19 Haziran 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

19 Haziran 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. Mâç fiatları Tihbi müstahzerlerden istihlâk ver- Zi Ege seyahati gisi alınmıyacağı dün alâkadar- | Geri kaldı lara tebliğ edildi Bu yeni karar, bir kısım” ecza ve ilâç fiatlarımı ucuzlatacaktır Tibbi müstahzarlardan istihlâk Vergisi alınmıyacağı — hakkında — #ün verilen karar vilâyete tebliğ luştur. Bu karara göre, başlamış olan AY başından yani Hazirandan iti. — İlten ispençiyari ve tıbbi müs . arlardan istihlâk resmi a. yacaktır. Tibbi müstahzar. htra yapıştırılmak üzere sahible. — Timin mal sandıklarından veyahut Hümrük idarelerinden aldıkları — Bilların bedelleri sahiberine iade #dilmiyecektir. Sahiblerinin ellerinde bulunan Püllar, müstahzarlar tamamen sa. iya kadar pul kıymetini müs. fiatına zammetmek sure. Üle müşterilerden alacaklardır. Mal sandıkları ve gümrük ida. '&ı ispençiyari ve tıbbi müş - Amillerine ve idhalâtcıla. Na verilmiş olan pulları geri a. ) yacaklardır. Yalnız, herbangi — sutistimale mahal kalmamak özere müstah- zar sahiblerinden - pullanmış ne kadar müstahzar bulunduğuna ve müstahzarlara yapıştırılmak için ellerinde ne kadar müstahzarat bulunduğuna dair, adet ve kıy « met gösterilmek şartile beyanna. me ahmnacaktır. Bu beyannamelerin, müessese. lerin kontrolu suretile sağlamlığı 'temin olunacak ve ecza fiatların. da ihtikâra mahal bırakmamak i. çin"lüzumlu tedbirle alınacaktır. Haricden gelecek olan müsta zarlara yapıştırılmak üzere gü Tük idarelerinde bulunar. ve he. nüz satılmıyan pullar, adet, cins ve kıymet itibarile bir heyet ta . (anlide hapishaneden kaç. Tafından tesbit olunacaktır. Bu pullar, kıymetli evrak am - barına teslim olunacaklardır. Bu yeni karar, tibli müstahzarların fiatını ucuzlatacaktır. iZMiR FUARI Resmi küşad akşamı 3000 da- Vetliye ziyafet ve balo verilecek i küşad ve şenlik pregramı hazırlanıyor' İstanbul ve Ankara radyoları fuar için neşriyat yapacaklar şimdiden 30 Ağustosta açılarak 20 Eylül. e kapanacak olan - beynelmilel İzmir fuarı için çok muh. birprogran: hazıranmakta. * İldır, Fuarın açılma merasimi — Bünasebetile İzmir Belediyesi İz. | | Mir, İstanbul ve Ankara ile diğer —nknmındeıı (3,000) kişiye da. — 'ttiye hazırlamaktadır. Vekillerimiz, — Meh'slarımızla, Mekeri erkânımız, bükümet erkâ. | & Setirler, Konsoloslar, milli 4 banka müdürleri, tüccar ve yük. | Ük san'atkirlarla İstanbul gaze. ber birine, diğer bir . | ©& güzide ve marul zevata ayı ı davetiyeler gönderilerek res- | Büküşad günü İzmire çağırılacak. | etir.Reem üşaddan sotra muh. İttem bir öğle şiyaleti verilecek — iştirak edecekleri yine h'l kişilik resmi bir balc takib r“i—km Bu balo; Ege denizinin cennet Ş 'vııınmm. büyük FPaar gazino. | tertib olunacak ve mehta. h t—ıduı eden © gece yarısından Atra gazinonun ı'i l'inıhr.ihnk sureti mahsu - Avrupadan getirilen yeşil, k"ıııxı mavi ve türlü türlü renk. H projoktörlerin göz slan, zarif altında ve mehtabın, ga. n önündeki denizde titre. Rümüş ışıkları altında sabaha DELİ bunu, gece bütün davetlilerin | kadar devam edecek, dört büyük ı ve meşhur cazband takımı müte. madiyen çalacaktır. “Yine sureti mahsusada Fransa. dan gelecek olan 938 Paris güzel. lik kraliçeleri de baloda hazır bu. unacaklar ve güzel seslerie meş. hur birer san'atkâr oan güzeller; baloda muhtelif şarkılar söyliye. cek, dansedeceklerdir. Ayrıca, Avrupa, İstanbul ve İz. mirin muhtelif ve meşhur varye. te takımları, beynelmilel artist . ler de baloda numaralar tertib e. decekerdir. Davetliler, ertesi gün akşama ka. dar istirahat edecekler ve akşam, Belediyenin ziyafetinden sonra gece, tertib edilecek olan <Muh . teşem deniz âyini» ne iştirak ede. ceklerdir. Müteakıb günlerde davetlilere, mühtelif yerlerde müteaddid zi - yafetler verilecek ve İzmir civa. n güzel, meşhur yerleri, ta. deleri gezdirilecek, bu me- yanda «Çamlıklar» a, «Doğlara» çıkılacaktır. Davetliler, bu dolgun ve daha birçok yeni kısımları bulunan zi. yaret programının devamı müd. detince Fuar komitesinin ve Be: lediyenin misafiri olarak ağırla nacaklardır. Her vatandaşın, İngiltere. Rus. GÖNLÜM YAZAN NUSRET SAFA COŞKUN ı ROMAN EDEBİ İkinci mektub Köşklü. çiftliğin Nefretle — başlıyan Sevgili Semra Mektubun bugünkü posta ile j :Hı. Eğer almamış ölsaydun b " yazmağa — hazırlanışordum. Clnkü bir sürü havadis birikti. "ııvngıı yolcuya dair yazdık . "'ın seni de fazlaca alâkadar et. Miş olacak ki, <Aman İlhan, me - dandım, bu adamdan bahset. İ unutma> diyorsun! ğ aten merak edilmiyecek BÖi değil Bu defxi sahibi. aşk avadislerimi bir hay. li enteresan bulacağına —şüphöm yok, Evvelâ, daha bir müddet gele. miyeceğini yazmana canım sıkıl - di Lâkin ilk fırsatta geleceğini vadetmen bir parça olsun bu ke. derimi hafifletti. Mümkün oldu . ğu kadar çabuk — gelmeğe çalış, «Köşklü çiftlik» sahibinin rivam. masını aydınlatmakta bana çok faydan dokunabilir. Muamına diyorum. İzam ettiği. me xzahib olma.. Muhakkak, bu adam bir mu . amma., Ağırbaşlı görünüşüne rağmen © kadar da müstehzi ki.. dehşetli ya, Yunanistan, Pilistin, Yugos. Maarif Vekilimi- Bu seyahat Şark vilâ- yetlerindeki tedkikler- den sorra yapılacak Maarif Vekii Saffet Arıkan'ın bügünlerde İzmire giderek Ege havalisinde tedkikler yapacağımı yazmıştık, Bu hususta aldığımız | mütemmim malümata göre Maa. rif Vekilimizin bu seyahati bir müddet için gecikecektr. Bay Saflet Arıkan, ancak Şark vlâyetlerimizde yapacağı tedkik. lerden sonra Ege havalisine gide. cektir. Hapishaneden Firar Cür'etkâr bir mahkâm mak için kurnazca bir çara kullandı fakat Hastalığını bahane ederek ha. pishaneden Memleket hastahane. sine naklolunan bir mahküm Ay- dında bastahaneden kaçmıya te. şebibüs etmiş ise de yakalanmış. tır. Bu çok cür'etkârane vak'a şöy. le cereyan etmiştir: Evvelki gece saat 21 de, hasta. lığından dolayı Aydın Memleket hastahanesine nakledilen beş bu- çuk aya mahküm Mustafa Acar adındaki mahpus hastahaneden firar etmiştir. Firardan dakika - sında haberdar olan muhafız jan. darma, kendisini takib etmiş, fa. ) kat Mustafa Acar, bahçelere da - larak izini kaybetmeğe muvaffak | olmuştur. Firari, Yeniköy civa - rında bir harman içinde, sonra da | Mendres yanında sazlar arasına gizlenmiştir. Ve jandarmalar, sıkı tedbirlerle kaçağı öğleden sonra yakayarak Aydına - getirmiş ve hapishaneye teslim etmişlerdi lavya vesaire gibi birçok devlet. lerin resmen iştirak edeceği Fu, arı görmeleri için İzmire giden tren ve vapurlarda da yarı yarıya tenzilât icra olunacaktır. Ayrıca bütün İzmir otellerinde fiatlar indirilecektir. Fuarın açık kaldığı bir ay zarfında ker gece bir yeni eğlence, her gece ayrı bir müsabaka ve şenlik tertib oluna. caktır. #İstanbul — Şehir — tiyatrosur, «Halk operetia, «Naşid ve arka - daşlarır da Fuarda temsiller ve . recekler, güzel sesli maruf kadın ve erkek san'atkârlarımız şarkı. lar söyliyeceklerdir İstanbul ve Ankara radyoları, Fuar için her gece propaganda ya- pacaklardır. Bu propagandalardan 50 kelimeye kadar para alınma - ması Vekiller Heyı rilmişti ince karar ve- kendini beğenmiş b bus bir çehre taşı güldüğünü hiç görmedim. Görme. dim, diyorum. Çünkü geçen mek- tubumla bunun arasında onu iki defa daha gördüm. Suratırın acı. hğı hakkında verdiğim hüküm tesirile verilmiş değildir. Çünkü konuşmuya mu . vaffak oldum. Sana, onu iki defa mü, sonuncuda na. ğumu anlatayım. Mektublarımızda hep bu adam. dan mt bahsedeceğiz? — şeklinde düşünmiyeceğini bildiğim, benim kadar da meraklandığını cevabın. dan anladığım içit çekinmeden sayfaları ona ald havadislerle dol. durabilirim. —« Son defa gazete slirken rastla. dıiğımı yazmıştım. Bunu takib e. den tesadüf (......) nin biricik ga. zinosunda oldu. Bebam, annem, Tomris, Saniha, Tomrisin babası, hep beraber deniz kenarındaki LDER Siyasette mizah Bir gazetede bir yazı oku - dum. Siyasette mizahtan bah- sediyor ve misaller getiriyor. © yazıyı benim gibi bir ar- | kadaşım da okumuş. Omuzu- ma vurdu vurdu da: — Monşer siyasette mizahın Tâkırdısı mı olur. Siyaset biz- zat mizahın kendi oldu. Dedi, ilâve tü: — Eskiden karagöz, orta o- yunu mizah sanatinin başlıca | ianrlarındandı. Şimdi bu san- atlere biz belki de öldü.. diye | bakıyoruz. Ne gaflet? Haki - katte onlar bütün dünyada ya- şıyorlar, hem de - eskisinden daha mükemmel ve daha canlı bir halde. — Nasıl?.. Diye hayretl sormuşum. — Siyasilerle... Cevabını verdi ve sözünü bi- — Görmüyor musun her gün milletler arasında ayna - man komedyaları, orta oyunla- rını ve karagüz çeşiflerini?! Hayır.. BZ UIT“!:'HAN CEVAD Esrarengiz Bir Hâdise!, Gayrimeşru kazanı- lan bir çocuğu öldürdüler mi ? Fekişehir polisi esrarlı bir hâdi. Benin tahkiki ile meşgul olmakta. dır. Pazar günü bir kadın poli . &e müracaatta bulunarak, hemşi. resinin doğurduğu meşru olmi - yan bir çocuğun feci şekilde öl . dürüldüğünü ihbar etmiştir. İh. bara göre hadise şöyle olmuştur. Altmış yaşında ihtiyar bir a. dam, bundan bir müddet evvel oğlunun kaynanası ile evde yal. mnız kalmıştır. İhtiyar adam, ge- Tininin anasına kendisini çıldıra. sıya sevdiğini söylemiş ve evlen. me teklifinde bulunmuştur. İh - tiyar kadında bu altmışlık ihti. yarın sözüne kanmıştır- Arada ay. n sonra kaynana bir getirmiş, bu vazi. yet karşısında ihtiyar adam telâ. Şa düşerek oğluna kaynanasını evden kovmasını söylemiştir. Ve kaynana kendinden daha küçük yaşta olan hemşiresi ile birlikte evden koğulmuştur. Bunun üzeri. nekandırılan kadının hemşiresi polise müracaat etmiş, hadiseyi anlatmıştır. Bitgin bir halde bulu nan hasta kadın, hastahaneye kal dırılmıştır. Polis derhal ihtiyar adamın e. vine kaşarak çocuğu aramışsa da bulamamıştır. Çocuğun, ihtiyar adamla oğlu tarafından boğr ğu zannedilmektedir. Bab: her ikisi de tevkif edilmişlerdir. Bir günah mahsulü olan çocuğun aile namusunu temizlemek endi. şesile boğulması ihtimali kuvvet. lidir. Polis, hâdise üzerinde has. sasiyetle durmaktadır. Çocuk ha. kikaten doğmuş mudur ve boğul. muş mudar, katil kimdir? Vazi. yet henüz kat'i şekilde anlaşıl - Mmamıştır. güzinoya çıkmıştık. Havalar sıcak gittiğinden ak - şamları bütün ) halkı iske. leye ve gazinoya dökülüyor bam, pek halkın arasına kar istemez madı. Bizi mecbur oldu. Karadenizin en sakin akşamla. rından biri. Yaprakları bile ye - rinden oynatmıyan — durgun bir hava.. gazinonun hoparlörlü gra. mofonu gâh alaturka, gâh alafran. ga plâklar çalıyor. Tomrisin ba - bası, babamdan müsande alarak, iki üç kadeh çekip kafayı duman. layınca adarnakıllı neç'elendi. Gü. lünçlü hikâyeler, fıkralar anata. rak bizi gülmekten bayiltıyordu. Istanbuldayken her akşam - bir meyhaneye gidermiş. — Hesabı © kadar birikmiş ki, buradan hâlâ her ay para gönderiyormuş' Mey. hanecinin, gedikli müşterilerin taklidini yapıyor, bize hakikaten a, israrımıza Şehir meseleleri Resmi dairelerde mesai saatleri Bu mes'ele üzerindeki fikir ihtilâfı nasıl halledilecek ? Sıcakta çalışmak işi tedkik ediliyor evlet dairelerinin ağustos. D tan itibaren saat sşkiz - ikiye kadar çalışacağından | bahsedilmişti. Henüz bu haberi yid eden — resimi bir malümat yyoktur. Fakat böyle olmakla be- zaber bu baber büsbütün de yan. lış değildir. Bundan bir müddet evvel Da - hiliye Vekâleti, çalışma saatleri hakkında valilerin fikrini sor - muştu. Valiler. bulundul takaların iklim şeraitini de tutarak, fikirlerini D Vekâletne bildirmişlerdir. Çalışma saatinin tayini busu . sunda iklim şartlarını hesaba kat. mak en doğru bir fikirdir. NMem. leketimizin bilhassa cenub vilâ. yetlerinde öğleden sonra çalış - Tak imkânsız bir hale girmikte. dir. Diyarbakır, Mersir, Antalya, Adana gibi şehirlerimizde esasen mahalli mülkiye âmirleri çalış - ) ma saatlerini tahdid ediyorlardı. | Demek oluyar ki ortada bir ka - nun olmamasına rağmen, mahalli idare hmirleri, bir zaru rine, idari olarak çalışma saatle. rin! tahdide mecbur kalmışlardı. | âyetlerin. deki valilerin, çalışma saati hak. kında Dahiliye Vekâletine ne su. retle cevab verdiklerini tah edebiliriz, öğleden sonra gü lışılan yerlerden biri de İzmi: Nitekim İzmirde, devlet dairele rinden başka, birçok mücssesele - rin gündüzleri birkaç saat kapan. dığı malümudur. Bu itibarla İz. | mir vilâyetinin, çalışma saatinin saat sekizden ikiye kadar deyam etmesi hudusuna taraftar oldu - ğuna şüphemiz yoktur. İSTANBUL VİLÂYETİNİN FİKRİ | Öğrendiğimize göre, İstanbul | vilâyeti çalışma saati hakkında | fikrini beyan ederken, saat se - kizden ikiye kadar devam ede - cek çalışma prografına lüzüm gör. | memiştir. Çünkü İstanbul şeh . ' rinde sıcaklar nekadar artarsa art. sın, cenub vilâyetlerinde olduğu Bibi, o kadar fazla değildir. Bu itibarla İstanbul — vilâyetindeki memurlar, gene eski mesal saat - leri dairesinde pekfilâ vazifelerini üze - | eti bu fikri izhar ettikten sonra Trakya ve Karade. niz vilâyetlerinin de ayni fıkirde | bulunması icab etmektedir. Çün. | kü Karadeniz vilâyetlerinde sı . | cakların fazlalığından dolayı va- zifesi başında bayıldığı görülme « | miştir, Tabif şişman kimseler müş. tesna olmak üzere. Netice ilibarile çalışma saati hakkında yapılar anketi hulâsa edecek olursak şöyle bir vaziyot basıl olmaktadır. Çatışma kaati, iklim şartlarına tâbidir. İlarare. tin pek fazla olduğu yerlerde, me- sai saatini tahdid etmek icab © . der. Esasen filen bu g'bi yerlerde eğlencel bir vaki! geçirtiyordu. Babamın aramızda olması, ve haydi ilâve edeyim, biz üç genç kızın bir büket gibi etrafını alışı. miz n nazarları bizim müsa. da toplamıştı. Gözlerin en çak be. nim üzerimde durduğunu söyler. sem, kendini ne çok medhediyor. sun deme sakı Bizim - bulundi gazinonun iskele caddesine açı - lan kapısı gözüküyordu. Bir ara. lık başımı çevirdim. Onu görmi. yeyim mi?.. Geldiği gün iskelede kendisini karşılıyan — ihtiyarın - kullandığı küçük bir araba içerisindeydi. Ka. labalığa bakıyordü. Hemen Tom. risi, Sanihayı dürttüm. Gözümle dışarı bakmalarını — işaret ettim. Onların dışarı ile alâkadar olma. ları, kıpırdanışımız babamın gö - zünden kaçmamıştı: — Hayır ola kızlar.. ne oluyor? diye sordu. 3—SO0ON TELGRAF — 19 Haziran 1938 — mesal saati kenliğinden tahdide uğramaktadır. esasen mev. cüd olan bir. tesmülü, daha u- mumi ve kat'i bir hale getirmiş olacaktır. HANGİ MÜESSESELER YAZ TATİLİ YAPR Devlet dairelerinden başka, hu. susi müesseselerin bir çoğunda | yaz aylarının çalışma saatlerinde bir tahavvül olur. Nitekim mali müesseseler, sigortalar, temmuz. la ağustos ayı zarfında — öğleden sonra tatil yaparlar. Bilhassa bu işte memleketimizde bulunan ec- nebi kumpanyaları ötedenberi Ti ayet etmektedirler. Burada ha » tıra bir sual geliyor? a Acaba mesai sattı tahdid e - dildikten sonra iz azalır mı? Bu sualin cevabı şudur: Mesai saati nekadar azalır - Sa, işin verimi de o kadar azal - maz. Bu mesele asırlardanberi çok münakaşa edilmiştir. Bilâkis iş saati azaldıktan sonca işin rand. manı daha artmıştır. Yan! daha kesif bir çalışma başlarcıştır. saat — sekizde işe adam — ikiye kadar surette daha şevk ve heyecanla çalışmak mecburiyetin. dedir. Bunu seve seve yapar- Hal- buki saat ikiden sonra çalışmak buriyetinde olan bir. adam, sıcakların tesiri altında, bunaltı ve takatsizlik içinde işine devam eder, Bu suretle yapılan işten pek az hayır olur. HANGİ ADAMLAR SICAKLAR. DA ÇALIŞAMAZ Sıcaklarda çalışmak — mesolesi, iklim meselesi diye yukarıda yaz. dik. Bunu umumi bir sebeb ola. rak kabul edebilirir. Sıcaklarda çalışmak, biraz da bünye mesele. sidir, Meselâ şişman bir adam ne kadar serin olursa olsun, yine güç- dükle çalışabilir. Bu gibi kimseler için yapılacak iş, mezuniyet ay . rını, yaza tesadüf ettirmektir. Bilhassa daire âmirleri, en ziyade yaz aylarında şişman memurla - Tına mezuniyet vermelidir. Mesele yalnız şişmanlık mese - lesi de değildir. Batı adam, zayıf olduğu halde, sıcaklara tahammül edemez. Derhal terler ve yorulur. Hatta bayılır, bazı şişmanlar da vardır ki, en sıcaklarda bile ça lışmağa tahammül edebilir. Ha - sıh doktorların da dediği vele bünye meselesidir. H. A, Büyükdere | BEYAZ PARK” < Bugün hem SAZ, hem de CAZ saat 24 de hususi bir otobüs Taksime hareket ettirilmektedir. 'Tomrisin babası tam mânasile olmuştu. Kendisine - takılıyoruz, | sandı. Ağzımı yaya yayı Yoksa benimle alay mı edi. yorsunuz! dedi. Ben bu kadar da. ha içsem bir şey olmam! Sız beni ne zannediyorsunuz yahu.. Babama arabayı gösterdim: — Bu adamı taniyor musunuz? Babam yerinden doğrularak, ö nünü kapayan masaların, başla. rın üstünden görmeğ> çalıştı: — Hayır.. ilk defa görüyorum! — (Köşklü çiftlik) de oturuy, Babammüânalı mânalı üçümü. zün yüzüne bakıyordu: — Hayır ola küçük hanımlar.. zat. Tamris atıldı: — Aman bey amca neler söylü. yorsunuz. Dikkatli bakm bir ke. re insan bu adamın nesile alâka. | dar olur?.. sizi pek mi alâkadar ediyor bu ı Sabun mes'elesi Kantarcılarda bir sabun fal kasının bekeisi diri diri bir &a bun kazanında kaynadı. Ken leri pelte haline geldi.. Iç ve dış azalarının hepsi sabun mahlulü. ne karışdı. Şimdi haber alıyoruz ki bu bir insan cesedile aynı ka zanda kaynayan sabunların kul. lanılmasında mahzur elup olma. dığı üzerinde münakaşeler yaj hyormuş. Biz suya, sabuna - kunmadan kısaca fikrimiri mek isteriz. Kerçi sabunun mizlemiyeceği pis şey yoktur. kat. bizzat bir ölünün — ilikler iliklerine kadar işlemiş olan. a. bunun biz bu cinayetin lekesini bile temizliyebilcccgine kani bu- . lunmayoruz. Eğer yüzlerce ,kile, * sabunun heba olması arzu — edil. miyorsa fikrimizce bu sabunlarla — ancak. yine — ölüler yıkanab ölünün yıkandığı sıcak su - ile zi yan olmasın diye bhanyo, etmel kimsenin aklından keçmemiştir.. Bunun münakaşası hile insana, tiksinli veriyor. Ve bu mevzu zerinde ciddi olmudağından emin bulunmak istediğimiz büyle de. di koduyu. çıkarmak bile. adeta bir ecürüm sayılabilir.. Zira. her sabun kalıbı maktul fabrika bek cisinden bir hatıra imiş gibi a - cıklı - görünmeğe — başladı B1 kırk akıllının çıkaramadığı kw . yuya düşen taşa benzemekledi . cinayetler, * hale geldi ki temizliğin semboli., olan sabumu bile kirlettiler. .. HALK FİLOZOFU Herkesin azraili Melek bemmkıd Bekirdir Bir adamı işinden çı- (kartmak isteyen uşağ bulduğu garib kurnaz! & İşinden çıkmış olan bir uşk « tekrar eski işine giremeyince, y Fine alınmış olan bir adamı suç! |— göstermek üzere şu gülünç hâd - seyi yaratmıştır: Osman ismindeki bu adam, bur . dan iki yıl evvel askere gitmi , terhis olup İzmirde, Ortaklarda! » köyüne dönünce; - senelerdenbe"i yanında çalıştığı Hoca Mustaf , — ismindeki ağasının başka bir hiz. | | metçi aldığını görmüştük. Osman, Bekir ismindeki bu gendir. atıl - masını, yerine kendisinin alın - masını Mustafadan rice'etmiş, £. - kat © daima ters cevablarla Os - manı atlatmıştır. | Geçen gece, Mustafanın bah « çesinde yatan Osman, ortadan bi « denbire kayboluvermiştir. Yata. ğınm yanında çorabı, - ayakkal » ve sajresile bir de mektub bulur. muştur. Osman, bu mektubu kat- — deşlerine hitaben yazmış. şu cüna — lelerle âkibetini bildirmiştir. —— «Ben bugünlerde öleceğimi rü. yamda görüyorum. Bekir beniri 'yolumu üç defa bekledi, tehdkl etti. Bu geceden itiharen ben öl. müş bulunuyorum. Ölümümden kimseyi mes'u! ve şüpbeli tatma. yınız. Herkesin'canımnı bir melek; yyani Azrail alacak amma, benim Azrailim de Bekirdir » Osman bu işi, Bekir hakkı polisce şüphe uyandırmak üzere yapmıştır ve sonra kaçmıştır. Tahkikat devam etmektedir. İmtihan Suallerini Ifşa edenler Tahkikattan sonra yeni kararlar verildi Geçenlerde okulların & Gvallerini ifşa edener tahkikat ikma edilmiştir. Bu tahkikattan sonra — Maar Wekâleti talim ve terbiye üzesin dan Ali Haydar, İstanbul Kız sesi ruhiyat öğretmeniğine edilmiş, memurlardan Hasan, Ve kület emrine alınmış ve n şubesinden Needet te Diyarbakır vilâyeti emrine verilmiştir. A mes bir kısım talebeler de cezaya

Bu sayıdan diğer sayfalar: