27 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

27 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e NE e A AİN | PR AL LR ALE SR İL EDE LL A a RE Bir Kalpazan Balıkesirde Yakayı Ele Verdi Balıkesir, (Özel aytarımız bildiriyor) — Birkaç gün - önce sığır pazarında şüpheli bir adam yakalanmıştır. Yapılan ara- mada üzerinde, altın suyuna batırılmış kuluplu üç mecidiye çık- mıştır. Tahkikat derinleştirilince,- Recep ismindeki bu adamm mecidiyeleri beşi bir yerde diye halka sürmek istediği anla- şılmıştır. Kalpazan, adliyeye verilmiştir. Yeniden Kurulan Bağlar Balıkesir, (Özel aytarımız bildiriyor) — Son zamanlarda Balıkesirde bağcılık o ilerlemeğe başlamıştır. Şehir cenuba doğru, bağlar arasıma taşınmaktadır. Şchirle bağları birleşti. ren yollar yapıldıktan sonra gidip gelmede görülen zorluk ta ortadan kaldırılacaktır, Civarda yeniden birşok bağlar kuçul- maktadır, Mersin Bayındırlaşıyor Mersin, (Özel aytarımız bildiriyor) — Profesör Yansen'in tavsiyesi ve belediye meclisinin kararı üzerine dükkânların sa- gakları kaldırılmıştır. Her mahallenin bir renk boyaya boyan- ması münasip görülmüştür. Numarataj isi tamamen bitiril - miştir, Antep valisi Merzifon-Çorum Bekleniyor Futbol takımları deme ibm bar g0 Çorum, (Özel aytarımız bildiri - yor) — Pazar günü Merzifondan bir kişilik bir sporcu kafilesi gel - miştir. Çorumlularia yapılan maçta Merzifon sporcuları sıfıra karşı Üç sayı ile galip gelmişlerdir. Maçtan önce Halkevi salonlarında konuklar şerefine bir çay şöleni verilmiştir. Konuklar için gelen bir sevgi ile u- ğurlanmışlardır. —————— te çıkmışlardır. Günde 100 kilomet- | re gitmek suretile Denizli - Dinar - Turneye çıktılar “Afyon - Kütahya - Eskişehir - Siy- Karşılaştılar | rihisar - Ankara - Boypazar - Günik - Denizli, (Özel aytarrmız bildiri- | İznik yolile İstanbula geleceklerdir. yor) — Altı kişiden ibaret olan Hal. | Oradan Yalovaya geçilecek, Alaşehir kevi bisikletçileri, uzun hir seyaha- | bulvarından Denizliye dönülecektir. eva İyidoğan vazifesine gitmiştir. Yeni ilbay Ali Rıza Çeviğin bugünlerde gelmesi beklenmektedir. Mektupçu Hilmi, Adana Mektupçu- Juğuna nakledilmiştir. Yerine Adana Mektupçusu Raif getirilmiştir. Emni- yet Direktörü Necati de Akçadağ li. gebaylığına atanmıştır. Denizli bisikletçileri “Karamürselde İşyarlar Kampı Karamürsel, (Tan) — Kocaelinin bütün işyarları, öğret- menlerin de iştirakile burada kamp kurmuşlardır, Çadızlar, ba- yındırlıktan almmış, eski Karamürsel mensucat fabrikasmın bahçesinde kurulmuştur. Kamp, çok neş'eli ve eğlenceli geç- mektedir. Aşağıdaki resim kamp kuran işyarlardan bir grubu gösteriyor, No. 69 YOSMA! Etem İzzet BENICE — Güzel, çok güzel, Ben de Tokatir'yı üstelerim. Tokatli - yan daha kalabalıktır. Birçok tanıdıklar vardır. Bugün kim- | seye selâm vermeği bile canım istemiyor. Güney, birden dik dik Fazı - Tın gözlerine baktı. Fazıl hemen sözünü aydınlat- tı: — Yalnız seninle kalmak, se- rinle sevişmek, seninle konuş - mak istiyorum karıcığım! Güney'in yüzünde gülücükler dağıldı, yanakları pembeleşti, bakışları çapkınlaştı: — Ben de öyle kocacığım.. Dedi, şoföre seslendi: — Tokatlı'nın önünde dur. Tokati'ya girdikleri vakit ön salon kalabalıktı. Güney: — Fazıl burası çok kalabalık, ya dönelim, yahut ta girmişken yukarısı varsa çıkalım.. Posta tekyoldan Ggönderilmeli Merzifon aytarımız yazıyor: | “Merzifona posta iki an ge » Haydarpaşa - Ankara | ba doğrudan doğruya Haydarpaşa - Sivas - Samsun yolu. Birinci yol, postanın o Çorum ve Yozgattan otomobil — ile taşınması icap ettirdiği için her zaman müş - külât doğurmaktadır. Makinenin bozulması yüzünden postanın her zaman geciktiği görülüyor. Halbu - ki, ikinci yol, postanın oHavzadan derkal Merzifona © gönderilmesine imkân verdiği için daha kestirme ve kolaydır. Çorumdan gelen posta da ima bir iki gün geçliği için, pos - tanın yalnız Havzadan gelmesi hal- kın istekleri arasındadır. Bu inti - zamsızlığın giderilmesi için ilgilile- rin harekete gezmesini bekliyoruz. EN ARR Kadın kılığına Giren hırsız! Ali kadın kılığında Çorum, (Tan) — Burada kadın kıyafetinde bir hırsız yakalanmıştır. Ali ismindeki bu meşhur sabıkalı, uzun zamandafı beri polisçe aranmak ta idi. Ali, asker kaçaklığından ve $0 - 60 kadar hırsızlıktan suçludur. Çorum zabıtası, bu sabıkalıyı nihayet kadın kılığında ele geçirmiştir. Hak kında takibat yapılmaktadır. ——————— — İKÜÇUK TELGRAF || HABERLERİ b m İN #M (Tan) — Amasya | sporcuları Merzifona gelmişlerdir. Yapılan bisiklet yarışında piyade a- larında İki sporcu müsabakayı ka - zanmıştır, # Tuzla (Tan) — Lozan günü bu- rada tö: kutlulanmıştır. Köy muhtarı Mustâfa, Parti başkanı Rem 3i ve birlik üyesinden İsmail birer söylev vermişlerdir. Törende bütün köy halkı bulunmuştur, #Giresun. (Tan) — Daroğlu biçki dikiş yurdu, Halkevinin alt kat salo- nunda sınaç sonu münasebetile bir Dedi. Fazıl: — Yukarısmın aşağısını ben de ayırdımında değilim. Diye mırıldandı ve garsona sordu: — Yukarısı var değil mi? — Var bayım.. — Kalabalık mı?, — Hayır., — Separe yerler de var.. Garson bunu söylerken Gü- ney'in gözleri içine bakıyor, içinden: — Eğer başkasına benzetmi- yorsam bayan bilecekler.. Diyor, Güney de hiç Tokat!'ı- ya gelmemiş gibi başı önünde durgun bakışlarla gözlerini tak- tığı bir noktayı süzüyordu: Garson: — Buyurun... Dedi, yol gösterdi, Güney ve Fazıl yukarıya çıktılar. Güney sağa sola baktı; — Şurası iyi,. Dedi, iki kişilik bir yeri gös- terdi, Fazıl; — Güzel.. sona: sergi açmıştır. — Bize çay getir.. Buyuruğunu yaptı. Güney: — Bilmem buraya geldiğimiz iyi oldu mu? Diye Fazıl'dan sordu. Fazıl pek te hoşlanmamış bir tavırla dudaklarını büktü: — Bilmem ki karıcığım. Be: nim bütün ömrüm hastalarla, bakım yurtlarında geçti. Senin için buraya da geldim.. Dedi, ilâve etti: , — Ben böyle yerlerin acemi- siyim. Genç kadın, güzel kadın, gü- zellerin güzeli kadın: — Ben de senin gibi bir şey.. Diye kocasının sözlerini kar- şıladı ve cümlesini bitirdi: — Çayımızı içelim, gidelim, Ve sanki suç yapmış ta bağış- lanmasını istiyormuş gibi bir duruş ve sesle: — Ne bileyim. Tapudan çe karken kendimde çok yorgunluk duydum da şöyle bir yerde otu- rup biraz dinlenelim, müzik din. Diye ilerledi ve'giderken gar- | liyelim demiştim.. Dedi. Sonra, birden daldı. TAN ) di çiadr » Tahisiket devami ı Uzun uzun doktorun gözl Edremit ilçebaylığı Ömer Bedreddin Edremit ilçebaylığ atanan Ö- mer Bedreddin yeni işine başlamak Üzere b an ayrılmıştır. Ünyede, vekilliğinde İe çalışan genç ilçebaya kala - balık bir uğurlanma yapılmıştır. İyi bir idare âmiri olduğu kadar Türk edebiyat âleminin de kudretli bir şa- iri k tanıdığı Ömer Bedrcddi- yeni ödevinde de muvaffak ol - masını bekleriz. — e Tapu ve kadasiro genel direktörünün teftişleri Tapu ve Kadastro genel direktörü Cemal, dün tapu yönetgesine (idare- sine) giderek çalışmıştır. Cemal, ka: dastro okulu talehesine bir konferans ir. Cemal, öğleden sonra da ul tapu direktörile birlikte Ka- € geçmiş, Kadıköy tapu yö - i için bulunan hal binasını gez niştir. Oradan da Üsküdara giderek Üsküdar tapusunu teftiş etmiştir. Aşıkı için kocasını Oldürdü! : Çorum (Özel aytanmız bildiri yor) — İki gün önce Çorumun Ço- mar bağlarında kokmuş bir ceset bu- lunmuş Tahkikat, cesedin Hacı Ahmet isminde birisine ait olduğunu göstermiştir, Ahmedin karısı ile 12 yaşındaki kardeşi ve Çomar bağleri bekçisi Ahmet zan altına iş dır. Kadının bekçiyi sevdiği ve koca- nir snr ortadan kaldırmak için bu cina- | yeti müştereken işledikleri sanılmak- diyor, | ! Kati! kadın ve kardeşi içine baktı, kendi kendisine dü- şündü: Çaylarmı içiyorlardı. Güney'e birden bir konuşma» mazlık, durgunluk çöktü. Fazıl: — Niye konuşmuyorsun "a- rıcığım.. Diye sordu. Güney: — Bilmem, belki yorgunluk. tan. Dedi, yine daldı. Doktor: — Sana birden bir şey oldu Güney. Susuverdin. Şenliğin kaçtı. Bir suspusluk çöktü. Ren- gin soldu. Kaşların çatıldı.. Diyor, ilâve ediyordu: — Sen ki benim her vakit bül- bül gibi şakıyan, gülen, ula eden, hep şen, hep şakacı ka - rımsın. Ne oldu sana böyle bir- den?. Genç kadın: — Belki sinir yorgunluğu. Dedi, çay kadehini dudaklarr- na götürdü. Sonra, masanın ke- narında duvara yazılmış iki ada uzun uzun baktı, Fazıl'a göster- di- muvaffa- | işini bilir, tedbirli, !önünü,ardını hesap- lıyan bir kadın ko- casından ayrılamaz! U itenin eski Roma hukuku ordinaryüsü Mişon Ventura, ilkin: — Bana böyle şeyler sormasanız, daha iyi edersi . dedi. ü Ve “niçin” ini gene kendi söyle - li: — Eski sempatimiz kalmadı.Bir za manlar, Mişon Ventura aşağı, Mison Ventura yukarı... Şimdi ise 23 bile soran yok, Ondan dolayı di- yorum, bana sormayın diyel., Fakat ben ısrar ettim: — Siz; her zaman ihtisas yapmış hukuk adamlarimızdansınız! Mişon Ventura, bunun üzerine dü- şüncelerini söylemeğe razı oldu: — Ne evlât sevgisi, ne de koca sev gisi mutlak değildir..Kadmma gö- re değişir. Bence, sevgilerden "“men- faatc” temas edenleri hem daha-sağ- lam, hem de daha sürekli olur. ât, hayri: bir evlât değilse ve koca, buna karşı e mutlaka kocasını tercih Bu terçih te iki türlü saplı tercih... Öteki tabi dın, hesaplı hareket ediyorsa çı ğundan önce kocasına meyledeceğini üm. Tabit eldeki ölçümüze gi analardan, iyi kocalardan ve iyi çocuklardan bahse- diyoruz. Yoksa, kötü kocaya, hayırlı bir ço- ibi, hayırsız ve la yüksek ve fazi- ibirlerile ölçülemez- ahlâksız bir oği letli bir koca bi ler, Ancak âni tehlikeler karşısındadır ki, kadın hesaplı hareket etmeğe im- İkân bulamaz. Ve işte o zaman, ana- Li Elmas yüzüğünü Çalmışlar Beyoğlu Bayram sokağında oturan Haykuhi, polise giderek elmas yü - züğünün ayni evde oturan Lui tar iından çalındığını söylemiştir » * Cibalide ötüran * Rukivenin evi- aT#öYan”Hüteyin yakalanmıştır. # Kadrköyünde vatman Ahmedin kullandığı tramvay arabası, Şükrü - nün arabasına çarpmış, tekerleğini kırmıştır, $ Galatada şeker kutusu fabrikası | da çalışan 18 yaşında Ahmet, elini makineye kaptırmış, parmakları par- galanmıştır. Garsonlar mektebi açılıyor Garsonlar mektebi için hazırlıklar ilerlemiştir. o Ayrılan mütehassrslar, | mektebin ders programlarını ve da - hili nizamnamesini hazırlamak Üzere İ selr günü bir toplantı yapacaklardır. | Prope halinde hazırlanacak olan Koca Sevgisi Evlât Sevgisi M. Ventura Anlatı İ program, Kültür direktörlüğüne ve- rilecek, tasdik edildikten sonra kat'i şeklini alacaktır. —— Endüstri müzesi Ankaraya gidiyor Sultanahmetteki Tecim ve Endüs- tri mllzesinin Ankaraya taşmması ka rarlaştırılmıştır. Bu müzede memle- ketimizde yapılan ve yetiştirilen bü- tün yerli mamulât ve ürünlerin ör - nekleri vardır. — Ne yazıyor orada okuya- madım?. Fazıl okudu; — Nesrin.. Ferit, 1931 Birin- cikânun, 14, Güney: — Kim bilir kimler?. Dedi, sözüne ekledi — Demek üç gün önce, Fazıl: — Burada kim oturacak ta, duvara yazı Yazacak. İki ko- puktur.. zi Dedi, devam etti; — Çiğdi adamlar böyle seyler yapmazlar... Güney: — A. böyle söyleme doktor. Ne biliyoruz. Belki çok ciddidir. ler de bir hatıra olsun diye yaz muşlardır. Dedi. Doktor kendi fikrinde israr ediyordu: — Ciddi olanlar böyle şeyler yapmazlar. — Pek güzel yapabilirler. Bel ki biribirlerini çok seviyorlar. Aralarında plâtonik bir aşk var. Buraya bir kaçamakla gelmiş, biribirlerine doyamadıkları bir 27. 7 935 vi Mişon Vent tercih eder. | Birçok analar vardıf. koca sevgisi köklüdü! kolay kolay va: tur. Dediğim çocuğumu Yoksa, i kocasından ayrılmağa W mez. â Kanıklarımda (kanas) muyum, aldanmıyor msj ömma, ben böyle düşünün Salâhattin G* HAKYE Bir tefrikadaf Çıkan dava ” Eski şehremini Rrd kında çıkan bir te! madı bulunan muharri! Ekrem tarafından Haftü ©4 Teykilme 'biğ- tava açıl Re ğ rabekle ve Klakiyiğim mesine dün ihtisas mah vam edilmiş, Nermi lenmiştir. Karabekir, hadetini kabul etmemi$; © bi kikatın genişletilmesi İŞİ ne kalmıştır, di YENİ Nİ Dinler ta Üniversite dinler N Hilmi Ömer Budda lr dört yüz sayıfalık bi Se miştir, İki cüldlik büyük “tf rincisini teşkil eden begi tabı okuyucularıma tavfdğ ulusal kütüphanemize kazandırdığından mü riz, i Perşembe Perşembe mecmuasıBl 4 nüshası çıktı... MüteP cat ve kıymetli imzalar! Ss yıda Tevfik Paşa b Habeşistanda bir Türk ği meraka değer sahifele! dullahın (Gece kuşlari" larlar) ismindeki güğü ve daha birçok yazı, reportajlar, münderics. iki saati daima haf 4 böyle bir tarih #4 Bu hayatın her & ne göre şekil alan mi?, Geçmişteki ulu" tından başlıyarak ? özel veya genel rakrlan anıtlar hep © benzer duygularda" a mu? j Fazıl: şi — Amma büyüt karıcığım, Anıtlar, “ig tıraları, büyük izl gular nerede bu iki rih nerede”. Aralf bir benzerlik bulma ölçü yapmak için kadaki mantığınl4 gerek... Dedi. Genç kadi, dım, rengini gün€$ geceden alan Pg kadın Fazıl'a bakti — Bize ne? On tıraları ile ve ve çi hayalbelki de istekleri ile başı

Bu sayıdan diğer sayfalar: