26 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

26 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—e 26.5.90135 HiTLERiİN SON HABER SÖYLEVİ INGİLTEREDE İngilizler Bazı Cümlelerin Süel Havacılığa Ne Anlama Geldiğini Sordu.Büyük Rağbet Hitlerin Mümessili Ribentrop Yakında Londraya Gidecek Londra, 25 (A.A.) — İngil - terenin Berlin büyük elçisi Sir tic Phipps'in dün Almanya 1Ş bakanından Hitlerin söyle « Vinin bazı noktaları hakkında izahat istemiş olduğu bildiril -« Mektedir. İngiltere hükümeti bu nokta - tarın gerçekte ne anlama geldi- Bini öğrenmek istemektedir: 1 —. Söylevin birinci kısmı - | son cümlesi bu cümlede tü - Te eşitliğinin, mülkiyetin bütün Yazife ve haklarını içine alması zim geldiği söylenmektedir. tgiliz gazeteleri tarafından ya- Zılmamış olan bu cümle belki #t anlama geliyor: Almanya lkendiıine karşı yapılmış olan Pyaırt davranmanm bütün izleri hi ortadan kaldırmak için sö - ürge istemektedir. , 2 — İngiliz sefiri söylevin İkinci kısmında Versay andlaş - Masınin Almanya hakkında a- Yirt gözeten hükümlerinin orta - an kaldırılması için olan böle- dnin yalnız andlaşmanm 5 in - Ci kısmına mı yoksa sömürgele Te ve askerlikten ayırt edilmiş Ölgeler için olan başka madde ti de mi kapayıp kapamadığı İi sormuştur. Hitlerin söylevinin ücüncü kıs Tmm son cümlelerinde örküç- Ük vardır. Hitler şöyle diyor: iskerlikten ayırt edilmiş olan Ölgeleri tanımayı barışa yardım yar, yalnız Fransanm doğu - Bunda aşker biriktirilmesinin Aı""'“)'anırı bu isteğine uygun Simadığını açıkça söylemek is - 3 — Almanyanın silâhları h- Takmak için olan düşünceleri ve Mtekleri: Hitlerin söylevinin qci kısmında Almanyanın or- dusunu yeniden kurmağa giriş - miyeceği söylendiği halde 9 un cu kısmında Almanyanın ötekıi devletler de kendisine uyarlar - sa silâhlarını uzaltmaya hazır bulunduğu söylenmektedir. İngiliz sefiri bu tutmazlığın neden ileri geldiğini sormuştur. Bu iki cümlenin anlamı nedir? Almanya 36 tümeni tutmak mı istiyor, yoksa ordusunu 550.000 kişiden aşağıya indirmeği mi o- namaktadır. Kabine bu meseleyi inceleye- cek ve Almâanyadan istenilen i- zahı aldıktan sonra konuşmala - ra başlıyacaktır. Anlaşıldığına göre Sir Eric 'hipps, hava kuvvetlerinde e - iğin Almanyaca yalnız sa - vaş uçakları için mi yoksa sivi uçaklar için de mi istenildiğini ve Litvanya hükümeti Memelin istatüsünü sayar ve yerine ge - tirirse Almanyanın bu hükümet le bir saldırmama paktı yapma- ya hazır olup olmadığını öğren- mek istiyecektir. İngiliz sefirinin, Alnıanyanın Avusturyaya karşı olatı siyasa - sı hakkında fazla bir şey sormı- yacağı anlaşılryor . Berlinden gelen duyumular - dan, Fön Ribbentropuu bu ve bundan başka meseleleri izah etmek için yakında Londraya geleceği anlaşılmaktadır. İngiltere hükümeti bir taraf- tan Berlin hükümetine baş vu - rurken diğer taraftan da bir ha Londra, 25 (A.A.) — Hava Bakanlığına, dün süel havacı - lık için, 500 kişi müracaat et - miştir. Hava yönetgesine (idaresine) şimdiye kadar 1000 mektup gön derilmiş ve ayrıca havacılığa girmek istiyenlerden 2000 kişi - nin ziyareti kabul edilmiştir. Adayların (namzetlerin) dos- yalarının en az bir zamanda in - celenebilmesi için bu yönetge - nin (idarenin) teşkilâtı genişle- tilecektir, Londra, 25 (A.A.) — Hava filosu için yazılma işine cuma günü başlanılmıştır. Makinist, telsizci ve diğer hizmetlere ya- zılmak için Londrada açılmış o- lan büroya cuma günü iki bin genç gelmiştir. Bundan başka ayni tarihte yazı ile de bin kişi iş almak istedikerini bildirmiş- lerdir, Pilotlar için açılmış olan bir büroya 500 kişi gelmiş ve iki bin kişi de yazı ile istekleri - ni bildirmişlerdir. Deyl Telgraf gazetesine gö- re, 500 kişinin dilekleri kabul e- dilmiştir. Dilekçe verenlere ni - çin havacılığa girmek istedik - leri sorulduğu zaman hayatların daki bir tarzlığı gidermek arzu- sunda olduklarını söylemişler - dir. Uçak yönetgeni şefi en bü- yük güçlüğe uzman bulmakta rastlanıldığını söylemiştir. İngiltere endüstri sosyetesi direktörü -Sir Francis Joseph, İngiliz endüstrisinin hüküme - tin silâhlanma programına bü - tün kuvvetiyle yardım edeceğini söylemiştir. Endüstri, silâhlan - ma için harcanması gereken pa rayı bulmak zorağındadır. va lokarnosu yapma ve. genel Ispanyadaki asîle— BözeMliK ilerinden ayer glgrül şilmesi isteği ile Fransa ve İtal ya hükümetlerine bas vüurmüş ve onlardan düşüncelerini sor - müştur. Basın kurultayındaki arkıdışımızın-'nolları Basın Kurultayında | inci gün (Baş tarafı 1 inci sayfadal ""a buluaıîiu. l ,—_fnnı on bir. Geniş salonun bütün Ka “Mleleri dolmuş. O kadar ki, ar- veçbir sırada kendime güçlükle ber buldum. Salonun bir köşesinde ağan saylavlar gözüküyor. Baş- aelen, Parti Genel Sekreteri en ön iş lalar a görülen çok önemli bir Halal havası var. Belli ki, büyük bç T ba kurultaya değer veriyor yeler ba kurultaydan — hayarlı krorlar bekliyor. boğükrü Kaya söylevini okumağa 'adı. Oz türkçe, muayyen bir Yeş Si müayyen çerçeve içine ga- GÜKDE almış, dikkate değer bir ieltr: Basının kalite yüksekliğini , gazete, gü Şükrü, Kurultay Başkan- İleçj TANan organize edilmesi fikrini 1 ürüyor. Tim ,Bakandan sonra, Vedat Ne- Tün ÇADorunu okudu. Bu, İç Bakı Ben; ÖYlevindeki başlıca çizgil fe rek anlatan ve aynı hede- l.l—'.':'l bir rapordu. indan he #onra, güzel bir sürpriz den Kurultayın «en heyecanlı oldu: Iİsmet İnönü yerin- Be gü€lktı, kürsünün önüne geldi, İetli A akikadan fazla süren şid. düni Sikışlar arasında “herkes der- türlemek için bir fırsat arar. (& derdimi söylemek - için bu yan istifade ediyorum...,, diye V, t ahie hemen salonu - kavra- '!ı:'r_ ir _ıd_ı:" ,;ıı. güzel söylev- Tirmeğ * Müdafaamızı kuvvetlen- '—.,___:—:bun*,—ı;mı.y—'.. Hava he gftır. Bu taraftar tehe " Bu tehlikeyi bütün Nı' İçiş ©€ anlatmak ve karşı koy- :;aı._._d':-ı Beraber tedbir almak “ Sü, © Ve vaziyetindeyiz,,. de- ördrekli alkışlarla başlayan bu Fiddetli alkışlar içinde "ı;u:î“:uı B reslan üyeler üzerinde ' mut, fesirini hemen gösterdi. 'dan sonra komisyon- Basın Kurultayının Yerinde. Salonda Türkiyede ilk | birinci genel toplantıs. kapandı. e Öğle yemeğini Iç Bakanın çok nâzik daveti üzerine, beş on gaze- teci arkadaş, Şehir Lokantasında yedik. Kurullayın verebi ticeler bu fırsatla da konuşuldu. Oğleden sonra Ulus Basım evi gezildi, Atatürk âbidesine çelenk | konuldu, Parti Genel Merkezi zi. yaret edildi. Günün güzel temaslarından biri, Recep Pekerin, çalışma odasında, bütün delegelerin ortasında söyle- diği kısa, fakat çok candan söylev oldu. Recep Peker, ziyaretine ge- len delegeleri, kendisine çok yakı. | şan ciddi tavrile, aynı zamanda çok sevgi, Saygı, irşat dolu sözlerle, di- yebilirim ki, istediği gibi, tavsiye ettiği gibi, gönül gönüle bağladı ve gazeteci gönül gönüle bağ- lamanın, göğüs göğüse bağlanma- dan daha önemli daha güzel oldu- #unu canlı bir tablo halinde anlat- b. o Parti merkezinden sonra, yüzden Fazla Kurultay üyesi bir otomobil- ler katarı halinde, sıra ile Kamu- tayı, Merkez ve Ziraat Bankaları: mune hastahanesini, Halke- vini, İsmet İnönü Kız Enstitüsünü, Sıhhat enstitülerini gezdik. Bu gö- rüşler, Kurultay üyelerine Ankara- da yapılanı içinden ve daha iyi gör- mek fırsatını verdi. Bu faydalı gezintide benim dik- katime çarpan noktalardan biri,kaç sene evvel Çorak adı takılan bu bozkur. ovasında yeşilliğin İstan- bulda göründüğünden çok, ama pek çok göze ve gönüle ferahlık vermesi oluyordu. Küçük, fahat — MA aBat ODT Madrit, 25 (A.A.) —6-10-934 tarihinde Katalonyada çıkan ayaklanma hareketi ile Kampi - anis tarafından Katalonyada i - lân edilen erkinlik (istiklâl) ha reketinin muhakemesine pazar - tesi günü başlanacaktır, Müddeiumumi, Kompanis ilc tevkif edilmiş olan müşavirleri 'çe:;ı 30 sene hapis cezası istemek tedir. —— varlığında esasen taşıyan İstanbu- lun, neden o kadar güzel olamayı- | şına içimden acıdım. Ankara bele- diyesinin, Ankara şehri üzerinde, dikkatli ve çalışkan bir göz halinde daima uyanık durduğunu anlamak E.k M için hangi tarafa istiyorsa o tarafa Bakmak kâfidir. y Yolları temiz, bahçeleri çiçekler arasında ve kum havuzları içinde çocuklarla dolu buldum. Bir arka- dıgım bir parkta çiçekleri göstere. — Burada en güzel hanımeli, gül ve haranfil yetişiyor ve gördüğün bu kalabalık, en küçük ihtar olma- dan bu çiçeklerin birine Bile do- kunmuyor! İyi, güzel, Fakat biz İstanbullu. lar ne yapalım? Park yok ki dola- | şalım, çiçek yok ki dokunalım? « Büyük Atatürkün izinlerile, Ku- rultay üyeleri, geç vakit, Çankaya- daki köşklerini gezdiler. Yeryüzün- de sadeliği bu kadar asilleştiren ve odaları dolaşılınca insana o kadar verebilen başka bir tarihi acaba daha Bulunabilir mi? Hiç şüphe yok ki, hayır, Türk tari- hinin bu iki katlı, geniş, sade, fa- kat harikulâde bir zevk ve anlayış ile yapılmış, döşenmiş kucağında, onun, Atatirk'ün öz havası kokla. niyor ve bu hava gezenlerin içini onun yüksek varlığına karşı derin saygı, €şsiz. sevgi ve büyük ülkü heyecanile dolduruyor. İşte şarada, çalıştıkları oda. Du- yemyeşil parklar, Küçük, fahat bol ağaçlı villâlar, geniş ve yanları ye- #il akasyalarla uzanıp giden bal- varlar ve bütün bu yeşilliğin en gü: zel binaları sarması, insana bir Av. rupa şehri göreyini tam vermekte idi Ve niçin saklayayım ki, dün An- varlar tavanlara kadar kitaplarla dolu, Bir masanın üzerinde eski, kalın, büyük bir cilt: Histoire des Tures. tikleri kılıçlar ve bunların yanında kendisinin bu memleketi kurtaran karayı o kadar yeşil görünce, onu hiç yoktan güzel yapabildikten sonra, bir çok tabiat güzelliklerini ve bütün hılıçlara üstün öz kılıcı... Ali Naci KARACAN Balkan Konse- « . « ıd . .—. yininBildiriği Bükreş Husust Muha- l[ıl rim.lx Bildiriyor) 19 Mayıs Acun siyasasının temelini de- ğiştirecek önemde gü -ülen Sov- yet - Fransız andlaşmasının du- manı daha üstünde titüyor. Ve- nedik konferansı biteli henü: iki hafta olmadı. Avrupa siya - s. anda yeni çığırlar açabilecek Roma konferansı ise dört hazi- ran için hazırlanıyor. antılarını yakından ta « iğim Balkan konseyi iş » te böyle bir zamana rastladı. Bildiriği de aşağıda yalnız baş- Irklarile işaret edebileceğim bi- ribirine bağlı sorumlar ortada sallanırken çıkardı. SLUM Balkan antantı ile çok ilişiği olan sorumları Acun gazetecile- rinin bir kısmı şöyle sıralayor - lar Son haftalar belgeleri daha fazla beliren İtalyan - Fransız anlaşmasının, bilhassa Yugos - lavya dolayısile, küçük antant . tan geçerek Balkan antandına varabilecek tesirleri. Silâhları alınmış uluslara si- lâhlanma müsaadesinin veril - mesi, Avusturyanın kaynaması. Habsburgların tahta geçme - leri ihtimali. Ş Mevzuu bahsolacak herhangi bir değişke karşısında güveni a- zalmış gören uluslara karşı bü » yük devletlerin taahhüde gir « meleri. Bütün bu mevzuların, barış si yasası namt altında, ortaya dö- küldüğü sırada çıkan Balkan an tantının bildiriği Avrupanın en netameli yerlerinde yerleşmiş olan altmış milyonluk bir kitle- nin notai nazarının bildirimi o- larak çok önemli idi. Balkan antantının tebliği her ulus gazetecisine göre ayrı bir bakımdan inc>leniyor, Yalnız bir hakikat var; küçük antant ve Balkan antan- ee eLaren a Göreeler bizimkiler tarafından gösterilen sağduyudan şüphelenecek bir biçimde bir tefsire kaçamıyor - lar... Kendilerine ait sorumları görüşürken, Avrupa barışını bir an gözlerinden kaçırmıyan Bal- kan baş delegelerinin altmış mil yon namına Avrupaya söyleyiş tarzları dostta da düşmanda da iyi bir iz bıraktı. Maamafih, birtakım siyasal yazıcılar bildiriğinin siyasa par- çasında ekonomik - taraflarında olduğu kadar cömerd davranlı vesika, Roma konferansının so- nuncularında rol oynayatilecek noktaların boş bırakıldığına işa ret ediyorlar. Cimrilikten şikâyet edenlere böyle cevab verebiliriz: Roma konferansınım temelle- rinden biri olacağı tahmin edi - len Avusturya - Macaristan iş- leri hakkında Venedik konfe - Tansının gösterdiği ağır pekliği yüzünden Bükreş toplantısının celseleri hayli güçlüğe uğradı. Balkan delegeleri Venedik konferansının hakiki akışlarma ve iç kararlarını resmen bilme- diklerinden her ihtimali tasar - lryarak Romaya götürecekleri birleşik durumu, uzun celseler - de kurmağa mecbur oldular. Avrupa denkleşmesi adına üç günde yedi toplantı yapan Balkan delegeleri kadar Roma- ya değişke veya silâhlanma tek- liflerile gideceklerdir. Genel ba- rış adına hüsnüniyetlerini gös - terirlerse etraftaki barut koküu - ları biraz hafiflemiş olurdu... Eşret ŞEFİK Namzetliğini geri alanlar _A!ina. 25 (Hususi muhabiri- mizden) — Hükümet partisi lis telerinde namzet olarak gösteri Ieşı eski bahriye bakanı Hacı Kiryakos muhaliflerin intihaba- ta girmemeleri dolayısile kendi namzetliğinin geri alınmasını Başbakandan istemiştir. General Pangalos seçim gü - nü tehir edilmez ise öteki muha İif partileri gibi seçime girmi - yeceğini bildirmiştir, Almanyaya menfaatlerini | YUNANISTANDA SEÇiİM Muhalifler Seçim işle rine Engel Oluyorlar 'Muhaliflerin İstediği Gibi Seçim Günü Geri Bırakılmıyor Atina, 25 (Husust muhabiri- | mizden) — Bakanlar heyetinin dünkü toplantısından — sonra Başbakan gazetecilere yaptığı diyevde muhaliflerin seçime girmeleri için bir haftalık bir ta lik yapılabileceğini ve hüküme- tin temel yasasına muhalif ha - reketlerde bulunacağı hakkında çıkarılan şayiaları tekzip etmiş tir. Başbakanın seçimin talik edi- leceği hakkındaki sözleri üzeri- ne muhalifler toplanarak seçim | bırakılırsa ö zaman seçime gire- ceklerini ve aksi takdirde gele- cek meclisin milli meclis olmr- yacağını hükümet partisinin an cak bir idare heyeti mahiyeti a- lacağını bildirmişlerdir. Başbakan gece yaptığı beya- natta seçim devresine girilmiş olduğu için teftiş heyetlerinin tebdili mümkün olamıyacağını ancak seçimin bir hafta daha geriye bırakılabileceğini söyle- miştir. |Kondilis Metaksası dava etti Atina, 25 (Hususi) — Gene- ral Kondilis gazetecilere yaptı- ği bir diyevde “muhalifler iste- dikleri kadar protesto yağdır - sınlar. İstedikleri kadar diyev- ler neşretsinler, hükümeti yürü- mekte olduğu istikametten çevi remiyeceklerdir,, demiştir. Kondilis isyan hareketi baş- langıcinda bu hareketi tenkil i- çin harbiye bakanı sıfatile itti- haz ettiği tedbirleri gazetelere yazdığı yazılarla takbih eden general Metaksas aleyhine da - va açmıştır. Seçim geri bırakılmıyor Atina, 25 “Hususi muhabiri- miz bildiriyor) — İntihabat ha- zırlıkları devam — etmektedir. Hükümet seçim tarihini uzatma maktadır. Başbakan Çaldarisin seçim nutukları. n vermek üzere Patı « gittiğini hu- Busi muhabirimizin telgrafile bildir- miştik. Muhabirimiz dün de Çaldari: sin Patrasta halk tarafından karşır lanmasına ait resimleri göndermiştir. Bu resimlerde halkm coşkun tezahü- ratını görüyorsunuz, Kondilis Selâniğe gitti Atina, (Tan), Harbiye Baka- nı Kondilis Selâniğe gitti. Atina, 25 - (Hususi muhabiri: mizden Elefteron Vima gazete- sinin Parise gönderdiği hususi muhabiri Venizelosla yaptığı bir mülâkatta Venizelosun hür- riyetperver partinin liderliğin - den çekildiği ve bunu lider mu. avini Sofulise bildirdiğini ve kendisinin siyâsi işlere karış- maktan artık vazgeçtiğini, lekette birliğin teessü: menni etmekte bulunduğunu an cak kralı getirmek için yapıla - ca kteşebbüsten memleketin fe. lâketine sebep olaLileceğini söy lemiş, en mütkâmil rejim olan cumuriyetin muhafazasına her hangi bir vatandaş gibi çalışa- cağını ilâve etmiştir. Papanastasiunun konleransı Atina, 25 (Hususi) İşçi ve çiftçi partisi lideri Papanasta « siyu (Yunanistande hal ve is - tikbalde cumuriyet )mevzuü ü- zerine dün ikinci bir kunferans vermiştir. Atina, 25 (Hususi muhabiri- mizden) — Hükümet taraftarı gazeteler, muhaliflerin seçime girmemelerinin Venizelosun Pa risten gösterdiği lüzum üzeri « ne olduğunu yazıyorlar, Ven'zelos ne diyor? Âtina, 25 (Hususi muhabiri- mjıden) — Venizelos Eliftron Vima muhabirine verdiği beya. natta hükümetin eğer sulh ve hürriyeti iade ederse siyasi fa- aliyetten çekileceğini aksi tak- dirde mücadeleye devam edece- ğini söylemiştir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: