30 Nisan 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

30 Nisan 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— :30.4-035 r*wîgfum_% Yeni başlıyanlar için:8 Sürkontr ve kontr eee tırmadan bahsetmıştık. Bugün dfrkumr ve Sürkontr'u anlata- Cağız, Her oyuncu, söz söylemek sı- Tası kendisine gelince, bir hasım tarafından yapılan son arttırma | — Ya kontr demek veya tarafın - İ lan yapılıp bir hasım tarafın - 4 Dün deklarasyondan ve art « | | | kontre edilmiş bir arttırma- YI sürkontre etmek hakkını ha" izdir, Sürkontr'dan daha Yoktur. / Bir arttırmaya kontr veya Sürkontr denildikten sonra, di - | Ber üç oyuncunun yeniden ZöÖy- | meğe hakları vardır. B Kontr, lehte veya aleyhte ya> fazlası ztlacak sayıları iki misline çıka- Tır, Sürkontr, ancak kontr diye - hin hasımlarından biri tarafın - dan söylenebilir. K Sürkontr, esasen kontr deni- lerek iki misline çıkarılmış olan I bütün sayıları, iki misli daha art tırır, Meselâ, pik deklare edildiği - Ni farzedelim. Pikte altı löve - den fazla olarak yaptlan her Lö Ve dokuz sayar. Taahhüd edi - len löveden öteye ilk fazla löve Yüz, diğerleri ellişer sayı alır, taahhüd edilen mikdardan ek - Sik olarak yapılmış ilk löve yişz, diğerleri ellişer sayı ceza verir. Şu halde, pik kontr edildiği tak- dirde altı löveden fazla olarak Yapılan her löve dokuz yerine On sekiz sayar. Taahhüd edilen İöveden öteye ilk fazla löve yüz Yerine iki yüz, diğerleri ellişer Yerine yüzer sayı alır, taahhüd edilen mikdardan eksik olarak Yapılmış ilk löve yüz yerine iki yüz, diğerleri ellişer yerine yü- Zer sayı ceza verir. Sürkontr'da da bütün bu sa - yılar, yukarıda söylediğimiz gi- bi iki misline çıkar, Deklarasyon neticesinde ta - ahhüd edilen renk hangisi ise, örneği ilk söylemiş olan oyuncu, Oyunu idare eder ve arkadaşı yar olur, yani kâadını masanın Üstüne açar. Her oyuncu, oyuna başlan - Madan evvel, yapılan arttırma - ları tekrar ettirebilir, fakat oyu- na başlandıktan sonra buna hakkı yoktur. Oyuna başalndık- tan sonra bir oyuncü ancak ta - ahhüd mikdarını, kontr veya sürkontr edilip edilmediğini so- Tabilir, fakat bunların kimin ta- Tafından yapıldığını sormağa hakkı yoktur, (Beynelmilel briç Nizamnamesi — madde 17) Bilenler için wars ... Kâğıdı (S) vermiştir. ” « S) dört kör taahhüt etmiş- ir. (Ö) oyuna kör onlusunu oy- la başlar. (S) in dokuz löve yapması Muhakakktır. Önuncu İöveyi için bir karo kesmek Sâresini aramağa vakti yöktur, Zita hasımlar daha evvel KoZ taaHYarak morun iki kozunu Or- [:d'" kaldırabilirler. Binaena- Yh elinden iki defa trefl kesme Vazeile mor da bir trefli sağlarn n“.'ı"î.e gitmeğe uğraşmalıdır. Taçı için kozun ruasını mo> h:.hxeçirmek üzerelılkı; ve koz onlusun | â:_dşu vale ile almalıdır. | sonra trefl oynar Analarımızın çoğu hâlâ ince - cik, kâğıdı içindeki tütünden da ha fazla elde sarma sigaraları- ni birbirine peşine — durmadan, dinlenmeden tellendiriyorlar.Bu nun için modern kadını istira - hat zamanlarında; çayda; dans- ta içtiği pahalı sigaranın halka halka yükselen mavi mavi bu - guları arkasında görmek eski - denberi alıştığımız bir manzara- nın bizim için başka bir dekor al tımda tekerrüründen ibaret kalı- yor. Eskiden hiç şüphe yok ki si- gara içmek, modadan ziyade bir alışıklık meselesi idi. Bugün ise, eli sigarasız bir kadının tabii ol- mıyan, tuhaf bir hali var, Kadın sigarası, evvelden mev cut olmayan birçok jestler do- ğurmuştur. Yeni pozlar, yeni iti yadlar ortaya çıkmıştır. Küçük bir sigaret modern kadının bir süsü, bir silâhı, arkasına sakla - nacağı bir perde halini almakta- dır, Nereye gitse, küçük şık si- gara tabakasını çantasından ek- sik etmez, İkide birde saçlara kalkan eller, şimdi daha sık si- garasını yakmak üzere kibrit ku tusunu açıyor, Kadınlar birbirinden ne ka - dar farklı ise, sigara içişleri de © kadar ayrıdır. Dikkatle bakar- sanız, modern kadının sigara içi şi kadar onun hususiyetini belli eden bir şey yoktur. Sigarayı ağ zında tutuşundan, yakışından, parmakları arasında oynayışın - dan, külünü silkişinden, söndü- rüşünden birer mâna çıkarmak kabildir, 3 Sigaraya alışkınlığını sora - cak olursanız; erkeklerle çok gezmesi, yahud da gümüşi du- manım arkasında hissettiği s kün ve durgunluktur. Kadın sinirlenirse; sinirleri - ni dinlendirmek için; kederli i- se gözyaşlarını saklamak içir sigara içer. Canı sıkıldığı va - kit; can sıkıntısına karşı bir si- gara tellendirir. Sevinince, bu sevincini tes'it için bir sigara daha yakmıştır. Bazı kadınlar da sigara içer- lerse daha iyi çalışır, daha iyi düşünür, daha iyi yazarlar. Ba- zıları da sigarayı kokusunu sev- dikleri; ağza verdiği tattan hoş- landıkları için içerler. Kadınlar da sigara içmek (vis) haline ge- lince çok çirkindir. İnce, asabi parmakları arasında sigara bu- lunmadığı zamanlar kendisini bedbaht hisseden kadınlara acı- nır. Bunlar, cılız, solgun; katı dudaklı, soluk olurlar. Öturma- ları da, kalkmaları da şiddetli hareket'erden ibarettir. Taba - kalarında sigara olmayıp ta ar- ——— ve mordan rua - ile alır, mor - dan bir trefl oynar ve keser, koz ruası ile tekrar mora geçer, ora- dan gene bir trefl oynar ve ke- ser, Sonra koz çekerek hasım- daki son kozu düşürür ve pik ruası ile mora geçerek orada sağlam kalmış olan iki ufefli yapar. - Prensip: Eğer morda sağlam olmıyan uzun bir renk bulunur- sa bu rengi sağlamlamanın en iyi yolu, o renkten bir veya iki kâğıdı eldeki kozlarla kesmek- tir, Bir renkten elde yalnız bir kâğıt bulunduğu ve o rengin as ve ruası ile başlryan beş kâ- ğıdı karşıda bulunduğu takdir de, elden iki defa kesmek sure- tile bu rengi sağlamlaştırmak kabildir. Bunun için, mevzum- bahs renkten başka, morda iki defa el tutabilecek kâğıt olma- lıdır. Eğer mevzuubahs renk as ve rua yerine as ve dam ile baş- lıyorsa empas muvaffak olduğu İA N VO Msd»& kadaşları da sigrasızsalar fena | halde. sinirlenir. Tabla içinde dibine kadar yanmamış sigara kalmış mı diye aranırlar. Par - maklarımın araları bütün ihtima ma rağmen hafifçe sarıdır. İşte bunlar sakınılacak, kaçılacak tiplerdir. Bunlar hiç bir şeyden memnun olmayan, boş ve kar - makarışık, emelsiz bir hayattan kendilerinin de bilmedikleri şey i isteyen kadınlardır. Kendi - 3rini daha enteresan, daha çe - kici bir hale getirmek, sırf daha modern görünmek için sigara i- çen acemilere gelince Bunlar mütemadiyen ağızlarına tütün tozu, gözlerine duman kaçırır, ve yapmak istedikleri tesirin tam aksini vücude getirirler. Bunlardan başka, sigara içer xof saatleri bazen eldi venlerin üstüne de takılır iş kadınları şiir ve roman yazan kadınlar, eksantrik — tipler de vardır. Almanyadan başka dün- yanın her yerinde kadınların si- gara içmelerini erkekler artık hoş görüyor. Hitler buna rağ - takdirde netice aynidir. J. | men bu âdeti çok ayıp görüyor Modern kadının evde, salonda, ziyafetlerde, davetlerde sigarası da bir meseledir ve her sigara için Alman kadı- nının arkasından “Alman kadı- nı sigara içmez” yazılı bir levha taşıttırıyor. Bu da ahlâk hocalı- ğının başka bir nev'i. Harpten evvel Avrupada; bilhassa Ame- rikada sigara içen kadınları par makla gösterirlerdi. Hakikaten dünyada çok az kadın sigara içi yordu. Bugün Avrupalı modern kadını Amerikadaki kardeşleri çok geride bırakmışlardır. Bil - hassa zengin ve şık tabaka, si- gara içmeden duramıyor. Kadınlar arasında sigaranın bu kadar çabuk — yayılmasında harb. ve harbin eski ahlâk görüş lerini silip süpüren tesirleri bü- yük rol oynamıştır. Sigaret fab- rikatörlerinin ilânları, propa- gandaları modern kadına siga - “aya alışması için öyle bir hız vermiştir ki bugün, kadının mı erkekten, erkeğin mi kadından daha fazla sigaraya düşkün ol- duğunu tayin bile mümkün de- ğildir. Sigaret ilânları kadar pahalı, enteresan ve canlı reklâmlara az rastgeliyoruz. Bunlar, sigara içen kadınların erkekler taralın- dan daha istenir, daha öpülür; birer kadın olduklarından tutun da; sigara içmeyen modern ka- dının cinsi cazibesini kaybetti - ğini iddia edecek kadar ileri gö- türülmüştür. Nikotinin sıhhate zararlı ol - duğunu iddia edecek cesur bir insan kalmayıncaya kadar her kesi sigara içmeğe teşvik eden propagandacılık ve ilâncılık mo dern kadını da müşterileri ara - sına almış bulunuyor, Esasen bu işte bir moral, bir mescle aramak ta boştur. Çün - kü milyonlarca kadın sigara içi- yor;, kederli ise hüznünü; şense, ' yaşamak neş'esini tellendirdiği ince bir sigaret sayesinde gide- riyor, arttırıyor, Kadına sigara içmek yakışıyor mu, yakışmı yor mu? Burasını her şeyden evvel kadınların kendileri tayin etmelidirler. Hem bir günahı lemekten ziyade o günahı nasıl işlemek meselesi daha mühim- dir. Burasını da unutmamalı - N BU SENE DE MEVSİMLİK ROBLARDA ÇEŞİD TONLAR DAHA FAZLA GÖZE ÇARPIYOR. KONTRASTLI KUMAŞLAR DAHA CAZIB İlk Bahar Ve Yaza Girerken Sakin, açık pencereli, loş bir odada öğleden sonra memnun ve karnı tok bir Van kedisi yav- rusu gibi ipekli yatak örtüsünün üzerine uzanmış, mışıl mışıl u- yuyan bir kadın tasavvuür edin. Gözü çok okşayan bu manzara- nın arkasındaki saklı mana her şeyden çvvel tam manasile bir il vücuda, ruha ve yüze i fayda; getirdiği güzellik, tazelik ve neş'edir. Sıh hatin belki de en birinci şartı tam bir istirahat içinde geçe- cek uyku saatlerinin gece olsun, öğleden sonra clsun muntazam olması, rahat bir döşekte geç- mesidir. Muntazam uyku için her türlü istirahat vasıtalarına müracaat şarttır. Kışları çok ağır olma. dan insanı sıcacık tutacak ör- tülerden tutun da, rahat döşek, yumuşak yastık; güzel kokan ve insanın deri: kşayan ya- tak çarşaflarına kadar hepsi de ayrı ayrı jhtimam gösterilecek şeylerdir. Gece uykusu icin ol sun, bir saatlik bir istirahat için olsun rahat bir döşek; ta- mamile durgun âsap şarttır, Ev- velâ ılık bir banyo; suya hoşa giden bir koku katılmak sureti le'daha âsap dinlendirici olur. Çıkınca vücuda hafif bir kırmı- zılık gelinciye kadar havlu ile uğalanmak, sonra bir ıhlamur, yahut nane kokulu ılık bir içki. Hoşunuza gid'yorsa kaynar su- yun içine bir miktar çam dalı atıp odanın havasını değiştire- rek bütün vücut ve müfekkire tamamile uykuya hazır bir hale $- | gelir. Bu şartlar altında çekilen uykudan uyanan her taze kadın, daha tazeleşmiş, daha güzelleş- miştir. Yattıktan sonra saatlerce uy. kuya kavuşamıyan, yahut sa- bahları karanlıkta uyanarak bir daha uyuyamıyan genç kız ve kadınların karşılaştıkları güç- lük -hakikaten çabucak halli icap eden hir meseledir. Uyku- suzluğa karşı birinci ilâç idman ve spordur. Sporun muhakkak sürette yorü- cu olması da şart değildir. U- zanma, vücudu açma hareketle- ri yatakta bile yapırlacak kadar basittir, Uykusuzluğa karşı ban- yo kadar masaj da faydalıdır. Uykuya karşı isyan eden sinir- leri alışık ellerle masaj neticesi yatıştırmakla kolayca uykuya kavuşmak kabildir. Birçok in- sanlar, patırdılı, gürültülü yer- lerde uyuyamazlar. Bunların mümkün olduğu takdirde gürül- tüsüz, sayfiye gibi yerlerde cv tutmaları lâzımdır. Kulaklara pamuk tıkamak ta gürültünün daha az işitilmesini temin eder. Fakat bundan, sinirli bayanlar istifade edemezler, Uyku getiren vücut hareket- leri, vücudun bütün adalesini ayni zamanda otomatikman fa- aliyete getiren hareketlerdir. Vücudun — yalnız bir kısmına münhasır hareketlerden uyku hesabına bir fayda temin olu- namaz, Her halde hareketler e- zici ve yorucu — olmıyacaktır. Çok uyumak, inanıldığı gibi mangafalık doğurmaz. Vücudun yıpranmasına uyku kadar karşı koyacak bir şey yoktur. Günde sekiz ön saat çok rahat bir ya- takta temiz havası çok bol bir odada uyursanız çok geç ihti- yarlıyacağınızdan emin olunuz. Yazları öğleden sonca uykuları, _gışzelleıtimıek, tazelik vermek için bayanlara, en basit ve fay- dalı bir vasıtadır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: