9 Mart 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İİI"BI' IIB Wlllilllîlli" ŞÖKSİN' UNDAN İlkbaharda taarruz edilmesini istiyenler, söz dinletebilecekler mi? YAZAN Himekli general H. Emir Erkilet «“Son Posta,, nın askeri muharriri GaeaünenebdneeEİ H iflerin büyük hareketlerini hep Mart ayında yaptığına ve bu ayda hususi bir muvaffakiyet semho - 'dünün mevcudiyetini farzettiğine dair |taarmmüm etmiş bir kanaat vardır. Fil- vaki Hitler Ren eyaletini orduya Mart İta işgal ettirmişti. Almanyada mecbur askeri mükellefiyetinin ilâmı Avustur- yanın ve Çeko-Slovakyanın işgalleri 'hep bu ayda olmuştu. Fakat, işte Martın bir haftası geç-| © niştir ve buna rağmen henüz bir Hit- ler hareketi yoktur. Belki bu Martta » beklendiği şekilde - herhangi yeni bir Hitler hareketi olmıyacaktır da. Ni - - tekim en büyük ve hailevi Hitler ha- reketi sayılan Almanyanın Polonyaya taarruzu da Mart ayında değül, Eylül- de olmuştu. Zaten günlerde we aylarda bazı kerametler farzederek hesab ve tasarları ona göre tertib etmek ciddi birşey olmaz. Bununla beraber Mart ayı girerken, birçok muharrirlerin Hitlerin ne ya- pacağımı tahmin ve tahayyül ederek türlü gazetelerde türlü makaleler neş- retmemeleri mümkün olmamıştı. Ni- tekim yeni gelen İsviçrenin çok oku - nan almanca bir haftalık gazetesinde göndüğüm «Hitler ne yapacak?» baş - lıklı bir yazı merakımı çekerek kendi - ni bana okutturmuştur. Muharririn tah min ve yakıştırmalarını vaziyete uy - gun bulduğum için makaleyi okuyucu- larmma hülâsaten nakletmeği ve bu hu sustaki düşüncelerimi de ilâve eyleme- Bi faydalı buldum. Zücich'lü Die Weltwoche'ye göre Al- manyada, azasının çoğu fırkadan, bir miktarı memur takımından ve nihayet pek azı ardudan olan küçük bir «siya - si fırka grupus Hitlerin askeri — bir taarruz yapmak niyetinde olmadığına kanidir. Bu grup iddiasını şöyle yürütmekte- Hir: «Bizim. garb devletlerine karşı en kuvvetli silâhımız ihtilâl kudreti - mizdir. Bu silâhiımız Maskova ile itli - fak sayesinde çok daha kuvvetlenmiş- lan «sosyalistlere karşı j Ş parulasını artık şimdi — verebi K halbuki Moskova ile itti r&ıu?;vuâ bize bu hususta inanan Bugün ise, artlık M sadık olan bütün dünya komünistlerini_n mef kürevi ve maddi yardımlarına güvene- biliriz ve İngiltere ile Fransadaki ha- sit adama bu harbin bir «plutokrati - Jer harbi» olduğumu — inandırabiliriz. Propaganda cephesinde zafer ümidi - miz eskiye nazaran bugün daha bü - yüktür. Bundan başka bizim Propasan da tekmiğimiz müttefiklerinkine üş - tündür. Bu sebeble onlar propaganda hnın ne muhteviyatı we ıııepug tekniği cihetile bizimle başa çıkamazlar. Bundan başka totaliter devletlerin iktısadi ve içtimaf sistemleri cihetile bizim halkımız. hükümetler tarafından zaten idare edilmeğe çoktan alıştıkları gibi bu devletlerin — idane tutumları itibarile de harb masarifi halkın üze- tinde, demokratlarınkine mazaran, da- ha az tazyikli ve müessir olur. (Meselâ Alman harb masarifi günde yalnız 2 milyar Fransız frangı iken bu masa- rif garb devletleri için 3 ilâ 3.5 mil - yar olarak hesab olunuyor.) Halbuki garb devletlerinin ahalisi inzıbatlı bir harb idaresine alışkın olmadıkların - dan onlar uzıyacak bir harbin sıkıntı- larından totaliter devletlerin. halkıma nazaran daha seri ve daha çok mütees- sir olacaklardır.» Bu grup mütalealarını şöyle bitiri- yor: «O halde biz. yalnız bir ilâ iki vıl Taarruz edilmesini istiyenlerden Göring dayanmaya muhtacız. Bu müddet zar- fında mümkün mertebe fazla gemi ba- tırmalıyız, fakat her şeyden evvel Rus yanın iktısadiyatını düzeltip teşkilât- landırmalıyız. Ondan sonra, garb dev letleri - gittikçe büyüyen dahili hoş - nudsuzlukla inhilâli önlemek ve sonsuz borçlanmalara mâni olmak için - bize taarruz edeceklerdir; fakat yalnız bi- ze değil, iki yıl zarfında tanzim — ve teşkil edeceğimiz ve kuvvetlendirece- ğimiz Rusyaya da.» Yukarıda ismi geçen gazetenin ma kalesine göre, azasının çoğu ordudan ve memurlardan ve birazı - meselâ aralarında Göring'in de bulunduğu - fırka liderlerinden mürekkeb olan di- ğer bir «askeri grup» ise herşeyden evvel. garb devletlerinin dahili cephe lerinin seri ve müessir olarak sarsıla - bileceğinden şüphe etmektedir. — Bu grup daha ziyade Alman dahili cep - hesinin harbin bütün şiddet ve tazyik Jerine aleddevam mukavemet edemi - yerek salâbetini sonuna kadar muha- faza edememesinden korkmaktadır. Bu grup Almanyanın iktısadi ihti - yatlarının zâflarına vâkıftır. Ayni za- manda İngiliz ablukasının tesirlerini azımsamaz. Pek bozuk olan Rus iktı- sadi düzeninin de öyle bir iki senede düzelebileceğini ümlid etmez. Fakat bu grupta her şeye hâkim olan askerf fikirdir. Grupun adamla- rı iyi bilirler ki Almanyanın en mü - him askeri tefevvuku onun hava si - lâhlarında idi. Bu tefevvuk ise hafta - dan haftaya kayboluyor. Nihayet müt- tefiklerin Alman hava kuvvetlerine muadil veya bire karşı iki olabilecek- leri günü riyazi bir hesabla tesbit et- mek kabildir. Bu sebeble grup düşüncelerini «ilk baharda seri ve kati bir zafer getire- bilecek bir taarruz yapılmalıdır» ka - rarile bağlıyor. Hitlere gelince, maka'enin mubarri - rine göre © her iki grupun mütalea ve delillerini müteaddid defalar dinlemiş - tir ve dinlemektedir. Neticede her iki grupun düşünce ve kararlarının ortasın- da bir karar takib edecektir. Filvaki Hitter İngiltere ve Fransada büyük bir hızla ve sonuna kadar takib ©- lunacak yıkıcı bir propasandanın mu - vaffakiyetinden ve #htilâlin dinamik te- sirlerinden derin bir kanaatle emindir. Bilhassa Fransadaki büyük komünist ha- a ı stanbul belediyesinden sahibi salâhi- yet bir zat söylüyor: «Yedi buçuk milyon lira ile ancak Sultanahmedle Süleymaniye — arasında Halice bakan sathı mail üzerindeki ka - nalizasyon bitirilmiştir. Bu inşaat üç se- ne evvel bittiği halde halkın bundan is- tifade edebi'mesi için evlere aid lâğım- ların ana hatta raptı icab etmektedir. |bundan mütevellid masraflar da ev sa - hiblerine aid bulunmaktadır. İşte bu masrafa katlanmak istemiven kanali - zasyonlu caddeler üzerindeki evlerin sa- hihbleri lâğamlarını ana hatlara bağla - mamaktadırlar.» Yedi buçuk mityon lirayı köplere ko- yup yere gömmek hatadır. Fakat yedi buçuk milyon lirayı taşa, tuğlaya, demi- re, çimentoya tahvil ettikten sonra yere gömmek daha büyük hata olur. Belediyenin işe yaramıyan, işe yara - ması için hiç bir teşebbüs yapılmıyan ka- nalizasyonu taşa, tuğlaya, demire, çi - mentoya tahvil edildikten sonra yere gö- mülmüş yedi buçuk milyon liradan baş- ka nedir ki!.. * Bir hafta evvel Galata tarafına geç - miştim. Rıhtımda Bağlı vapur'ardan bi - rine, bir mavna yanaşmıştı. Mavnadan gemiye vinçle balyeler yükleniyordu. Vincin halkasına takılı ip ağa doldurul- müuş balyeler yükselirken: — Aman düşecek, Diye bağırdım. Balyeler ip ağa had - dinden faz'a konulmuştu. Üste gelenler gayri tabil olurdu. Nitekim bir — tanesi Çok şükür ki orada tesadüfen adam yok- Dün gazetelerde şu havadisi okudum: «Galata rihtiminda bağlı bulunan Düm lupımnar vapuruna dün posta idaresine aid kopan bir sandık ambarda çalışan posta hamallarından Velinin başına isabet e - derek, ağır surette yaralanmasına sebeb olmuştur.» 'Yük her zaman boşa düşmez yu, ba - zan da başa düşeceği olur. Çürük ağlar içine, gayri muntazam ve hadden faz'a yüklenmiş balyelerin dü - şeceğini, bu yüzden kaza çıkacağını ev- velden bilememek, kendi bastığı dalı ke- sen adamın, dal kesilince yere düşeceği- ni bilmemesi kadar garibdir. * Bir havadis serlevhası gördüm: «Bin lâmbalık proje.» Motörlerin beygir, elektrik lâmbala - rının mum kuvvetile ölçüldüklerini duy- muştum amma, proje'erin lâmba kuvve- tile ölçüldüklerini hiç duymamıştım. reketleri - bu memlekete askeri bir taar - rTuz yapılmadığı müddetçe - ona fızla ü- midler vermektedir. Çünkü o, Fransavya doğrudan doğruya yapılacak bir taarru- zun bu memlekette teşettüt yerine itti- had tevlid edeceğine kanidir. Eskilerin kulakları küçükmüş Âlimlerin iddialarına göre bugünkü insanların kulakları, ilk devir insanla- rının kulaklarına nisbetle çok huyu“k- tür. Bunun sebebini. seslerin teza'yüd Fakat Hitlerin İngiltere hakkındaki | etmiş olmasına hamlederler. Medeni - düşüncesi tamamile baskadır. O burada yet ilerledikçe sesler dahi artacağın- ancak kuvvetli darbelerin sarsıntılar va- | dan ahfadımızın kulaklarının da bizim pabileceğinden emindir. Diğer cihetten © bilir ki Alman milleti harbin bütün taz- yik ve mahrumiyetlerine ancak zaman zaman askeri muvaffakiyetler görmek şartile dayanabilir ve Almanlar yakın ©- lan nihaf zafere ancak bu suretle inan - dirılabilir. : Kezalik Hitler bütün — mukadderatını tek bir kat'i muharebenin talihine bağ - lamak istemez. Hitlerin mukadderatı meş'um gittiği takdirde bu, onun yalnız mevkiine değil, hayatına da malolabilir. Hitler nihayet Almanyanın Rusya ve İtalya ile olan fiili ve hukuki ittifakla - rını bu metodla en iyi idame edebileceğin den emindir. Hattâ Hitler, Rusyanın ya- kında Japonya ile uzlaşacağı hakkında, von Ribentropun vermekte olduğu te - minata inanmakta imiş. Makalenin muharriri bütün bu müta: leaları toplryarak sönunda, vv üç netice- ye varmaktadır: (Devamı 9 uncu sayfada) ü İzmirde büyük bir otel yapılacak ) İzmirde yapılacak İzmir, (Husust) — İzmir belediyesi, 350,000 lira sarfile birinci kordonda her türlü konforu haiz modern bir otel inşa ettirmeğe karar vermiştir. Bu otel dört katlı olacak, 58 zi tek, 92 si çift karyolalı 150 odayı, geniş salonları havi buluna- caktır. Daha ziyade turistlerin ihtiyacını karşılamağa matuf olan bu otel için Fransadan tanınmış aşçılar celbedilece- ği gibi oteli idare edecek bir eleman da İsviçredeki otelcilik mekteblerinden bi- rinde altı ay staj görecektir. İzmir belediyesinin beş yıllık imar ve inşa plânına dahil bulunan bu otel, her otelin maketi şeyden önce fuarın ihtiyaçlarını karşı- lamak üzere inşa edilmektedir. Otelin alt kısmında bir gazino inşa e- dilmiştir. Otel ve gazino ayrı olarak ida- re edilecektir. İzmir belediyesinin inşa ettirmekte olduğu çocuk hastanesi inşaatı son saf- hadadır. Çocuk hastanesi bu sene ikmal edilerek yakın bir ihtimalle on yedinci Cümhuriyet bayramında merasimle açı- lacaktır. Çocuk hastanesi belediye ve vi- lüyetin müşterek tahsisatile idare — olu- nacak ve Garbi Anadolunun büyük bir kulaklarımızdan çok büyük olacağı muhakkaktır. * Fare kuyruğile hastalık tedavi edilir mi? Meksika yerlileri sinir ve kalb hasta- dıklarının beyaz farelerin kuyruklarını kalb üzerinde gezdirmek suretile kalb we sinir hastalıklarının tedavi edilece - ğine inanırlar. Bunun için yerli mutatabbibler evle - rinde beyaz fareler beslemektedirler. Bir Haciz reklâm vesilesi oluyor Amerika tiyatrolarından birinin yeni bir piyes temsili ilân ettiği gün borç yü- zünden, bütün koltukları haczedilmiş ve koltuklar tiyatrodan götürülmüştü. Fena vaziyette kalan tiyatro sahibi gazetelere şöyle bir ilân gönderdi: «Tiyatroda koltuk kalmamıştır. Ancak ayakta bilet kesilebilir.» Bu doğru ilân, okuyanlarca, tiyatro daki koltukların satılmış olduğu mana roya gitmek için birçok kişi ayakta bi . let almışlar. Tiyatro hıncahınç do'muş, tiyatro sahibi de bu sayede borcunu ö deyip koltuklarına sahib olabilmiştir, y Kralın giremediği yer Londira Avam Kamarasındaki, müs. tesna ecnebiler tribününe girmek hak- kmı baflz olmıyan yegâne insan kral - dır. Bu çok eski âdetin ne vakit ve ne hastaya çağırıldıkları zaman ellerine çanta yerine fare kapanını alırlar. sebeble ortaya çıktığı kat'i olarak bi- linmemektedir. Evlenmek istiyen Bir erkek daha Karabükte Bay -A. S.» e: yalnız Müsbet cevab vermelisiniz. Gene bir evlenmek meselesi etrafında ihtiyacına cevab verecektir. — sunuz. -— Evet, anlıyorum, evlenmek is- dyorsunuz, hakkınız olduğu da mey danda. Yalnız işte kendiniz söylü - yorsunuz ki, henüz askerliğinizi yap- mamışsınız. kısa hizmete tâbi olma- nız tabil lehinizdedir. Fakat ne de olsa gene önünüzde bir buçuk sene- lik hizmet zamanı var. O halde şim» diden evlenip de biraz sonra kızı iki sene daha beklemek daha münasib olmaz mı? «Hayatta kimseye fenalık yapma- dım, kimse için fenalık düşünme - dim. Acaba mes'ud olmak kabilken neden talihim böyle oldu diye düşü- nüyorum ve üzülüyorum..» diyor - — Fenalık yapmamış olmak fe nalık görmemek için akdedilen bir sigorta sayılsa bile tesiri mutlak de- ğildir. Bir dereceye kadar talih de « nilen görülmez kuvveti de hesaba katmak lÂzımdır. Bunun — haricinde yapılmığ bir hata da olacaktır. Me - selâ bakınız: a ıri;yaumı hep ailem — idare etti. hiç bir şeyi kendi kendime yapa - madım» diyorsunuz, inanırız bana şahsi irade ve teşebbüs — kuvvetine malik olmıyan kimse ne kadar bü - yük meziyet ve hasletlerle müceh « hez olursa olsüun hayatta mutlaka şanlış hareket eder, mutlaka sür « «Hiç sokakta koca bulunur mu?», diyorsunuz. Haklısınız. Sokakta bu. lunan yüzde doksan dokuz koca de Bil sergüzeşttir, sergüzeştin arkası da «düşmek» dir. O halde en Ziyada neye güvenmeli? İşte bir sual ki, ce- vabı kolaylıkla verilemez. Bununla beraber «muhit», «tesadüf» ve «te . şebbüs» kelimeleri üzerinde ayrı ây« ;-1 durabilîrğiniı eğer imkân bu - lursam serbest üç kelimeden dî îüîm a N nümune göstermek isterim. TEYZE bazı sandıklar konmakta iken vinçten Dsmat Alulna l» Bunları biliyor mu İdiniz ? —| o kadar iğreti idiler ki, düşmemeleri — kaydı ve mavnanın baş taralfına düştü. — tu B sına alınmış, fazla rağbet görmüş, tiyat -

Bu sayıdan diğer sayfalar: