19 Ekim 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

19 Ekim 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ bir GAOKO Dünyanın Amerika kadınları vücutlerinin, Pozlarının güzelliğine çok ehem- Miyet verirler. Nevyorkta, küçük $çi kız sabahleyin altı bu « çukta gözlerini açar, yatağından fırlar. Mayosunu — giyer, radyo - nun düğmesini çevirir. Radyo ile Verilen işçi kızlara mahsus jim - 'nastik dersleri bu saatte başlar. Sekizdeki dersler memurl: birdekiler de geci da, hastahaneleı işlerinde çalışar Süstur. Binacnaleyh Tahallesi olan P, leyin binlerce kı yarak idman yaptıkları görül Gündüzleri umum! bahçelerde atla gezen kadınlar, Pariste old Bu gibi kontesler, markizler de — Bil memur, kâtib, daktilo ve işçi kızlardır. Amerikada — kadınları şaaksas birçok kulübler — vardır. Vemekten evvel bu kulüblere gi j"ı.-z. Tenis oynarlar, ü la Yüzerler, Y yi ü tandoviç, satlü kaşme Yack Bir lara, on eleri tiyatrolar - Tde, ve sair gece n kadınlara mah- Nevyorkun işçi '©REY'de, sabah - zın, radyoy yemezler. Amerikada çehresinde çizgiler pe, dınların kazancı tehli Bunun — için şişmanlıyan, | iyda olan ka.| ikeye düşer, gençliklerini, ta . ümkün olduğu ka İZDİVAÇ VE NİŞ, ANLIL MEKTEBİ — AR Amerika kadınları çok serbesi- Lonı drada bi İngili; biz t Tira, adamın ayda kırk SI vererek - bir yerde büyük bir zengin - k olacak ki Stapley is - İt emekli albayın bu ka- T vererek Londranın en Dir yerinde bir apartıman ikidebir gazetelerde | ktadır. Stapley ge- | Telgraf» da yazıl. apartıman — kirası da dahil olduğu halde birçok borç ını veromedığındı ğ r T en — dola Mahkemeye düşmüş bir adamdır. Hin mahkâüm olması bek, u. Karısı ve karısının kü, Oğlu da artık © mükellef apartımanlardan çıkarak Londra, ; hb:ışkn bir mahallesinde fa - tir bir hayat geçi yat geçirmeğe başlamış B imiş- krdar. Kocası takibata uğradık. vberi kadın her yere başvura, ;:Ip_ııı bulmağa çalışıyor, ala - akala Para vererek kocasımı ha p tan kürtarmağa uğraşıyor. | Bün kadın artık | Muş, kimseden para bu- | 't mahkemeye bildirmiş. demel Minde b; leniyordi k bi Fakat geçen heyus ol; amadığı; ir, ... En Or p tirler. Fakat kocaya vardılar mı çok sadık bir zevce olurlar. Evle- | rinden, kocalarından, çocuklarını | büyütmekten başka birşey dü - şünmezler, Aile kadınları arasında fuhuş ve talâk pek enderdir. Genç kız - lar, kocaya varmazdan evvel bir müddet «nişanlılar mektebi» ne | devar ederler. Ev idaresini, ço « cuk bakmasını öğrenirler. Sonra kocaya nasıl muünmele edilir, şık- Kadın eskiden artistti, Bir tanıdıkları olduğu için para bula- cağını ümld ediyordu. Fakat bu mümkün olamamıştır. Artık koca sının — kat'i sürette mah - küm olacağını — yeis ile bek- lerken geçen günkü celsede mah keme alacaklıların istediği 250 li- Tayı arayıp kazanarak ödemesi i- çin Stapley'i serbest bırakmış ve emekli albay sevinç içinde karısı- na kavuşmuştur. Kadın gazete- cilere diyor ki: — Birçök dostlarımız vardı. Bun lar için paralar sarfederdik. Fa - kat bunlardan hiçbiri şimdi bize Ufak bir yardımda bile bulunmu- yor, yina Amerika Kadınları Gi_izellik mütehassıslarının elinde hamura dönenler ... | darın büyük konakları, birçok hiz- 1 Kadını lık ve zarafet hakkında malümat alırlar. Bir Amerikalı kızın, izı dan sonra kocasından - beklediği nedir?... Para, elmas, otomobil, kürk ve saire mi?.. Hayır! Bun - ların hiç biri değil. Sadece «Do- cial Registere e, yani, varidat - ları ayda 30,000 dolar olanların isimlerinin, adreslerinin yanlı deftere isimlerinin geçmesi.. Kibar ailelere mensub kadın - metçileri, otoları vardır. Sabah - ları ev işlerine nezaret — ederler, | Öğlenden sonra çay - ziyaretle - rine, briç oynamıya giderler. Ge- celeri de suvarelerde, tiyatrolarda geçirirler. Milyoner kadınların hayatı da pek sadedir. Fakat içlerinde Bar- bara Hüton gibi, Öjenya Kler Kibi çılgınları da yok de- Bildir. İşte bir misalk — : 1920 da Pariste, Hindli zengin- lerden birinin konağında bir su - vare vardı. Davetliler - arasında bulunan bir mihracenin sarığında- ki iri bir zümrüd Öjenya'nın dik- kat nazarını çekti. Dostlarından birinin vasıtasile taşı satın almak istediğini mihraceye bildirdi. Mih- race güldü: — Pekâlâ madam, — dedi. Sizi memnun etmek için teklifinizi ka-| bul edeceğim. Fakaf şunu evve - | linden söyliyeyim: Bu taş kadın- Bir isyan Karnımız aç, Yemek isteriz! Islahhanede bulunan 65 çocuk, yemekhanenin camlarını, mü - essesenin kapılarını kırdılar arında, Şevalon kö- iyetir Grenobi ci yünde «himayei etfal cet nin kimsesiz ve serseri çocuklara mahsus bir ıslahhanesi vardır. Bu- rada beşyüzden fazla çocuk bu - lunur ve bunlar müessesenin tar» lalarında, atelyelerinde çalıştırı- hr. Bu çocuklar ufak tefek hırsız- lıklara, ya bir yüz frank, ya da bir bisiklet çalmakla itham olunmuş hal için bu mücsseseye ka:) patılmıştır. İçlerinde bir şiş tarı çalan bir çocuk da — vardır. Mantarı, balık oltasına takmak için çalmış! Birçokları da anasız ve babasız, yersiz ve yurdsuz ço- r. Sokaklarda serseri ge- zerken toplanmıştır. tır. Geçen gün küçük serseriler ye- mekhar ağızdah bağırmaya başlamış! — Salatada lar: — Fasulya kurtlu!.. — Karı Sonra tabakları pencerelere a - IZ aç, yemek isteriz.. | tarak camları kırmışlar, ve içle - rinden 9-11 yaşında 65 çocuk av- luya çıkarak kapıyı kırmışlar, kı- ra doğru kaçmıya başlamışlar. Firarilerden bir kısmı akşam karanlığı çökünce korkarak ken- di kendilerine müesseye dönmüş- ler. Diğerleri dağa çıkmışlar, a- gaçlardan topladıkları meyvalar - lar katınlarını doyurmuşlar, Kü - çükler yorulmuş, büyükler bun- ları omuzlarına urarak yollarına devam etmişler. Birdenbire karşılarına jandar - malar dikilmiş: — Durunuz Küçük serseriler bir kamiyona doldurulmuş, mücsseseye iade o- lunmuş. Müessese müdürü Mösyö Blar — Bu firarın sebebini bir türlü anlıyamıyorum. Küçük serseriler her gün bir çeyrek litre şarab ve- rilmesini, ve saat 14 le 20 arasın- da müesseseden çıkıp — serbestçe dolaşmalarına müsaade olunma - sını istediler Tabil bu isteklerini doğru — bulmadım ve reddettim. | Kendilerine her yemekte bir bar- dak şarab veriyoruz. Birçocuk için bu kadarı kâfidir. Serbest bıra - kılmalarına gelince: Bu mücssese nizamatına mugayirdir. İşte isyan- unların ara sıra islahhaneden yemek yerken hep bir üklü böcek var.. | iklü böcek, fasulyada —kurt | bulanduğu masaldır... diyor. — | Şu, gözleri birer siyab pırlan- | fayı andıran, gür saçlı, orijinal gü- nes Lamar'dır. Hepimizin az tanıdığı bu yıldız, Amerikan — filimlerinde genç kız rolü alan ve., bu rolde en çok mu- valfak olan Amreikalı yıldız Vay- ner Lamat'dır. Sincmaya intisabında; figüran- lık ettiği sıralarda Vaynes Lamer yalnız meş'um kadın rollerine çı- karılırdı. Genç ve güzel yıldız, çok| rakik bir kalbe, çok hassas bir ru- ha malik olduğu için, meş'um rol- lerden o kadar hazzetmez, fakat san'at itibarile gelişmek çağında bulunduğu için rejisörlerin mü - nasib gördükleri bu rollere de sesini çıkarmazdı. Seneler geçti, bir tesadüf niha- yet güzel yıldızı bu hoşlanmadığı vaziyetten kurtarmakta gecikmed.i | Tesadüf şundan ibaretti: Macera filimlerinden biri çevri- liyordu. Bu, stüdyoca fazla ehem- miyet verilen ve Cenubi Amerika pampalarında cereyan eden atlı, tabancalı aşk filminin baş rolünü yapacak olan yıldız, Anny Star lara felâket getirir. Buna rağmen satın almak fikrinde misiniz? — Evet — Buyurunuz madam — Ne za- man arzu ederseniz iade edebilir- SİNİZ Öjğenya'nın ilk kocası meşhur ekahve kralı» Vilyam - Şimit idi. Bu kadının bir merakı vardı: Dün- yanın en güzel, en kıymetli el - maslarına sahib olmak.. Birçok Amerikalı zenginler gi- bi elmaslarının — taklidini takıp gezmerdi. Suvarelere, tiyatrolara gittiği zaman en kıymetli elmas- Tarını takardı. Tabil bir süyü hu- | susi polis hafiyelerinin himaye - sinde bulunuyordu. Öjenya, hayır müesseselerine çok yardım eder, En ziyade met- rük çocukların himayesi için ça- lışırdı. Amerikada hergün, her yerde bırakılmış bir bebek bulunur. İs- tasyonlarda, olomobillerde bıra kılır. Bunlar, zabıta — marifetile İyi zamanlarında on binlerce İngiliz hirasını israf etmiş olan Staplay hayatı başka türlü kar- şılamaktadır. Şöyle diyor: — Hayat benim için kâh yük- seğe çıkmak, kâh aşağıya inmek demektir. Karı koca dünyayı do- laşmağa çıkarak konferanslar ve- Feceğiz, yazılar yazacağız. Karım artisttir. Birkaç hafta mevkuf kal dim. Tekrar serbest kalınca ba- na dünya cennet gibi geliyor. toplanır. Hayır mücsseselerine gö- türlür. Burada beslenir, büyütü- lür, Sonra okutulur, san'at öğre - tilir, işe konulur. AMERİKA TERZİLERİ Amerikanın kadın terzileri, son zamanlarda Paris terzilerile reka- bete başlamışlardır. Nevyorkun en maruf terzilerinden birinin baş memuru madam Odlum KDevamı 6 incı sahifode) Kendinizi sevdirmek için ne yapmalı ?.. Evet; herkesin hoşuna gitmek, , isimlerini iyice hatırınızda tutu - herkese kendini sevdirmek ister- seniz şu aşağıdaki satırları dik- | katla okuyunuz ve tatbik ediniz. | Bu güç bir şey değil. — Yalnız biraz hüsnü niyet biraz da gay « ret ister. Bunları tavsiye eden Avrupa - nın meşhur psikoloğlarından biri- | dir. Bu zat, birçok kimselerin dost kazanmak usulünü bilmediklerini görmüş; bu gibilesre, hayatta mu- vaffak olmaları için yardımda bulunmayı düşünmüş, on iki ders- lik bir rehber vücude getirmiş. Kendinizi sevdirmek — istiyor musunuz? Bunun için altı ders kâfidir. 1 — Nazik olunuz. Başkalarının sizinle alâkadar olmaları için, siz- de onlarla alâka gösteriniz. 2 — İlk gördüğünüz bir kimse- de iyi bir tesir husule getirmek için daima güler yüz gösteriniz. 38 — Görüştüğünüz kimselerin nuz. «Sizi tanıyacağım, bir yerde prazante olunduk galiba..» deme- ye mecbur kalmayınız. 4 — Sözlerin daima faydalı ol « sun. - Alâka — uyandıı dik « katle dinlensin. Boş yere çene yormayınız. Bunun için güzel bir usul vardır: Söylemesini ve sus- masınt bilmek binacı munda da susunuz, Mul nızın sözlerini dikkatle — dinle - yiniz, dinler gibi görününüz, 5 — Muhat: decek sözler 6 — Kendini sevdirmenin en emin çaresi, muhitindekilere em- niyet ve itimad verebilmektir. Hiç, bir kimse, kendi meziyetsizliğine ihtimal vermez. Hiçib kimse ken- dini liyakatsiz görmez. Bir ata sözü: Herhangi bir kimseye me - anızın hoşuna gi- iyleyiniz. S—SON birdenbire hastalanmış, Hlmi ta- mamlıyacak bir başka artist lü - zümu ortaya çıkmıştı. Ö zaman SİNGER Şu resimde Holivud'un başta ge- len şöhretlerinden sevimli yıldız Ginger Roger'in son filimlerinden «Çarliston — çılgınlıkları» adlı fi « limdeki orifinal bir pozunu gö - | rüyorsunuz, Güzel yıldız, bugünkü şöhre - tine hakkile lâyık bulunmaktadır. Bilhassa bakışlarındaki - canlılık, hareketlerindeki - yumuşaklık ve ziyetlerinden bahsediniz. Sizi sa- atlerce dinlemekten usanmaz..» Der. Siz de bunâ rinvat arlinie sıcaklıkla bütün seyircilerin tak- | dirlerini toplamakta, ber sene, y ni ve mühim kunturatlarla stüd- TELGRA F —10 i ci Teşrin 1938 Vaynes Lamaı Vaynes Lamar — orlaya çıktı v Holivud'da en yüksek — mevkli yükseldi. ROGERS Roger'in kazancı, haftada 7500 İngiliz Hirası tatmakta, Holivud'da birinci sınıf yıldızların aldığı bu paranın bir kısmını da kız çocük- Tarına ve spor teşekküllerine ver« mektedir. Roger, hakkında aşk dedi kodur ları en az yapılan yıldızlardan bi« Ekseri zamanlarını mevsimine göre otomboil, plâj ve kış sporla» rına tahsis etmektedir. Bu mev « simde yıldızın yeniden birçok f |

Bu sayıdan diğer sayfalar: