16 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

16 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T” YoN TELGERY dU Makineze | Verirken Hitler Lüksenburg Hududlarında Berlin 16 ÇA.A.) — Hitler, dün Lüksenburg hududu civarında kâln Eifel dağı ve Mozel ovası civarındaki istihkâmları teftiş etmiştir. Mu- malleyh istihkâmlerin bütün teferrüatı hakkında malümat almış ve muhtelif kısımların takviye ve ıslahına faaliyetle çalışan — işçilerle gö- Tüşmüştür. Hitler, daimi hudud kıt'aları tarafından yapılan muharebe — talim- lerini seyrettikten sonra tahtelârz mahfuz mahalleri, ağır mitralyözler 've tank top'arile mücehhez zırhlı kubbeleri ihtiva eden tepelerin da- hili tertibat:nı gezmiştir. Polonya Müdafaa Nazırı Parisde Paris 16 (A.A.) — Polonya Billi Müdafaa Nazırı yanında iki kolo- nel olduğu halde gayri resmi bir ziyaret için dün sabah Parise gelmiş ve garda Gamelin fle Polonyanın Paris büyük elçisi” tarafından karşı- Janmıştır. İtalya Harb İstemiyor Londra 16 (AA.) — Torino nutku hakkindaki İngiliz matbuatının | tefsiratı Daily Mail gaeztesinin başmakalesindeki şu cümle ile hulâsa edilebilir: | «Avrupadaki inisiyativ cephesi değişti. Bugün evvelkinin tersine olarak icraat demokrasilerde, söz de diktatörlüklerdedir.» Gazeteler Duçe'nin nutkundan İtalya hükümetinin teşekkül eden | müsalemetperver ko«lisyonla harb halinde bulunmak arzusunda olma- diğı manasını çıkarıyorlar, Mersindeki Alayımıza Büyük Merasimle Sancak Verildi Mersin 16 (ALA.)— Dün Mersinde yirmi binden fazla bir halk hu- zarunda büyük bir merasimle alay ımıza sancak verildi. Evvelce bay- rakla ve Mersin dallarile süslencrek hazırlanan büyük meydan, şehir 've köylerden gelen halk, mektebliler ve &porcular tarafından dahs #abahtan doldurulmıya başlandı. Muayyen saatte alayımız büyük üni- formalı subaylar ve çok muntazam giyinmiş erlerile yerlerini aldılar. Saat 16,30 da Orgeneral İzzettin Çalışlar, Korgeneral Muzafler Ergü- der, Tümgeneral İsmail Hakkı Akoğuz, ilbayımız Rüknettin Nasuhi oğlu, ve birçok askeri ümera, bele diye ve Halkevi başkanları ve parti mensubini, devair müdiranı meyda na gelerek İzzettin Çalışların çok alkışlanan bir söylevinden sonra sa ncak alaya verildi. Bundan sonra büyük bir geçid resmi yapıldı. - Alman - İtalyan Askeri Paktı . . ». Berlinde İmza Ediliyor Roma 16 (Hususi) — Hariciye Nüzırı Kont Ciyanto 21 mayısta Al- manyaya hareket edecek, Münih ve Berlinde üç dört gün kalacaktır. İtalyan - Alman asker? misakının Brlinde, yeni Başvekâlet dairesinde imza edileceği zannedilmekledir. İmza merasimi münasebetile Hitler bir nutuk söyliyecek ve paktın mihver devletlerine tahmil ettiği mü- 'tekabil vazifeleri izah edecektir. Suriye Kabinesi İstifa Etti Şam 16 (AA) — Bukhari kabinesi, takib ettiği programla Fran- sanın Suriye siyazeti arasında bir ahenk temin etmek yölunda karşı- laştığı müşkülâttan dolayı İstifa etmiştir. Subaylar 13 Dereceye ayrıldı (1 inci sahifeden devam) kâlet hususi kalem müdürü; aslf Tayyare Seyahati (3 inci sayfadan 3evam) tür. Son zamanlardaki kazaların çoğu sisten ileri gelmektedir. Ha- vada, makineye bir ârıza oldu mu, paraştitle aşağı inilebilir. Fakat, siste... Bir dağın tepe - gine, bir kaya parçasına çarpıldı mu ölüm muhakkaktır. Fakat ne çare... Her san'atın, her mesleğin kendine mahsus teh- likeleri var, İhtimal bir gün bu- nun da çaresi bulunacak. Fen dur- muyor, dev adımlarile ilerliyor.» maaşları 70, tutarı 210 lira. Yedinci derece — Binbaşılar, ü- Şüncü sınıf askerf memurlar; asli maaşları GÖ, tutarı 170 lira, Sekizinci derece — Önyüzbaşı- | — On birinci derece — 'Teğmem - lar, dördüncü sınıf askeri memur- lar; asli maaşları 50, tutarı 140 lira,| Dokuzuncu derece — Yüzbaşı - lar, beşinci sınıf askeri memurlar;| asli maaşları 40, tutarı 120 lira, Onuncu derece — Üstteğmen - ler, altıncı sınıf askeri memurlar; asli maaşları 35, tutarı 100 liradır. Menfi Propaganda — (1 inci sahifeden devam) dır. Bugüne kadar, Türkiyenin İtalya aleyhine tevcih edilmiş hiç bir emeli mevcud olmadığı gibi bundan sonrası için de olmasına | me lüzum, ne de mahal vardır. İtal- ya,Türkiyeden ancak dostluk bek- liyebilir. İngilterenin İtalyayı is- tihdaf eden bir tecavüz emeline sahib bulunduğunun da bugüne kadar ortaya koamuş bir vesikası mevcud olmadığına göre Türkiye- İngiltere ittifakından böyle bir mana çıkarmakda ancak mana - sızlık olur. Yugoslavya üzerinde bir tesir hamlesi yapmak keyfiyetine gelin- ce, bunun en muhteşem izah ve cevabmı da yine bizzat müttefi- kimiz Yugoslavyanın Kral Naibi Prens Polun Remadan hiçbir yeni siyasi vesika veya anlaşma imza- lamadan Belgrada dönüşü vermek- tedir. Yugoslavya, belki İtalya — ve Almanya tarafından çemberlen - miş vaziyettedir. Fukat hiçbir za- man Balkan birliği idealinden u, zaklaşmış değildir. Roma kaynakları şu ve bu ve- silelerle Balkan birliğini parça - Tanmak istidadında göstermekle muhakkak ki ancak sadece kendi kendilerini aldatıyorlar. ETEM İZZET BENİCE | Kral Zogo Suriye Tahtına mı Geçiyor ? Bir İngiliz Gazetesi Böyle Bir İhtimalden Bahsediyor Londrada çıkan Deyli Heralâ gazetesinin Filistin muhabiri, şeh-i rimizde — bulunan eski Arnavud Krahı Zogonun Suriye tahtına ge- tirilmesi riyayetleri — çıktığından bahsetmektedir. Fransanın Suriyedeki Milletler Cemiyeti mandaterliği yakında ni- hayete ereceğinden, Fransız hü - kümeti Kral Zogonun Suriye tah- tına getirilmesi takdirinde muhte- mel aksülâmeller hakkında Su - riyedeki konsolosların mütaleala- rını sormuştur. Hatta Kral Zogo - nun yakında tenezzüh maksadile Suriyeye gitmesi — ihtimalinden de bahsedilmektedir. Bir Otomobil Kazası Ali adında birinin idaresindeki 428 numaralı hususi otomobil Tar- Tabaşı caddesinden geçmekte iken ayni caddede 109 numarada otu- ran doktor Karloya çarparak sol ayağını kırmıştir. ler ve yedinci sınıf askeri memur- lar; asli maaşları $0, tutarı 85 lira, On ikinci derece — Üsiteğmen- ler ve sekizinci sınıf askeri memur-| lar; asli maaşları 25. tutarı 75 lira. On üçüncü derece — Askeri me- mur muavinleri; asli maaşları 20, tutarı 60 lira. Dobricedeki Kanlı Hâdise Bükreş 15 (Hususi) — Cenubi Dobricede yirmi Bulgarın ölümile, neticelenen hâdiseden bahseden güzeleler, vaziyeti şu şekilde izah etmektedirler: — Tayyare fabrikası müdürü | Zamfiresko geçen hafta yanında an bir kişi olduğu halde köşküne * giderken, yirmi kişinin tecavüzü- ne uğramıştır. Zamfiresko şahsma karşı bir suikasd vuku bulacağı - ni haber aldığı için tedbirli davra- mayordu. Nihayet çoğu Bulgar, bir kaçı da Rumen ölmak üzere yir- miden fazla insan Zanferesko'yu öldürmeğe kalkmışlar ve taban - calar atılmıştır. Müteyakkız bu - Tunan Jandarma hâdisenin derhal önüne geçmiş ve mütecavizleri ya- kalamıştır. Birkaç kişi yaralanmış- tır. Mütecavizler adi ye teslim edilmek üzere kaza mrkezine gö- türüldükleri sırada, jandarmaya mukavemet etmeğe kalkmışlar ve | jandarmalar da silâh — isti mecbur olmuştur. Haydudi biri Rümen olmak üzere birkaçı öl- lmüştür. Diğerleri kaçmağa | ik olmuşlardır. Müdde! İ mumilik jandarmaların meşru dafaa vaziyetinde kaldıklarını tes- bit etmiştir. | Dahiliye müstoşarı Bulgarlarla | meksün kasabaları teftiş ederek, ahalinin haleti — ruhiyesine göre icabeden tedbirleri alacaktır. Danzig Çok Vahim Günler Yaşıyor (1 inci sahifeden devam) tinde kalmıştır. Hükümet, Danzig halkını sükün ve iti - dale davet eden bir beyanna- me neşretmiştir. Beyanname- de, Danzigdeki mevzu nizamı bozmağa matuf her türlü ha- reketin tenkil edileceği bil - dirilmekte ve halkın kendi iş ve güçlerile meşgul olarak, bu nevi hareketlere iştirak et- memeleri tavsiye olunmak - tadır. İ Polonya hükümeti Danzig serbest şehri mantakası hu - dudlarına üç yüz binden faz- la asker yığmıştır. Danzigde herhangi bir ilhak hareketi başgösterir göstermez. Leh or- dusu derhal şehre girecektir. DANZİGTE SÜKÜNET VAR! Danzig 16 (A-A.)— Dün Dan- zigdeki Hitlerci teşekküllerin geçid resmi tahmin edildiği ka- dar mühim bir mahiyet arzet- memiştir. Geçide hücum ve mu- höfaza kıt'alarından 800 kişi iş- tirak etmiştir. Şehirde tam bir sükünet hüküm sürmüştür, ZAYİ Matis markalı tenezzüh atomo- bilimin 928 numaralı plâkasını za- ğini ilân ederim. Mütide Eryerek Dnini kabul ederse, iş dej da mütekabiliyet esası gözelil - mümiştir. Bu takdirde ize, Sovyet hükümeti gayrimüsavi bir vaziye- te düşmüş olacaktır. Çünkü coğ - rafi vaziyeti itibarile bütün yük Sovyet Rusyanın üzerine düşmüş olacaktır.» SOVYET MEHAFİLİNİN MÜTALEALARI Moskova 15 (A.A.)— Havas bil- diriyor: Siyast Sovyet mahfille - rinde söylendiğine göre Sovyetler Birliği garb demokrasilerile teş- riki mesal etmeğe karar vermiş- tir. Faksi her ne pahasına olur- sa olsaz değil, Sovyetler Birliği İngiliz - Pransız - Sovyet müteka- | bil yardım paktı plânmdan hiç- bir zaman vazgeçmiyecektir. Sovyetlerin evvelce İngiliz tek- liflerini reddetfikleri malâmdur. Savyetler bu teklifleri şimdi de kabul etmek niyetinde değlldir. Ancak Londra, “Sovyetlerin üç * devlet, hattâ yı da alarak dört devlet paktı plâ- Ayni mahfillerde beya ğine göre müşterek Fransız - İn- Biliz teşebbüsüne rağmen son dip- Tomatık görüşmelerde Fransa ta- ri sürülen teklifler İn- lerin noktai nazarına göre Sov- yet görüşlerine daha yakındır. Litvinofun İngilterenin noktai mazarını kolayca kabul ettiği $çin Sövyet hükümeti terafından uzak- laştırıldığı öğrenilmiştir. Sovyet hükümeti garble teirşki >mesai etmeğe hazırdır. Ancak, bu teşriki mesainin Avrupanın hali- hazırdaki kuvvetlerinin muvaze nesine müstenid realist bir siya - setin çerçevesi haricine çıkmaması şarttır. 'Tahmin edild(ğine göre Savyet- Jer, plânlarının teferrüata ald kı- sımlarında tadilât yapılmasına ra- zı olacaklar, fakat plânm umumi hatlarını kabul ettirmek için ıscar edeceklerdir. künse Polonya- | Devlet Demiryolları ve Limanları işletme U. idaresi ilânları Muhammen bedeli 5320 lira olan 41 kalem tibbi ecza ve malzemel ispençiyariye ve timariye 26/5/939 Cuma günü saat 15 on beşte Hay- |, Sovyet - İngiliz Misâlh İı...,.... ...; aeen (1 inci sahifeden devam) |LORD HALİFAKS PAZAR GÜNÜ| — Ptima Radyolin HAREKET EDİYOR Paris 16 — İngiliz Hariciye Na- zırı Lord Halifaks, Cenevreye git- mek üzere cumartesi günü Parise gelerek Dalaâye ve Bonnet ile gö- Tüşecektir. Lord Halifaks pazar günü Ce - Bevreye varacak, ve Milletler Ce- miyeti içtimaında Sovyet Rusya- yı temsil edecek olan Potemkin ile! temas ve müzakerelerde buluna- caktır. Yugoslavya ve Balkan Paktı (1 inci sahifeden devam) Siyasi mehafilde, beynelmilel vaziyetle sulh cephesinin her gün biraz dahâ kuvvetlendiği, Fransa ile İngiltere ortalıktaki zahiri sü- kütâa rağmen, son derece müte - yakkız olmakla beraber, sulhu muhafaza — ihtimalleri bugün her zamandan daha ziyade kuv - vetli olduğu söylenmektedir. İTALYANLAR BAŞKA TÜRLÜ | SÖYLÜYORLAR Roma 15 (AA)— Siyasi İtal- yan mehafilinin kanaatine göre, İngiliz - Türk anlaşması herşey- den evvel İtalyayı istindaf eyle « mektedir. Bu anlaşma, İtalyan - İngiliz anlaşmasının başlica csas- larından biri olan Akdeniz statü- kosunun muhafazasile telif edile- mez, Diğer taraftan İngiliz - Türk an- laşmasının Balkan antanlı pren- siplerile de telif edilemiyeceği in- tıbamın Yugoslavyada hasıl ol - müş bulurması " memnuniyetle kaydediliyor ve eğer İngilterenin Türkiye (e anlaşmak suretile Yu- goslavya üzerinde bir tesir yaptı- ğamı zannediyorsa bunun lama » mile aksini elde ettiği beyan e- Tunuyor. darpaşada Gar binası dahilindeki komsiyon tarafından kapalı zarf usulile satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin 209 liralık muvakkat teminat ve kanu- 'nun tâyin ettiği vesaikle tekilflerini muhtevi zarflarını ayni gün saat (14) ön dörde kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır. Bu işe ait şartnamcler komisyondan parasız olarak dağıtılmakta- dir. (3122) çünkü RADYOL Diş doktorunun bütün B rına söylediği gibi, dişleri parlatmakla — kalmıyarak OÜÇ B mikroblardan, muzir. sal | ve hamızlardan temizleyip * | gibi sağlamlık veren yeglit sirdir. 4 y j | Her sabah, öğle V& | |“akşam her yemektef | sonra günde 3d€f'_= F dişlerinizi — 4 LEDA T Diş macunile muntazamast —D fırçalayınız. ü )!F ! iki Başmuha | de izahat Ve (| inci sahifeden devt) raber ittihamlarımı geri almif yi — ziyete geçmekte, hatta daha V 1 davranıp bizimle kanant — BİEL etmekte, ancak yine imalı bif " did savurmaktadır. b Bu tehdid de şudur: e— Samimi olarak ( Kgümüz bu mütalealarda eğer V soğukkanlı davranıyorsak — Dü sırf içinde yaşadığımız nazik lerin sen » ben davasına tal lü olmadığını bildiğimiz içim maktyız..> Y Bu tehdid neyi kasdederst sin bizi alâkadar etmez. Buntf , vabım kendlierini sual vaziY”iy ** Muhammen bedellerile miktar ve vasıfları aşağıda yazılı (2) grup Malzeme ve eşya her grup ayrı ayrı ihale edilmek üzere 2/6/1939 Cuma günü saat (10,01) on buçukta Haydarpaşada Gar binası dahilindeki ko- misyon tarafından açık eksiltme usulile satın almacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin her grup hizasında yazılı muvakkat te —minat ve kanunun tayin ettiği vesaikle birlikte eksiltme günü saatine kadar kamisyona müracaatları lâzımdır. Bu işe ait şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır. 1— 3000 kilo kompresör yağı: Muhammen bedeli 900 lira muvak- kat teminatı 67 lira 50 2— 10,000 kilo saf hamızı kibrit, 2000 kilo adi hamızı kibrit; mu- hammen bedeli 1700 lira muvakkat teminatı 127 lira 50 kuruştur. (3419) ** Yolculara daha ziyade rahat seyahat etmek imkânlarını temin p maksadile Ankara İzmir arasında işliyen 5/206/1108 No. li yolcu ka- yi ettim. Bu kere yenisini alaca - | tarlarında Pazartesi, Çarşamba, Cuma günleri; İzmir - Ankara arar Bumdan eskisinin hükmü olmadı - İsında işliyen 1105/205/5 No. li yolcu katarlarında Pazar, Çarşamba, Cuma günleri bulundurulmakta olan yemekli furgon yerine 12/5/939 Teşvikiye Subat apartımanında | tarihinden itibaren lokantah vagon bulundurulacağı muhterem halka ilân olunur. (1824) (3397) TARİHİ ÇOCUK — Daha yttişkin delikanlılar ne iş görürler? — Onlar savaştan savaşa gi - derler, şehirde oturmazlar. İhtiyar göz yaşlarını silerek ma- bedin eşiğine üç kere iğildikten Bonra: — Senin de Tanrıdan bir dileğin mi var, oğul? Diye sordu. Azak da onlar gibi ellerini göğ- süne kavuşturdu. Sonra binden ihtiyarın peşine takıldı: — Evet... Ben de Tanrıdan ken- Yazan: İskender F. Sertelli | Sime taydalı bir arkadaş dülye - | ceğim. İkisi birden içeriye girdiler. Mabedin ziyaret günü olmadığı için, içeride (Baai) mabudunun heykeli önünde diz çökmüş bir kaç aksaçlı kadından başka kim- seler yoktu. Azak bir dağ çocuğuydu... Sir- tellâya yılda bir gün inerdi. Ne mabede gitmişli. Ne de mabud yüzü görmüştü. İhtiyarın arkasından yürüdü.. (Büyük mabud) un önünde dur- dular, İhtiyar baba ellerini açarak yal- '“varmağa başlamıştı. Müabede giren insanlar dilekle- Tini yüksek sesle bağırarak Tan- Tının kulağına eriştirmeğe çalışı- yorlardı. Şurada duran aksaçlı bir ka- din... Yere eğilmiş orta yaşlı ana.. Hepsi de harbe giden oğullarının ölümden kurtulmasına dua edi « yorlar: — Oğlumuzu sen diri getir! Diye yalvarıyorlardı. Hepsinin derdleri de dilekleri Kibi birdi. Azak da onlar gibi ellerini göğ- süne kavuşturdu.. Fakat o, onlar- dan başka birşey istiyordu.. Derdi ve dileği onlardan ayrı idi. — Ulu Tanrım! Beni anam on yedi yıl önce doğurmuş. O vakit- tenberi senin karşına ilk defa ge- Tüyorum. Bir tek âlleğim var: Ba- na, benim gibi gören, benim gibi düşünen bir arkadaş ver! Onun- le Hamat iline gideceğim ve Ha- matlılardan babamın Ssünü ela- cağım. Sen yolumu açık et ve yar dımını benden esirgeme! Azak bu sözleri söylerken, et- rafında ağlaşan aksaçlı kadınlar birer bifer başlarını çevinenek, bu küçük çocuğu hayretle seyret- meğe başladılar. Belliydi ki bu çocuk Nipurda doğmamıştı. Kadınlardan biri ya- nındakine sordu: — Tanıyor musün onu?. —Hayır.. # H — Bu yaşta Hamatlılardan öç almak istiyor. — Şehir mubafızının eline düş- mesin. Onu çabuk uslandırır. 'Tanrının oğlu biraz sönra, öte- kiler başlarını tekrar yere eğdik- leri zaman, yavaşça geri çekildi. Ve kimseye sezdirmeden mabet- ton dışarıya çıktı. * Azak o gün, şehirde çocukların aylak dolaşmadığını anlayınca, maden ocaklarına gitmeğe karar vermişti. Geceyi konakladığı yerde geçir- di. Sabahleyin bütün işçi çocuk- lar gibi, o da ocakların yolunu tutmuştu. Çocuk alayı maden ocaklarına yarıncıya kadar, Tanrının oğlu, Nipur çocuklarına kendini - öyle sevdirmiş, öyle ısındırmışlı ki... Her çocuk onun kendi yanında galışmasını istiyordu. ğ e Azakın kolundan çekenler sayı- Bızdı. Fakat, maden ocaklarında çalış- manın da bir yolu vardı. Oraya önüne geleni sokmazlardı. Öcak- lar bakanı, o sabah madenlete ye- ni bir çocuğun geldiğini) görünce yanına sokuldu: — Sen şimdiye kadar nerede #aklandın... Neden ocaklarda ça- lışmağa gelmedin?. diye sordu. Tanrının oğlu Nipur'a yeni gel diğini söyledikten sonra: — Ben de bu çocuklar gibi çalı- şacağım. Demişti. Ocaklar bakanı, Azakın Sirtel- lâdan geldiğini anlayınca, yetiş- kin çocuğu kucaklıyarak alnından öptü: — Ecemiz iyi mi? Bana ilkönce andan haber ver! dedi. Azak, Surner ecesinin Prens Ha- mon ile evlendiğini söyledi: maruz kalanlar hazırlansınlaf! sadece iki taraf arasındaki K07 niet - faşist gibi ismadların getirdiği havayı kötü ve 5 Bgörmüştük. Verilen izahat, neşriyat bu havayı şimdilik &* tıyor. £ Tren Altınd3 Kalan kadıt | Birkaç gün evvel, akşam ÜÜ, Samatyada Etyemez tren KÖf » ğ sünün yanında, bir kadın 176f p tanda kalarak, kolları ve ellef' ÖŞ çalanmış, hastâneye kaldırıN” D ifade veremeden ölmüştü. — , Genç kadının üstünde hü tini gösterecek birşey bulutf p ğ | dığı gibi bu civarda da kadif his eden de olmamıştı. Bu M | üzerinde bir hayli uğraşan F nihayet kadının Sirkecidt handa Başağa nakliyat amb Hakkı Çavdaroğlunun maneVi | ve Yenişehirde Bülbülderesi ran tornacı Kabrisin karısı 97 y larında Maragrit olduğunu etmişlerdir. ü Son zamanlarda kocasıf ğ vi yaşamakta olan genç Kdit ) suretle tren altında kaldığ! tesbit edilememiştir. Tah vam edilmektedir. ZAYİ K Resmi dairelerde ve icri landığım ve musaddak mührüm 15 mayıs 939 t zayi edilmiş olduğundan VE seye borcum ve ibram zayi olan mühürle her nevi Zuhur ederse muteber olm#” e| . h k (Devamı var) zere ilân olunur. ıı.nl’_ Çocuk Hekimi — (AP ( Dr. Ahmed Akkoy4Tiği * Taksim - Talimhane Palas ş Pazardan maada her z 15 den sonra, Tel: h 401

Bu sayıdan diğer sayfalar: