14 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

14 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ei : Aziz Hüdayi AKDEMİR Nereye Gitsek Bizim Lavrens'e Ve İntellicens Servis'in Tükenmez Altınlarına Rastlıyorduk Şüphe yok: Fakat nasıl bulmalı? Harp içi rumlar yapmak, tedbirler almak ve | adam.ar yetiştirmek hastaya geç ça Hırılmış bir doktorun yapacağı işten | tarkuızdır. Kumandanlık © zamanın vasıta ve imkânlarına göre elinden geleni yapmağa çalışıyor. Nihayet, yetiş! Ey istihbaratçıların tanrısı! Tesadüf bir ipücu veriyor: Bir gece | küçük bir müfrezemiz deniz keiyrla- rında dolaşırken denizde küçük © bir | elektrik fıskiyesinin açılıp kapandığı- nı görüyorlar. Koşuyor ve iki Yahu» | diyi, ellerinde elektrik fenerlerile, ya» | yorlar. Bildiğimiz işler, sorgular çorabı sökülmeğe başlıyor. Bu arada anlaşılıyor ki karargâhın harekât şu- besinde, bütün dosyeler ve açılmış | şifreler ellerinde bulunan iki Arap asker de İngilizlere hizmet eden ca- suslardandır. Burada yine bizim Mister Lâvren- se ve Entelicens Servisin bitmez tü- kenmez — altınlarına rastgeliyoruz. Dördüncü ordu bölgesinin karışık soylarını bu iki kuvvet işletmekte, bir taraftan da Arap ve Yahudi istiklâli ağızlarına bal çalmakta idi. Burada küçük bir propaganda oyu» efendiden çok değerli bilgiler al miştir. Matmazel Simonun yüz verdiği adamlardan biride fotoğrafçı Kam pas idi. Bu da, her nedense, ordu kumandanlığnın çok güvendiği, çok serbest bıraktığı lardan biri iği, Elindeki maki: i diği yer yoktu ve kimse önüne du- ramıyordu, çünkü kumandanlığın buyruk ve güvenini taşıyordu. Matmazel Simonun ne iş gördü. ğünü ve kime bağir olduğunu an- lamak için onun tuzağına düşmek- ten başka çare yoktu. Bu işi kon. miş olan Cevat Rif, yor, kıza sokulai gidiyor: Kendisinde süel ve gizlilikler vardır, para da var- dır, içkiye ve sevgiye süsamıştır. Simon, yine bir iki naz ve namus oyunundan sonra, onunla çok ateş- li ve hırslı ik sahnesine gi yor. Bir gün, içki ve aşkım en al li gecesinde Cevat Rifat soruy — Sen bir casus kurumuna bağ- lsm, oraya hizmet ediyorsun. Sarhoş kız inkâr ediyor. Sahte sevgili yine söze başlıyı üzerine nu yapılıyor: Lâvrens'in bir Ingiliz zabi.i olmadığmı, Havran harckâtın- da Araplara ve Yahudilere çok fena- lık etmiş Erkânharp Zabiti Nev- res'in İngiliz hizmetine geçerek Lâv. Tens adını takınmış olduğu haberi çı- karılıyor. Buna inanan olur mu? Yoksa gülüyorlar mı, bilmem. Kumandanlık bu işlerin böyle cılız tedbirlerle önlenemiyeceğini kestir» miş olduğundan kuvvetli bir kurum yapmağa karar veriyor. İş başma Jandarma Kumandam Ahmet Durmuş Btyi getiriyor; “© © ı Ahmet Durguş Bö3 elinden beka. | ği kadar çalışıyor. Casusluk noktala- rına gözcüler ve araştırıcılar koyuyor. Ilk göze çarpan şey şudur: Bir İngi- liz kruvazörü her gece ayni saatte Ya- fa tarafından geip Hayfa'ya doğru geçmekte ve karanlıkta kaybolmakta. dır. Bunun hikme'ini bulmak gerek- ti. Deniz kıyısı devamlı bir tarassa- da alınıyor. Bir gün bir jandarma ne- ferimiz bir adamın arasıra kibrit çak. | makta olduğunu görüyor. Bir müd- det bekliyor, Evet, karanlıkta kim ol- duğu anlaşılmıyan biri, kibrit yakıp söndürmektedir. Sessizce sokularak birden üstüne atılıyor, Herif kuvvet- Ni ise de jandarmamız ondan daha kuvvetlidir. Kısa bir didişmeden son- ra bu bilinmiyen adamı bağuyor. Bu sefer kibrit bu adamın yüzüne çakılı- yor ve bunun Abraham oğlu Hayon olduğu anlaşılıyor. Hayon uzakta, karanlıklar içinde hayal meyal gö nen İngiliz gemisini göstererek ona işaret verdiğini söylüyor ve şunu da ekliyor: — Beni bırak, sana çok para, İste- diğin kadar para vereyim. Fakat onu yakalıyan jandarma Türktür, adı da Halil İbrahindir. Pa- rayı almıyor, casusu bırakmıyor getirip sübayma teslim ediyor Kah- raman İbrahim! O zaman seni alnın dan öpen olmadise o borcu ben bura» da bütün soydaşlarının yerine ödüyo- rum. Büyük harpte Kudüs ve Şamda bulunan bazı sübaylardan dinle“ miştim: Kudüste bilmem ne ote - linde, Matmazel Simon adında bir kız vardı. Görünüşte kibar durum» lu, kimseye yüz vermez, namuslu bir gençti. Bu durum, hep biliriz, kadınlarda erkek avlamanm, göz kuvvetli silâh- dır ki, ancak bal seçiyor ve bin bir oy, bin bir güçlük ve gizlilik göstere rek onları odasına alıyordu. Oda- #ma alıyordu demek, söylemeğe ne hacet, mektir. Cevat Rifatin anlattığma göre, bu ökseye tutulanlardan biri Şamlı Yasin adında bir sübay idi. Yasin efendi kumandanlığn çok güven- diki, ordunun çok önemli gizllik- le göster ü İk yalnız kıskanelık de uyandırmıştı. Neden sonra balını emiyordu, de- | laşılıyor ki Matmazel Simon , adındaki o casus şefinin kurumundandır ve Yasin trispiyonaj işlerme o memur edil lAr KAN Klişe Atölyesi Renkli, tire, ototipi her türlü işe yapılır. UGANDA NE sayfiyede olsanız lg lütfen ininiz. Ve bu hafta bütün İİZ istanbul halkını mesteden İGünahım,aşkdır? Büyük aşk filmini görmek ö Ucuzluk, çabukluk, iyi, temiz ve güzel iş i İstanbul İkinci İflâs Memurluğun- dan Sinemasına gidiniz. Zi fpsatıma bolamıyacakaaz. Bas rollerde: Aşk yıldızı RONALD COLMAN ve KAY FRANCİS İlâveten: Paramount Jurnal ve Bir müflise ait muhtelif ayakkabı ve lâstik vesaire ile mubilya yazıba- | ne vessire açık arttırma suretile Sa- tılacaktır. İsteyenlerin 19 Eylül 935 perşembe günü saat 14 de Galata Topçular caddesinde eski Borsa ha- nında 1-2 No. lu mağazaya müracaat etmeleri ilân olunur. (14486) e YATARAK EEE EEE Ebe Mektebine Talebe Yazılma- sına Başlanılmıştır. Tıp'Fakültesi Dekanlığından: Mektebe gireceklerin Orta mekteb mezunu olması ve yaşları yirmiden aşağı, otuz beşden yukarı olmaması lâ- zımdır. Bu şartları haiz olanların o getirecekleri kâğıd- lar şunlardır. 1 — Tıp Fakültesi Dekanlığına yazılmış dilek kâğıdı. 2 — Mekteb diploması. 3 — Sağlık ve aşı raporu. 4 — Nüfus tezkeresi 5 — İyi hal ve ikamet kâğıdı (polisçe tasdikli olacak) 6 — Altı tane kartonsuz resim. : 7 — Taşradan vaki müracaatlara cevab verilmek için adresli ve pullu zarfın kâğıdlara eklenmiş olması. 8 — Kayıd zamanı Eylülün sonuna kadar hergün 10-15 kadar yapılır. 9 — Yazılma için Tıb Fakültesi Dekanlığına başvu- rulmalıdır. (5572) Istanbul Limanı Sahil Sıhhiye Mer- kezi Satınalma Komisyonundan: Merkezimiz ile Çanakkale Sahil Sıhhiye Merkezi ve Urla Tahaffuzhanesi ambarlarına teslim (şartiyle 452 ton kriple maden kömürü ile 48 ton yerli kok kömürü kapalı zarf usuliyle satım alınacakdır. A — Tahmin bedeli kriple maden kömürünün tonu 17 ve kok kömürünün 20 liradır. B — Kömürlerin şartnamesi (Merkezimiz Levazı- mından parasız alınır. C — Eksiltme 4 birinci teşrin 1935 cuma günü saat 15 de Galatada Kara Mustafapaşa sokağında ( İstanbul Limanı Sahil Sıhhiye Merkezi Satınalma Komisyonunda yapılcaktır. D — Eksiltme kapalı zarf usuliyle yapılacaktır. E — Muvakkat teminat parası 649 liradır. F — Eksiltmeye gireceklerin kömür müteahhidi ol- duklarma dair Ticaret Odasının 935 senesine aid vesi- kalarını göstermek mecburiyetindedirler. Aksi takdir- de eksiltmeye giremezler İl G —., Eksiltmeye girecekler (o saat 14 de kadar teklif mektuplarını mühürlü olarak Komisyona vermeleri lâ- zımdır. (5569) Türk Ticaret Kaptan ve Makinistler Cemiyeti Umumi Kâtipliğinden : Cemiyetimiz nizarmnamesinin 19 uncu maddesi mucibince bütün üyele- rini 16 Eylül 935 Pazartesi günü saat 13 de fevkalâde olarak toplanacak umumi kongraya çağırır. O gün ekseriyet hasıl olmadığı takdirde 23 Ey- iül Pazartesi gilin kat'i toplanma yapılacaktır. Cemiyetimizi alâkadar eden mühim meseleler görüşülecektir. ÖGÜTLERİ Demokrat Yemiş : Ayva Ayvanın demokratlığıucuzca ol- masından ve kışı üzün süren yıllar- da bolca bulunmasından değildir. O- nun demokratlık tarihinde gayet ö- nemli bir yeri vardır: Dünyada ilk defa olarak demokratlığın temelleri- ni kurmuş olan eski Yunanistan Solon evlenme düğünlerinde mutla- ka ayva bulunmasın: kanunlarına yazmıştı. Solon kanunlarına göre düğün akşam: gelin yatak odahına gireceği zaman ayva yer ve bu yemi- şin dudaklarda bıraktığı koku aile saadetini temin ederdi, Yunan filoso- fu, her nedense, Venus'un ayva ko- kusundan hoşlandığını hükmetmişti. Halbuki zevk sahibi olduğunda şüp- he bulunmuyan bu ilâhenin limon çi- çeklerinin kokusundan daha ziyade | hoşlandığı sonradan sabit olmuştur. Bütün hekimlerin piri Hipokrat bir hükümdarı tedavi etmeğe razi 0- Jamıyacak kadar da demokrat oldu- ğundan büyük demokratlık üstadın beğendiği yemişe o da rağbet göster- miş, fakat hekimliğini de unutmadı. fından, ayvayı ancsk burucu olma- sından dolayı sıtma hastalığından barsaklar bozulduğu vakitler için tav siye etmişti. Sonradan gelen hekimler onun ka- | dar ekelir olamadıklarr. için ayvaya türlü türlü hassalar isnat etmişler- di. Hele ayvanm iştahı açtığını söy- liyen hekimler” çoktu, Aralarından biri, ön yedinci asırda, Türklerle muharebe eden Avrupalılara, Türk oklarının zehrinden kurtulmak için yaraların üzerine çiğnenmiş ayva koymayı sağlık vermişti. Hekimlerin âyvaya rağbet etmele- rinden yöz bulmuş olan üfürükçüler de ayvayı, insan kafasına benzedi; den dolayı akıl arttırır, üstündeki tüyleri insanın saçlarını uzatır, ko” kusu nezleli burunları açar, gebe ka» dınlar ayva yerlerse çocukları hem güzel, hem de akıl: olur, diye pek ziyade överlerdi. Ayva, demokratlığına pek, bağlı kalmış olacak ki, Solon'danberi kül. türden pek az istifade etmiştir. Bi- zim: bildiğimiz ekmek ayyasile limon ayvasından başka cinsleri yoktur. İçinde yüzde yedi nispetinde şeker bulunmakla beraber, ekmek ayvası bile ne pek çok, ne de lezzetle yeni- lecek bir yemiş değildir. Onu yemek için epeyce şeker fedakârlığı yapa- kaymatınale' lazımdır. siyade istiyen demokratlar da, bü- yük üstadın emrini yerine getirmek için, ayvayı balla karıştırırlar ve me- Jimela dedikleri bu tatlıdan yerlerdi. Ayvanın içindeki tanenden dolayr ayva şurubunu hekimler hâlâ lüzu- munda kullanırlar: Ayva çekirdekle- rini su içinde uzun müddet tutarak elde edilen suyu, eski zaman bayan- larınım saçlarını yatkın tutmak için tuvalet eşyasından sâyılırdı. Ayva kabukları su içinde kaynatı- larak içirilirse sinirleri yatıştırmıya yarar derlerse de, bu tesir daha zi- yade o ilâcı tavsiye eden hekimlerin yahut kota (bayanların tatk dille- rinde olsa gerektir. Lokman Hekim (OPERATÖR İ İ DOKTOR NIMET o | | Ankara caddesi Zorlu apart- man No. 21. Pazardan maa- da hergün saat 2-6 hastalarını kabul eder, 4932 Dr. A. KUTİEL Karaköy Topçular caddesi N.33 6724 Hasta Bakıcı Aranıyor Diplomalı, ikinci sınıf bir has ta bakıcı kadın aranıyor. İstek- liler Sirkecide Beşir Kemal ec- | zahanesi Sirasmda Dişçi Bay Nersisi görsünler. a ik. 7061 Bugün İPEK dey En nefis orijinal dansları, şar- £ kıları ile bir boğa göreşçisinin & aşkların ve tehl kelerle dolu bayatını gösteren müstesna film İSPANYOL DANSÖZÜ Fransızca sözlü. Oyniyanlar: FRANCES DRAK - GEORGES RAFT Ayrıca: Paramount dünya ha- berleri ve TENİS DERSLERİ : : is İml MAREEANA EAA KANAMA NOASAS AE Gözü kör olsun böyle göniün! sm 7 Davpmlarma, kendilerine rağ as acınacak vaziyettedir niz? Bir ibtiyar tasavvur ediniz ki, to- runu yerinde bir genç kız 'seviyor. Bir fakir farzedinir ki, zengin bir kadına abayı yakmıştır. Bir çirkin güzeli ve meselâ vicdanlı, asil bir genç düşününüz ki arkadaşının karı- sın: seviyor, hiçbiri bu sevgiden bir ümit beklemiyor; fakat gene seviyor. Çünkü aşkın gözleri görmez, iyiyi kötüyü farketmez. Ya bize Feriköy- den mektup yazan genç kadına ne dersiniz ki erkeğinden gördüğü baka- ret kalmadığı halde onu gene çıldı- rasıya sevmektedir. Dinleyiniz* “ Oldukça tanınmış, kibar bir aile nin biricik kızı iken üç senç evvel mektebimi, evimi bırakarak orta yaş- lr bir adamla yaşamıya başladım. Bu adam bana kendisini mal mülk sahi- bi bir zengin gibi tanıtmıştı. Onunla oturmıya başladıktan sonra bir ku- mi ven er nekadar bilir .misi- pek kibar muamele eden bu ada- mın evine kaçtıktan, kendisine gel- dikten sonra muamelesi değişti. Üç kalmadı. O güne kadar elimi srcâk sudan soğuk suya sokmadığım halde evin bütün işlerini, yemekten bulaşığa, çamaşıra kadar her işini ben görüyorum. Se- sim çıkmıyor. Fakat gene bu adamı memnun edemiyorum, Her gün azar, Dir yiğamas vusg a e tesadüfle kurtuldum. Kıskançlığı son derecededir. Fakat kıskançlığın bir adamı cani etmesine tahammül olu nabilir mi? Ben o gün bu bıçak ya- rasının azabını çektim. Size yazmak istediğim, işte tarif ettiğim bu hallerine rağmen onu sevmekliğimdir. Kırk yılda bir onun tarafından pek hafif bir iltifsta nail olmak bütün çektiklerimi bana unute turuyor, Ailemin hâlâ beni bekleme- sine rağmen bir türlü ayrılamıyo- rum. Dün böğrümden yaralamıştı, yarın belki de öldürecektir. Bunlar: da biliyorum; gene ayrılamıyorum. Gözü kör olsun, böyle gönlün, diye- tek kendi kendimi hor görüiyorum.,, Leylâ Leylânm çektiği bütün kahırlar sevmesinden ve sevildiğine emin ol- masmdandır. Sevdiği bu adamın ©9 büyük zorbalığına, kendisini vurm&” sma sebep ne? Kıskançlığı, onu kay” betmek korkusu değil mi? Demek seviyor. Seven ve sevilen adamın b€f kahrı çekilir. Yalnız Leylâya bizim tavsiyemif her zorbalığa bu kadar kolay boyun eğmemesidir. Ona böyle çılgınca hü" cuma kalktığı bir gün artık sabr: kal madığını ve bir gün başını alıp kaçı” Gağını, bulunması milmkün olmıyacsk bir yere gideceğini o söylemesi bil faydalı olur, Emin olsun ki sevdiği adam, bu kadar sevdiği bir kadi feda edemiyecek, fakat kendi huvu” nu değiştirecektir. -. Musiki merakı İzmirden R. Sadık imzasile? Benden çok genç olan kam © delice musikisi O merakli sıdır. Her musiki faslma işti rak etmek ister. Gramofonda plâk" larma bayıldığı musikişinasları tan” maya can atar. Bu da tabifi hour gitmemektedir. Şimdi hiç istemedi ğim bir şeye de başvuruyor. Keman dersi almak istiyor. Buna mâni ol mak hakkım değil midir? Böyle ortada (ol yök yumurta yokken telâşa düşmeyi anlamıyoruz. Bir kadının musiki merakı ve bazi musikişinasları beğenmesi bir erke gin kiskarıçlığına hak verdirecek oluf sa maç ve sinema düşkünü kadınla rın kocasına da karılarını sporcular” dan ve yıldızlardan kıskanmak düşe, değil mi? Keman dersi almak istiyen kadının muallimi, bir kadın olabileceği gibi bu muallimi kocasiyle beraber seç meye de engel olacağını ummayız. . “Seviyor mu, sevmiyor mu? ye ia On sekiz 'aydanberi “tanıyorunk Ben hayatımı kazanmış sayılırım: onu sevdiğimi, onun tarafından 9“ vildiğimi de sanıyorum. Çünkü bif arkadaşı benim mektuplarımı almadı” ğı zaman çok üzüldüğünü, sızland- ğinı söylüyor. Fakat ben kendimde emin değilim, Ondan soğuduğum 28 manlar da oluyor. Fakat onu birç zamanlar arıyorum da, Bu zıt hislere sebep nedir? ; Tecrübesi kolay. Üç, beş gün, bir iki hafta görmemek, aramamak. BU sırada hasret dönüyorsanız sevmeni$ galip demektir Şu da var ki birçok gönüler, aylarca böyle iki his arasın” da bocalar, nihayet durulurlar. Bif müddet sonra tecrübeye bile lüzum görmeden sevip sevmediğinizi anlı” yacaksınız. — — 22 Pazar 29 Pazar Eylül Birinci 100, Satıldığı yerler: ann SAAB EYER EA ALEL AAA 7 gem ATLETİZM mumun İBALKAN OYUNLAPI £ oFenerbahçe Stadında 21 Cumartesi saat 14,30 da 8 de 15 de Üç günlük Toplu Bilet: İkinci 50 kuruş NATTA, Beyoğlu - Galatasaray NATTA, Karaköy - Ziraat Bankası yanında ZEKİ RİZA: Milli spor mağazası, Istanbul Bahçekapı 0 GAGA EAA KG 7011 PEPE TEPEYE Tİ ETTİ YETEN iTTiHADI Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muameleleri icra eyleriz" Merkezi idaresi : Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. Telefon : RAMA MiLLi AMAN! 4.48B7, 6602 an

Bu sayıdan diğer sayfalar: