8 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

8 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9-935 SON I1/A TÜRKİYE, İRAN VE IRAK / İran Dış Bakanı Cenabı Kâzimi- hin Cenevre'ye giderken Istanbul'a | uğraması, Atatürk Türkiyesi ile Pehlevi İrani arasmdaki dostluk duygularının bir defa daha teza” bürüne vesile oldu. Cenabı Kâzimi sabahleyin şehrimize geldi ve ak- #am üzeri de hareket etti. Binmen aleyh aramızda çok az bir müddet kalmıştır. Fakat bu kısa zaman zarfmda da görmüş olacaktır ki, hakkında gösterilen kabul, bu nevi ziyaretlerde e gösterilmesi olan mirafirperverliğin hudutlarını | aşmış ve Türk'lerin kardeş İran| hakkında duydukları dostluk hisle-, rinin candan gelen bir tezahürü şeklini almıştır. Iran Dış Bakahını Cenevre'ye gö- türen mesele, İran ile Irak arasın: da çıkan bir sınır ibtilâfıdır. Iran ile İrak arasındaki sınırın bir par- çası Şattülârap nehridir. Bu nokta» da iki devlet arasında bir ihtilâf yek, fakat İrak'ı İran'dan ayran at nehrin ortasından mi geçer, inden mi? Devletler genel kaidelerine göre, nehirler iki ülkeyi biribirinden ayır- dıkları zaman, sınır talveg denilen orta hattan geçer. Bu talveg hattı şizilmiş bir hat değildir. “Iki sahi- Tin tam ortasına düşen mevhum bir çizgiden ibarettir. Genel hukuk kaideleri bakımın- dan vaziyet bu merkezde olmakla beraber, hususi mukaveleler ile si- »ırı nehrin sahillerinden çizmek te mümkündür. İşte Irak Osmanlı İmparatorluğu zamanında imzalan» miş böyle hususi bir anlaşmaya da- Yanarak sınırın İran sahillerine ka- | dar gittiğini iddia etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu 5; nında böyle bir muahede imzalan- dr mı? İmzalandı ise tasdik edilip mer'iyete geçti mi, geçmedi mi? Geçti ise imparatorluğun varisi 5 fatile Irak'a da intikal eder mi gi- i birtakım meseleler den İrak ile Iran arasında bir ihtilâf Şıkmış ve bu ihtilâf geçen yıl Ulus- İar Kurumu Konseyine havale edil- mişti, Kurum Konseyi meseleyi Müzakere ederk Aralarında özel lâfı halledecekleri Cenabı Kâzimi'nin şehrimize Mr anlıyoruz ki, bu özel görüşmeler bir netice vermiş ve İrak ile İran pren- Aipler üzerinde anlaşmışlardır. Bu- Bunla beraber, Irak - İran davası enüz Konsey ruznamesinin mad - delerinden birini teşkil ediyor, An- aşılan her iki devlet delegeleri Konsey huzuruna çıkarak araların» da bir anlaşmaya varıldığını bildi. recekler ve Konsey de bu anlaşma» Yı tasdik edecektir. ,, İran ile irak arasında bu smır ihtilâfınm halli, her iki millete kar- # da komşuluk ve dostluk duygula- rile bağlı olan biz Türk'leri sevin- iştir. Bu yeni anlaşmanın dost. tuk havası içinde irak - Iran müna- | #ebetlerinin gittikçe esmimileşece- ğine şüphe yoktur. — A.Ş. E. EA am — Her memlekette ,Manevralar Rethel, 7. A.A — Lelirun, Şam- Hanya manevralarının son günlerinde hazir bulunmuştur. Sü bukani, gaze İtelere diyevinde, manevra bir teerü- mahiyetinde ve makineleşmiş kı- #aatın verimini anlamaya znahsus ol duğunu söylemiş ve malzemenin mü kemmelliğinden ve nâkillerindeki ça- bukluktan dolayi memnuniyetini bil. dirmiştir. Berlin 7, A.A. — Altıner kolordu- in manevraları Hitlerin önünde bir “çit resmi ile bitmiştir. Fan Blom- rg, Hitlerin önünde verdiği söylev. ie. Askerin ulusal sosyalist ümdesiy- Je seki birliğini, n etmiş ve ge- ecek Nüremberg © kongresinde or. Gunun yapacağı geçidin buna emz o- ğın: bildirmiştir, Varşova, 7. A.A. — Leh “orduğu- Mun genel kurmay Başkanı önünde Manevrâları yarın Pomeranya bölge- Zinde o başlıyacaktır . Manevralara söcl heyetlerile Es- delegeleri ve" Var. ovada bulunan ataşemiliterler hazır "Bulunacaklardır. ——mm Berlin Olimpiyatları ve Amerikalılar ( Piladelfi, 7.A: A. — Pensilvanya bayır George Cari, Uray alanında, iladelfinin atletik birliğine hitaben #öylev vermiş ve Birleşik devlet- takımını, Berlin 1936 olimpiy: Yarından çekilmesini / İstetmiştir. itorge Cari, OAlman hükümetini Siddetle tenkld etmiş ve o Amerika Milletinden, Birleşik devletin Be ae piyatlarına itirak etmemesini, İ'ne hir 1Berlinde Katolik Başpiskoposu Berlin, 7 (A.A.) — Yeni katolik baş piskoposu Kont Prey- sing'in makamına oturması töreni bugün Sent Hedvige kili: inin ve resmi mümeşsillerin, n huzuru ile yapılmıştır. Tören sırasında büyük âe, Papa elç ve davetlil esin klise büyüklerinin bi rhalk kütlesi, kilise önündeki meydanda toplanmıştır, Sovyetlerin Protestosu Tokio, 7 (A.A.) — Sovyet büyük elçisi Jurenev, Sovyet yurd- daşlarının Mançuko hükümeti tarafından hapsedilmelerini Ja- pon Dış Bakanlığı nezdinde protest» etmiş ve bunların derhal özgür bırakılmalarını istemiştir. Hirotanın bu protestoyu ka - bul etmiyerek Jurenev'e bunun Mançıko makamlarma yapılma- sını tavsiye ettiği söylenmektedir. Bir Gemi Karaya Oturdu Marsilya, 7 (A.A, ) — Şu radyo telgitafı alınmıştır: “S5. Ö, 5. Önassi-Maru Korsika burnşınun doğu küzeyinden dört mil açıkta kazaya uğramıştır.,, vi : Tabarkan adlı Fransız vapuru kazanıp olduğu yere doğru yol almaktadır. Her yanda Yollar açılıyor Muğla, 7. A.A. — İl yollarında şalışmalar devam ediyor. Milâs böl- gesinğe parasız amele bu yolun en sarp bir yeri olan boğa yokuşunda çalışmaktadır. Marmaris işçileri ame lesi Çiftibeli - Petiye işçileri tefenni hududu yanlarında çalışmaktadır.Bir aydanberi Tavas yolundaki çalışma 35 inel kilometreye gelmiştir. Şimdi bu yolun en çetin ve sarp yerlerin- de çalışıyorlar. Buraları kayalık ol. la beraber Anadolunun manzara e en zengin yerlerindendir. Dalaman köprüsünün şimdiye kadar bir ayağı tamamiyle yapılmış diğer kenar ayakla orta ayak üzerinde ça- lışılmaktadır. Bunlar da yakında bi- tecektir. Yapılış çabuk ilerlemekte dir, —au İyi kendir Kastamonu, 7. A.A, — Kendir uz- manı Profesör Tobler, Taşköprü ve | Yöresindeki kendi. yerleriyle mün- İerid. usul aslatma havnzları üzerin- de incelemelerine devam etmiş ve birçok teknik noktalarda ilimiz Jehi- görmüştür. Uzman, (Bi; tarafı 1 incide) 1, kaymağı hangilerinin tam kaymağı almmış süt sayılabileceğini açıklamaktadır. Hususi cihazlarla ba» kımı ve kontrolü icap eden kaymaklı ve kaymaksız sütler üzerinde ne müs- tahsil, ne de müstehlik birşey yapabil mek kudretindedir. Bütün bunların görden geçirilmesi lâztmgelmekle be raber pastörize sütler hakkındaki 30 uncu madde hükümleri üzerinde de bugün kontrol faaliyetleri başlamış değildir. Bu maddeye nazaran, pastö- rize süt hazırlayıp satmak İsteyen kimselerin cihazlarını Uray sağlık ku- rullarına götürerek muayene ettirme- leri, aksi takdirde yapacakları bu ne vi sütleri satamıyacakları açıklanmığ- tır, Halbuki eylülün başında bütün alâ kadarlara bildirilen talimatnamenin bu,maddesi üzerinde harekete geçil fiş değildir. Pastörize süt müessese lerinde süt satma ve kabul yerleri, pastörize âletleri mahalli, soğutma ye ri, şişeleri yıkama ve doldurma mâ- hallerile kazan daireleri üzerinde çok sıkı teftişler yapılması lüzumludur. Bugün İstanbula pastörize süt veren mücsscsclerdeki teşki de ne durumda olduğu henüz kesin 0- larak tesbit edilememiştir. Sıhhat inspeletörleri, yakında tef ye çıkacaklardır. Bu teftişler sonunda verilecek raporlar, memlekette süt ve sütçüler vaziyetini aydınlatacak ve halka talimatnamenin dilediği şekilde temiz süt verilmesi için gereken ted- birler üzerinde ısrarla kontroller yapr lacaktır, Teftişler, öğrendiğimize gö- re, sütçülük için lüzumlu âletler, süthanelerde ve süt istihsal edi. leti yerlerde çalışan işçilerin sağlık ve Yaşama şartları üzerinde teksif edile- cektir. Temin olunması lüzumlu gö- rülen yönlerden biri de ahırda sağı- İan sütlerin usulü dalresinde temiz vasıtalarla süzülerek göze “görünen PİS ve yabancı şeylerden temizlenme- si ve mümkün olduğu kadar serin bir yerde korunmasıdır. Uray da sik sek kontroller yapacak. ter. Kanlı ve cerahatli yaraları veya ari hastahiları bulunan kimselerin Süt sağmaları kesin olarak yasak edi- leçektir. Vücudünde tifo basili oldu- ğu bakteriyolojik muayenelerle sabit olanların da siit sağmalarma izin ve- rilmiyecektir. Gezgin ve durarak süt satan bütün esnaf ta ayni hüklimlere göre seçilecektir, Ü KUÇUK el HABERLER * Varşpva, 7, A, A. — Dünya me- teoroloji enstitüleri . direktörlerinin konferans bugün 39 memleketin 100 delegesi hazır olduğu halde dh. mıştır. Açılışta o Cumur Başkanı d bulunmuştur. * Belgrad, 7. A.A. — Kral Piye. rin yıldönümü Belgrada ve bütün Yugoslavyada büyü ktörenlerle kut. Janmıştır. * Bari, 7. AA, — Altıner arsın lusal Bari yırı Kral da hazır ol. duğu halde açılmıştır. Vaşington, 7. A.A. — Uçak yapıcısı Fokker'in tevkif edildiğine dair olan haber kesin olarak yalan. lanmaktadır. Fokker'in, gerçin (tah- kikat) komisyonundaki senato üye- leri tarafından, silâblar hakkında sor guya çekilmek üzere, Vaşington'a gelmesi beklenmektedir. * Brüksel 7. AA. — Süel ma- nevralara iştirak eden ve iki yarsu- bayın bindiği uçak Huy yöresinde, Diervart'da düşmüş, içindekilerin i- kisi de ölmüştür. Varşova,7. A.A, — Yakında yapılacak padiâmento seçimi dolayi siyle kömünise partisinin dün ilân et tiği genel grev akim kalmıştır. rumlar normal olarak çalışmışlardır. — İm Yunanistanda > IBaş tarafı 1 incide) mevcut Cemuriyet rejiminin muha- fazasını istemeleri üzerine krâler larm yapılacak genoyda çoğunluk kazanmaktan ümitleri kesilmiş ve bunlar zor ile kralı getirmeğe te - şebbüs etmişlerdir. Doğru haberlere görede koyu kralcıların maksadı Başbakanı dahe vapurdan çıkar çıkmaz kralirk lehin de beyanatta bulunmağa icbar et - mektir. Cumuriyetçi gazetelerden bir kısmı da Kondilisin bugün Spe- ga adasına gitmesinin kralcılarm hareketi ile ilgili olduğunu ve bu suretle kralcıların harekâtra ka- rişmamış gibi görünmek istediğini yazmaktadırlar, Iç Bakanı emniyet direktörile gö rüşerek kralerlar tarafından yapıla cak herhangi bir hareketin önünü almak için lâzrmgelen tedbirleri ka rarlaştırmıştır. ' Kondilis ne diyor? Atina, 7 A.A. — Kondilis, rejim meselesinin kotarılmasın: tecil et - meğe matuf bir kargaşalık hareketi mevcut olduğu söylentisi hakkımda kendisine sorulan bir suale, bu ha- berin baştanbaşa uydurma olduğu cevabınt vermiştir. Çaldaris dönüyor Atina, 7 (Ozel) — Başbakan Çal - daris kaplıcalardan Triyesteye gel- miş,vapurla hareket etmiştir. Çal daris pazartesi sabahı Pirede bulu- nacağını kendisine istikbal töreni yapılmamasını münakalât bakana bildirmiştir. : Hükümet çevrenlerinde Başba - kanım genoyu çarçabuk yaptıracağı we General Kondilisin istifa ede - ceği söylenmektedir. Ordu ve donanma zorla Kralın getirilmesini istemiyor Atina, 7 (Ozel) «- Donanma ge - nel kumandanı Amiral ilaris gazetecilere eğer söylen gibi kralı bir darbe ile getirmek ister- derse buna karşı geleceğini bildir - talştir. Atina gazetelerinin verdik - leri haberlere gör kralcıların pek çok uğraşmalarına rağmen subayla- rm en çoğu hükümete sadık kal - maktadır. Yüksek süel makamlarda bulunan Deça generaller ordunun, zorla rejim kaydine uğraşanların karşı gelegtğini Dayi alanileş BUYUK ALMAN CASUSU Melon Şapkalı Bır Kurşunla Sta —Şğ Ştayn için ölüm yüzde yüz muhakkaktı, Fakat bunların kendisini nasıl meydana çıkar- dıklarına bir türlü akıl erdire- miyor, onun için mütemadiyen inkâr ediyordu. Karl: — Demek bugün saat üçte Far-Vest'te bâna randevu verip beni yakalatacaktın öyle mi? Sonra da kurşuna dizdirecektin öyle mi? Söyle bakalım, dün ak- şam Persy'nin evinde ne dolap kurdunuz? Ştayn bâlâ inkâr ediyordu. Fakat Kari, Persy'nin evinde konuştuklarmı kendisine bir bir anlattı. Sonra şunları ilâve et- ti: — Merak içinde kalmanı hiç arzu etmeyiz. Bunları kimden öğrendiğimize gelince onu da söyliyeyim. Jenny bizim me- murumuzdur. — Jenny mi?. İki taraflı casusluk yapan Al- man'ın ağzı açık kalmıştı. Bu ihtimal hiç aklından geçmiyor- du. — Jenny ha!.. Vay kahbe vay, Ştayn'ın tek hâkim huzurun- da muhakemesi bitmişti. İki ki- şi koluna girdiler ve onu yanda» ki odaya geçirerek loş bir zin- dana attılar. Aradan beş dakika geçmeden bir silâh sesi duyuldu. Bu ses adeta bir kuyuda inliyordu. Bu- nu ancak orada bulunanlar far- kedebildiler. Melon şapkalı, topal adam Ştayn'ı haklamıştı. Bunu kimse duymadı, kimse anlamadı. Yalnız ertesi akşam Persy evinde bu genç Alman'ı çok bek- işli Ban beklevis birkaç gün ihayet casüsun va bir tuzağa düştüğüne veyahut kaç» tığına kanaat getirildi. İşte o kadar... Jenny'nin sevincine son yok- tu, Zaten o akşam Ştayn'ın gel- memesile vaziyeti anlamıstıı. Ertesi sabah apartmanin camla- rmı silerken, yine el işaretleri- le, muayyen saatte sokaktan ge- çen bir memurdan vaziyeti bü- tün sarabatile öğrendi. Ştayn meselesi tamamen hal- ledilmiş, Karl kurtulmuştu. Jenny Amei teşkilâtında Persy'nin Jenny'ye karşı dostluk bağları günden güne fazlalaşıyordu. Persy genç ka- dinı çılgın bir aşkla sevmeğe başlamıştı. Fakat Jenny'nin onü sevmesi için hiçbir sebep yoktu. Üstelik genç kadını ades ta bir hapishaneye tıkmıştı. Apartmandan dışarı çıkamıyor, kimse ile temas edemiyordu. Bu vaziyet böyle devam edemezdi. Jenny günden güne sinirleniyor, hergün bir gürültü çıkarıyordu. Onun maksadı, Persy'nin idare ettiği teşkilâta girmekti. Ancak bu suretle mükabil casusluk bü- Tosunun nasıl işlediğini öğrene- bilirdi, Şikago'daki Alman casuslari- le teması, yalnız pencereden camları silerken verdiği işaret ve bir de, gizli mürekkeple yaz- dığı mektuplardı. Bir gün Persy'ye: — Siz, dedi, galiba mühim bazı işler görüyorsunuz. Petrol kuyularr şirketleri hepsi zahiri vaziyetleri korumak için uydu- rulmuş şeyler! Persy bir gözünü yere, bir gö- zünü Jenny'nin üzerihe dikerek birkaç saniye sustu “Yüzünün bütün hatları ayrı ayrı öynuyor- du. Sinirlendiği zaman daima böyle olurdu. — Yani ne? dedi. — Bilmiyorum ama, bütün bu gelip gidenler, bu zabitler banâ korku veriyor. Buranm havası beni boğuyor. Eğer vatana hiz- Matmazel Doktor'un HAKİKi Musibet Yüzlü ynı Yere Sermişti ESRARI Topal Adam İRİLİĞİ | Ben size yaptığınız işlerde pekâlâ müfit olabilirim. nimde hissedar olmam icap eder. Ben böyle izin ya'nız hapsedilecek bir kadın değilim, ze müfit olabilirim, Persy, metresinin bu sözleri- du... Hakikaten bu genç kız da kendilerine müfit olabilmek i- çin birçok kabiliyetler vardı. Gençti. Güzeldi. Cazipti. Kıv - raktı,. Ve hepsinden fazla bir ru, almancay'ı ve İransızcayı bil- İ memesi "idi... Fakat Persy düşünüyordu: Genç kadını bu vadide kullan rgak çok mükemmel bir şeydi. Fakat o Jenny'yi çıldırasıya se- viyordu, Onu kaldırıp 'casus ba- yatının içine atıvermek, Jenny- maddi zevkleriniz için buraya | de çok zeki idi. Yalnız bir kusü- | met mevzünbahisse bundan be- ! nin kendisinden başka birçok a- damlarla tanışmasını, onlara gü zelliğinden avans vererek hava- işi temin etmesini ka - demekti... Persy susuyordu. Jenny sualini tekrarladı: — Niçin bütün bü çalışmala- rını benden saklıyorsun? : Ben budala bir kadın değilim. Bili - yorsun ki sanada fevkalâd” merbutum, Ben hayatta passif, âtıl olmak istemem. Sanat haya tına atılmaklığımın bir sebebi de budur. Yoksa pekâlâ başka sahalarda çalışabilirdim. Fakat isterim ki meşhur olayım. Tarı nayım, herkesten itibar göre- yim. Beni evinde hapsetmek için mi aldın?.. Persy hâlâ susuyordu... Jenny devam etti: (Arkası var) Amerikanın Adisababa işgüderi Şehrimizde! Amürikanın — Ağisababa işgüderi Willlam Perry George şehrimize gel- İ| iştir. Buradan Amerikaya gidecek- tir. Dün kendisile konuşan bir muhar ririmiz Habeşistandaki bugünkü vazi yet hakkında şunları söylemişti | — Vaziyet sizin bildiğiniz gibidir. | Belki siz benden daha iyi biliyorsu- | nuz. Çünkü ben 17 Ağustostan beri yolda bulunuyorum. — Amerikan tobaast terkediyor mu? — Evet, çünkü vaziyet gittikçe ve- İ hamet peyda ediyordu. Benim tavsi- yem üzerine Amerikan tebaaları ya- vaş yavaş Habeşistan: terketmeğe baş ladılar, Habeşistanda bulunan Âmeri kalıların birçoğu misyonerlerdir, Bir harp vukuunda tebaâmız emniyette dahi olsa, yiyecek bulâmamak ve sai- re gibi birçok müşkülâtla karşılaşa » caklardır. Onun için Habeşistandan çıkmala- rını muvafık gördük. Ben ayrılmadan on iki kişi kadar Ameriaklı Habeşis- tandan ayrılmıştı, — Habeşistan içinde seferberlik alâmetleri var mı? Halk askere çağı- rıldı mi? — Birçok Habeş taburlarınm her zaman talim yaptıklarını görüyoruz. Hudutlarda ise, bütün devletlerde ol- duğu gibi, birçok müdafaa tahşidatı Yapılmaktadır. Habeşistandaki fiili seferberlikler imiz, gibi Avrupada veya Amerikada olduğu gibi, bütün sınsf- ları silâh altına çağırmak şeklinde de Hildir. Kabile reisleri dayullar çal - yor, şehirlerde ateşler yakılirmış. Fa. kat ben orada iken buna benzer birşey görmedim. an — Harp ne vakit patlayabilir? İ — Habeşistandaki yağmurlar her sene tamam 27 Eylülde kesilmekte » dir, Onun için şayet harp olursa bel ki bundan sonra başlıyacaktır. — Habeşler İtalyanlara karşı ne derece karşı durabilirler? — Bu, ancak kullanacakları tabiye ye bakar. Eğer bütün eskerler toplu bir halde harp ederlerse, bava hücu- mu karşısında muvaffak olamıyacak- ları şüphesizdir. Eğer dağınık ve çe- te vasi karşı koyacak olurlarsa, tay yarelerin buna karşi bi; par” Yacakları tabiidir. a — İsinle mi geldiniz? — Artık benim Adisababadaki va- zifem bitti, Bir senedir orada idim. Yerimi: bir başka işgüdere bıraktım. Bilmem ki siz biliyor musunuz? Ame- rika ile Habeşistanın ilk diplomatik Mmünasebatını kuran Amerikanm şim- Habeşistanı Göynükte Yanan orman Göynük, 7 A.A. — İlçemizde ge- çen ayin 27 sinde başlayıp otuzun - da söndürülen orman yangını yeti de yapılan in e göre, yin gm 600 hektarlık bir alanda tesiri - nİ göstermiş ve 150 hekta: kısın daki sahada ağaçlar tamamen yan - tnıştır. Bu ağaçların 34 binden fa- lası çamdır. Zarar miktar: 1703! ra olarak tesbit edilmiştir. Çok büyük tahribat yapmak i dadını gösteren yangin alman m sir tedbirler sayesinde daha fs” genişlemesine meydan verilmeden söndürülmüştür. Balıkesirin Kurtuluş günü Balikesir, 7. A. A. — Dün Balike- sirin kurtuluşunun On Üçüncü vil- dönümü candan (gösterilerle kut'u- land. Şehir baştan başa bayraklar!a süslenmiş, halk erkenden caddelere dökülmüştü. Törene saat İİ de başlandı. Şehir dışından Cumhuriyet alana alkı$- lar arasında giren süvari fırkası ko- mutanı subay, bayrağımızı heyecanir alkışlarla direğe çekti. Piyade, süva- ri kıtalarile jandarmanın, polis müf- reselerinin, okulların, sporcuların, kurumların ve kalabalık bir halin iştirakile büyük bir geçit resmi ya- pildr. Cumhuriyet alanında, Parti, Kolordu, Hükümet ve Hi nünde söylevler verildi. Balikesirin bu sevinçli gününde” Ulu Önder Atatürke karşı duyduğu Sevgi ve inanç bir kerre daha açığa vuruldu, Ordu minnetle selâmlandı. Gece büyük bir fener alayı yapr'dı. Halkevi tarafmdan bu günün şersfi- ne bir müsamere verildi. Bu ulusal günde bütün Balikesir bayanları üstlüğü bir daha almamak üzere atmışlardır. ———————. — diki Türkiye elçisi Skinner'dir. Bu. günkü demiryolu da kurulmadan ön- ce Adisababaya kervanlarla gidilirm ş şimdiki imparator © zaman çocukmuş, Londray: ziyaret ettiği vakit, orada A merikan konsolosluğu yapan Skinne. ri görmüş ce tanımıştır. Villiam Perry George perşembe gü nü Amerikaya giderek yeni bir memu riyet alacaktır, Bize dedi ki — Doğrusu Türkiyeye gelmeği çok arzu ederim. Bundan iki sene ev. vel İzmirde Amerikan konsol yaptım. İstikbali parlak, yeni ve dsi. ma enteresan olan bir memlekette A -. lışmağı çok arsu ederim,

Bu sayıdan diğer sayfalar: