14 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

14 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ye Baya gz am TR Sp e e Sl ein T Giresun Yolları Program | Altında Yapılacak Giresun, (Özel aytarımız bildiriyor) — Giresun ve bölgesin- deki yolların yeni bir programla yapılmasına başlanmıştır. Uç bölgeye ayrılan yollarda haziran başmdan şimdiye kadar 7856 işçi çalışmıştır. Giresun - Karahisar yolu 30 uncu kilometreye kadar bitirilmiştir. Ayni yolun ikinci bölgesinde 2482 işçi ça- lıştırılmakta ve esaslı tamirat yapılmaktadır. Üçüncü bölgeyi teşkil eden Karahisar - Alucra yolunun tamiratı 1906 işçi ile muntazam şekilde devam etmektedir. Alucradan Suşehrine ka- dar olan kısımda da ayrıca bir posta çalıştırılmaktadır. .. ———— pe .. 5 iki Ölü, iki Yaralı Var Konya, (Özel aytarımız bildiriyor) — Ilıca yolunda bir ara- ba kazası olmuştur: Sadık köyünden köylü kadmlarla dolu ola- rak hareket eden iki araba, yolda biribirlerile yarışa kalkmış» lar, çarpışma neticesinde her ikisi de devrilmişlerdir. Sonuç- ta (neticede); Mahmut isminde bir köylü ile karısı ölmüş, iki kişi de ağır yaralanmıştır. Tüze, hadiseye el koymuştur. Tokat Hastanesi Açıldı Tokat, (Özel aytarımız bildiriyor) — Yeni hastanenin açı- lış töreni pek parlak olmuştur. Tören günü köylerimizden de köylü kafileleri gelmişler, yeni kurumun önünde toplanmış- lardır. Yeni hastaneyi Sağlık ve Sosyal Bakanlığı Müsteşarı Hüsa- mettin açmıştır, Tam Teşkilâtlı Bir Hastane Kütahya, (Özel aytarımız bildiriyor) — İlbaylık, ilimizin sıhhi ihtiyaçlarını karşılamak için tam teşkilâtlı bir hastane ya- pılmasma karar vermiştir. Hastane bulvarın yakmında bir sırt üstüne kurulacaktır. Yer istimlâk edilmiş, hazırlıklar ilerlemiş- tir. Hastane en modem tipte ve 90 yatakir olacaktır. Demiryollar heyetinintetkikleri Keçiburlu, (Özel aytarımız bildiriyor) — Aydın Demiryolu- nun devlete geçmesi üzerine tetkika çıkan heyet saat 15 te bu- raya gelmiştir. İstasyon bürosundaki işler tamamılandıktan sonra, Kükürt Sosyetesi Direktörü Kâzım Birgi tarafından kü- kürt fabrikası gezdirilmiştir. Heyeti getiren hususi tren saat 15,20 de buradan Eğirdire gitmiştir. w PZT YENER .. Ağaçları Kurtarmak için Gemlik, (Özel aytarımız bildiriyor) — Ağaçlara ve üzüm bağlarına zarar veren haşerelerin soylarını kurutma işi için, ye- ni tarım işyarları (memurları) gelmişlerdir. Dutluk ve zeytin. Tiklere baş belâsr apis ve zeytin sineklerile mücadele için önemli mi. En Çok Mezun Veren Lise Afyon, (Tan) — Bu yıl Anadolu liseleri içinde en fazla Af- yon Lisesi mezun vermiştir. Bu yıl mektebi bitiren talebelerin adedi 105 tir. Aşağıki resim yeni mezunlardan bir kısmını bir arada gösteriyor. No. 56 — Canım karıçığım.. Derken damarlarında son ka- lan gençlik etkilerinin hepsini YOSŞSMA! Etem İzzet BENİCE öğle yemeğini yiyorlar. Yeni - den uyuyorlar. İki buçukta kal- kıyorlar. Sonra yine gezmeğe çıkıyorlar, korulara gidiyorlar. Bir ay içinde iki kere İstanbula indiler. Güney dişçiye, Fazıl yurda. En çok en çok İstanbul- da dörder saat kaldılar, bir va- parla indiler, yine bir vapurda buluştular, beraber döndüler. Hayatları hep bu program, bu düzen ve bu sevişme içinde ge- çiyor, Fazıl çılgın bir âşık. — Karıcığım., Dediği zaman ciğerlerinin sökülüp ağzına geldiğini duyu- yor. Güney de çok şen, çok se vimli, Ağır, tartılı, fakat, coş- kun bir sevgi ile kocasına bağlı görünüyor. : Öğleden sonraki saatleri daha çok insan gözle- rinden uzak küme küme ağaç - lar altında baş başa, dudak du- dağa geçiyor. Fazıl; birden ayaklandırıyor, yirmi beş yaş geriye gitmek, o iştaha, o varlık, o coşkunlukla karısını sevmek istiyor ve kendi kendi- sine söyleniyor: — Bekledim bekiedirm ama turnayı gözünden vurdum. Tan- rı bana son gürlüğü verdi.. Ve.. hep bir kaybın acısmı du- yuyor: — Yirmi beş yıl geç kaldım!. Yine böyle bir gün bir funda- lığa kendilerini saklamışlar, oturuyorlar, sevişiyorlardı. Fa- sile — Karıcığım, hergün seni daha güzel buluyorum, Dedi, bir saniye durakladı, yine sözünü sürdürdü: — Bu güzel bulmak değil de, daha başka bir şey. Hergün sende yeni bir güzellik, bana gizli kalmış bir güzellik bulup, çıkarıyorum. Güney rengini gece karan- Jığından çalan siyah, keskin, cis lâlı gözlerini doktorun bakışla- MAP Hâlâ deve koluile Posta mı? Tavas'tan yazılıyor: “Favas'ın posta münakalatı he- nüz develerle temin edilmektedir. Denizliye hergün trenle gelen pos- ta, arada 30 kilometrelik düzgün bir şose bulunmasına rağmen, 24 saatten fazla bekletilmektedir. Ka- 3a 60 bin nüfusludur. Memleketin her tarafında süra'tl: postalar ku- rulürken burada hâlâ iptidai vası- | talarla posta nakliyatı yapılması Tavas'lıların gücüne gitmektedir. Otomobilciler, posta taşınması için 30 - 35 liraya razıdırlar. Bu temin edilirse, posta idaresi de kaçak su- retile yapılan muhaberattan istifa- de görecektir.” Ba dileği, Posta ve Telgraf Ge- nel Direktörlüğünün gözü önüne koyuyoruz. | Başbakanın beyanatının Akşehirdeki etki'eri Akşehir, (Özel aytarımız bildiri yor) — Başbakanın kuraklıktan sederken Konyaya karşı gösterdiği il- gi. burada sevinçle karşılanmıştır. Parti kurağında yapılan büyük bir toplantıda, Başbakanın değerli ilgi- sine karşr tel yazısı ile şükran bisleri- nin bildirilmesi kararlaşmış ve bir tel yazısı gönderilmiştir. prmmamnaamammnmaz EN KUÇUK TELGRAF i HABERLERİ İsminin üinmebn * Çorum, (Tan) — Burada bütün memurlar maaşlarının yüzde ikisini hava kurumuna bağışlamışlardır. * Konya, (Tan) — Kaçakçı- lığı önleyici yeni tedbirler alm - mış, Kaçak et satanları, alanla- rı ve kesenleri haber verenlere kilo başıma 20 kuruş ihbariye resmi verilmesi şarbaylıkça o « naylanmıştır. * Adana, (Tan) — Formüle aykırı un çıkardıkları görülen iki fabrikatör, daimi encümen kararile, ellişer lira para cezasi le çezalândırlmişlardır. Same sak etmiş, diğer oyunların da yalnız gece oynanmasına izin vermiştir. * Bartın, (Hususi muhabiri - miz bildiriyor) — Safranbolu - nun bir köyünde şarbon hasta - kığı görülmüş, vilâyet baytar müdürü derhal Safranboluya git ir, * Yozgat, (Tan) — Buğaz köydeki Eti harabelerini gör - mek ve tetkikatta bulunmak üze re Halkevi tarafından gençler için bir gezinti tertip edilmiş, bu gezintiye bir çok gençler iş- tirak etmişlerdir. * Bayburt, (Tan) — Geçen - lerde teslim edilen yeni ilk o - kul binasında, önümüzdeki ders yılından itibaren tedrisata baş - lanacaktır. * Giresun, (Hususi muhabiri miz bildiriyor) — Bayındırlık Bakanı baş mühendis vekili Ni- Yazi görülen lüzum üzerine ba - emrine alınmıştır. rma bağladı: — Sana öyle geliyor. Dedi, ilâve etti: — Benim ne güzelliğim ola- cak ki. Doktor: ,— Başkalarının hep o gözle görmelerini ne kadar isterim.. Diye, sözüne ekledi : — Sevgilim, sen benim için dünyanın en güzel kadınısın. Ve hakikut te bu. Fakat, demin de söylediğim gibi başkalarının seni hep çirkin görmelerinden hoşlanırım. Güney, güneş yüzüne dağı lan pembelikler içinde uzun, fı- kır fıkır, fıkırdak bir gülüşle: — Yo.. Bu kadarmı istemem. Kıskançlık bir sınır içinde kak malıdır. Hiçbir kadın çirkin gö- rünmek istemez doğrusu, Ben de öyle. Kadınlığn övüncü bu- dur. Doktor yine: — Yovo.. Ben istemem. Bana güzel, başkalarma çirkin.. Diye yarı şaka, yarı ciddi Güney'in sözünü kesti. Fakat, o kendi düşünüşünde israr etti; AK HAKYERLERİ Kendisini deli Gibi mi gösteriyor? da Mecidiye köyündeki | dutlu! Şerife isminde bir kadını, öldürdüğü için müddelumumilikçe tevkif edilen İsmail, dün adliye kapı altı dairesin- de birdenbire, kendini yere atarak bağınp çağırmağa, delilik ârazı gös- termeğe başladıştır. ii İsmail, bunun üzerine adliyç tabi- bi Enver tarafından muayene edil miştir. Suçlunun kendini deliliğe vu- rarak; cezadan kurtulmak istediği kanaati vardır. Bununla beraber tıb- bı adiide müşahede altına alınması da muhtemeldir. y * Akay vapuru için Köprüde kendi pasosu ile başka bir arkadaşına bilet aldığı için hakkında tutulan zabıt va- rakasına itiraz ederek, polise hakaret te bulunmaktan suçlu Ahmet Iakkı isminde bir mektepli birinci sulhce - | zaya verilmiştir. Dünkü celsede, Akay iskelesi müdür muavini Fuat, iskele başmemuru Baki şahit olarak dinlen- diler. Duruşma, müdafaa için kaldı. * Kapı kırarak hırsızlık yapmak - tan suçlu Kemal, Salâhaddin, Musta- fa ve İdris isminde dört kişi, ikinci sulh ceza mahkemesine verilmişlerdir. Mahkeme, dün suçluları sorguya çek- & ve tevkiflerine lüzum görmiyerek kendilerini asliye mahkemesine gön - derdi. * Kahvesinde esrar bulunan Kâzt- mın duruşması 9 uncu ihtisas hakye- rinde bitirilmiş, esrarların başkası ta- rafından konulduğu anlaşıldığından suçlu beraet etmiştir. Ed rnekap daki hafriyat Eâirnekapıda Çukurbostanda Oda- lar camii içindeki hafriyata devam 0- lunmaktadır. Dün, Papas mezarları olan odacıklardan üçünün açılmasile uğraşılmıştır. Çıkması umulan mum- İ ya ve lahitler henüz bulunmamıştır. 16 mer asırda Türklere ait bazı çanak, çömlek parçaları bulunmuştur. Profe sör Sehazmann, kazım işlerine bak - makta ve bilhassa bulunan bu kıymet- Hi eserler üzerinde incelemeler yap - maktadır. o —— e — Talebe birliğinin Anado'u içinde hazır'adığı seyahat Milli Türk Talebe Birliği, bu sene yaz mevsimi içinde, bir yarım Anado- İu gezintisi hazırlamıştır. Bu gezinti, gayet az masrafla olacak ve İstanbul, Samsun, Sivas, Kayseri, Adana, Af - yon ve İzmir yolile yapılacaktır. Ge- zintiye İştirak edeceklerin yazımına birlikçe başlanmıştır. Bundan başka de.bir gezi Sağlam idi li seyaahtin târihi yakmda ilân edilecek tir. Istanbuldan kalkılacak, Çanakka- leye gidilerek şehitlikler ziyaret edile cek ve tezahürat yapılacak, çelenkler konacaktır. -——— — POLIS * Fatih Otlakçı yokuşunda İşkod- ralr hanı yanına terkedilmiş bir ay- lık kız çocuğu görülmüştür. Çocuğa isim verilmiş, Düşkünler yurdu ço- cuk kısma gönderilmiştir. Brrakan- lar hakkında takibata e * Bomonti fabrikası direktörünün 548 mumaralı otomobili, dün Bomon- ti caddesinde 14 yaşında Şerafeddine çarpmış, çocuk muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Şoför Ömer, yakalan- * Dün öğle üzeri Mercanda Örü- cüler hamamı külhanında bir yangın çıkmış, orada era odunları tu- tuşturmuştur, Yetişen itfaiye, ateşin büyümesine meydan vermeden sön- dürmüztür, * Dün gece, Kapalıçarşıda © vör- gancı Alinin dükkânmda yangın çık mış, bütün kapalı çarşı ciddi bir teh like atlatmıştır. Akşam saat ,— Ben hiçbir vakit göze çir- kin gelmeği istemem. Kocam | Çevişmeler sekiz dirmiştir. ğu zamandaki sıhhatin& bağlıdır. Yeni evlenen bir yeni hayatına iyice alışmi maz. Üzviyet yeni hayati larına alışırsa doğurmak ha kolaylaşır. vi Çocuk sahibi olmağı bö! müddet geri bırakarak ti karşı durmağa gelince, © cürüm ve günahsa tabiat bizim haberimiz olmadan sormadan bu cürmü, bu ci? işleyip duruyor. Hepimiz€ yonlarca evlât sahibi olm tidarını vermiş iken bü milyonları öldürüp duruy” arada ancak üçü beşi, o da” gele ömürlerini kurtar! Çocuk henüz teşekkül etiR doğumun önüne geçmek değildir. Bir sağlık ve * zarureti varsa... Çocuk ve geçim derdi Geçenlerde sorulan bir sorgu- ya cevap verirken yeni evlenen- İerin ilk seneden çocuk sahibi olmaları sağlık ve diğer bazı bakımlardan doğru olamıyaca- ğını yazmıştık. Bu cevabımızı okuyucularımızdan biri yanlış anlamış. K. Tosun imzasile bi- ze yazdığı bir mektupta diyor ki; o “Iki senedenberi nişanlıyım. no ni İkimiz de son derece biribirimi- m0 esiğ va ! zi sevdiğimiz halde evlenemiyo- ruz, Çünkü bütçem geniş değil- dir. Bununla beraber aldığım maaşla bekâr olarak yaşıyabil diğim kadar, belki daha rahat, evli yaşıyacağımdan eminim. Öyle olduğu halde beni ancak yarın öbür gün evimizde üç ki- şi olmak korkutuyor. Bir çocu- ğumuz olursa onu geçindireme- mek, sefalete mahküm olmak endişesi... Bir yazınızda ilk evlilerin ço- cuk sahibi olmaktan bir iki sene kendilerini korumalarını tavsiye ediyordunuz. Tabiate karşı dur- mak doğru mudur? Böyle bir hareket bir cürüm ve bir günah ae değil midir? Bu cürmü nasıl ae) tavsiye ediyorsunuz?” a Çocuklar erkenden ve evle- j ei ali | ğa ve NE nişlerin senesinde dünyaya gel- hem bu vaziyet size maişet” meleri âlâ... Her çiftin senede bir evlât sahibi olması daha âlâ, daha çabük ıslah etmek iri larmı da hazırlatır. Onuf Fakat buna yeni hayat şartları, yeni sağlık şartları müsait de- ğildir. Biz diyoruz ki, karı ko sizi sevdiğinden emin old! za göre bu imkânı buluncıyâl dar nişanlınz olarak beki ca pek genç ise vetmaişetleri dar bulunuyorsa çocuk sahibi ol- mağı biraz geri bırakmaları lâ zımdır. Evlenerek çocuk sahil memekten daha hayırlı, daha | ceğine şüphe yoktur. Arad makuldür. Çocuğun evlenişten | bir rabıta olmadan bugünkü iki üç sene sonra dünyaya gel | ları uzun müddet avutmağ mesi hem anası babası, hem de | lay değil. 3 çocuğun kendisi için sağlık şart- e larına uygundur. Bir çocuğun Kıskanç kadın sıhhati anasının gebe bulundu- Bakırköyünde Emine W a ii j sim Menide YEMEK Şagi > “Son derece kıskanç ol. dan İrken Alini: ir . ibi i ? dan bininin Diğ: görülme #ebi gibi çok fena bir vaziyett€ raftan yetişenler tarafından söndü - | Zevcim Aem gençtir, hem rülmüştür. Yangınm atılan bir siga - | darı çok sever. Genç kı$ deşimle ayni evde oturduğ radan çıktığı anlaşılmıştır. # Emniyeti sujistima! iddiasile Ya | yetmiyor gibi ayni bahçey” kan yanı başımızdaki Niyazi imzasile: “Biribirimizi seviyoruz. son günlerde kendisini ail& den istemekliğimi teklif görünmez oldu. Şimdi bir vaziyetteyim. Çünkü ve tim biraz bozuk olduğunda” lesinden kendisini istiye Gitmediğim takdirde de ! benden şüphe edeceği mi | kaktır. Ben ise kendisini © rasıya seviyorum. Acabâ sine vaziyetimi anlatarak bir zaman beklemesini mekliğim doğru olur mu? Tabii olur. Nişanlar olmağı geri bırakmak hiç evlen- sef Kazez isminde bir avukat hakkın da zabıtaya müracaat edildiğini yaz» mıştık. Yapılan tahkikat avuketm, sikâyete mevzu olan pasaport ve pa- raları, gösterilen arzu Üzerine âlrkoy | 4 N duğunu sosydana gıkarmıştır. Yine) “/ R | fi Kazez bize gönderdiği bir mektupta | (ğğ) hadisenin bu şekilde olduğunu bik A — O çeşit erkek polislik olan erkek demektir. O vakit te ka- | dul genç te var. Hepsi beni daha başka türlü, bütün | dının güzelliğinin, çirkinliğinin özelliklerimle gören adamdır. | etkisi yoktur. Bir erkek yolda Fakat, dışardan bakan bir çift | giderken hiç aklında, fikrinde giriyor, Kocam bunların ile meşgul olarak bana bir”; ye rahat ve huzur vermiyo” erkek Bözü de gördüğü kadm için güzel. diyebilmelidir. Sonra birden konuşma konu- ları ciddileşti, Doktor: — Ama güzel kadını erkek- ler her vakit rahatsız ederler. Dedi. Güney dudaklarını bü- ke büke cevap verdi: Güzel olmanın, çirkin ol- manın bu ba' .ndan hiçbir ayır- dımı yoktur. Rahatsız olma- mak kadının elindedir. — Nasıl?, — Rahatsız olmak için fırsat veren her vakit kadındır. — Yok canım, böyle söyle- me. — Tabii böyle. Konuşurken, gülerken, otürurken ciddi olan bir kadına kimse ne bakar, ne de bir şey söylemek ve yapmak için cesaret bulur. — Durup dururken güzel bir kadmı rahatsız eden erkekler vok mudür?, yokken nasıl bir deli ile, yahut sarhoşla, yahut yol kesici ile karşılaşırsa bir kadınm o tip bir erkekle karşılaşması da tıp- kı tıpkısına öyledir. — Canım karıcığım, senin ka- rakterin çok sağlam da böyle düşünüyorsun. — Karakterimin kuvvetli ol. ması, senin beni böyle bulman ayrı, Fakat, ben her kadın için böyle düşünürüm. En aşağılık bir sokak kadını bile istemez, fırsat vermezse hiçbir erkek ona bir şey yapamaz. — Demek sözün kısası: Ka. dın istemezse hiçbir şey olmaz. Güney güldü: — Evet. Kadın istemezse er- kek bir şey yapamaz. rasıya sevdiği Ve ekledi: mümkünse bunu bas — Sen deli bile olsan, ben is- | göstermek onun yl bir günüm ağlamadan mektedir. O benim bu ”5 görerek merhamet edeces' de kız kardeşimle bile ? li etmekten geri kalmıy9o” deşimin bir iki defa kısım | tı; hepsime kocam mâni hale karşı me yapayım? Evvelâ bu kıskançlı g-çin, yahut hiç olmazsa zi belli etmeyir Bazi eşlerinin kendilerini nı görmekten bir çeşit ©. niyet duyarlar, Belki bütü kularınız bir kuruntudan tir. Belki değil, pek M7 dür ki, kocanız 8:Ze ihanet temeseydim, seni sevmeseydim | okşar ki, kıskançlığını benimle evlenebilir miydin?2. seniz hepsinin boş oldü (Arkası var) (o göreceksiniz,

Bu sayıdan diğer sayfalar: