14 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

14 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Odada Gümüş tak Örtüleri Yorgan Bu sözleri söylerken Mamış Ha m yüzünde bir kırmızılık belir - işti. Büyük bir merak ve heyecan Sinde bulunduğu her halinden gö İk vuran Süyün Bike sesini tabii - tirmeğe çalışarak; — Emin olabilirsiniz... Emin ola Malısmız ki... “dedi. Ağzmızdan ilk defn hikâyesi çıkacak olan bu İacerayı ilk defa işiden ben bir başkasına bunu dinlemek imkânı vermiyeceğim. Hatun bu cümleleri seçerek ve İğüsüncrek söylememişti her halde İs Mamış Bırdı'da mutlaka bun - bir mâna çıkarmak gayretile inlememiş olacaktı. Zira güzel ka "Bin son iki kelimesi kanlı bir teh İde pek benziyordu. 1 Bir başkasına bu hikâyeyi din- *mek imkânını vermiyeceğim,, de Mek, eğer “sizden işittiklerimi baş | Sa birisine söylemiyeceğim,, de - Mek değil idise bundan İtak mâna ancak şu olabilirdi: “Hikâyenizi dinledikten sonra *İzİ bunu bir başkasma öğretebile- “sk vaziyette bırakmıyacağım.,, Fakat Mamiş Bırdı şimdi o ka - dar dalgın duruyordu ki, bu incelik pe işkillenmek şöyle dursun, söy - İ üpenleri işitiği bile pek iddia €- | dülemez: İ Dalgındı. Kuşoğlanın doğumunu ve haya - ini saran sırların onun hayatında yük bir rol oynamış bir macera “ldukları besbelliydi. Süyün Bike Mu tekrar konuşturmak için; — Sizi dinliyorum. Sizi bekliyo- Yem Han! ygPemeye mecbur oldu. Lâkin amış Bırdının pos bıyıkları alun da biribirine yapışık duran dudak prında bir kımıldama sezebilmek çin yine bir iki dakika beklemek ım geldi, Kazanlı o kumandan, hörhalde; da ğemele alam bir teafayr da” Yilimak unutulmuş veya sik sik htırlanmamış birtakım vakaları wralıyabilmek için susmuş ve dü - hinmüştü. Nihayet, yüzünde acı ir gülümsemenin izleri belirirken #öğsünü gererek ve kılıcına daya» Marak başmı kaldırdı. Gözlerinde Yine o zeki ışıklar belirmişti. Bir iç #aramtısının sonunu bildiren bu ğrulma ile beraber kumandanın tok sesi işitildiz yiz Simdi tam elli yaşımdayım. irmi dört yıl önce yirmi altıncı Yaşmı yeni doldurmuş bir delikan İl idim... Ki ata bindiğim zaman a İa binen gençlerin en iyisi ve kılıç tullandığım zaman kılıç kullanan | #ençlerin en ustası ben sayılırdım. — Yine de öylesiniz Han — Kazana ve Kazanın ünlü Ha a karşı duyduğum saygıla - ” daha yüksek bir dereceye ulaş » irmak imkânından mahrumum. na değerimden çok değer biçme izi dilerim. — Hikâyeme devam ediyorum Jatunum, Günlerden birinde bir Koray obasmın misafiri olmuş - um, Soğuk bir kış gecesiydi. Altı *aatlik 'bir yolculuktan sonra şid- detini arttıran tipi beni yıldırmış - İ.O gün hâlâ gözürlün önünde - ir. Bir tepe eteğinden çamı bol ir sırta doğru yayılıp uzayan kü- Sük Nogay evlerinin önlerinde u- Yuklıyan köpekler hep birden hay iyarak bana saldırmışlardı. Ve ben gözünü daldan budaktan sakın Miyan atlı delikanlı bir an korku ienilen şeyin dizlerimi titrettiğini İzginlerin parmaklarımdan ka - | Yar gibi olduklarını hissetmiştim. — Korktuğunuzu söylüyorsunuz ... Dikkat ediniz Kazanlı Baş - buğ, ,— Kazanlı Başbuğ bugün size Yirmi altı yıl önce yaşamış toy bir *elikanlınm macerası anlatmak- dır. Ünlü Hatun... . Süyün Bikenin bu cevap hoşuna Bitmişti galiba... Gülümsedi. mış devam etti ; 77. Uzatmıyalım, Bereket ver. tin bir Nogay yaşlısma. Zira kur - du bol Allahı mümbit yerlerde Yy. Pyanlar köpeklerini dişleri çok *nmiş olanlardan seçiyorlar. , sağrısma geçirdiği dişler yardımcı daha bulmuş birçok yarışlar ka- t kaybetmiş olacak *m. Evet, bereket versin Nogay Yaşlısma. Bir ıslık çaldı, sağa sola ir ilki odun salladı da köpekler ma saldırmaktan vaz göçtiler — Sonra? — Sonra... Boşkamış adlı bu yaş- Kapları Hep z Sin lr beni Kendine misafir etti. Ertesi sabah öğrendim ki, Boşkamiş bir Nogay ulusunun başkanıdı — Babam belki tanır bu ada - mm. — Sanırım ki haklısmız Hatun... Ve size derhal söylemeliyim ki, Boşkamış adındaki bu Nogay beyi çok zengin bir adama benziyordu. Beni yatırdığı odada som gümüş şamdanlar, çok güzel İran halıla « KROKİLER Gece yarısı Yalnız karanlıktan ve sessizlikten doğan basmakalıp korkunun edebiya- ta girmek için intihap ettiği saattir. | Ve bu saatte Beyazıttan Galatasara- ya gitmek için tramvay bekliyen adam ümidini çoktan kesmiştir... Fakat “eramvay"elmaynci Istanbulun büyük bir şehir olduğunu öğrenmesi ve bü- yük şehirlerden nefret etmesi için bir fırsat çıkmış demektir. Bu fırsat. tar ben birkaç defa istifade ettim. Fa- kat çoğunda yine İstanbulun büyük bir şehir oluşu beni koskoca bir tak- si ile Taksimden Beyazıta on kuruşa götürerek utandırdı. Fakat bu geceyarısı Bayazıtta bi- Ter timsah korkunçluğile serilip uyu- yan taksiler bize metelik vermediler bile, Beyazıttan Galatasaraya kadar giden yol şöyle gözümlüzde bir kıv- tıldı ve sonra ister istemez yola kö- İ yalduk. Bereket versin yanımdaki adam benim her dediğime “evet” di- yen ve ber “hayır” ma kolayca işti- Si E di | rak eden soydan değildi. Bu y cümlelerimizi bir münakaşa lokomo- tiline vagon yaptık, ve bu vagonla- rın yataklısında Galata köprüsüne geldik 1, . Köprüden kimseciklerin (geçtiği yoktu, Yalnız arasıra mesafeyi bir Tende hışıltısile yontan bir taksi köp- rüden vırıldıyarak geçiyor. Arkasın- da geceyarısmın bütün sessizliği ve karanlığı ürkmüş bir kaz sürüsü gibi telâşa düşüyor ve sonra yine köprü kulağını suya veriyor, su ışıklarile eğ leniyordü. Li Köprünün serin demirlerine dirsek- lerimizi dayadık. Ve Haliç taraf daki çatanaların direklerindeki işik- larm suyu ne esrarengiz bir burgu gi- bi delmeğe çalıştığını seyre daldık. Sonra bu burgu teşbihini beğenme- dik, tuttuk denizi kellifelli bir cana- var, bu ışıkları onun mütemadiyen kıvrılan sihirli kuyruğuna benzettik, Ve en nihayet: gece kırmızı bir balık suda ve rüyalar uykuda! dedik. Ra- hat ettik. . Köprü bütün yorgunluğumuzu bir kurutmakâğıdı gibi çekip içmişti.Üs- telik köprü üstünde yosun kokan bir — Söyle! Kuşoğlanın babası kim?.. Nizamettin NAZIF Şamdanlar, Iran Halıları Vardı. Ya- Çin Ipeğindendi rı ve fildişi çekmeceler vardı. Yat mutlaka Çinden getirilmiş olacak- lardı, Yemeklerde kullandığı sa » hanların en gümüştendi — Bir rüyadan bahsetmiyorsu - muz ya Han? — Ne münasebet Hatunum, Bu hakikat buzün dahi hakikat halin de devam edip gitmektedir. lArkası var) Bulmacamız TSE 74 ö0İk| SOLDAN SAGA VE YUKARDAN AŞAĞI : 1 — Okunacak şey (8). “ 2 — Cerahat (4). Efsane (5) 3 — Temaşa (7). Rabıt edatı (3). 4 — Valide (3) Geri vermek (4) Bir. hece (2) $ — Alışkın (7) $ — Demiryolu (5) 7 — Kadmlarım en çok zaaf duyduk- ları şey (4). Ananın kız kardeşi (3), 8 — Bir hece (2). Nün 5). Duman le kesi (2) | 9 — İsyan eden (3) Ben (3) 10 — güm (4) 1) — Dünya (4) Para dolabı Müsaade (4). 2 (4). Dünkü Bulmacamızın halli SOLDAN SAĞA VE YUKARDAN ASAĞI ; Dayı (4) Amca (4). taat (5). asa (4): Na (2) lik (5). Kak (3) â (2). AN (2). va (2) At (2). Ara (3) Ar (2) Ma (2). Karı (4). 8 — Can (3). LA (2). Dede (4). 9 — Atak (4) Seriş (5), AN 10 — Ova (5). Diş (3), 1) — Kukardeş (9), Jimny ri ih Gi Muğla hastanesine ronigen getirildi Muğla, 13 AA. — Hususi mu- hasebe, memleket hastanesi için röntgen makinesi getirtmiştir. Ma- kineyi yerinde kurmak için bir de uzman gelmiştir. Rötgen cihazı en son modeldir. Cihaz ilin büyük bir ihtiyacını gidermiştir. İzmirde bir cinayet İzmir 13 (Özel aytarımız bildi- riyor) — Arabacı Etemle Ferhat arasmda iki tekerlek tamirinden çıkan kavgada, Etem Ferhadı dört yerinden kurşunla yaralayarak öl- dürmüştür. e — ——— geceyarısı teneftüs etmiştik. Bu hız- la Yüksekkaldırımı birer keçi neş'esi- le tırmandık. Bizi harap edeceğini sandığımız uzun yolun tükendiğine neredeyse üzülüyorduk. Yanımızda büyük bir gürültü ile “yolcu almadı- ğini” bağırarak geçen tramvayla ben alay etmeğe yeltenirken arkadaş: — Yaşasın Tramvay Şirketi! Bu güzel geceyarısını onun yokluğu sa- yesinde tadabildik. Ya kazara Beya- zıtta tramvay bulsaydık! Bedri RAHMİ TAN FAYDALI BiLGiLER BUGÜNKÜ PROGRAM İstanbul 18.30: Fransızca ders. 18.50: Dans mü xiği. (plâk). 19.30: Hafif musiki. 20: Spor konuşmaları, 20.30: Bayan "Bedriye Tü- rün ve radyo caz ve tango orkestraları, Türkçe sözlü eserler. 21,35: Son haberler - Borsalar. 21.50: lesör Ali Sergin. Keman solo, 2220 neşriyatı, 13.05: Radyo orkestra» ve spor, İ 1915: Konserin süreği, 20: Sözler. 20.20: Plâk - Sözler. 2: Radyo caz 2230; Duyumlar, 2245: Röle konser. 231 Yabaner dillerle duyumlar, 2325; serin süreği, Budapeşte 20.05: Plâk. 20.45: Sözler. 21.15: Mü- sikli radyo rövüsü. 22.50: Duyumlar, 23 10; Çingene müziği, 24: Salon kuinteti, Moskova 17.30: Edebiyat. 18.30: Konser. 19.15: Mozârt'm “Saraydan ka- çırılış,, Operasmdan sahneler. 20.30: Moussograsky'nin o eserlerinden konser. 2130: Dans, 22: Almanca yayım. 22.55: Röle, 23.05: Fransızca, 24: İsveççe, Münih 20: Müsik ve duyumlar. 23.30: Alman ulusal danaları. 23: Duyamlar. 2320: Program arası. 24: Dans müziği, Hamburg 20: Münihten röle. 2130: Bavyera danaları. 22: “Alpenhütte, adli opera (Bir perde). 23: Duyumlar. 23.25: Mü. sikli program arası, 24: Dana müziği, Breslav 2130: Radyo orkestrası, 23; Duyumlar. Alman dansları, 1715: Pik, NÖBETÇ. ECZANELER Bu gece nöbetçi eczaneler şunlardır: Yemişte Bensason — Fenerde Hüma mettin — Ankara cadd. Eşref — Baya- zmda Cemil — Küçükpazarda Yorgi — Yenikapıda Sarım aragümrükte Fuad — Kağıköyünde Büyük | — Yelde. ğirmeninde Üçler Şehzadebaşında İ Halil — Samatyada Teofilos — Bakır köyünde İ. Terziyan — Beşik: cep — Şehrimininde Nazım — Yeni Türkiye — Kasımpaşada Yeni Tu- ran — Büyükadada Şinasi Rıza — Heybe. İde Yuruf — Galatada Kaptçi — Bos tanbaşımda İtimad — Tepebaşmda Kin. yeli — Taksimde Tarlabaşmda — Şişlide gizemi Eyüpte i, eçzame- Li DAVETLER KONGREYE DAVET .C. H. P. Kasımpaşa Merkez Ocağından; Ocağımızın yalık kongresi 15-9-935 pa- rar günü sait 10 da Merkez Ocağı bina. smda toplanacaktır. Ocağımıza bağlı ar. kadaşların gösterilen saatte (o gelmelerini dilerim, . SİNEMALAR TİYATROLAR Tepebaşı Belediye bahçesinde her hafta Perşembe, Cuma, Cumarte- si, Pazar akşamları saat 22'de Tiyatrosu — Artistlerinden rafından“ Kgrasöz ” oynatılacaktır. Melek: Deli kar Sarayı Günahan İspanyol Dansözü Yaşamak istiyoruz. Ben fahi- se miyim? Alkazar : Yabancı bayrak altmda — Şehir ışıkları. © Asri; Ekmekçi Kadın — Petrol Mu. harebesi, © Sık: Aşka kim inanir ve 20 bin sene lik kürek mahieümları © Sümer: Senin gibi bir kadın — Çilgin uçuş © Üsküdar Hâle; İtto. © Alkazar : Bataklı damın kur, © Milli : Rataklı damm kiz Faranengiz çiftlik. LIMAN HAREKETLERİ Berün Umanmızdan gidecek vapurlar: nat dm İm 19— 20 2— 21 Aysel — Ayten İzmite Mersin Ayvalığa Antalya Bartına Barım Karabigaya Sadıkzade Karadenize Gülnihal Bandırmaya. Buçün Emanımıza gelecek vapurlar 3 San Ke 60 830 1530 1645 Bandırma Karabigadan Saadet Bandırmadan Bartın Bartından Ankara Karadenizden Güzel Bandırma İzmitten Asya Mudanyadan, e MÜRACAAT YERLERİ Deniz Yolları acentesi Teletan o 42362 Akay (Kadiköy iskelesi bap me e) Şirketi Hayriye, Telefon Vaparculuk Şirketi merkez scen- tesi, Telefon Şark Demriyolları müracaat ka- lemi, Sirkeci Telelen Devlet Demiryolları mürsesat kalemi Haydarpaşa. Telefon 43132 Eskiden gazete fotoğrafçısı idim. Gazete fotoğalçısı ve doktor biribir- lerine çok benzerler. İkisi de geceya- rısı kapının zilile uyanır ve $ lar, Müddeiumumi polis ve itfaiye neferi gibi. Geceyarısı bir yangın, bir cinayet olur, bir katil yakalanır. Makineyi kapınca doğru vak'a mahallinde solu- ğu alırsınız. Çünkü ertesi gün öteki gâzeteleri atlatmak lâzımdır. Val mahalline gelirsiniz bir de ne gö: sünüz? Öteki gazete fotoğrafçıları da orada. Atlatmak İsterken onlarla karşı ca canımızın sıkılması lâzımgelmez mi? Hayır! Belki bir kat daha &e- vinmiş olursunuz. Zira bu defa atla- makta kurtulmuşsunuzdur. Gazete fotoğrafçısı ve doktor he- men hemen biribirlerine çok benzer- ler. Hattâ ekseriya vak'a mahallinde karşılaşırlar da. Zira gazete fotoğ- ralçısile doktorun kapısı ayni za manda çalınmıştır. Epey oluyor, gene bir geceyarını matbaadan adam yollamışlar. Polis müdiriyetine kadar gitmek lâzemge- liyor. Mesele mühim; yazı müd nin imzasile gelen tezkere Şu idi: “Lindberg,, in çocuğunun katille. İstanbulda yakalanmıştır. Başka haberi yok. Klişeciyi bekletiyorum. £ Gazeteyi makineye gec emek için acele katillerin resimlerini çekerek matbaaya geli- niz. Hademe size lâsimgelen izahat verecektir. Karım öfkeli kaşlarını çattı.” Bu gete rahatsızlıkları benden fazla 0- nun canımı sikiyordu. Her zaman: — Ya bu mesleği, ya beni diyor- du. Bütün, kavgalarınyızın, -geçimsiz- Tiklerimizin sebebi hep bu gece işle- riydi. Saat on bir buçuk. Üç dakikada giyindim. Hademe ile d gazetelerin ederse yeniden açılması gereken okullar için evvelce tespit edilmiş olan binaları gezerek incelemeler- İ de bulunacak ve bu hususlarda İ Kültür direktörüne gereken direk. tifleri verecek Günün en önemli bu mesele yoluna konduktan #on- ra diğer kültür işleri ele almarak esaslı bir incelemeden geçirilecek- tir. Bu arada Üniversite, liseler, orta ve ilk mekteplerle meslek Uzun zaman - danberi yetlere yol açan lise ve orta okul imtihan talimat - namesi de bunlar arasındadır. E- sasen bu talimatname için yapıla» cak incelemeler #on safhaya miş bulunmaktadır. Yeni talimat - namenin bir an evvel hazırlanarak bu ders yılı tatbikine çalışılacak» tır, Kültür Bakanlığı köy okulları- na da özel bir önem vermek! Bu sebeple ıslaha muhtaç kültür işleri arasında köy okulları da bu- lunmaktadır. Köylerde yalnız ço- cukların değil, bilhassa köylülerin de okutulması birinci plânda gel mektedir. > Kültür Bakanı dün öğle vakti kültür direktörlüğünden çıkarken birçok kimseler ve talebeler ken- disini karşılamışlardır. Bakan bun- ların hepsini ayrı ayrı dinlemiş ve | icap eden tavsiyelerde bulunmı tur. Öğleden sonra Saffet Arıkan tekrar kültür direktörlüğüne gele- İ rek akşam geç vakte kadar meşgul olmuştur. Bakanım incelemeleri sü- recek ve kültür direktörlüğünde receğini ve sonuçların da yakında anlaşılacağı söylemiştir. Müess'f bir hâdise Gazete muhabirleri dün Kül direktörlüğünde — hiç il yen bir hâdise ile lem direktörü disini görmüşler, fakat özel kalem direktörü gazetecilerin bir tek ke» | ayrı dertlerini dinlediğini ve mak icap ettiğini düşünerek ken- | Mu, sim İsikavel Gazete Fotoğrafçısı —— Yazan: beraber sokağa fırladım. Köşke başımda bir otomobil bekli- yordu. Hade, — Buyurunuz, dedi, bindik Taksi hareket etti, Hademe ile ko- nuşmağa başladım. — Sen matbaaya yeni mi geldin? — Evet, — Seni matbasda hiç de — Evvelsi gün geldim bey —Y müdürü matbaada mı ? — Evet telefon ettiler, geldi. — Katiller neredeymiş? Taksimde bir barda yakalan» gör mışlar — Sonra ? Müdürüyete mi götür- müşler? — Bilmiyorum. Fakat müdür bey, yakalandıkları yerin resmini çeksin, dedi. Otomobil Taksimde durdu, Şoğö- re: — Bekle, didim. Maki #nerdivenleri dörder indim. Sahnede bir akrobat numaralar yapıyordu. Sağ taraftaki masalardan birinden seslendiler. Döndüm. Bir de ne görsem. Bütün matbaa &i e eklenmiş çekişti i mütebessim, #. Yazı müdürü * — Gel bakalım, dedi ve a — Kılıbıkları böyle dav Bu akşam toplanacak; şöyle biraz keyfedeceğiz, deseydi: gelmiyecektin. Arkadaşlar böyle bir masal uydurdular ve seni karına elinden kurtamp buraya getirdiler, — Ya hademe? —Buranm garsonu, Giilerek sordum: — Ya Lindbergin. çocuğunun ks vileri? — Onları Amerikada arıya dur. sunlar. Şimdilik bir bol içmez misin? dörder Kültür Bakanı Açıktaki Talebeyi Yerleştirmektedir (Baş tarafı 1 incide) lime söylemesine meydan bırakma» dan ve maksadı anlamadan: —İşim var benim! Diye bağırmış ve Kültür direk- törlüğü koridorlarında bekleşen birçok kimseler içinde bu suretle âdeten gazetecileri azarlamıştır. Halbuki Saffet Arıkann Kültür direktörlüğünden çıktıktan sonra isini karşılayan herk: küçücük çocukların bile * ay bü- yük bir şefkatle onlara icap eden tavsiyelerde bulunduğunu gördük- ten sonra temaslarını kendi hesa- bına değil, emrinde çalıştığı Bakan namına yapmak vaziyetinde olan kalem mahsus müdürünün yukar- da bahsini yaptığımız tarzı hare keti Türk gazeteleri ve gazetecile- ri namına bu sütunlarda büyük bir teessür ve teesüfle kaydetmeyi yer rinde bulduk. Hava tehlikesini Bilenler Ankara; 12. A. A, — Hava tehli- kesini bilen üyeler İistesi İsmail Kızılhisardan, Denizli 20; Mustafa Kaşıkçı Şirketi 30; Mehmet Mermercioğlu 40: Hasan Molla Me- miş oğlu 20; Halil Ibrahim Omer oğ- la 20; Ali Yakup oğlu 20; Hasan Hü- seyin Mehmet Emin oğlu 20; Hasan Mehmet oğlu 20; Yusuf Kıran, Sam» sundan tecimer 20, ayrıca 50 lir Hayri Kepeli 20 ve ayrıca 100 lira bağışlamıştır; Emin Aksu 20 ve ayrı ca 500 Hira bağışlamıştır; Hacı Hasan oğlu Ibrahim ve Rıdvan20 ve ayrıca 30; Sait Abdullah Kaylan 20 ve ayrı €e 20; Ragıp Embiya oğlu, tecimer 20 ve ayrıca 20; Ahmet Kepeli 20; Al Mehmet Baza ve şeriki Hasan 20; Buhusrail 25 ve 20; Mehmet A lu, Ineboludan 20; İsa Şahin Tunoğlu 40; Ba Bekir oğlu Mehmet Ali oğlu Mustafa 20; Seyit Aliki oğlu 20.

Bu sayıdan diğer sayfalar: