2 Mart 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

2 Mart 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAD BAKIM SERVİSİ KALKTIKTAN SONRA enizbankın, — başında bir #porcu bulunan bakım ser- visi de lâğvedildi. Bu ha « bere doğrusu mütecssir —oldum. Bakım servisi mevcut iken, De- nizbankın vapurları, şimdiki çü- Tük hale gelirse, bakım servisi m-ı dırıldığı vakit, ne hale gelmiye - HÂDİSELER KARŞISINDA Son Telgraf akdık ma, sevinir duruduk.. Ni - tekim, en büyük deniz hatlarımız- da emniyetle seyrüsefer eden ge- miler de hâlâ bu cins vapurlardır. Ticaret filomuzu — gençleştirmeğe karar verdik. Kullanılmış — deği, yen! gemi yaptırmağa — başladık. Yeni ve genç gernilerin başımıza açtıkları pürüzleri görüyorsunuz.. Bir arkadaş, genç vapuralrımızdan Etrüsk ve diğerlerinin haline ba- | karak dedi ki: — Birader, bunlar gençtir, deli- cek, artık orasını siz düşünün.. Vapurlar daha iyi olacak mı?.. Dersiniz? kanlıdır. Kusurlarına bakılmaz.. Yaşlı başlı gemiler alınsaydı, hiç VA-NÜ ıı_!ıunı kusur işler miydi?. Yaşından ba- TELAŞ EDİYOR şından, ağarmış saçından, saka - yok.. Beyhude telâş etme canca - | Yireiler bu varyeteyi çok beğe - seyretmesi bir insana çol İZMİRDE BULUNAN yecan veriyormuş.. Nihayet genç DEFİNELERE DAİR kız, elzem olan son mu gezeteler haber veriyor. Bu de- fine, Denizbank tarafından İzmir diçin yapılan vapurlar olmasın?. Çünkü, 130 bin lira verilerek yeni yaptırılan bu vapurlar her ay başı| 80 bin lira masraf edilerek tamir edilmiş.. Artık onlar, vapur ol - maktan çıkmış, birer servet mem- bar, birer define haline gelmiş.. Siz ne dersini? - GBENÇ VAPURLARIN KUSURUNA BAKILMAZ Evvelce, biz, kullanılmış vapur alırdık.. 10 - 20 yaşında bir vapur KÜÇÜK HABERLER * Reisiçumhurun Amerikaya vaki mesajının muvaffak olması 'Âmerika radyo idaresi Nafıa Vekâletine bir tebrik tel - grafi çekmiştir. 4 Bulgar matbuatındaki sansö- Tüt'kaldıtılmasına karar veril - miştir. w Dün Denizlide hafif bir zel- zele olmuştur. * Hankov civarında askerler a- Tasında yeni bir isyan hareketi ol-| —muş ve bin kadar Japon askeri is- yana iştirak etmiştir. Vuku bulan müsademede her iki taraftan 700 asker ölmüştür. Asiler nihayet tes-, lim olmuştur. * İngiltereden verilen malüma-| ta göre hükümet Uzakşarkta üç büyük deniz hava üssü inşa ede- vektir. Yeni üsler radyo postala- rile techiz olunacaktır. Tarihi Roman: No. 10 Halife Abdülmelik bu tedbirler- le halkın ve Haceacın uzun zaman eski Kâbeye gitmemelerini temine muvaffak olmuştu. Hicaz valisi Abdullah bini Zü- beyr şüphe yok ki, bütün gelirin- den mahrum kalarak sefalete dü- | — şüyor ve eski saltanat ve debde - besi bu suretle yavaş yavaş yıkılıp| sönüyordu. Artık Hicaz abalisi de Halife Abdülmeliğin satvet ve kudre - tinden ürkmeğe ve kendisine bo- yun eğmeğe başlamışlardı. Hatta Abdullah bini Zübeyr'in kudret - sizliğini gören y den bir ço- lila '"keri kalmamış, hep çekilmiştir. Halifenin Sarayında Bir ispanyol Güzeli Çok şükür.. Perdeyi iyi akıl et- mişler.. KOCASINI DÖVEN ——— AZILI KADIN Kocasile yanındaki kadını s0 - kak orlasında döven bir kadın, şimdi, mahkemede hesab veri - yor. Koca, belki de dayağı hak et- Tiş. Çünkü, dört çocuğile birlikte,| karısını bırakarak, başka bir ka- dınla gezmeğe başlamış.. - Pakat, bu başka kadının da dayak yemesi| tuhaf.. Onun ne kabahati var? AHMED RAUF * İngiliz bududunda altı kilo - metre mesafede ve Kanton nehri- nin mansabında bulunan Paoan ve Nanton şehirleri Çinliler tarafın- | dan Japonlardan geri alınmşıtır. İç Mogalistanda tek bir Japon as- * İspanya cumhuriyet hükü - meti nazırlar meclisi içtimaı mü- teakıb bir tebliğ neşretmiş ve teb- liğde, Negrin arkadaşlarına vazl- yet etrafında izâhat vermiştir. De- nilmektedir. * Fransadan avdet eden İspan-, ya cumhuriyet hükümeti Hariciye Nazırı gazetelere verdiği beyanat-| ta Cumhuriyet topraklarında pa- Yazan: CELAL CENGİZ ğu gizlice şehirden kaçarak Hac- cacın ordusuna iltihak ediyordu. * Kâbeyi Kim Tanrib Etüi? Haccac bu vaziyeti görünce, Ha- lite Abdülmeliğe: «— Mekkeyi yeniden mubasara edeceğim. Haberiniz olsun.» Diye haber gönderdi ve cevab almadan muhasaraya başladı. cac, Halifenin fikrini bildiği için, cevab beklemeğe lüzum görme - mişti. Abdülmelikin — maksadı, hasmının mağlüb olması idi. Ab- dullah Zübeyri belkemiğinden Topkapı Sarayı Müzesi Esaslı Bir Tamire Tabi Tutulacak Topkapı Sarayı Müzesi — esaslı suretle tamir edilecektir. Müze- dler Umum Müdürlüğü mimarları saray müzesinin tekmil tamiratı- mın kaça mal olacağını ve eser - leri saklamak üzere müzeye mül- hak olarak inşa edilecek pavyon- lara nekadar para harcanacağını tesbit etmişlerdir. Müzelerin Ma- arif Vekâletine vermiş olduğu bul husustaki rapora göre Topkapı ,garayı müzesine tamirat ve ilâvei inşaat için bir milyon Hiraya ihti- yaç vardır. Maarif Vekâleti tami- ratı senelere taksim etmiştir. 1938) bütçesinde müzelere Topkapısa - Tayı müzesine sarfedilmek üzere 35 bin lira verilmişti. 1939 büt - Çesinde yeniden tahsisat konacak-! tır. Maarif Vekâleti, müzelerden ih- tiyaçlarını sormuştur. Müzeler i- daresi Vekâlete verdiği cevapla tamire muhtaç diğer sanat âbide- lerimizi de bildirmiştir. Topkapı- sarayı müzesinden başka Ayasof- ya müzesi de yeniden tamir göre- cektir. Arkeolojği ve mahkükât müzeleri bir ay sonra ikmal edi - lerek açılacaktır. Her iki müze- nin yeni ihtiyaçları tesbit edilmiş- tir. Tamire muhtaç türbelerin lis- 'tesi hazırlanmıştır. Geçen sene on altısı tamiy edilmişti. Bu sene di- #er türbelerin tamiratı ikmal e - dilerek harap türbe bırakılmıya - çaktır. Sevgi Yüzünden Dün Beyoğlunda bir cinayet ol- Muştur. Beyoğlunda oturan Gülü- zarın kızı Sabahat, bir müddet ev- wel Orhangazili Rahim isminde birile tanışmaktadır. Rahim Saba- hati delicesine sevmekte imiş. Buna rağmen eiddi olarak alâkadar olmamış ve PO Li S Ve.. Mahkemeler Artık Hür Yaşayacağım !.. Ben Bütün Kabahatı Kız Kardeşimde Buluyorum ayan Hürmüz pek öfkeli idi. asabiyetten ellerini uğuştu- ruyordu. Üçüncü hukuk hâ- kimine titrek bir sesle: — Olmaz bayan hâkim, olmaz, tık bir gün değil, bir saat, bir da- kika yaşıyamam. Boşanmak, ay- tilmak istiyorum ondan. Beni kur- tarın bu adamdan!.. —Niçin mi?. Çünkü, kocam es- kisi gibi bana bakmıyor, beni ih- mal ediyor, dileklerimi yerine ge- trmiyor. Ben ne “yapayım, böyle kocayı'!. Hâkim, mübaşire Hürmüzün ko- cası Murad tarafından — getirilen şahidlerden Nuriyeyi salona çağır- masını emretti. Hürmüzün kızkardeşi mahkeme- de şu ifadeyi verdi: — Karı koca iki ay evveline ka- dar iyi geçinyorlardı. Murad E - fendi karısına o kadar bağlı idi, ohu © kadar çok seviyordu ki, eli- ne geçen parayı kızkardeşim için sarfediyordu: Ona 80 liralık mâan- tolar yaptırıyor, iyi kürklerden alıyor, kendisi aç kalıyor, lokân - talardan nefis yemekler getirterek karısını besliyordu. Evvelee Hür- zmüz de kocasından memnundu. Fa- kat sonra ona ne oldu, arılıyama- dım. Eniştemden soğudu, onu be- ğenmemeğe başladı.. Ben bütün ka-, bahati, kızkardeşimde 'buluyorum. Kocası cevahir gibi temiz, saf, iyi kalbli bir adamdır. Hürmüz ona mankörlük ediyor. de dedi ki: Eniştemin bir arsası vardı. 450 liraya sattı. Hürmüz, kocası « nın eline para geçtiğini görünce, kadın kendisile | ondan fazla fazla şeyler istemeğe başladı. O da karısını sevdiği için, muhtelif defalar yaptığı evlenme | her dileğini yerine getirdi; kolla- teklifini de kabul etmemiştir. Ra- him sevgilisine son birkaç defa şiddetli ihtarlarda bulunmuş, fa- kat bunlar da tesir yapmamıştır. rını altın bileziklerle doldurdu. İs- tediği en iyi elbiseleri yaptırdı. Ayaklarına gayet şık ve kıymetli ayakkabılar giydirdi. Velhasıl a- Bunun üzerine hırs ve hiddete | damcağız, Hürmüzün her eksiğini kapılan Rahim tabancasını çeke- | tamamladı. Fakat yine ona yara- rek üki kurşunla sevgilisini yese | namadı. Hürmüz, bir gün kocası- sermiştir. Rahim cinayetten sonra kaçmışsa da dün gece polise tes- Hi olmuştur. Sabahatin ablâk za- nâa karşı isyan etti: — Ben artık sinirli öldum, se- ninle oturamam, senden bıktım. bıtasınca maruf bir kadın olduğu | Adkalara gideceğim, orada kendi bilâhara anlaşılmıştır. KISA POLİS HABERLERİ * Lâlelide Tayyare apartıma- nında 33 numaralı dairesinde otu- ran İzzeddin oğlu 7 yaşında Tur- fan Veznecilerden geçmekte iken Vatman Mustafanımn idaresindeki tramvaya çarparak başından ya - r. Çevresinden Haccacın askerlerile | kuşatılmıştı. Haccae muhasaranın doküzüncü 'günü Abdullah bini Zübeyre şöy- le bir haber gönderdi" «Şehri yıkmak ve yakmak niye- #ile geldim. Fakat halkın — zarar görmesini — istemiyorum. Yirmi dört saat içinde teslim olmazsan, akacak kanın mes'ulü şen olacak- sınf» Haccac bini Yusuf Mekke valisi Abdullah bini Zü-| beyr, Haccaca nasıl teslim olabi - lirdi? Zübeyrin yanındaki muha- Tibler: — Bir hurue hareketi ya- palım., Şu mel'unun cezasını ve- gelim.. diye bağrışıyorlardı. Abdullah bini Zübeyr, Hacca- cın verdiği mühlet bitmeden aske- rini topladı. Son bir cesaret gös- tererek şehirden çıktı.. Ve Hacca- şan, ordusu üzerine lıilııuı_'_n etti. mak için bundân daha münasib | bir zaman olamazdı. Mekke dört başıma, hür ve serbest yaşıyaca - Bun!. dedi. M. HİCRPT v Feriköyde oturan Kamber ile| Kâmil bir alacak yüzünden çıkan kavga neticesinde birbirini yara- lamışlardır. * Beşiktaşta Dikilitaşta oturan Hüseyin adında bir genç oyun yü- zünden çıkan kavga neticesinde arkadaşı 13 yaşında Ömeri sopa ile başından yaralamıştır. Mekke ahalisi muhasaranın de-i vamını düşündükçe ıztırab ve te- essürü artıyor ve Halifenin ordu- suna mutavaatten başka*bir kur- tuluş yolu görmüyordu. Abdullah bini Zübeyr, Hacca- cın askerile harbe — tutuşurken, Haccac «Cebeli Ebu Kabis» e yer- leştirdiği mancınıklarla taş gül - leler atarak «Beytullah» 1 tahrib ediyordu. İşte Abdülmelikin islâm âle - minde nüfuz ve haysiyetini kır: en mühim — hâdise bu olmuştu. Haccac, Kâbeyi tahrib ediyor ve Halife buna mâni olmuyordu. U- ,Zak ülkelerden Haccacı tel'in e- denler, Halifeye baş kaldıran çok-| tu. Buna rağmen Haccac: - (Yeni Kâbe varken, eski kâbeye Jüzum yoktur. Şehri tahrib ederken, sı da yıkılırsa birşey kaybetmiş olmayız!. Cevabile hasımlarının ağzını kapatıyordu. Haccac yaman bir adamdı.. Na- i Dt sAŞRLA | g _îSaî Köylüyü Nasıl! | Dolandırmışlar? Mahkeme - Suçluları İkişer Ay Hapse Mahküm Etti u İstanbul dolandırıcıları ne san'atkâr adamlardır! Bir kimsenin yüzüne bir kere bakmakla; köylü veya şehirli, saf veya açıkgöz; hulâsa, dolandırabi- Tecekleri adam olup — olmadığını hemen keşfederler. Geçen gün Mehmed Solak is- minde safça bir köylü, memleke- tinden, fındığını satmak ve bak - kaliye eşyası almak üzere, İstan - bula geliyor. Ve İstanbula vardığı gün, fındığını tüccarlardan birine satarak, bundan aldığı 200 liradan| 95 lirası ile dükkânına öteberi a- hyor, sonra geri kalan 105 lira da cebinde olduğu halde, şöyle biraz hava almak. gezmek, vakit geçir- mek için, Gülhane parkına kadar juzanıyor. Parkta bir kanepeye o- | turarak, gelip geçenleri seyret - meğe başlıyor. O sırada yanına, bilâhare adının, Mehmed olduğu- nu öğrendiği bir delikanlı geli - yor, o da ayni kanepeye oturuyor ve dereden tepeden, konuşmağa başlıyorlar. Adaş - oldukları için, tabil çâbuk ahbab oluyorlar. Der- ken, sonradan gelen genç adam, adaşını eğlendirmek için onu mü- zeye götürmek istiyor. Mehmed Solak da bu teklifi kabul ediyar. Kalkıyorlar. Fakat daha yürüme- ğe başlamadan evvel — yanlarına Bgenç bir adam sokuluyor. Telâş ve| heyecan içinde: — Paramı kaybettim, paramı çaldılar!.. diye söylenmeğe başlı- yor. Her iki Mehmedin de ceblerini arıyor. Tabil bu arada, köylünün cebindeki 105 lira, parasını kay - bettiğini iddia eden şahsın cebine giriyor.. Polis, ayni gün Mehmed Solağı dolandıran bu iki açıkgözü yaka- hyarak, adliyeye teslim ediyor. Dün Mehmed ve arkadaşı İsma- ilin muhakemesine asliye dördün-. cü cezada bakıldı. Suçluların, Mehmed Solağı do- landırdıkları, âmme şahidi olarak dinlenen — polislerin ifadeleri ve bazı delillerle sabit olduğundan ikişer ay cezalandırılmalarına ka- rar verildi. * Feriköyde Civelek sokağında! Andonun fırınında çalışan Hüse - yin fırında satılan ekmek parası olan "T0 lirayı alarak — savuşmuş ise de yakalanıp adliyeye veril - miştir. Y4r Bakırköyde Kartaltepede o- turan İsmail kızı Münevver, oğlu Hayri Vehbi ve İbrahim ve kom- şularından Zeliha Balıkpazarında bir dükkândan aldıkları sucuktan zehirlenmişler hastaneye kaldırı- larak tedavi altına alınmışlardır. Maiyetindekileri her zaman he - yecanlı hitabelerile teskin ederdi. Halifenin sadık zabitlerinden biri, bir gün Haccaca: birinde teslim olacaktır. Beytu! hi yıkmıyalıyı. Demişti. Haccac bu zabiti, kol- larından bağlatıp sırtına yüz sopa| vurduktan sonra bir hafla aç bı- Takmıştı. Dayak yiyen zabit bun- Tu ayni suçu bir daha işleri» der- Tarmış, gök gürültüsünü mütca- kıb yağmur yağmağa başlamıştı. Bu aralık Eski -J| VDÖ ŞOA AUA e Ati İngiltere, Fransar ve| Franko'nun Hüküme Yazan: Ahmed Şükrü ESMBE İngiltere ve Fransa, — nihs) : - Frankonun hükümetini tanım İstifade Edilecek karar vermişler ve bu karafl Mısırçarşısı, Yenicami ve em - | ©* Burgosa bildirmişlerdir. Bu © sali yerlerde satılan kullanılma - | Tüma ile, m: iki aydanberi İnif mış eşyalardan bazılarının müşte- | terenin ve Fransanın nazar! . riden alındığı gibi hemen satıldığı| GA Meşru İspanya — hükümeti Sivil Memurlardan ve Belediye tebhirhanesine gönde-i rilmediği anlaşılmıştır. Bu münasebetle yapılan kon - karşı «âsi» vaziyetinde — bulul Franko, İspanya devletinin oluyor. Bu defa «âsi> vaziyetli trollarda 2 dükkâncı hakkında za-| S*çen de dünkü meşru hü bit tutulmuştur. Müstamel elbise satan bazı es- malın da resmi memurları görür görmez dükkânlarını kapattıkla - Tı tesbit olunduğundan badema bu| işte sivil memurlardanda istifade olunması ayrıca kararlaştırılmış- fır. a Kariciye — Vekilimizin — Valilesi Öldü Hariciye Vekili Şükrü Saracoğ- İunun validesi ölmüş, — cenazesi başında bulunanlardır. İngiltere ve Fransa, bugün mevcut olan fili v. tanımış olduklarından bu. harü ketlerinin aykırı bir tarafı yof tur. Bilâkis devletler hukukul kaidelerine ve milletler arat ki münasebetlerin tarihinde Çi tan yerleşmiş olan teamüle harcket etmiş oluyorlur. Bu milletlerin hayatında — kır oynadığı rolü bir defa daha te rüz ettirmesi bakımından ibret ricidir. Dünkü âsi; bugünkü def) let reisil Asiyi meşru devlet liğine götüren âmil, — kuvvel dün Ankarada büyük merasimle | başka nedir? kaldırılmıştır. Merasime Meclis Reisi, Başve- İngiltere ve Fransa, Katald zaferine kadar Frankoyu tat Ki meb'uslar, Vekâletler erkâm | ta tereddüd ettiler. Çünkü d iştirak eylemiş, Reisitumhur adı-| kadar meşru olan hükümet t na kalemi mahsus müdürü ve ya- | fından tenkil edilme verleri bulunmuşlardır. ihi vardı. Fakat Katalonya Frankf) Hmyırmdwubıımhk Bir sabah hava birdenbire ka - Haccacın mancınıkları- Bu acı kayıptan dolayı Hariciye | mun eline geçtikten ve cumhuf)| Vekilimize taziyetlerimizi sunar | yetçi İspanyanın başında bulf merhuma Tanrıdan mağfiret dile- | nanlar dağılmıya başladıktan Tz Ta artik Frankonun tanınması — siyasi, hem de hukuki bir zaf Bir Teşekkür TalişE Şi ““'“k m"'“"ı n rini h-ııhnımıı CH P. İstanbul İlyönkurul | ,, pransa iki haftadanberi Başkanlığından: ko ile temasta idiler. Fransa P| Halkevleri menfaatine olmak Ü-| , akare çalışmış, â zere 25 Şubat 1939 tarihinde Pe - m&:,,qmm'.::'_:ı rapalas'da tertip edilmiş olan Ba> | yetı, Burgosa yolladı. Frans loya şehrimizin mali ve ticarı aa 'tanıma gartlarını müzakt mücsseseleriyle sayın halkımızın | ge Berard'dır ve siyasi ha$ makâne muavenet ve hediye vere | yienler, Burgostan boş Gön mek ve baloya / iştirak süretiyre | o l I vermezleri Bgöslermiş olduğu samimi alâka ve| >,unla beraber, resmen bildiri müzaheretten dolayı Parti namına | Şin, göre, Franko teşekkür olunur. l karşılık olmak üzere hiç bir ff z Mahmud Saim | 5' Sitir şanlrder 1 — Cumhuriyetçi İsp Gene Sahnede hakkında bir intikam siyaseti Birçok kimseleri dolandırmak | kib edilmemesi. suçile birkaç defa adliyeyi boylue | — 2 — İtalyan gönüllülerinin yan Mahmud Saim bu defa bir | panyadan geri çekilmeleri. operet kumpanyası kurmak baha- | — Franko bunları bir şart nesile Mehmed Çetin ve Hüseyin | kabul etmemekle — beraber, adlarında iki kişiyi dolandırmağa | düşmanlarına karşı rahim di teşebbüs suçile mahkemeye düş - | Hacağını ve müstakil ve biçt müştür. nebi devletin nüfuzuna tâbi. Sultanahmed birinci sulh ceza | Yân bir İspanya kuracağını bİ') mahkemesinde sorguya çekilen | di. İngiltere ve Fransa da Mahmud Saim kendini müdafaa | birer senet ittihaz etmele ederek bu defa dolandırıcılıkla a- | ettiler. lâkalı bir işe girişmediğini, haki- | — Hakikatte Fransayı meşgüll katen, memleketin san'at haya - | den mesele, cumhuriyetçiler tına hizmet maksadile bir operet | İonda tatbik edilecek olan kurmak istediğini, bunu gazete ile | mele ve hatta artık geri de ilân ettiğini, Hüseyinden yüz | Çekilmemeleri İngilteredeti liralık banka çekile Mehmed Çe- | Fransadan ziyade Frankoyu tinden 25 lira istemesinin sebebi- | Kadar eden bir mesele haliril nin de yalnız bu işi başarmak için | İtalyan askerlerinden ziyade olduğunu söylemiştir. panyanın — müstakbel — dış Mahkeme — kendisini " ikamete | ; “litikasıdır. Franko. otoritef letlerden gördüğü yardıma Şilık olmak üzere onların | rine tâbi mi olacak? Yoksa ile iyi komşuluk münasebetif | Taplen serbest bırakmıştır. yıldırım düşerek, muhariblerden kırk elli kişinin ölümüne — sebeb : ö olmuştu. ) Yıladırım düşmeden önce, mu- ü - hariblerden biri: «Ben bu gece bir! FlKRA rüya gördüm.. Allah tarafından ci başımıza büyük bir felâket gele -| — Deli İle Mukallit cek» demişti. Yıldırım — düşünce, | Aakıı moksan adamın birisi ” Kef Tüya gören askerin başına töp - |kaybetmesin diye boynuna bir difİ ler (beytullah) 1 tahrib etmek- ten çekinmeğe başlamıştı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: