30 Nisan 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1

30 Nisan 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

n p> - —-. »Sşyısı 5 Kuruş PS Bugün : 16 Sayfa ARN IİSTANBUL —7 a UGÜN Safanm fıkrası — Selimin — fıkrasi — md - Yesarinin — Şehir haberleri. nkara muhabirlerimizin te> lefonları — Rusçuklu Hakkı- n yazısı — Feleğin (l Aziz Hüdayi Akdemirin de Casasluk,, adlı escri. ban Cahid'in romanı, : Siyasal icmal — Balkan mu- habirlerimizin ve — ajansların son haberleri. ç Jitler'in “Kavgam,, adlı kita- anın. teceğmesi, ünyayı İdare eden başlar. 2 incide » Peyami Orhan M romanı 3 üncüke : *li : - incüde : öi konomi — Kendi kendimize çatıyoruz. $ 4 — lar. Suncuda : Kadın, moda — Öyünler , Nizameddin Nazifin tanbulu nasil aldı?.. tefrikasi — BSevişenler, evlenenler — Hikâye 10 uncuda : 11 incide * Spor — Faydalı bilgiler 12 incide : Özdil — Okuduklarımız, duy- duklarımız. 13 üncüde : Faydalı bilgiler — Yarıın büyükleri. Müncüde: Kızıl Çember, Atina şehrine Bir Bakış LAtina Husust? Mu- habirimız Yazıyor:| Atina, 28 İstanbuldan ayrılıp Atinaya gelen bir insanin gözüne çarpa- €tak olan şeyler Atinanın yolla- Tı, kalabalığı, nakil vasıtaları- nn çokluğu, kahve, pastahang— ler, lokantalar, gece hayatı, bi- nalar ve manzaradır. Bunları bir İstanbullu gözile sırasile ele alalım: Yollar kalabalık Yolların hepsi asfalttır. Ya- pılmamış olanlar bozuktur ve kaldırım değil, topraktır. Ana Tanı İstanbulun Beyoğlu İstik- 1âl caddesinden iki defa fazla geniş. Şehir, dış mahallelere, Pire ve Faliro gibi uzak ticaret, sayfiye merkezlerine asfalt o- tomobil yolları ile bağlı. Bu- nunla beraber çok - işlek olmı- Yyan, henüz yapılmamış yollar i- &e€ berbat. Bir cuma günü Beyoğlunda Börülen kalabalık, Atinanın her Zamanki tabil kalabalığıdır. Fa- kat bu kalabalık, gündüz saat 14 ile 17 arasında dağılır, her- €es evlerine çekilir, havanın sıcak olması dolayısile bu saat- lerde ber türlü faaliyet durur, bütün daireler, ticaret evleri ka- Panır, kapanmaları mecburidir. Nakil vasıtaları “Atinadaki nakil vasıtalarının tokluğu, öyle zannediyorum ki Şehrin büyüklüğü ve nüfusu göz önünde tutulmak şartile, bell de dünya şehirlerinin çoğunun başında gelir. Burada tramvay, ©tobüs, otomobil, elektrikli tren Var. Görülüyor ki İstanbuldaki Nakil yasıtalarından bir fazlalık Yok, Hattâ eksiklik bile var. İs- tanbulda ismi itibarile muaz- Zam görünen bir Metro şirketi Var, Hakikatte milimetro denil- Tesi, yolcu az olduğu saatlerde yapmak için saatler- iği için vagonlarına bi- Ter yatak ilâve edilerek yataklı :;Eon haline konulımuı icap enböyle bir nakil vasıtası Atinadayyok. Bununla beraber Yani bu eksikliğe rTağmen şeh- in merkezi sayılan Amonya ırfeydıı-ımrlaıı her bir buçuk da- ada bir nakil vasıtası hare- R €t eder .Tramvaylarda birinci, kinci mevki farkı yoktur. Tek Evkilidir. Bilet ücretleri, bir AÇ uzak yer müstesna, 2 drah- în'- Yani 100 paradır. Bazı hat - 8a 3 mesclâ bizde Örtaköy - Ak- TAY gibi hatlara 4,5 drahmi :“ı 5 kuruş 25 para vermek lâ- “n gelir, Otobüsler şehir için- * ÇArkası 4 üncüde) Fikret Âdil Üü BÜYÜK MANEVRALAR BAŞLADI Amerikanın gözü civar- daki adalarda Birleşik Amerikanın göz diktiği İngiliz ve Fransız adalarını gösterir harita Vaşington, 29 (A.A.) — Röy- | millet meclisi askeri komisyo ter ajansından: nunun gizli bir toplantısında şu Hava kuüvvetleri umumt ka- | plânı tavsiye etmiştir: 5 rargâhı şefi general Andrews, (Arkası 4 üncüde) kîğnfârâr;stan kon%er?:ınsaî Macar, Avusturya, İtalya Bakanları Venedikte... Londra, 29 (A.A.) — Alâka- dar mahafilden öğrenildiğine dış bakanları Berger - Valdne; ve De Kanya ile Italya dış ba- kanlık müsteşarı Suviç arasında cumartesi günü Venedikte bir müzakere yapılacaktır. Roma, 29 (A.A.)— “Her dev- letin haklarma ve istiklâline hürmet,, esası üzerine sulhün temini için Roma, Viyana, ve Budapeşte hükümetleri arasın- da bir politika birliği tanzim eden 17-3-934 Roma protokolu mucibince, Venedikte bir Ma- car - İtalyan - Avusturya kon- feransının toplanması lüzumu- nun, Macaristan'ın Tuna misakı hakkında ortaya koyduğu ne- selelerden ileri geldiği zanne- dilmektedir. Olimpi;ıakgs maçl | yanmış kapağında, YA SABUNA DORUNMADAN YER YATAGI Elime Bursa Belediyesinin Bursa- ya seyyah çekmek için çıkarttığı bir broşür geçti. Bu faydalı, fakat zevksiz rehberin kaz yeşili ile bo- kayan, daha doğrusu uçan bir bayan, iyi seçile- | miyen harlı bir dağ resmi, sonra da içindeki malümatın hulâsası var. İlk sayılaya konan "bir kaç söz,, de deniyor hi: "Bu broşürcük yazı- lırken Bursa Dağcılık Kulübü Baş- kanlığının da değerli bilgilerinden faydalanılmış, Bursa Belediyesi, tu- rizm işlerine olduğu kadar spora ve kayakçılığa da ehemmiyet vermek- te olduğundan,Uludağ hakkında bu broşürü çıkarmağa karar vermiş, Uludağ hakkında olduğu kadar Bursaya gelip gitme - vasıtaları ve oteller hahkında da bilgiler koya- rak Bursayı az çok tanıtmak ve ge- lTeceklere kolaylık göstermek de belli başlı düşüncelerinden olmuş.. Mükemmel bir fikir, tün mükemmel - fikirli Bir tek, ama çok mühim kusuru | var; çirkin bir şekilde tatbik edil- mesi! Zevksizliği şurada ki, bu kadar fena Basılmış ve ©o derece hötü yazılmış bir reh - berle, seyyahı Bursaya getirmek değ'i, ancak getirmemek temin edilebilir. Riy ö dö Janeyro - dan Uludağa çağırdığımız ve esa- sen dünyanın dört tarafından başı- arına izin ve Ankara -İzmir Telefonunda ilk konuşma ve bir müjde Aydın hattının satın alınması kararı Vekiller heyetinde kabul edildi na yağdırılan rengârenk - ve hari- kulâde baskılı broşür yağmuru al- '& mi, Lido'ya mı yoksa Davos'a mı, € sceğini zalen ça —e mesarlde. sazmamdır. ağne İece Xh— tapla Bursaya getireceksek, temü ederim ki ümit çok azdır. Fakat benim asıl tahafıma giden broşürün propaganda bakımından muvaffakiyetsizliği değil, Uludağ otelinin broşüre sokulmuş — ilânın- dahi ”yer yatağı, meselesidir. Zen. gin Amerikalıları getirmeğe uğ- raştığımız bir dağ #poru şehrinde elli kuruşa yer yatağı! Her şey neyse ne ama, Camhuri. yet Türkiyesinin bütün sanayi se. ferberliği, ileri atılışları, her günü. mnü ve her gecesini dolduran hesap. sız çalışmalarile varmak - istediği hedefin yer yatağınrı huduttan dı. şarı atmak olduğunu olsun anla- mak lâzımdır. Eğer hakikaten Bursaya, seyyah değil, - çünkü seyyah gelmez, getir. temeyiz * fakat beş on adamın za- man zaman gelip romatizmalarını Söylendiğine göre, !_l_acadı- tan muahedelerin . tadili pren- .nıyııenmı)hıhu BAD — Keiihm üzdelerimiüi ü ' sini ve tadil lehinde yapılacak s&'îiç_' > gz dı:.ı :ı:: ÇArkası 5 incide) bakanı Kanya Eskiden kırk gün kırk gece süren meşhur düğünlerle kesemizi israfın kucağına açardık. Onun yerine son yılların danslı, çaylı salon düğünleri geçti. Şimdi de aile keselerini kemiren bu israf sadece bir takım lüks otellerin sahiplerini zengin ediyor. Yukarıiya koydüğümüz resim bize yeni ve yerinde bir örnek ve- riyor: Çoruh saylavı Fuat Bulcanın kızı Türkân, muhafız alayı subaylarından Nüzhetle evlenmiş ve bu genç çiftler düğün için harcıyacakları parayı Türk Tayyare Cemiyetine vermişlerdir. Kızlarını ve oğullarını evlendireceklerin gösteriş düğünleri ye- rine, Türkânla Nüzhetin mütevazi, fakat çok asil hareketlerini örnek tutmalarını dileriz. dindirmelerini istiyorsak, kafamı- zı, yer yatağına göre değil, geniş, rahat, içine giren insanın sinirleri- ni birden yatıştıracak, yorulmuş in- san vücudünü yumuşak bir tüy alemi içinde aykuya havuşturacak somyalı karyolaya göre ayar et- | mekten başka çare yoktur. Ali Naci KARACAN Türk kadını Ve hai ATATÜRK'ün Bir sorguya | veline ait, eşine seyrek rastlanır Verdiği karşılık (AnkaraHusust? Mu- habirimiz Bildiriyor:) Ankara, 29 — Geçenlerde buraya gelen ar. sıulusal kalın konferans üyele- ri arasında L.r kadın gazeteci Atatürk'e şu suali sortlüştür: — Türk kadınlarını asker ya- pacak mısımız? Atatürk bu vermiştir: “Biz erkeklerimizi bile harb felâketinden uzak bulundurmak istiyen insanlarız. Fakat harb etmek zorunda bırakılırsak yurt kavgasında kadınlarımız erkek- lerimizle beraber bulunacaktır.,, suale şu cevabı zırlamak, hem de sevgilisine ait Te a ee L | SAYI : 8 - 3811 ! Cnbirinci YIL Sahib ve | Başmuharrri | MAHMUD SOYDAN | 7İNCİ SAYFAL DÜNYAYI İDAP EDEN BAŞLAP ruuı— ZASIB. Yazı işler İdare ve matban ; 24310. rildi. Telefon | Ankara, 29 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — İstanbul-İzmir ve Ankara-İzmir telefon hatları dünden itibaren umuma_ıçlmışî tır, İstanbul-Ankara konuşma ücreti (75), Ankara-İzmir ücreti de (100) kuruştur. Dün ilk görüşme Bayındırlık Bakanı Ali Çe- tinkaya ile İzmir valisi General Kâzım Dirik arasında olmuştur. Bu konuşma sırasında Bayındırlık Bakanı Aydın hattının satın alınma kararmın heyeti vekilece onaylandığını bildirmiştir. Bu | iki hayırlı hâdise İzmirde derin bir memnuniyet uyandırmıştır. , Parti Büyük Kurultayı ismet inönü ve Receb Peker birer nutuk söyliyeceklerdir Ankara, 29 (Husust muhabirimiz bildiriyor) — Yakımnda top« lanacak olan parti büyük kurultayı hazırlıkları devam ediyor. Meclis mayısın haftasında 10 gün müddetle tatil yapacak, parti kurultayının toplanması hasebile Meclis salonunda lâzım gelen tertibat yapılacaktır. Salon fırka bayraklarile süslenecektir. Kurultay münasebetile uzak vilâyetlerden seçilmiş olan murah haslar şimdiden şehrimize gelmeğe başlamışlardır. Parti umum reis vekili İsmet İnönü ve parti genel kâtibi Re- ceb Pekerin de kurultayda birer nutuk söyliyecekleri haber veril- mektedir . LÜLEBURGAZ'DA Dokuz yıl gizli kalan, tüyler ürpertici hir cinayet! 9 yıl sonra cesedi toprak altından bir yığın kemik halinde çıkarılan jandarma Ahmed, katilleri ortaya çıkaran, Jandarma kumandanı ve.., iki görünüş ş Lüleburgaz'dar Lüleburgaz kazasınım Karaç köyünde, bundan dokuz sene ev- korkunç bir cinayet olmuştur. Bu hâdise her nasılsa, bugüne kadar 235 sayfalık bir dosyanın içinde esrarengizliğini muhafa - Za etmiş ve son günlerde jan - darma kumandanı yüzbaşı Şük rü Aykul'un dirayetile açığa vu- rTulmuştur, Di Bu korkunç cinayetin tüyler € Ürperten seyri şöyle olmuştur: — ( Lüleburgazın Karaç köyün - de bir jandarma karakolu vardır. Bürada kumandan vekilliği ya- pan Lütfi oğlu Ahmeddir. 317 doğumlularla beraber jandarma- ya girmiş, sonra mesleğe ısın - miş, hizmet müddetini uzatmış « tır. Ahmed kövün güzel ve genç kızlarından birisile de sevişmiş, evlenmevi kararlastırmıs. bu yüzden Türedioğlu İsmail ile a- ralarında bir ağız kavgası da ol- müstur. 1926 Haziranının 17-18 in- ci gecesini Ahmed karakolda yal nız gecirmiştir. Ertesi sabah devriyeden gelen bir arkadaşına karakolu teslim etmiş, hem jan- darmaların maaş bodrolarını ha Pusuda pıçakla hücum AAA AAA AAA YARIN 20 SAYFA TArkası S incide) DSi B

Bu sayıdan diğer sayfalar: