7 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

7 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

) | Rus Casus Mekteplerinde Dudak Şifresi Öğre- biliyor, Kimin Ne Konuştuğu Uzaktan Anlaşılıyor — Emriniz, madam? diye soruyor. Kadın, İngilire, yakın oturmasını fica ettikten sonra diyor ki: iter, ben Rus'um, fakat Bol- şevik de Sizin gibi ben de En- telicens Servis ajanlarındanım. Ken- dimi tanıtmak mecburiyetinde kalışım sizi yanlış yola gitmekten korumak içindir. Siz arkadaşınızla birtakım ka- rarlar ve tertipler aldınız. Rusya'da görüşeceğiniz Doktor (..) ikiyüzlü çalışan bir adamdır. Sizi ele verebilir. İngiliz şaşırıyor. Kadın. iki casu- sun pek yavaş sesle konuştuklarını hemen olduğu gibi anlatmıştı. Ingiliz: — İyi ama, madam, diyor, &iz bi- zim bu mesele üzçrinde konuştuğu" muzu nereden biliyorsunuz? — Sizden, — Anlatır mesıniz? — Dudaklarmızın hareketine bak- tpak suretil — Imkâı — Çok şeyl, Ingiliz lerinde dudak şiiresi öğretilmiyor mu? — Böyle bir şey İngiltere'de kim- #enin hatırına gelmemiş ve buna im- kân da yoktur, — Halbuki bizde, Rus casus mek- teplerinde kelimelere göre dudakların bâreketleri, temas ve açılmaları ince- Jenmiş, uzaktan aöz kapmak usulü bu wş ve ders olarak programa kon- ai İngiliz zabiti için faz , bütün konuşmalarını ona tekrar- lamıştı. Ben hâlâ inanamıyorum. Kimbilir, deneme ve dayanma ile nice imkân- sızlıklar mümkün oluyor. Mektup pulları Casus mektepleri bizi, istemiyerek, tâsus hilelerine götürdü. Bunlar in- san zekâsmın bulabileceği kadar çok ve sonu da yoktur, Dex çi sansör ve konfrg-i olur diye, posta pullarına Ea dali e bir bilgi vermek istiyorum. Bilirsiniz ki, casus mektuplarında türlü hileler, şifreler ve sinsi manalar yardır. Bunları sansörden ve emniyet kontrolundan geçirmek için sabit bir | anahtar kullanmak tehlikelidir. Anah- tar öyle olmalıdır ki, yalnız yazanla alan bilsin. Şu halde her mektubun, | yani her şifrenin başka bir anahtarı | olmalıdır. Anahtar verme hilelerinden birini de posta pulları teşkil ediyor. Bir belgede deniyor ki: Mektup zarfları üzerine yapıştırılan pullarla 64 kelime vermek kabildir. Bunu bu- zada anlatmak uzun ve İüzumsuzdur. Fakat size olmuş bir vak'a anlata - yım; Büyük Harp başlamış ve İstanbul Postahanesine büyükçe bir sansör he- yeti yerleşmişti. Harbin ilk aylarında. o zamanki hükümetin çürük ve korkak işlerin - den biri, Fransız papazları, Fransız mekteplerinin öğretmenlerile, İngi- Jizlerden pek çoğu oldukları yerlerde serbest bırakılmıştı. Bu bir nezaket miydi? Bir tedbirsizlik mi? Bir kor- kaklık mı? bilmiyorum. Harbin s0- mundan korkanlar nasıl bir delilikle harbe girmişlerdi? Her ne ise. İşte bu sıralarda idi ve memleketin her tarafına dağılmış olan Fransız papazları serbestçe mektupla. şıyorlardı. Bir gün, geliba Bursada bulunan, bir Fransız papazının İzmirde bulu- man bir papaza yazdığı mektupta şöy- le bir haşiye okuduk: “Benim pul meraklısı olduğumu bilirsin, Rica ederim, zarfın üzerinde» |, ki pulu yırtma, çıkar ve benim için sakla.” Harpte olmasaydık bu sözde şüp- || helenecek bir şey görmezdik. Fakat | bir harp sansörü için bu söz elenip | gözülecek bir şeydi. Pul hergün kul- lanılan ve her yerde istenildiği ka» | dar bulunabilecek olan nevidendi. Bu- nu kolleksiyon için saklatmağa lüzum yoktu. Papazın tavsiyesini biz yaptık: Pu. Tu yırtmadan çikardık. Altında, kur- gunkalemle yazılmış, iki kelime çıktı: “Mektuplarımı limbada şsıt. Çıka- cak yazıları Midilliye gidecek posta- ya ver.” (1). Bu tavsiyeyi de yaptık. Mektup ıs- nınca satırların arasından kahve ren- gi yazılar çıktı. Bu yazılar silâh altı- ma alnan kıt'aları ve o mıntakadan hateket eder soşuları doğ- ru olarak biüirmuk.z idi. Bu papazlar barpten çok önce ca- suslük bilgileri almış bulunmakla Kenarındaki tırtıllardan bazıları kesilmek suretile mektubun içerisindeki şifreye anahtar hi (Avusturyada , İtalyanlar | cak ondan sonra tıkıldılar, toplanıp kamplara Propaganda Propaganda bahsi rat dal gaları içine karışıp gidecek mevzu- lardan değildir. Bunu iyi tarif etmek, ehemmiyetini, lüzumunu, teklilcesini ve aydasını incelik ve derinliklerile gösterebilmek için birkaç yüz sayı“ falık bir eser yazmak gerektir, ve bu esere memleketimizin ihtiyacı bü- yüktür. İstihbarat kaide ve örnekle- tini sıralarken bu büyük kiymeti at- lamak mümkün olmadığı içindir ki burada şöyle, kuşbakışı görüp g€$€- ceğiz. Propagandanın nasıl bir büyü ol- duğu büyük harpte daha iy ianlaşıl- mış ve İtilâf ordularının ulu zaferi, belki de, ancak bu şeytan nefesi sa- yesinde kazanılmıştır. Sayı ve bollukla başı çıkamıyan- ların bir tek ümidi vardır: Kuvvet ve dayanmak. Almanlar harpten ev- vel ingiliz filosuna sayı kesabiyle yetişemiyeceklerini anlayınca gemi- lerine sürat ve dayanıklık vermek suretiyle boy ölçüşmek çaresini dü- şündüler. Göben (Yavuz) sistemini ilkönce Almanlar buldular ve alman filosunda bu sistem gemileri çoğal- tarak İngiliz dretnavtlarının say:sı- sı sürat ve batmamak ( haşsalariyle denkleştirmek istediler. Büyük harp- te de Taziizler sürat, sayı ve süel bilgi ile Almanları yenemiyecekleri- ni anlaymca barutsuz, güllesiz ve ses ir silâh buldular; Bu silâh pro- paganda idi. Sermayesi : Merkezi : ANKARA — Şi EMANET İŞLERİ İSKENDERİYE'de satılmak avans ala En iyi fiyatla, en az masraf ve | Telgraf adresi râber casuslukta henüz pek acemi idi- ler. Daha birkaç vak'aları oldu ve an- -homabına casus! tubundan alınmıştır.) Rus casus mektebinde okumuş MISIR İS Linili 100,000 Türk Lirası TÜRKİYE İŞ BANKASI tarafından tesis edilmiştir. İTHALAT, İHRACAT, KOMİSYON VE renler, hesabımıza, TÜRKİYE İŞ BANKASI şubelerinden iş görmek istiyenlerin MISIR İŞ LİMİTED' terçih etme- leri kendi menfaatleri icabıdır. MISIRİŞ — İskenderiye Aziz Hüdayi AKDEMİR SAGLIK ÖGÜTLERİ Üzümden Şifa Üzüm, — kendilerinde şeker has- talığı bulunanlardan başka — herkes için pek nefis ve pek değerli bir ye- miştir. Fakat bazı hastalar için üzüm ayni zamanda bir de devadır. Çünkü idrarı arttırır, onun ekşili ğini azaltır, barsaklara ferahlık ve- rir, onların içindeki mayalanmaları karaciğere işleklik verir, saf- ir, iştahı açar, midenin kolaylaştırır. lerinden dolayı üzüm ka barsak ve böbrek hastalık- raciğer, larında adeta bir ilâç olarak yenilir Hele karaciğerlerinde kum sancıla rı çekenler,tabığatleri münkabız olan lar, basur memelerinden rahatsız o- lanlar, böbrek sancısı çekenler Üzüm yemekten çok fayda bulurlar. Üzü. mün besleyici bir yemiş olması onu veremli hastalara tavsiye ettirmiştir. Üzümle tedavi bir vakit pek çök kullanılan bir usuldü. Şimdi çokça unutulmuş olmakla beraber, yukarda saydığım hastalıklara karşı gene kul- lanılmasında hiçbir engel yoktur. İstanbulda bayağı yemiş olarak yemek için en iyi üzüm çavuş üzü- mü olduğu gibi, ilâç olarak yenile- cek en iyi ürüm de gene odur. Onun bulunamadığı vakitlerde ve buluna- madığı yerlerde yumuşak derili, çok izmetini gören posta pulu uk eden bir İspanyolum suk bir Mongol casusu Propaganda Alman - balk: ve Al man ordusu üzerinde o kadar yıkıcı ve dağıtıcı tesirler yaptı ki granit gibi sert ve çelik gibi sağlam küme- ler dağıldı, paslandı, çöktü.. Lüden- drofun bir sözü var: “Düşman bize yağdırdığı propaganda | kâğıtlarınm tesirini bilseydi top gülleleri yerine bu kâğıtları atması kâfiydi, diyor. (Arkası var) (i Bu postanm ingiliz casus Hatkinson | olduğu meden sonra meydana çıktı. A.H. besi : İSKENDERİYE | YAPMAKTADIR. üzere emaneten mal gönde- bilirler. komisyonla emin bir surette İİ Gündelik si özlü başka üzümler de gene ilâç ols- rak yenilebilir. Üzümle tedavi müddeti üç hafta- dan altı haftaya kadar sürer, İlk günleri yarım kilodan başlıyarak, derece derece günde iki kiloya ka- dar arttırılır. Bazıları günde üç, beş kiloya kadar çıkılmasına bile izin ve- rirlerse de bu kadarı tehlikeli olabi- lir, Bir kilo üzümün aşağı yukarı dörtte biri şeker olduğuna göre in- san günde bir kilodan ziyade şeker yeyince bundan karaciğerin ne ka- dar yorulacağı kolayca tahmin edile- bilir. Her gün yenilecek üzümün yarısı, günde yarım kilodan iki kiloya ka - dar olacağına göre, demek ki 250 gramdan bir kiloya kadarı sabahle. yin altı ile sekiz arasmda, sabah kah- valtısından hiç olmazsa bir saat ön- ce yenilir. Bu kadar Üzümü yemek için de yirmi dakikadan yarım taate kadar vakit geçirilmelidir. Geriye kalan üzümün yarısı öğle yemeğinden bir saat önce, öteki ya- Fıs da akşam yemeğinden gene bir saat önce yenilir. İlsümü yerler ea hulelamemı se Kirdekleribi Çıkarıp atmıya dikkat etmelidir. Hele çekirdek çokça yeni- irse insanı adeta zehirliyebilir. Bundan başka üzümü keyif duya- tak yemek şarttır. Öyle olmazsa mi- deyi bozar. İnsan üsümden hoşlan- mazsa miktarını azaltmak, yahut büsbütün bırakmalıdır. Üzümle tedaviye devam ederken yemekleri azaltmak, biraz daha faz- İaca beden hareketleri, jimnastik yapmak iyi olur, Lokman Hekim DOKTOR O | Rusçuklu Hakkı Üzel | l İ Galatasarayda Kanzuk eczahanesi karşısında Sahne sokağında 3 nu- paralı apartımanda 1 pumara, 5916 -« Göz Doktoru ...... ŞUKRU ERTAN Bırinci Sınıf Mütehassıs (Babıali) Ankara caddesi No.60 Telefon : : 22566 YENİ NEŞRİYAT “Güneş, ve “Mvi alev,, Genç yazıcılarımızdan Necmetti- nin ia üzel eseri çıkmıştır. “GÜ- "Mavi alev,. Bunların her de manzum piyestir. Genç yazı- cınm bu eserlerini tavsiye ederiz. Kl a ei) TAN asal Gazete TELEON( firik zle | TELGRAF: “TAN , İstanbul | ABONE İ Türkiye için Dışarı için | Lir K. LiraK, | Bir aylık 159 > | 3 ” 4— La 5 ” 10 — | 1 yillik u— 8- | İLAN | İltinlar için Müncalik Şirketlerine mü. | racaat edilmelidir. Küçük ilânlar doğrudan doğruya idaremizce alınabilir. | Küçük ilânların $ satırlığı bir defalık ; 20 kuruştur. $ satırdan fazlası için va. | bir başma 5 kuruş almır. Bir defadan fazla için yekündan 9510 kuruş indirilir | Evlenmek istemiyen nişanlı Nişanlandığımız . kızları, al « mıyarak başımızdan atmanın ne yürekler acısı inkisarlara sebep olduğunu bilsek bunu yapmayız. Bir çok gençler, bin bir vesile ile Goğrusu bıkarak nişanlarını ge- ri veriyorlar. Bir erkek için bu sade bir muameleden ibaret gi- bi görünür: “Ne yapayım, bak - tım ki, sevemiyeceğim, vaz geç- tim.,, der geçerler. Fakat kızlar ne yapsın ki, bi etrafımdaki- lerin alayma, büyük bir ümidin yıkılıp gitmesine şahit olacak » lardır, İşte bir tanesi: Hicran imza - sile yazıyor: Ben yirmi bir yaşında haya - tın bir çok acılarını tatmış za « vallı bir kızım beş senedenberi maddi yük tamamile omuzları - ma yüklerimiştir: Hayatımı ka- zanmak için bin bir müşküllerle karşılaştım. İki sene evvel baş - ka bir iş bulamadığım için vilâ- yetlerden birinde sesimden İsti- fade ettim ve iki senedenberi de resmi bir hizmette çalışıyorum. İki sene evvel tekrar İstanbu- la döndüğüm zaman bir gençle bir arkadaşımın evinde tanıştım, Kendisini çılgın gibi seviyorum. Öndan ayrılırsam yaşamama im buluyorum; fakat ben ölürsem annem ve kardeşlerim ne yapar- iar? Hiç biri çalışacak halde de- Zil; benim sevdiğimi bu genç bi iyor; fakat evlenme bahsi olun ca “sevmek ayrı evlenmek ayrı » dır her seven evlenmez!,, diyor; Benimle evlenmemesine sebep olarak İstanbuldan ayrılmam ve sesimle hayatımı kazanmam ile vi ilime Şimdi ben ne yapayım? Deli gibiyim. Hiç bir yerde rahat ede miyorum. Sonra çok asabi olan ailem de artık bununla evlenme mi muhakkak gibi görüyorlar. Onlara bir şey söylemiyorum. Nişan yüzüklerimiz parmakları mızda. Daire arkadaşlarım be « nimle alay edecekler. Hicranın bütün günahı bir za- manlar hayatını kazanmak için üç beş gün sesinden İstifade et- mesi ise, nişanlısı, onu nişanlar» ken bilmiyor muydu? Sonradan öğrendi ise bu bir kızı yese, ölü- mü düşünecek kadar yese düşi mek için kâfi sebep midir? Ha - yar... Hele, bu maziyi evlenmeye en şanir ya tereddüt içindedir, ya- hut hoşuna gitmekten halt'kal - mıyan genç kızla hâlâ biraz eğ- lenmek niyetindedir. Bu vaziyette Hicran için tutu lacak bir tek yol vardır: Çok a - zimkâr olarak ona kendisini ni - kâhlamadıktan sonra neden vuttuğunu sormak, cevap ala- mazsa yüzüğü iade etmek. Bu şidetli hareket, eğer kar - şısındakinde de küçük bir zaaf varsa hemen tesirini göstere « cek, gelip Hicranmn istediğini ya Kumpanyasına bir kere «<<< SATILIK KONFORLU EV — | İçi dıp yağlı boya modern bir tarda yapılmış havadar bir Meviif? Sigortalarmızı Galatada Ünyon Hanında Kâin UNYON SIGORTASINA yaptırmız. ya MN olan ÜNYON Telelr 4 : 4.4888. tramvaya 8 dakika mesafede mükenmel bir ev satılıktır. Aksi“, lum ——— Cerrahpaşa Küçük Mühendis 5, No. 75 pacaktır... Yapmazsa Hicran € minolsun ki, hiç de doğrü © adam olmadığını bu suretle terecek olan nişanlısını çabi nutacaktır, e Şüpheli bir sevgi İki aylık bir tanışıklıl; ve ha bir aylık bir sevgi... Bira” çinde çıldırasıya seven kim bilir? Mutlaka yirmi, yirmi yaşında bir genç... Bu bize 18 moçin imzasile şunları yazıy©'( 21 yaşındayım. İki aydanbt” i bir kızla sevişiyordum... O dâ ni sevdiğini ve bir çok delâil$ isbat etti, Bugüne kadar g hutıralarımız unutulmaz izlef rakımıştır. İşte dün yine ge! üzere başka bir ile gitti ben yö nız kaldığım için anlaşılmaz buhran içerisinde çırpınıyoruf” Giderken banâ. yazdığı b mektupta diyor ki: “Ben gelin” ce evleniriz, Sen bana kati oda rak vadet.,, “Ben temiz bir aileye mensuj bum, Ona şöyle cevap verdirii “Hayatta mesut olmak için aff nacak bir çok şartlar vardır. sizinle daha bir aydanberi tanff yorum. Herşeyi ii dan size kat'i söz veremiyec& 4 gim. Biraz düşüneyim.,, Şimdi tahkikat yapıyorum © ları yakından tanıyan bir çöl kimiselerden © öğreniyorum Ki kendisi değil, fakat arme taraf şüphelidir. Ne yapayım? Evvelâ şunu söyliyelim Ki böyle bir iki ay içinde unutamf cak kadar sevgi olmaz; hele €£ mühim bahisleri mektupla ant" laştığınıza göre görüşmenizdö pek az olmuştur. Bir iki ayda if san ancak anlaşabilir. Sevişmek; ytıllasiya sevişti unaz va manın eseridir, Burası böyle Kızım ana tarafından şüpheli 0* luşuna gelince pek çok sevişen” ler ailelerini bile unuttuklarmf göre böyle mahzurları hesa : Yeter ki, kızın kağ bozuk olmasın. Eğe siz bu vaziyeti kabul edebilirs€ niz ve etrafmızdakilerin dedik& dusuna aldırmıyacaksanız m6” sut olabilirsiniz! . : Somanubül kadır. Tekirdağdan H. C, imzasile? Uç ay evvel evlendim;” gör“ müş, beğenmiş ve sevmiş ol&" rak aldığım kadının geceleri uğ” kusunda dolaşır bir hasta old” ğunu, üç gün içinde öğrendi” Şimdi derin bir pişmanlık içi” deyim; çünkü refikam sık sık celeri uykusunda kalkıyor, mıyarak evi dolaşıyor, tehlikeli hareketler yapıyor. Ben oni y” zaktan takibe mecbur oluyoru” Bu hal çekilir mi? Ondan ayfif mak teşebüsünde bul: haklı değil miyim? Kanun iyi'olmıyan tehlil hastalıkları hesaba katarak ay rılma hükmünü veriyor. Fakat H, C. evvelâ karısı tedariği çalışmalı. Tedavi kabul etmi adaletin yardımını istemeli. ku ii il uğramadan sigorta Yaytırmımyll

Bu sayıdan diğer sayfalar: