin, konağında çevrilen bir fırıldağa kurban olduğun- dan i ğadan şüphelenemezdi. Çünkü, ateşe bas dese basan bu adam, içi di lü, cidden sadık bir ben İdara gelince, o da, yıl isile hizmet etmiş bir emektar bendesi idi. İ Fakat. hareme emniyeti yoktu. Onun, bir gün bir fakir genci evlâdlık edinip bütün malını ve mülkünü bağışlamasın- dan daima korktukları muhakkaktı. Gümrükçü konağını tek başma çıktı. Giderken hareme haber verimi Evvelâ doğru Unkapanına gitti, Keysü- dar Mehmed efendiyi bulup eline aya- ğına düşecek, Tayyarzadey! nerede İse bulup getirmesi için ya'varacaktı. Ken- disi de Fazlıpaşa sarayına gidip Gev- İherli Esma hanım surkanın huzuruna çı- kacaktı. Hüseyin efendi mecmh dervisi bulamadı. Unkapanında belki iki aya ya- kındır görünmemişti. Arasıra böyle w- zunca kaybolurmuş. Hüseyin efendinin buna camı sıkıldı. Oradan doğruca Fazlı- paşa sarayına çıktı. Bir gün evvel, Tay- yarzadenin Midilliyi beklediği kahveha- neye indi. Saray halkından bu kahveve çıkan'ar olabilir, onlardan Tayv e- ve dair bir şeyler öğrenebilirdi. Kahve- hane. bayramın bu ikinci günü, çok ka- Tabalıktı, Pevkelerde oturacak yer Kal- mamıştı. Hüseyin efendi, kahvehanenin karşısına, yolu kena serilmiş bir ha- sıra çöktü; etraftan mutad merhabalar yağdı: Merhaba ağa... Merhaba ağa... Merhaba ağa... Merhaba...... Gümrükçü de hepsine ayrı ayrı selâm verdi: «Merhaba ağa... Merhaba deli- Merhaba oğlum... Merhaba şeh- bazım... Merhaba yiğitim...> Hüseyin efendi kahvedekilerle konuş- mak ve belli etmeden Tayyarzadeden bir haber almak üzere ağız aramak ister- ken, hemer yanı başında cturan pırpırı bir "delikanlının kendisini dikkatle süz- düğünü farketti anberi pamu- Şu ecnebiler kadirşinas o insanlardır; hizmetini boş bırakmadılar; 15 bin Bra- Şehrin tesisatı tahtelârz olacağına havat lık çeki aldım... Bir müddet sonra ikinci bir trapor'a mukavelenin o maddesini büsbütün hü- işirketten mesaimin o mukabili aldım. jkalmışmış. Efendim; bu halka bu karları bile fazla. mum yakmadıklarına, zeytin- İyağı kandili kullanmadı şüpheleniyordu. Bal Mehmed a-!. klarma şükret- kümden düşürünce elli bin lira daha sinler. Elin yabancı şirketi ne diye Pa- verdiler, Onu da kabullendin!. tagonyadan kalksın da Kavaklıpınar şeh- Gerçi, şüphe üzerine, Vekiletten tek- rine para döksün?. Tabif kazanmak için, meyi yedin amma 65 bin lira az para bunu bizimkilere anlatmak (kabil dedin m azan: Reşad Ekrem m Alinin firarı i Beni birisine benzettin gi Yum?.. Bu güzel bir delikarlıydı. Yanı İdi. Son kanmı Ramazanın son gi İde Kasımpaşada dökmüş, Tesbihci deni len azılı bir haydudu vurmuş, peşine dör şen Kasımpaşalı debağ Tinden, geceleyin, Kasımpaşadan Kad köyüne kadar yüze yüze geçerek kurtuk muştu. On babayiğitin elinden sıyrılaraği denize atladığı zaman, Kasımpaşa sahib leri birbirine karışmış, meşaleli kayıklar dört bir tarafı sarmış idi. Yandım Al, yüzerek ve otuz kırk ars , sade başım çıkarıp hefes aldıktan sonra gene dalarak, Se rayburnunu zor bulmuş, orada, kendisi. ni akın k, bir ok gibi indie ten sonra, ancak Yandım Ali gibi bir yüzgeçe vergi bir ustalıkla Kadıköyün? kıvrılmıştı. Kasımpa: Halicin sahiline dağılan san ve hemen bü tün Haliç köylerini ve mahallelerini kap» ayan «denizde katil var!... sesi ile ayak lanan halk, sabaha kadar beyhu bale leşmişler ve sabahleyin de, hemen herkes ayni hükmü vermişti: «Katil boğulmuş- tur...» Ondan sonru bilhassa Kasımpaşa da, dedikodu, çörap söküğü gibi gitmişti — Bir taze viğit idi... Gözüm ile gör düm... Soğan fskelesinden atladı... uğu kimdir?.. Ölen kim n dc — Debağ yiğit'erine sığınmış katildi derler... — Ölen meshur eşkiyadır, yazılmıştır derler boynuna... Vallah benim anladığım su yolun da testi kırılmıştır... kırk kay — Doğru söylersin sen karındaşım.,., | Ben o taze yiğite acırım... — Pre o yiğit müslüman mıdır?. — Vallah bilmem... Bir şehbaz ba mübarek Ramazan gününde dayının dükkânında kebab yemiş ve şerbet iş miştir. Katil o de'ikanlıdır derler... — Ramazan gününde müslüman şer bet içmez... — Bre bu Ramazan senin bildiğin de ğildir, Sultanahmed camisi o uvlusunda sipahi gündüz koyun çevirip şarab içen, İköçek oynatır... — Bre bu fısk ve şenaattir... Böylele Te recim gerektir... Katili, kaçarken ve Soğan iskelesine İden denize atlarken görebilenler tanıya» | mamıştı. Fakat, ilk dakikalarda benze- tenler olmuştu; — Bre bu kayıkçı Mehmeddir!.. — Yek, Çınarlı kahvedeki çıraktır.., (Arkası var) mi bir türlü hazmedemiyor. Ben bu ince duyguyu mahallebiçinin obaldızında mı, evkaf memurunun kızında m, yoksa tüccardan oDallabanzadenin torununda mı bu'acaktım?, Aradaki servet farkına rağmen bunların üçü de akşamları kar- İşıma başı çatkılı, sırtı basmalı, ayağı şi İpıdık terlikli çıkmıyacaklar mıydı?. Evin İiçindeki müteaddid hizmetçiye rağmen, İmerakından ve titizliğinden bahsederek, hahları bizsat silkmeğe kalkmıyacak İmıydı?. Aşçının münasebetsizliği baha İnesile mutfağa seğirterek soğan doğra» İmağa oturmıyacak nmydı?. Hattâ sada» ikat ibrazı mülâhazasile benim gömlekle- Timi, gözümün önünde, yıkamağa teşeb- İbüs etmiyecek miydi?. Sosyetelerdeki halim ne olacaktı? Ba» iyan biradan tiksinecek, şaraba el sürmi, 'dada yalnız kaldı... İmıydı7. Ara, sıra bayram hediyesi, eşya | Efendim, şirketin menfaati ban. | kabahatli oluyorsun. — Ne babamın evinde, ne de kocamın; Yuvasında isim günü ziyafeti görmüş (o Evvelâ biraz düşündü, sonra aynanın değilim, Ben böyle şeylere alışkın deği. karşısına geçerek kendi hayaline hitab lim oğlum. Yabanın erkekleri herkesin etti: sarılıp dönerlerken benim içimi — Seviyorum, seviliyorum, mesi kabarıyor. Siz gülün, eğlenin... dum!.. Yaşşa be Hulki!. Akıllı ve talihli — Bari hediyeni tak anne!... bedeli diye tırtıkladığın miktarla kadaki paranın yekünu 80 bin bulmuştur. Derbal taahhüd'ere girdin. Ve kazandın!, Kireç yerine toprağı, çimento yerine kumu dayadıktan sonra neden kazanmı- yacaktın Peki!,, Şehrin menfaatine hareket et- seydim ne olacaktı”. Kavaklıpınar bele-| diyesi bana çıkarıp ta beş bin lira mükâ- fat mı verecekti?. Yoksa «aylık veriyo- ruz elendim, vazifesini yaptı mı diye- cekti? İyecek; büfeciden veya garsondan dem- lenmiş çay istemiyecek miydi?. Önüne gelerek eğilen dostlarıma karşı: — Vallahi ben dansı pek beceremiye» rum. Deyince acaba nasıl yerlerin geçecektim?, dibine — Ver de takayım.., Hulki, naçar, cebindeki mahfazayı, Hüya gizlice, annesine uzattı. Bayan Vas- İlye de iki elin teneşirde yanlarına gel sin işallah duasile yüzüğü gelinine tak- tıktan sonra ah evlâd hatırı, diyerek 0- dadan çıktı. Bayan Nikolesko kızına rumence: adamsındır vesselâm!, Kavaklıpınar şeh- ri belediyesinde fen heyeti reisi iken, mukavelesine rağmen, elektrik şirketini büyük bir külfelten ve masraftan kurtar dın!. Pilhakika Patagonyalı şirket, beş sene zarfında, bütün havaf tesisatı tah- telâirz yapmağa mecburdu. Beş sene bi- tince bir rapor dayadın; tatbikat beş se- ne geri bırakıldı. Be im zenginsin. Yüz binlerle) Bu şekilde hizmet enayiliktir, enayi-! O Haydi i bul il i ira paran var. Necib ve gözde bir ka-|lki. ine first geçti mi; vurmağa bak' İyiki ederek tam mamsve Bilgi ir ka rıya da düştün; yaşıyorsun!, Eğer ben de kitabların martavallarını! bulmuş olayım. Bu kızın tarifi atıpkı bir Güldü. Aynanın karşısında ellerini|dinlemiş olsaydım şimdi ne bu servetin| Avrupalı gibi. olmıyacak mıydı. Hab biribirine sürterek memnuniyetini ken-| sahibiydim, ne de Maryoranın kocası!. İbuki ben «gibisini. değil, «kendisinb, di kendisine izhardan sonra devam etti:| Şu annem de ne cadaloz karı yarab-'yani «Avrupalısı aldım. Bir şevin as — Para çalmak namussuzlukmuş; e-|bi?. Sanki bu kıratta, bu bilgide kız herih başka, benzeri, gibisi başl . vet amma devlet hazinesinden! Benİyerde varmış gibi Maryora ile nee (Arkası ver)

Bu sayıdan diğer sayfalar: