16 Nisan 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

16 Nisan 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HARBİN AD/ ON TELGRAF (ADİSELER KARŞISINDA. 5ON TELGRAF .SİYASI HÂDİSELER İngiltereyi ıstilâ plânının tehir edildiğini bldiren bir A> rakla doldurur ve şafakla be- raber yürüyerek karsıya ge- çerler.. ADAPTASYON | MESELESİ Evvelki gün, dostumuz Se- lâmi İzzet Sedes, adaptas- yoncu diye, kendisine yapılan hücumlara toptan bir cevap yveriyor ve adaptasyon ihtiya» gının nereden doğduğunu ve bu nev'in bizde nasıl bir boş- duk doldurduğunu anlatıyor- du. Bir arkadaş: «— Selâminin ballandıra ballandıra anlattığı bu adap- ftasyon işinden sonra, dedi, edebi nevilerin baş tacı adap- te esereler olmak gerek.. Me- ğer, adaptasyon ne mühim şey imiş?.» NEDİR?. Peyami Safa, evvelki gün- kü fıkrasında şu suali — soru- yor: «Bu harbin adı nedir?.» Henüz, bu harbe ad kon- madı, Vaftiz babası kim ola- cak, bakalım? Geçen harbin füç ismi vardı: Büyük Harp, Umumi Harp, Dünya Harbi.. Yeni harbe, Peyami «Son dünya Harbi» ismini takıyor. Fakat, bu takdirde, asırlar sonra gelecek dünya tarihçi- leri,, oldukça büyük bir müş- külâtla karşılaşacaklar.. Çün- kü Son Dünya Harbi I, Son Dünya Harbi II, Son Dünya Harbi H İlâh gibi sıra nu- Bu harp münasebetiyle, in- Banın aklına şu maruf fıkra geliyor: Nasreddin Hocaya — sor- — Karının adı nedir?. — Bilmiyorum.. — Nasıl olur, yahu?, / — Geçinmiye gönlü ki ismini öğreneyim?. Tıpkı bunun gibi bu har- bin adına karşı hiç bir alâka — 16 MİSAN 18002 Toprak Tevziatı | Arazi almamış göç- menlere derhal tevzi- at icrası emri verildi Göçmenlere toprak tevziatı hak- kında İskân Müdürlüğüne bir ta- dirilmiştir. KÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE: * Fatihde Atpazarında kurul- makta olan pazarın bundan sonra buradan kaldırılarak Edirnekapı İharicindeki mısır tarlasında ku - rulmasına karar verilmiştir. * Gazino tarifeleri için kayma- kamlıklardan tetkik raporları ie- Beyoğlu kaymakamlığı hariç olmak üzere bütün kazalar cevap vermişlerdir. Beyoğlu ka - zasının da cevabı geldikten sonra bu raporlar tetkik edilecek ve bir kara rverilecektir. * Beyazıtlaki eski Maliye ve yeni Askeri Tibbiye binası ile Ü- niversite arasındaki yola Beşim- ömerpaşa Caddesi izminin veril - mesirne İstanbul Belediyesince ka- yir 100 sinema makinisli Bele- diyece imtihana tâbi tutulmuş - tur, Bunlardan bir kısmına ehli - yetname verilmiş, muvaffak ola- mıyanlara da — çalışmaları — için müddet verilmiştir. İkinci defaki imtihanda muvaffak olmazlarsa maki ten — çıkarılacaklardır. Şehrimizdeki ginema makinistleri- nin sayısı 200 kadardır. * Dolmabahçe Stadı inşaatını Tmüteahhit durdurmuştur. Müte- ahhit, inşaat malzemesinin yük - seldiğinden ihale bedelinin art - tırılması için Beden Terbiye Di - Tektörlüğüne müracaat ettiğini ve bu yüzden arada ihtilâf zuhur ettiğini söylemiştir. Belediye Hu- kuk İşleri Müdürlüğü ihale bede- linin arttırılmasını muvafık gör- mektedir, TİCARET ve SANAYİ: *& Dün bir altın yirmi yedi lira yetmiş beş kuruştan — muamele Bgörmüştür. * Almanların piyasalarımız - dan alacakları mallar için hususi anlaşmalar yapılmaktadır. Alman- yaya iki ham bakır satışı için ya- pılan teklifler üzerinde görüşme- ler devam etmektedir. * Romanyaya verilmekte olan lisans üzerine külliyetli miktarda kepek gönderilmektedir. Rumen piyasaları çiroz ve nohut istek - lerini tokrarlamışlardır. MÜTEFERRİK: * İlk Operet san'atkârımız Ce- mal Sahirin 25 inci san'at yılı mü- nasebetile dün gece Fransız tiyat- rosunda büyük bir müsamere ve- rilmiştir. Tiyatro salonu hıncahınç dolmuş ve birçok kimseler ayakta temsilleri — takip etmişlerdir. Ce- ma) Sahir halk tarafında nmüker- Edebi Roman:31 reren takdirle alkışlanmıştır. KOLKOLA Müellifi: Nizamettin NAZİF " Berber salanu bir aparlımanın #kinci katında idi, Son basamak- İları inerzen Raşide sordu — Bu sabah gazete okudunmu? — Yoool ı — Belli. — Şaşkın şaşkın bakma canım. | Okumuş olsaydın elbette bana da bahsederdin. — Ben ne zaman gazete alsam ##ana da haber veriyormuşum gibi konuşuyorsun. — Bugün bir gazete alsaydın içinde mühim birşey bulurdun da. — Ne gibi? # — Faraza geçenlerde pek merak #tliğin bir muharririn yazısını, — Naci Galibin mi? — Tam üstüne bastın. Yalnız yazılar muharrir Naci Galip ta - rafından yazılmamış. — Yazıların mevzuu Naci Galip Beyetendi... — Ondan mı bahsediyorlar? — Evet, hususi hayatından. — Aman kuzum, hangi gazete- ler?, Alalım şunlardan birer tane. — Zahmet etme! Elimdeki pa- kette kâfi miktanda var. Rezil ol- muşlar. — Rezil mi olmuüşlar? Arka - daşlarıda mı var? Kaç kişi ? Acele etme.. Şimid öğrenirsin. Gel, şu taksiye atlıyalım. Apar- tamanda meraktan kurtulursun. İş Bankasının Beyoğlu — şubesi yanındaki dar sokakta duran oto- mobillerden birime atladılar, ALK Filoezofu Ankaradaki Devlet Konserva- fuarı ve Tiyatro mektebi Rejisörü Profesör Karl Ebert, tiyatro mek- tebindeki tedrisat esnasında karşı- laştığı güçlükleri sayıp dökerken, felif edilmiş yerli ve milli sahme eseri olmadığından da şikâyet e- diyor, (alebeye, hep tercüme e- serler ezberletiyoruz, diyor. Prefesörle beraber, ayni suali biz de soralrm: Hani Türk ediplerinin, Türk şa- İrlerinin tiyatro eserleri?. — Huni milli piyeslerimiz?, Daha geçen gün, bu sütunlar- da, bizde neden telif romanın az olduğunu ve bundan böyle de re- mancı neden yetişmiyeceğini iza- ha çalışmış, sebeplerini sıralamış- tıra, Karl Ebertin şikâyet ettiği «pi- yes» sizlik de ayni çerçeve içinde mütalca edilebilir ve ayni şekll- de, ayni neticeye bağlanabilir, Daha kısa bir müddet evvel, Şe- hir tiyatrosunda telif bir eseri oy- nanan bir muharririn, müellif hak- kı olarak ancak beş on İira aldığı teessürle söyleniyordu. Tiyatro eseri., Belki, bir edebi roman vücude getirmekten daha zor, daha yorucu bir iş.. Evet aylarca uğraşacak, çalışa- cak, göz nuru dükeceksiniz.. Sonra?. Sonra da, size Taksim Belediye garinosunda yallah yallah, ancak bir hafta akşamı yemeği yedirebi- lecek bir «hakkı telif, verilecek. Biz, tiyatre eseri isterken, dü- şünmüyoruz ki, bir köşebaşı tü- tüncüsünün bir günde yaptığı alış veriş yekünundan daha az bir pa- rzayı, telif ücreti olarak vermek REŞAT FEYZİ Müuallimler için ye- ni, mühim bir emir Maarif Vekâleti. alâkadarlara mühim bir tamim yapmıştır. Bun- da, muallimlerin mazeretsiz ola- Tak bir haftadan az sürecek de - vamsızlıklarının sür'atle tecziye Raşide — Cihangirde bir adres verdi. ve Emniyet Sandığından edlimesi, kabule şayan mazereti olmadan derse girmiyen veya gir-| diği halde sınıfta başka bir şeyle meşgul olan ve disiplin, öğretmen | meclislerile, satın alma korisyonu | toplantılarına mazeretsiz olarak devam etmiyen, bir ay içinde iki detadan fazla derse geç kalan mu- allimler hakkında da ücret kesme çezasının - tatbikini bildirmiştir. Ayrıca bu hareketlerin tekerrü- ründe maaş kesimi cezası verile - cektir. — Yeni mevsimde buz fiatlarının kaç kuruş olacağı hakkında Be- ledivece tetkiklere geçilmiştir. Yazın kilo başına 10 para gibi cüz'i bir zam vapılacağı tahmin olunmaktadır. Gazetemiz memurlarından Bay Şükrü Benicenin dün gece bir oğlan çocuğu dünyaya gelmiştir. Çocuğa uzun ömürler dileriz. para kaldırmış yaşlı pinti kadınlar çantalarını nasıl dört elle kavrarlar- sa dizleri üstüne ko 'u >aketi iki elile sımsıkı tutarak sağa sola bak- mağa bazladı. Otomobila tel kekleri her devri tamamlayınca | merakı bir kat daha artan Rez- zan bu süküte nihayet ıki dakıka gayanabildi: —— Söyle kuzum, çatlıyacağım... Ne olmuş? — Yakalanmışlar. — Ne yaparken? Naci birini mi| adam mı döğmüş? Hırsızlık mi | yapmışlâr? Raşide alaylı alaylı bir göğüs geçirdi. - dedi - aşki — Allahımı seversen... Basılmış- lar mi voksa? — Tamam üstüne bastın! — Kiminle? rede? Nasıl? — Söylemem. Apartımana ka- dar sabret, Ve ağzını Rezzanın kulağına dar Günün meselesi: İ Haliç Vapurlarının Yeni Vaziyeti Haliçidaresinin Denizyollarına devir işi haziranda yapılacak Şehir Meelisi dün Valinin re - isliğinde toplanmıştır. Bu toplan” tıda Meclis içtimanın on beş gün uzatılmasına dair makamın tez - keresi okunduktan sonra Beledi- yenin iki yüz bin liraya yakın #lacağından dolayı Haliç Şirke - tinin vapur ve diğer malzemesine koyduğu — haczin ref'i hakkında Kavanin Encümeninin mazbatası okunmuş ve mezkür encümenin bu hususta bulduğu formül hu - kukçu âza arasında uzun bir mü- nakaşaya yol açmıştır. Vali ve Beleidye Roisi Lütfi Kırdar izahat vererek: «— Gayemiz Haliç vapurlarının işletilmesi işidir. İdare her sene yardıma ihtiyaç gösteriyor. Bizim gayemiz Akay İdaresini de alıp birlikte işletmekti. Fakat bugünkü vaziyette buna imkân yoktur. İ- dareye yardıma da bütçemiz mü- sait değildir. Bugün alacağımız - —DOANDTİVTE .. Pn/ iİÇç — —— ADLİYE ve POLİS — dan vazgeçerek Münakalât Vekâ- letine verelim, yarın müsait za- manda hükümet bize diğerlerile birlikte iade eder. Bizim atölye- lerimiz yok. Vapurların — tamize ihtiyacı oluyor. Münakalât Vekâ- leti banu pekâlâ yapabilir. Fakat Vekâlet de pek haklı olarak «sene- de bu işe 50 - 60 bin lira sarfede- biliriz, fakat üste borçları kabul edemeyiz, diyor» dedi. | Müzakere bir hayli devam et- tikten sonra mazbata tekrar en - cümene bavale olundu ve kısa bir fanla ile yapılan ikinci celsede ieraf hacizlerin fekki ve Beledi - | yenin alacağının iflâs masasından tahsili şeklinde bir kararla maz- bata kabul edilmiştir. Diğer taraftan öğrendiğimize göre Haliç vapurlarının Münakalât Vekâletine devri baziranda yapır lacak ve vapurları - Denizyolları İdaresi işletecektir. Genç kızları fuhuş yoluna | sürükliyen randevucu kadın | İkinci dela olarak yakalanan madamı Atinamın muhakemesine dün bakıldı Genç kızları fuhşa teşvikle maz- nun Madam Atinanın muhakeme- #ine dün asliye 6 ıncı cezada gizli olarak devan edilmiştir. Madam Atinanın fuhuş yuvası ilk defa bir tesadüf eseri olarak bundan üç dört sene evvel Güm- rTük muhafaza teşkilâtı tarafından meydana çıkarılmıştır. Bu tesa- düf şöyle olmuştur: Gümrük Muhafaza teşkilâtı me- amurları uzun bir incelemeden son- ra Madam Atinanın kızı Zizinin döviz kaçakçılığı yaptığını tesbit etmişler ve delâil elde etmek için Beyoğlu Tokalyan yanında Balo sokağındaki evinde bir arama yap- mışlardır. Memurlar dviz kaçakçılığını tes- bit edecek delâil ararlarken bura- ——— .— — — Eyüpteki pasif korunma denemesi Dün Öğleden sonra Eyüpte ya- pilan Pasif korunma — dencmesi çok muvaffakiyetli olmuştur. 47 fabrikanın bulunduğu bu muhitte evvelâ Kemerburgaz — jandarma santralı mefruz bir düşman tay- yaresinin göründüğünü telefonla haber vermiştir. Bunun üzerine Eyüp mıntakasında bulunan bü- tün fabrikalar kendi düdüklerile alarma iştirak etmişlerdir. Mefruz düşman tayyareleri, tuğ- la harmanları istikametinde pa - Taşütçüler indirmişlerdir. Alibey köyünden gönderilen bir paraşüt mücadele mangası, derhal hare- kete geçerek, bu mefruz paraşüt- çüleri kısmen imha ve kısmen de sının bir fuhüş yuvası olduğunu görmüşlerdir. Ve her odadan genç kızlar ve erkekler çıkarılmıştır. Yapılan tahkikat bu kadının sene- lerdenberi bu evde yüzlerce genç kzı ortağı Vasiliki ile birlikte fuh- ga teşvik ettiğini göstermiştir. O vakit Atinanın muhakemesi aylarca devam etmiş ve bilâhare kefaletle tahliye olunmuştur. Fakat Atina serbest kalınca Tak- simde Sıraservilerde yeni bir fu- huş yuvası daha kurmüştür. Za- bıta bunu da haber alarak evi bas- Tış ve yine genç kızları ve erkek- leri meydana çıkarmıştır. Dün altıncı asliye ceza mahke- mesinde yapılan duruşmada bir çok şahitler dinlenilmiştir. kezden ayrıca otobüslerle hücum sahasına yardımcı kuvvetler ye- tiştirilmiş, tayyarelerin attıkları bombalarla İslâmbey köyündeki mektep binasında yangınlar çık- mış, Eyüpte Akarçeşmede çökün- tüler hasıl olmuş, Büyükcami ö- nüne gaz bombaları atılmıştır. Fabrikalarda da ayni snatte a- larm işareti verilmiş, amele sığı- naklara girmiş, fabrikaların muh- telif mahallerine düşen bombala- rın çıkardığı mefruz — yangınlar söndürülmüştür. Tehlike devam ettiği müddetçe, sokaklarda, tatbikata nezaret e- den memurlardan başka kimse bulunmamıştır. Alarma saat 17 de esir etmişlerdir. Bu esnada, mer- | nihayet verilmiştir. — Şoför duymasın. Geldik za- ten... ba Cihangirde, Gdört katlı yeni bir apartımanın önünde dur- du. Raşide kapıyı açan şofürün eline bir lira tutuşturdu ve üstünü almıya lüzum görmiyerek merdi- venleri çıktı. Çanlasından çıkar- dığı bir anahtarı ikinct kattaki kapılardan birine soktu. Rezzanı | arkasından iti, — Kızkülesini ve diler, Sabırsızlıkla pakete sarıl - dılar, Eldivenlerin! ve kürklerini bile çıkarmayı düşünememişlerdi. Raşide, paketi saran ince bir si- cimi şiddttle çekip koparınca ha- lının üstüne sekiz ön gazete düş- tü. Bunlardan birini kapan Rez- zan, Raşidenin işaret ettiği y bakınca, el büyüklüğünde harf - kerle dizili şu tek kelimyet okudu: «Baskın!» Bunun altında ikinci bir ser- Tevha vardı: «Kibar allelerimizden — birine mensup temiz bir kızı iğfal eden yayarak fısıldadı" adam gazeteei olduğunu iddia et- | Boğazı gören küçük bir salona gir- | n 0 dd aüi ei di ei seriiee ee ai e 5 ö ae — ee eee ea miş. Bu iddia yalandır!. Bu serlevhaların altında vak'a mahallinin bir resmi ile üç sütun- luk bir tafsilât vardı. Bir başka gazele meseleyi bir başka esastan inceliyordu. Bunun ilk sahifesinde en büyük harfler- le şu suallere cevap aranıyordu: <Nişanlı olmakla nikâhlı olmak arasında ne fark vardır? Haydi iz- divaç nikâh ile tekemmül eder diyelim, fakat nişan ile başlamış olduğunu inkâr edebilir miyiz?» Bu gazete bir de anket açtığını, tanınmış sosyoloğlarla avukatlar rın ve hâkimlerin fikirlerini so- racağını ilân ediyordu. Fakat vak'a hakkında en me- raklı tafsilütı veren bir akşam ge- zetesiydi. Bunun fotografcısı bür yük bir zekâ göstermiş ve diğer Bgazetecilerin — fotografcıları gibi çiftlik binasının dışarıdan bir res- mini almakla iktifa — etlmemişti. Naci jile Perihanın oturdukları e- danın ve bu odadaki devrilmiş ie- | vaziyette bulunmayı da göze a- kemlelerle eski fakat genişçe bir kanepenin ve raekı sofrasının ne- Çarşının Tamir işi 16 Haziranda kat'i tamire başlamak için 50 bin lira ayrıldı Belediyece Kapalıçarşının ta - mirt için 1040 mali yılı bütçesine 50 bin lira konulduğu halde bu tamir yapılamamış fakat tamir za- rüreti daha artmıştır. — Bilhassa yağmurlu zamanlarda birçok yer- İerde şemsiye açmak mecburiyeti bile hasıl olmuştur. Belediye Reisliği bu vaziyet ü- zerine bazirandan itibaren tamire kat'i olarak başlamağı kararlaş - tırmış ve bun uniçin yeni bütçeye | 30 bin liralık bir tahsisat koy - muştur. Terkosı;nonl yıl taksiti Her yıl 130183 Fronsiz frangı olarak ödenen Terkos satınalma taksitinin bu yıla ait olanı Bele - ödenmiştir. Fransız frangı yükseldiğinden bu miktar; 'yıla nazaran 616,45 lira fazla 'ak 38 bin 546 İira 78 kuruş tutmuştur. Diğer taraftan Kadıköy Su Şir- ketinin taksit bedeli de ödenmiş- tir. Fakat bunun taksitleri Türk Tirası esasına göre tesbit edildi - ğinden bir değişiklik olmamıştır. San'at kursları İktısat ve Maarif Vekâletleri ta- rafından köylerde kurulan san'at kurslarma büyük rağbet olmuştur. Bu kurslar sekiz ki: dan Vekâletler yeni bir karar ver- | mişler ve fazla müracaat eden - lerin miktarı ikinci bir 8 kişilik parti doldurursa yeni kurslar a- çılmasını bildirmişlerdir. İzmirden ihracat Mari ayında İzmir limanı va - artasile 1834486 Jiralık 1 milyon 875824 kilo ithalât olmuştur. Bu partiler arasında rhemleketimize Tüzumlu birçok eşya gelmiştir. Barap köprüler sür- atle tamir edilecek Natıa Vekâleti bu kış mevsi - minde seylâplar yüzünden zarar gören yol ve köprüleri tamir et- tirmek için geniş bir program ha- zırlamıştır. İzmir ve civarında he- yelânlar ile kapanan ve bozulan yollar için şimdilik 50 bin lira ay- Tılmıştır. Bursa ve İzmirde harap olan köprüler de derhal tamir e- dilecektir. Göztaşı Hatlarında bir ihtilâf Köylü ve müstahsile kilosu 20 kuruşa tevzi edilmekte olan göz- taşları 19 marttan evvel 38 ku - ruştan verildiği ve birçok köylü ve müstahsilin bu fazla fiattan mal aldığı için bu fazla paranın iade edilip edilmiyeceği bir me- sele olmustur. 36 kuruştan almış olanlar tevzlatı yapan İzmir Üzüm İnciz Kooperatifinden kile ba - şında 16 kuruş fazla parayı geri istemektedirler, Bu hususta Ve- kâlete de müracaat etmeğe karar vermişlerdir. simlerini çekmişti. Gazete sekre- tert de zekâsının bütün şirretliğini insahfsızca kultanmış, odanın u- Mmumi görünüşünü tesbit eden bü- | yük resimde pencereler üstüne birer <X. işareti koydurmuş ve altına çu satırları yazmıştı: «Dikkat! Bu ödanın bütün pen- |. cereleri sımsıkt kapalıdır. Neden?> Raşide bu satırı, üzerinde par- mağını gezdircerk ve yüksek ses- le okumuştu. Rezzan iki elini iki yanağına vurarak : — Aman yarabbim! Ne rezalet! - Diye haykırdı - Böylesi görülmemişti - diye söylendi Raşide - Jalenin vak'ası bunu nvanında solda sıfır. Gaze- tenin bu «neden?» demesi kâfi. Neden kapalı pencerele?? Tabil asfalt caddeden geçenler içini göre mesin diye. Eh... Demek ki bu o- dada bulunanlar dışarıdan gö - rülmesini doğru bulmadıkları bir vaziyette imişler. Yahut öyle bir larak bu odaya girmişler, Değil mi? Böyle değil mif Çarkas var) e $ —Z GÜL Balkanlar da ayni tâbiye) ban gidiyorlar, Fakat ya memleketleri bu tâbi) navyanın ve garbi Avrupt kıbeti " gözününde iken, devletleri için bu mazeret sürülemez. Almanyanın rupa hakkındaki hedef ve ri, Romanyaya talim ve kıt'aları yallamıya başladığı denberi aşikâr iken, Y dini kolunu bağlamış - ve almak için ileri sürülen tekl reddetmştir. Bugün bu kabı millet, Stoyadineviç ve Svet SESEYİRNEİ Ht A Son günlere kadar mihver setine bağlı kalan ve hati paktı imzalıyan Yugesl çen pazar günündenberi kaldığı mihver hücumuma vemet edebilmek için ne ten, ne de manen — hazı Maddeten hazır değildi; Arnavatluğun işgali günür muhasara altıma alınmış bir V lenin şümul Vve manasını anlatmış ise, Yugoslav kütl bumu anlatmak için vakit mıştır. Senelerdenberi — mil sempati ifade eden bir hava de beslenmiş olan Yugoslav deti, ansızın yapılan Bbir inkiflk,| tan sonra karşılaştığı davı N hemmiyetini anlamadan bir biöflin memat mücadelesine git mecburiyetinde kalmıştır. BİP raftan aylardanberi hazırlanmf$?5 ta olan motörlü Alman kıt nın darbesi, diğer taraftan 1 deki ekalliyetlerin ihaneti, p çacü olarak da «ebedi dos vefasızlığı ve oporlünizmi, Yü Tavyayı temelinden sarsmıştı Acaba Yugoslavya, Svetl imzaladığı üçlü pakta sadık saydı, netice başka türlü mü caktı?, Çok şüpheli. Hatlâ İ nin ayni olacağına şüphe Yugoslavyanın mukadderatı kındaki karar çoktan veril Tunuyordu. Öyle olmasaydı, ristan ve Bulgaristan mih' dularına — kapılarını açı Bundan — sarfınazar — Vi kuruluşunda bir siyasi teşek lün, mihver tarafından | edilen nizam içinde yeri Fakat mihver bu hedefine vaf için başka bir tâbiye tatbik yi düşünüyordu. Viyanada Tanan paktın reddedilmesi mihver daha seri ve daha #f İti yoldan yürümüştür. Bununla beraber, bu tında Yugoslavyanın islikbali ha müemmendir. Çünkü mil kazanacağı muvakkat zaferlef yük harp içinde görüldüzü #ÜR! Sırbistanın tamamile işçal alınması gibi bir netice verse Yugoslavya mukadderatını terenin, Birleşik Amerikan hattâ bir dereceye kadar da geller Birliğinin muk; bağlamış bulunduğundan bu cadeleden daha kuvvetli, dahi lu ve daha zinde olarak Bunun en büyük ârneğine YUf lavyanım kendi tarib sahi tesadül edilir

Bu sayıdan diğer sayfalar: