2 Nisan 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

2 Nisan 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Köylülerimizin maarif aşkını gösteren bir n ümune Köykızları vekadınla- rı küpelerini, yüzükle- rini verdiler bin liraya 300 talebelik bir mekteb yapılacak Bu para ile 15 Memleketimizdeki kültür sevgi- sinin, kültür kalkımmasının — hızını belirten, köylünün kültür ihtiyacını ne büyük bir şiddetle hissettiğini canlandıran bir hâdise Rizede ce - reyan etmiştir: Rizenin Pazar kaazsına — bağlı Hemşin nahiyesinde Makrevis adlı bir köy vardır. Bu köy halkının ço- bir çok vilâyetlerimizde çalışan Ye geçimini bu suretle temin eden teşebbüs sahibi çalışkan insanlar - Ör. Kadınlı erkekli köy balkının bepsi de kültürün kıymetini ve e- hemiyetini anlamış insanlardır. Bu ihtiyaç ve düşünce ile köy- Tüler, bir teşekkül kurarak bir mek- teb yapmağa karar veriyorlar - ve Gerhal harekete geçiyorlar. İlk hamlede köyde 6.000 lirz. top-| lanıyor... en fakirinden en zengini-, »e kadar bütün köy halkı varlıkları derecesine göre bir yardımda bulu- muyor. Köylü kadınlar ve genç kız- Jar da yüzük, küpe, altın gibi ne kadar kıymetli eşyaları varsa — bu uğurda feda ediyorlar. Bu kıymetli eşyaların yektinu de 200 lira tutu-, yor... Bütün köylüler elbirliğiyle geçen! Bisanda işe başlıyor ve 11 ay î. de muhteşem bir bina kuruyor. Bi- ma, 15 bin lira kıymetindedir. Tap- Janan paradan arta kalan malzeme masrafları da tamamen köylü ta- rafından temin ediliyor . Bu münevyvet, iş adamlarınım bir. köy artasında yükselttikleri bu klül- tör Sbidesi, beş sınıflıdır. Ve bu mıntakada nüfusu 2000 olan üç kö- yün ihtiyacını karşılamaktadır. Bi |gün mektebin 900 talebesi vardır. | Bütün Türk köylerine örnek ©- İlacak kadar mühim bir eser vücı |de getiren Makrevisliler kendi a - İlm terleriyle yaptıkları mektebde 300 köy yavrasunun şen cıvıltıla -| rını duymakla sonsuz bir sevinç İçindedirler. Bu çalışkan vatandaş - |darın yalnız bir istedikleri var - |dar: 300 çocuğun bulunduğu bu mök -| tebde yalnız bir muallim — vardır. Köylüler, hiç olmazsa bir muallim daha istemektedirler, Yine ayni su- retle bir çok köylerimizde muallim ve mekteb sevgisi köylülerimizin ruhuna işlemiştir.. Malatyanın Kemaliye kazasına ta bi Geşo köyü balkı da uzun yıllar - İdir kapalı ve muallimsiz duran, mesini ve bu muallimi müreffehen yedirip bakacaklarını, ücretini. de vereceklerini kalblerini yakan ma- arif aşk ve ateşile maarif vekileti- 'ne bildirmişlerdir. . Müaarif vekâletinin bu arzuları, seve seve yerine getireceği kuvvet- le ümid olunmaktadır. SST ı Tazminat Vergiden Muaftır Maliye Vekâleti alâka- darlara tebligat yaptı Dün maliye vekâleti arafından 4- Mkadarlara gönderilen bir emirde, 657 ve 108 numaralı kanunlar mu- €ibince orman amenajman memur- darile harita subaylarına verilmek- | 'te olan tazminat, arazi üzerinde ça hıştıkları zaman için ihtiyar edecek- leri zaruri masraflarla — iaşelerinin mukabili olarak ikamet yevmiyesi mahiyetinde olacaktır. 2395 'No. kanunun 3 üncü mad- deztnin 17 inei, 1380 numaralı kanu nun 2 nci maddesinin g ve 138 nu- maralı kanunun 1 inci maddesinin istisnalara müteallik birinci fık - raşı mucibince kazanç ve - iktısadi buhran ve muvazene — vergisinden Tuaf tutulmasını ve yalnız — hava kuvvetlerine yardım. vergisinin ke , Badema, divanı muhasebatla mu - habere olunarak kararlaştırılan bu dir. silmesi icab edeceği bildirilmekte- esaslar dairesinde muamele yapıla- caktır. — Korktuğumu, — korktuğumu - zu niçin itiraf etmiyeyim? Sizi ağır suvette yaralamış - tim, Beni tutacaklar, karakola gö - türecekler, tevkif edeceklerdi. 'Tasavvur ediniz, be nhapishanede ne yapardım! Doktorlar babamın — dostları i- di, Kendilerine yulmamasını temin — etmek isti - yorduk, Lâkin doktorlar çok te - reddüd ettiler, Bir çokları haya - tınızdan ümidi kesmişti. Deli gönül Bilseniz ne kadar. Güldüm: — Ya ölseydim? Bu ihtimal titretmişti onu: — © zaman bende ölmüş bulu - Hacaktım, — Değmezdi... Babası baş ucuma yaklaştı: izi karıştırmak küs- yalvardık. — Bize kimseye — söylemiyeceklerini — va - dettiler Bu suretle kazanın du - Yeni bir Operet Doğuyor San'atkâr Cemat Sahir yeni bir trup kurdu Sanatkâr Cemal Sahir, evvelisi gün Karadeniz turnesinden avdet| etmiş, İstanbula gelmiştir. Yaz sezonu için yeni bir operet trupu hazırlklarına başlıyan sanat - İkâr, operet sahnesinde bir çok deği- Şiklikler yapacağından bahsetmekte, İbu meyanda Paramunt film şirketi-) 'nin bir çok kopyelerini yaptığı şar-| kılı filmlerin operetlerini tercüme letidemekte olduğunu söylemektedir. dir Bu meyanda aşk resmi geçidi ile| Sahte Prens isimli iki operetin ter- İkümelerini yapan sanatkâr, —bun- lar sahneye koymak için yeni teşkil ettiği operet heyetiyle birlikle yaz| #ezonu için şehrimizin sayfiye ma - hallerinde ezcümle Erenköy, Florya, 'Suadiye, Kadıköy, Moda ve Adada temsiller vermeğe hazırlanmakta - dir Diğer taraftan sanafkârın pazara Çikan kızlar isimli telif bir opereti e ikmal etmek üzere olduğu ve yaz içi yep yeni bir repertuvarın tatbi- layı affınızı dileriz. Hüviyetinizi tesbit etmek lâzımdı. Çünkü sizi merak edecekler — bulunabilirdi. Hüviyetinizden Türk olduğunuzu anladık, Sefaret müsteşarı çok samimi dostumdur, Böyle uzun konuş - Makla sizi rahatsız etmiyoruz ya! Başımı, hayır manasına salla - dim, —Kızımla kendisini ziyarete git tik, Meseleyi anlattık Ve zabıta - ya haber vermemesini rica et « tik. Genç kız babasının sözünü kes- H burada... Gözleri parladı: — Sizi çok methetti... Türkiye- İN eh tanınmış romancısı ve en î:':'k Bazetesinin müdürü imiş- Bunu duyunca teessürümüz bir kat daha arttı. Vakıa lâlettayin bir insanla, böy Te kiymetli bir sanatkârı ezmek arasında bir fark olmaması Tâ - Fakat size bir de manevi mekteplerine bir muallim gönderil-| Ü İkestirilememektedir. Di Ahmed Rauf — Yıtlarından ve bilhassa tatbik — ve bul, Arka Uzak Şark ve Avrupa fevkalâde tedbirler ka 'Ta Japc rarlaştı adı ik ediliyo: dan gelen malümata göre geçen gün başvekil bu fevkalâde tedbirleri ka- bul eden Japon milletini tebrik tar- zında beyanatta bulunmuştur. Bun-| lar gimdiye kadar kabul ve tatbiki- | ne Japonyada hiç lüzum görülme- miş olan tedbirlerdir ki Çinde giri: şilmiş olan harbin icabettirdiği bü- tün fedakârlıklar gözününe alınarak Japon milletinin varını, yoğunu bu harbi başarmak için ortaya koyma- sı demektir. Milletin bütün servet| ve küvvet menbaları — işletilecek, harp ancak o suretle nihayetlen - dirilecektir. Bununla beraber yine başveki - lin sözlerinden anlaşılan mühim bir nokta vardır; Çin meselesi, bazıla- rının zannetmek istediklerinin lâfına olarak bitmiş değil, belki ye- 'ni başlamaktadır. Hükümet bu va- | ziyet karşısında milletle beraber teş| Tiki mesai etme kemelindedir. Çin harbi Japon hükümeti mukaddes sayıla nbir harbdir. harbin gayesini için | Bu| varmak için hü - kümet ile milletin birleşmesi lüzu- İmunu söyliyen başvekilin beyanatı dinlendikten sonra Millet meclisi - nin gelecek kânunuevvele kadar| toplanmıyacağı anlaşılmıştır. Uzak şarkta cereyan eden vuku - at son zamanlarda Avrupada birbi- rini takip eden yeni hâdiselerin velri 'velesi arasında gözden 1rak kalma- | Fakat Avrupalıları düşündüren, Amerikalıları meşgul eden — Uzak! şark meselesini zamanın acaba ki - Min arzusuna göre halledebilece; ği Idare 'Heyetlerinde verilen kararlar Bozulma nisbeti, geçen ylilara nazı çok #zalıyor İdare heyetleri tarafından — veri - len 927 mali yılı içinde — şürayı! devlet mülkiye dairesi - tarafındı buzulan kararların vilâyetler üze rinde nisbetini gösteren birer ced < vel ve bu cedvele bağlı dahiliye leti tarafından — isdar, Olunarak dün vilâyetimize de gön- derilmiştir. Bu tamimde, en yıllara göre ekseri vilâyet idare heyet karı zanın bozulma nisbetlerinin az olduğunun zmeninüniyeti düğünü bildirmekte fakat buna rağ:- men, nakız ve bozulma — nisbetle - rinin bir iki vilâyetimizde de geçen | senelere nazaran daha artmuş olduğu| işar olunarak bunun sebebinin bi - | dirümesi taleb edilmektedir ——— | tamlamış bulunduğu da anlaşılmaktadır. Cemal Sahir, trup teşkilâtını ik - mal ettikten sonra ufak bir garbi Anadolu türnesine çıkacak ve bü ay sürecek olan bu turneden avdet ettikten sanra da sayfiye sahnele - rinde temsillerine başlıyacaktır ELİ KOŞ tamim la- daha — Tolan yerleri İyeni kolaylıklar gösterilemrsi SÖY mpetik 7 - $ icra işlerinin ıslahı İsviçreli mütehassıs; İcra tebligatının posta ile yapıl- masını teklif ediyor Bu günlerde şehrimizde tedkiklerine başlıya- cak olan Bay Leyman icra kanunlarımızı İsviçreninkinden yüksek buldu İcra ve iflâs kanumunda yapıla - cak olan tadilât hakkında tetkikler yapmak üzere İsviçreden memleke timize getirilmiş olan icra mütehas- sısı Leyman bugünlerde Ege hava. lisinden şehrimize de gelecek — ve İstanbul icra n decektir. Döktor Leyman burada Bütün ie ra dairelerini ve işlerile alâkâdar zecek ve bilâhâre An melâtini tetkik e- karaya ve belki Adanaya giderek ancak ondan sonra raporunu vere- cektir Müteh işlerinde de ih ayni zamanda vakıf isas sahibi olduğun- İdan 1929 senesinde evkal işlerimiz hakkında da tetkikler yapmak üze- re Ankaraya davet olunmuştur. Doktor Leyman şimdiye kadar ic ra işleri hakkımda memleketimiz - de yapmş olduğu tetkiklerden al - aş olduğu neticeyi şu suretle an - Tatmıştır. İcra işlerinin hızlı gitmemesi! ve herkesi memnuün etmemesi, icra dairelerinin işleme kusurunda değil, kanumun bazı ka- Kuşlar için Bunların sahibleri, m tleri haricinde bile müuamele görecegler Benebi memleketlerden liman ve ik gösterilmesi cum dasyonlarımı azami kol: ü ri muktezasındandır. için, esaslı bir sürette çalışı aktadır. nebi yolculara ço ük bir neza- ket gösteriler rilğiği gibi, #hiren de komşu ve top- Börül- | y geyyahlar için ittihaz olunan ye-| ni hir karar dün alâkadarlara tami - men tebli ğolunmuştur. Bu karara göre, bu gibilerin — beraberlerinde getirecekleri &v köpeklerile kuşla - zan, memurların mesai saatleri hari cinde bil olsa baytar muaynelerin. de kolaylık gösterilmesi ve alöka - dar-muayenc baytarlarının ecnetii - den gelen yolcu tren ve va vusüllerinde rıhtim asyon ırda hazır bunmaları muvafık gö - yülmüş, Ziraat vekâletinden bu hu- susta alâkadarlara emir verilmiş - tir ı - GÖNLÜM : YAZAN laraanda veya| Gümrük idarelerinde bütün ce -| Mi ikmalden sonra belli olacaktır. Bilhassa, İstanbul icrasının faali- | iyet sahasının, çok daha geniş oldu- ğunu öğrendim. Onun için, İstanbul da 2, 3 hafta kalacağım., Profesör, İsviçre icra işlerile mem leketimiz tera muamelâtim da mu kayese etmiştir. Ve bizde alacaklı Fakat yine icra dalı €iz muamelelerinin de çok fazla ol- duğunu gördüğünü ilâve etimşi Ödeme kabiliyetleri olduğu halde borçluya manevi tazminat ve mah- keme masraflarını vermeğe mecbur bulunmaları hakkkındaki icra ve if- âtı ONTELGRAP - < Tarihi asırladanb belediye verileceğini £ mış sebiller ze göre su ! gatılacaktır, Şu hale nazaran sebil - İlerin eski hatıraları ihya — edilecek |demek... | Şu farkla ki eskiden bedava su da Bitilan bu hayrat yerlerinde şimdi para ile Karakulak suyu içilebile - İcek. Hayatın bu pahaliliğinda kırk paraya bir bardak suihtiklir da sa-, yılmıyabilir. Fakat asıl bizim üzerinde dur - mak istediğimiz nokta, sebilleri u - zun senelerin gübarı mateminden kurtararak onlara birer yudum su İile hayata inde etmek düşüncesi - 'nin ne dereceye kadar isabetli ol - duğudur, Bir defa bu sebiller, ber biri bir İtarihi devrin nesiller elinde hırpâ- adiğgi an içinde bir birer ra İve vazife vermek, onları kullanmak biraz daha çabuk veskitmek — demek İdeğil de nedir? lacak amma suyun bile mermeri &- gındıran küvveti yanında insanla- rçi yine su satı - İrzın ne kadar hoy İsviçreden getirller İcra (, kanunumuzdaki kaydi çök be - günmek bile böyle bir te, mütehassısı Doktor Leymman usülde mevcut bir takım yolsuzlu! lardan ileri gelmektedir. Bu da, yeni yapılacak tadi mahal kalmıyacak, herkesi memnur. eden bir kanununuz olacaktır.,, En ziyade hangi noktalarda ısla - a lâzım geleceği, İstan |hat yapılı İğenmiş ve ezcümle demiştir ki: — Bu çok iyi kayit bizde Çİsviç - kİre) yoktur. Bu cihetten 'Türk icra| ve iflâs kanunu, kaynağı olan İsviç- llât, tas ire lera ve iflâs kanunundan daha üs hihatla izale olununca- şikâyetlere tündür. İcra tebligatının mübaşir yerine| İposta ile yapılması en pratik usul- dür . İsviçrede kırk senedenberi böy İle yapılmaktadır. Seyyar icra tah- ve İzmirdeki tetkikleri-| sildarları cihetinin aleyhindeyim.,, | z — — ——— |Hariçten gelecek| Adliye u Av köpekleri ve |Memurlarının Ankaraya bir Mahkümiyeti Bu gibi hallerde nmasil karar verilecek Adliye memurlarının malikâmi -| yeti hakkında adliye vekâleti dün dermiştir. Bu tamimde vazifesini keme olunan hâkim ve müddeiumu id olan adliye memurlarının - eskt &m.—'ı»xfımıı.—şxv—r olup — olmadığının sorularak ondan sonra karar veril mesi ve bu suretle mahküm olanla« bir esasa bağlanması bildi Ka İtalyanın . ae | Bizden aldığı Mallar Son günlerde İtalyanlar ketimizden mühim miktarda hubu-| bat yün ve külliyetli bir yekünda da pamuk satın almı; Bu alış, piyasayı Miştir Cumhuriyet merkez — bankasın - daki klering hesabı şekiz yüz bin İliraya kadar düşmüştür | memle - rdir, hararetlendir. ı NUSRET SAFA COŞKUN EDEBİ ROMAN: B7 azap bir kaç misli ağırlaşıyordu., Kızının bıraktığı yerden babası başladı: — Müsteşar sefirle konuştu. Ükisi beraber buraya — geldiler... Doktorlar bir tehlike olmadığımı temin ettikleri için hiç bir kanu- ni muameleye baş vurmayacakla- zanı söylediler, Bilseniz kızım ne kadar yalvardı... Sefir: — Bir hastahaneye hm, Teklilinde — bulunduğu zaman giddetle reddettik.. Bilhassa kızım kendi bakacağını söyliyerek selir- den bu arzusundan vaz geçmesi - ni rica etti. kaldıra - olduğunuz şeklinde bir mektup yazıldı, Namınıza gelen mektup - lar ve gazeteler buradadır. Bunların bir kelimesini kaçır - mamağa çalışarak dinledikten son a borçlu alduğum teşekkürü eda etmek İstedim: — Beni çok müşkül mevkide br- raktınız, Bu lütfunuzu nasıl ö - deyeceğim... Sizi iki taraflı üz - müş rahatsız etmiş bulundum, Ar- tık, görüyorsunuz kendime gel - dim. Sarsilmamda hiç bir mah - zur yoktur.. Beni daha fazla bir borç altında bırakmamak için, lüt- fen müsteşara telefon ediniz, bir 'ta odamda bile istirahat edebili - rim, Genç kız şiddetle muhalc! tiz — İmkânımı var?... Sizi tama- men iyi olmadan Bir yere bırâk- mayız, Teşekkür ettti atsız olmamalarını sö; t et- Benim için ra- dim. | Baba kız dinlemiyorlardı bile,, Bu gitme mevzuunu değiş - tirmek maksadile, genç kız ken- dilerini takdim etti. — Geç oldu amma, atfedersi - vüz.., Bubam, Marelli. Ben Cina ... — Sizin isminizi de biliyoruz, durun şimdi bulaca, [ğ;ğırsakçılar Heyet gönderdi 40 kişilik heyet âza: Ankarada temasların: başladı Şehrimizde bağırsak ticareti ve Bağırsak tüccarları bu karar üze. hlara her vakit/miler ve tayini adliye vekâletine a-| ine bir heyet teşkil ederek Ankara| ya göndermişlerdir. Bağrsak tüccarları bilhassa bağır Bak ihracatının tanzimi işi için esas h tedbirler ahnmasımı arzu etmek adarlara bildi -| Tan cezalarımın tescili işinin sağlam | sedirler. 10 kişiden mürekkep olan bağır - sakçılar heyeti dün Ankarada Türk, ofis merkezinde temaslarına başla - miştir, Yünan Ticaret Heyeti geliyor | -| Görüşmelere bu ayın |da gitikç 15 ine doğru başlanacak Yunanislan hükümeti ile aramız - dâki yeni ticaret ve klering anlaş - maları görüşmelerinde — bulunmak Suad ... Suad... Buldum ...Sa - İsmimi peltek ve «as ları kısa, fakat tatlı bir şive ile telâftaz e- Giyordu. Ne kanı sıcak ve hoş bir kızdı but,.. Kısa kollu ve zarif bir blüz ve mavi bir eteklik giymişti. 'Lâci - werd, serpmlei gözleri tatlı — bir gülümseme ile parlıyordu. Vü - cudu, saçlarından, grölerinden, bü- tün yüz güzelliğinden geri kalma- mağa çalışmıştı. Heyeti umumiyesi itibarile gü- zel ve cazibdi. Hele bana — karşı göstermiş olduğu derin şefkati ve alâka onu bana bir kat daha be - Bendirmişti. Bu elâka, belki iyileşmeye yüz tuttuğum için, mes'uliyetten kur- tulduğundan dolayı iyi idi. Bu ya- bancı memlekette başıma gelen ka- zadan sonra, mahiyeti ne olursa ol- sun böyle bir âlâka ve içten geldi ssini verecek di eai |mahiyeti hakkında Bizi tenvire kâ- İfi gelir. Çinilerine Firijiderler yerleştire- rek soğuk su satan sucuların, her - © günkü alış verişi altmda harab ola- cak sebilleri düşünüyorum da kısa bir zaman sonra hakikaten hepsinin üstüne birer bardak soğuk su içmek | lâzım geleceğini arlıyorum. Belki içinizde şu itirazı serdet - mek isteyenler bulunur: Sebil su dağıtılan yere denir, O halde eskimesin diye camileri — de kapatalım, Hayır! Bu, Sinanın medreselerini, tene - ke bölmelerle, peştemallarla ayıra- tak kiralamağa daha çök benzer. | Bu, Yavuz Selimin kılıcını ekmek bıçağı yapmak, bu, bastikca kıyme- |ti artar diye, halı yere yayılmak ve üzerine basılmak için yapılmıştır diye tarihi halıları müzelerden ala- İrak sokaklara yaymağa daha çök glecek yolculara | müddeiumumiliğe bir tamim gön-| bağırsak işi ile uğraşan “tüccarlar, |benzer, n bükümetten bazı ricalarda bulun - riyet hükümetimizin esas prensiple- veya şahsi suçlardan dolayı müha. mağa karar vermişler Bu, müze eşyalarımızı günlük has yatımızda kullanmağa, işimizi gör - sün, metrük kalmasın diye hergün elimizin altında bulundurmağa da- — ha çok benzer, | Sebilleri birer küçük niüze'gibi, şebrin ötesine berisine serpilmiğsan |tika birer abide gibi saklamök İ İzamgelirken onları birer sucu idük- kânı yapmak bana doğrusu şuka gi- bi geldi. HALK FİLOZOFU üzere memleketimize bir Yunan ti- caret beyetinin gelmesi kararlaştı- rılmıştir, Yunan ticaret heyet, bu ayın 15 - ne doğru İstanbulda bulunacaktır. Dost ve müttefik hükümetle olan tleari müni atımız sön zamanlar- büyük bir inkişaf göster- İmektedir. Yeni anlaşmalarla bu inkişaf, da ha mütezayid bir surette artacak - tır. Perdeleri çekti, Odaya bembeyaz bir ışık dol - du. Balkon kapısının açilan per - deleri arasından çam ağaçları gö- rüyorum. — Sizi fazla rahatsız etmiyelim, Başınıza böyle — kalabalık gel - dik, Kusura bakmayın... — Merak işte... Ben şu koltukta yine roma- mımı Okurum, şayed müsaade e - derseniz... Bir arzunuz olunca ... Sözünü kestira: ğ — Ne lüzum var buna... Siz'bu- Taya kapanıp rahatsız olmayınız, Madem hastabakıcı var. Darılmış gibi başını salladı: — Rahataızlik ne demek... Zaten — 'on beş gündür ben bekliyorum 3 zi... Sonra, hastabakıcı Fransız - — ca bilmiyor. Anlaşamazsmız, — Lüzumu yok... Çünkü ricam dilmıyacak... Başım eğdi, sesi hafifledi:

Bu sayıdan diğer sayfalar: