16 Mart 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

16 Mart 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Hergün İki hazin müşahede ; Yazam Muhittin Birgen afamızı günlük meşgalelerin a Bır yükünden siyirarak etra- fımızda olup bitenlere Şöyle bir göz atarsak daima dikkatimizi çekmeğe lâ- yık şeylerle &karşılaşabiliriz. Hayatın, bizi kendi tekerleğine bağlıyarak, dön- düre döndüre, çarpa çarpa, sürükleyip götüren arabası, bizi Ker şeye alıştırmış- tar; biz, bu ıztırablı sürüklenişte her şeyi tabil görmeğe, ber ağrıyı duymamıya ve her sademeyi kendi kendimize yumuşak hissetmeğe alışmışızdır. Daha doğrusu, bu, insanlığın ötedenberi en büyük mu- kavemet kuvvetlerinden birini teşkil e- den bir sersembiktir. Yalnız, arada #sira- da, araba durur da bizim düşünmeğe vak- timiz mi olur, yoksa, herhangi bir yeni sademe bizim dikkatimize daha keskin bir uyanıklık mı verir, bilinmez nasıl bir sebeble, gözlerimiz etrafımıza dikilir ve bir takım hâdiseler üzerinde durur. Rusya ile Finlândiya arasında son üç| ay içinde inkişaf etmiş olan halfleyi, ben uzaktan pek nakıs bir dikkatle takib e - dip giderken, kafam, şu son sulh vak'asile birdenbire sarsıldı ve dikkatim harekete geldi. Bu hareket esnasında iki müşa - hede yaptım. Bu müşahedeleri tesbit et- mek istiyorum. Mühim bir meseleyi halletmekten #ciz mi kaldın, mutla- ka neticelendirmekten vazgeç, bulunduğu noktada bırak, ; * Birincisi şudur: Bundan tam yirmi üç sene evvel, Rusyada inkılib vukua geldiği sanan, eveli, Petrogaddan,| AYARI Kadını Hergün bir fıkra sonra da Maskovadan yer yüzüne bir ta- Dünyann en İse kım güzel gözler, fikirler ve prensipler küçük, en biçimli Smaokinini giymemiş dağılmıştı. İnanılması ve kabul edilmesi! ayağı o kimdedir? Yaşlı muharrirlerden S.. etikete için, güze'liklerinden başka hiç bir ku- surları olmıyan bu fikirlerin ve prensip-* lerin bir gün gelip dünyaya hâkim bir nizam vücude getireceğine ihtimal ve - renler çok azdı. Fakat, her ne olursa ol- sun, bunların insanlık Kkayatı üzerinde bir takım kuvvetli tesirler yapacağını ü- müd edenler de çoztu. Hak ve adalet duy- gularına yüreklerinde birer kuvvetli mevki vermiş olan insanlar, korki bir . içtimai herimercin. kanlı yakılan! Otomobil hırsızlarına karşı arasında da olsa, cirafa neşredilen bu fi- ağlatıcı gazler kirlerden hiç olmazsa istikbal için bazı iyi şeyler kalabileceğini ümid ediyorlar-| o Amerika kıt'asında bulunan Uruguay ii kıt'ası şehirlerinden birinde otomebil Hüdiseler, bu ümidleri haklı gösterdi-| hırsızlığı pek yüksek bir dereceyi bul - ler mi? Zannelmiyoruz. Meselâ, neşredi. | muştur. Polisin takibatı bir semere ver - len o fikirler arasında, milletlerin kendi |Memiştir. Bunun üzerine bir mühendis hayatları hakkında kendi kendilerine Pratik bir usul icad eylemiştir. Otomo - karar vermeleri prensipi vardı. Bu, öyle bilip içindeki kumanda yerinde hususi iyi bir prensiptir ki Rusyada, zengin bir bir anahtar vazedilmiştir. Bu küçük a- edebiyatla ortaya atıldıktan sonra Wi -jpahtarın bulunduğu yuri ancak otomo - sonun ağzile, gârb âleminde de uzun za-|bilin sahibi veya şoförü bilmektedir. man dolaştı ve nihayet Paris varoşlarında | Bundan malümaftar bulunmıyan hursız cereyan eden sulh konferansları dosya - | herangi bir #lete elini sürdüğü takdir Yarına kadar sokuldu. de otomobilin içi derhal ağlatıcı zaz ile Fakat, o zamandan bu zamana, tarih hiç | dolmaktadır. Yapılan tecrübe muvaffa - bir hâdise kaydedemedi ki, onun içinde kiyetle neticelenmiştir. Ewell nahiyesinde oturmaktadır. Bu ka- bu prensipin ruhu şâdedilmiş bulunsun. dın dokuz senedenberi kocasının izini San Rusya - Pinlândiya sulhü'de, bir ta- em persie A kaybetmiştir. rafın şevk ve neş'e nümayişleri, öte ta - gö, 1 Leş saçı Nihayet dayanamıyarak hususi bir de- etti. P dektife müracaat etmiş, bu adam hemen ralın da göz yaşları arasında imza edil- di, Bir hudud çizgisi silindi, bunun yeri- a ne bir yenisi çizildi. Bu sözlerle kimseyi * hemen bütün İngiltereyi dolaşmış ve ka- üahaze etmek: filerinde değiliz; yalız| , Deme kalıyor Mi din olduğu gibi, bü-| yıb kocayı bulmuştur. gün de, De ye pe Dedektif dönmüş, kadını bulduğu ad- ye kivi EA “İresi $1 İngiliz lirası mukabilinde vere - hayatın ve tarihin gidişine aid bir mü - göhedeyi tesbit ediyoruz, ğa gibi, 4 tandır. Ne yirmi Iki senedenkeri tekrar e- |HİNİ söylemiştir. Kadm parayı: çok bul çok fazla riayetkârdır. Her mereye, hangi saatte gidecek olsa, mevkie ve zamana uygun gitmekte çok titiz davranır. | $... bir ekşam evinde, erkadaşle- i diye hiç merak ettinizse, size he- men haber vere - lim ki bu ayak- ların bahtiyar sa- hibi resmini gör- düğünüz İngiliz madam D'Erlanger'dir. rına bir ziyajet vermişti. Her şey muntazam ve mükemmeldi. En kü - çük bir kusur yoktu. 5... smokin, karın tuvalet giymişti. Ziyafet esma- sında arkadaşlarından biri pencere - den bekmiş, Dahçedeki Korkuluğu görmüştü. S5... 6: — Ne bayağı, dedi, nasl oldu da bu evde böyle bir şey gördüm. S... şaşırmıştı. Arkadaşı korkuluğu gösterdi: — Korkuluk smokinini giymermiş. ksa alemdeki İngilterede Bir kocanın bedeli: 720 Tirk Urası İngiliz kadın askeri doktorlarından bin İbaşı Lipton; Surrey kontluğu dahilinde ren ve v0 4mm 0 4 BANANA ANAMA EUAA AA NEN v0 am * Finlândiya, eski tarihin kahraman )dilen prensiplerin pratik bir kıymeti var. |Muş, aynen şu sözleri söylemiştir: Milletleri tarafından bir misli hiç bir za-|dır, ne de milletler arasında müşterek| — Çok pahalı... Kocam bu değerde (man gösterilememiş bir kahramanlıkla|bir vicdan ve şuur teşekkül etmiştir. değildir! » buna, medeni ve modern bir kahra -| Şairin dediği gibi: ii 3 (anlık demeliyiz - kaç aydır harbetti.| Devran gene ol devran, âlem gene ol Ve iş mahkemeye istikal etmiştir. Dünyada hiç bir memleket yoktur kilâlem #nun bu kahramanlığına hayran olmasın. D, harbettikçe bütün dünya Fin mille. bini alkışladı. Fakat, bu alkış arasında fin milletine ciddi bir yardımda bulun- ayeti pek az oldu. Düşünen bal yardımı pen için zaman v Bu bakımdan, en ziyade hazin İSTER İNAN, İSTER Geçenlerde gazetede bir ilân çıktı. Çok çocuklu oldukları çin muayyen mükâfata hak kazanan bilmem kaç ailenin wdresi bulunamamış, arıyorlardı. Bu münasebetle bir arka- Ketleri arasında gayet sıkı bir tarih, kül laş şunları söyledi; tür, medeniyet yakınlığı vardır. Bu — Fransada nüfus artımını teşvik için bir sürü tedbir | hafta sonra hemen memleketler, birbirlerine alınmıştır. Bu meyanda: tısadi münasebetlerle Mei Ayni memleketlerin siyasi bünyelerinde de benzerlikler, gayelerinde de müma- beletler vardır. Bun'arın arasında hü - küm süren bu alâkalar ve bağlar o ka- dar sıkıdır ki, bizim Balkan memleket - Birçok hükümet servislerine, umum! hizmet mücssese- lerine, hattâ büyük şirketlere çocuk sahibi olmuyanlar ks- bul edilmezler, maaş bareme tâbidir. Fakat çocuk adedi artınca maaş veya Ücret te artar, her yavrunun hissesi var- dir. Buna mukabil vergi çocuk adedi nisbetinde eksilir, »kalldikçe eksilir, bazı sahalarda o muayyen adedt geçince /raz edilir. Bu tafsilât Teri arasındaki yakınlık bu dereceye va- İl büsbütün kelkar, Askerlik bahsinde ise ili çocuk babası | bizde kabul edilmiş nini lari İngiltere ile o kendisinden şu kadar aşağı sınıfla birlikte mua- | Şuna: Bütün bunlara rağmen, İngütere Pransa taralındari Finlândiyaya askeri İSTER iNAN; İSTER bir yardım gönderilmek üzere, İsveçlen & Yorgun kafa sakat eser çıkarır mele görür, çocuk adedi üçü, dördü bulunca büsbütün #hti- yar smıfa geçirilir, beş, altı çocuk babası için ise hemen he- men yok gibidir. Nitekim bu harbde bile şu kadar çocuk sahibi olanlar ilk günde hizmete çağırılmışlarken birkaç Almanyaya gelince, orada farla çocuk sahibi olanlara ya- pılan yardım daha fazladır, üstelik evlenme işleri de beda- vadır, bulayı seyahati bile hükümetin hesabına yapılır, ye- ni kurulmuş bir afle için ev eşyam mutad finttan çok aşa - ğısma alınır, bu para da uzun senelerde ödenmek üzere ik- Yorgun kafadan çıkan karar mutlak surette yanlıştır, s- hibine zarar verir, dinlen, sonra yap. SOZ ARASINDA Sözün kısası Nevşehirli © Pembe Hanım (IN evşehirli Pembe Hanım adında ihtiyar bir Türk kadın, geçen gün İstanbul vali muavinine gidip, sene- lerdenberi, cenaze parası yapmak üzere biriktimiş olduğu 100 Krayı, Erzincan zelzele müsablarının ihtiyaçlarma sarle- dilsin diye teberri etmiş. | Cenazesinin temiz ve muntazam kalk. masiş iska verilmesi, canı için helva, lokma dökülmesi, hatim in - dirilmesi, mezanna lâbiâ (yaptırılması, etrafına hiç değilse tahta bir parmaklık çevmilerek izinin kaybettirilmeme men hemen her insanin, her mi hayati kaygularından biridir. Az çok muntazam bir ömür sürmüş Olanlar, o ömrün son safhasının da intizamla kâpan- masını isterler, 5 Kendisini tanımak şetefile mübahi ols madığım Nevşehirli Pembe ninenin de bu kaygu, tertemiz ömrünün gâyelerinin bi- ri olmuş, eline geçen helâl paradan, kuruş kuruş arttırdığını, selvi sandığının bir köşesine, kınası, kefeni, tülbendi, IHi ve. sairesile bir arada saklamış ve artık, sa- kin bir günün yakınlaşan akşamını huzur. içerisinde beklemeğe başlamış. Lâkin, vakta ki gazub bir tabiatin, yurdun bir bucağını kudurmuşçasına sar *İsarak yerle beraber ettiğini bu merha - Dünyanın en küçük (pa) Londradaki Evlâdlık cemiyeti metli, bamiyetli Türk kadını haber al ; muş... O zaman, dünyayı uhiretten ayı » ran eşiğin nasıl o'sa geçileceğini düşün « müş. ağlıyan binlerce insanın yaralariı- na merhem sürmeyi, yetmiş senelik eme- linin tahakkukundan daha üstün, daha kiymetli sayarak, asil bir jest ile götürüp yüz lirasını, hükümet kapısına teslim et- miş, Nevşehirli Pembe nine, Türk milleti nin şimdiye kadar yetiştirmiş olduğu â- Hecnab, civanmerd, fazilet, mürüvvet, şefkat, neesbet kaynağı mi'yonlarla ka « Bu İngiliz çocuğunun anası, babası|dından biridir. i meçhuldür ve Londra milli evlâdlık ce- miyeti azasınm en şirin, en neş'eli yavrusudur. Şimdi kendisini ahp. ba - kacak ve yetiştirecek bir hemmiyetli in- san aramaktadır. İngilterede izinsiz domuz kesmek yasak Londrada iki kasab, izinsiz 106 do- muz kestiklerinden ve etlerini nerele- re gönderdiklerini söylemeyi reddeyle- diklerinden alâkadar makamlarca 1000 "Türk lirası para cezasına çarptırılmış- lordır. İaşe nezareti, bu gibi hâdiselere asla göz yummamakta ve suçluları der- hal tedit eylemektedir. Açıksöz bir tavfa Londrada bir İngiliz tayfasının açık gözlülüğü ve müdebbirliği sayesinde. uğradığı bir hırsızlık meydana çıkarıl- mıştır. Liverpollü bir tayfa, aylığını 2- ır almaz, paralarının numaralarını bir deftere kaydetmeyi #mal eylemez - miş. Gürün birinde bir arkadaşile bir meyhaneye gider İçerler, ayrılırken parasını öder, evire girer, ve beğ İnei- Wiz Nralk bir banknotumun yerinde yeller estiğini görür. Derhal numara - Wir? karşılaştırır, kaybolan banknotla - rın numaralarını bulup çıkarır. polise verir. Küçük bir araştırmadan Sonra. Brentford mahkemesi dedektifin 120 Türk | emnivet memurları meyhanenin gar - Hirası almak hakkını haiz bulunduğunu Muhittin Birgen bildiren bir karar vermiştir. son kızının odasındaki metruk bir san- dikten paraları mevdona çıkarırlar. İNANMA! terhis edilmişlerdir. i okuduktan sonra nüfusu artırmak için olan mükâfat usulünün kâfi oldu- INANMA! O milyonla kadın, Türk kadını, irki- mızın şanlı tarihinde, hep birbirinin ayni, fakat başka başka adlarla gelip geçti ve bundan böyle de, asırların sonuna kadar gelip geçecektir. Doğurduğu, büyüttüğü, yetiştirdiği ve ancak rahat döşeğinde gözlerini yumdu, ğu zeman arkasından ağladığı evlâdları— nın arasından devlet ve millet uğurunda sayısız kahramanlar ihda eden mübarek, mübecce" Türk kadını sırası gelince sait yarımı, yoğunu, saadetini, ümidini, ana- lik aşkını değil, canını da vatan için vers, mekten cekinmediğini kaç kere isbat ey- lemiş değil midir?! Bugün Erzincanlı yurddaşlarınnı elem- lerini dindirmeğe bir parçacık belki me- dar olur diye öcnaze parasını hediye © : den Nevşehirli muhterem Pembe nineyi, biraz evvel tanımıyorum mu demiştim? Hayır.. tamyorum ben onul. Ankara - daki İstiklâl abidesinin kaidesi üzerin - den, müebbed Atamın heybetli heykelle nin gölgesine sığınmış, Türkün kurtu'uşu için serhadde savaşan oğluna. sırtında cepbâne taşıyan asil çehreli kadın Pembe nine değil mi?!.. Mısırda demir madeni Kahire 13 (A.A.) — Yukan Mısırda Assuan mıntakasında yer ditı araştır. maları yapılarak demir madeni bulun duğu haber verilmektedir. z Assuan su hazinelerinden istifade edilerek yapılması tasavvur edilen elek *rik tesisatı sayesinde, Mısır, senede 30 bin ten maden cevheri ihraç edebile« çektir. TAKVİM MZ öm Katrunda kurşun

Bu sayıdan diğer sayfalar: