18 Nisan 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

18 Nisan 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4-SONTELGRAF -— 18 Nisan 1937 yi eee el dd e A d b el e Yugoslavya Kral Aleksandr ölürken -- “Yugoslavyayı Mmuhafaza edınız.,, demişti. Yugoslavyanın se- feri ordu mevcuılu 2,5 milyondur. 630 | harp tayyaresi ha- zır bir haldedir Dost memleket Balkan Antan- tı, Küçük iti- lâfın ve Adir- yatik sülhunun en mühim bir uzvudur. Sayın Başvekilimiz İşmet İnönü- nün bir haftadanberi misafir bu- lunduğu dost Yugoslavyada gör - hü kabul her Tür- a anacağı bir hâdisedir. çök ehemmiyeti olan bu hâdi- düğü büyük hü, kün iftiha Bilhasse siyasi bakımdan büyük senin azamelimi anlamak için dost millet hakkında okuyucularımıza biraz malümat vermeyi faydalı bul dum. 9 Teşrinievvel 1935 dı da feci bir cinayete kurban giden Kral Aleksandr'ın hayata gözleri- ni kaparkeri son sözleri şu olmuş- tu: Marsilya« “Yugoslavyanın dost ve — kiymetli Başvekili M. Stoyadincoiç Büyük Harpte % 4 Yugostavyanın genç Kralı — Yugoslavyayı muhafaza edi- | niz.. Filhakika Yugoslavya büyük bü nisinin vasiyeli bugünkü Yugoslav büyüklerinin en büyük düsturudur. Bilhassa Yugoslavyanın kıymet- li Başvekili sayın Stoyadinoviç hü- kümeti eline aldığı gü ne kadar bu prensibi esas tutmuş de ve bu maksada erişmek için komşu devletlerle dostluğa başla- | maştır, kim son ayda Belgrad, bir taraftan Çekoslovakya, diğer taraf- tan Romanyanın, Bulgaristanın. Macaristanın ve Yunanistanın dost- luğu üzerinde bir mihver olmıış - tur, Türk Bahriyelileri n bugü- | -gün dost milletin h 14 yaşında Piyer, babası müteveffa Aleksandr ve büyük babası Küçük Antântır ( rol oynıyan Yug ubat 1934 den beti Türkiyemizle Yu - nanistan ve Romanyanın Balkan arlaşmasında kide de bi bulunmaktadır. — Nitekim bi nda bulu - nanların en büyük emeli umumi Balkandaki Ve sulh çerçev tam ahengi temin hemen her vesile içindi ile dafaa etmektedirler.. Balkan Balkanlılarındır. Son günlerde de İtalyanlarla an- Taşan Yugoslavya Adiryatik sul « hunü de temin etmiştir. YUGOSLAVYANIN ORDUSU Avrupadaki erkânıharplerin ara- Mi kateyn, kapakları ateşten pek zik yade hasara uğradığı için kaptan Ali bey muharebe ve mukavemete gayri müktedir bir hale geldiğini gördü. Gemiyi düşman eline teslim et- ik bir ayni mühim mev - | sında şu meşhur söz vardır: Türk ve Sırp ordusu karşı- sında durulmaz.. Filhakika dü! İyi idarecilerin elinde bulunan bu orduların girdiği muharebeden za- fer elde etmeden çıktığı görülme- miştir. Balkanlarda, Ki Antantta ve Adriyatik sulhünde mühim rol alan Yugoslavyanın bugün 148 bin kişilik bir ordusu v Bundan başka 20 bin kişilik de jandarma kuvyeti bulunmaktadır. Yugoslavyanın hazardaki kuv - veti 8 kolordudan mürekkeptir. Devamı 6 ter sayfada esnada firkateynlerden vakit va - kit yükselen top sesleri bunların sesini boğlu Hepsini denize döktü. Ruslar intikam fikri ve düşmar ği o kadar ileriy Şehir ve gemiler harap olduktan götürmüşlerdi ki.. anın askeri tari- | hi bu sözü her harpte isbat etmiştir. HIKA YE îöŞE Serçe!... Seni ilk defa sokağınızın kö; düğüm zaman hen Bgirmiştin, kızıl karan - baharın gönül iran — mehtabı yüzüne benziyordu. Evet sen serapa bahardın. Senin k.ıııu.—ıl saçlarını dalgalan- ne ka-| şenin üzgâr çın estcek ât ve neş'e saçan gözle 1 yeşillikler ne kadar $ cansızlaşacak; — se larına ne kadar solup hi beyaz ve parlak diğim yeni bir bu baharda: Aşk Çocukluktan genç kızlık çağ ömrünün baharırn mânâ yeni girdiğ ki baharın yunu içirt timsali olan da bana da £ © fasız üşk hakiki gözleri kör edici aşk per miş, baharırn i gös - şim senin bahar rüt- klayıcı ve serinletiri rına satılmak, gözle- bahâar yeşili gözlerini kana kana görmek is - yazık ki göremiyor- kumral saç rim senin doya döya tiyor; f du. ne derin yarısı şehit olmuş ve Rusya- hlar da pek çok telpfat ve lerdir Ale-husus dört kapağın d rekleri kâmilen kırıldığı gibi ala- bandaları dağılarak muattal kal - dıkları için limanda kalarak tamir- resin. Pi belki utanı P tanmi R. Feriköylü BAŞI Yazan: ğin künü kuru maktan kurtulmuş de seni öldürücü ve öld! çakı l--. nim gibi birisini sovebil niz olarak nin şerelini düşü mek istedim; laşır, yeşil wı.ım sislenifi iklarında birer mahcubi” reye gidebilirdin ki.. Osman beydeki ıav..dıh' Bazan da komşunuzun Kifl beraber sokağa ı_ıkıyux““" kat sizi ben yine ciddi, Y (Devamı altıncı $8 Kagol ve Merkür i sr'ind".i söruca Zonguldi daBE radan. Ereğliye gideceklef' z J depoları vaziyetinde olaft ef mühim kömür merkezini 4,J ler. Oradan geriye dönectliPE ' B Nasıl döğüştüler. aN binemneeKölMieNe NUTT KzzEadaAANKN KNN üN LNt B ue a aeadanunNna aNGN bi eöremaNN ÇaraSaEDASN NDN Na Tefrika No. 17 Yazan: Zeki Cemal En çok tahrip olan May, Sulte - | — Deniz tarihleri bu baskın hak - nilli, Kostantin, Rosislav gemileri | 'kında aynen şunları yazarlar: idi.., Demir almak istiyen Rus do- | —— Osman paşa işarel çekti ve nanması hareket için binbir plân | harbe başladı. Padişah — uğrunda | cek gibi olan iki gerni köhnö. ko> | gayret etmek, din ve hâmiyet ik. hu kanadı kırılan Rüs donanması - | tizasından clduğunu ilân — edince nın Mmetrükâtini Kânunüevvelin den ateşe baş- dördüncü günü Sivastopol önüne nizamiye firkatey landı. düşündü. Nihayet hareket edebile- ı canlarını feda edinciye kadar sayü | birer hurda halinde bırakıverdi. Rusya donanmasile Osmanlı do- İşte, kahpece Türk donanması- | nanı arasındaki nisbetsizlik na- fa' saldıranların hali. zari dikkate — alınacak olursa Os- | Esaret kabul etmiyen ve mert- — manlılar için ya teslim olmak ve- Çe döyüşerek şehit olan kahra - | yahut mahvolmak lâzımdı Manların yekünu 3500 idi. Fakat İki buçuk saat gayyurane ve fe- düşmanı nzayiatı da 240 yi Bul - | dakârane muhare! şın olun- muştu. — ” du. (Naveki bahri) ismindeki fir- memek için cephaneye ateş veril- mesini emretti. Bu emrin icra o - lunmadığır: görünce, bizzat yan - mış meşaleyi cephane içine atarak gemiyi berhava oetti. İşte bu vak'a, Osmanlıların se- bat ve metanetlerini ihlâl etmişti. Firkateysin her bir azasını bir tarafa dağılması ve şühedanın pa- re pare olan cesetlerinin kan ile denize -yağmur gibi yağması.. gö- renlere korkü ve dehşet, ayni za- manda ümitsizlik veriyordu Nihayet tefainin bir kısmı Rus- yalıların kumbaralarile yı berhava olmuş ve bir kısmı sahil- ere düşün de kateyn kalmıştı.. Rusyalılar şiddetle ateşe devam ile berabec arkaya âsker çıkarıp muz; yetlerini horra... diye ba- ğırmakla ilân ediyorlardı. İşte bu iz üzerinde iki fir- sonra yaralıların üzerine bile aleş ediyorlar. Sanki bir tek canlı mah- lük kalman.asına uğraşıyorlardı. Nihayet hücum edip demir üze- rinde bulunan firkateynlere de gir- diler. Ayağından yaralı olduğu hal- le Osman paşa ile tanı ve 125 nefer esir aldı Bu firkateynlerin horda man mermilerile dağılıp güvette- leri, top ambarları üzetine çök - müş ve pek ziyade su gösterip gar- kolmek halinde iken ertesi gün Rus- yahlar tarafından yakılmıştı iyale Hüseyin anda başına paşa, muharebe abet eden bir gülle ile şehit olmuş ve Harpten t sonra cesedi denizde bulunup Se' Bilâl şubesi civarına defnedilmiş tir İşbu meihamei kübrada danan- mai hümayunda bulunan 4 bin ne- | | lerini mümkün mertebe tamamla- | n sonra berbat olan bu gemi- | vapurlarına bağlıyarak İngiliz, | Fransız gemileri gelmeden evvel Sivastopol'a gitmişlerdir. Sinop şehri de kumbaralarla y kılmış ve mısfı diğeri de bu mermi lerle tahrin edilerek kâmilen vi - ran olmuştur.» Eski harp . tari bu fa dik dinin — kaydettiği â akıllarda dürürken, n alınan intika ibaret olduğu meydandadır. FİLOSUNUN KAHPELİĞİ 1914 yılı Teşrintevvelinin Bon günlerinde Rus limanlarıpı dö - verek harbe giren Türklerden in- tikam almak icap adiyordu. da h Rus Karadeniz filosu Amiral E- bevgard kumandasında olarak ilk intikam plânı hazırlandı. Bu plân şöyle olacaktı. Bu plânın tatbiki çok madı. Çünkü ilânı harbif akabinde olan bu harek€ manlı donanması da taff almış değildi. Daha 80 dunün yaptığı işten * heberi yoktu. Türk donanması büyÜ waştan sonra İstanbı rip kömür almakla Bezni Âlem, Mithat Y.ı. de Ahmer nakliye gemilefi lerce askerle Karadeniz *i kas cephesine asker © mışlardı Bu çok acıklı bir hi İdaresizlik daha - ilk 'Türk ordusunda kendi mişti İstanbuldan kahi” ff ker yüklenen bu W - deri birer birer İstanbül dan çıktılar (Devert ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: