26 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

26 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

&3 am kaRLİiğtalta" YÜK" KA 4TaAĞA Lafkürı $ «tt x NE P| w ©e wi <e £ tü eati Esnaf Meseleleri Dökmeciler için | Münasip Eulunması isteniyor Bununİç Bir Yer in İktisat Vekâletine Müracaat Edilecek GERİ KALAN ESNAF KONGRELERİ alcı hanında kapatılan dök-i K meet dükkânlarının sahip - leri, birer istlda Nle, Made- Bi Sanatkârlar Cemiyeti vasıta - €minönü — Kaymakamlığına at etmişlerdi. Kaymakam: Ük Mmüstedilere cevap vererek tyfiyeti Vilâyete de arzetmiş ve <a Madeni Sanatkârlar Cemi- Yetini de vaziyetten haberdar et- Miştir. Kaymakamlığın bu hususta var- Üiği netice şudur: Kalcı hanındaki & dökümcüler, 2870 numaralı hıfzıssıhha kanu - nunun neşri tarihinden sonra a- çılmış olduğundan mezkür kanu- nun 270 inci maddesi - mucibince faaliyet menedilmiştir. Madeni Sanatkârlar Cemiyeti, | yersiz kalan dökümcülere şehrin herhangi bir yerinde, bir mahal gösterilmesi ve orada çalışmala- rının temini için İktisat Vekâle - tine müracaat etmeğe karar ver- miştir. Yakında bu hususta Vekâlete başvuracaktır. İtfaiye İşleri Küçük Davut İçin Hususi Bir Kabir Yapılacak İtfaiye Efradı İçin Ayrı Bir Mezar Yapılması Münasip stanbulda 200 sene evvel it- fatye teşkilâtının temelini kuran zatın mezarının; pek| harap bir vaziyette bulunduğu gö- Tülmüştür. Gerçek Davud isminde bulunan zatın tarihi şöhreti hasebile Mesarının ve mamının muhafazamı belediyece kararlaştırılmıştır. Bu Tar üzerine; mumaileyhin me - Zarının eski taşları Edirnekapı Khitliğinde hazırlanan bir yere Baklolunmuştur. Bu suretle hem Lin mezarının yeri daima Ö- ak ve hem de taşlarına doku - | Rulmadığından cekiliği aynen mu- 'aza olunabilecektir. İTFAİYE BANDOSU İstanbul itfaiyesinde ayrıca bir 'Ndo kadrosu yoktur. Ve itfalye 'desu yangıncı efrat arasından İş€ elverişli olanlardan tefrik Mmak süretile teşkil olunmuş ;: bunlara vazifelerine ilâveten İu,lî Bördürülmekte bulunmuş - iyenin Bu itibarla itfalye - bandosuna | u kat'i hâsıl olduğu zaman- Tda Mizıkacıların yerine yevmi e AcAk izinliler alıkonarak vazi- mwuümımkın ve yangıncı ya- | hğmm"' Bu vaziyeti bilmiyen 5 daire ve teşekküllerin ihti- '::ıkhihbdn itfaiyeden bando is « ey Wleri görüldüğünden, beledi - a Söliği bu husust.. bütün şu » Görüldü yen bando istenilmemesi; ancak pek zaruri hallerde makamdan i- zin alınmak suretile bu cihetin dü-| şünülebileceği bildirilmiştir. İTFAİYE ŞEHİTLERİ ölen veya vazife esnasında yara- Janarak bilâhare vefat edenlerin itfajye şehitleri namile anılacak bir yere gömülmeleri kararlaştı- tılmıştır. Belediye Reisliği bu maksatla, Edirnekapıdaki şehitlikte itfaiye şehitleri için bir yer ayırtmıştır. Büyük bir mustatilden ibaret o- lan bu yer; tefri kve tanzim olun- muştur. —— Geri Kalan Kongreler Dün Esnaf Cemiyetleri birleşik idare merkezi hinasında Hamam- cılar Cemiyeti, Karatöyde, Ban - kalar caddesinde, Nazhı handa, Marangozlar, Sıvacılar ve Boya - cılar Cemiyetleri senelik umum! köngrelerini yapmak üzere top - danmışlardır. Fakat, ekseriyet te- min edilememiş olduğundan, her üç cemiyetin ikinci kongreleri başka güne bırakılmıştır. mammmma nn ea aa Üç milli cemiyete yardım için, müsait bir fırsatla karşılaşıyoruz: Kurbanlarımızı, kurban derilerini Türk Hava Kurumuna verelim. Belere bir tamim göndermiştir. 8 tamimde; itfaiyeden kati: ZORBALAR SALTANATI »a 25 hît:ıbuan kızları hamam so- ev a Uryan bir halde hususi habeyi Aitinda yıkanan bu kızları İ&me olmadan hususi bir gözet- Yerinden alıcılara seyrettir- tsüldendi. arkasında bir konabine- a blr şey olmadığı hal- haj hyanın bu süzlerini der- Stmişti, Canana belli et- zuzan; M. Sami KARAYEL meden: — Kızım; haydi şimdi istirahat et.. Teşekkür ederim, dedi. Canan , edâsını topluyarak kâh- yanın he yetini büsbütün mahvu harap et- mek için omuzlarını ve kalçala- rını oynatarak dışarı çıkfı. Kâhyânın cidden aklı başından gitmişti. Bir anda aklından şunlar geçti: a — İmkâmı yok... Bu kızı vali - ye değil, kendine almalı idi. Böy- le bir lokma dünya yüzünde bir daha ele göçmezdi. Valiye başka bir d el ağdürmeli di L İstanbul yangınlarında kazaen | ecana gelen meveudi - | Türk Musevi | irk yıllık bir Müsevi dos » fum var. İkide bir, Avrupa ajanslarının Yahudiye re - va görülen işkenceler üzerindeki haberlerini okudukça evhama dü-| ger, her beni gördüğü yerde: Ne dersin sıra bize gelecek Nasıl gürüyorsun vaziyeti?.. 'Türkiyede Yahudi aleyhdarı bir. hareket beklenebilir mi' Bir Alman gazetçsi, münase - betsizliğin büyüğünü ederek Tür- kiyede de Yahudi aleyhdarı cere. yanların başladığını, Musevilerin Türkiyeden çıkarılmak üzere ol - duklarını bildirmiş. Yine, dostum telâşla geldi, sesi titriyardur — Ne dersin, aslı var mı bu ha- berin?. — Korkma. Diyerek kendisini sözlerime ilâve ettim: — Senin ve senin gibilerin ha- yattaki en büyük sigortası Türk Musevisi olmaktır. Türk Muse - visi olmak demek, Türk vatandaşı olmak demektir. Türk vatandaşı için de Türkiyede yalmız müsavi hak, müsavi emniyet vardır. Ka- sunlarımız bu emniyeti tekeffül ettiği gibi Reisicumhur İsmet İnö- nünün nutku da bu hususta on sarih teminattır. Musevi dostum, yüreğine bir koğa su serpmişim gibi: — Oosalı... Dedi ve.. sonra kendi kendisine itiraf ve ilâve etti: — Öyle ya. Bu memlekette dağ- duk, bu memlekette büyüdük, hâ- lâ bu memleketin ekmeğini yiye- ruz. Kimse bizim hakkımızda bir ayrılık gayrılık düşünmüyor. Ni- çin telâş ediyoruz, neden korku - yoruz. Bu kadar emuiyet ve hür- riyetle yaşadığımız — valanımızda vatanın selâmeti ve hayrı aley - hine bir şey düşü zim gözlerimizi kör eder, — Hah.. İşte böyle. Bin ye, bin şükür et Cumhuriyete ve onun büyüklerine.. Dedim: Sevine sevine benden ayrıldı. teskin ve, BÜRHAN CEVAD Fazla İstihsal Var mı? Teşviki Sanayi kanonuna mü - zeyyel 2261 sayılı kanumun Üçün cü maddesi mucibince tanzim e- dilmiş olan fazlai istihsal nizam- .. namesi ahkâmına göre yapılan tel-| | Kikat neticesinde: & — Memleketimizde — yetişen keten, susam, haşhaş, fındık, mi- sar ve ayçiçeğinden istihsal olu - nan nebati yağ, b — Metremurabbar sikleti 100 |, gramdan bafli olan boyasız pa - |. müklu mensucat ile her me siklet- te olursa olsun kasalar, topu bo- | yalı, ipliği boyalı ve hayvani ve- | ya pebati elyaf ile karısık olan pa-| muklu mensucat sanayiimizde faz- Hi tstihsal olmadığı anlaşılmış - | tır. Kâhyanın kararı kat'l idi. Hler he pahasına olursa olsun bu kâzı almak ve teskini ateş eylemek lü- zımdı. İ Bsirci hanım; kollarını kabarta-| rak: Kâhya hazretleri... nasıl beğem-i diniz mi? — Evet; cidden güzel ve kusur suz yaratmış Allah... Fakat; bil- mem kızı kandırabilecek misiniz? | — Şimdilik bir şev söyliye - mem... Müstesna bir kız doğrusu, ben bile kadınlığımla neyecan du- yuyorum. Gördünüz, ne güzel, iri gözleri var... Hele İrlanda kanar-| yası gibi tersine dönmüş - kıvrık | kirpikleri, baygın ve şehvet do - | | Ju gözleri | — Evet; çok güzel., T | pürüzsüz... Sağ yanağındaki ba- | riz gamzi İ çifte beni unutma, | — Yani; malımı olduğu için söy-| | temiyorum, güzel ve müsteana bir| I Bayram Arifesinde l İhtiyaç Nisbetinde Koyun Getirilmiyor Tedbirler Alınıyor, Bir İki Güne Kadar Koyun Getirilecek Geçen yıl satılan urban oayramı — yaklaştığı | halde elân şehrimize hiç bir kurbanlık koyun — getiril - Mmemiştir. Koyun getiren tüccar- lardan, bu hususta teenni ile ha- | reket etmelerinin “ sebebi henüz Katiyyetle anlaşılmış olmamakla beraber, piyasada az koyun bu - hundurarak fiyat itibarile hâkim bir rol oynamak istedikleri tah - min edilmektedir. Çünkü: Geb- ze ile Kandıra arasında bulunan Akçakilise, Çal, Hatipler mer;a- larında ve Gebze ile Alemdağı &- rasında, Denizli, Turna, Paşaköy, | kurbanlık koyunlar Samandra civarında, Adapazarı - Kandıra - İzmit müsellesi içinde Koyunağılı, Koşçalı ve Söğüt na- hiyesinin merkezi havalisindeki mandralarda on gündenberi top- lanmış yirmi beş binden fazla ko- yun mevcut bulunmaktadır. Bu koyunların sahiplerine pey veril- mek süretile bu hayvanların baş- kalarına satılmaması temin edil- | miştir. Bundan maksat şehirde bir| kayun buhranı tevlit etmek ol - duğu anlaşıldığından derhal ted- bir almacak ve koyun getirilme- sine 1-2 güne kadar başlanacaktır. GÜZEL BİR KARAR Köy ve Şehir Muallimleri Bir Araya Toplanacak İstanbulun Bütün İlk Mektep Muallimleri İçin Toplantı Programı Hazırlandı stanbulun müuhtelif kaza ve| I ylerlle semtlerinde bulu- | Ban müallimleri hem bizbir- lerine tarıtmak ç- e « de mesle- ki bilgilerini arttırmak, beraber- | lik temin etmek üzere yeni bir | program hazırlanmıştır. Bu program mucibince her 15 | günde bir bütün semtlerdeki mu-: allimler bir arada toplanacaklar- | Bunun için, Çatalca - Yalova ve | Şile merkezlerile İstanbul sem'- tindeki mekteplerde bulunan mu- allimler için toplantı yeri olarak | İstanbul Erkek Lisesi Bakırköy, | Eyüp ve Sarıyer, Beykoz, Siliv - | ri ve Kartal kazaları köy öğret- menleri de Üniversite konferans salenunda, Galatasaray Lisesinde | ve Kadıköy 12 inci ilk mektepte | toplanacakkırdır. Üsküdar kazası muallimleri Sa- | vücut »- Göğsü, kalçalarıle kasıkları | ve beli düzgün gözüküyor, Lâkin, bir de hamamda görürsek iyi olur değil mi? — İlâhi kâhya hazretleri,.. Kı- zan soyunmadık neresi kalmışlı? İnce bir ipekli kombinezondan başka üstünde nesi vardı? Ha - | mamda görülecek yeti mi kaldı? — No de olsa; bir kere de ür yan görmek gerektir. — Ah, şu erkekle-.. Ben de | vaktile böyle satılmıştım... Beni Cerair beylerbeyinin kâhyası al- maştı. Daha on beş yaşında var Canan kadar değilse de| n hemen onünla yarışa cika- günler heyf. —i para vereceği: görmeliyiz... — Evet; lâf olsun diye ademki avuç dolusu , istediğimiz gibi söyle - Pden Fevzi, Tiyer 12 inci mektepte toplana - caklardır. Beyoğlu, Beşiklaş, Beyköz — ve | Üsküdar kazaları sahil kısmı mu-| âllimleri de Galatasarayda içti - ma edeceklerdir. Bir kısım Eminönü, Fatih, B - yüp öğretmenleri de Üniversite konferans salanunda toplanacak- Jardır. Bu toplantılarda; her muallim | yekdiğerile tamışarak mektep ve talebe vaziyeti hakkında görüşe- cekler ve sonra kendilerine veri- lecek olan konferanslardan istifa- de edeceklerdir. Konferanslardan 'Terih — kasmı | Yüksek Muallim Mektebi Müdü- rü Hâmid, Coğrafya kısmı; İs - tanbul Erkek Lisesi youallimlerin- Yurtbilgisi - kısmı Sadrettin Celâl tarafından deruh- dim, hakkınız var kâhya hazret- leri... Esirci hanım bu lâfları konu - şurken kâhya sabırsızlıkla sordu: — Zannederim kızı humama sok- mak emrini vermeği unuttunuz. Esirci hanım canlı bir eda ile güldü, ve; — Emri çoktan verdim..: me - rak buyurmayınız... Kâhya, hayret etmişti. Çün - kü; esirci böyle bir emir verme- mişti. Yoksa, kendisile alay mı e- diyordu? Mukabele etti: — Böyle bir emir verdiğinizi i- şitmedim.. Evet; işitmediniz, lâkin biz- de bir usul vardır. Buzı emirleri işaretle veririz. Nasıl? - Deminden Canan salondan dı şarı çıkarken kapı önünde nöbet | bekliyen cariyeye işmar ettim... | O, şimdi onu belli etmeden ha - . gll Beköri, e | lacak ve herkes tarafından ser - Otobüs imtiyazı ve Belediye Şehrimiz Sokaklarına Uygun Otobüsler - Alınacak Otobüs imtiyazını kendisi kul - lanacak olan belediye, son sistem! 've yeni arabalar getirtmek üzere hariçteki bazı elçiliklerimizle te- masa geçmişti. Bu hususta Berlin Elçiliğimizden cevap verilmiştir. Bu cevapta bildirilen firmalar la iptidal temaslar yapılacaktır. Yeni alınacak otobüslerin, İstan bul sokaklarının dar vaziyeti dü- şünülerek şenrimizde seyrüsefe- | re en salih olan tip ve büyüklük- te bulunmalarına bilhassa dikkat ve itina olunacaktır. | aei «D» Grupunun | Sergisi Yedinci Sergi Cumartesi! Günü Açılıyor On iki san'atkârdan müteşekkil olan «D» grupu, müstakil olarak açtığı resim ve heykel sergilerinin yedincisini cumratesi güpü, güzel| san'atlar akademisinde açacaktıı Teşhir edilecek olan eserlerin a- ded ve değeri itibarile çok mühim bir san'at hâdisesini teşkil edecek olaı bu büyük sergi, akademi di- rektörü Bürhan Toprağın bir nut- ku üe açılacaktır, Sergide Abidin Dino, Arif Kap- dan, Bedri Rahmi, Cemal Toliu, Eren Eyüb oğlu, Elif Naci, Eşref Üren, Nurullah Berk, Halil Dik- men, Salih Urallı, Zekci İzer, Züh-| dü Müridoğlunun eserlerini ihtivai edecek olan sergi ön gün açık ka- bestçe gezilebilecektir. Kar;(îe_nîzde | Fırtına . ; Olacak — | Devlet metcoroloji umum mü- | dürlüğü dün Deniz Ticaret Mü - dürlüğüne müracaat ederek kuv- vetli bir ırtınanın gelmek üzere | olduğunu bildirmiştir. Bunun üzerine Marmara ve Karadenize çıkacak gemilere mü- teyakkız olmaları hakkında teb - Migat yapılmıştır. ei Ekseriyet Temin Edemiyen Cemiyet Kongreleri Müskiratçılar, Berberler, Araba- cılar Cemiyetleri de umumi kon- grelerini yapmak üzere toplan - | mışlarsa âa ekseriyet temin edi - lemediğinden kongreleri geri bir rakılmıştır. te olunmuştur Köy muallimleri için de tahriri Muvaffak Uyanık, aritmetik, is - pekter Cemal Öncek, Hayatbil - | gisi Nureddin, Okuza tekniği | mansur Tekin ve imlâ konferans- ları da — Müslihiddin - tarafından verilecektir. — Belli etmeden mı? Si — Evet; eğer hamamda gizli bir; yerden seyredileceğini kızlar bil- miş olsalar hiç te serbest hareket etmezler.. Bütün halleri sun'i, ca- Ni ve çekingen olur. Böyle bir ha- mmamın misafirlerinin neresini gör- müş bulunabilirsiniz? — Doğru... Demek kızlar sey - redileceklerini bilmezler, —Katiyyen; o vakit görmenin seyretmenin kıymeti - kalır 1m? Herkes ötesini berisini saklama - Ba ve serbestli harekâtım hudut- Tandırmağa çalışmaz mı? — Hakkınız — var... Desenize, şimdi Canan, bizim onu seyrede- | eeğimizin farkında değil.. Lükin, böyle vakitsiz birdenbire hama- ma dayet olunmasına şüphelen - | mez mi? | — Hayır; vakitsiz değildir... Her san'tın bir sırrı vardır.. Bu işin de bir sırrı ve kördüğüm noktası | vardır. MÜTEKAİDLER | ski mütekakdlerin de yeni Eı.ı. lük kanununa göre maaş almalarını temin et mek eski bir arzudur. Son günlerde bir meb'us Bü - yük Millet Moelisine bir sual tak- riri verdi. Sayın Maliye Vekili Fund Ağralı'nın bu sual takririne verdiği cevab çok dikkate şayan- dır. Bugün tekaüd ve yetim maaşı olarak maaş almakta olun vatan- daşların sayısı 68,698 dir. Bu va- tandaşlara yıkda on altı buçuk mil- 'yon Hra verilmektedir. Eğer, es- ki tekaüd kanununa göre mnaş a- ınlara da yeni tekaüd kanunu mu- — cibince maaş — verilecek — olursa, bütçeye 12,999,180 liralık bir ilüve yapmak icab etmektedir. Bizim bütçemiz için, ilâvesi lâ- zam gelen bu para küçük bir meb- Küğ değildir. Şimdilik buna im - kün bulunamadığı içindir ki eski kanuna göre tekaüd veya yetim maaşı alanların vaziyetinde bir değişiklik yapılamıyor. Yalnız eski kanuna göre tekalid maaşı alanların sayısı gittikçe a- zalmakta, yeni kanuna göre maaş alanların sayısı da gittikce art - maktadır. # Maliye Vekili Puad Ağralı'nın izahatından anlıyoruz ki memle- kete, devlete yıllarca hizmet ede- Tek tekaüd almuş yaşlı ve yargun bir Türk memuru, ömrünün son demlerini rahat geçirebilir.. Hiç şüpbe yok ki, gönül eski ve yeni bütün mülekakd ve yetimlerin, Türk milletinin bu şefkat ve hi - mayesinden seyyanen istifade et- melerini ister. Gönlümüzün bu en samimi ilk fırsat imkânda, bir gün, yerine gelirile- ceği ümidlerini kaybetmiş değiliz. REŞAD FEYZİ ve İnsanf arzusunun ve Yeni Stadyom Dolmabahçede yaptırılacak o- lan yeni şehir stadygmu Tçik İtal- yan mühendisi Bilyotiütarâfın - dan bir ihzarf proje hazırlanmış- tur. ü * Stadyom en az Sürbin Wişk ala: bilecek bir büyüklüktie' öldünktır. İnşaata haziranda başlanacaktır. Bilâhare, Akay ve Şirketihayriye vapurları içinde Dolmabahçeye bir iskele yapılacaktır. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Susuz Köy Kadıköyde oturan Bay Sezai- den aldığımaz bir mektubda şöyle denimcütedir. e— Koşamız köyü ile Yelli - köyü arasında ahmakla olan su Keşamız küyünün suyu idi. Son senelerde (kuradan 15 sene evvel) Yeltiller bu suyun — kendilerinin aldağana kadia ederek — Koşanuz köyüne akan zsuyu kendi tarla ve bağlarına çerinmişlerdir. — Bunun Üzerine Keşanuz köyü kendi mal- ları olan suyün Yelli tarafından Temyiz mahkemesi de tasdik eli Bi halde hâlk bir netice alıma - mamıştır. Keşanuz köyü 360 ha- meliktir, Bu kadar büyük bir kö- yün içilecek biçbir lemlz suvu yoktur. — Köyün yanından #ccen küçük bir armaklan içecek selar Tanı tedarik etmektedirler. — Mu SUYU içen kalk haştalıklı ve cda Ansanlardır. Alâkadartarm mazarı dikkatini | — celbetmenizi bülün köy mamına dilerim. Köyün adresi: Ankara vilüyeti, Ayaş kazası, » Gödül nahiyesine bağlı Keşanuz köyü, Okuyucamazın şikâyetiai ma- zarı dikkale areediyorua. —— * e—

Bu sayıdan diğer sayfalar: