9 Mart 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Mart $ Nekleden: İbrahim Safa Tlbuki yatak odalarının vaziyeti bu- racaı bulunanlardan başkalarının gece- _Lyi geçirmiş olduklarına işaret ediyordu. |Sedad: — Bu uşakla aşçıyı yakalayınız. Çe- erini açarlar elbet... | Köşk bomboş kalmıştı. Aradan bir Hki saat geçtikten sonra aşağıda mut- |fakta zemindeki tuğlalardan birkaçı joynadı. Birer birer kalktı ve bir eh itoprağın altından bunları bir kenara koydu. Altından genişçe. müntazam a- çılmış ve iki üç kişinin ayakta gizlen- m>mesine müsa'd bir çukur ortaya çıktı. «Ustahaşı» ile aonun en emin. en kuv- ivetli yardakçısı Sare buraya saklan - İmışlardı. | BSare bir akşam evvelki takih ve fi- rardan, bir ağaç üstünde birkaç saat 'gizlenmekten Mmütevellid yorrunluğu - mu henüz alamamışken yeniden sak- |Janmak ve yeniden kacmak mecburiye- İti karsısında bitkin bir hafde idi. Bu kuyudan, yaşından ve vücudünün ağır- Jığından umulmıvacak bir çeviklikle fırlayıp çıkan İshak, onu da elinden “tutarak çıkardı. Yarim saat sonra biri genç, öteki lihtiyar iki kövlü hafif serin yağmurun ialtında Pendikten Yakacığa giden yolu ;tutmus_lerdı. Pendik epeyce uzak Pkalarak., istasvaonu ve evleri görünmez olunca genç kövlü; — Usta; dedi.. Dehşetli bitkinim. Korkarım uzun müddet hasta yataca- ğım. Artık sana yardım edemiyeceğim, sanırım,, | Bu, bir Türk baba ile mazisi meşkük İbir musevi kadımının kızı olan Sarenin gözlerinde ilk defa y'.agınlık görülüyor- Tdu. Bımı, asıl 1s* 3i İsak olan. İshak yani yanımdakiler tarafından Usta diye çağırılan büvük serseri de sezdi. Onun (koluna girerek: | — Yorgunsun, dedi. Birkaç gün din- Menmiye ihtivarın var, , ONUNCU KIS'NN VAK'ALARIN İÇ YÜZÜ Taharri memuru Ali Osman. şoför Mustafayı tevkif etmişti. Bu adam cü- rüm ortağı olarak asıl ismi Sami olan Sabrivi haber verdi ve onun Şişhanede bir saatçi dükkânından geçilerek varı- Jan evini gösterdi. © Mustafa, kücük bir vasitadan haş- ka bir şey değildi. | Sabriye gelince, komiser Sedad bu 'lnı'ifiıı Aleksandra ile telefonda görü- şen adam olduğunu ortaya çıkarmakta |gecikmedi. Fakat o: ' — Âh, diyordu. Bunlar bir şey de-! ği... Asıl yılanların başı ile dişisini el- den kaçırdık. Onları bulmayın: etmiyeceğim... L - AH Osman mmıuldandı: | — Bepsi iyi, hoş amma benim hâlâ halledemediğim -bir nokta var: Ayşe Leman meselesi , d — Ha evet. doğru,.. Ben onu sağ 'salimı bulacağımızı hiç ummuyordum !Osman , — Demek ki.. Anlayamıyorura; de- . Sence bu kız mücrim değildi. imek ki,, Kvle mi? Eğer vakayiin bu cereyanın - |faydalı « dan sanra ortaya çıkan hakikati çok evvelden keşfettin ise bu bir keşif, bir istidlâl değil, evliyalık gibi bir şey!... — Hayır... Aldanıyorsun azizim... Ben Lemanın haydudların ortağ: ve vasıtası olmayıp bir mafdur ve maz - lüm olduğunu bazı delillerden istihraç Ali Osman sabırsızlıkla: — Ne gibi deliller? Ben bilm:ıvor mu idim bunları? Anlatırsan istifade ede- Tim.,. — Meselâ Âtıfın katlinden sonra en çok nazarı dikkatimi celbeden nokta ve beni daktilonun mücrimliğinde şüphe- ve düşüren nokta... — Evet. Ben ise hiç şüphe etmiyor- dum: — Hah, işte cürmün ondan baska - sına atfedilmesine imkân - alnraması. herkesin derhal bu kızı mücrim olarak görmesi ,, — Peki, bundan ne çıkar? — Ne çıkar? Hiç. Bu kadar geniş bir suikasdde süphe yalnız mücrimin etrafma toplattırılr mı? Hangi katil veya hırsız cürüm de'illerini yok eder- ken şüpheyi birkac kişi etrafında top- lamak istemerniştir? — BPeki, ya bu işde maktul — Âtıfın kabahati ne idi? Komiser Sedad., sakin ve emin bir sesle: : — Cosus İsakm, yani bizde «Usta» ismile tanılan mel'unun para ile satın almmaş adamlarından biri olması. . — Ne? Âtıf Ustanın şeriki cürmü mü idi? — Evet; ona şüphe yok. Çünkü böy- le teşekküllerin ve Usta gibi adamla - rın korkunç bir prensipleri vardır. ÖOn- lar asalarına aldıkları adamlar: artık olmıyacaklarını anlayınca or - tadan kaldırırlar. Bu bir kaidedir: İhti- aklımdan geçirmemiştim. — Fyet.. Bu Âtıf. çalıştığı mües - seseder bir dosya aşırıldığını ve bu dosyanın nereye götürüldüğünü bili - yordu. . X — Belki de Fikri-Asım ticarefhane- si kasas:ının şifrelerini öğrenmişti. Dos İyanın çalınmasına o delâlet etti; öyle mi? — Bu ciheti bir hale yola koymak güç iş değildi. Şimdi bu isi sana sıra i- *Sedad, arkadaşına bir sigara uzattı ve kibritini yakarak devam etti: — Birinci perde: Ayşe Leman hamı- mm kaldırılması... — Maksad onun yerine başkasının hareket etmesi; değil mi?. — Evet; amma daktilonun kaldırıl- masıntda başka bir maksad daha var - dı. Bu daha mühimdi. Bizi kendi izle- rinden çevirip bu kızın etrafında meş- gul etmek, ; N | (Arkası var) Jwncak kadar lütüf gösterdi: ve ertesi gün le anlatayım. Baş aktâör tabit «İlsta>...| geçmesi ve haydudların istediği gibi - Hitlerle iki sene (Baştarafı 6 neı sayfada) kasd rivayelleri dolaşıyordu. Hitler da bu bahiste pek beyecanlı görünüyordu. Hitleri dalma çu veya bu heyecanın taz , yiki altında görmek benim nasibim olmuş- tur. Birbirim!za, yazılmış ne tuklar söyledik, fakat Hitler, balonunun g- yar ve bir takım Almanların hayatlarını kay bettiklerinden dolayı kendisine taziyett2 bu lununcıya kadar, bana karşı pek az alâka gösterdi. Bunun üÜzerine beni başka — bir odada oturmaya davet etti, ve (Hindenburg) balonunun hareketten evvel bir takım ihtar mektublarının geldiğini ve hava teknesinin son seyahatine çıkmadan bir ucundan öcür ucuna kadar muüyeneden geçmiş olduğunu söyledi. Hitlerin bana karşı olan tavrı epeyce doz- tane idi ve ben, onun Almanyaya karşı 0 . lan haekimiyetinin sırrının nerede olabilece- #ini düsündüm, kaldım Birçok —Almanlar, bilhassa kadınlar, onun şayanı dikkat göz- lerile, ifadesindeki parlaklıktan dem vuru - yorlardı. Ben bu gözlere baktığım zaman, onları umumiyetle öfkeli ve kızgın buldum. İtidalli anlarında, Hitlerin — konusurken, 1ddialarmda gösterdiği selâmet ve Trantık, tan ekseriya hayrete düştüm. Vatandaşla - rını en fazla tesir altında birakan halecte bü ründüğü, yani costuğu zamanlar, ondan sü- kün bulmasını rica etmekten başka bir Şşey düsünmezdim. - Hitlerin huzuruna İİIk kabul edildiğim gün, baron fon Nöyrat İle adliye nazırı, bir de Führer!'n meshur tercümanı Dr. Sehmidt de hazır bulundular. Sahsım 1tibarile, ben, Ilit- lere doğrudan doğruya almanca hitab et . ft!m ve Dr. Sehmidt'in tercümanlık vazilesi. ne asla lüzum gösterilmedi. Maamafih Dr. Sehmidt dalma, efendisine aşırı — derecede faydalı olduğunu sandığım bol notlarını al- dı, duürdü. İnsiliz - Alman mümasebetlerini düzeltmek icin birinci tesebhiis Berline geleli daha 1 ay olmuştu ki, (Lord Boldvinin yerine basvekâlete gelmiş — olan) Mister Cemberlayn tarafından İngiliz - AL man münasebeflerini düzeltmek için — vâki olan birinel tesebbüse, girismek hususunda hükümetimin talimatımı aldım. Bu tesebbüs. evvelemirde İspanyada bah. ri kontrol meselesini müzakere etmek, ayni zamanda da, umumiyetle bütün dış siyas! durumu gözden gecirmek Üzere baron fon | Növyrat'ı Londraya davet — etmek noktasını| teski! edivordu, Bu teklifi yaptığım zaman Nemrath'ın ken di sahsi bakımından — gösterdiği tereddüdü ibatırlıyorum. Hakikati halde, o bövle bir (teklifin doğuracağı dahili müskülâtlara vü, kıf 1di, ki ben değildim. Maamafih, bana Hitler danışacağını söyledi ve fakat bu zi- yaretin. önceden kararlastırılmış olan Bal - |kan hükümet merkezlerine yapacağı bir tuf- neden 20 Haziran dönüsüne kadar imkân sahasına giremiyeceğini bildirdi. Maahaza buna ve diğer bir takım küçük müşküllere rağmen, davet kabul olundu ve| © ayın 23 ile 28 1 arasında ziyaretin yapıla, cağı Ilân edildi. Bu zahiri muvaffakiyetimden duyduğum memnunivet süreksiz oldu, ve İngiliz - Al- man möüvrakerelerinin — kapısımı açmak için sarfeti!fimiz bütün gayretleri baltalıyan, ve muzit: tal!hin tinik bir nümunesini teşkll etti, Önceler' bunu talihsizliğe atfetmek İs- tedim ve meden sonra bütün bunların kas . den vücude getirildiklerini anladım. 19 Haziranda, Doyeland gemisinin İviza- da, İsmanya hükümetçilerinin tayyareleri ta rafından bombardıman edilmesini mütea - kıb, Oran açıklarında — Almanların Leiprig kruvazörüne, muvaffakiyetle nihayete ermi- şen bir torplil hücumu — yanıldığı Berlinde resmen ilân olunmus, ertesi günü de Nöy . rattan, Londrava yapacağı ziyaretin şimdi. lik kuyveden Tlile çıkamıyacağına dair kısa ve husust bir mektub almıştım. İngiliz sefirinden kacan Alman hariciye nazırı 20 Haziran bir Pazara düsüyordu, ve ben © gün bütün sabah ve öğleden sonra harici- ye mazırını aradım, durdum. O zannımca. Adurendisliği, yiğttliğin — bir kısmı olarak telâkki etmis, ve sehirden kay- bolarak, mechul bir semte gitmisti. Mzamafih, onu akşam geç vakit elde et . meğe muvaffak oldum; ve kendisini harici- we nezaret! bahçesindeki husust evinde gör- Sovyet - Fin müzaker (Baştarafı 1 inci sayfada) rinde fazla ısrar etmiyecekleri tahmin o- lunmaktadır, Almanyanın rolü Amsterdam 8 (A.A.) — İsveçin Sov - yet - Finlândiya anlaşmazlığında yaptı- ği uzlaştırma teşebbüsünde Almanyanın methaldar bulunduğu, İskandinavyadan gelen raporlardan kat'i surette anlaşıl - maktadır. İskandinavyalıları bir uzlaştırma le - hinde da'ha enerjik bir surette harekete geçirmek için, Almanya, İsveçin şimdiye kadar yaptığı mikyasta Finlândiyaya yar dımına bundan böy'e müsaade edemiye- ceğini bildirmiştir. Bu suretle Almanya, bir Rus - Fin uzlaşması için ciddi surette uğraşmasını ve Finlândiyaya her türlü yardımı kesmesini İsveçten taleb etmiş, aksi takdirde Almanyanın Sovyetlerin le hine askeri müdahalede — bulunacağını söylemiştir. İsveç Hariciye Nazırıvın sözleri Stokholm 8 (A.A.) — İsveç hariciye nazırı, Sovyetler Birliğinin Finlândiyaya barış şart'ları teklif ettiği ve İsveçin bu hususta mutavassıt rolü oynadığı hak - 'kmda Amerika matbuatında çıkan ve bü. yük bir kısmı itibarile tahrikiâmiz ve yanlış olan şayialara karşı milleti müte- yakkız bulunmağa ehemmiyetle davet et miştir. Manerhaym vazifesi başında Helsinki 8 (A.A.) — Havas:; Mareşal Manerhaym, 8 gün evvel Stokholmda başlıyan tavassut müzake - releri esnasında tamamen vazifesi ba - şında kalmıştır. Mareşal Fin'ândiyadan ayrılmamıştır. Bir Fin heyeti iki gün evvel Stokholma hareket etmiştir. İyi bir kaynaktan toplanan malümata göre, Stokholma gönderilen Sovyet teb- liğleri bir ültimatom mahiyetinde değil- dir. Helsinkide hâkim olan intıba başla - nan görüşmeler neticesinin bit taraftan Rus isteklerinin itidaline, diğer taraftan Mi'letler Cemiyeti kararı mucibince Fin- lândiyaya yapılan yardıma bağlı olacağı merkezindedir. Rus ve Fin deleveleri arasında müzaLeler Stokholm 8 (A.A.) — Royter ajansının öÖğrendiğine göre, bugün Sovyet ve Fin delegeleri arasında Stokholmdan hariç 'bir yerde doğrudan doğruya müzakere - ler cereyan etmektedir. Mos'-ovada resni malümat vok Moskova 8 (AA.) — Finlandiya harbinde bir tavassut yapılacafı hakkındaki haber- ler Moskovada hiçbir resmi malümat ılm_[ mamaktadır. eleri Finlandiya halk hükümeti reisi Otto Kun. sinen komünist gençllk gazetesi olan Kom- samolskaya Pravda gazetesinde bugün inti- şar eden bir makalede diyor ki: Finlandiyalıların, Manerhaym hattını mu hafaza için kan dökmeye devam etmenin zahmete değer birşey olup olmıyacağına ku, rar vermeleri zamanı gelmiştir. Pariste ne düşünül. yor Paris B (A.A) — Parisin salâhiyetil me . hafili, Finlandiyanın kendi mukadderatına kendisi hâkim olduğunu söylemektedirler, Finlandiya İsveçin teklif ettiği yola girmek, yahud müdahaleyi arttırmaları için mütte- fik devletlere başvurmak gibi Iki şık orta « |sında bu'unuyor. Cenevrede Finlandiya le . hina verilen kararları tatbik eden Fransa ve İngiltere bu milletin Istiklâlini korumak 1. işeı: yaptıkları gayrete devama ümadedir - Harb vaziyeti HBelsinki 8 (A.A.) — Finlandiya tebliği: Kareli cephesinde, Vipuri körfezinin Şi « mali garbi kısmında düşman tazyiki devam etmiştir. Körfez ağzındaki yarım adada mu hatebede düşman ilerlemeğe muvaffak ölü. İmadan, dün akşam hbitmiştir. Finlandiya körfezi buzu üÜşerinde bulunan müteaddid tank ve asgari 8 top tahrib edilmiştir. * Vüpuri körfezile Vuoksl nehri üzerindeki mevzil taarruzlar akim kalmıştır. Düşman buz üzerinden Vuoksiyi aşmaya beyhude ye- re uğraşmış ve Paakkolu İstikametinde mu- İvaffakiyetsiz hücumlar yaparak 400 nefer zayla* vermiştir. Tajpale mehri üzerindeki Finlandiya ileri hattı mewzileri bir kere daha düşmanın bey hude hücumuna maruz kalmışstır. Ladoga gölünün şimali şarkisinde, Kollayo ki'de günlerdenberi süren muharebe dün de işlddetle devam etmiştir. Düşman püskür . tülmüş ve muharebe meydanında takriben 2000 ölü bırakmıştır. Diğer mıntakalarda, Sovyetlerin — mevzll taarruzları püskürtülmüştür. b Denizde, Vilpuri garbinde, buz üzerinde Finlandiya sahillerine doğru ilerliyen 2 düş man kolu, ric'ate mecbur kalmışlardır. Finlandiya tayyareleri, ezeümle Finlan « diya körfezi buzu üzerinde yürüyüş halin - deki düsman Taşe kollarını ve Sovyet kıt'a. Jarını bombalamıştır. Bovyet faaliyeti Kareli mıntakasına mün, hasır kalmıştır. 6 tayyare muhakkak surette düşürülmüş ve 2 tayyarenin de müuhtemel olarak düşü - rüldüğü zannedilmektedir. Sovyet tebliği Moskova & (A A.) — Leningrad askeri mın takası genel kurmayının tebliği: T Martta kaydedilecek mühim bir hâdise olmamıştır. Şimsal cephesinde Sovyet kıtaatı Petsa - mo'nun 148 kilometre cenubunda bulunan Nantsi gehrini işzal etmişlerdir. Ladogranın şimal — mıntakasında Pitka - ranta şehrinin garbinde Sovyet kuvvetleri Mansimansari, Petajasari, Pejmionsari — ve Honksari adalarını ele gecçirmişlerdir. Soevvet tayyareleri düşman kıtaatımı bom, bardıman etmiş ve 15 tayyaresini düşürmüş tür. Hitlerin siyasi taarruzu (Bastarafı 1 inci sayfada) Balkan devletlerinin de iktısadi yardım- larmı temine çalışacaktır. Bayan Tabouis, makalesinde, —ayrıca şu haberi de kaydetmektedir: İtalyan ga- zeteleri tarafından bildirildiğine göre, Ro ma hükümeti İtalyan - Fransız hududu- nu tahkime başlamıştır. Kömür meselesi kolayca halledileceğe berz-miyor Londra 8 (Hususi) — <Eksçenj Tele- graf» ajansı bildiriyor: Burada hüküm süren kanaate göre, İn- giltere ile İtalya arasında hâdis olan kö-| mür ihtilâfı, kolayca halledilecek gibi de- İküdtmı ve onun bu ziyaretini reddedişini, basvekili bizzat görüp kendisine meseleyi aç- madan, kat'? ve nihal bir cevab olarak te . Pteki edemiyecedimi sövledim. Baron fon Növrat, bu mülâkatı hazırlı - hem onunla, hem «<de Hitlerle konuştum. Hittter, ILviza'da — bombardımanda ölen 80 Alman bahrivelisini gömmek Üüzere ge - den Develend zırhlisinm bulunduğu Wi - hamshaven'den henüz dönmüştü. — Hitler, Minderburz hüdisesinden sonra vukua gelen Ük mülâkatımızda olduğu Eiİbi, gördüğü ve, va habherini aklığı herhangi bir Almanın ö. Mmünün Kkarsısında duyar gibi gösterip de takındığı o he tavrını almıztı. Benim nek Taamtıki olan herhangi bir delilimi din.' temekten imtina etti, ve böyle bir anda, ha- telye mazırının — Almanyadan ayrılmasına müscrde edilemiyeceği noktasında 1srar ci . ti, durdu. Tavır ve hali o kadar mantıktan uzak, idi kI, ben bile bunu anlamaktan âciz kal - dımı, Rihbenteom'an büvük günahı Sonraları dahili hakikatleri daha iyi an - melte gittim. alr Ona Letnziz hâdisesinin bizatihi, — onun | ği'dir. Londraya seyahatini daha farzla şay arzu lamanın, verdiği kanaatle, şŞu meliceyi çı - kardım ki Leipzig hâdisesi (ki işin iç yüzü nâlâ tahkik ve tevsik edilmiş değildir) Hit, lerin hiç, hele Londradaki sefiri fon Rib - bentrop'un asla hoşuna gitmemiş olan bir kabul ceyabından vazgeçmek için bahane i- di, Fon Ribbentrop'un Landra sefirliği vazile- sinden marda, fevkalâde aefirliği de vardı, ve fon Nöyrat'ın Londrayı ziyaretinin ken. di prestijini yıkacağı, şahst gururunu kı. racağı kanaatini beslemişti. Fon Ribbentrop'un dalma tecavüz aramak Fibi meş'um bir nakisesi vardı; tarih; mu, hakkaek Ki 1939 Eylülü günahının büyük bit kısmını Ribbentrop'a yükliyecektir; ve o - nun fan Nöyrat'ın Londraya yapacağı seya. hati aleykinde çevirdiği muvaffakiyetli en - trika; ne yazık ki Führer'in politikasına İş. liyen ufursuz tesirinin me ilki, ne de sonun-| cusu İdi. İ. Ho, (Hendersonun yazıları İngiliz gazete- lerinde intişar etmektedir. «Son Posta» da da muntazaman çıkacaktır) Londra bhükümeti uysal bir hareke göstermek niyetinde olmakla — beraber. ambargodan asla feragat etmiyecektir. Çemberlayn beyanatta bulunacak kömür ihtilâfına müteallik İngilterenin moktai nazarı hakkında beyanatta bulu- nacağı söylenmektedir. Ancak bu beya- natı ve İtalyan protestosuna verilecek (0- lan cevabı müteakibi Roma hükümeti kat'i olarâk hattı hareketini tayin ede - cektir. İki ihtimal Bu hususta iki ihtimal ileri sürülmek- tedir: 1 — Hâdis olan vaziyetin, olduğu gibi İtalya tarafından kabulü. Bu takdirde mesele kendiliğinden ka- panmış olacaktır. 2 — İngiliz ambargosunun reddi ve kömür makliyatını temin etmek Üüzere, İtalyan vapurlarına harb gemilerinin terfik edilmesi. Romanın bazı mahfellerinde üzerinde asrar'a durulan bu ikinci ihtimal kuvve- den fiile çıkarıldığı takdirde, şüphesiz ki neticenin kestirilmesi müşkül olan cid- ci ihtilâtlara yol açacaktır. İngilizlerin cevab Londm 8 (ALA.) — BStefani: İyi bir raembadan öğrenildiğine göre İtal. yan p k İngiliz cevabi hazırlanmış gibidir. Uzlaştırıcı bir lisanla yazilmış olan bu cevab müzakerelerin de « vamı için açık bir kapı bırakmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: