16 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

16 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 16-5-035 ÂAnkara, 15 — Parti Kurulta- Tmn bügünkü toplantısında Turahhaslar tarafından ileri sü- iülen mütalealara karşı Sü Ba- t General Kâzım Özalp çok Si lanan bir söylev vermiştir. h_“ Bakanı söylevinde demiştir hârkzdaıhr. encümenin maz - tasında yazıldığı gibi inşaata #itişler bütçesinin müsaadesi tinde ve imkân hâsıl olduk yerine getirilecektir. Buğ - Y glotenin hakkındaki müta - 4 daha ziyade bir kanun mese- &idir. İdare kararnamesine ait bir iştir. Mahallerinde bulunan tuğdayların halkın elinde kal - imasını teminen evsafı müm- kün olduğu kadar müsait olan- harnm satın alınması için emir- ler vereceğiz, Gebzedeki camide *tphane vardır. Bunların da en k?'l bir zaman zarfında müna - bir yere nakledilmesine çalı caktır. Ya yeni bir bina ya- P.nz veyahud orada başka bir İtr göstererek oraya naklede - ? ve bu dileği yerine getirme- | (* çalışırız. Bunlardan başka dilek yoktur. Bu münasebet- BAA AAA AA KURULTAY BİLDİRİĞİ Ankara, 15 (A.A.)— C.H.P. Büyük kurultayı bildiriği: C. H. P. Büyük kurulıbzyıkıs h 935 günü 10 da asbaşkan İ .Ahdyîı:nıılîkgl_?endanm başkîmh- İ 'gmu konuşmağa başladılar, || - &vkaf genel direktörü, Tüze, Anlarının kendilerile ilgili i; ki diyevlerini dinledi. ı N | . Sü bakanı Kâzım Özalpın, or- çAmuzun kendisinden beklenen sek ödevi her an başarma- ?î_hazu olduğunu anlatan söz- b îl çoşkun alkışlarla karşılan- Partinin Türk ordusuna gü- '.'l ve saygısının sunulmasına qıııbıı ödevin sü bakanı tarafın- # yapılmasma dair çok imzalı ! önerge oy birliğile ve sürekli Ukışlar arasımda kabul edilerek t'h_iım 16 mayıs 935 perşembe Ü saat ona bırakıldı. “:llçh illerden gelen dele . Şereflerine genel sekreter ti ı hazırlattığı parti sofra- ')"he Öğle yemeğini yediler, Bu İ*ıız k_ parti hayatında unutul - ı&eh" gösteriğe vesile oldu. kş ” ayrıca bildirilen bir söy- Ş erdi. Ve bunu bir çok üye- Tn Şöözleri kovaladı. Partilile- Ve lerindeki yüksek ödev Mesuliyeti hakkiyle kavradık İeş “ Bösteren bu heyecanlı söz )m'(lgmlerine devrime ve Bü- 'ndere inanlarının ve bağ- 'q,hr":“m çok canlı ve çok iç- Ata er ifadesi oldu. ıu, ;:ğk;ı::e Inönünün :ıfl: saygı ile ve âtasmda anıldı. Parti hükü- -h"’hı N yüksek değerli çalışma- tq.t%en ve beşinci kurultaya Barti â:îvecek günler içindeki * lerinin önemlerini gö hi:'f:;'n bu sözler söylendi. v 'n_m::nu Tesmi ağızla söy- uği, &L ten ziyade içli ve dış  "'d:dl' konuşuşu ve içten Md“ı duygüsunun ve l'h_ €en soön kertesine "hgş tler bir ağızdan marş söy 1 büşü Üruldılar. Bundan son fti ç Mültay — üyeleri Or- ha çım'îmde şerefıc,:-inc yapı- VN doğg a bulundular. Ak - n..ı'!v'i C'ftlığe. gelen saygı & Ahlüı Ygularile selâmla- Parti arkadaşları h Seç vakte kadar kaldı. : le ordu hakkında birkaç söz söy lemek isterim: Arkadaşlar, C. H. Partisinin dört sene içinde yaptığı yararlı işler hakkında pek yerinde söz- ler söylenmiştir. Cumhuriyet or dusu da bu müddet içinde bir kat daha ilerlemiş ve güvenini- ze lâyik bir derecede yükselmiş- tir. (Alkışlar). Ordu işlerinin gizliliği hepi - nizce bilinen bir mesele olduğun dan burada bu işler hakkında a- çıkça söz söylememi siz de caiz görmezsiniz “ Tabil sesleri,,. Bu sebepten sözlerim kısa olacak - tır. Arkadaşlar, ordumuz en ileri milletlerin ordularından ayırtlı olmryarak son sistem ve teknik vesalitle mücehhez bulunmakta- dir, (Bravo sesleri, alkışlar). Kara, deniz ve hava kuvvetle- rimizin teşkilâtı bugünkü ileri askerliğin icabları gözönünde tutularak milletimizin yüksek kabiliyetleri de bize her yönden üstün bir orduya malik olmak imkânını vermiştir. (Alkışlar) Öyle bir zamanda bulunuyo- ruz ki bütün milletler savaş vasıtalarını çoğaltmakta ve or- dularının gücünü biribirleriyle yarış edercesine arttırmaktadır- lar, Biz de bu hava içinde pek tabif olarak hazırlanmaktan ge- ri kalmıyoruz, (Alkışlar) ırdumuz gerekli olduğu va - kit bütün haklarımızı ve en yük- sek menfaatlarımızı hakkiyle ko LA 8 Koldadir (Rrsun TAN | Atatürk'ün SON DAKİKA SÜ BAKANININ SÖYLEVi Kurultay, Şanlı Yiğit Ordumuza Derin Saygısını Bildirdi — n e a eei LANKARA HUSUSİ MUHABİRİMİZ BILDİRİYOR) sesleri, alkışlar). Bu değerde bulunan ordumu- zun maddi ve mânevi kuvvetle- rine bugünkü ihtiyaçlara uygun bir surette vüsat ve inkişaf ver- mek milli ödevimizdir. Bütün e- meklerimiz bu ödevi yerine ge - tinmek içindir. Bu uğurda, malmı, canını ve bütün varlığını feda etmekten çekinmediğini göstermiştir (Al- kışlar), Bu . sayede ordumuzun kendisine düşen vatani hizmet- lerini her zaman yapabilecek bir halde olduğuna güvenebilir- siniz (Alkışlar). Bu yüzden müsterih olunuz. Arkadaşlar, bu sözlerimle teşkilât, teçhizat, talim ve ter- biye yönlerinden ordumuzun durumunu anlatabildiğimi zan - nediyorum. İşte böyle bir ordu- nun Atatürk gibi büyük bir Baş- buğun buyruğu altınde değeri - nin ne kadar yükseldiğini ve ne- lere kadir olabileceğini artık siz takdir edersiniz. Başka bir diye- ceğim yoktur, Bravo sesleri ve sürekli alkış- larla karşılanan bu sözlerden sonra birçok imza ile verilen a- şağıdaki takrir okunmuştur: “Bütün ulusun da duyguları - na tercüman olarak Parti kurul. tayının kahraman, şanlı ve yi - ğit Cumuriyet ordusuna derin güven ve saygısının sunulması- na karar alınmasını ve sayın Ba- kanın bu dileğimizi yerine getir mesini rica ederiz.., Bu takrir sürekli alkışlar ara- İbabla bahel adilmistir evmAa Yunanistanda >Örfî İdare Ve Sansür Kaldırıldı TAtina Husust Muhabirimiz Bildiriyor ) Atina, 15 Yunanistanın her tarafında örli idare bugün kaldırılmıştır. Bu tadilâta göre örti idare ve sansür tamamile ve şartsız ola- rak kalkmıştır. Ancak hükümet genel nizam tehlikeye girerse, teşkilât kanununun terdi hürri- yet, toplanma hakkı, ve masuni yeti, matbuat hürriyeti, muhabe ratın tetkiki ve divanı harb mad delerile cemiyetler kanununu JTüzum gördüğü takdirde lteshet- mek hakkını muhafaza eylemiş- tir. Yunan Başbakanı Çaldaris bugün Matbuat müdürlerini da- vet ederek gazetelerde yapıla - cak münakaşalarda itidal rica etmiş ve lüzumsuz mü la memlekette kardeş kavgası- na yer verilmemesini istemiş, aksi takdirde yukarıdaki hakla- rı kullanarak bunun önüne geçe- ceğini bildirmiştir. hı]Y;ı-mrlııı itibaren bütün mu- efet gazetelerinin intişarına müsaade edilmiştir. Papa Andrea ile arkadaşla- rı “Cümhuriyetçi” ismile yeni bir fırka kurmuşlar ve hükümet ten müsaadesini almışlardır, Harbiye Bakanı Kondilisin Pazar günü ikte son vazi- yet hakkında bir söylev verece- ği söylenmektedir. Fikret Adil Sovyet - Fransız Müzakereleri , .11: .w Bitti, Tebliğ Moskova, 15 (A.A.) — Fran- sız - Sövyet müzakereleri bugün bitmiş ve Fransız heyeti murah- hasası bu akşam Moskovadan ayrılmıştır. Fransız dış işleri bakanı La- val, Varşovaya uğrayıp Fransa hükümeti namına Mareşal Pil- sudskinin ölümünden dolayı ta- ziyede bulunacak ve oradan Krakoviye giderek Mareşalin cenaze merasiminde Fransayı temsil edecektir. Moskova, 15 (A.A.) — Fran- sız dış bakanı Lavalin Sovyet ricalile yaptığı müzakereler so- nunda neşredilen resmi tebliğ - de, Fransız - Sovyet konuşma - larının açık ve dostça bir itimat havası içinde geçtiği, iki hükü- metin müşterek emniyet içinde sulhün idamesi ve bir ademi te- cavüz, istişare ve mütecaviz a- demi muavenet paktı yapılmak zz a aai elt dÜd Üai L d Neşredildi ümhmüzıkerelm devam olun ması hususunda tamamile muta bik bulundukları - Ka beyan - olun Tebliğde deniliyor ki: “Stalin, Fransanın emniyeti seviyesinde bir müsellâh kuv - vet bulundurmak yolundaki mil 1i müdafaa siyasasını anlamak- :lı! ve tamamile tasvip etmekte- İLI.,, | Londra, 15 (A.A.) — Röyter ajansının Moskovadan öğrendi- ğine göre, Lavalin konuşmala - rının neticelerinden başlıcası bir gck__urıfh istişare ve ademi te- cavüz paktları hazırlamak için bir konferans toplanması husu- sunda Sovyet ricalile anlaşmış olmasıdır. İstiyen devletler bu paktları karşılıklı yardım anlaş â’:ıü tamamlayabilecekler - Tel yazısı Ankara, 15 (A.A.) — Mare- şal Pilsudskini vefatı münasebe tile Atatürk ile Lehistan Reisi- cumhuru arasında şu telyazıları gönderilmiştir: Reisicumbur Ekselans Mocicki Varşova Müteveffa Mareşal Pilsuds - kinin şahsında en büyük yaratı- cılardan birini kaybetmiş olan Leh milletinin geçirmekte oldu ğu elemli acıya bütün sempa- timle iştirak etmekte olduğuma itimat buyurmanızı zatı devlet- lerinden rica ederim. Kanmâi Atatürk Rumurreisi Ekselâs Kamâl Atatürk Ankara Leh milletinin en derin bir mateme düştüğü bir zamanda bana göndermiş olduğu sempati hislerinden dolayı en haraetli teşekkürlerimi kabul etmenizi zatı devletlerinden rica ederim. İgnacy Moscicki ——— Türk - Bulgar - ticareti 'Türk - Bulgar ticaret anlaş- masının müddeti 12 mayısta bit mişti. Dün Ekonomi Bakanlığın dan alâkadar makamlara eski uzlaşmanın bir ay icin uzatıldı. ğı bildirilmiştir. 12 hazirana kadar gelecek mallar uzlaşma - daki tenzilâtlardan istifade ede cektir. Bu zaman içinde yı.—!ıi ya- pılacak Türk - 'Bulı_;_aı: ııc_a_ret anlaşmasının da - bitirileceği u- mMmuluyor. Kaçırılan Çocuk Yoktur (Baş tarafı birinci sayfada) Evvelki gece de bir okuyucu- muz telefonla acele, acele haber veriyordu: Şişhane yokuşu. — Burası Bir adam, otomobil ile bir ço- cuk kaçırırken halk yolunu kes- ti, çocuğu kurtardılar. Otomo - bil taslandı. Buraya hemen bir yazıcımızı gönderdik. Gerçi burada bir ço- cük kaçırılması işi olmuştur, Ancak hâdise bir aile işidir. Ve bir baba, çocuğunu, ayrıldığı ka rısının elinden kaparak kaçir » mak istemiştir. Ancak, son günlerde şehrin her yerinde halkım ağzında bu korkunç şayia dolaşıyor. Bir çok anne, babalar çoctik- larınıt mektebe gönderememek - tedirler. Hemen hemen her ço- cuklu evde bu hikâye günün ko- nuşma mevzuu ve yürek çarpın- tısı halini almıştır. Hattâ, bu yüzden bazı ilk mekteplerin kü- çük sınıflarında son zamanlar- da hasıl olanı boşluk dikkati çek- mişti. Mektep baş muallimleri bu çocukların niçin mektebe gönderilmediklerini talebe ve - Hlerinden sormaya karar ver- mişlerdir. Bütün bu şayiaların asılsızlı- ğınr bir iki defa gazetemizde yazmış olmakla beraber bir defa daha dün vali vekili ile bu mev- zu üzerinde görüşmeyi faydalı bulduk, Rükneddin Sözer diyor ki: « İstanbulda son günlerde bazı çocukların aşırıldığı veya aşırılmak teşebbüsünde / bulu - nulduğu etrafında gazetelerde görülen neşriyat hakkında ev - velce izahat vermiştim. 'Tekrar ediyorum ki, aşırılmış veya aşırılmağa teşebbüs edil. miş çocuk yoktur ve olamaz. Bazı gazetelerin bu mevzu et- rafında yazdıkları yazılar ciddi bir esasa istinat etmeyip herhan gi bir heyecanlı ana, babanın veya komşunun yanından ayrıl- mış bulunan çocuğunun aşırıl. mış olduğu zannına düşerek mü racaatlarının gazetelere akset - miş olmasından ibarettir. Bu işlerin mercii zabıtadır. Hakikat zabıtanın raporların - dadır. Bu gibi dedikodulara ehem . miyet verilmemesi lâzımdır. Bu nu tekrar tavzih ederim.,, iRAN -EFGA Ankara, 15 (A.A.) — Iran ile. Efganistan arasındaki hudud ihtilâfımnı halletmek için her iki tarafça hükümetimizin hakem - liğine mürecaat edilmesi üzeri- ne hükümetitmtizce hakem ta - yin edilmiş olan orgeneral Fah- reddin Altay'ın yerinde yaptığı tetkikat sonunda vermiş oldu - ğu karar bugün Dış işleri Bakan lhığında İran ve Eigan elçileri- ne büyük merasimle tevdi edil- Miştir. Dış işleri bakanı vekili Şik- rü Kaya Iran ve Efgan milletle- ri arasında husule g:lmiş olan bu hudud ihtilâfının halline va- sıta olduğundan ve bu iş için ha kemliğine müracaat edildiğin - den dolayı Türkiye Cumuriyeti hükümetinin duyduğu samimi hisleri ifade etmiş ve hudud ih- tilâflarının milletler arasında tabif olarak yandırdığı acıları i- Şşaret etmiştir. Dış iş'eri Bakan Vekili Şük- rü Kayadar sonra hakem oörge- neral Fahreddin Altay kendisi- ne verilmiş olan hakemlik işin- de mülhem oldukları hisleri an- latarak tetkikatı neticesinde hazırlamış olduğu raporun ihti. Ve Takas çen sene üç küsur milyona in- mişti. Korkarım ki bu sene da- ha azalacak. Buna da sebep, hu- lâsa olarak, 12 teşrinisani 1934 te yapılmış ve bu haziranda bi- tecek olan sön anm tat- bikteki güçlükleri ile. Yunan kontenjan tedbirleri, 1933 den- gösterilebilir. Yunanistanda tüc | carlarımızın faturalarını tetkik eden komisyonların. mütemadi şikâyetleri mucip olan tamamen indi kıymet takdir edişleri ile bizim mallarımıza rekabet eden ulusların da bu işte dahli vardır. Yunanistanla iki sene evvel yaptığımız ticari anlaşma ile muayyen bir nispet dahilinde takas bonoları usulü kabul edil- mişti. Fakat her para işine bu- runlarını sokan bir takım mü- nasebetsiz herifler, takas bono- ları fiatlarını &; lâsyonlarıma vesile ettiler. Öyle ki,birçok tüc Yunanistana mal carlarımız, göndermekten vazgeçtiler. İşte, benim, haberim bile olmadan İstanbulda 7500 drahmilik ta- kas bönosunuü ücüz - alışım bu spekülâsyonun tesirlerinden bi- risidir. Anladığıma göre eğer takas bonoları speküilâsyonun elinde düşmemiş ve iyi idare edilmiş ol- sa, bir de Yunanlılar ihraç ka- biliyetlerini gözönünde tutarak müfrit isteklerde bulunmamış olsalardı, bu usul, yani takas bo- noları usulü iyi neticeler verebi- Ürdi. Halbuki bundan başka, şŞimdi son altı aylık mukavele, bir de tripartit ve klering usul- leri de tatbik edildiği gibi, ihra- cat eşyamız, tediye bakımın- Cön. ayrıca beş Brupa da ayrd miştir. Öyle ki tüccarın bu işin ıç_ı'ndı:n çıkabilmesi büyük müş- küllerle karşılaşmıştır, ve malla- rın parasını aylarca sotira - len ihracatçılarımız Yumni.ıı:ıl:- la ticaret yapmaktan çekinmek- te bulunmuşlardır. Bu yüzden, evvelce Yunanistanda oldukça müşteri bulan pamuk, hububat, bakliyat, tuzlanmış balık ve hat- ta madenkömürü ile yumurtala- rtımızın bile ihracatı azalnıuştır. Yunanistana kömür ihracatı- mız geçen sene 130.000 ton ka- dardı. Bu sene 100.000 tonu bu- lursak bir muvaffakıyet sayıla- bilir. Paskalye münasebetiyle birçok yumurta satabilirdik. Fa- kat tüccarlarımız, yukarda say- dığım tediye güçlüklerinden do- layı pek de ihracata yaklaşma- mışlardır. Yunanistan da, Arna- vutluk ile Mısıra müracaat ede- beri tatbik edilen takas usulü | bir derecesinde azalmış, 7 N HUDUDU Hakem Kararına Ait Proto- kol Dünimzalandı va ettiği esasları izah etmiştir, Efgan büyük elçisi Ahmed Han, “Biz bugün, oildirmek ü - zere bulunduğ'unuz karardan do layı bahtiyar ve mutmain bu - lunuyoruz..,, Diye söze başlamış ve bu ne- ticeyi şarkta yeni bir saadet a- lâmeti olarak ifade etmiştir. İran büyük elçisi Sadık Han, iki dost ve komşu millet arasın- da nasılsa çıkmış olan bu ihtilâ- fın hallinde yaptığ. hakemlik vazifesinden dolayı, başta Ata- türk olduğu halde Türk Cumu - riyeti hükümetine karşı Efgan büyük elçisi tarafından ifade e - dilmiş olan hislere tamamen iş- tirak ettiğini söyliyerek: “Hakemin verdiği karar, o « kunduktan sonra belli olacaktır. Şu var ki, bt iş bir dost eliyle bit miş oluyor.,, Kardeş Türk - Iran - Efgan milletlerinin biribirlerine karşı duydukları en güzel hislerin ifa desi olan bu sözlerden sonra Dış işleri Bakan vekilimiz ile İran ve Efgan büyük elçileri ha kem kararının tebliğine aid pro tokolu imza etmişlerdir. - Yunanistanla Ticaretimiz Bonoları (Baş tarafı birinci sayfada) yı bulmuş olan ihracatımız, ge- | rek oradan yumurta almıştır. Buna karşılık Yunanistan Türkiyeye ihracatını arttırmak- tadır. Bundan üç, dört sene ev- vel Yunanistanım — Türkiyeye yaptığı ihracatm Türkiyenin Yunanistana yaptığı ihracata nispeti yirmide bir iken, bugün bu nispet hemen hemen dörtte yani | Yunanlıların lehine dönmüştür. Hem de Yuhan tüccar ve sana- yicileri, Türk piyasasına pek de ehemmiyet vermemekle be- raber. Hem ehemmiyet vermek şöy- le dursun, bazı yarı resmi adam- larının bize karşı soğuktan da fazla bulabileceğimiz neşriyatla- rına rağmen, Filhakika, geçenlerde, burada çıkan İkonomologos Atinon ga- zetesi muharrirlerinden ve Ati- na Ticaret odası erkânından bi- risinin neşrettiği birkaç makale — ki bu zat bir, iki sene evvel Ankara'ya da ekonomi heyeti ile gelmişti — buradaki Türk ticaret mahafili ile iyi düşünen ve Türk - Yunan dostluğuna inananlar tarafından hayretle karşılanmıştır. Bu makalenin insanı tatmin edici tarafı da yok değil. Çünkü makalelerin muharriri yalnız Türkiye sana- yil ve ekonomisi hakkında değil Yunan sanayii ve ekonomisi hakkında da cehaletini göster- mişti. Gelelim meselemize. Haziran- da, Yunanistanla yaptığımız ti- caret mukavelesi bitecek ve ye- rine bir yenisi yaprlacak. Eğer yukarda kabataslak olarak öğre- nebilip bildirdiğim noktalar gö- zönünde tutulmazsa, zannediyo- rum ki, yalnız iki hükümet ara- sında değil, fakat iki ulus halkı arasında da kökleşmiş olan sağ- lam dostluk bağlarma rağmen 'Türk - Yunan ticaret münase- betlerinde büsbütün gevşeklik olacak, ve siyasi, milli sahalarda olduğu gibi bilhassa ekonomi sahasında da biribirini tamamla- maları elzem olan bu iki devle- tin arasındaki bu münasebet tavsıyacaktır. Fikret ADİL ——— —— BRRATLTIT TI A Yazı çokluğundan “Kızıl Çem- ber” romanımızın arkasını yarın koyacağız. Ökuyucularımızın bağışlamalarını dileriz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: