19 Mart 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

19 Mart 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- Sosyal Yardımlar | KASSEEA | munların koyacağı kaidelerle iş- ALENEN İLAN | “ETMEK CÜR'ETİ ç ir Hcarethane memür al - | mak için gazetelere ilân | vermiş. Akşam refikimizin dikkatler» sütunu muharriri bu | dânı almış eline, şiddetle çatıyor. Şünkü ilânda şu satırlar var: «Momur arıyoruz. Eski harfle- ve âşina olması şarttır.. Bizir arkadaş, vay, diyor, bu ne cür'et, alenen, böyle eski harf« leri bilen memur nasıl aranırmış? Eski harfler mi?, Vay, cür'etkâr senin, her neresi ise, anf olarak muamelâtını kontrol etmeli! bak- mah... Kaç türlü defter tutulu - yor, Ve hângi hazflerle tutuluyor? Tabii kanun cezaşını verir. HALİCİN MANZARASINI Va nanan KAPIYACAK BİNA —— Şişhane” yokuşunda, csk: Şiş - bane — kağakolunun — bulün - duğu yerde, bir zamandı> hazırlık görülüyor. Arsa düzeltiliyor. Öğ- rendik ki, buraya 81 bin lira mas- vaf edilerek bir bina yapılacak » Mış. Maliye binası.. Bu arsa boş kalsaydı daha iyi değil miydi?... Çünkü burası mevki itibarile mü- him'bir yer... Yakında, Unkapa- nına inecek cadde de buradan baş- hıyacak.. Yeni bina, Halicin man- zarasını kapıyacak... HATIRA YAZACAK KADAR YAŞLI MI?, ——— Üstad Nurullah Ataç; son yaz- dığı makaleye şu serlevhayı koy- muş: Not defterinden... Biz de, zannettik ki, üstad, ar- tık hatıralarını yazmağa başladı. Bir arkadaş bizi ikaz etti: — Henüz o kadar yaşlı değildir, dedi... Ve ilâve etti: Ve İşçi “Sigortası " (1 inci sahit-den devam) mer'iyetinden bir yıl ğ ilması lâzım - geldiği e müddetin dolmasile ek ka- Bun ile iki yıla çıkarılmış olup bu senenin haziranında toessüs müh- leti nihayet bulacak ve devlet mü- essesesi olmak üzere kurulacak #işçi sigorta idaresi» iş hayatında «iş kazalarile mesleki hastalık - dar», sanalık», «ihtiyarlıks, sişten kolmae, «hastalık» ve «ölüm» ha lerine karşı devlet tarafından tan- zim ve idare edilecek sosyal yar- dımlarla meşgul olacaktır. Yuka- rıda sayılan bu kolların her biri Obaşlı başına bir mevza olmak i- tibarile iş hayatında devlet fara- fından işçiler için yepyeni birer teminat olacaktır. Bu işçi sigorta- sının bir hususiyeti de işçilerin, iş yerlerine alınmalarile birlikte kendiliğinden sigorta edilmiş o- dacaklarıdır. Ayni zamanda İşçi- ler böylece sigortalı olmak hak ve borçlarından ferazat ydemiye- cekleri gibi istinkâf da edemiye- ceklerdir. Hususi sigortalara taallük eden “kacak kanuınlar hakkmda cari'ol- mıyacağından Büyük Millet Mec- lisince kabul ve meşredilecek işci #igortasının her bir koluha ald ka- / çiler, hururu kalb ile ve İstikbal- endişesiz baknrak tam bir niyet İçinde çalsnbileceklerdir. | MUZAFFER GÜRAL İTİZAR — Yazımızın çokluğundan Ha- * numa- rahı halk filosu ve kalbe gi - ven hırsız adlı tefrikalarımızı koyamadık. Özür dileri: ü Rerere — Hatıralarını yazdıktan sonra, tekrar hayota atılan ne insanlar var.. Görmüyor musun — Maamafih, Nurullah Atac da böyle bir yol tutmuş olabilir. ÇALGILI GAZİNO gazino addederek ona göze resim alıyorlarmış.. Radyo konunca, bir | çatraltı çalgılı gazino olur mu?. Demek, bir vatandaş, bir mehalle kahvesinde otursa, birden içi çek- se de: — Meded diye bir gazele baş - lasa, burası çalgılı gazino diye birkaç misli resim mi alınacak?. Bizim anladığımız manada, çal - gıli gazinonun tarifi şudur: «Çalgılı gazino diye, müşteri - den, bir dilim ekmekten bir kilo ekmek, bir dilim peynirden bir ki- 10 peynir, bir şişe rakıdan bir fı- ga rakı parası alınan eğlence ye- rine denire SUYU OLMIYAN ÇEŞMELER YIKILACAK Belediye bir karar vermiş: Su- yu olmıyan bütün çeşmeler yık- tırılacakmış! Demek ki, İstanbul- da hiç çeşme kalmıyacak... Eğer, muntazam akmıyan çeşmeler, mus) luklar da sökülecekse, yandık, demektir. Evlerimizdeki terkos tesisatını da yıkmak icab edecek! Şu başımıza gelenleri gördünüz mü?. İŞ ALLAHA “KALDI İsE Şimdi de Macarlar, Alman isti- lâsından korkmağa başlamışlar.. Amerikan gazeteleri de — «Allah Macaristanı saklasın» diyorlar... Eğer iş Allaha kaldı ise, Macarlar hiç telâş etmesinler!. AHMED RAUF * Amman konsolosluğumuzda gösterilen Türk filmi münasebe- tile yapılan toplanlıyı: Altes Ab- | dullah da iştirak etmiştir. * Müstakil ressamlar — sergisi dün dağcılık kulübünde açılmış- fır. * İrak Kralına suikasd yapan- lar idama mahküm edilmiş, ceza- ları Kral tarafından — müebbed hapse çevrilmiş, yalnız eski Baş- vekil Hikmet Süleymanın cezası | beş yıl hapse indizilmiştir. * Sümer Bank umum müdürü şehrimize gelmiştir. v Vali perşembe günü vazife- sine gelebilecektir. * Hatayla alış verişte yalnız 'Türk parası kullanılacağı hakkın- daki Vekiller Heyeti kararı dün şehrimize tebliğ edilmiştir. * Belediye yeni alacağı oto - Büslerin mazotla müteharrik ol - masına karar vermiş, şartnameyi hazırlamıya başlamıştır. * Rektör, Ünlevrsite civarında| satılan gida — maddelerinin sıkı | kontrola tâbi tutulmasını Beledi- yeden rica etmiştir. * Heybelide İşgüzir sokağı şo- sesinin Inşası 2885, — Teşvikiyede Thlamur sokağının tamiri 1638, | Unkapanında Salihpaşa sokağının ,tamiri 390, Balatta Kırkambar so- kağının tamiri 83i liraya ihale e- dilmiştir. Oburluk Bahsi Vaktile çok obur olan bir adam, bir | gün üç tepsl baklava yemiş. — Fukak, | yerinden kalkamaz bir hale gelmiş. Güzlerinden — şimçek — çakıyoruuş. Yanındaki arkadaşları sarmuşlar; — Yahu, bu kadar yiyecek me vart. Baklava bedava ise, mide senin örgil miz, Adam, İnliyerek, şöyle demiş — Baklava başkasının, mide ben * amıma, akıl benim değii.., Beyamd: Neşot Dürür>: Filmi Alındı Avrupada Memleketimiz İçin Reklam Yapılacak Evvelki gün şehrimize — gelen Alman bandıralı General von Sti-| ben seyyah vapuru bu akşam şeh- rimizden hareket edecektir. Va « purun bağlı olduğu acenta dün vilâyete müracaat ederek seyahat propagandası için hazırlanacak bir filim için İstanbulda — mühtelif güzel manzaralar alınmasına mü- saade etmesini rica etmiştir. Vilâyet şehrimizi bütün Avrupa memleketlerinde propaganda e - decek ve bu suretle seyyah akırını, çoğaltacak olan bu ricayı derhal kabul etmiştir. Dün sabahtan iti- baren acentanın birkaç operatörü şehrin muhtelif manzaralarını al- mışlardır. Ezcümle Sultanahned ve Ayasofya camii minarelerine çıkarak Sultanahmed. meyı ve camilerin muhtelif gö Ti tesbit edilmiştir. Filim operatörleri — Belediye turizm şubesi müdürü Semuh re- fakat etmiştir. Filim alma işi dün akşam — nihayetlendirilmiştir. Ve vapur hareket etmiştir. Bugün sabahleyin — şehrimize Milvoke isimli gene Alman ban- dıralı büyük seyyah vapuru kül- liyetli miktarda seyyah getirmiş- tir. — Son Vaziyete Bir Ba'ış (1 inel gahı. üen devam) nuştuğu gibi Halifakı Amerika, Rusya, Fransa sefirlerini de kabul etmiştir. Fransa ve İngiltere Almanya - nın müstakbel hattı hareketi hak- kında kat'i bir fikir edinmek üze- re Berlindeki selirlerini çağır - mışlardır. Ancek bü davet evvel- ee söylendiği gibi, bu iki devletle Almanya arasındaki münasebatın inkıtar demek değildir. Yalnız İngiltere ve Fransa Al- manyoyı protesto etmişler ve Çe- koslovakyanın ilhakını tanımıya - caklarını bildirmişler, Amerika da bu teşebbüse iştirak etmiştir. Almanya bu protestolera kat'i bir cevab vererek hattı hareke - tini müdafaa etmiştir. Çemberlayn alclâcele Londraya dönmüş, kabineyi toplemşıtır. Ka- binede orta Avrupa meseleleri ve bilhassa Romanya ve Macaristan işleri totkik edilmişti: Diğer taraftan Hırvetların Al - man himayesini i.tediği de şayi olmuşsa da bu haber her taraftan | tekzib editmektedir. İsviçre, Felemenk gibi Alman- yeya hemhudud diğer küçük dev- letler hummalı bir şekilde müda- faa tertibatına koyulmuşlardır. Orta Avrupa vaziyetinden mü- tevellid buhran hakkında geze - temiz makineye verilirken aldı- damız telgrafları aşağıya sırasile veriyoruz; aris 19 (Hususi) — Roman- ya'nın Londra ve Paris se- | firleri, Almanyanın Roman- ya'ya yaptığı teklifi İngiltere ve Fransaya bildirmişlerdir. Bu tek- Jf Romanya'yı Almanya'nın iktı- sadi esareti altına almak € » nek- tir. Romanya teklifi reddetmiştir. | Bu haber Londra ve Pariste he-| yecan uyandırmıştır. Almanya'nın Romanya petrollerini ve buğday- | larını ele geçirerek bütün Avru- | pa'ya hâkim olmak istediği anla- şılmaktadır. İngiltere ve Pransa Romanya hududlarının tamami - yeti için yardımda bulunacaktır. Alınan haberlere göre Bükreş'te büyük bir siyasi faaliyet vardır. İŞLERİ MASLAHATGÜZARLAR! GÖRECEK Paris 19 — Berlindeki İngiliz sefiri İngiltereye harcket etmiştir.| Fransız sefiri de bugün hareket e- decektir. Sefirler uzun müddet Berline dönmiyeceklerdir. Siyasi Mehafil Almanya sözünde durma- dığmdan sefir bulundurmağa lü - züm görülmediğini, maslahatgü- zarların günün işlerini görebile - İ POLİS Yüzük Cebine | Ben Tavuk | Nasıl _[ğrmiş! Önce Buna Benimde Aklım| 'Ermedi, Sonradan Hikmetin, Geb.me Koydağunu Anladım» Komşusu Hikmetin karısı Ke- zibanı hırsızlıkla itham etmekten suçüu Nuvartın muhakemesine dün asliye üçüneü cezada devam edildi. | — Dünkü duruşmada seyyar süt- / çü Veysel şahid sıfatile sorguya geklldi: «— Hâdise günü mâhallede süt satıyordum. Keziban ile Nuvart, sokakta birbirile kavga ediyor- du. Nuvari, Kezibana: — Yüzüğümü sen çaldın, onu ver, yoksa sen bilirsin!, Diye bağırıyor, Keziban ise, ©- mu çalmadığını iddia ediyordu. Yanlarınca Hikmel ae vardı. Fakat o, hiç ağzını açmıyor, bir- şey söylemiyordu. Hikmet hem- şerim olduğu için yanlarına g0 - kuldum. Tam bu sırada, hâdise mahalline bir polis geldi ve hepi- mizi karakola götürdü. Karakolda evvelâ Kezibanın, sonra kocasının üzerini aradılar, fakat birşey bulamadılar. Nihayet benim de ceblerimi karıştırmağa başladılar ve Nuvartın yüzüğü - nü benim cebimden çıkardılar, Yüzüğü ben çalmamıştım. Fa- kat onun nasıl cebime - girdiğine de bir türlü aklım ermiyordu. Bi- lâhare öğrendim ki, biz karakola giderken, Hikmet bana sezdirme- den yüzüğü cebime bırakıvermiş.. Bazı şahidlerin de dinlenmeleri için duruşma başka bir güne bı- rakıldı. “Teğini beyan ediyor. İNGİLİZ Berlin 19 (Hususi)— Çekoslo- vakya vakayli münasebetile İn - giliz ve Fransız sefirlerinin yap - tıkları teşebbüse cevaben Alman- yaya bu teşebbüsü kabul edemi - yeceğini, çünkü bunun siyasi ve ahlâki esaslardan mahrum oldu- ğünu bildirmi Almânyanın Londra sefiri Berline gelmek üze- redir. Volkiseker Beobahter güzetesi İngiliz 'Başvel n nutku hak - kında şiddetli bir makale yazmış- 'tır. Bu makalede deniliyor ki: dİngiliz ricali İngiliz mil- letinin düşüncesini temsil ediyor mu? Öyle ise İngiltere, Almanya- zan.-düşmanı demektir. Bu hal Al- manyayı İngiltereye karşı politi- kasını değiştirmeğe sevkedecek, iki hükümet arasındaki deniz an- Taşması suya düşecektir.. Son günler zarfında bazı vesa- Ak bulunmuştur. Bu vesaik 'Av. rupa siyast tarihinde mühim rol oynuyacaktır. Bulunan vesaike göre İngiltere, geçen sene Benese siyasi ve mali yardım vâdederek kendisini teşvik etmiştir. İrggilizler Çekyanın işgalinden müteheyyiç görünüyorlar: Çünkü | bu işgali, Senegalli, Hindli asker- Jerin işgali gibi zannediyorlar. Hal- buki işgali yapacak Alman aske- ridir. bahsetmek mevsimsizdir. İngil - tere 20 sene evvel İrlandada tat- bik ettiği dehşet idaresini düşün- sün. HİTLER - BERLİNDE KARŞILANIYOR Berlin 19 (Hususi)— Hitler bu- gün buraya döneceği cihetle bü- tün şehir baştan başa donanmış, taklar yapılmıştır. Halk sokak- lara dökülmüştür. Hitler, bugüne kadar misli gö- rülmemiş bir tezahüratla karşı « lanacaktır. PRAGDA GEÇİD RESMİ | Prag 19 (AA)— Bugün saat | onda Pragih başlıca caddesinde Prag gearnizonunu teşkil eden bü- Kesemem! “A, Be Hiç Allahtan Korkmaz mısın, sea? Bana Böyle İfüra Ediyorsun,, ördüncü ceza hükimi Ke - zibana: — Anlat bakayım, — kızım, *dedi. Bu hâdise nasıl oldu?. — Dün öğleye yakın, Eminle birlikte paçavra satmaklan dö - nüyorduk. Lâlelide Hamdi amca- ma tesadüf ettik. O bizi görünce yanımıza yaklaştı. Dikkat etlim. Hamdi amcam pek öfkeli nüyordu. Bana sert bir sesle sor- du: — Nereden geliyorsunuz?. — Paçavra satmaktan... Hamdi amca Emine döndü. Bir müddet öfkeli nazarlaral bak - tı. Sonra demindenberi arkasında sakladığı şişle, Eminin eline vur- du. Emin canının acısından: «Ayl diye bağırdı. O sırada suçlu cad- deden geçen bir otobüsü durdur- du ve ona atlıyarak Bakırköyüne gitti. Emini ani olarak yaraladı- ğt için, ona ne ile vurduğunu fark edemedim.. Çocuğun elinde derin bir yara açılmıştı. Derhal o senit- taki karakola giderek, keyfiyeti bildirdik., Hamdi şahidin ifadesine İtiraz etti: — Beğim bu kızın sözlerine i- nanma, Dinim hakkı için, valla - hi de billâhi de yalan söylüyor. Allah iki gözümü kör etsin, bir yim ki, ben Emine elimi bile do- kundurmadım. İftira ediyor ba- na... Bugüne kadar bir tavuk bile kesmedim. Ben nerede, adam ya- ralamak herede'.. Sonra, dün o barada, fırtınada kat'iyyen dışarı çıkmadım. Akşama kadar evda bulunduğuma dair, dilediğiniz ka- dar şahir getireyim size. Suçlu şahide döndü ve sert sert söylendi: — Abe hiç Allahından kark « maz mısın sen?. Bana böyle ifti- ra ediyorsun. Doğrusunu söylese- ne hâkim beye: Biz bugüne ka - Gar Eminle hiç kavga ettik mi?. Döğüştük mü? Ona fena bir söz söyledim mi? Kalbini kırdım mı?, — Birşey söylemedin amma, Emin senden fazla paçavra sat - tığı için onu çekemiyordun, E - mine kin besliyordun. Nihayet dün onu yaraladın.. Hemdi Kezibana yalvarmağa başladı: — Kızım, yavrum, evlâdım, ge- bebsiz yere yakma beni. Yazın... Reis, suçlunun sözünü kesti: — Benimle konuşunuz, birbiri - nizle değil! Ş Hamdi boynunu büktü; — Peki efendim, dedi. Sonra Sözüne devam etti: — Bu kız niçin Eminin lehinde söz söylüyor, biliyor musunuz? Emin, geçenlerde Allahın emri ile onu babasından istemişti de endan.... Hamdinin gösterdiği müdafaa şahidlerinin de -dinlenmesi için duruşma perşembe gününe bıra- M. HİCRET KISA POLİS HABERLERİ - Gestapodan (Alman gizli polisi)| kıldı. * Bakırköyde Bedosyan Ermeni | mektebi talebesinden Boğos oğlu Kiğork mektebin ikinci kat bal - konunda durmakta iken muvaze- nesini kaybederek düşmüş, Sol ko- lu ve ayağı kırılmıştır. 4 Sabıkalı Köse Emin, Eminö- nünde bir yetden çaldığı kurşun boruları satarken suç üstünde ya- kalanarak adliyeye verilmiştir v Cerrahpaşada oturan Rapıb oklu Seyiğ sarhoşluk — yüzünden tün Alman askeri grupları tara- ') çıkan kayga neticesinde Fatihde #rdan bir geçid resmi yapılacak- tır. oturan Mut dakla başından yaralamıştır. irscn * in adında birini bar-| yt sağünüm, eT Di ol Munzam - h Meselesi Bu Hususda Yeni Bir Nizamname Hazırlandı İş yerlerinde çalışanların yapa-| gakları munzam mesai hakkında iş dairesi tarafından yeni bir ni- zamname hazırlanarak Şürayı dev-| lete gönderilmiştir. İş kanunu — hükümlerine göre haftada 48 saatlik ve esas iş müd- detine ilâve olarak iş yerleri görecek leri zarüretler dolayısile günde 3 saat munzam mesai yapabilirler.| Yeni hazırlanan nizamnamede iş kanaununun bu - hükümlerinin tatbik suretini gösleren esaslar mevcüddür. ve nizamnameye göre günü tecavüz etmiyecektir. Be h;;kapı Faciası Bahçekapı yangını tahkikatı dün bütün gün devam etmiştir. Suçlu; 1340 doğumlu olduğu — bildirilen Alinin farik ve mümeyyiz olduğu' hakkında da adli tib müessesesi tarafından rapor verilmiştir. Bu- nun üzerine Ali ve Mustafa tek- hibi Hasanın teşvik ettiğini, hat- ta nerden ve nasıl koçacaklarına zerine Alinin yangını ika eyledi- ğini söylemişlerdir. ceza mahkemesi kararlle tevkif e- dilmişlerdir. Depo sahibi Hasan bu iddialarını — reddeylemiştir. Kendisi serbest buluamaktadır. “Tahkikata devam edilmekte de enkaz yerinde henü7 duman ve! ateş bulunduğundan keşif yapı- lamamış ve bu itibarla da kat't neüiceye varılamamıştır. Yeni Seçim Faaliyeti (1 inci sahifeden deyam reylerini Halk partisi namzedle - rine vermişlerdir. - Henüz seçim bitmiyen büyük - vilâvetlerde de bu akşam saat 16 da intihaba son verilecek ve derhal reylerin tas- nifi işine başlanacaktır. Şehrimizde Seçim İşleri Bu meyanda şehrimizde de ikin- ci müntehib seçimine bugün saat tam 16 da nihayet verilecek, san- dıklar kapatılacak ve derhal rey- lerin tasnifi işine başlananılacak - tır. Nüfusu az kazaların seçim ne-| ticesi bu gece saat yirmi, yirmi bi-| re kadar anlaşılmış olacaksa da Beyoğlu, Eminönü gibi kazaların meticeleri ancak yarın alınabile- cektir. Bugün, havanın müsald olması ve “tatil gününe rastlaması ha- sebile şimdiye kadar — reylerini vermiyenlerin sandık başlarına gi-) detek reylerini intihab haklarını kullandıkları görülmektedir. Müstakil Meb'uslar 6 ıncı Millet Meclisinde müsta- kil meb'usluklara ye: verilmek ü-| zere Parti bazı vilâyetlerden ek - sik namzed gösterecektir. Gerek müstakil olarak meb'tı olmak ge- rek gayrimüslüm vatandaşlardan birkaç kişinin meb'us çıkabilme- sini temin —etmek için Partinin namzed listesinde epeyce açık bi- rakılacağı söylenmektedir. | Beyanname ve Yeni Kararlar Namzed H.ıgesinîıı tertibi ve in- tihab işleri etrafında diğer karar- ların ittihazı için parti umumi di- vanı bügünlerde — toplanacaktır. Namzed listesi Reisicumhurun beyannamesile birlikte ilân edile” cektir. Diğer taraftan intihab işleri ete rafında da yeni batı kararlar a- J e Munzam işler mecmuu; senede 90 mevkiinde bulunan ve Rizederi l rar isticevab edilmişlerdir. Her iki-| &i de kendilerini ecza deposu sa- | dair de kendisine yol gösterdiğini,| Müustafanın bu işi reddetmesi | j Suçlular Sultanhmed birinci sulh| Bulgar Dostluğu Ahmed Şükrü ESMER Post Buagaristan'ın Başvekili Dr. Köselvanof, dündenböri Ane kara'da Cumhutiyet Türkiyesi « nin misafiri bulunmalstadır. Sayın — Başvekil bize komşu Bulgar mil- letinden sevgi getiriyor. —Onun Müuhterem şahsında dost milleti muhabbetle selâmlarız. Dr. Köseivanof, Majeste Bo « ris'in yüksek itimadıra mazhar — olan ve Bulgar halkı tarafından da çok sevilen mümtaz bir devlet adamıdır. Hariciye — meslekinden yetişmiş, Paris, Berlin ve Rama şarjedaferl”ilerinde bulunmuş ve Atina, Bükres ve Belgrad elçi - likleri vazifesini de gördükten ve bir aralık da Majeste Baris'in ya- nında husüsi olarak - çalıştıktan gonra, yetişmiş bir dev olarak Blugar hükür şına geçmiştir. Komşu Bulgaris - tan harbden sonraki devir içinde büyük zorluklara maruz kalmış - | tır. Bir aralık kırk Kadar - siyast | partinin — Boğuşması, bu komşu memleketi — anarşi içine atmıştı. 1934 mayıs darbesi bü boğuşma- | nın yarattığı anarşiye karşı bir reaksiyondu. 1924 darbosi Bulga- ristan'da parti boğuşnalarına ni- hayet verdi. Fakat devseti başka mahiyette bir istikrarsızlık içine attı. Bulgaristan'ı bu güç vaziyet- lerden kurlaran Müjeste Kral Bos ris olmuştur. Filhakika Bulgaris- tan'ın ana yasa ile idaresindeki bu fasılanın tarihini yazmak sıras” geldiği zaman, — tarihçiler, Krul Boris'in Blugar milletine yaptığı hizmetlere çok büyük yer verecek- lerdir. Ata yasanın ilga ve mec- Hisin feshedildiği, her temelin yır kıldığı bir zamanda Baris, Bulgat' milletini anarşi içine düşmeklen kurtarmıştır. - Cörciyel'ten Zlo - tef'e Toçef'e Köselvanof'a kadar daima normale doğru götürerek — f nihayet bugünkü rarh rejimt ulaştırıışlır. Majeste Kral ve Bul — gar milleti, bugün misalirliği lle bizi şereflendiren sayın Köseiva- nol'ta aradıkları devlet adamını bulmuşlardı. Filbakika bugün — Bulgaristan tam bir istikrar içindedir. Kom - şularının hepsiyle de Costluk mü* masebeti tesis etmiştir. Bulgaris « 'tan henüz Balkan antantına gir « miş olmumakla berabe- dört kont şusuna karşı dürüst bir siyaset tar kib etmiştir. Bu siyasstin telkin ettiği itimad sayesindedir ki, ge“ çen senenin temmuz ayında Selâ- mik anlaşması imzalanınışlır. Ve bt anlaşmanın — imzası, beş Balkan —— memleketinin, kendi aralarındaki — her ihtilâfı, hiç bir yabancının a“ racılığına yer vermeksizin halle- debileceklerini göstermiştir. Sayın Köselvanot — Türkiye'ye herhanigi bir meselenin halli için gelmiyor. Türkiye ile Bulgaristat arasında halledilecek hıçbir mese le yoktur. Bu ziyaretts karşılıklı dostluk tezahüründen başka bif mâna aranamaz. Pilhakika Türk topraklarına ayak bastıkları daki kadanberi, haklarında gösterilen Saygı ve sevginin samimiliğini Df Köscivanof ve arkadaşları gör * müş olacaklardır. Bu, misafir hak kında yapılması mutat olan proto” — koler bir vazife değil, candan ge“ len dostlük — tezahürüdür. Sayıf Dr. Köseivanof'un memleketimi- zi ziyaretlerile bu dostluk yeni bif hız almaktadır. » Yeni Eserler: UMUMİ COĞRAFYA Herkesin istifadesi icin yazıl * — mış olan coğrafya bilgisi ve list dokuzuncu sınıf talebesinin d? derslerini! kolayca takib edecek* leri bu kitab Çığır Kitab Evi ta * Tafından neşredilmiştir. hnacağı söyleğimektedir. Bu aradi namzed listesilin bügünlerde ilâd — edilmesi ve meb'us seçiminin d Ögelecek pazardan önce yapılmasi — ihtimalinden kuvvetle bahsedil * | mektedir. Aneak bu hutusta henif | kat'i bir malâmat yoktur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: