14 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

14 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yahya Kemal diyor ki mesirden bambaşka bir hüviyet- 'tedir, Musikiden başka türlü bir | musikidir, diyeceğim, Yazılan ;ve oktman şiir çok iyi olsa bile hhâlis şiir olamaz.., Ruhun atomlarını kendine gö re bir âhenkle tanzim eden şiir, bir şey isbat etmek için değil, is | batı ve izahr mümkün olmayan sübjektif şeniyetleri telkin için- | dir. İçeri asayişini âhenkte ve dışarı asayişini de veznile, kafi- iyesinde arayarak âdeta yaratılı- | Şin asıl ritmine ayak uydurma - | ga çalışıyormuş hissini verir; | içimizdeki derin tekevvünün ve | igizli kanunlarile dönen oluş çar ihunın sesidir. Halbuki nesir is- | battan, hiç olmazsa izahtan vaz- ygeçemez, Tahlil edilmekten ve anlaşılmaktan değil, sezilmek - ten ve kavranmaktan hâz duyan şiir yanında, nesir, bizden bütün bir idrak ve idrakimizin de bü- tün bir tasdikını ister. Şiirle nesrin ayrılıklarına da- ir evvelce ve başka bir yerde yaz dığım makalede, şiirin tereddi edince nesre ve nesrin tereddi edince şiire yaklaştığını söyle - iştim, Miısralarını biribirine iliştirince nesirden farkı kalma- yan şiir ve içinde “teşaür” he - vesleri taşıyan nesir, her iki nev in en âdi örnekleridirler, Ve Yahya Kemalin dediği gi- bi divan edebiyatından sonra mesre yaklaşan Türk şiiri bu âdi örneklerle doludur. Ancak mes'- “ut bazı tesadüflerle güzel mısra. lar söylemişe benzeyen bu devir şairlerinin çoğu, ancak eserleri. nin bazı parçalarile anılacaklar- dir. Çünkü yarına kalmaları şan- sı, hem edebiyatımız, hem de kendlierf için hayırlı bir kaza eseri olacaktır. Peyami SAFA ——— ————- lata köprüsü Perşembeye kadar kapalı Galata köprüsünün bir dubası de- Biştirkleceğinden köprü yarm. sabah #çılıp kapandıktan — sonra Pörş'mbe sabahına kadar bir daha açılmıyacak küçük deniz vasıtaları da yalnız köp Tü altının Karaköy tarafındaki gö - zünden girip çıkacaktır. Ancak bu yüzden bir kaza meyda- na gelmemesi için bu gözden girme ve çıkma yarımşar saâate ayrılmış - tır. Geceleri yeşil ve kırmızı fener kullanılacak ve her yarım saatte bir bu fenerlerin yerleri değiştisilecek - sir. Kırmızı fener "girilmez,, işareti- dir. Şek talebesi bekleniyor Şehrimize gelecek olan Çek tale - belerini karşrlamak ve gezdirmek i- çin üniversitede bir komisyon teşkil edilmiştir. Bu komisyon gezme prog ramını hazırlamaktadır. Talebe bir- liği misafirlere Galatasaray lisesinde bir müsamere verecekti. — Ekmekler bozuk çıkıyor Ekmek çeşnisinin bozukluğu halâ düzelememiştir. Bütün kontrola rağ - men fırıncılar bildiğinden şaşmamak 'ta, yakın zamana kadar iyi ekmek çı- karmakla tanmnan fırınlar bile çeşni- yi bozmaktadırlar. Bazı fırınlarm | kuruluna meseleyi yaptığı ekmeklerden ip ve ince ince tel parçaları çıkmıştır. No. 82 Erik Çiçekleri Mahmud YESARIİ Sinemadan, tiyatrodan hiç haz et- #niyordu. Fakat “tez” li piyesleri, merakla, dikkatle okuyordu. En ga- ribi, beni de, kendisi gibi anlıyor, an- Iryacak zannediyordu da, bu “tez” le- ri, benimle uzun uzun münakaşaya jkalkıyordu. Onu kırmamak için, din- ler ve anlar görünüyordum. Güldüğüme mi şaşıyorsun, çocu- Bum? Kendi kazlığıma gülüyorum. YBazan o, kendini kaptırıyor, derinle- re daliveriyordu. O zaman, pek tabil olarak, ben, alıklaşıyordum. Sorduk- larıma, öyle münasebetsiz, daha açık- ,gası, öyle cahilce cevaplar veriyordum 'ki o, önce şaşalıyor, kızacak gibi olu- iyor, lâkin yüzüme bir müddet bak - tıktan sonra: — Bu, boş kafadan ne bekliyorum? Ne beklemeğe hakkım var? Budalalık bende! Der gibi yutkunuyor, gülümsüyor, verdiğim cevabı tabil buluyor ve be- ni affediyordu. Sana, şunu söyliyebi- l ki affedişi, çok kibarca İdi, Benim karşımda, beni düşünmeme- Rini, beni unutmasını, unutabilmesini , ben, üicwv Mesleğine aşk- Şıırl N Her çocuk Mutlaka okuyacak Mektep çağına gelen çocukların mutlaka okutulması için yeni bazı kararlar alınmıştır. Yedi yaşına gi - ren bir çocuğun babası rıza göster - mese bile çoçuk zorla mektebe gö - türülecektir, hali va ğu halde çocuğunu mektebe gönder mek istemiyen velilerse cezalandırı » lacaktır. Mali vaziyeti bozuk olsu ai lelerin çocuklarını çalı: dilerine bir kazanç vasrtası yapmala- rı menedilecektir. Fakir âile çocuk - larımna yardım edilmek üzere 3000 li ta ayrılmıştır. Bu para bilhassa fakir köy çocuklarına sarfedilecek, şehir - deki fakir talebeye de kitap ve saire almacaktıt. Talebe sayısı bu yıl ge - çen yıllara nisbetle daha çoğaulacak. tar. Mekteplerde yeni açılacak şubeler bu çokluk karşısında kâfi gelmezse okullarda yarım tedrisat usulü tatbik edilecektir. —— Cumartesi gündelikleri hak- kındaki karar dün gedi Cumartesi günleri saat 13 kadar | Hava kurumuna üye olanlar Hava kurumu İstanbul şubesinde tam ve yardımcı Üye yazımına devam edilmektedir. Dün de bir çok yurt - daşlar bir çok taahhüt ve teberrüler - de bulunmuşlardır. Kumkapı şubesinde senelik taah - hütlerde bulunanlar şunlardır : Dr. Miki Baryan 20, Dr. Yaranus yan 20, eczacı Vahram Asadoryan 21, müskirat fabrikası sahibi -Mığırdıç Papazyan 25, Ermeni hastahanesi idare memuru 20, mektep müdürü Misak Tavaryan 20, Karnik Tozik - yan 20, Artin Rüşenyan 20, fırıncı Ali Riza 20, fırıncı Vasil 20, bakkal Kosti 20, Dr. Hamparsum Yahomo 20, yemişçi Avram Panayonidis 20, Pandelâki Nidis 20, lokantacı Kirya ko Panayotidis 20, Dr. Mihal Yuva- nidiş 20, Boyacı Leon Gardikyan 20, tenekeci Pozant özikyan 20, aşçı An tranik Zaharyan 20, döşemeci Mihal Keşişyan 20, meşinci Nobar Benik - yan 20, yazmacı Şabuh 20, Dr. M. Fikri 20, doktor Karabet Keresteci - yan 20, müskirat âmili Agop Neha - der 20, kahveci Habip 20, firmer Mustafa 20, kahveci Yani Galo 20, galışan işçilerin o günkü gündelikle- | tütüncü Sotiri Kostanid 20, balıkçı rinin birçok yerlerde yarım verilme- si, birtakım şikâyetler doğurmuştu. Bu hususta devlet müesseselerinde çalışan işçilere ait bakanlar kurulun- ca verilen karar dün ilbaylığa bildi- rilmiştir. Bunların yevmiyeleri tam verileçektir, İlbayığa gecin bildiriğe göre Ekonomi Bakanlığı, bakanlar bildirmiştir. Ba- kanlar kurulu kararında deniliyor “Ulusal bayram ve genel tatil ka- nununun tatbikı dolayısiyle iş sahip- lerinin ” Cumartesi — günleri - işçilere yarım ücret vermek istedikleri ve bunun hoşnutsuzlukları mucip oldu: gu görülmekte ve cumartesi günle- ri öğleye kadar çalışan işçilere ka- nunda tam ücret verileceği hakkın- da bir madde bulunmamakta ise de kanunun maksadı bu yolda olmadığı gibi kendi ihtiyarları olmaksızın cu- martesi günleri öğleden sonra çalış- miyan işçilerin gelirlerini tenkis et- mek de muvafık olmadığından işin takdiriyle bu hususta icra vekilleri heyetince bir karar verilmesi istenil- miştir. Bu iş icra vekilleri heyetinin 26- 6-935 tarihli toplantısında görüşüle- yek iş kanı Çıkmasını beldiye- rek hafta tatfli kanunu — devlet ve devlete ait mü ette tatbik olunur. et müesseselerinde çalışan da: imi ve meslek edinmiş işçiler dahi sumartesi saat 13 ten itibaren tatil ederler. Cumartesi yevmiyesi — tam verilir ve bu günü telâfi için 3 saat haftanın diğer günlerine fabrika'y da ve müesseselerde müessese tarı fından tevzi olunur. Fabrikalarda ve müesseselerde günlük işler için gün içinde ve haftalık işler için bafta içinde çalışılmıyan — saatlere karşı ücret verilmez.,, İlbaylık bu bildiriği ilgili -yerlere bildirmiştir. Buna göre inhisarlarda ve bunş benzer devlet — mülessesele- rinde çalışan işçiler tam yevmiye alacaklar ve cumartesinden geriye kalan 3 saat haftanın öteki günlerine bölüneçektir. —- | İngiliz talebe birliğ'nden bir grup geliyor Yaz tatili münasebetile İngiliz ta lebe birliği üyelerinden bir grup yir Mi ağustostan sonra şehrimize gele - cektir. Bu talebeler Bursa ve Çanak kaleye gidecek, Truva harabelerinde tetkikat yapacaktır. la sarılışı; onun bu kusurunu affetti- rebilirdi. Kendi lehine olan bu aften, yalnız, onun haberi yoktu. Ü Onunla birlikte “Sıhhi Müze” yi, kaç kere gezdik. O, her defasında, ye- ni bir şey anlatıyormuş, gösteriyor- muş gibi, aymi ateş, ayni kendinden geçişle anlatıyor ve gösteriyordu. Bu ilmi, fenni gerintilerden çok is- tifade ettim, çocuğum... Bu gezin! , bana, yaşamak yolunda, ilmin, fennin de yeri, değeri olduğunu gösterdi. lümler, belki idealleri yolunda, ha- yatın diğer zevklerini, keyiflerini ta- damıyorlar; duygularından, uzviyet- lerine kadar çok noksan, eksik taraf- Fakat onların bu mal rumiyetleri, intanlara ve dünyaya çok yi ve güzel şeyler kazandırı- yor: insanların ve dünyanın noksan- larını, eksiklerini tamamlıyor. Genç *“Doöktorum" un, inanılmaz bir zevki de vardı: Senfonik konserleri dinle- mek. Bir yandan, musikinin sinirleri boz- duğunu iddia ediyot, bir yandan da senfonik konserlere hayran kalıyordu. Bense, ağır konserleri hiç şevmem, ruhuüm sıkılır. “Doktorüm” un hatıri için, bu azaba, bu işkenceye de katla- niyordum. Öyle hazla, — keyfle dinli- yordu ki onun, ilimle, fenle kurumuş kafasınım bu lirik zevki” karşısında hayretten kendimi alamıyordum. Acaba, hususi bayatında, musikiye Honcrik 20, bakkal Yunus Osman 20 fırıncı Şakir Memik 60, Menelâtos Pavlatos 20 lira. Belediye memurlarile ilk öğretmenlerinden çoğu da yardımcı üye olmuşlardır. — | Trakyaya yerleştirilecek muhacirler Trakya genel müfettiş vekili Veh- bi dün İlbaylığa gelmiş ve yanında göçmen komisyonu — toplanmıştır. Trakyada göçmenlere — yaptırılacak evler için 300 bin liralık kadar ke- caktır. İl ve Şarbay ündağ da, Vehbiyi zi « yaret etmiştir. — | Lokanta, gazinoların tarileleri Lokanta, gazino ve benzeri yerler- de, mücssese sahiplerinin fiat liste- lerini şarbaylığa tar ettirmeleri lâzımdı. Bu iş için verilen mühlet bittiği halde birçok müestese sahip- leri, fiat listelerini şarbaylığa getir- memişler, müşteriden alabildiklerine a istemekte devam etmişlerdir. Şarbaylık, flat listelerinin tetkiki için evvelce tayin edilen zamanı, son defa olarak, bu ay nihayetine kadar | uzatmıştır. mektep üye ve —— Seyyahları karşılamak için yeni tedbirler Belediye turizm — şubesi çalışma programını genişletmek için, yeni bir program hazırlamaktadır. Şehri- | mize gelen seyyahları rıhtımda kar- şılamak için, memurlar tayin edile- cektir. Bir krsm — seyyahların, şeh- rin şurasında burasında, hile yapan esnaf tarafından kandırılmasına ve yüksek fiatla mal satılmasına mey- dan verilmiyecektir. Yapılan tetki- kata göre, bazı uygunsuz kimseler yüzünden, seyyahlar memleketimiz. den dönerlerken, Tİstanbulun çok pahalt bir yer olduğu kanaatini hâ» sıl etmektedirler. —a Kilyosa otobüs gidebilecek Kilyosa otobüs işletilmesi kararlaş mış, fakat yolun darlığı yüzünden bu iş geri bırakılmıştı. Sop — yapılan tetkikatta küçük otobüslerin bu yol da işliyebilecekleri anlaşılmış ve müşsaade verilmiştir. aytı bir yer de vermiş mi idi? Piya- o, keman, çalıyor - muydu?.. Bunu, | kendisine soramadım. Sorarsam. bel- ki gücenirdi. Senfonik konserleri din- lemek zevki, ihtimal, onun ruhunun Zayıf, karanlık bir tarafıydı; ihtimal, kendi de bunu tahlil edemiyordu. İngres'in kemanımı hatırlıyordum. Neye sinsi sinsi güldün, çocuğum? İngres'in kemanını bilişime mi? Ar- tık, bu, ilmi bir bilgi olmaktan çıktı. Lapalissade şeyler! du, bana? Pek züppeliğim tuttu... Ben, böyle yapmazdım âma... “Doktorum” u, ne zaman hatırla» sam, böyle lügat paralama âdetim kabarır. Çünkü o, lâkırdı arası, hep yabancı dillerden kelimeler kullana » _;Zk konuşurdu. Hem çoğu da lâtince idi. Ondaki teşhis koymak illeti, konuş- tuğu dili de dokumağa başlamıştı... Şu var ki, böyle çeşnili konuşuş, ona, pek yaraşıyordu. Sık, gür saçlı, geniş alınlı başr; derin bakışlı gözlerile, ha- kikaten ona, bir ilim adamı ağırlığı veriyordu. Eğer biraz hoppâlık etmiş olsa, hoppalığa kalkışmak İstese, emi- nim ki gütünç olurdu. Şaka, alay, onda soğuk duruyordu; nükte, ağzından dökülüyordu. Hafif- Hik şan insanlar var, yaraşmıyan insanlar var. Onun kahkahası bile ölçülü idi. Bu- | Fioryaya gideceklerin artata, Filorya hattındaki Tenzilât başladı Şark demir yollarının Istanbul » Florya hattında yaptığı yüzde yirmi tenzilâtlı yeni tarifenin tatbikine dünden itibaren başlanmıştır. Yol parasının — ucuzlamasından ğını gö- zönüne alan şirket bilhasta pazar günleri trenlere çok vagon takma - ğa karar vermiştir. İstanbul - Florya arasındaki tren seferlerinin de ço - galtılması düşünülmektedir. — Hukuk Fakültesi dört seneye çıkarılıyor İstanbul hukuk fakültesi tedrisat müddetinin dört seneye çıkarılması üniversite idare heyeti tarafından kararlaştırılmıştır. Bu karar Kültür Bakanlığı tarafından tetkik edlimek- tedir. Bakanlık, yakında, bu husus- taki kararı tasdik edecektir. Önü- müzdeki ders yılt başından itibaren, fakültede tedrisata dört sene üzerin- den başlanması ümit ediliyor. Bunun için ders programlarında bazı deği- Şiklikler — yapılacaktır. Bir kısım dersler daha mufassal — okutulacak, yeni bahisler ilâve edilecektir. Yal- hiz, dört senelik tahsil müddetiniz. fakülteye bu #eneden itibaren giren- lere mi, yoksa şimdi fakültede talebe olanlara da mr şamil olacağı henüz kat'i olarak belirtilmemiştir, — Gayrimübadiller yeni heyetin toplanmasını bekliyorlar Gayri mübadiller genel heyetinin 'tığı toplantıdan sonra, alâkadar - gayri mübadillerin haklarının te- i için yeni idare heyetinin alaca ğt tedbirleri beklemektedir. İdare heyeti yarın toplanarak içlerinden bir başkan ve genel sekreter seçtik- ten sonra işe başlıyacaktır. Gayri mübadiller cemiyeti bundan evvel Finansş Bakanlı müracaat ederek yeniden bono çıkarılmasını ve şimdiye kadar satılığa çıkarılan bonoların kıymetlendirilmesi için ba zı tedbirler alınmasını istemişler - dir. Finana Bakanlığı bu müracaata verdiği cevapta şimdiye kadar gayri mübadillere istihkaklarının yarısı ve rildiğini, mübadillere de ayni mik - darda tevziat yapıldığını İleriye sü zerek artık dazla bir şey beklenmeme #i lâzım geldiğini ve zaten yeniden bona:çıkarmak için'de karşılık bulun madığını bildirmiştir. Bakanlığın bu cevabı gayri müba- dilleri çok düşündürmektedir. Bu se beple yeni idare hçyetinin hükümet nezdinde yapacağı teşebbüsler sa- bırsızlıkla beklenmektedir. Gayri mübadillere bugüne kadar is tihkaklarının yüzde kırk beşi nisbe tinde bono verilmiştir. Fakat alâka - darlar bunun hakikt nisbeti yüzde beş olduğunu söylüyorlar ve buna se bep olarak da Yunanistanda bırak - tıkları mallarına hakiki kıymetlerin den noksan kıymet konulduğunu ve sonra bonolara karşılık olarak satı - lığa çıkarılan mallara hakiki kıymet lerinden bir kaç misli fazla krymet konulmasının da verilen istihkak nis betinin düşmemesine sebep olduğu - nu sürüyorlar. Diğer taraftan verilen habere göre, şon zamanlara kadar sattığı mallara dair gayri mübadiller komisyonuna olan ziraat bankası komisyona devretme ie karar vermiştir. Bu sayede şim - diye kadar ne kadar mal satıldığını ve ne Mikdar bononun tasfiye edil - mi AÂy, dur, kendime güleyim! Ne ol- | miş olduğunu anlamak kabil olacak- ti nunla beraber, soğuk, ruhsuz, cansız, | manasız değil, Bir şeye dikkat ettim. O. ne dere- çeye kadar heyecanlanıyordu. Bazı insanlar vardır; durur, durur, her şe- yi hazmeder, yahut hazmeder görü- nürler, Tâkin birdenbire taşıverirler. Bazı insanlar da, saman alevi gibi birden parlayıverirler. Bir de, için için, Sinsi sinsi, kuran ve ağır ağır taşanlar da vardır ki, onlar, en koör« | kulu insanlardandır. Benim genç “Doktorum”, bunların hangisindendi? Hayretimi, şimdi bile gizliyemİyo- rum. Ona, nasıl “teşhis” koyacağımı şaşırmıştım. Dikkat ediyor musun? Onun gibi konuşuyorum ! Evet, ona “teşhis” koyamamıştım. Çünkü bazan hiç kızmıyacak sandı- Bım bir şeye, birden köpürüveriyor. | du; bazan da taşacak, İsyan edecek :ıınnrtdıim bir şeyi, umursamıyordu bile... ©. başka yaratılışta bir adamdı. Ona “teşhis” koyamayışım.. onun ru- bunu tahlil edemeyişim, kafasmın ve sinirlerinin, bizimkilerden çok başka işlediğinden, çok başka yaratılmış ol- masındandı. Onda, çok büyük bir fstikbal ümit ediyordum. O, mesleğinde çok iler- lyecek ve kendini gösterecek, çok yüksek kabiliyette bir adamdı. Beni sevmesi de, ihtimal, kendi ! | KUÇUK HABERLER * Tekirdağ ilbaylığına, vekâlette bulunan Haşim asaleten atanmıştır. * Yeni Gaziantep İlbayı Ali Rıza Çivil, Urfa ilbayr Necati, Samsun İl- bayı Fuat bu ayın ön beşinden son- | ra yeni yerlerine gideceklerdir. * Kâğıthanede yeni yapılmakta olan süzme havuzlarında, bazı ame- liyat dolayısiyle, çarşamba günü #ehre yarım gün su verilebilecektir. * Üç yıldanberi inşaatı devam | eden Fındıklıdaki asri ilkmektep bi- nas: tamamlanmıştır. Buraya (250) bin lira sarfedilmiştir. Mektebin ders levazımı, sralar ve sairenin yeni ol- ması uygun görülmüştür. On bin li- ra sarfedilerek bu levazım ikmal edi- lecektir. Mektep eylülde merasimle açılacaktır. ğ * Belediyenin Zencirli kuyuda yap tırmakta olduğu asri mezarlık inşaz- tt devam ediyor. Mecidiye köyü tramvay servisinin mezarlığa kadar uzatılmasını belediye lüzumlu gör - | müş ve bu hususta Baymdırlık Ba- kanlığına müracaatta bulunmuştur. * Floryaya kapalı bit mecra ya - pılması kararlaşmış ve açık eksiltme ye konmuştur. Eksiltme 25 - ? » 935 | de belediye daimi encümeninde ya - | pılacaktır. Eksiltmeye girenlerden | 602 lira teminat alınacaktır. * Bostanların lâğım sul: lanmasının belediye daimi encüme - nince yasak edildiğini yazmıştık. Dün bu cihet bütün kaymakamlara yapılmıştır. Bilhassa Beşiktaş, Şişli, Feriköy ve civarındaki bostanlara dikkat edilmesi temenni olunmakta- dır. #Fen fakültesi son sınıf talebele - rinin Şimi fizik dersinden sözlü im - tihanları dün yapılmıştır. Sonuç rın anlaşrlacak ve kazananlara e: fika verilecektir. de tetkiklerde bulunduğunu yazıyor du. Habuki Ali Râna Tarhan dört gün önce Ankaraya gitmiştir. * Kerestecilerdeki yeni sebze ha- linde dahili telefon tesisatı yapılmak tadır. * Üç gün evvel İzmire giden İz - tanbul şehir tiyatrosu artistlerinden Behzat, panayır günlerinde İzmire çağırılan şehir tiyatrosu balet heyeti namına belediye ile temasa başlamış | yapılacaktıtığı öti * Beş gündenberi şehrimizde bu - lunan Lehli tayyareci Kazimir Zi - yenliski bugün 9.50 de, Ankara yolu İle Suriye'ye hareket etmiştir. * Rıza Han Abidin — İran gene - rallerinden Rıza Han Abidin #ailesi ile birlikte şehrimize gelmiştir. Ge- neralin şehrimize veyahat maksadile gelmiştir. —— Yabancı dil mektebi kaldırılıyor | Kültür bakanlığı, önümüzdeki ders yılı başından itibaren üniversi- te yabancı dil mektebini kaldırarak, buradaki kurları liselere ilâve etme- ğe karar vermiştir. Yabancı dil mektebi tedrisatından, bu yıl istenen netice alınamamıştır. | Bu mektep ayni zamanda fakültele- | re fazla bir yük olmaktadır. Yaban- er kurlarında ders okutan kuv- vetli di muallimleri liselere verile- cektir. Liselerde, yabancı dil tedrisa- tının şekli, programı ve haftalık ders adedi değiştirilecektir. — Lise- den mezun olan her gencin, muhak: kak sufette bir ccnebi dilini bilmesi temin olunacaktır, duygularını tahlil içindi? Çünkü, be- nim yanımda otururken, benimle ko- nuşurken zaman zaman dalıyor, dü- şünüyordu. Acaba, beni, hayvanat,, yoksa ne- batat cinslerinden birini dener, araş- tırır gibi mi seviyordu? 0: “manyak” değildi, lâkin kal nn işleme ve çalışma alışkanlığı beni | korkutuyor ve kuşkulandırıyordu. Bir gün “Morg'a gittik. Bana; “çok enteresan bir otopsi” göstere- cekti. Cesetlerin yatırıldığı, kesip bi- çildiği odanım kapısına kadar gittim; kapı açıldı. Mermer sıralar üstünde, üzerlerine beyaz örtüler örtülmüş up- uzun yatan cesetleri görür görmez, sinirlerim bozuldu, bir çığlık kopar- mamak için mendilimi ağzıma tıka- dım ve bir çılgın gibi oradan kaçtım, kendimi sokağa attım. O, hata ettiğini anlamıştı; arkam- dan koştu, özür diledi. Kabahati, ta- mamile ona yüklemek te doğru olm- yacak. Çünkü ben de merak etmiş- tim, görmeği istemiştim. Fakat man- zaranın korkunçluğu ve soğukluğu, beni delirtmişti. O günüm, çok fena, çok zinirli geç- mişti; hiç unutamam. Gece, etrafımı vücutları, delik deşik; kolları, hacak- ları, parça parça edilmiş: kafaları ke- sik, beyaz örtülere bürünmüş ölüler | ğa hazırlananlara ğ Te yd5 € İN ASN DA MES'ULİYETE DAİR İri yarı bir delikanlı bır yi | cuğa çatıyordu. Çocukla irf rt delikanlı kavga etmek Ü idiler. Çocukla delikanlı kâ'E ederlerse delikanlının çodf döveceği ortadaydı. Bu oradan uzun boylu güçlü İ vetli bir erkek geçti. Kapiff baktı VE yarı delikanlının omuzuna, VÜĞ yük bir nezaketle dokunarak, f sözleri söyledi: — Eğer kavga edersi mes'uliyet bu çocuğa değil na aittir delikanlım ! Ben, bu çocuk, bu delikanli PP bu erkek arasında geçen hâdif ye baktım ve şunu düşündüf — Eğer kavga ederlersö Yi cuk dayak yiyecek, fakat müfi liyet delikanlıya ait olacak. kendi payıma dayak yelmi sudan bir mes'uliyeti kabül meğe dünden razıyım. Gazetelerin yazdıklarına Amerika; İtalya, Japon işi İW kında şu sözleri söylemiş: —& — Harp çıkarsa mes'uli İtalya'ya aittir... Orhan SELİ E Tramvay otobüsleri — Şirketi Hayriye Şirketi Hayriye ile Tramvay yetesi arasında otobüs servisleri İf bir görüşme yapılmıştır. Bu göfü mede tramvay sosyetesine ait T sim ile Beşiktaş arasında işliyen büslerin hareket saatleri, Beşikt tan kalkan ve Beşiktaşa gelen Vi tarifesine uygun şekilde yapı kararlaştırılmıştır. Dünden itibil bu hususta tatbikata geçilmiş V€ sime vapur, Beşiktaşa da otobüs reket tarifeleri asılmıştır , öi Büyük ikramiyeleri Kimler kazandılar? Son çekilen tayyare piyangot da büyük ikrami; bir kısmı belli olmuştur. Bunlardan 50,000 bin liralrk bil ikramiyeyi Cağaloğlu Cedidehaüf kak 12 numarada Meryem, Mertif Bakkal Hacı Mehmet oğlu H ile Rami kışlası birinci bölüktef dirneli Mehmet oğlu Hüseyin İ mışlardır. Söak B Bunlardüri başki 20000 NHrafik yük ikramiyeyi Küzguncukta Şefik, İsparta malmüdür vekili tafa Kaplan, Yeşliköy liman "28 numarada bayan Yorgoya Vi yato kazanmışlardır. j 12,000 liralık ikramiyeyi Kurti Kuyucu sokak No. 7 Eleni ile ©f olarak alan Nişantaşı Efe sokak İ 11 Margrit, Çarşıkapıda kavaf © man, Alaşehirde manifaturacı © zade Raşit, İzmit evkaf mermırlf dan Kemal 10,000 liralık ikramiyeyi Uni nı fenerler idaresinden Salihâ 'Tozkoparanda Yaşuva ve İzmit adiye köyünden bakkal Osmali zanmışlardır. Bugday satışları nar! Buğday piyasası zirant bankil nin da satışlara başlamasile ROE yaziyetinde devam etme Dün borsada yapılan muaml de cn iyi buğdaylar 7,8 paradaf-iğ buğdaylar 4,37 - 6.10 paradan © üzere 273 ton buğday ve birli muşak unlar 610 - 710 dan ve sert unlar da 440 - S10 dan olm zere de 1060 çuval un satılmıştf nadolu ve limanlarından da ge? ze 120 ton buğday gelmiştir. o yamıyordum. Yataktan fırladif | aşağıya indim, büfeden, bir şesi çıkardım, soda ile karıştif gırtlağım yana yana bir baf0 tim, Büfenin üst görünü açt kulu sigar kutusun! aldım, vt Ü fis kokulu yaprak cıgaralardafi ne tellendirdim. Kafam, sinirlerim, — uyuşt İkinci bardakta, hafifçe sende başlamıştım. Yaprak cıgaray! na kadar içtikten sonra aâl ikincisini yaktım. Kafamın içini tatlı buğulaf, mıştı; gözlerim sisleniyordu: bardak viskiyi yuvarladığım tam keyftim. Vücutları delik İ kolları, bacakları parça parçll kafası kesik, beyaz örtülü GÜL başları papatya çelenklerle ÖrÜlyi rengi bürümcüklere sarınmış. i, gül yüzlü bahar perileri, © da, kâh ağır, kâh oynak bir M ayak uydurarak oynuyor, lardı. Bozuk, gerili sinirlerim ti, gülüyordum; katılasıya dum. Omuzumdan sarsıyorlardi. — Ne oldun, Kadriye! musun? ç Bu, Emel'in sesi tdi. O9UN sarmışlardı. Uyumak değil. gözlerimi bile kapı- de bir hayal gibi ordüri D & bir hayal gibi duyuy [A' ti

Bu sayıdan diğer sayfalar: