20 Ağustos 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

20 Ağustos 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

o SON POSTA Bursada Otomobil kazasında 7 kişi öldü, 4 kişi yaralandı Bursa, (Hususi) — Altıparmak- ta bir otomobil kazası olmuştur. Şo- för Mahmudun idare ettiği (Bursa 54) plâka umaralı kaptıkaçtı, Altı parmaktan iniş aşağı inmekte iken, ansızın önüne bir adam çıkmış, ada- mi çiğnememek için şoför otomobili sağa çeviterek yaya kaldırıma at mış ve hizmı Okesemiyerek tütün tüccar Ferruhun köşk kapısına çarp mıştır. Orada bulunan bir kadınla İki erkek ve otomobilde bulunan di- ğer bir adam ve şoför ki Ocem'an beş kişi yaralanmıştır. İkisi ağır o- dün akşam Hüviyeti ta- mamile tesbit edilemiyen ölünün a dı Mustafadır. Otomobilin ön kısmı! Tuhkikata de- lan yaraklardan biri hastanede ölmüştür. hurdahaş olmuştur. dır, vam olunmaktı Bitliste alaya merasimle sancak verildi Bikiis (Musual) — Geçen hafta or| general Kâzım Orbayın, kor general Galib Deniz tümen komutanı ile bir- ler, bir müddet üçünün de iş. sancak ve. tirekile alaya merasim rilmiştir. Merasimde binlerce balk bulunmuş ve salan askerlerimiz şiddetle alkış. lanmışlardır. Bingöl meb'uslarının tetkikleri Bingöl, (Hususi) meb'uslarından Feridun Fikri ve Necmettin Sahir buraya (o gelmişler ve Halkevinde binlerce halka hita- ben buyünkü dünya durumu ve bi- zim milli birliğimiz hakkında çok heyecanlı nutuklar (söylemişlerdir. Mütcakıben Bingöl Saib Okay ikte Genç ve Solhan kazala- Bingöl » İmuhtelif işler üzerinde Ortadaki zat Vali Snib Okaydır. Samur kalpaklar, oyalı grepler; ve turna telleri ile süslenmiş yan derili güzel yüzleri, (boyunlarında şehidlik muskası, kollarını oaptest alırken sıvadıkları halde bırakmış- lar, kaplan derisinden kısacık came- danlarının altın ve gümüş sırmalı nakışları, şal kuşaklarında elm ikli, zümrüdlü, mercanlı hançer- İeri, savatlı karabini tabancaları, | kav ve para keselerinin kuşaktan sarkmış inci pi İ gaytanları, kı- #a ve işlemeli güderi Macar diz çak-| şırları, çıplak kalçaları, dizleri ve a- yakları, baldırlarında işlemeli t02-| lukları, Yandım Alinin, al üstüne| beyaz zambak dokunmuş bir Hind! şalını ortasından kestikten | sonra,| biçimli ve ince uzun yapılı uyak- larına ve süzme bacaklarına sardık- tan sonra üstüne çektiği kaplan de- risi çarıkları, ellerindeki altın zin- çirli kaplan kuyruğu kamçıları, ©- muzlarındaki karakuş kanadları, henli ve çalımlı yürüyüsleri, ağal nin arkasından karabaş oğlakla: bi oynak ve çevik tavus kuyruğu gi- bi süslü ve nakışlı dörtat oğlanı Bu- liler için görülmemiş, bilinmiyen geyler değildi. Fakat akıncıların ve at oğlarlarının temiz, zengin, sık ve pitoresk #uvaletleri. her zaman, her «e doyum olmıyan bir| (Ormanlarımız verimli bir hale getiriliyor Devlet orman işletmesi 100 bin hektarlık bir sahayı tanzim ile i Düzce (Hususi) — Bir sene ev- vel Düzcede teşekkül eden Orman İşletmesi bu kısa zaman © zarfında memlekete çok değerli | hizmetler ; | yapmıştır. Türkiyenin en büyük iş İetmelerinden biri sayılan bu teşek- külün genişliği 100,000 hektarı mü tecaviz orman sahasını ihtiva et - mektedir. İşlenen belli başlı ağaç - lar göknar, kayın, çam ve bir mik - tar da meşe, ihlamur ve kavak ağa- cıdır. Bir sene zarfında yapılan is - thsalâtın ekserisini o göknar teşkil etmektedir. Revir o esasen teşekkül devresinde olduğu halde şu bir se - ne zarfında 35,000 metre mik'abı miktarında tomruk istihsal etmiş ve bunları kâmilen bu sene içerisinde! muhtelif beş depoya tantarak satı lığa çıkarmıştır. Bu istihsal ormanda rüzgârdan devrilmiş veya teşkilât - tan evvel köylünün kesip bıraktığı ve harab olmağa mahküm ağaçlar - dan ibarettir. | Bu suretle revir ilk yılında toprak olmağa mahküm bu miktar ağacı paraya çevirmek sure- İle hem köylülerimize iş temin ve hem de memleket istihsalâtını ço - ğaltmağa çalışmıştır. Bu çalışmalar arasında ormandaki fundalıklar te- mizletilerek muntazam yollar açıl - makta ve ormanlar istifade edilecek şekle getirilmektedir. Bu çok geniş orman sahası Ada- pazarmın Akyazı nahiyesi kenarın - dan başlıyarak Bolunun 15 kilomet- re yakınına kadar devam eden A bad Keremali silsilesinin her iki sat- hı mailidir. Evliya Çelebinin orman denizi olarak tavsif ettiği bu munta- ka eski yıllarda oldukça mühim tah- ribat görmüş parçaları da ihtiva et- ime ilk anda koruma! iştirme hususuna çok e - hemmiyet vermiş ve yeni yeni bir çok fidanlıklar tesisine başlam Şimdiki halde ü dıkları için lâzım olan kereste ile askeri fabrikalar ihtiyaçlarını İzmit ğıd ve sellülöz sanayii müesesesi- nin odun ve ağaç ihtiyaçlarını temin gimeğe çalışan revirin, gelecek yıl stihsal faaliyetine geçti Bolu ormanlarından bir görünüş dan itibaren de travera ve maden direği ihtiyaçlarını karşılamak üzere tertibat almaktadır. Bu müessesenin başında gece gün düz yorulmak bilmeden çalışan re - vir âmiri mühendis Cevad Alevcan- la mühendis arkadaşları memlekete çok faydalı işleri başarmaktadırlar. Bolu vilâyetine pek yakın mesafede ve Türkiyenin İsviçresi olan Abad gölü ve çam ormanları da bu işlet- menin mıntakası (o dahilindedir. Bu mıntakaya her sene olduğu gibi bu sene de buraya seyyah akını çok faz la olmuştur. Bu dağ ve gölün kena- rında revir memur ve müstahdemini için küçük modem evler yapmış ve ormanlarına muhtelif yollar açmış- tir. Orman fakültesinden revirde staj görmek için 9 kişi gelerek muh- telif bölgelere dağılmış ve vazife -|; İlerine baslamışlardır. Edirnede 30 Ağustos bayramı hazırlıkları Edirne, (Hususi) — 30 Ağustos Zafer bayramı hazırlıklarına o baş- lanmıştır. En büyük ve (sevinçli bayramımızın tes'idine aid program hazırlanmıştır. Edirne valisinin tetk'kleri Edirne, (Hususi) — Edirne Vi lisi Ferid Nomer, vilâyet mülhaka- tında teftiş seyahatinde bulunmak- tadır. Uzunköprü ve Keşan kazala- nna giden Vali vilâyete müteallik tetkiklerde bulunmaktadır. müzeyyen ve mükellef kahvehanesi idi. Eşi, belki İstanbulda Tophane | kahvehaneleri sında, o yahud, İ Bursada “Ulucami karşısında; yahud | İda, Ayamavrada gemici - korsan ikahvehanelerinde bulunurdu. Pürni- lâh asker tayfası olup içlerinde tücca ve san'at ehli az olan Budinli ehane ve meyhans adamları On üç on beş yaşında çocuklar bile kahvehanelere çıkardı. Hattâ; öyle ki. çenk ve çeyane ve saz ve| söz, hay ve huy gece yarısından ö-| tede devam eder, birçok kahveha- ne misalirleri, menzillerine gitmeyip peykeler üzerinde yâranı ile can soh beti edip yatarlardı. Bu mertebe kahvehaneye düşkün oâşkanı sadı- kan» kimselerdi. «Kahvehane o ve| ılıca dünyada iki cennettir. Adamın | canına canlar katarlar, o derlerdi Budin hâkimlerinin ve âyanının çık- tıkları, Muslu Beşenin kahvehane: idi, Muslu Beşenin kendisi de Budin Ayanından idi, Baba malından iki çiftlik satıp bu kahvehaneyi kurmuş emişti. Altı mahzen, | Adanada boyunsuz başsız bir çocuk doğdu Adanada çıkan «Bugünn gazete- bi Dün sabah şehrimiz doğum evin- de bir hilkat zaribesi dünyaya gel - miştir. Şimdiye kadar eşine tesadüf edilmiyen bu garibe, boyunsuz, ber siz, bir vücuttan müteşekkildi mudufıkarisi olmıyan gövdede on santim uzunluğunda bi; k kor donu ve bir erkek tenasül uzvu bu- lanmaktadır. ki ayak © üzerinde ir vücuda fen âleminde tesadüf edilmediğini o söylemekte - dirler. Budin kani kahvehane idi. Metdiven ba- anda bir Abı hayat çeşmesi vardı İki, devletlâ hünkâr dahi gelse, iki tuvana Macar kölesi ayağından pa- bucunu, o yemenisini, O kundurasını | çizmesini, çarığını çıkartıp ayağını İmiskli saburlarla yıkayıp önüne sır- enalı terlikler çevirip yukarı kahve-| haneye salarlardı. Çok geniş bir yer olan kahvehanenin etrafında çep- İgevre, bir sed halinde mermer Jsedir vardı. Yer, kar gibi mermer- İdi, Bal dökülse yalanırdı. Kahvenin! İlam ortasında, geniş bir havuz var- İdi. İçinde, Balaton gölünden getiril miş mavi renkli gelin balıkları yü- züyordu. Mermer sedir o peykelere evvelâ bir kat hasır, üzerine ipek İ seccade, daha üstüne de işlemeli at- İlas ve kadife şilteler döşenmişt Kahvebattenin beş altı tene, elle- İri ve ayakları kınah, ak mcük donlu, ak bürümcük gömlekli, kır- mızı şal kuşaklı, kâküllü ve perçem- li, kırmızı külâhlı ve inci püsküllü Macar oğlancıkları hizmetçileri var dı, Bütün Budin” âyanını Son Postanın tarihi tefrikası: 8 Paşasının kız! bir) Ağusi tos 20 5 Mağlüb Fransada Sinemacılık (Baş tarafı 5 inci sayfada) yoyu yalnız kendisine han ir. Ayni zamanda diğ, taşlarının bir. Roger Bourdin, Pierre Dae, Beucler buraya gelmişlerdir. Tanınmış san'atkârlardan Claude Dauphin ile Tean Nohain «Crewset | vilâyetindedirler, Abel Gance'in çevirecek oldüğu| Jean Cocteau ise o Perpignanda” emirlerine amade kılmış- Şikâyetler İhtiynaclar filmler arasında şu isimler zikredil-| dır. mektedir: Marie Dubas Portekizdedir. Bileciğin iki mühim , Sainte Helöve, Jeanne d'Are,| Nice şehrinde bulunan sineme ihtiyacı Charlotte Corday, san'atkârları şunlardır: Rabert Vidalin, Gaby Morlay. Kendilerinden bir müddettir ha” ber ulınamıyan Danielle DarrisuX, Viviane Romance, Berthe Bovy Cannes» şehrine varmışlardır. Matrice Chevalier eskidenberi çok sevdiği La Bocca şehrindedir. Rene Lefevre, Marcel PHerbiet, Marc Alleziet rAntibesn şehrinde” dirler En genç Fransız san'atkârların- dan biri olan Jean Pierre Aumont his edilmişti Rilecikten yazılıyor: «Bilecikte iyi ve mebzul pa - muk yetişir. Fakat buna raf . men şehrim inkişafı bir türlü mümkün Gamamaktadır, Bu - nun sebebi de mahsulün normal bir tarrdn satılmaması ve to - humdan yağ çıkarmağa mahsus bir fabrika bulunmamasıdır. Müstahsili pamuk ekiciliğinden uzaklaştırmamak ve şehri inki- şaf ettirmek için bu iki noksa. nın yerine getirilmesi şiddetle arzu edilmektedir'» Gönene çirkin bir manzara veron barakalar Gönenden yazılıyor: «Barada Çarşı camisi duya . rının boyuna bir sürü eskici ba. Takası dizilmiştir. Şehrin en ka- labalık bir yerinde bunlar,pek çirkin bir manzara arzetmekte - dir. Şifalı kap'ıcalarile şöhret bu. lan güzel kasabamıza relen mi, safirlerin bile gözüne batan ve aFalarnda pis sirke fıçıları bu. lunan bu barakaların sahibleri, kaldırım üstlerinde eski pabuç yamamakta, çarşının en gözünü olan bir verini çirkinleştirmekte- dir. Bu küçük ve sermayesiz esna- fı, kasabanın hâli ve kenar bir kösesine nalçetmek mümkün dür, belediyeden bumu bekle riz.n Ceyhanda 6 kişilik bir hırsız çetesi els geçirildi Ceyhan (Hususi) — Burada bir hırsız çetesi ele geçirilmiştir. Bunlar ötedenberi mnişetlerini soygunculukla ve bugün burada ya- rın şurada konup göçmekle vakit geçiren Abdal aşiretinden oKüzım, Süleyman, Mehmed Tathdil, Roz: Ziya, Çokgezer adında altı kafadar dır. Bu altı soyguncu evvelki gün de şehre gelmişler, şehir dışında fabri- kanın yanını merkez ittihaz ederek Fri san'atkârlarına © gelince, sahne vâzıları, operatörler, san'at- kârlar, tekrar sinema hayatına atıl- mak üzere sabırsızlıkla bekleşmek- tedirler.... | Bu san'atkârlardan bir çoğu Tou- louse şehri ve civarında bulunmak-| tadırlar, Pierre Fresnay ile Yvonne Prin - temps'dan başka son günlerde ter-| his edilmiş olan Jean Louis o Bar-| rault bu şehirdedir. Almanlara esir düşen o Armand Salacrou firara muvaffak olmuş ve Toulouse'a gelmiştir. Edith Piaff, Armand Bernard, içlerinden birini burada bırakmışlar, diğer beşi şehre soyguna çıkmışlar. dır, Bunlardan Közim, Mehmed Tat- hdil ve Çokgezer ticenrdan — Said Akmanm mağazasma girip alış veriş yapar görünerek öteberi aşırdıktan sonra yakalanmışlar, Kâzımla Ziya İda bir başka yerden hırsızlık eder- İlerken ele geçirilmişlerdir. Merkez- İlerinde heybeler içide şeker, kahve, 1 aded 2000 Liralık < 2000.— ira İbulgur, buğday, pirinç, susam, ku - 3» 100 » —i— » maşlar bulunmuştur. Hepsi de ad- La W >» —-M— » liyeye verilmişlerdir. a , — » şu. , ». 0 Adanada yeni bir gazete 1940 Küçük Be em Adanada «Bugün» adile yeni bir sa ça gündelik gazete intişar elmiye başla. Cari He plar Keşideler: 1 Şubat, 1 Mayu, mıştır. Dolgun münderecatı bulunan İKRAMİYE PLÂNI ye 1 İkinciteşrin karl - ınde yapılır. bu yeni refikimize dileriz. muvaffakiyetler İŞ. BANKASI öptüler. El uzatan — Ve aleykü: Benim — şehbazlarım.. aslanlarım. kaplanlarım.. kurdlarım.. siz bizim yüzümüz akısınız... Bre gaziler siz serhadde can pazarı eder, biz bura* da Süğlün Köçek & sürer, sins ve topuk seyrederiz.. bre ayağı u- ğurlu, yüzü nurlu gaziler... Bre ga- zi oğlancıklar.. telli pullu sine kuzu» cukları hoş geldiniz! Diye cevab verdiler. Karagöz Bey kahvehanede bulunan ağaza- de, beyzade ve, paşazadelere de u- zaktan bir selim ve: Esselâmü aleyküm âyanzade yiğitler... Bu Budin şehrinin — göz delikanlılar. o şehbazlar.. ili akıncıların babular rına, dedelerine gösterdikleri neza- kete karşı, onlar da hemen ayağa kalktılar, koşarak dört Estergonla yiğit ile kucaklaşıp öpüştüler: — Aleykümümelim gazi ağa Dünya ve ahret karındaşımız- lütfedin gaziler.. kerem edin sehbazlar.. buyurun mec ize ko- nuşup sevişelim, oöpüsüp koklaşa- lm,, Estergon haberleri dinleyip Budin haberleri söyliyelim... Bre tiz buyurun... Diyerek, dört skıncıyı kendi se- dirlerine çıkartıp oturttular. Dört at oğlamı da, ağalarının dizleri dibi- ne, Macar kahveci çıraklarının ko- irdikleri postekileri serip 0- Yazan: Reşad Ekrem — Benim şehbaz yiğit ağacığım safalar getirdin menzilimize... Bre benim serhadli gazi Bre benim karakuş kanadlı - Vallah gözlerimiz yol- da şehbaz yiğit gözler idik.. — Bre benim kaplan Geli kap- lan gazi ağam... Buyurun kadifeli köyeye.. burası gaziler (o köşesidir. Gazi Süleyman Han Budine geldik- te vallah billâh bu köşede oturmuş- tu derler... Akincılar kendilerine gösterilen kadifeli köşeye geçip (oturmadan, en önde yürüyen Karagöz Bey, şöy- le bir etrafına bakındı ve kahveha- menin ihtiyarlar köşesine doğru iler- liyerek: — Esselâmü aleyküm Budin 8- yanı ağalarımı Biz Estergonlu serhad gazil bu diyanm gari- biyiz.. bu müzeyyen âyan kahvehu- penize gazi ayağı uğuru ile ge İoşallah sağlık ve selâmetle tiz. Dedi ve dört beş ihtiyarın elleri- | — Buyurun sol kolağası Ömer) ağacığımlı. — Benim Dizdar ağacığım safa- İlar getirdin menzilimize, — Bre benim Şazeli Çelebi efen- dim buyur. vallah sen o efendimi igözlerdim.., — Benim canım Gazi Çı cığım, Sen sultahımı o bre özledik. Diye karşılarlardı, Muslu Beşe, kahvehanesine, İs- tanbuldan hünkâr huzurunda oyns- mış güzide köçekler ve üstad ha- nende ve sazendeler getirtmişti, Bu- dinin âyan kahvehanesinde Rum il- lerinin Hüseyin Baykara meclisleri olurdu. Meddahları. kıssacıları, ga- zel okuyanları, eti oynatanları vardı. Çember, bıçak ve ateş oyunu yapan in Budine uğ- dıkları zaman hünerlerini evvelâ onun kahvehanesinde gösterirlerdi. Muslu Beşenin elleri ve ayakları kınalı Macar oğlancıkları Odört a- kıncıyı merdiven başından koşarak İZ

Bu sayıdan diğer sayfalar: