16 Mart 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

16 Mart 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Lore'le Hardi işsiz kalmışlardı. Bir a- Haç altında yanyana oturmuşlar, ne ya-; pacaklarım düşünüyorlardı. Hardi Lo - yeli kolfle dürttü: — Lorel ben bir iş buldum. — Sen mi iş buldun Hardi, ağaç altın- da otürürken iş tıpış tıpış yürüyerek ya- Bma mı geldi? — Yok tıpış bıtpış yürüyerek gelmedi, ağaçtan düştü? — Pişti de öyle mi düştü? — Hayır yağda kızardı da öyle düştü. Ben de kaptım yedim. — Bana bırakmadın mı? — Birakacaktım amma, kendimden sana sıra kalmadı. Ayol sen şaşırdın mu? İş benim aklıma geldi. — Göreyim. — Aklımın içini mi göreceksin? — Sen söyle de, ben dinliyeyim bu Iş nedir? — Ha göyle yola — Ne tarafa Hardi? — Bana bek. — Sana baktım, iş sen misin? — Lâf karıştırma Lorel, benim bir sütninem vardı. — Anladım. Sütninelik yapmak is tiyorsun. — Hayır canım. benim sütnineme bâ- bam bir inek vermişti, — O inek şimdiye kadar ölmüştür. — Olabilir ölmüştür amma, onun ço- cuğu ineğin, çocuğu inek kim bilir belki sağdır. — Hiç aklım ermedi Hardi. — Hele Lorel, çıkalım yola, benin süt nineme gidelim, babamın ona verdiği ineğin çocuğunun çocuğu ineği alp geti- relim. Sütünü sağar satarız. — İşte Hardi, gördüm uzaktan geliyor. — Uzaktan ne'geliyor ki? öl — Senin babanın, sütninene verdiği İneğin yavrusunun yavrusu, — Ne bildin? — Bilirim ya, sen bu gördüğümüz ine. ğin babanın sütninene hediye ettiği ine- ğin yavrusunun yavrusu olmadığını bili- , gel bak Lorel Kıvırcık kusu ile köpek ufak kaza eğle, niyorlardı: — gunun dik dik. Halbuki varcık. derine baktp (o öiyorlardı, bizimkiler me güzülu, Yl R g), v4 Nİ e > EYL Hardi — Ben de onu bilmiyorum. — Mademki sen öe bilmiyordun Hardi, | Farret ki, bu inek odur, ala'ım, götüre - Tim, sütünü sağalım, satalım bara kaza - nalım, paraları biriktirelim, on inek da- ha alalım, onlar da doğursunlar, elli ine- çok akılı imişsin, haydi yaka'yahım şu ineği. — Yakâlarız ya Hardi. Hem de bak, şimdi bizden tarafa geliyor. Yolunu çe pacağız ki Hard —Sütünü şapkamıza sağacak değiliz ya! — Hakkın var Hardi. - Amma kovam yok Lorel Bu resmi gazete - den kesin, uygun ge- ba“ yayın, en iyi boya - bir lecek renk'erle mış olanlardan kişiye mato h bü fevkalâde bir hatıra ri. İki kişiye bi- ey albümü, elli kişiye ayrı ayrı güzel ve kıy -' metli hediyeler receğiz. o Bilmeceye cevab verme müd - deti on beş gündür. Bilmece cevabını “hi- gönderdiğiniz rer ve- / 70 zarfın üzerine «Bil - şi mece> kelimesini ve, bilmecenin gazetede Küçüz kaz çok müteessirdi, Fa - kat bir çare düşündü: — Ben de onlar gibi kıvırcık 0, Jayım, hattâ onlardan daha güzel kıvamcık olayın da görsünler. gimiz, yüz ineğimiz, bin ineğimiz olsun. | | — Wire ——— |” Yeni bilmecemiz kânma girdi. O sı, rada marangoz da dükkünde Temgâhin (üzerind m oo i .'. — Bulurum Hardi, benim annemin bir | dadısı vardı. Annem ona hir kova ver- İmişti O kova şimdiye kadar kırılmıştır. — Olabilir amma kovanın çocuğunun İ çocuğu kova duruyordur, gider onu a - riz. - Haydi öyle şey 6'ur mu? — Olur ya, ineğin çocuğunun çocuğu inek dâ kovanın çocuğunun çocu - ğu az mı? — Haydi canım olmaz amma, Oldu işte, ben görül Nerede? Bak öteki ağacın altında, O başkasının malı ise? İnek de başkası kovayı buraya gi — Havdi sağalım. — Senin aklın erer, sen sağ. Lorel kovayı ineğin altına koyar, fakat süt çıkaramaz — Bir kere de sen tetrübe et Hardi. Beceriksizsin Lore! bak, ben nasıl sağacağım. elâ inekten rica edelim. Kuzum inek, canım inek lütfen sütünüzün sa - Bılmasına müsaade veriniz. | — Müsaade ver Temedi, İ — inek hiç söz söyler mi? İ me?se, sövlenileni anlar Pim da? İsöt ç İvurur, Hardi vere yuvarli Gördün mü Hardi bir ineği sağa - telik de kaçırd ** sinin r, inek kaçar. madın, Murangozun dük değildi bir kova tutkal vax dı, Küçük kas tut, kala daldı, çıktı, Tezgühtan aşağı kıyır . «ık talaşların bulundu. Bu yere atladı ve orada yuvarlandı. Talaşlar tut - kallı tüylerine yapışmıştı. Kasa hırsızı çok zengin bir tücca - rın yazıhanesine girmişti. Tüccarın ya- zihanesinde bir kasa bulunduğunu, ka- da para dolu olduğunu evvelden rdu. Kasayı açması kolay oldu. Kasayı açar açmaz da çok sevindi. Çünkü deste deste paraların karşısın - da bulunuyordu. keti de işe yaramadı. Ve aksine kendi. ni ele vermiye sebeb oldu. Çünkü o « nun hareketi kasaya bağlı bulunan bir gramofon tertibatını harekete getir « diğine dair bir şey söy-| mişti. Grümofon bağırıyordu: — Po'is polit koş hırsız var. Paralar tutuşmuş yanıyordu. Fakat duman hırsız: boğacaklı. Ne yapacak- tı, paraları söndüremiyordu. Polisin bir an evvel gelmesini, kendisini yakala - masını hırsız şimdi çok istiyordu. Çün- kü böylece boğulmaktan, yanmaktan kurtulacaktı. Avazı çıktığı kadar bağırdı: — Yakalandım amma, paraları da yaktım ya! Dedi. Zengin tüccar yanmıyan para- lar içinden bir tane bin liralık aldı, si- garasma yaklaştırdı: 'Tam parayı almak için elini uzat tığı an bir demir Kasanın kenarından kaydı ve hırsızı kasa kapağile kasam arasına sıkıştırdı. Hırsız şaşırmıştı, fakat vaziyeti de anlamış oldu. Bu kasada bir hırsız tu- zağı vardı. Nasıl kurtulacaktı, Kundi- ni ileri attı, geri çekti, fakat bu hare - Hırsız artık kurtulamazdı. Düşündü: — Yakalandım amma, ben bu para ları da o zengin tüccara bırakmam. Cebinden bir kibrit ve bir mum çi- kardı, kibriti çaktı, mumu yaktı. Ve paralara ateş verdi. — Polis yok mu, yetişin, yetişin! Polisler geldikleri zaman hırsız ya rı baygın bir halde idi. Polisler onu a. yılttılar. Eline kelepçe takılmıştı. Zen- gin tüccara da haber gitmişti, O da ya Zihanesine gelmişti. Eli kelepçeli hır « — Bari bunu da ben yakayım. Ve kahkahayla güldü. Bu paralar da hakiki para değil, kasa gibi bir tuzak, hırsızlar. için evvelden hazırladım. Çünkü asıl param bu kasada değildir. Küçük Okuyucularımıza Mekteblerinizde grup halinde çıkardığınız fotoğrafları bize gönderiniz. Bu fotoğraflar Çocuk sayfasında neşredilecektir. tüyler gibi duruyordu. O halde dükkândan çıktı. Kıvırcık kuzu ile köpek küçük kam görünce şaşırdılar. Çünkü ona yapışmış olan talaşlar, kazın üzerinde kıvırcık

Bu sayıdan diğer sayfalar: