27 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

27 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 5 Sovyet Rusyanın Dış tecimi İhracatta noksanlık ve Endüstri ürümleri - Moskovada çıkan Le Journal de Moscou gazetesinin verdiği bilgilere göre 1935 yılı ilk üç ayında, Sovyet Rusyanın dış te- cir'ni' 116,337,000 rubleye çık - miştir. Geçen yılın ayni devrinde dış tecimi tutarı 133,852,000 ruble idi, Bu devrin ihracat ve ithalâ - âmı gösterir rakamlar - şunlar - ıT ; 1935 yılı 1934 yılı 67294 84370 ihracat 49043 49482 ithalât Bu seneki devrede ihracatta 17 milyon rublelik bir açık var- d"'..î“ noks:nhk, tahlil edilin- ce, ülkenin ekonomik hayatını dikkate değer dcğişikliklîr olgı.ı ğunu gösterir. Düşüklüklerden biri buğday - dadır. Buğday ve un ihracatı - nın değeri 0,957,000 — rubleden | 2,566,000 rubleye dü: üştür. Yakılacak maddeler ihracatı tutarı — 17,486,000 — rubleden 1;,9'73.000 rubleye inmiştir. Bu düşüklük, azalar petrol ihraca - tından ileri gelmektedir. Bu iki maddedeki ihracat açığı, bütün noksanın yüzde yetmişini tut - maktadır. Ülkenin endüstriyalizasyon, ihracat maddelerinde belirmek- tedir. İhracatım genel tutarına göre tarım, ürümleri yüzde 22,7 ve endüstri.maddeleri de yüzde 77,3 ü teşkil etmektedir. 1934 de Sovyet ürümlerini sa tın alan ülkelerin başında Al - manya ve İngiltere geliyordu. 1935 de Sovyetlerden en ziyade mal alan memleket yine İngil - teredir. İkinci alıcı birleşik Ame rika devletleri, üçüncü —Fele - menk, dördüncü Almanya, ve altıncı Fransadır, Yumurta Teci- menleri toplandı İstanbul yumurta — tacirleri dün Türkofisde toplanmışlar, yumurta ihraç nizamnamesinin yapılmasını istedikleri değişik - | likler üzerinde görüşmüşlerdir. Tacirlerin hazırladıkları proje - ye göre, yumurta ihracatı ile uğ raşacakların en aşağı iki yıllık ihracatçı olması icap edecektir. Yumurtacılar ayrıca taze, kon- serve ve çıkma olmak üzere yu- mürtaların üç çeşit üzerine ha- zırlanmasını da karar altına al- mişlardır. Ayrıca sandıkların lşnn(rolu şartlarında da değişik lik yapılması teklif edilmiştir. Bu istek projedeki diğer mad - delerle kabul edildiği takdirde yumurta kontrol heyetlerini mü rıkıbe_ için bir makam tayin edi lecektir. Proje sureti, bugünler de Türkofise göndi ektir. Madame de Rönal de onun elini sıktı ise de Julien buna öyle se- vinmedi. Madame de Rönal'in halinden, hareketlerinden o ak- Şam pek belli olan hissi görüp koltukları kabarmak, hiç olmaz- sa içinde bir şükran duymak şöyle dursun, bilakis Julien gü- zelliğe, zarifliğe, tazeliğe karşı yine bir duygusuzluk gösteri- yordu. Gönlün saflığı, her tür- lü kin heyecanına yabancı - ol- ması hiç şüphesiz gençlik çağı- nı uzatıyor. Güzel kadınların çoğunda ilk önce yüz ihtiyarlar. Julien, bütün o akşam 80- müurttu durdu; o0 vakte kadar ancak tesadüfe ve insanlara öf- kelenirdi;. Fougut, küçük bir zenginliğe ermek için tiksinile- cek bir yol göstereli beri, Juli- en kendine de öfkeleniyordu. Arasıra bıyın.lır_ı bir iki söz söylüyorsa da yine hep kafası-| KIRMIZI VE SİYARH Yeni elektrik Tarifesi tasdik Edildi E!ckm'k üç aylık fiatlarını tesbit eden komisyon - elektrik fıqtlşrmı 14,75 olarak tesbit et mişti. Sanayide kullanılan elek | trik fiatına da 7,25 konmuştu. Şarbaylık, kömisyonun bu kararını, elektrik sosyetesin'n itirazma rağmen, tasdik - için hmmrlık bakanlığına gön - | dermiştir. Bakanlık ta, komis - yonun kararını tasdik ederek şarbaylığa bildirmiştir. Filistine Türk Buğdayı ihracatı Adana borsasında nisan ayı zarfında 1,693,033 kilo yerli buğday satışı olmuştur. — Filis- tine olan buğday ihracımız hızı nı kaybetmemiştir. Mart ayın - dabu ülkeye 1,5 milyon kilo buğday ihraç etmiştik. Nisan - da bu mikdar 45 milyon kiloya çıkmıştır. Filistin hükümetinin son günlerde buğdaylarımızın tonuna bir Filistin lirası (6,25 Türk lirası) gümrük resmi zammetmesine rağmen müame leler hararetini muhafaza et - mektedir. Filistinin ihtiyacı ve bu ülke- deki döviz serbestliği dolayısile yeniden mühim mikdarda buğ - day gönderileceği umuluyor. ? Alâkadarların verdikleri ma - lümata göre Almanyaya yeni anlaşma dolayısile buğday gön derilmesine yakında başlana - câktır. Bugün sular Kesilecek Bugün terkos fabrikası 2u yükseltme borularının büyül: - me ameliyesi yapılacaktır. Şehi re çok su vermek için yapılan bu işten dolayı bugün su kesile- <ek ve ancak yarın öğleden son bildirilmiştir. | Almanyaya ihracat Almnyaya yapılan ihracata karşı Alman kontrol dairesince bir çok güçlüklerle verilen li - sanslar yeni anlaşma imza edil. diğindenberi normal şekilde a- lınmağa başlanmıştır. Bu hal, bir çok piyasalarımızda derhal tesirini göstermiş, her çeşit mad delerin fiatları biraz yükselmiş - tir. Alyon işleri Ekonomi Bakanlığı ile te - mas etmek üzere Ankaraya gi- den uyuşturucu maddeler inhi - sarı direktörü Ali Sami bir kaç güne kadar dönecektir. Afyon inhisarı iç piyasadan yaptığı af- yon alımını azaltmış bulunuyor. Bunyun Sebebi, bu yıl fazla mah- Sul yetişmesi ve gerek tüccarın, gerek inhisarın elindeki stokla rın henüz tükenmeyişidir. Nor- mal istihsal mikdarı yılda 5 bin sandık olduğu halde, bu yıl da- ha artmış, 7 bin sandığı bul BORSA 25 MAYIS CUMARTESİ PARALAR Alış Satış Sterlin di — Sltm Dolar i2k— 126— 20 Fransız Frangı 167 .— 160 20 Liret 202— 204— 20 Belçika Prangı Si— 5— 20 Drahmi l — 20 İsviçre ir. — Södm 20 Leva 22,50 23,50 Florin Sl— S3— 20 Çek Kuron — 96 98.— Avusturya gilin B B Mark 4t— Çeyan Zloti 2dmm n Pengo Zi ZS 20 Ley e 1$m 20 Dinar S Si— Yen 33i Hm— İsveç Kuron l ö Altm Bd 933— Mecidiye 4150 b Banknot 225— 227 ÇEKLER Kapanış Framsız Franlı 12,05,78 İngiliz Hrası Gdt Dolar Liret Belga Drahmi İsviçre Prangı eva Florin Çekoslovak kuronu Avusturya Pezeta Mark Zloti 'engo Ley Dinar Yen Çernovets İsveç kuronu ESHAM Iş Bankası Mü- b » » 9.50 ” ». H 950 Anadolu 9 60 2465 a. 10096 #lm Şirketihayriye Üliree Tramvay 29,50 Bomonti - Nektar 9— 'Terkos Süyee Reji 215 Aslan Çimento 10,05 Merkez Bankası $8,50 z 21,50 Telefon 275 her TP ÇKL İ G İSTİKRAZLAR | Türk Borcu I Kupon Kesik 28,65 B Ct * B yeli 'e 2680 D " " - 21135 EBrgani 93,50 Sivas-Erruram -a Istikrazi dahili Yi TAHVİLÂT Redıtim 10,78 Anadolu I ve TI 435440 « — I1 Kupon Kesik 42,75 Anadolu mümessil $1,655 muştur. Ali Sami Ankarada, afyon alı mı için ayrılacak tahsisat işile- de uğraşmaktadır. Duyduğumuza göre, gelecek yılların afyon alım ve satımını bir düzene koymak için Anado- luda afyon alımma müsaade e- dilen bölge (mıntaka) ler yeni - den ayrılacaktır. Bu ayrılış sıra sında ekilen yerlerin azaltılma- sı ve mahsul bolluğunu karşıla - yıcı tedbir alınması muhtemel- di: bulunup bunları görmesini iste- STENDHAL nm içindekil f öü farkına bile vanınadan mzSDai de Renal'in elini bırakıvermiş. ti. Bu hareket zavalir kadının zihnini perişan etti ;bunu, kötü bahtınm bir gözükmesi diye karşıladı. Julien'in sevdiğinden emin olsaydı, belki kendinde, ona karşı koyacak kadar fazilet kuvveti bulurdu. Öysaki gimdi onu bütün bütün elden kaçır - maktan korkuyordu; aşk ona, Julien'in dalgınlıkla iskemle- nin arkasına dayayıp bıraktığı eli tutacak kadar çılgınca bir hareket yaptırdı, Bu, yüksekle- re çıkmak sevdası besliyen de- likanlıyı uyandırdı: o anda Ju- Hen, sofrada çocuklarla beraber en alt başta oturürken kendisi- ne şöyle gülümsiyerek, korur gibi bakan bütün o kibirli kişi oğullarının burada, bu bahçede aa di, “Bu kadın artık beni hor gö- remez, dedi; o halde ben de ©- nun güzelliğinden anladığımı göstermeliyim; bu kadının aşı- kı olmak benim kendi kendime karşı olan borclarımdandır.” Fougu&'nin bön bön anlattığı şeyleri dinlemeden önce Juli- en'in aklına böyle bir düşünce gelemezdi. Bu birdenbire verdiği kararla haylı avundu. Kendi kendine Bu kadınlardan birini elegeçir- meliyim” dedi; madame Der- ville'e korte yapmak daha hoşü- na gidecekti; o kadın daha gü- zel d*iî'âiğ ılılnı Julien'i daima, çalışkanlığı ile Dan d KK Ha ame Enal gibi K vırcık kastor r.eketiâ kn= da taşıyan bir kereste işçisi ola- rak görmemişti. Madame de Rönal ise onun, bir genc işçi kılığında, gözleri. nin akına kadar kızararak, ka- pının önünde durmuş, bir türlü zili çatlamadığı günü hatırladık- ça onu şirin buluyordu. n * $7 “| rma kadar girebilir ve burada ASKERLİK ava Taarruzları Nasıl Korunac ei Tayyarelerin taarruz vasıta- ları: Şöylece sıralanabilir: &) Tahrip bombaları, b) Zehirli gaz bombaları, c) Yangın bombaları, s i s bombaları, tenvir bombaları, d) Tayyareler üzerin- deki makineli tüfek ve toplar, Tahrip bombalarının ağırlık- ları 10 kilodan başlar, 1000 kilo- ya kadar çıkabilir ve gelecekte belki de daha ağır bombalar da yapılacak ve taşmacaktır. Bu bombalar yere düşer düşmez uç- larındaki veya diplerindeki ta- paların patlaması neticesinde içlerindeki çok şiddetli infilâk maddesi ateş alır ve bu suretle bomba tesirini gösterir. Bir mi- sal verebilmek için diyelim ki, 12,5 kiloluk bir bomba orta mu- kavemette bir evin yukardan k lere ve nususf maksatlar için İtibaren ikinci ve üçüncü katla- çok ağır bombardıman tayyare- lerinde kullanılır, Bu bombalar yere düştükten muayyen zaman sonra patlıya- (beton veya betanarme) olur ve | cak şekilde de tanzim olunanla- dam üstünde bulunan kâli ka - | yı vardır. lmlıkta sert bir beton tabakası | Tahrip bombalarından sonra dolayısile bomba damın üzerin- | tayyarelerin en mühim taarruz de patlarsa yalnız üst katın za- | vasıtaları olan zehirli gaz bom- Tar görmesile iş atlatılabilir. baları gelir. Bunların tahrip Bunun gibi 100 kiloluk bir | kudretleri azdır. Buna mukabil bomba takriben 50 metre kut - | içlerinde mayi halinde bulunan runda bir sahada tesirini gös- | zehirli gazler yere düşüş sıra- Şerdızı için, dört beş katlı iki | sında husule gelen sarsıntı ve üç apartımanı yıkması müm- | hararetten tebahhur ederek da- kündür ve yukarı doğru bu şid- | gılırlar veya daha yere düşme- det böylece devam eder. Yalnız | den evvel yerden 50- İ00 met- şunu da unutmamak gerektir | re yukarda ve havada (i ki, infilâk eden bombanın tesiri | ederek içindeki gazleri su dam- muhitine doğru mesafenin mu- | Jaları halinde yere serpilirler, eiklelerle tanlamen mülemasiş | ÇALK GNĞ ll öter değildir. Meselâ 10 kiloluk bir | yare ade B n Ddi in zt aai ll li ö a. e, çilde veya gözl ta bir metre kutrunda bir hun ğ W"—'İFŞ' -ve hayvanları öldürür veya saftan hariç kılar- lar, Ekseriya düşman her iki çe- şit bombayı da karışık olarak kullanabilir. Tahrip bombaları- nın âsabı harap edici infilâk se- daları arasında halk korkudan dışarı fırlarken veya derinlerde- ki mahfuz yerlere iltica ederken dd e bunlandapıtaK da düşürülür ve gaze karşı gafil olan halkı av - infilâk ederse evi yıkar, Fakat evin yapısı sağlam t İ lde Bunun 100 misli bü- yüğü olan bir tonluk bir bomba bu toprakta 100 metre kutrunda bir huni açmaz. Belki yere gir- | me derecesinde ve meselâ 25 - 30 metre kutrunda bir delik açabilir, © Bu misaller ancak takribi bir fikir vermek içindir. Yoksa bombaların testlideet Landileri « nin cinglerine, içlerindeki infi- lâk maddesine, düşecekleri ye- ı4 YAZAN İ M. ŞEVKİ ) a Karşı ağız ? sis bombası atar ve hele bu bombaları zehirli sisler cinsin- den intihap ederse iki katlı tes sirler elde eder. Geceleyin şe- hirleri veya taarruz edecekleri yerleri aydınlatmak için tenvir bombaları da salıverilir. Bomba şeklinde olan bu taare ruz silâhlarının yanında bugün hafif görülen ve fakat tayyare- lere daha ağır silâhlar konduk- ça ehemmiyeti artan tayyare « nin makineli tüfek ve topile ta- arruzu da vardır. Biz, ta Filistin cephesinde ve hatta Çanakkale- de düşmanın makineli tüfekle taarruzunu gördük. Çanakkale- de bu ehemmiyetli bir tesir gös- teremedi ise de Filistinde ve in« tizamını kaybetmiş, müdafaa tertibatı almayan topluluklara karşı pek âlâ tesir yapabiliyor« du. Fakat dediğimiz gihi tavvae reler yarımn ufak çaplı toplar ve mütcaddit makineli tüfeklerle teçhiz edilirse bunların da tesir” lerini ehemmiyetle nazarı dik * kate almak gerektir. Bu yazımızla biz tayyareleriri bavadan ne gibi silâhlar ve yi ?oatermeğe çalıştık. Bunlara karşı nasıl korunulur, onu da gelecek yazılarımızda anlataca* rin mukavemetine ve hatta bu K. ğız. yere civar arazinin topoğrafik Yangın bombaları gelecek M. Şıvkl vaziyetine (dere veya tepe) tâ- | harplerde ve memleket dahilin- a bi olduğu için bunlar hakkımda kat'i rakamlar zikri mümkün değildir. Umumt olarak bugünkü bom- bardımlan tayyareleri 400 - 500 kiloluk bombalar taşırlar ve atarlar, Bunların kademeleri de 50, 100, 300, 500 dür, Daha ufak bambalar keşif tayyareleri, av tayyareleri üzerinde bulunduğu gibi daha büyükleri de ancak hayati ehemmiyeti haiz hedef- | lacaktır. Yetişmiş ekinler, ah - şap binalı mahalleler, vapurlar, motörlü vasıtalar bu bombalar- dan çok müteessir olurlar ve ye- re düşerek dağılır ve hava tema- sında şiddetli bir alevle yanan bu maddeler yüzünden ehemmi- yetli surette korunmaları lâzım gelir. Bunlardan başka düşman ba- zı hareketlerini gizlemek için culuğa çıkmadan önce onun eli- ni tutuyordum, .© çekiyordu; şimdi ise ben elimi çekiyorum, © tutup sıkıyor. Bana karşı gös- terdiği bütün bafifsemelerin öcünü almak için iyi bir fırsat. Kim bilir şimdiye kadar kaç ta- ne dostu oldu! belki şimdi beni gözüne kestirmesi, buluşmamız kolay olduğu içindir.” Ne yazık ki son derecesine gelmiş bir medeniyet işte böy- le insanları bahtiyarlıktan uzak laştırır! Yirmi yaşında bir deli- kanlı, biraz olsun terbiye gör- müşse, ruhunu şöyle kendi hâ- line bırakıvermez; bu olmayın- (Verriğres'lilerin pek kıbirli dedikleri bu kadın asilliği pek az aklına getirirdi; bir kimsenin değerinden emin olunca onu, payesine bakılırsa çok işler ya- | pacağı umulabilecek kimseler - den pek üstün tutardı. Yiğitlik göstermiş bir arabacıya, onun gözünde pos bıyıklı, iri pipolu heybetli bir süvari yüzbaşısın - dan çok daha kahramandı. Ju- lien'in ruhunu, hepsi de asilza- de, çoğu da marguis, comte, fa- lan olan akrabalarının, hısımla- rının ruhundan daha asil sayı- yordu) (1). Julien şimdi - vaziyetinin ne ca da aşk, vazifelerin en sıkıcısı değil de nedir? Kendini beğenmiş delikanlı içinden şöyle dedi: “Benim bu kadını elde etmem muhakkak lâzı ir gün zengin olurum da biri çıkıp bir vakitler müreb- bilik ettiğimi başıma kakarsa bu işi, aşk yüzünden kabul etti- ğimi söyliyebilirim!” olduğunu gözden geçiriyordu; madame Dervill>'le muaşakaya imkân kalmadığını gördü: o ka- dın, madame de Rönal'in Juli- en'den ne kadar hoşiandığını elbette farketmiştir. Demek ki Julien, madame de Rönal'i ter- ;ııw hı:ılıc&m “Bu kadının hu- 1 Üzerine ne biliyorum? dedi. Bildiğim. sadece Şu: yol. () ( ) içindeki Stend. | — Julien elini tekrar madame hal sonradan. mhupıh'lş.:üıh;nnı de Rönal'inkinden çekti, sonra TazBüL onu yine tutup sıktı, Gece yarı- * deki her şeye karşı çok kullanı- |— Hindistanda ihracat İstanbul tecim ve endüstri O” dası, memleketimizden Hindis” tana ihracat yapılması imkânlâ rınt tetkike başlamıştır. Mod0s Vivendinin kısmındanberi aksi” yan iki memleket alış ven'şl.”'l'; hangi şartlar altında inkişi göreceğini araştıran oda, bu bur susta alâkadar tecimen (tacif) lerin fikirlerini de almaktadır. sına doğru içeri girerlerken Mü” dame de Rönal ona yavaşça: ? — Bizi bırakacak Gidecek misiniz? dedi. Julien içini çekerek verdi: a — Gitmeliyim, çünkü sizi &” ginca seviyorum, bu bir l*-:'(, bir genc rahib için hem N€ yük suç! e Madâme de Rönal kolunu nunkine dayadı, hem de o Kö yar kendini bırakarak dayadı ki Si nağı, Julien'in yanağının 5' İiğını duydu. e Bu geçeyi ikisi de, biribiri den çok başka türlü gi Madame de Rönal içten M ruhunu kavrıyan, pek bir hazla coşuyordu. E gönül verivermiş işveli bir geri ” aşkın sebeb olduğu zihin ye şanlığma alışır; gerçek 4! gına geldi mi, yeniliğin vel de lezzeti bulamaz. Madamt . Rönal hiç roman okumamı$ duğu için, bahtiyarlığın <A cevab çük tarafları bile oı(ı:ıı rlğı şAe, CALCA ve vâs: € kör in y

Bu sayıdan diğer sayfalar: