26 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

26 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 2 TAN EHİRDE OLUP BİTENLER / Fransızlarla Müzakere Müzakereye Yakında Pariste Başlanacak Yakında Pariste yeni Türki. ye - Fransa ticaret mukavelesi müzakeresine başlanacaktır. Bu maksatla Ankaradan bir heyet Parise gideceği gibi, Fransa na mına müzakereye girecek heyet arasında Fransanm Türkiye ti- caret mümessili Pessercan da bulunacaktır. Pesserean yakin - da Parise gidecektir. Yeni ticaret muahedesi takas esasına dayanacaktır. Eski mu - kavelede takas esasına dayan - mış ise de Fransanın bize sat - tığı mallarâ mukabil, bizden mal almaması yüzünden güçlük- ler çıkmış ve bunun — neticesi o- larak Fransız tüccarının cümhu. riyet merkez bankasında, Türki yeye ihraç ettikleri malların be- deli olmak üzere, milyonlarca frangı bloka olarak kalmıştır. Pariste cereyan edecek müza- kerede bu paranın tediyesi için bir anlaşma sureti bulunacak - tır. Bundan başka mukavelenin tatbikinde güçlükler çıkmama - &1 için yeni mukavelede takas u- sulü ciddi ve sıkı bir kontrola tabi tutulacaktır. Yani biz Fransadan, ancak Fransaya sattığımız mal mik - darında mal z gibi Fransa da bizden satabildiği ka dar mal alacaktır. Bu sıkı kon - trol iki memleket arasında mü- nasebatının azalmasına sebep o- lacak ise de iki memleketin eko nomik sistemleri itibarile bu za ruri görülmektedir. Yapılacak kontrol iki memleket arasında ! I İstanbul Esnaf Bankasının eşyası ve tabelası dün satıldı — Kızılay Haftasında güzel bir vitrin — Güney Amerika gazetecileri Güzel San'atlar Akademisinde | Ecnebi garsonların da çalıştırılmaması isteniyor Küçük sanatlar kanununun tatbiki için ayrılan müddet bit- tiğinden genel kontrollere baş - lanmıştır. Muvazaalı şekilde ça- lıştıkları görülenler cezalandı « tılacaklardır. Berberler cemiyeti kanunda - ki kayıttan istilade ederek pat- ron vaziyetinde kalan ve böyle- likle işlerinin başından ayrıl » mıyan yabancıların da işten me nedilmeleri için teşebzüslere gi- rişmiştir. Dükkânlarda çalışmı- yarak kapı kapı dolaşan berber- ler de sanatten alıkonulacaklar- dır. Lokanta, birahane, kulüp, ve pastahanelerde çalışan yabancı tabiiyetli garsonlar için son ta- Himatnamede açık bir madde bu lunmadığından garsonlar cemi- yeti Ankaraya bir heyet gönder meği onaylamıştır. Bu heyet, maddenin her çeşit kurumda ça- Tışan garsonları da içine alacak biçimde tetsiri için uğraşacak. tit âdeta bir nevi trampa sistemini andıracaktır. Takas meselesi ortaya atılır - ken Fransızlar ihtiyaçları olan 'Türk eşyasını, Türkiye piyasa- larında bulamadıklarını — ile- riye sürüyorlar. Ve Fransada külliyetli. mikdarda — hububat mevcut olduğundan bizden hu - bubat alamıyacaklarını söylüyor lar. Fransanın son zamanlarda hariçten hububat almaması - iç politika icabıdır. Fransız çiftçile Ti mahsullerini dahilde iyi fia - la satamadıklarından Şikâyet ediyorlar.. Ve mahsulün para edebilmesi için hariçten hububat ithal edil ini — istiyorlar... Yakında Fransada yeni seçim yapılacaktır.Fransız çiftçileri se çimde mühim bir kuvvettir. Bu sebeple hükümet bu kuvveti elin de bulundurmak istiyor ve bu sebeple onların isteklerine karşı mümkün olduğu kadar güler yüz göstermeğe mecbur oluyor... * 'TAN " in telrikası : 34. Erik Çiçekleri MAHMUD YESARİ edip etmemesi, benim hiç te umurumda değildir. Benim, öz- Jememe gelince... p Dudaklarını büküverdi: — Daha özlemedim... Ve birden elini alnıma vurdu: — Ah, seni hain, seni... Şim- di maksadını anladım. Maksadı- na varmak için ne dolambaçlı yollardan yürüyorsun, Ne demek istediğini anlama- mıştmm, Şaşkın şaşkın bakıyor- dum; — Benim maksadım ne? Yüzüme uzun uzun baktı: — Sen, burada sıkıldın, arka- daş... Kaçmak niyetindesin! Ellerimi koltuğun kenarları- na vurarak ayağa kalktım » Kuyruklu iftira.. Parlayışıma şaşmış gibi gü - dümsüyordu: — Neden iftira oluyormuş? bu iftira!.. Hem iftira- — Muammer Eriş geldi Türkiye İş Bankası genel di- rektörü Muammer Eriş dün şeh rimize gelmiştir. Muammer E- riş dün akşama kadar İş Banka sının İstanbul şubesinde meşgul olmuştur. — Parti Istanbul Başkanı geldi genel başkanlık Öna yaklaştım ve kelimeleri tane tane heceliyerek söyle- dim: — Burada sıkılırım, sıkılabi- Belüamin ee ler e ve bi gece değil... bu Yüzü ateş gibi yandı: — Buü gece, benden memnun musun? — Dünyadan, hayattan ve hattâ insanlardan bile memnu- num, * Ö da ayağa kalkmıştı: — Arkadaş, öyle ise, sen âşık olmuşsun... Karşımda, mantığı: nr kaybetmiş adamla konuşa - mam! ğ Elile omuzuma vurdu: — Haydi, arkadaş, git, yat! Yarın sabah ta, İstanbula in, do- laş... Kaybettiğin — mantığını bulduğun zaman gelirsin... İçten bir hüzünle gülüyor- dum: — Çok yanlış hüküm verdin.. âşık olmak mı? — Neye öyle, tahaf tahaf gü- KHiyorsun? — Nasıl gülmiyeyim, âşık ol. imtihanlara giden Öğretmenler Orta ve lise öğretmenleri, res mi ve hususi okullara imtihan mümeyyizliklerine gönderilme - lerinin bazı günlerde iki okula birden düşmesinden dolayı şi - kâyet etmektedirler. Bu şekilde gidip gelmelerinin çok güç oldu ğunu söylüyorlar, İş gözden ge- çirilmektedir. Öte yandan azlık okullarına mümeyiz olarak çağırılan öğret menler, o gün resmi mektepler de yazılı imtihanları olsa dahi bunu vekâleten okul direktörlü- ğüne bırakarak azlık okulu im- tihanlarına gideceklerdir. Git - meyenler ceza göreceklerdir. Amerikalı Gazeteciler Ankarayı ziyaret etmek üzere İs - tanbula gelmiş olan Cenı * Amerika gazetecilerinden mürekkep bir heyet :I::_ camileri, güzel sanatlar akademi- ve müzeleri gezmişlerdir. Dün akşam Park otelde — Matbuat Mmüdürlüğü tarafından SAE ziyafet verilmiştir. Meslekdaşlarımız bugün Topkapı sazayını gezecekler ve trenle Ankaraya gidecek- lerdir. Misafir gazeteciler arasında bulu- nan Assoccat Presse muhabiri ve Ar. jantinde çıkan bir çok gazeteler mu - harriri bulunan Farini Fynn dün bize intibaları hakkında dedi ki: — Burada gördüğümüz hüsnü ka- bulden çok derin hisler duyuyoruz. Türklerin misafir severliklerini öte « denberi biliyor”um, Pakat Türkiyeye gelince bu misafirseverliğin zannedil diğinden daha fazla olduğunu gördük. Güzel sanatlar akademisini gezdik. Burada kadın ve erkekler hep bir ara- da ve model üzerinde çalışıyorlar. Bu çalışma tarzı bizde çalışma tarzına ta mamen uygundür. Bugün Arjantinin istiklâlinin 135 ânci yıl dönümüdür. Bu itibarla bu- gün Türkiyeyi başka bir gözle görü- yorum.., Güzel sanatlar akademisinde Türk sanatinin aktüelini gören misafirler, öğleden sonra a Süleymaniyeyi, Ev- ka” müzesini ve Kariyevi gezmişler, gösterilen hüsnü kabulden memnun kalmışlardır. mak... Hem de ben... Elimle omuzundan ittim: — Haydi, arkadaş, git işine... Benimle alay etme... y Yan yan bakryordu — Neden? olamaz mı? İçimi çektim: ERE e B ol 'orsun? dn:ğlhnö. yüzüne yaklaştır- — Anla işte... - Âşık bil e h işi şık bile ola- kliluııı yüzih turmüuştu. C:iıfdtkn Bburuk — Hayır, beceriksizlik değil. — Ya ne? —:ıîbim ©o kadar nasırlan- Er ee ni Bir kahkaha attı: — Benim zavallı toy ihtiya- rım! Bu, kadının elindedir. Ka- dm isterse, o katı kalbi, yumu- şatabilir. — Kadınma göre... — Ona, ne şüphe! d /Başımda ağrı ile uyandım. Atatürk Köprüsü Atatürk köprüsünün yapılma- sr eksiltmeye çıkarılmıştır. Ek- siltme, şartnamesine uygun ola- rak perşembe günü Şarbaylık daimi encümenince yapılacak - tır. Köprünün keşif parası 1,690,847 Türk lirasıdır. Eksilt me kapalı zarf usulile yapılacak tır. Muvakkat teminat akçesi 64,750 liradır. — Benzin, mazot yakan motörler Yakacağı maddeleri hariçten tedarik eden motörlerin memle kete sokulması tahdit edilmiştir. Ancak siparişten evvel eko - nomi bakanlığından izin alına rak bazı gerekli işler için getir- tilebilecektir. Balıkçılık, süngercilik işlerin de kullanılacak motörler ile te- nezzüh motörleri ve belediye - lerin getirtecekleri yangın sön- dürme motörleri bu izinden is- tifade edebileceklerdir. Bu k“rar dolayısile şimdiden sonra memeketimize girmekte oan mazotlu ve benzinli motör ler azalacak, odun kömürü ya - kan gazojen motörlerinin geti- rilmesi artacaktır. —— Şehir 22 Saat Susuz kalacak Şarbaylık, Şehire daha -çek terkos suyu vermek için terkos | fabrikasındaki yükseltme boru- larmı büyültmeğe karar vermiş - tir. Bunların yapılmasına yarın başlanacak ve salr günü öğle- den sonra bitecektir. Bundan dolayı yarm saat 14 de sular ke silecek, Salı günü 12 de tekrar su verilecektir. — Üniversitede imtihan Üniversitede yarından itiba - ren imtihanlara başlanacaktır, İmtihanlar programları açıl - mıştır. Talebenin devam vazi - yetleri gözden geçirilmiş, gire - miyecekler tesbit edi Şımarıkların yanmda, insan gımarık oluyor. Gece, Kadriye - den gördüm ya, ben de soğuk soda istiyorum. Zile bastım, ihtiyar hizmetçi kadını çağırdım, Bu sessiz kadı- na, bir şey söylemek, emretmek âdeta zevkti. Onun uysal uysal hizmet edişi, insanım gözlerini yormüyor ve minnet yüklemi - yordu. Sodayı içtikten sonra hizmet- çi kadma: — Biraz başım ağrıyor... ya- tacağım.., dedim, O, hiç sesini çıkarmadan ba- şını sallayarak dinliyordu. De - vam ettim: — Belki yemeğe de kalkmam. Hizmetçi kadın, çekildi. Ya tağa uzandım. Küçük maroken Eşllıîmumnî aldım; ra- Ti t, ini karı okuyacaktım. Sen DA Defterin yapraklarını iri - yordum, kapı vuruldu. K — Giriniz! "T(—UÇUK HABERLER | *Erol vapuru tayfaları hakkındaki tâhkikat devam ediyor. İkinci isyan- dan sonra Pirede vapurdan ayrılan çarkçıbaşı ile telsiz memuru dün şeh- rimlze gelmişler ve sorguya çekilmiş- lerdir. Deniz ticaret müdürlüğü bu yoldaki tahkikatı bir iki güne kadar bitirecektir. * Staoromanya acentesinin Barbu- işliber vapuru evvelki gece limanımıe za gelirken sis yüzünden bir imdat motorile çarpışmış ve motorün arka tarafı parçalanmıştır. * İtalya bandıralı Peyasa vapuru evvelki gece limanımıza gelirken Ye- #ilköy feneri önünde kuma oturmuş- tur, Vapurun imdat düdüğü Üzerine sıhhiye imdat yollamış, fakat iki gün lük çalışmaya rağmen gemi hâlâ yüz- dürülememiştir. * Antalya nakliyat ambarının Hü- daverdi adlı motoru evvelki gece yüzünden Derincede Yelkenkayı varında karaya oturmuştur. Motor: derhal imdat gönderilmiş, fakat hâlâ kurtarılamamıştır. * Akay tarafından Yalovada yaptı- rılacak olan büyük otelin inşasına başlanmıştır. Yapı bir yıl içinde biti. Tilerek yönetgeye teslim edilecektir. * Bulgaristandan, $ Türk genci Kırklarelinde sınırımızı geçerek yur- dumuza girmiştir. Kendilerini bulan muhafaza teşkilâtı memurları mülte- cileri ilbaylığa vermişlerdir. * İstanbul birinci okul.| birinçi sınıf talebesinden birinde difteri vakası gö ra aşı yapılmıştır. rülmüştü. Çocukla: “» * ü selerin itirme imtihanlarına tâbi olmayan talebenin ikinci yazılı yoklamaları bitmiştir. Geçen yazılı yoklama ile bu yazılı yoklamada al - dığı notların tutarı 8—9 olan talebe #özlü imtihana girmiyecektir. * Üsküdar Halkevi, ıllmhı'İEN için- yer Yü aA e Relanan nn KKevine üye yaz Mmağa başlamıştır. ; * Usküdar kız sanat okulu ile Sei. gk okulu arasında bazı imtihanlar leğiştirilmiştir. Imtihanların bir kıs- mı kendi mekteplerinde bir kışmı da Üsküdar ve Selçuk okullarında yapi- lacaktır. M * İlk okulların son sınıf imtihanla. yı 1 haziran cumartesi günü başlaya. cak, 12 haziranda bitecektir. Diğer sı nıflar talebesi kanaat motlarile geçe- cek veya kalacaktır. Son sınıf imtihanlarında türkçeden iyi yani 4 numara alamıyan talebe ı nıfta bırakılacaktır. * Polis okulu bu devre kursu da bit miştir. 200 kişi x!a:lı;:w. Bugün yıd. lık gerzme cal u *'Tasfiye edilmekte olan Eanaf Bankasının eşyası dün müzayede ile satılmıştır. — Hayır, hayır... Hiç rahatı- nı bozma... Neyin var? — Biraz kırgınım.. Başım da hafif hafif ağrıyor. — Sana, çorba yaptırayım mı? Yüzümü buruşturdum: — Teşekkür ederim, iste - mem. Gözlerini kırptı, iki parmağı ile çenesini tuttu: — Anlıyorum, her ne suret- le, her ne şekilde olursa olsun üzerine düşülmekten hoşlanmı- yorsun. Onun zekâsmdaki keskinliğe ve çabuk kavrayışa, — bir daha hayran olmuştum. — Ve gözle - rimden, kendi hakkındaki kara- tı okudu, gülümsedi: — Seni, kendi haline bırak « malı.. Omuzları düşmüştü: — Çok rahatsız yaşamağa mahkümsun, yavrum. Dünya - duKapı açıldı, Kadriye görün - a Ne o, hasta mısın? da, insanlar, biribirlerini kendi haline, kendi havasında yaşa - mağa bırakmazlar. — Hattâ bu, 26.5.938 —< BU DA BENDEN BİR SPORCU Erenköy. Bahçede oturuyor- uk. Günlerden cuma. Sabah aat sekiz var yok. Çay içiyo- ız. Birden bahçe kapısı yangın sirini veren bir köşlü telâşile çıldı. İçeri soluk soluğa yüzü izü kan tez içinde durt nala ko v*rak o girdi. O, dediğim bizim bildikler - an birinin yirmi yaşlarındaki Şlu, İçime bir korku düş(â, Yoksa liye düşündüm, birdenbire bi « zim bildiğin başına bir iş geldi de onun için mi oğlu bu kılığa girmiş böyle. Benimkinin yüzü- ne baktım. O da aşağı yukarı ,| benimkilere benziyen bir şeylet geçiriyordu içinden. Ne oldu, ne olmadı diye sor- mağa kalmadan delikanlı tıka- na tıkana atıldı. — Saat kaç? dedi. — Sekizi geçiyor, dedim. — Hayır, dakika dakikasına kaç? — Tam sekizi yirmi geçiyor. Bu sözümür. üzerine yüzünde görülmemiş bir sevinç belirdi. — Kızıltopraktan buraya on dört dakikada gelmişim, dedi. İ- nanmazsanız eczahaneye tele « fon edip sorun. Bizim şaşkınlığımız daha geç meden: — Hoşça kalın, gidiyorum, dedi ve geldiği gibi koşarak so- luk soluğa, kapıdan fırladı, git ti. e Aradan iki gün geçti, Baba« sına Vapurda rastladım. İşi an- dattım. Başını sallzdı: — Benim oğlanın göbeği çı- kıyormuş ta biraz her sabah ko- şu yapıyor, dedi. « Göbeğini eritmek için her sa- bah sıcakta, tozda koşu yapan delikanlıyı düşünüyorum, İçime hürmet ve üzüntü veriyor. Bir fikir için bu - sıkıntılarin | biride bitine katlanamıyacağını bildiğim hi Astitsare e , gine bu kadar dü;kiınlüğiı'ga'_. şündürüyor beni, Orhan SELİM eee e e * Tapu ve Kadastro genel di törü Cemalin buet-t 00 Zelmesi Haekt yi * Kadastro fen işleri baş müfettişi mühendis Halit Ziya dün akşam Ane karaya gitmiştir. * Aksarayda Kemal paşa mahalle- sinin kadastro yazımına dün sabah başlanmıştır. Şehzadebaşındaki Cam- € Ali mahallesi ile Balıkpazarındaki Zindan kapr mahallelerinin kadastroe ları bitirilmiştir. T Dul, yetim ve mütekaitlerin altı aylık maaş yoklamaları mayısın 3line de bitecektir. Yoklamalarını yaptırmı yanlar çok olduğundan bir kaç gün uzatılması mühtemeldir, üç aylıkların verilmesine haziratım haftasında baş- lanacaktır. * Küçük sıhhat memuru okulunda imtibanlara temmuzun 15 inde başla- nacaktır. Bu yıl okulun ikinci sınıf - | tan 25 i erkek, birisi kız olmak üzere sevmediklerimize karşı bile böy- ledir. Sevelim, sevmiyelimm, hep biribirimizi tazip etmekten zevk alırız, Okurnak, görenek, hiç bir kuvvet bunun önüne geçemezi bu, yaradılışımızda vardır. Bir kahkaha koparmıştı: — Bak, nitekim, ben de şit- di, aynı şeyi yapmıyor mu! Kapıya doğru yürüdü: — Ne kadar istersen yat-- Ne zaman canın isterse kalkar * sın... Bir şey istiyecek oldun n“î zile, basar, hizmetçi kadını 6” ğiırırsın. Rahatma bak... v O, çıkmıştı. Defteri açıp ok“_ yamadım. Kadriye'nin, Zbı";. diği ciddi ve samimi zihnim takılıvermişti. Bu kadın, benimle Ya * bir oyuna mı başlamıştı? ölge vaş yavaş, sinsi sinsi, bİr gî"_ gibi benim yaşama yolumu mek mi istiyordu? öik Peki, neden? Sonunda, için züme kahkahalarla gülmek 5. mi? Ben, ona, ne fenalık € v ÇArkası vaf) |

Bu sayıdan diğer sayfalar: