November 10, 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

HÂDİSELER ©ON SENEDİR YEMKK —— YEMİYEN BİR KADIN ——— İspanyanm Burgos şehrinde yaşıyan Bir kadın tamam ou senedenberi, yal- Buz hava ile yaşıyormuş.. Ağrına, ne bir lokma ekmek. ne yemek koyma- muş! İerkes metak ediyormuş. —Bu Kadın nasaıl yaşıyor?. 25 yaşında ve çok da güzel olan bu kadının bali, mühim bir tetkik mev- suu.. Biz de merak ettik, düşündük, faşındık; Olsa, olka dedik, bu kadın, bu güzel mahlük, her gün sabahtan ak- şama kadar, kocasınım başikaa #lini yiyerek yaşamaktadır. KRAVAT ÜZERİNDE İHTİKAR YAPILIYORMUŞ; ber vermişler.. Çok şukür ki, kravat, “bavaylci zaruriye maddelerinden de - Bildir. Taksak da olur, lakmasak da.. Şahsen, sık sık kravat değiştiren bir İmsn değilim.. Dört mevsim için döri Kraval alırım, bütün bir sene gider. Galiba Mükâr komisyonu azası da, kraval ihlikârının ehemmiyet ve cid- diyetine kani değiller ki, içtimaz gel- mcmişler ve toplantı otmamış.. İçilma Künü aymca ilân edilecekmiş.. Eğer, ihlikâr kemisyonu, diğer mad- Tilmesine çalışıyorlarmış.. Arlık, bu iş ı e mi olur, şırınga İle mi, bilmiyo- rüm. Zirsat mülehamısları herhalde bunu bülirler. Yakat, çöpsüz ürüm nasıl olmarsa, gekirdeksiz damales de öyle, İzsana garip geliyor. Yetiştirsinler bakalım da AFYON KOYMUŞLAR AYAY İK İA D e Za Son Telgrob YEMEGİN İÇİNE | Yedikleri yemeğin içine zfyon ke- yup yatanlar yakalanmışlar. Ne garip Ansanlar var?, Afyon denen şu zıkkım kasanı — zebirliyen — birşey değil mi?.. Mademki, kendilerine kastları var, ze- hirlenmek istiyorlar? Ne diye yeme- ğin içine afyon koyup, hem yemeğin, hem ağızlarının tadını bozarlar.. Mut- Taka zehirlenmek istiyorlarsa, bir süt- vüye uğrayıp bir bardak sül içivermek akıllarına getmedi mi?. ŞEHİR MECLİSİ AZASI BELEDİYEDEN AYLIK ALIR MI?. Şehir meelisinde İki azanm vaziyeti, bir sürü gürüllüye sebep oldu. Mesele şu: Bir adam, hem şehir meclisinde | Aza, hei dalmi encümende aza, hem de, bir belediye mücssesesi olan elek- rik idaresinde vazife sahibi olabilir mi?” Bizim bildiğimize göre, şebir mecli- S azasının vazifesi, bülün belediye | müesseselerini, belediye işlerini, bele- | diye masmelâtını / kontreldür. — Eğer, | ayni Iasan, belediyese bağlı bir cözesenin bülçesinden maaş da alıyor- sa, bü zak, bu mücssese üzerindekl kontrel ve mürakabe salâhiyelini masıl kontrol edebilir?. Mesele, bir şekil, bir kantn meselesi değil, ruh, maksal, ra- ye meselesidir. Eğer, halledilecek da- | va, yalnız şekle aydurmak, formaliteyi | Bir çocak yakalanmış, benlir 13 ya- gında olduğu hakde, tamam 30 sabıka- # varmış: Vani, sabıka adedi o kadar gçok ki, çocuğun her aybaşı bir. hır- sızlık yaptığı anlaşılıyor. Bu kadar me- hbarelli, bu kadar müstail, bu kadar profesyanel olmuş bir insan kolay bu- Tunmaz.. Gazetelerin yazdığına röre çocuğu tevkifhaneye — ründermişler, — halbuki tevkifhaneye değil, müzeye zönder - gmek daha doğru olardu. gürelim., AHMED RAUF Yeni Şark Derece'eri istasyonu indirilen Menafii umumiye kararı alındığından Ahırkapi- da faaliyete geçiliyor Ahırkapı ile Yenikapı arasın - gaki demiryolu güzergâh.nda bu- lunan ahşap everle süir gayri men-i ikul malların sür'atle yıkılıp orta- dân kaklırılmalarına bugünlerde başlanacaklır, Belediyenin, bu yerlerin istimlâki için Dahiliye Ve- İâletinden istediği menafit umu - miye kararı dün kabul ve asdik o- lunarak Belediye resliğine gön - derilmiştir. Yıkılacak yerler hemen tanzim | olunacakur, k Diğer taraftan bu tanzim işi bit- tikten sonra Ahırkapıda muazzam | bir gar ve istasyon binası ve tesi- satı da vücüde getirianesine baş- | lanacaktır. Bu tesisat bittiklen sonra Av - fupa ekspresi ve — konvansiyonel T aktır. Ya- gireceklerdir. iki Sirkeci — istasyonu ise | No.41 : — Çok beceriklidir. Yazdan fi düşünür. Eczak ambarım:zı lül gelmeden doldurur. — Ambar doldurmak becerikli- Hikten ziyade varlık " meselesidir. Allah ziyade etsin.. Sen mal, mü.k| Bahibi bir adamsır! | — Ne yapalım. Bizim rahmetli | hatun da çok iyi bir kadındı. Hem tarlaya koşar, hem bahçede çalı - Şır, hem de ev işlerine bakardı. O göçtüklen sonra halamı yanıma al- mağa mecbür oldum. — Evlendikten sonra dâ yanında kalacak mı? — Eh.. Orasını Allah bilir. A . Jacağım kadın onu aratmazsa, ge- lininin yanına gönder.rim. — Ben Ayşenön yerinde olsam, Öyle becerikli bir kadından istifade etmek isterim.. Onu yanımdan a- yırmam, — Bu, kadın'arın - bileceği bir iştir. İyi geçinirlerse, beraber olu- Turlar, Şimdiden — söyliyeyim ki halam ayni zamanda eeinlerini çok sevem bir kad.nder. Kat'iyyen onlara kaynanalık etmez. Ayşeyi de el üstünde tuaca; dedi. Yıkılap ça- *ti kaça tamir edilir acaba?, muallimler Maarif müdürünün gazetemize izahatı Rarem kanununun tatbiki dolayısile şehrimizdeki Ük meklep muall mlerin- den bir kısınına haksızlık yapıldığı ve bunlardan 300 kişinin Maarif Müdür- dTüğüne Mmüramkal etllkleri hakkında dün bir güzelenin verd &i yanlış haber salâhiyetlar maarif erkân; tarafından tekzip olunmuştur. Inrllw'l'rrtlklıl—ll-ı susta kendisile rörüşen bir muharriri- mize demiştir. kiz «— Bu havadis doğru değildir. Rize müracaat eden yalnız 94 muallimdir, Bunlar da baremin haksız tatbik olun- u değil, kedem zamlarını heniz lamadıklarını bildirmişlerdir. Böyle 300 Kişinin birden mürseaat — ettiğini yuzmak müuallimin aleyhine bir hare. kettir. Çöünkü muallün kadrosu için- de hiçbir fert yoktur Ki mevan kamtu- Tar aleyhine müracaalle bulunsun.» | | banliyö trenleri için kullanracak- tır. En büyük tılsım Asliye allıncı hukuk mahkemesinin kapısından genç bir kadın, alyah elbi- seler içinde itrediği pek belli olun in- eecik bir kadın... ve arkasından kocazı girdi, İkisi de mütereddit adımlarla dinle- yiciler araşından ilerleyip reisin önün- deki büyük sırada yerlerini aldılar, Genç kadın elinden tutluğu sarı yü- muk şaçlı, mavi deniz gözlü bir yav- Fayu orlalarına eluritu. Sonra başını öne eğip kendi âlemine daldı. Genç kadına bakar bakmaz omu ta- | mır gibi oldum. Bu, benlm gibi hemen bütün şehrin bildiği ve kan'alanı tak- dir olft eski bir san'atkârdı. € yıl ev- vel bummalı bir aşk macerası neti - gesinde bir alle yuvası kurmayı san a- fana tercih ederek İşinden ayrılmıştı. Ve tadivaçlarından sonra hemem her yerde İkisi de birbirinden ayrılmaz bir kül olarak beraber görünürler, aşkla- rının temizliği, yuvalarının şenliği ile tanınırlardı. © vakliler bu genç kadın çok gü- zeldi. Halbaki şimdi. — karşımızda — soluk yüzü uzamMIş, omuzları daralmış, kü - gülmüş bir hasla kuş gibi büzülen, tit- riyen bir kadın vardı. Hele gözteri.. Kakiden sakin bir göl Bİbi durgun duran bu yeşil güzler artık Ati bir cam gibi donuktu ve onlar da Şimdi neş'e, aaadetlen başka — herşey görünüyordu. Onun her halinden büyük bir ırtırap içinde kıvrandığı, dört yıl evvel ku- rulan yuvanın mavi denlx gözlü bir bebekle şenlenmesine rağmen yıkılmaz üzere olduğu anlaşılıyordu. Nitekim birar sanra istidası okunun- € ae hakikat de meydana çıktı. Oradan anladığımıza göre haksız 0- dan, kabahalli bulunan erkekti. Bu ince yapılı, demiz, sevgili “çocuğa kıymış, üstüne bir sokak kadınından daha a- Bir müddel; yanına gellp kucağına alılan yavrasunu kolları arasında mm- sıkı sıkıp öpiü. Sonra duvarın bir kö- gesine yaslamp boğula boğula hıçkıran zenç kadının yanına a — Müslerih ol Sârü dedi. Artık ev- den, senden ve yuvamızdan hiç aşrıl- mayacağım... Ve anneciğile babacığının arısmda =— « | Mehmetçik Geçiyor —ğ Yazan: İskender F. SERTELLİ : İbrahim içini çekerek sigarasını ' sardı: — Bir kere daha yıkılmıştı. O | zaman 0:t altın kadar sarleimişiim., Bu sefr de ondan İazıa — gümez | Sallırım; İ — Merak etme bir şey değil. Ben sana yaran bu parayı ödünç o.arık veririm. Sen sonra, elm genişle- dikçe ödersin bana... Olmaz mı? Ayşenin babası sevindi: dilire, bu iyiliğini ölünciye kadar unutmayız. Şehirden gelecek er - zak parasından bir, kısmını bu yıl öderim. Bir kısmını da gelecek yıl. Aülah senden razı olsun. — Merak etme, dedim ya. Her şey geçer, Şimdi biraz da düğün- den bahsedelim. Şu işi çabuk bi - tirmek fikrindeyim. Başkaları da göz istiyorlar da. Eğer bu iş uzarsa başka bir kadınla evlenmeğe mec-, bur olacağım. — Kouşalım.. Konuşalım gö - züm. Ben kızımı saha verdim gitti.| Başkasına el uzatmağa lüzum yok.| — O halde düğün gününü ka - rarlaştıralım. — Nikâhı gelecek haftaya kıy - '«ak fena olmaz değil mi? | e — Pek erken camım. Hele şu evi bir tamir ettireyim. Ölesi kolay- dir. — Evin tamiri birkaç günlük iştir. Tamir bilinciye kadar bizde misefir kalırs'nız. Burası yabancı bir yer değil.. Damadınızın evi. — Doğrü amma nixâh olmadan burada karmak ta dedikoduya yol açmaz mi? — Adam sen de, Köyümüzde de- ikodu yapacak kadar düşük ruh- l kimse yoktur. Bu işi parmağa yacal dam vardı: Hüse- yin. O da defolup gtti. Yarin ki- zını bana nişanladığını — herkese söylersin. BiLer gider. Bundan kes- firme yolu yoktur bu işin. İbrahim ağa - mütemadiyen e- vin tamirini düşünerek - Salihin her dediğine epeki» diyor, her tek-i lifini kabul ediyordu. Nikâhın on gün sonra kıyılma- sına karar vermişlerdi. Salih memmindu. Ocak başında kahve pişiriyor, kayınbabasına ikram ediyordu. Salih bir aralık başını kapıdan ikardı.. Karşıki odaya seslendi: — Daha işiniz bitmedi mi yahu? çıl | Yeni yeni binalar Sürpagopta yeni apart- manlar yapılacak Şehir dahflinde bulunan mezar- | lıklarn kaldır.lması işlle meşgul olan Belediye şimdi Beyoğlu fara- fındaki bu kabil bütün mezanık- ları da kaldırmağa başlamıştır. Bu meyanda Harbiye ile Tak- sim arasındaki «Sürpagop* mezarl.ğı dâ kaldırılarak temiz - lenmektedir. Sürpagopta mezarı bulunanlar bu mezarını 10 gün içinde kaldır- mağa mecbur tutulmuşlardır. Ken- dileri kadırmadıkları takdirde Be-| lediye kaldıracaklır. Mezarlar kal- d.rıldıktan sonra da burası tanzim olunacak ve Taksimdeki eski ta- limhane meydanı gibi arsalara if- Taz olunarak yepyeni, modern bir mahalle vücude gelrilecekir, Besrediye tarafından istiyenlere satılacak olan bu arsalarda da son sisltem Ve yeknasak aparlımanlar ve inşaat yapılacak'ır, üü Eğitmen kursu mensupları Ankaraya gidiyor Vaniköydeki beden terbiyesi e- | #itmen kursu mensupları öbür gün şenrimizden Ankaraya harekei edeveklerdir. Eğitmenier bayram Mmünasebetire beden ens-itüsü genç-) lerile gençlik stadyomunda büyük bir hendboj müsabakası yapacak- lardır. Başvekâlet beden terbiyesi u - mum müdürlüğü bendboün mem- leketimizde, gençlik arasında ta- ammümünü arzu — etliğinden bu müsabakalara çok ehemmiyet ve- rilmek.edir. Diğer tarâftan ayni gün matbuat| takımı da Ankaraya — gidecektir. Ankara Demirspor fu'bozuları da © gün İstanbu.a gelecektir. —— Ka've idhalâtı Kahve ithalâtının takas yolile serbest bırak lması hakkındaki ka- rTar dün şehrimizdeki a.âkadarlara| tebliğ olunmuştur. Bu karara göre kahve ithalâ'ı ancak önümüzdeki ayın | inci gününden itibarne ser-| best bırakılacaktır. İ Açıkta Kalan Vatandaşlar Geçenlerde Dikilide meydana gelen zelzele faciasında birçok vatandaş öl- dü. Yüzlerce kişi de açıkta kalmıştı. Açıkta kalan vatandaşları muvakka- 'den ve sür'atle barındırmak içiz, şim- dilik on ikişer odalı 25 pavyon inyası kararlaşmış ve bu pavyonların ihalesi | yapılmıştır. Devietim, bu hareketi, takdire 15 - yıklır, Temesni edelim ki, inşaat sür- aile bilirilin ve vatandaşlar, ça kış | | gününde, bir an evvel, başlarını se- kacak bir yer bulabilsinler.. BURHAN CEVAD Heeen e amn a anenemememame duran yavrularını okşuyarak lâve eti — Küçük Gönül; tekrar barışan zü- üllerimizin, başlan neyelenecek yu- yamızın en büyük güneş ve dılamı o- lacak yavrucağım.. Halük Cemal Haydi geliniz de ocak başında hi- rer kahve iciniz. Aysenin annesi adadan çıktı. — Geliyorum.. Geliyorum.. Vü- cudüm ıslanmış.. Üsüdüm. Ocağı Be çabuk yaktınız? Salih kapıyı açtı: — Ayşe nerede? — O soyundu.. Islak elbiselerini aldım.. Ateşte kurutacağım. — Haniya, neden gelmiyor o - | cak başına — Biraz uzandı sedirin üstüne. Başı ağrıyor. «Uyursam, halifle - | rim diyor. — Keşke ocak-başna gelseydi. bir kahve içer, aklı başına gelirdi. Ayşenin anası içeriyo girdi: Hele ilkönce ben Bir kahve içeyim de. Benim de aklım başım- da değil. Bu ne müthiş felâketti. Muharremde böyle — korkunç bir yağmur görmedim vallahı. Evleri yıktı. Sokakları, bahçeleri sel . İbrahim ağa karısıı yatıma ça- fardı: — Şuraya otur bakalım. Allah razı alsun Saliht Bize üstelik ocak ta yaklı: Srtımızı isitti, Çok temiz yüzekli bir erkekmiş o. Sonra gületek karısımın kulâ; na fısıldadı; y — Haflaya nikâhımız var, Sa- lihle konuş'uk.. Sözleştik. Yarın da evin tamirine başlıyoruz. — İkisi de çok acele. Evi tamir için parayı nerden buldun? İbrahim: (Devamı var) Üç7 Atamızı anıyoruz Alamızı kaybetliğimiz gün.. — Türk mülleti, tarihinin, en büyük yasını ku- tuyor. Bugün, matemimiz var. En kü- süğümüzden, en büyüğümüze kadar, Oku anıyersı. Onun halıralarını yaşı- yoruz. Daha dün gibi idi, Menüz göz- lTerimiztleki yaş kurumadı. En büyüğümüz, babamız, kurtarıcı» muz, yine buzünkü gibi günlerden bi- | Tinin nemli, puslü, sıkınslı bir saba- ( hında, gözlerini ebediyen hayala yum- aştu. Ala, masıl ölmüştü?. Bu kara, Bu acı haberi ilk duyduğumuz anlarda, İmanmamıştık. İnanmak istememiştik. Önun azlz nâşıni, alevden meş ale- lerin aydınlatlığı büyük salanun derin #ükünu, ve huşu veren loşluğu içinde Türk bayrağına sarılmış, birer çelik #ülün gibi, dimdik, ayakta nöbel bek- lyen kıhe çekmiş Türk erdusu mü- Messillerinln arasında, gördüğüm gü- aü hatırlıyorum. Önünden bir millet eğilerek geçiyor- | u. Çocuk, kadın, erkek, genç. ihtiyaz... Özünden bir millet ağlıyarak, haç- kırarak, amukları sarmıla sarsıla geçi- yordu. Bu geçenler, Atatürkün yaralk: fığı, Alatörkün sanradan yaşatlığı, can verdiği millet Ydi Alatürk, Türk mil- lelini, henüz kıyamet kopmadan, ruzu- | mahşer gelmeden. basübadelmev'ln sır- rına erişlirmiş olan insandı. Alalürkü unulmayoruz, unutmiyaca- ba. O, bizim kurtuluşumuzun, yeniden canlanışımızın sembolüdür. Gönülle - Timizde yanan Alalürk sevgisi, Ala - dürk hasreti, Alalürk ruhu, ebediyele kadar sürceekler. Ala, Alaf.. İçimliz yanıyor, bağrımız iğer bir milli kahraman değil, arâmdan —— Ansanın öleceği gelen bir deslan ilâhe- | sidir. REŞAD FEYZİ | Beyazıt nahiye koagresi Cumhuriyet Ha'k partisinin şeh- Trimiz nahiye kongreier.ne Azvam | dadır. Dün akşam da Be- | yazıl nahiyesinin kongresi Letalet apartımanında yap.Imıştır. Kon - | Ereye İstiklâl marşi'e başlanmış ve Ebedi Şef Atatürkün batırasına bürme'en üç dakıka ayakla süküt olunduktan sonra B. Nuri Çağların reisliğinde müzakerelere geçi mçi- tir. Neticede eski idare heyet| me- saisi ve hesap raporu — okunarak tasvip olunmuştar. Bilâhare de yeni idare heyeti seçimi yapıl - mıişuar. Yeni idare heyetine maa- rif müdürü B. Tevfik Kul, B. Ke- mal Peker, B. Enver — Kuzay, B. Fuad Tibet ve müallim — Şinasi Bozoğlu, ydek azalığa da Hifzi söy- lemez, Talât Özkan, Ali R.ta A- nar, Saim Özalan ve Hüsnü Boran | | lardır: Heybeli deniz lisesid$0, Mab- | tan Ayasofya camlinin bahçesi de tan- aa inhisar ko- lonyaları İmalât genişletilip şişeler küçültülecek İnbisarlar idaresi tar. fından bir | müdde! evvel piyasaya çıkarılan Ve ücüz fiatla satılatı eJimon çiçe- Ab kalonyaları büyük rağbet gö Mmüştür. Kolenya âmillerinin bu rekabet-i len zarar gördüklerini iddia etme-i derine rağmen öğrendiğimize gö - Te inhisarlar idaresi kolunya ima- lâtımı genişletmeğe karar vermiş- tir. Şimdiye kadar yalnız yar.m kiloluk kolonya salışa çıkarılırken! badema bu yeni karar mucibince Ayrıca şimdiye — kadar yalnız TEmon çiçeği kolonyası yapılmakta| idi. Badema' muhtelif koku ve çi- çeklerden de müteaddit kolonya- lar yapılacaktır, Bunlar şik ve za- Tif ambalâjlar içinde satılacaktır, — Askeri Liseler spor şampiyonası ladığını yazdı - spor şampiyo- nası müsabakalarmnın yarın son günüdür. Yarınki müsabakalara Saat 9 da Fener stadında başlana- cak ve şampiyon mektep akşama belli olacaktır. Şimdiki tasnife göre Kuleli lisesi 87 puvanla başta bulunmakladır, Diğer dereceler de sırasile şun - tepe lisesi 31, Bursa lisesi 24 pu - van. Bu neticeden şampiyonluğu | Kulo'i askeri lisesi gençlerinin ka- zanacağı kuvve'le tahmin olün - maktad r, ILÜÇI'JK HABERLERI ** Adliye terfi listesi Yüksek Tazdike Bönderilmiştir. ** Bizuns müzesi haline konmakta o- zlm edilecek ve bilühare bahçede bazı eserler teşhir olunacaktır. * Şehir meelisi umuml içtimalarını iyedi gün daha uzalmağa karar ver - miştir. *& Etrüsk vapurunun kazanlarındaki famirat bitmiştir. Vapur önümüzdeki seferlerine başlıyacaktır. * Ayazağadaki süvari binicilik o- kulunda iki gündenberi devam eden konkarlar yarın nihayet bulacak, ka- * Bir Amerikan firmas sekiz yüz bin kilo tütün satın alacaktır. Romanya va- pura Köstenceye giderkon amzaya uğ- radığından geri dönmüştü. — Yolcular başka bir vapura nakledilmiştir. Ro- imanıya vapuru İstinyede tamir edile- Bektir, AVRUPA HARBİNİN YENİ V ESELELERİ l Asyada mânalı hareketler oluyor Avrupa işleri ne kadar karışık - Tursa olsun, dünyanın başka tarâfla- mında olup bilen şeylere karşı da me- rak duymamak kabil olmuyor. Avru- padaki vaziyet gürp cephesinde İ Hİ j mak üzere mürekerelere başlıyacağı | sözleri yalıız birer rivayetter ibaret kalmıştır, Uzak Şarkla neler olduğu | domatları böyle şeylerde san derece Ahtiyatlıdızlar. Kişmir — Hindistanının mihracelerle idare ediler ve müslakli — hükümetler sırastında sayılan yerlerindendir. Ge- gen gün Kişmir mihracesi bir beyan. #ral olduğu bu harbi başarmak için ica- Banda yardım islediği zaman onu yap- malarını söylemiştir. İngillere ile Fran- Sanın davası ayni zamanda Hintlileri de gerek müslüman ve gerek — diğer dinlere mensup olsua bütün Hintiile- rin vazilesi olduğunu, harp ne kadar dar geri gider. Filhakika bu denin imazasını t | ip eden yeni Of milel İstihale içinde her üç deviti sıklıkça tebarüz etti. Aralarında velce anlaşma olmadığı halde ye, Fransa ve İngillere böyle zamanlarda kendilerini aymi bulmakta idiler. Almanyanım Tanmasiı, İlalya ile elbirliği İtalyanın — Habeşistana karşı BİT | teşebbüs ve nihayet İspanya harbi Ç vesilelerle çıkan Ihtilâflarda daima İngillere ve Fransa ile yürümüşlür. Bu suretle yakın ve Akdenizde sulhan başka bir cmeli olmuyan ba iki devletle Türkiye arasında karşılıkt! ” Mimat hissi uyanmışlır. Montrö Hazlar mükavelesinin Türkiye şüne uyzun şekilde ladili ve Hatf Bu şartlar altında mihver di tinin giriştikleri tecavikz pelitikasi rupa ve ba arada yakın şark tehlikeye koyduğu bir sırada Bil bir hissin sevkile her üc de bir araya gelmeleri tabli Kdi Ki öyle oldu. Almanya Çekaslo' Kmha etliklen ve İtalya da Arn a asker çıkardıklan sonra, bOLÜR c de anlaşıldığı üzere, lwlıuıll’ ya bu bulnli zaman İçin yi geçici bir politika kembinezenu dir, İngiltere, Fransa — ve Türki beş sene gibi siyasi tarihle sayılacak bir zaman için karşi bağlanmış bulunuyorlar. ç 2 v İ | her üç devlet arasındaki menfast | görüş birliğinin ne dereve -:l" devamlı olduğunu anlatmıya kâfÜİ Üçlü Httifak Akdeniz ve Yaktıi sulhunun korumnmasında ne deree” ll olacaklar? Bizce bu sualin cevabını HAĞ gimdiden vermiş bulunuyor. EĞEf | zün Akdeniz ve Yakın Şark, -"J garbi Avrupada başlıyan harbin | Hketerinden masun —_l’”’j sükünu büyük ölçüde, zeçen #Ç yapılan deklârasyona barçtuyus ) Atifakm sulhçu olan vasfı buradâ ( tün vüzmhüle tebarür etmektedir. p kın Şarkta ve Akdenizde sulhut | runması, Türkiyenin, İngilterenif | Fransanın en büyük emelleridir: 4 olmuyanların iyi miyetlerinden maksatlarından şüphe etmek Üçlü Ittifakın mer'iyet mevki görsile Yakın Şarkta yeni bİF devri açılmakladır. Bu devrin Yakın Şark mülletleri için kutlü © ee v ”