18 Şubat 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

ŞEHİR MECLİSİ AZASI İÇİN ÇAY ZİYAFETİ ali ve Belediye Reisi Lütfi w Kırdar bu akşam, Vali ko - nağında, şehir meclisi azası! gerefine bir çay ziyafeti veriyor. Sayın meclis azası, yaşadılar, yine. Ne derler?. Tathı ye, tatlı söyle.. Valinin neden bir çay - ziyafeti vermeğe lüzum gördüğünü arka- daşlar arasında — konuşuyorduk. Biri dedi: — Lâütfi Kırdar, eskidenberi İs- tanbul şehir meclisi azasının ko - — nuşmadığını kulaktan kulağa düy- — Muştur. Çünkü, bu bir darbı me- sel halinegelmişti. Bu sefer on- — lara tatlı yediriyor, — mecliste ağızları açılsın, tatlı tatlı konuşmağa başlasınlar. — YÜREK YAĞI VERİMESİ MESELESİ Denizbankta tahkikler, tetkf - ler devam ediyor. Geçenlerde ım “liradan fazlası verilmeyen maaş - lar da verildi. Alanların gözü ay- — in. Fakat, şu günlerde de, De- nizbankta bir kadro lâkırdısı çık- darı İndirilecek, bir kısım memur- Jar açığa çıkarılacak, diye yazılıp p pmyu_ Fakat, hakikat nedir?. bilen yok. Denizbankta çalışan birçok memurlara adeta acıyo - rum.. Yüreklerinin yağı eriyordur. Yokuş çıkmak için iyidir. Fakat, — bu üzüntü, pek de çekilir iş de - — gildir. Ne olacaksa, olsa da; bari — herkes de biran evvel üzüntüden kurlulaa. | | — | Vh y ARMEDRAUP | SAMİ VE ARİ içiriyor ki, | IRKLARA DAİR 5 h.&hhm—uhnnmaş-' l İSMİ PEK GÜZEL Evvelki akşam Kadıköyden Kar- tala doğru gitmekle olan bir kam- yon, hernedense, yolda bir arızalı iyere mi tesadüf etmiş, ne olmuş, birdenbire takla atmış. Bereket versin, içendekilere birşey olma - miş.. Kamyon neden acaba takla atmağa lüzüm görmüş, anlıyama- dik.. Biz, bilirdik ki. yalnız insan- lar takla atar.. Acaba, kamyan da yolda giderken, âni olarak bir tavsiye mektubu alıp da rahat bir| meclisi idare azalığı koparabilece- #i nüfuzlu bir adamla mı karşı - laştı?. Almanyada, genç bir Musevi de-i Hikanlısı, bir Alman kızı ile cinsi münasebette bulunduğu için sekiz sene şakka hizmetine mahküm ol muş: Suç malüm: — Sami ırkına | Mmensub bir Musevinin, Ari ızkına mensub bir kızla münasebette bu-| lunması. Zavallı Musevi.. Ben şunu dü- şündüm: Ya işin aksi olsaydı?.. Acaba, mahkümiyet müddeti ne kadar olacaktı. Yani kız Müsevi ( olsaydı.. ŞENLİK MAHALLESİ Floryenin yanındaki Kalitarya köyü şehir hududu içine alınmış ve ismi de eşenlik mahallesi» kon- muş.. Bu adı kim bulduysa çok ya- şasın.. Demek, Floryada konuşup anlaşanlar, düğün şenliğini de bu ımvdı yapacaklar.. Havdi hayır- AHMED RA! Yeni Meb'uslar | HABERLER l Seçilirken (1 inci sahifeden devam) mal ettikleri dalma görülmüştür we, dünyanın her tarafında da — görülmektedir. Mensitb bulundukları partiler — mekadar hassas, otoriler, disiplinli olursa olsun bu gibi şahısların ve sahib oldukları nü- işleri lehine istismar — etmelerine mân! olamamışlardır. çİattü, bizim meclislerde dahi hlıqdlüdılıtıllllmıılı meh'usluğa getirilmiş bulunan bu — gibi zevattan bazılarının bütün di- — siplin kayıdlarına rağmen meb'us- Tukla mütcahhidliklerini veya iş adamlıklarını yekdiğerinden ayır- mak mümkün olamamış ve. bu bakımdan zaman zaman bu gibi zevat tasfiye edilmişlerdir. Hattâ bizim, şabsi kanaslimize çöre a- vukatlık, profesörlük eden zevat dahi yeni meclisde ya avukatlığı, Bütün bu sebeblerledir ki, yu- karıda işaret ettiğimiz karar sabit — değilse bile, herhalde ortada böy- — de bir kararı mühik kildiracak — küvvetli sebehler vardır. z EYEM İZZET BENİCE — Musofiniya Sotkast Vapıldımı? - (Birinci sayfadan devam) nen bir şahısdan hüviyetini isbat * Memleketine gitmekte olan İngiliz sefiri, Atatürkün manevi huzuru önünde son defa eğilerek büyük Şefe rasimel ihtiramı ifa lâhiyetlerini hususi işlerinde isti- | eylemiştir. v Bir harb takdirinde serbest İrlanda İngiltere ile beraber hare- ket edeceğini ilân etmiştir. v 12 yaşla. 45 yaş arasındaki beden terbiyesi ve spor mükellef- lerinin sayısı kadın veerkek ola- rak on milyon kişiyi bulmaktadır.| * Güneş kulübüne dahil fut - boleülerin vaziyetleri hakkında bügünlerde kat'i bir karar veri- lecektir. * Muallimlerin mesken bedel - Terinden kazanç v emuvazene ver-| gisinin kesilmiyeceği, bunlardan yalnız buhran vergisile hava kuv-) vetlerine yardım vergisinin alı - nacağı bildirilmiştir. vk Maarif Vekili dün Sovyet bü- yük elaçisile konuşmuştur. * Mahrukat kanununun tatbi- kine dair olan nizamname İktısad Vekâletince hazırlanarak Devlet Şürasına gönderilmiştir. - *& Nakillerini istiyen hâkim ve “Mmüddeiumumilerin müracaati ya- ı | rin tona ermiş olacaktır. Vekâlet önümüzdeki hafta içinde hazır - İyacağı kararnameyi yüksek taş- dika arzedecektir. (1 inel sahifeden devam) ricden 188 kişi alınmıştır ki bun- ların hemen hepsine de fevkalâde | dolgun maaşlar verilmiştir ve ye- niden birçok şubeler kurulmuştur. Yapılan tefkiklerde hem kadro çok geniş görülmüş, hem de maaş- lar yüksek bulunmuş, hem de ba- zi şubelerin lüzumsuz olduğu an- laşılmıştır. Denizbankın — müstakbel şekli bakkında bugünlerde kat'i bir ka-, rar verilecektir. Diğer taraftan bankanın yaptığı işler etrafındaki tetkikler arasın. da Etrüskden başka Süs, Trak gibi — €lmesini istemiş ve bu ihtar üze- | gon zamanlarda alınan bütün va- Tine bu şahıs da rövolverini iki el | purlar tetkik olunmaktadır. Bu ateş ederek polis memurunu ağır | işle uğraşan heyet Etrüskün sefer- Denizbankta Sağa Sola Dağıtılan Paralar Ziyafeti Bugün Baremin 3 ve 4 üncü Derecesine Dahil Memurlar Riyaseticumhur Köşküne Davet Edildiler Dün de yazdığımız veçhile Reisicumhurumuz, Riyaseti - cumhur köşkündeki kabul re- simlerine bugün de devam e- deceklerdir. Bugün saat 17 de baremin üçüncü ve dör - cüncü derecesine dahil me - murlarla refikaları çaya ça - gırılmışlardır. Davetliler 236 kiği olup İnönü herkesi ayrı ayrı kabul edecektir. İNÖNÜ MÜZESİ Reisicumhur İnönünün İz- mirde İkiçeşmelikte Medine yokuşunda bulunan doğduk- ları ev dün İzmi- belediyesi tarafından, bu evin şimdiki sahibinden satın olmmuştur. Buran «İnönü müzesi» ha- line kalbedilecek, binanın et- Tafı istimlâk edilerek bir park haline getirilecektir. Yenı Meb'uslar (A inci sahifeden devam) olunmaktadır. Bu hususta parti genel sekreterliği ajans vasıtasile de müracaat sahiblerine bir tebliğ| neşretmiştir: Bu tebliğ aynen şu- dür: <Ankara 17 (A.A.) —C- H. Par- tisi genel sekreterliğinden tebliğ edilmiştir: 1 — Önümüzdeki mes'us seçi - minde Parti namına namzed gör- terilmek üzere müracaat edecek- lenıı, hangi intihab dairesinden mamzed gösterilmek istediklerini ve ayrıca hangi intihab dairesinde intihab kabiliyetleri bulunduğu - nu talebnamelerine sarahaten yaz.| maları. olanların genel sekreterliğe yeni- den gönderecekleri bir mektubla bildirmeleri rica olunur.. Diğer taraftan vilâyetlerden ge- rek partiye, gerek Dahiliye Vekâ- letine gelen haberlere göre işlerin. muntazam bir surette inkişaf et- tiği ve müntehibisani namzedle - rinin tesbit olunmakta lııılumhıguW bıldirilmektedir. Anlaşıldığına gö- ( re meclisteki meb'us sayısı geçen xaeclise nazaran, yirmi beş fazia olacaktır. MÜSTAKİLLEN NAMZEDLİ. GİNİ KOYAN DOKTOR Numan isminde bir dok- torun heyeti teftişiyeye müracaat ederek müstakillen namzedliğini koyduğunu haber vermiştik, Bu zatın namzedliğini «Süryanli ka- dim» cemaati namına koyduğu anlaşılmaktadır. Kendisi bu hu- susta şöyle demiştir: «— Cumhuriyet hükümetimizin ekalliyetlere bahşetmiş olduğu haklardan istifade ederek v4 Sür-| yani cemaati namına namzedli - #imi vazettim. Süryani patrikliği-| nin merkezi Mardindedir. Progra-, yum umumun tatbik ettiği pro - gram olacaktır.» tulmasının yerinde olup olmadığı| bilhassa araştırılmaktadır. Umum müdür muavinlerinden Harif Almanyadan buraya evini nakletmesi için maaşından gayri meclisi idare kararile dokuz bin lira verilmesinin sebebleri de a - rağtırılmıya başlanmıştır. Üçü hukuk müşaviri olmak ü- zere 14 kişilik bir hukuk heyeti bulunduğu halde Denızbanka aid olup temyizde kendiliğinden bit- mek üzere olan bir davanın intacı| için baro reisi Hasan Hayriye 12 bin lira verilmesi hikâyesi de e- saslı sürette tetkike tâbi tutul - maktadır. — İTİZAR Yazımızın çokluğundan — (Gök- POLİS Az Tama Çok Ziyan! Muhakkak Şekeri O çılınqıır bsiş BSulh Cezanın kapısı önün- deki kanapede sırasını bek- nında genç bir jandarma v: Jandarmaya yaklaştım ve kt ndi- yavaş bir sesle sordum: — Neden suçlu?.. nu anladığım jandarma, içleri gü- len tatlı bakışlı karagözlerini göz- baktı, sonra gülümseyerek: — Nene lâzım, canım? dedi. — Merak ettim de... Maznun ağır ağır başını kaldır- rek bir sesle: — Merak mi ettin?!.. — Merak edilecek başka şey bulamadın mı? öne eğdim, sustum. Delikanlı anlattı: din iki çuval şekerini çalmışlar. Benim bu hâdiseden haberim bi- ları: «Bu işi sen yapmışsın!» di- yerek, beni karakola götürdüler, tevkifhaneye... Sonra haber al - dım ki; ötedenberi bana kin bes- €lki bir saattenberi, Birinci liyordu. Elleri kelepçeli idi. Ya- sine suçluyu İşaret ederek, güyet Lisanından Karadenizli olduğu- lerime dikerek bir müddet öyle Ben de gülümsedim: dı, yüzüme baktı, çok acı ve tit- Dedi ve acı acı gülümsedi: Ona cevap verenledim. Başımı — Hasırcılarda, bakkal Mehme- le olmadığı haleç, polis memur- ifademi aldılar. Haydi, oradan da liyen İsmail ismindeki viodansız; | bakkal Mehmede giderek: — Bu işler, Hüsameddinin elinden gelir. Muhakkak bu iki çuval şekeri o keri benim çaldığımı söylüyor... Şilmsz 2o4 Hâkim, Hüsameddini göstere - rek, şahit bakkal Mehmede sor- gö — Şekerini çalan bu adam mı? önce suçluya — baktı, sonra hâkime döndü ve: — Ben bu adamı tanımıyorum, — © halde niçin şikâyet ettin?. Mehmed sustu, elleri ile önün- deki masanın kenarından tutarak bir müddet düşündü, sonra başı- mı kaldırarak, feri kaçmış gözle- ri ile tekrar reise baktı: — Ne bileyim ben?... İsmail, kamyondan bu adamın da şeker çuvallarını yüklettiğini söyledi. Hâkim, şahide çıkıştı: — Ucuz olsun diye, malınızı markalı hamallara taşıtmıyarak, ber önünüze gelen adamlara iti - mad ederek, teslim ederseniz, iş- te hep böyle zararlı çıkarsınız. Ve sözlerine ilâve etti: — Buna az tama, çok ziyan, derler. Hüsameddinin suçu sabit gö - rülmediğinden beraetine karar Ekrem Köniğ Gönül mü Eğlendiriyor ? ( inci sahifeden devam) kimise bir ecnebidir. Ve seni tanı- maz. Bunun için bu adamın seni kolayca tanıması lâzımdır. Sen de göğsüne bir çiçek takmağ unut- ma. Gönderdiğimiz adam senin göğsünde çiçeği görecek ve tanı- dıktan sonra bize alıp getirecek- tir.e Çocuğun bu şekilde talimat ver- mesi Königin her vaziyeti kendi kontrolü altında bulundurduğuna dair bir işaret telâkki edilmelidir. HAMDİ CAN VE MENGÜ PARİ- SE NASIL GİTİİLER? Hâlen Pariste bulunan Königin oğlu Hamdi Can ve kızı Mengü Königin bir akrabası bulunuyorlardı. König 1938 yılı başlangıcında çocuklarını - Parise aldırmıştır. Hamdi Can 16 yaşın- dadır ve Königin ilk karısı Ba - yan Samiyenin oğludur. 12 yaşın- da bulunan Mengü ise Königin yüzünde aşk) ve Kalbe giren hır- ikinci karısı Bayan Senihadandır. “Çocuklar bir yıldanberi - Pariste “Bu Gibi İşler E!n len Gelir, Ve.. Mahkemeler Yedi Senelik Dava Suçlu'arın Vekili Müdafaasımı| Y.pırak Hepsinin Beratını İstedi Bundan yedi sene evvel, Bakır- köy maliyesinde memur bulun - dukları sirada, ihtilis — sutetile zitmmetlerine para geçiten, sahte ilmühaber tanzim etmek suretile vazifelerini ihmal eden, Hüseyin, Şükrü, Ali Galip, Refik, Sabri, Mehmed Salih, Abdülkedir ve ar- kadaşlarının muhakemesine dün Ağır Cezada devam edildi. Dünkü duruşmada, sabık mâl- müdürü Mehmed Salih ve Abdül- kadir vekili, mü, dalr en üfak bir de! madığınden Mehmed Salihin be- raetine ve diğer suçla Abdül - kadirin de 932 de çıkan Af kanu- nundan istifadesi icap ettiğinden, keza onun da beraetine karar ves Llebn n- rilmesini istedi, Muh*;îc__ kırır_ı_ykı!dı. KISA POLİS HABERLERİ * Beşiktaş Yıldız sokağında A1| numaralı evde oluran Ayşe adında; bir Bayan mangalın üzerinde kay- nezdinde ! namakta olan su tenceresini indi- rirken kazaen elinden düşürmüş ve bacakları haşlanmıştır. * Sütlücede Şekerkuyu soka - #anda Saniyenin evinin hamam - lık aralığına konulan mangaldan yangın çıkmış sirayetine meydan- verilmeden bir odanın döşeme ve 'AVİN yandığı halde söndürül - Mustafa adında bir amele 5 met- ro yüksekteki iskeleden müezzin mahfeline düşerek başından ya - ralanmıştır. e Eroin satmaktan sabıkalı Ni- hadın Fenerde Ahmed ve Mustafa adlarında iki adamla şüpheli va- ziyette görüşürlerken memurlar tarafından yakalanmışlar. bun - lardan Ahmedin üzerinde 5 gram erocin bulunmuştur. * Topkapıda oturan Emine 2- dında bir kadının falcılık yaptığı zabıtaca haber alınmış ve alınan tertibat neticesinde Emine dün Lüngada Yusuf Mehmed adında | bir amelenin falına bukarken suç üstünde yakalanmıştır. * İstinyede Emirgin caddesin- de 116 numaralı evde oturan Mu- haürrem oğlu Cahid — adında biri sarhoş bir halde Abanozda Gü - lümserin evine yirmek istemiş içe-| ri alınmayınca da evin camlafı: kırmıştır. Mankemeye verilmiştir.| * Vatman Fuadın idaresindeki! tramvay Beyoğlundan geçmekte iken 7 yaşında Eleni adında bir kıza çarparak hafif suretle yara- ——— larda babalarının kendi başının çaresine düşmesi üzerine vaziyet- leri kat'ileşmiştir. BAYAN ARSLAN PARİSE GİTTİ Mİ? Königin ilk kayınvalidesi Ba- .yan Arslanın oğlu Safer Hüsnü Şe- kerci Hacı Bekir zade Ali Muhid- dinin şoförü idi ve kız kardeşinin ölümünü müteakip o da ölmüştü. Son zamana kadar Bayan Ars- lan Ali Muhiddinin apartımanın- da oturmakta idi, Son dakikaya kadar Bayan Arslan Parise git - mek kararını vermemiştir. König in vaziyeti ve vaktile Bayan Ars- lana yardımda bulunmaması Parisi seyahatini imkânsız kılmaktadır. KÖNİK NEREDE? Ekrem Könik kendisini zabıta- nın takibinden kurtarmak için Av-| Franko Tavassutu Reddeti (Birinci sayfadan devam) Tunmaktadır. Bu hafta, sonunda mülarekenin imzalanması bek - lenmektedir. Frankonun büu iki devlet tara - fından resmen tanınması işi mü- tarekeden sonra yapılacaktır. Ancak Franko, Fransaya kaçı- | rdan İspanyol altınlarile eski e- serlerinin kendisine iade edilme- sini şart koşmaktadır. Halbuki Fransa buna Franko- nün antikomitern pakta dahil ol- maması ve yabancıları memleket- ten çıkarması şartile muvafakat ini bildirmektedir. Franko, yabancıların memle - ketten çıkarılmasında hassas di r cephe almak niyetinde de| değildir. Bu itibarla vaziyet na- | zik olup mühim siyasi müzakere- | lerin bir müddet deha devam e- deceği anlaşılmakta Ve Franko - nün tutacağı yol merakla bek « lenmektetir. Roma 18 (A.A.)— Gaydâ Glor- nale d'İtalia gazetesinde intişar e- den bir makalesine bayan Ruz - veltin yaptığı son beyanatı mev- Zu İttihaz etmiştir. Makalede bayan Ruzveltin, to- taliter milletler mütearrız pollti- kalarına devam ettikleri takdirde bir harbin muhtemel olduğunu ve bu harbe, neticeyi tayin için, A- merikanın iştiraki zaruri olacağını söylemiş bulunduğu zikredildikten gonra bayan Ruzveltin bu beya - matla harb partilerinin büyük ba- rut depolarının etrafına yeni bir fitil İlâve etmiş olduğunu bildir - mektedir. Gayda diyor ki: Müsademeyi imkânsız hale ko- yacak olan şey, büyük milletlerin fakir ve tehdit altındaki milletler in haklı istekleri karşısındaki iti- lâfgirizlikleri olacaktır. Londra 18 (AA)— Milif müda- faa hesabına işliyen dört fabrika- da 2,300 amele grev yapmaktıdır. Perçinci amele ile diğer işçiler a- rasında iş taksimi — meselesinden çıkan ihtilâf buna sebeb olmuştur. Londra 18 (AA.) — Burgos hü- kümetinin Başvekil muavini Ge- neral Jordana, Hodgson tarafın - dan yapılan — tavassut - teklifini Franko namına reddetmiştir. Ge- neral Franko, cumhüriyetçilerin kayıdsız ve şartsız olarak teslim olmalarını istemektdir. Ayni mahlillere göre Franko teslim olan cumhuriyutçilere karşı| merhametkrane davranacak fakat muhasamatın durması İçin flk şart) olarak umumi af ilân edilmesinin ileri sürülmesini kabul etmiyecek- tir. dİspanyanın dost İtalyanın — ve Mussolininin asil hareektini unut- mayacağından emin olabilirsiniz, Diğer memleketlerle de hür ve müstakil milletimizin hayatile ka- bili telif olması şartile sulh yolu- nu arıyacağız. Krallığı mi ihya ot mek, yoksa totaliter bir cumhu - riyet-mi kurmak icab ettiğini dü- şünmek zamanı henüz gelmemiş - tir.> Londra 18 (A.A.)— Fransa se- firi Corbin, dün akşam Parise ba- reket etmiştir. Hareket'nden ev- vel selir, İspanyada sulhun yeni- den, tetasüsü için İngiltere taca- fındas sarfediler gayretlerin son. inkişafları hakkında Fransız na- zırlarına malümat verebilmek ü- zere İspanya meselesi hakkında Hariciye nezaretinin garb dairesi direktörü George Mounsey ile son bir mülâkat yapmıştır. Franko hükümetinin pazartesi günü tanınması tekarrür etmişti. Bunun birkaç gün daha teahhur- edeceği öğrenilmiştir. Roma 18 (A.A.)— Giornale d'İ- talia gazetesi, Frankist İspanya - nın Portekiz sefiri ve başkuman - danın biraderi Nicolas Franko ile YW bir mülâkatı neşretmekte- lbluhııinhırhyıhndı biteceğini ve Cumhuriyetçilerin hiçbir şart dermeyan etmeden tes- lim olarak Burgos hükümetinin merhametine iltica etmeleri l1â - İngiltere - İta!ya Yazan: Ahmed Şükrü ESMER İngiltere ile İtalya ya, Trablusgarba asker sevketmlf| ye başlar, Habeşistar | zünden bü iki devli betleri hâd bir safhı: man, İtalya şü li kuvvet yollamıştı. 18 ni sağmasının — şartlarından biri df bu askerlerin geri çekilmesi İl Ve İtalya bir kısmını — mukavel€ Amzalanır imzalanmaz geri çekt Bir kısmı da mukavele mer'iyeli girdikten sonra geri cçekildi. Bi| defa İtalyanın T- ablusgarba teli Tar asker göndermiye — başlad bildirilmektedir. Londradan £ ajans haberlerine göre, gönderil Askerin miktarı altmış. yetmiş ni bulmuştur ki, bu, İngiliz - İ jyan münasebetlerinin en gergf| bulunduğu zamanlardeki miktaff yakındır, İngiltere büyük eli gerek bu askeri sevkiyat ve g son günler içinde İtaiyan 420 leti — tarafından meselesi münase *| meti nezdinde teşebbüste bulı muşsa da baştan savma cevablf| almıştır. İtalyan Har:ciye Vek Kont Ciyano, askerlerin Afrikaff| muhtemel bir Fransız tecavül karşı sevkedildiğini ve ma' serbest olduğundan —1 eşriy dolayı da - İtalya — hükümetlri mes'ul tutulamıyacağını bild ür. Bu cevabın hiçde mefll olmadığı üşikördır. Çünkü Prif) sanın Afrikada İtal arruza geçmesi bahis mevzuu F le olamaz. Esasen — Trabli sevkiyalı Fransadan ziyade tereye karşı bir harekettir. İtâl matbuatının serbestisine gelli bu, doğrusu, cevab bile sayılart Hakikat — şudur ki, son Bt içinde İngiltere ile İtalya ara#f) daki münasebetler yine ş: w Bunun Kım sebebleri vardır: 1 — Evvelâ İtalya, İngiltert? İspanyada takib ettiği siyi şüphelenmiye ve hatta endişt © miye başlamıştır. İtalya öted beri, Frankonun zaferi ısrar etmiş va bu zaferden İspanyayı tahliye edeceğini bi mişti, Fakat bu zafer yaklı İspanyada işler, İtalyanın b gümemeğe başlamıştız. İtal maksadı, zaferden sonra, K yu tamamile kendisine baği Fakat Katalonyanın — işgi sonra İngillere tarafından edilen siyaset, gürülüyor kir koyu İtalyanın nüfuzundan tarmak gibi bir maksada Mf tur. Ve bu siyaset muvaffak © cak gibi görünüyor. Franke İf terenin yardımile ve İtalyayf | ber vermeksizin Minorka ad? işgal etmişlir. Gariptir ki bü ©| yapılırken, İtalyan tayyı p dayı bombardıman etmişlerd bu yüzden Frankonun İtal$ dinde teçebbüste bulunduğU söylenmektedir. Sonra Fransa ile beraber, Frankö) men tanımak üzeredir, Bi bir Fransız mümessilinin ması İtalyayı asabileştirir Hulâsa İtalya, Franko ile m * olan bu kurdan asla Pi n. ulmamıştır. Ve bu vazif gi Fransadan ziyade İngiltere ul addetmektedir. Ş 2 — İtalya için ikinci bif İ ”| yet mevzuu, İngiltere ile Tp arasındaki tesanüdün takvif ği dir. Hatırlardadır ki Hitlefi İj kincikânun nutkunda — İtal (Yazısı 6 met Katay Noi Bir Hatay meclisi dün toplantı yapmış, adliye © nin hazırladığı bir n.v““” tefikan ve alkışlarla tir. Bu lâyihaya göre: * a: BU 8 t a munları olarak kabul Bu kanunların ıneı'l!' tarihile mahalli icablara ” olmıyanların tamamen VS : men tatbik edilip iera meclisi salâhiyettard