30 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 15

30 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Daniele Pavlo “Çi: ESRARLI ngene Baronu” #ilminde BİR JÖN PRÖMİYE Garry Grant Kendisine Hiç “Reklâm Yapmıyan Çok Mütevazı Bir Artisttir Çok Çekingen Tabiatlidir, Gazetecilere Kat'iyyen Mülâkat Vermez, Sykel Gibi Susmasını Fakat Yaşayormuş Gibi Oynamasını Bilir hi Mhsiyeti ve ruhu etrafında Kiz” edilemiyen bir demir Ger ören artistler arasında Tar, Grant başta gelmektedir. 8 erkek güzeli nç ârtist niçin böyle | yor? Aslen İngiliz rün hususi haya - necek, saklanacak olmadığı halde, aca- ebebini İngiliz mı atfetmek inanmıya » Ne E, Fakat bir hak at ol- gö- sm bile ini İnme Ya; me tenkide dayanamı- © , “r ruhun mahsulü değildir. tai €te iyi olsun, fena olsun İF edilmekten ürken bir ruh- garı ştır, Söylediği s Matba en ehemmiyeti izinin bile N Bae, ata yanlış aksetmiş olma» Yyi günlerce hasta ede- İar ona tesir yapar. ün bu Iğbiatte y atıldığı- — bil, dö enler ancak çok samimi Yi, yanıdır. rt Garbu gibi bir reklâm vası- olarak kullandığına inan - Bu itibarla da bu-| mak doğru olamaz. Paramount müessesesinin çı- kardığı sinema havadis ve rek- lâm mecmualarınm tahrir mü- dürü olan Hunt, Garry Grant'ın en eski ve candan dostu olmak itibarile 1931 yılında ilk filmini çeviren bı. uzun boylu, güzel ve sihirli delikanlı hakkında mu - azzam reklâm yapmak işile tav- zif edildiği zaman son derece canı sıkılmış ve: “İşte şimdiye kadar üzerime aldığım en güç ve can sıkıcı vazife budur” de- mişti, Çünkü o pek âlâ biliyordu ki, Garry kendi hakkında üç beş cümleden mada hiçbir şey söy - lemiyecek, ağzını sımsıkı kilit- liyecekti, Mamafih bir heykel gibi susmasını bilen bu genç, etrafı- na üşüşen gazetecilere, havadis çaylaklarına o kadar iyi ve ne- zaketle müamele ediyor; onla- rı o kadar tatlılikla atlatmasını beceriyordu ki, halinden hiç te ümit edilmezdi. Evinde onlara son derece ikramlarda bulunur, çay, kahve, sandüviç, içki verir, bazılarını sarhoş, bazıları. nı memnun ederek yollar; fakat yazı masalarmın başına otur- dukları vakit yazacak bir şey bulamaz bir halde yanından at- latırdı. dukları halde her hafta munta- Garry'nin hususi hayatı ve hu | zaman muhabere etmektedirler. susiyetleri hakkında ilk çıkan Garry mektepte parasız oku « yazı onu son derece mükedder | duğundan çok çalışarak dolgun etmişti, Fakat bunu gören ga- | numara almak mecburiyetinde zeteciler bundan evvel de Hol-| bulunuyordu. Bu itibarla diğer Iywood'a gelen İngilizlerin ay- | çocuklar gibi oyuna ve eğlence- ni şekilde hareket ettiklerini | ye, hatta spora çok az vakit bu- hatırlıyarak birkaç zaman sonra | Juyordu. Belki de şimdiki ses- onu söyletmek mümkün olaca | Sizliği ta küçüklüğündenberi ya- ğını zannetmişlerdi, Bunda ya- | bancılara ümitlerini, heyecan - nıldıklarını çok geçmeden anla- | larını” söyliyememesinden ileri dılar.Çünkü Garry'nin bu hususi | geliyor, yeti, onunla birlikte doğmüş'bir | OGarry'nin bu hali, hayatında ahlâktır. Buna isterseniz fazla | ancak bir iki kadının rol oyna- hassasiyet, isterseniz mani de-| dığını da izah etmektedir. Bu yiniz. Fakat o bunda daha on | hususta kendisinden zorla söz yaşında iken, anasını kaybetti. | alan Hunt diyor ki: ği zaman baş göstermiş bir has-| o“Kary bana sâhne haricinde talıktır. Küçük ruhuna ç o k)| âşık rolünü oynama teşebbüs et- gençken anasını kaybetmesi o vakit dilinin dolaştığını, kadar işlemişti ki, arkadaşların- | hislerini kelimelerle ifade ede- dan ayrılmış, oyun oynamaz ol. | memezlik yüzünden son derece muş, dünyaya küskün bir hal| derin bir heyecana kapıldığını almıştı. söyledi, Bütün mektep senelerinde| Muhakkak ki, buonun söz Philips adında tek bir arkadaş | söylemekten, içini kimseye aç- edinmiş, fakat bu dostluk o ka- | maktan, çocukluktan kalma bir dar derin bir muhabbet halini | korkusunun doğurduğu bir ha- almıştır ki, denizler aşını otuz-İ leti ruhiyedir. Constance Bennett Yıldızların Eğlencesi Jeanne Kravfordun En Sevdiği Eğlence Yumurta Kırmaktır Beyaz perdenin en alımlı artisti anlatıyor M. G. M. in en alımli Cravford eline mu kısmaâsı boşu Joan bir s yaman üstüne atarak kar: geçi, lunca ne yalan söyliyeyim çok temaşaya daldım. davet edişinden kat İm ki aramızda! nden daha şatafatlı, daha m ki bana itiraflarda bulunaca! , sözleriyle lâfa ve; “Hem de çok acı den çok daha dedi, lâ, geçen olduğum için bir ot ne yikmiştim. Önümüzde bir otomobil bozulmuştu. Eski bir frod! İçinde dört beş tane genç çocuk vardı. B. bil gezi lâflar atezağa başladılar. B tomu kaça aldığımı, öbürü hangi tip kleri daha çok sevdiğimi soruyor hı yordu ki kendi ordum. Nikayet si man- iş belâ meki gaze basıkları Oğlanların hepsine de birer kardım ve bana ne işa ını görmemek içim göz- lerimi kapadım. Buna ne dersiniz, sevgili dost? Bu çocukça harekette b aykırılık bulmadığımı sö man gözlerinin içi esnada özyan, uma giden bir şey de yumur- gün çok yorgun | rur, va lerin- | ta kırmaktır. Her halde bu har gara * | de aykırı Dans kaf yanımda du. Bunları bire er kırmamak için nek irdiğim vâ yumurta dur ben bir çocuk kuvvetimle yu- dört tanesinin şap başladım. Ba- | tim., emin po Marlene T 1 Nevyork se tinden son di dın halini alı Bunun ile ay sebebi belki Von Steru - iki de — ne bi- leri- da yemekte ve bol bol eğleni, mektedir. lacak a Mar şın kotası Rudolph $ k üzeredir. Sieber şimdi Alman kedecekmiş. Bi seyrettikten & k ve göz kamaştıran » bir çok renkli elbiseler gi- 0 kadar tuhaf bulmuyom

Bu sayıdan diğer sayfalar: