18 Şubat 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

18 Şubat 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İçtimal Derdlerimiz: içki ibtilâsı, Sebebleri, Zararları Sert Ve Hafif içkiler Pr.Dr. Fahreddin Kerim Bu Hususda Ne diyor ? D izaha başladı: — Yıllardanberi müdatfaa etti- Bimiz tezin bugün — artık zafere doğru yürüdüğünü anketimizde gösteriyor, biz çok söyledik, biraz da dinliyelim olmaz mı?. İçki ve daha doğrusu rakıyı a- Geta hayatın bir zarureti, ayrıl - Mazı gibi telâkki edenlerle mü - akaşa ettik; bugün artık görü - Yoruz ki, rakıyı müdafaa eden kimse yok; Başvekilimiz devlet Programında sert içkilerle müca- dele edileceğini işaret buyurdu - lardı. Biz bu sorduğunuz tez öze- Tinde şimdiye kadar hiç demago- İlye sapmadan yürüdük. Yalmız İlim ve fennin düsturlarına güve- nerek çalışıyoruz. 16 sene evvel Yeşilay kâtibi umumiliğine se - Şildiğim gündenberi alkolizm ilmi Ve sosyal gözden etüd ettim. Üç #€ne evvelki Ankarada toplanan Milli Türk tıb kongresine hazır - Tadığım 'Nürkiyede alkolizm prob- lemi raporunda tezimizi ilmi ceb- heden mütalea etmiştim. Sert iç kiler hakkındaki noktai nazarımı da zon ziraat kalkınma köngre - tinde söyledim. Ben ve arkadaşlarım içki mem-| :"f"“ |kaânununu istiyoruz. Ter- İyevi, irşad ve içtimaf tedbirlerle alkol istimalini azaltmak yolunu Müdafaa ediyoruz, İlk safta gert $kilerin ve meyhanelerin kalk - Masını istiyoruz. — İçkinin zararları nelerdir? — Fakat şu da bilinmelidir ki Meşhur fizyolojist Doremberg'in Gdediği üzere hijyenik yani sıhhi “Ükolik meşrubat yoktur. Bunların i#risinde sert alkollü — içkilerin #ümlel asabiye, hazım yolları, ka- Taciğer ve nesil üzerindeki tah- “bkâr tesiri içtimal ve adli zarar- ları ölçüsüzdür. Bu hususta lâbo- Fattar tecrübeleri, hapishaneler, larhaneler davayı isbata kâfi- T. Çok şükür ki memleketimiz- âlkol sarfiyatı Avrupaya nis- le azdır. 0,270 gramdır. Pada Fransada adam başma 22 l9 düştüğünü gözönüne getirin- * biz gevinmeliyiz. PFransızlar ÇAlkol bir demokraside milli in- “Taza sebeb olur) diye deryad e- Üiyor, — Rakının derecesi indirilerek Mazarratının önüne geçilemez mi? — Cumhuriyet Türkiyesi hükü- :':“ Ve bilhassa Cumhurreisimiz Şvekillikleri zamanında bu hu- inhisarlara emir vermişler- Gr. Memleketimizde dereceler ol- inir hekimimiz Profesör rm&w—mw—h:: ziyaret ettim. Her zaman olduğu gibi salonda bekliyenler © dar çok ki, bana sıra gelmesi için, velki akşama kadar beklemek, erada çile doldurmak icab edecekti. Fakat sayın Profesör beni bekli- Yenler arasında görünce, derhal odasına kabul etmek ve kısa bir za- Manda suallerime cevab vermek lütfunda hulundu; mevruu şa surcile Gükçe tadirilmiş, - sonra biz de dirarak içiliyor. Bu da bir Na 75 î“"“ hanım, bu kat'i vaziyet kar-| ıı:,"d' tamamile ümidini kesmiş | z Hamid efendiye satmağa ka-! Vermişti. Cânânı da kırmağa | & Nihayet, bırakıp gider- mşîîlrl hanım kızı başından sav- a dan sonra kalfayı çağırttı. Vu- 'ıu" heli anlattı. Kalfa sersemle- ,h:“- Lâkin, Hamid efendi gibi ,_q!lfx bir alıcı olduğu cihetle faz- Üzülmedi. Cari, W iYe dairesine çekildiği halde ne bir damla uyku bile gir- sedirin üzerine bü- ZORBALAR SALTANATI Yazan: — RECAİ SANAY —— ——— İ ı Prof. Dr. Fahreddin Kerim kârdır. — Fakat ne için içiliyor? Sarhoş olmak için değil mi? Kafa bulanmadan bir kadeh içip bıra- kan kaç kişi?! Hele o akşamcılık yok mu? Neş'eleniyorlar içiyorlar. kederleniyorlar içiyorlar, doğru bir söz sarhoş olmak için içiyor « lar desek ne olür? — Rakı, garab, bira arasında 24- rar itibarile ne derece fark vardır? — İhtiva ettikleri alkol itibarile, tabif nevileri ve tesiri değişiyor. Ben şunu veya bunu tercih ediniz diyemem, Avrupada Fransada şa- rab, Almanyada da bira ile mem- mun olanları gördüm. Mesele sar- hoşlukta. Birayı içen de keyif o- lup sızmak, için İçmiyor mu* Her | halde hamallık içindeğil ya! 12 | bardak bira içip sokakta sürünen- leri Münihde çok gödüm. Hele o Münihin meşhur teşrinlevvel bay- ramlarında bira içenlerin hali ne) kadar gülünç olduğunu çok gö - rTürdük. — Sert içkiye iptilâda en fazla neler âmil oluyor? — Görenek. hafifinde de sertinde de hepsi görenek, telkin dedim ya, neş'e de keder de hepsi öz yol - daş görülür. İşsizlik, is dışında eğ- denmek vasıtalarından mahrumi- yet de rol oynar.. — Eski ştir, gazel ve şarkıların bu iptilâya tesirleri ? — Muhakkak ki eski edebgımı mey mühim bir yer almıştır. Genç- ler her yazıya intisab edenler bir moda gibi içki içerler. (Devamı 6 ıncı sahifede) Yazan: M. Sami KARAYEL zülmüş ağlıyordu. a Cânân, kafadarı olan cariyeyi sabahtanberi ortalıkta göremediği için hayıflanmıştı. Esirci hanımın yyanından çıktıktan sonra, ilk işi derd artağı olan cariyeyi bularak hanımla arasında geçen konuş - mayı anlatmak arzusuna düşmek oldu. Cânân, cariyenin başından ge- çen felâketlerden haberi yoktu. Hizmetçilere cariyenin nered olduğunu soran Cânân onun oda-| sında bulunduğunu haber aldı. Odadan içeri girdiği zaman ca- Şüphe ve Zan azetelerde bazı havadisler çıkıyor ki, insan, birden inanmak istemiyor. Çünkü, inanmak içimize bir büzün ve te- essür veriyor. Meselâ dün şüyle bir havadis vardı: Denizbank, b davasını takip ettirmek için, ha riçten bir avukat tutmuş, 12 bin Hira vekâlet ücreti vermiş. Halbu- ki, Denizbankın kadrosunda yük- sek ücretli bir çok avukat var - miş. Bu bavadis doğru mu? Doğru ise çok yazık.. Fakat, biz, temen- mi ediyoruz ki, doğru çıkmasın ve alâkadarlar tarafından tekzibe uğrasın. Bir müddettenberi Denizbank- ta tetkikler, tahkiklar yapılıyor. Umumi elkâr şüphe — içindedir. Denizbankla alâkadar bazı kim - seler de fena zanlar altındadır. Hem bu şüpheyi ve hem de bu fe- asıl ve esası, açık bir lisanla va- tandaşlara salâhiyettar makamlar tarafından bildirilmelidir. 4 BÜRHAN CEVAD 18 Yıllık İdari Teşkilâtımız Dahiliye Vekâleti Mühim Bir İstatistik Yaptı Milli Hükümetin kuruluş tarihi olan 920 den 938 ze kadar olan se- neler içinde idarf teşkilâtımızın geçirdiği safhalar Dahiliye Vekâ- letince tesbit edilmiştir. Memlekette, 920 yılında, 15 vi- lüyet, 16 müstakil liva, 322 kaza ve 795 nahiye bulunmakta idi, 921 vilâyet sayısı ayni kalmış müs - takil 24 merbut liva $0 olmuş, ka- za sayısı 325 e yükselmiş, nahiye sayısı 784 e inmiştir. Cümhuriyetin ilân tarihi olan 923 de ise livalar kaldırılmış, vi- Jâyet sayısı 69 a çıkarılmış, kaza sayısı yine 325 olarak kalmış, na- hiye sayısı 784 e inmiştir. Bunda nsonra sırasile, vilüâyet, kaza ve nahiyo sayıları şu şekilde| tesbit edilmiştir: 925 de 74 vilâyet, 929 da 63 vilâ- yet, 338 kaza, 150 teşkilâtlı 590 teşkilâtsiz nahiye ; 934 de 57 vi- lâyet( 352 kaza, 223 teşkilâtlh, 655 teşkilâtsız nahiye, 1938 de 62 vi- lâyet, 378 kaza, ve 323 ü teşkilâtlı, 671 i teşkilâtsız olmak Üzere, cem- an 994 nahiyedir. Yarın Büyük Bir Seyyah bomisi - Geliyor Süper - transatlantik denen en büyük vapurlardan Conte di Sa- vola yarın saat 13 te muhtelif mil- liyette seyyahları limanımıza ge- tirecektir, Vapur, 48000 tonluktur, 248 metre uzunluğundadır. İtalyan ti- cari filosunun ehemmiyette ikin- ciliği kazanan — transatlantiğidir. Limanımıza şimdiye kadar bu bü- yüklükle gemi gelmemiştir. Coyte di Savvola'nın bir husu- siyeti, fevkalâde lüks ve modern olmuştur. gördü ve telşla sordu: — Canım ne ağlıycrsun?, Ben sana derdleşmeğe geldim... Fa - kat; seni benden derdli görüyo * rum. Söyle derdin ne?. — Ne olacak?.. Gözü körolası Nihad, Nuridan domuzunu koy - nuna almış yatıyor... — Amma yaptın ha... Doğru mu) dersin? | — Doğrusu filânı var mı?.. Göz- lerimle gördüm kardeş... — E, hanımefendiye söyleme - din mi? — Hayır; kalfaya söyledim yak niz. — Kalfa ne dedi? — Biz nihayet esiriz belki; ha- nımefendinin müsaadesile olmuş bir şeydir karışmayız.. Bu akşem da bekliyelim, eğer Nuridan, yine| küçük beyin yanında ve hizme - tinde kalırsa biliriz ki bu işi ha mimefendi tensib etmiştir, dedi. — Vab, yakie. Zemk, çiğp senar, Gröüe | Otelleri Belediye Projeyi telciler cemiyeti bir müd - O det evvel otellerin ıslahı otelciliğin moderize edil - mesi, bu cümleden olmak üzere mevcud dotellerin tasnifi ve bey- nelmilel ölçüde bir birinci sınıf | ötel yapılması vesaire hakkında | bir proje hazırlıyarak alâkadar | makama vermişti. | Bu proje zamanla bazı makam-| larca tetkik edilerek pihayet Be- | lediye İktısad müdürlüğüne gel- miştir ve orada tetkik olunmakta- dır. Otelciler cemiyeti bu husus- | te geçmek için iktısad ünün vereceği cevabı beklemektedir, İktısad müdürlü- ğünden bir netice alınır alınmaz, cemiyet, derhal esas üzerinde uh- desine düşen vazifeyi yapmak için harekete geçecektir. Hamam Suları Daha Ucuz Fiyatlarla Verilecek Hammacılar Cemiyeti, hamam- lardan Kirkçeşme sularının ke - sildiği gündenberi , hamamların | bu su derdile uğraşmaktan — bir | an hali kalmamıştı. Çünkü, ha - | mamcılar, Terkas suyunu halka verilen fiyatla kullandıkları tak- dirde masraflarım kurtarmıyarak zararlı vaziyete düşmektedirler. Uzun zamandanberi hamamcı- lar tarafından birçok müracaat - lardan sonra, Dahiliye Vekâleti, hamamlara Terkos suyunun üç - 'te bir tenzilâtla verilmesi hak - kında alâkadarlara bir emir gön- dermişti. Bu emirden sonra — bu tenzilâtin ne suretle yapılacağı hakkında, vaziyeti belediye mu- hasebesi tetkik etmektedir. — Bu hususta yakında bir karar verile-| ceği anlaşılmaktadır. Türk_l(îşuna Yeni Talebe Alınıyor On yedi yaşını ikmal eden ve boyu 1,58 den aşağı olmıyan lise ve yüksek tahsil talebelerinden arzu edenlerin Türkkuşuna kayıd| edilmeleri kararlaştırılmıştır. Arzu edenler altı fotograf nüfus ve mekteb - vesikalarile” şimdi - .ye kadar A, B, C, ve Turizm brö- vesi alatılar ile geçen sene Türk- kuşuna yazılıp da kampa sevk e- dilemiyen Türkkuşu — üyelerinin kayıtlarını yenilemek üzere mek- teb vesikalarile her gün öğleden sonra Türk hava kurumu İstan - bul merkezine müracaat edebile- böyle olur?. Kimbilir başımıza da- ha neler gelecek?.. — Evet; yazık ki bekâretim de elden gitti. Hem de boşuboşuna... Böyle bir evde halayık kalmak şartile... Keşke bir vezire gözde olsaydım.-. Hangi birisine yana - yım bilmem ki kardeş... — Doğru, çok doğru hakkın var. — İşte; akşamı bekliyorum şim- di.,. Bakalım akşama ne olacak?. — İnşallah iyi olur. — Senin ne derdin var? — Ne olacak?. Nihayet hanıme-, Jendi bugün beni çağırdı ve Mı - sırlı kâhyaya vermek için çene çaldı. — Ne cevab verdin? — Ne söyliyeceğim kat'iyetle ve| şiddetle reddettim. Hem de bana ayrıca on bin lira teklif etti. — Amma yaptın ha!.. Nasıl ol- du da sana böyle bir para venebi- Brot eit ı ğehir !şleri ı İçin Hazırlıklar Yakında Faaliyete Geçiliyor n İslahı Tedkik Ediyor Cemiyet, yine otelciliğin ıslahı ve lcabında bir otelcilik mektebi açılabilmesi için hazırlıklı olmak maksadile Fransadan e«ameli ve nazari ötelcilik sanayii kursları» isimli bir kitab getirtmiştir. Ce - Taiyet. (800) sahife olan ve otel - cilik san'atının en son beynelmilel kaidelerini, esaslarını ihtiva eden bu kitabı derhal tercüme ettire - rek türkçe olarak bastıracaktır. Bu kitabıf esaslarına göre icabe- derse evvelce hazırlanmış - olan proje üzerinde de bazı tadilât ya- pılabilecektir. Cemiyet faaliyete daha ziyade hız vermek için iktır sad müdürlüğünün proje ve otel- cilik san'atının ıslahı hakkında vereceği kararı beklemektedir. Yoğurt Ve Sütler Bunlar KapalıKaplarha Satılacak Dahiliye Vekâleti; halkın ve hastalarla çocuklarımızın sıhhati için süt ve yoğurtlar hakkında ye- ni ve güzel bir karar vermiştir: Şehrimizde ve Ankarada ol - duğu gibi bütün vilâyet, kaza ve nahiyl merkezlerinde hattâ köy- lerde bile yoğürt ve sütlerin m hakkak üstü kapalı kaplar içinde satılmasını Vekâlet tekmil bele- tir. lül ertarafından pazarlara getirilen yoğuri ve sütlerin bu- kunduğu bakraçlar da muhakkak kalaylanacaktır. Tenekeden uy - | durma bakraç kullanılması yasak edilmiştir. Ayni emre göre temiz olmıyan yoğurtlarla su karıştırılmış süt - ler de derhal dökülecektir, —— Yeniden Yapılacak Yollar Belediye Sürpagop mezarlığı - nin duvarlarının tamirine karar vermiş ve bunu eksiltmeye koy- muştur. Bundan maada Mahmut- paşada Besiciler sokağının kaldı- rımlarının tamiri, Bakırköy Zey- tinlik mahallesi Halkacı sokağının | bozuk kaldırımlarının tamiri, Teş vikiyede Ihlamur caddesi ve Ka - Tagümrük meydanı ile Karabölük, sokağı kaldırımları da derhal ya- pılmak üzere eksiltmeye konmuş- tur. Diğer taraftan Küçükpazarda Adres sokağı, Üsküdarda Ferah sokağı, Üsküdarla Şile arasında Ömeriçi caddesi, Cihangirde Ye- etmiştir. Beni elde etmek için.. Bu sebeble saklıyamazdı bu paâ- Tayı. — Doğru.. — Netice ne oldu? — Ne olacak?. Bıçak gibi kesip attım, üste de eğer, bu şartlarım- la size yük oluyorsam müsaade e diniz de gideyim dedim. — Öyle ise; Mısırlıya beni ve- recekler... Beni çok beğenmişti.. Bunun için Nuridanı oğlunun koy- nuna soktu. Beni açıkta bıraktı. Ah domuz karı... Şimdiye kadar yaptığım hizmetler haram olsun.. — Öyle anlaşılıyor.. Mısırlı çok “paora vermiş olacak ki, elden çı - karmamak için seni ve beni M- sırlıya çakmağa çalışıyor. — Hiç şüphe yok... Güreceksin ki, bu, böyle çıkacak ve Nuridan bu akşam da Nihadın koynunda kalacak.. Hem bu işte kalfanın da rolü ve atı var.. Hınzır çer- dti beni biz flar yığı Antalyada Yeni Fir Fabrika Karabük Mühendisleri Mahallinde Tedkikler Yapıyorlar Karabük demir ve çelik fabri- kası mühendislerinden Mir. Con- Borri ile ayni fabrika mühendis- lerinden Remzi bundan bir kaç gün evvel Karabükten şehrimize gelerek Antalyaya gitmişlerdir. Öğrendiğimize göre Antalyada yeni ve muazzam bir fabrika ku- Tulacaktır. Mühendisler bu seyahatlarında Antalyadaki fabrikanın yerini ta- yin etmişler ve bazı tetkiklerde bulunmuşlardır. ——— Çöp Sepeti Yerlerin kâğıt parçaları vesai- | re kirletilmesinin önüne geçmek üzere Belediye esaslı surette fa- aliyete başlamaktadır. Bu cüm - leden olmak üzere, evvelce tram- vay şirketi tarafından tramvay durak yerlerine konulmuş — olan çöp sepetleri ihtiyaca kâfi gel - mediğinden, yeniden 70 kadar çöp sepeti yaptırılması kararlaştırıl. miş ve ihalesi yapılmıştır. Bu sepetler ihtiyaca daha elve- rişli ve madeni olacaktır. Bunlar. yine eski sepetler de yerlerinde bırakılmak üzere sepet olmıyan yerlere konacaktır. | Bundan maada, halkın yalnız | bu sepetlere çöp atmasını temin etmek ve bu hususta nazarı dik - kati celbetmek maksadile , en gö- ze çarpan yerlere birer afiş ası - larak, kısa cümlelerle halka ihtar- da bulunulacaktır. Belediye bu meyanda yerlere tükürmek ve sümkürmek gibi münasebetsiz hallerin de önüne geçmek için ayni suretle şehrin kalabalık ve en gürünür yerleri- ne afişler astıracaktır. Gayri Mübadillere hid İşler Gayri mübadillerin hükümet ta-| rafından toplanan bonoları mu - kabilinde verilecek olan hazine tahvillerinden hepsinin peyder - pey yerlerine gönderilmektedir. Ahiren şehrimize de Maliye Ve- kâleti mühim miktarda yeni ha- zine tahvili yollamıştır. Bunlar evvelce müracaat edenlere elle - Tindeki numara ve sırasına göre verilmektedir. Diğer taraftan dosyaları bitmiş fakat bazı eksik evrakı kalmış ©-| lan meselâ veraset ilâmı vesaire gibi eksiklerini getirmiyen bazı varisler de peyderpey — müracaat | ederek haklarını ispat etmekte - dirler. Bu suretle Hazirana kadar bü- 'tün müuamelelerin ve dosyaların ikmel olunacağı anlaşılmaktadır. nt ae ğ aareminmei niyuva, Havyar ve Anâhtar so - kaklarının da Yhalesi yapılmıştır. Bavurarak başından attı, Man (»- | fih; Mısırlı kâhya beni alırsa dür- mam giderim artık bu ezde kal - mam... Allah anlıma ne yazdıysa ©, olur... — Ben de ayni kanaatteyim... Mısırlılar zengin insanlar, sonra, Mısıra giden kızlar çok riayet gö rüyorlarmış... Çünk$ Mısırda gü- zel ve medeni kız armış- Rahat edersin kardeşim. — Hiç şüphe yok... Kafama koydum. eğer kâhya ha derse der hal gideceğim. * Öğleden sonra; Sadrı Anadolu Hamid efendinin müdebdeb ara- bası esircinin kapısına dayanmış- ti ' Beyaz sakallı, orta boylu, sıska ve çelimsiz olan Hamid — efendi arabadan indi. Konağın kapıları ardına kadar açılmış cariyeler ve hatta esirci hanım, elendi hazret- leri, harp ve darb içinde, farla rahatsız oldular. Pariste, | beraber kaçmışlardı. O zaman kaçaklar içinde bulunanlardan Lazıları, yurdda sükümu görünce, tekrar buraya — döndüler. Fakat, ölmekten korkanlar, toprağı bıra- kıp gidenler asla affedilemez. — REŞAD FEYZİ Valinin Çay Ziyafeti — Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kırdar bu akşam saat 17 de Vali konağında İstanbul Şehir Mecli âzalarile eşlerine bir çay ziyateti Beşenin, açık bulunan İktizat Va kâleti teftiş heyeti reisliğine ta - yini yüksek tasdike iktiran etm tir. Ş Birimizin Derdi —| Hepimizin Derdi | T Vhi | î İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: