24 Nisan 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 12

24 Nisan 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— OKUDUKLARIMIZ DUYDUKLARIMIZ YakındaSur faymur Görecek miyiz? » Yakımında suni yağmurlar da yapılabilecek mi? Fransız müs- temlekât Fen Akademisine veri- len dikkate değer bir projede, bunun şimdiki halde — Nazari dahi cisa — tahakkuku kabil ol- duğu isbat edilmektedir. Projenin esaeı sudur : Hor- tum denilen, fırtınalardan, ka . sırgalardan, boralardan kuvvetli ve yeri gö; birbirine karıştı- ran tabii bir hâd'se daha vardır. Gerçi hortum tabiatte sık sık vukua gelmez, Fakat ş'mdiye ka- dar vukua gelen hortumları mut- laka z e!lı vaqmurl:ım takip yağmur ekle etmek de mümkün olacaktır. Suni bir hortum yâpabilmel için, evvelâ taebif hortumların mekanizmasını bilmek icap e- der. Hortum yalnız denizlerde , karalarca da vukua gelen bir hâdisedir. Bazan hava sıcak ve rutrbetli olduğu zaman, gök yüzünd. k:ıra bir.bulut peyda olur. Bu buluttan mahrut şek - linde bir parca aşağıya doğru u- zanır ve kendi etrafında hızla dö- nerek alcalır. Eğer bulut deni - zin üzerinde bulunuyorsa, deniz de de mukabil bir hertem peyda olur ve bunlar açağıdan yukarı- rl—n bi r!e”mr"e sav r-ır.ar. Pit !c ve d*ir"ı yer değ'ş. ea bir sütunla bir- derne parca'ar, ka: S5yle bir badireye y ı'dmr nx*' cx!.n hd gibi yı'car. 19 Agı"t s 18 cu—n civarr d:ı bir Amileri tahrip etm amele enkaz altmda can vermiş. Bir yağmur makinesi X editdik — ne yardım edecektir. kilometre uzaklara kadar atıl - mıştı. Kara hortumlarının bir hususiyeti de şudur: Kapıları ve pencerc infilâk olmuş gibi içe. rıya doğru söker, kopa ı tumun kendi mihveri e.. —uda çok süratle dönen bir ağır hava ve buhar sütunundan olduğu an- laşılryor. Bu sütunun içinde kuv- vetli bir çekici cereyan hasıl ol. maktadır. Bir gölün bütün suyu- nu yukarıya çekip gölü kurutan ve balıkları kilemetrelerce me- safelerde sağa sola fırlatan hor- tumlar görülmüşstür. Bir hortum nasıl teşekkül e- der? Eğer deniz üzerinde muayyen ll:;'"ıımlad: bulunan bir bulut ssi fazla bir elektrikle mah- mul ise, denizin sathı da ayni ra- manda fazla miletarda elektrikli bulunuyorsa, bulut'a deniz ara- sında cazibe kuvveti husule gelir ve bulut dalgalara ininciye ka - dar denize doğru uzanır. Bıma hortum derler. Döne döne inen bulut dalgalara varınca yine mü- temadiyen döner ve teşkil ettiği sütünün ortasında büyük - bir | boşluk husule gelir. O zaman | 600, 800 yahut 1000 metre ka - dar yulkarıya sürüklenen sıcrak rıda daha soğuk ta- bakalara tesadüf edince, ihtiva barı darha! damla ha- üslif eder. Hortumun inde bulunan bulut o zoman kadan dakikaya — genişler, sanki “rşa- Cince, gök yüzi'ınürı mühim bir kırmını kaplıyan bulut bazan, sant'erce devam eden mebzul bir. mur kalinde açağıya dökü mek mek mümkün olup olw*ad!"v_m- ( k'rlîlottum tesekkül ettiği tor. Şim bi ibu hortumu mecelâ cüle gibi betonarmeden yap- niye mümkün olmaşm? iye verilen projeye gö- Te, İnsası (e'!f edilen bu kule- di altı yüz metre, kliği sag Yerde krt.—u otuz ve tepede kut ru yüz metre olacaktır. Fakat bövle bir kule inşasının ne kadar milvonlara mal olacağını kestir. me'- de eüe deği!'di Küle insa edildikten sonra, yaprlacak iş aşağıdan yulcam' doğru sıcak hava vermektir. P: ereatr hava vuharıva e'din go” ıık tabakaya rest'avımca tekâsüf e. decek ve bir küçük bulut husule ge'ecektir. Sıcak hava verilmesine devam bittabi bulut büyüye- cek, kulenin dibi ile yukarısı a - rasındaki depresyon farkı ve di. ğer tabif şerait büyük bir yağ - mur bulutunun teşekkül etmesi- Bittabi bu bulut en sonunda yağmur halin- de aşağıya düsecek ve bütün ci- , vara yağacaktır, x Kesel — Kesilme, gevşeklik, kesel. Keşfetmek (Bak: icad) — Açmla- mak Keşf — 1 — Açın, 2 — (Bak İğcad) Örnek: Kimya en büyü fleri- ni Lâvvazeye'ye medyundur — Kimya en büyük açınlarıı Lâv- vazye'ye borçludur. Kâş'f — Açan Keşide etmek — Çekmek Ketmetmek — Gizlemek Ketüm — Ağzı pek, ağzı erkı, gizer Ketümiyet — Gizerlik Key — Key, yakma, dağlnma Keyetmek — Dağlamak, köymek Keyf — Keyif (T. Kö.) Keyfi (Bak: indi) — Keyfiğ, kondiz Keza — Böyle, böylece, bunun g 'bi, da, dahi, yine | Kezalik — Bunun gibi, yine, öylece, idem | Kıdemli yüzbaşı — Önyüzbaşı ni Kıhf — Kafatası Kılâde — Boyunluk Kılökal — Nedikodu Küstah — Küstah a — Açan — Dilküşa — Gönüla- Ör çan 2 — Kişverküşa — Ülkeaçan Küşad — Açım Küşayiş — Açıklıl Kütah — Kısa — Yığın, kütle phane — Kitabsaray — (Pr.) sthögue Beyazid kütübhanei umu- | kitabsarayı k (Ev eşyası) : Evdeki kütübhanemde bu- — Evdeki kitablığımda bu- — (Er.) Yeni basılan bu eseri her bhansde bulab'lirsinir — Ye- an bu eseri her kitabevinde I—vılı!ı lirsiniz. Kütüphane (evde ayrılan n kisım) — Kitap odası, kitap Hastahane Eczahane — Emget Lâ — 1 — Sız (Sonek), 2 — diş (ö- laktır. Kıraat kitabı — Okuv — (Fr.) Livre de İecture Kısm — Kısım Kısmet — Kırmet Kıstas — Ölcek — (Fr,) Cri' Kışr — Kabık Kıt'a— 1— Bölgel Büyük'ük, irilk (B Örnek: 1 — Yeryü kıt'ava tefrile ©! beş büyük bülgeye rılır. 2 — Duvara talik edilehil-ce ada (cesamette) b'r harlt: vara asılabilecek büyüklükte bir harta, Kıtâl — Öldürüm Mukatele — Öldürüşme Kıvam — Tav Örnek: Bu işin tam krrvamına pel. diği bir sırada — Bu işin tam ta vını bulduğu b'r sırada. Kıyafet — Kıyafet (T. Kö.) Kıyam — Avaklarma Kıyam etmek — Ayağa ka'kmak, a. yaklanmak, kalkışmak Kıymet — Değer, laymet (T. Kö.) | Kibar — Kihar Kibr — Kibir Kifâfı nafe — Doyumluk Kils — Kireç, kireç taşı Kilye — Böbrek K'n — Kin (T. Kö.) Kisve — Geysi Örnci Din rilesasının hususl kis- ve #ivmeleri mansANMİStİr. — Nin uluealarının Özel geysi givmeleri Lâ lettayin — Gelişi güzel, kim ©- ttayin bir yere koyu- nuz — Gelişi güzel bir yere ko - yunuz. Tünlettavin birini gönderiniz — K'm olurza birini gönderiniz. Lüskal — En az, en azdan, hiç ol (T.Kö.) 2— (kıtğaya) a | olma bu işi yıvnb yim, Lâcerem (Bak: Şüphesiz) — Bes. — Dışahlâksal Lâahlâki bir g! bir hareket. Lâdini — Dışdinsel Lâyemut — Kalız, ölmez Lâyemut bir eser — Ka hareket : Muhabbet lâyüfna bir ha- — Sevgi yokolmaz bir ha- enkatı — Ara vermeksizin, ara- ardı arası kesilmeden, bidüzi- ye, boyunca, aramsız Lüyetecezza — Bölünmez Lâzuad — Sayılmaz, sayısız le içinde Lâyuad var — Bir cümle içinde sa- yıı:x_yınlış var. yasak edilmi;tir. Kişver — Ülke Kitab — Kitap k yanılma olmaz. Ki'3be — Yazıt — Çekilmez, dayanılmaz Örnek: Oshon — kitabeleri — Or- | Lâvü g hon yazıtları Ornck Hiç kimse lâvüsel olduğu. Kiyaset — Usuğ süremez — Hiç kimse s0- Örnek: Bu m (sorgusuz) olduğunu ileri tinize tevdi ediyorum mü sizin usutunuza y Kolordu kumandanı (ferik) — Kor. general Kolordo kumandanı — Korkormtan Kolordo erkâmıharb'yesi — Korkar. iven, giymiş £ (Yakutca) ar — Cıdiz v — Kaldırma — Ka'dırılma ee — Kaltırmak Örsek: Bu İsi coktan Tâğvettiler-— kaldırdılar. mdikk (Sabık karşı- ön 2 — Ulaşık k: Trabzon — valii onum şimdiki ilbayı. köhne lihan Üstünde bir arşıma çıktı ile karşıma çiktı — lâhki — eski püskü zeysi ile Kroki — Taslak Kusbe — Kubhe, kümbet i l rmda pisva olm dar da küdet bir (M ' zik ter'm ). lâhin lerii tak Jahit m, İühza wşuz, kayıtsız mak ağır olduğu kadar da kuts> bir istr. Famandan — Komuten vd bit adam — Aldı- Kunanda — Kamut, kornz Örnek: 1 — Azkere v zırol) kemandı erine — As kere verilen (hazıro!) komutu ü- zerine, Kur'a — Kvırğı Kur — Yakın, yan Kurban — Sunam Kurretülarn — Göz bt Kurs — Kurs (T. Kö ) Kusur — Kutur (T Kö.) k-lormaz — Kuvvei inbe Örnek: Küvvei inb: yozdar olan garb vilâvetle nz, senlitenli tk, yaraşır, telgesi pek pür olan batı illeri değ'mli, Kuvvei muharrike — İrletme Ehliyet) — Yarar'ık t gÖS erdi — , " * KAM — Tümel, kitiğ Külliyet — Tümlük, (Fr.) Total'te Künh — Öz, kök. künüğ Künye — Soyadı, künye Küre — Küre (T. Kö.) Küreyve — Kürecik, yuvarcık, kü- Lehdar — Yanat Örnek : O tu — Onun e tek dahdarı oli reyce, ir tek yanatı yoktu. Kürei — Kilreli (T. KA ) dn Küspe — Posa, tortu, küspe, — di Lehinde söylemek — İyiliğine söyle- a Co Ç 24 .4 - 935 k Gezenk$ ok Bilik 'ESRARLI ÇiN ÜLKESİNDE Dünkü sayıdan: — Yal —P b_ adam çok . tiyu görü "Hror, Vaç yaşında var Cer s'ciz? — Din vaş. € olmat*ır, — İnsan bin yaşında olur mu?.. Çinli yüzünün hiç bir hattı ni değiştirmeden küçücük göz- lerile gözümün içine baktı — Belki de, dedi. Binden faz ladır. Bunun üzerine vaziyet! anlat- Onun söylediğine nazaran f debuaa — Karıma içirdim, o da ölm> & de inli «.tıl. , t ü ea kuane.. Ke.disi azcak üç 2 Lak eVi *i Çinlilerin ölüm hakkındaki fikirleri gayet gariptir. Onla - rın korktuklan şey uuraptu'. A a u ah © ha .vuu:lu v. kin. " yat lezıni ruh 'u.nln bış! lırma C. t6 z... :derler, Takat b.ı vrupıdı ha . ra B->ek' ni s..ylcn Jiğimiz gi bi Çinlilere le sö:” Bir Çin doktoru | Buda ölmez, yalnız kalıp değiş - tirirmiş. Tibette bir büyük Lama öl- düğü zaman o gün bütün yeni doğanları topraklar,büyük Lhas sa manastırında büyütürlermiş. Bunların hepsi birer küçük Bi da imiş. Ve iclerinden en zekisi büyük Lâma olurmuş, Budictler bu tenasi »» fevka- lâde inandıkları için ölümden kat'iyen korkmazlar. Yalnız has ta oldukları zaman belki ayni gün bir cocu : doğmaz da ruhla- Ti p kta s..seri 1. * endi >sile kendilerini tedavi ederlermiş. Bu tedavi va *t gariptir. Se- hirbaz! r ve kâhinler v'.sıtasile vapılır. Ve onlar hastadaki şey- toni bin türlü usulle çıkarmağa yörseyrlar. Ön n . İn müteasemn bir Budistin, Avrupalı bir dok- tor'n illçei — a..acına imkân fak bir mac. a daha an cağım : K hana !" Pinli zetir. dilar. Sinishazları kâhinleri de- lasmış, fakat derdine bir türlü deva bulamamısar Onun üze - r. vant Avrırr O >tmza- rmMeolsrağg “endisini mua- *eBL ve bir J" * v Brtesi 6ünü Nâç pal- dt w* , —Köp*”ime içirdim, dedi Kö 1 Bir kerc OKUMUŞ MIYDINIZ Japonyat'a Ülüleri Nasıl Gümerler ? Joponyada ölüleri, başları şi- male gelmek üzere mezara kor - tarmıs. Binaenaleyh vaeyanla rın bu v uyumattan lenları a sasmamak lâ u korku * rivette simdir zde dekem Tanonvalınm kalbinde — vasar. Hattâ bazıları huna o kadar ina- nırlarmış seyahote çıktıkları vakit yattılları yerde hasşlarının simale gelmemesi icin cenlerin de cihet tayini için hususi bir a- let taşırlar. Yalnız aelerine gizlice hasta- nin vak :0 — devre e girdisini b iririz. Tunun & ailesi sevinçle hastanın yanma ko. şarlar v” hiç endise etmemesini vc çok yakır Ja öleceğini tebşir Tarler Zaten bunların bi çoklarının tabutları hazırdır. Bu tabut ihti- yarlık zamanmda ilk hastalan- dıkları zaman en büyük erkek çocukları tarafından kendileri- ne bir hediye olmak üzere ve- rilmistir. Fakat eğer can ceki- sen Cinlinin böyle kıymettar bir hediyesi voksa 0 zaman ma- tantozlar cağrılır ve evin avlus- sunda tabut yapılmağa basla- nır. Marangozların tabuta civi caktıklarını duvmak, ölmek ü- zere bulunan kimsenin en bü- yük tesellisidir. Diğer taraftan terziler davet edilir. Bunlar hastanın öldük - ten sonra mriveceği elbiseleri dik meğe baslarlar. Avakkabıcı ta- banı kâğrttan yanılmıs bir cift kundura vetirir. Bn kundurzla- rı givmeden öbür. dünyaya git- menin imkântı yoktur. Dider taraftan ölecek kimse isin bâğıttan bir ev, mukavva- dan bir at. bambudan hizmetçi ler ısmarlanır. Artık her sey hazırdır. Eöer hasta hunları #örmüsse sox de- rece memnundur. Cünkli ahr-te techizatla ve debdebe icinde in- al edeceğine kanilir Avam Kamarasınta Bir Usul Ingilterede Avam Kamarası Azası, parlâmentodan içeri gi - rerken. drearı rrkarten ve n tuk sövlerten san'alarını ct - bsemsk wresi Vani avakta durer”en sav dırlar Hima müteshil ver'a v'ı' İt esntat-onı oturdulları Kadın ve Karatcılık Her nevi eeya ve keyif verici maddeler kacakcılı#mma teseh - büs edenlerin yüzde doksan'ının kadın oldukları son vanılan hir istatistikle meydana çıkarılmış- tır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: