20 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

20 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20-5-93$ Bir Kızı Kaçıriyorlardı Kızı delikanlının elinden konu komşu zor kurtardı Fatih civarında oturan Zehra adında bir kız,dün akşam çeş- me başında su doldururken yine o mahallede oturan Şemsi adın- da bir gencin taarruzuna uüğra- mıştır. , Şemsi, ötedenberi göz kovdu- ğu Zebrayı, ortalığın tenha bu- lunmasından istifade ederek ka- şırmak istemiştir. Zehra, bu taarruz karşısında ne yapacağını şaşırarak haykır- mağa başlamıştır. Bu sırada, ko nu komşu yetişmişler ve kızı de- Tikanlının elinden güç kurtar - mışlardır. Şemsi, Zehrayı müda fasya gelenlere tehdid için ta- banca da göstermiştir. Hâdiseye müddei umumi Şe- fik el atmış, tahkikata başlamış- tır, * Erkek kıyafetinde gezerek Ayşe isminde bir kızla nişanla- nan Melekzadın duruşması dün üçüncü cezada yine gizli olarak yapılmış ve duruşma 9 hazirana kalmıştır. Ayşenin son günlerde Melek- zaddan bir kaç tehdit mektubu daha aldığı ve bunları müddei umumiliğe gönderdiği söylen - mektedir. * Kendilerine mömur süsü ve rerek Ermenice gazete muhar - rirlerinden Sahakın evine * gire- rek kendisini yaralamaktan suç lu Ermeni kilisesi mütevelli he- yetinden Keğam, Ardaş, ve A- —— —ee Ucuz Tarife Tasdikten çıktı İstanbul liman ve rıhtım ge- nel müdürlüğile, İzmir, Mersin, Trabzon liman şirketlerinin yük leme, boşaltma tarifeleri Eko- nomi bakanlığınca tasdik edil- miş, deniz ticaret müdürlüğüne bildirilmiştir. Bir marttan itibaren tatbiki, evvelce kararlaştırılmış olan bu tarife bazı sebebler yüzünden marta kadar hazırlanamamıştı. Yeni tarifenin eylülen itibaren tatbik edileceği söylenmektedir. Eylüle kadar yükleme, boşalt - ma işleri eski tarife üzerinden muamele görecektir. Yeni tari - fede ucuzluk yapılmış, bilhassa olmuştur. Sanasaryan hanı Belediyeye verildi , Kaçak Ermeni mülkü olduğu em lame el konan Sa- asaryan üç senedir davalı bir durumda idi, Bu iş hakkında kararını vermiş - tir. Hanın hususi idareye ait ol- rakılmakta olan İda geze almak için de şarbaylık se girişmiştir. çe “TAN”ın tefriki SI Sa re Ebat) Bürban CAHID Masa basımda boğulup kalma - nın he çıkmaz bir yol olduğunu bildiği için her köşesi ameli bi- rer ders gösteren bu çalışma yu- vasından mümkün olduğu kadar çok istifade etmeğe çalışıyor - du. Burada gece toplantılarda, hafta tatillerinde (hep beraber geçen eğlenceler ona kâfi geli - yordu. Burada kendi kafasında spor meraklısı kadınlar ve er - kekler vardı. Haftanın bir gece- si dans ve eğlence, her sabah bir parti tenis ve her pazar uzun at gezintileri... Zaten çalışma ha - yatı o kadar çok saatlarını alı - yordu ki akşamlar: erkence yat- maktan başka çare yoktu. Kaâm arzusu delikanlının i - çinde ara sıra esrarlı, anberli bir bahar rüzgârı gibi esiyordu, Fa- kat bu rüzgârla havalanacak e e irrlan eserler ehemmiyetlerine kömür işlerinde esaslı indirme | HAK YERİNDE | gobun duruşmasına dün birinci İ cezada devam edildi. İ o Şahit olarak Kirkor, Siranuş, bekçi Necip, Hüseyin dinlenil- diler, Duruşma, başka şahitlerin çağırılması için kaldı. * Küçük bir borç yüzünden Ortaköyde eskici Ahmed oğlu İ Hüseyin ile Yusuf oğlu Hüse - yin arasında geçimsizlik baş göstermiş ve bunlardan Yu- suf oğlu Hüseyin Ahmed oğlu Hüseyini bıçakla, sağ gözü altı İ ve sağ memesi üstünden ağır yaralamıştır. Hüseyin, aldığı ya | raların tesirile biraz sonra has- İ tahanede ölmüştür. Adliye doktoru Enyer,, mu- ayenesini yaparak öldürülen Hüseyinin gömülmesine izin vermiştir, I Müddei umumi yardımcısı Sabri, tahkikata el koymuştur. * Gümrükten 700 lira Türk Parası ve 2 altın kaçırırken ya- kalanan Yorginin duruşması | dün 8 inci ihtisas Hakyerinde bitirildi. Altınlar için 40 lira pa- Ta cezasma mahküm oldu. * Ford fabrikasındaki kaçak- çılık davasile, bazı gümrük me- murlar: aleyhine açılan ihmal davası birleştirilmiştir. Perşem- be günü bakılacaktır. * Esrar kaçakcılığından suç- lu Nuri, Hakkı ve Kâzımın du- ruşmaları 8 inci Hakyerinde bi- tirildi. Beraat ettiler. Üsküdarda Zehirlenenler Üsküdarda sütten zehirlenen ve tedavi altına alman on beş ki şi, dün Zeynepkâmil hastahane- sinden çıkmıslardır. Zehirlenen lerin hepsi kurtarılmıştır. Nezaret altma “alman” sütçü dün sorguya çekilmiştir. Sattığı | sütten tahlil için nümune alın - | mıştır. Tahkikat bugün bite « cektir. Ha'riyallan ilk kısmı bitti Ayasofya bahçesinde yapılan hafriyatın ilk kısmı taramlan- mış, tasnife başlanmıştır Çıka- ve kıymetlerine göre ayrılmak- | tır. Onun evden POLIS Yenikapı Az kalsın Yanıyordu Dün sabah saat onda Yenika- Pibüyük bir yangın tehliki geçirdi. Evlerinin hemen hepsi ahşab olan ve daracık sokakla- ra sıkıştırılan bu civar dünkü Yan baştanbaşa yanabilir- 1, İtfaiyenin gayreti Bu tehlike- Yi bertaraf etmiştir. Yangın Yenikapıda Karabo- yacılar sokağında 27 numarak evden çıkmıştır, Ev ihtiyar Ef - timiyanmdır, Ve kadının kimse- siyoktur, Aşağı katta da bir ki- racı bulunmaktadır. Fakat ev - velki gün onlar da Bakırköyüne | taşınmışlardır. Evde yalnız ka - lan Eftimiya dün sabah kendi odasırda mangalını yakıp kah- İ z valtısın: etmiş, sonta mangalın örterek pazar yapmağa çıkmış - ayrıldığından yirmi dakika sonra tam onda evin üst pencerelerinden alev « ler fışkırmağa başlamıştır. Bu - nu gören mahalleli büyük bir te lâş ve korkuya düşmüştür. He- men itfaiyeye haber verilmiş, Fatih grupu yangın yerine gele- rek on beş dakika içinde yangı- nı söndürmüştür. Bu evin kâgir olması yangının derhal etrafa sirayetine mâni olmuş, fakat, üst kat tamamen, alt kat ta kıs- men yanmıştır, Polis ve itfaiyenin yaptığı tah kikata göre yangın Eftimiyanın mangalından çıkmıştır. Ev si- gortal: değildir. * Evvelki gece Şişlide Küçük bahçe sokağında 1l numaralı apartmanın havagazı borusu delinmiştir. Buradan çıkan gaz- ların birdenbire alev alması üze- rine yangın çıkmışsa da hemen yetişilerek söndürülmüştür. A- partmanda hiç bir zarar olma - mıştır, * Evvelki gece Ayvansaray vapur iskelesinde Haliç şirketi- nin 9 numaralı gemisi yatmak- ta iken vapur tayfalarından Ali arkadaşı Mustafanm pantalonu- nu çalmış ve yakalanmıştır. * Geçen gün Ortaköyde Hel A di Avusturyada Nazi propagan- dası yapan bir doçent Viyana, 19 (A.A.) — Graz Üniversitesi döçet”'erin"on İn: giliz Mikor Adams, Craz K xI Sosyalist Partisi ile Münih merkezi arasında vasıtalık etti- gi için hiyanetle ittiham edil - miştir, Yakında Graz ağır ceza mahkemesinde sorguya çekile « cektir. Geçenlerde *lmanyaya gitıniş olan Adams, Avusturya- ya dönerken, Salzburg'daki £ mrük memurları, onun bavul- İ larından önem mikdarda propa- ganda evrakı, ve oturduğu va - gonda da Nasyonal Sosyalistler den gelme mekt" plar ve kitap - 1. bulmuşlardır. Polis, onun evinde ayrıca a « raştırmalar da yapmış ve Al- man ve Avusturya Nazilerile a- hp verdiği mektupları ele geçir- miştir. YUNANISTANDA Seçim İşleri Ve Muhalifler Atina, 19 (Hususi muhabiri- mizden) — Başbakan Çaldaris gece gazetecilere beyanatta bu- lunarak, hükümetin muhalife - vacı Hüseyinin yanmda çıraklık | eden 17 yaşındaki Hüseyin, yi- ne Hüseyin adir bir arkadaşını öldürmüştür. Mesele alacak yü- zünden bir kavga çıkması ile başlamıştır. Helvacı Hüseyin biçağını çekerek borçlusunun karnımı deşmiş ve onu öldürmüş tür, Hüseyin yakalanmıştır. tadır. Tasniften sonra iki arama yapılacaktır. Hafriyata gözcü- lük eden doktor Şinayder ya- kında İzniğe gidecektir. Başmuallimlerin tahsisatı Başmuallimlerin makam tah- sisatları işi şimdilik halledilmiş- tir, Muallimler kesilecek maaş- larmı sened mukabilinde borç olarak muvakkaten alacaklar - dır. Bütçe Kamutaydan çıkınca konulacak tahsisatla borçlarını ödeyeceklerdi: yer yoktu. —m— Gümrük resmi a:ınmıyacak mallar 1499 numaralı gümrük tarife si kanununun 7 inci maddesi tefsir edilmiştir. Buna göre güm rük resminden müafen memle- kete girmiş olup kullanıldıktan sonra veya hiç kullanılmadan tekrar yurd dışına çıkarılan ve yahud yine yurd dışma çıkarıl - mak üzere muafiyeti olmıyan yer lere devrolunan eşyadan güm - rük resmi alınmaz. rin seçime girmeleri için yapıl- ması mümkün her şeyi yaptığını ve Sofulis ile görüşerek vaziyeti bildirdiğini buna karşı muhalif. lerin yine hükümetten cevap beklediklerini söylemelerine hayret ettiğini söylemiştir. Harbiye bakanı ve (Milli Radi- kal) partisi lideri Kondilis par- tisi için başbakandan Arkadiya vilâyetinde iki saylavlık yeri da ha istemiştir.Kodilis bu iki yer- den birini Metaksas partisinden ayrılıp seçimde Kondilis partisi ile çalışacak olan eski kültür ba kanı Türkovneilice #ahsie ede, * Peektir. Atina, 19 (Hususi muhabiri- mizden) — Siyasi mahafilde muhaliflerin seçime girip gir - memeleri hakkında yarm bir ka rarwerscakleri ve bu kararın da ha ziyade seçime girmeilek via” cağı söylenmektedir. Gece Sofülis ile Kafandaris Du mesele etrafında uzun süren konuşmalar vapmışlardır, VEFAT Uzun müddettenberi rahatsız bulu- nan hukuk âlimlerinden, temyiz âzalı- ğından mütekait, eski İstanbul kadr. Tarımdan, doktor OsmanÖnerin babası ve İstanbul gümrüğü müdürü Tah » sin Fazil Önerin amcası ve eczacı Ali Rizanım kayın babası Mustafa Riza dün akşam vefat etmiştir. Cenazesi bu gün Cerrahpaşadaki hanesinden kaldı rılarak öğle vakti Aksaray Valde ca- miipde namazı kılınacak ve aile mak: | beresi olan Merkezefendiye defnedi cektir. Cenabihak geride kalanlara u zun ömürler versin. “Tayyare cemiyeti ——— ş BiR FEN MUCİZESİ 19 Yıl Kör Kalan bir Ressamın Güözleri Açıldı Ressam Gözünün Açılmasını Taksi Kazasına Borçludur Kör ressam Lemordan tablolarının önünde “ransada meşhur ressam Lemordant, büyük savaşta aldı- ğı bir yaradan kör olmuştu. Yir- mi yıldır karanlıklar içinde ya- şıyordu. Sanatkâr, savaştan ön- ce yaptığı fresk ve tablolarla büyük ve haklı bir şöhret ka - zanmıştı. Duvar dekorasyonları pek değerli sanat eserleriydi. Bütün yaşayış hazını, boyala - rın temasından alan zavallı sa - natkâr büyük savaşta bir kurşun ile iki gözünü kaybettikten son- ra bir kenara çekilmiş, kimsesiz, münzevi bir hayat sürüyordu. Ne çoluk çocuğu, ne de bir yol - daşı vardı. Faakt ressatrın gön- Tünde büyük bir ümid EE - du: Tekrar görmek... Ö, büsbü- tün kör değildi. Çünkü rüyete Kurultayı Ankara, 19 A.A, — Türk tay yare cemiyeti altıncı kurulta' 24 mayısta başbakan general met İnönü tarafından açılacak- Sİ anyara; IY AA. — Türk tay yare cemiyeti genel merkez ku- rumu bugün Cemil (Tekirdağı) nm başkanlığında toplanmış, Kurultayda okunacak raporu gözden geçirmiş, murakıpların iş raporunu gzden geçiörmiş, bi- lânçoyu, 935 bütçesini onayla - mış, tüzükte yapılacak değişik- likleri gözden geçirmiştir. —— Divanı harplerde Atina, 19 (Hususi muhabiri» mizden) — Eski saylavlardan Kolumvakis İskenderiye gaze - İ tesine ordu aleyhinde yazı yaz- dığından hakkında takibat ya - pılmaktadır. İsyanın çıkacağını bildiği halde vaktile hükümete yarayan damarı kesilmemişti. Ressam arasıra: “mucizeler ya- pan fen, acaba, benim de gözle- rimi açamaz mı?” diyordu. Ressam, doktorlarla görüş - mekten geri kalmıyordu. Son günlerde bir taksi kazası ressa- mı kafasından hafifçe yarala - mıştı. Bu vesile ile hastahaneye giren Lemordant'a yapılan göz ameliyatı muvaffakıyetle bitti, Ressamın gözleri açıldı. Bu, ger çekten bir fen mucizesidir, Al « nındaa bir kurşunla yaralana - rak on dokuz yıl kör kalan sanat kâr, fennin mucizesile tekrar dünyaya kavuşmuş, görmek ni « metine tekrar ermiştir. Bu vesi- le ile ressam Lemordant'ın res- mini basıyoruz, Vuntlük va ocak'ık aylıklarına bançılıle Ankara, 19 (Hususi muhabi- rimiz bildiriyor) — Kamutaya gelen bir kanun lâyihasile, maz- yurtisiz ve ocaklık ay» emlâk ve arazi almamış olanlara istihkaklarınm tutarının bir mis li daha zam olunarak mukabili denmek üzere yüzde 5 faizli ha- zine tahvili verilerek alâkalar? kesilecektir, lunan vesikalarile beraber 1935 dukları mahallin malmüdürlük * lerine istida ile müracaatları İ cap etmektedir. Bu müddet geç * kabul olunmuıyacaktır. bildirmiyen binbaşı Minotakis daimi divanı harbe verilmiştir. dabir süvarinin yıldırım gibi Basibrin kadınları, sevgileri - | geçtiğini, ve bu ince silüetin bir ni kocalarına tattıran sahici ka- | genç kadma ait olduğunu gör - dınlardı. Amerikalı mühendis | müştü, Vatson'la ara sıra iki bekâr dost Yarenliği yaptıkları zaman ayni | ata biner, hem de fikirde birleşirlerdi. Vatson: — Burası diyordu. Buranın kadınlarına O taraflarda hemen her kadın iyi binerdi. Fakat bu kadınım gölgesi büs bütün başkaydı. £ Başında fötr mukaddes toprak, | bir şapka da vardı. Delikanlı ufuklara doğru akıp bakmak günah. Bir metres getir giden bu kadın silüetini keşfet- mek, bu temiz yuvaya karşı iki meğe uğraşırken köylüler bir a- yüzlü günah... Şahin: — Evlenelim! diyordu. Baş - ka çare yok! Delikanlı böyle bir fikirde de- ğildi. Bu çöl ortasında gökten gızdan haykırdılar: — Ak kız! Sordu: — Kim bu ak kız! Tureut anlattı; — Demir betin kızı."Ark cift melâike inmesine imkân mı var- | liğinin sahibi, Buraları hep o - dı? O civarda köylülerin ağzında bir (Akkız) dedikodusu dolaşı - yordu. Akkız kimdi? nundur, Sahin, baktı, haletr, Sivah gölge fıstrelarm baz - ladığı bir sırtım ardında kaybol- Şahin bunu *öylü kadınların | du. kendilerinden bir gömlek üstün bir kıza bu adı verdiklerini zan- nediyordu. ; , Bir gün Gökdere üzerindeki O günden sonra Sahin icin Ak kızı yakından görmek arzu- su siddetli bir ihtiyaç oldu. Mühendis Turguda sormuş - Pınarlı köyünden geçerken u - | tu: zakta fıstık ağaçlarının arkasın. | | — Atik çiftliği sahibini tan. yor musunuz? — Pek iyi tanırım. Çok eski bir ailenin son kahramanı, Bü - yük savaşta bin beş yüz adamla düşmana karşı koymuş bir kah- raman,.. Buraları ona aittir. — Bir de kızı var galiba. Köy lüler Ak kız diyorlar. İyi hay - vana biniyor. — Mükemmel bir kızdır. De- mir bey onu istediği gibi bir de- rebeyi kızı gibi yetiştirdi. - İyi hayvana biner. İvi avcıdır. Son- ra okumuştur da! Bu taraflara gelmez oldular, Bir gün biz gi - delim. Uyanık bir adamdır. Çift liğinde bir şövalye gibi yaşar. Bundan sonra hesap, muame- le işlerine daldılar. Bahis ka - "pandı, o Ve Sahin bu kafasmda bir gölgeden ibaret kalan Ak kız için başka bir şey sormadı. Turgudün dinlenmek için İs- tanbula gidişi beraber yapacak- ları Atik çiftliği ziyaretini geri bırakmıştı. şık süvarinin Demir beyin kızı İste bu günlerdeydi ki bir te- sadüfle yolu < Basibrin'e düşen Erguvan'ı gazinoda görtince bu olduğundan şüphe etmedi. İkinci tesadüfte babası ile de tanıştıktan o sonra artık Atik çiftliğine yalnız başına da git - mekte bir mahzur görmedi. Ve Demir beyle (e Erguvanın Basibrin'i (o ziyaretlerinden bir kaç gün sonra Şahin Vatson'la beraber Atik çiftliğine gitti. Bu ziyaret akşamdan bir saat önce yapılıyordu. Çiftliğin üç yanmı © çerçeveleyen badem bahçeleri arasından geçerek ge- niş avluya girdikleri zaman iki silâhir onları karşıladı. Söz anlar, kıyafeti düzgün bir adam sordu: — Beye haber verelim. Kim- siniz? Söylediler, Onlar heniz hayvanlarından atlamışlar, siliniyorlardı ki taş merdivenle çıkılan geniş mer - mer balkonda Erguvan görün - dü, Büyük bir neşe için'le mısa- firlerini karşılamağs koştu. Vatson türkçe bilmiyordu. Sa hin onu tanıştırdığı zaman genç kız düzgün bir fransızca ile onu ağırladı. » | Demir bey de görünmüştü. Geniş taş merdivenlerden ç£ karlarken Şahin bey anlatıyor” du: X — Ziyaretinize için direktörün dönüşünü bekliyer* dik, Vatson bir kaç kere ba 5 varda dolaşmış, çiftliği pe! rak ediyordu. Sizden bahse” ce... Demir bey misafirlerini mer” mer kolonlu büyük demir kap! dan geçirdi. Eski bir kale haf besi üzerine yapılan bu şato * görenlere korku, heyecan veri MA ek neki etrafın? bakımı; yordu, > Gene taş bir avludan çeri ten sonra büyük ve sütunlü pi salona girdiler. Burası Atif lesinin bütün mirasını ve di larını taşıyan meclis oda Geniş sedirler yırtıcı ha postlarıyla döşenmişti. Ki taş dıvarda birer mazgal Z emif gibi açılan pencerelerin aydı de 1935 bütçe kanununun 1linci : maddesine tevfikan 7 senede ö” mali senesi sonuna kadar bulu tikten sonra vâki müracaatla” Bu alacaklıların ellerinde bu-

Bu sayıdan diğer sayfalar: