25 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

25 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25-9-935 GÜZEL SAN'ATLAR Modern San'at — Nurullah Cemal Berkin bir kitabr— Modern san'at hakkında bildikle- rimiz ve gördüklerimiz az çok mah- duttur. Modern san'ata dair bilgile rimizi çoğaltmak ve görgümüzü art- tırmak için okumak ve çok eser gür- mek lâzımdır. Buna mukabil san'ata dair yazılmış türkçe bir kitabımız olmadığı gibi, sergilerimizde de san- atın iyi nümunelerine tesadüi etmek pek seyrek bir hâdisedir. Plâstik sanatın memleketimizde inkişaf etmeğe , başladığı ve genç ne eski sanat telâkkilerinden kendini sıyırıp salâha doğru emin | adımlarla yürüdüğü şu devirde mo- dern san'ât: bize izah eden bir ki- taba ihtiyacımız vardı, İşte “D,, grupu san'atkârlarından Nurullah Cemal Berk bu ihtiyacımıza karşılık olarak “Modern sanat, adlı bir ki. tap neşretti. Bu kitap sanatla uzak- tan, yakından alâkası olan her oku- yucu için istifadeli olmakla beraber, bilhassa sanatisârlarımız için adeta Wizumlu bir eserdir de. Nurullah Cemal Berk, bu eserin- de empresyonizm, neo - empresyo- bizm, kübizm, pürizm, fütürizm, ve sürrealizm gibi san'at cereyanlarının ve onları doğuran büyük dir. Bu küçük eserde hulâsa edilen bu malümat gerek bugünkü san'at varlığımız için mühim bir eksiği ta- mamlamış olmak itibarile olsun, ge- rekse san'at kütüphanemize bir kıy- met ilâve etmiş olmak moktai naza- rından takdir ve rağbete değer. Bu kitap, Claude Monet'den başlı- yarak Renair Pissaro, Sisley gibi empresyonizm'in büyük dahilerini bize terclimeihallerile beraber tanı- tarak empresyonizmin resim tekni- ğinde yapmak istediği inkılâptan, o- nu takip eden ve onun bir devamı olan Neo - empresyonistlerden Seu- zat ve geçenlerde vefat eden Paul Signac gibi büyük üstatlardan bah- sediyor ve bahsi Fauves'lara intikal ettiriyor. Sıra ile Matisse, Derain, Vlamınk, Othon Frisz, Bonnard, Utrillo'dan bize kıymetli malümat veriyor. Daha sonra bugünkü sana- tın hendese ile. alâkasından ve kü- bismin doğu! kubizinin yetinden haberler veriyor. Picasso, İ ger, Lhote gibi bugünkü nesle rehberlik eden şöhretlere ait izahat Veriyor. Fütürizm ve Sürrealizmi de anlattıktan sonra kitap tamam olu- yor. Bütün şöhretler ve kındaki izahat resimlerile, ie, iyi tertip edilmiş ve kal fadesi her cihetten iyi düşünülmüş- tür. Kitabın sonuna bir de bu ressam. farın alfabe sırasiyle gerek okumuşlar: bir cetvel halinde ilâve ilmiştir. Nurullah Cemal Berk'in, bu ese rinden küçük bir parçayı aşağıya eynen naklediyoruz, . Modern san'at ve san'atta mantik “İnsanım, hattâ çok mütekâmil in- Sanın, yaşamak için san'ata ihtiyacı yoktur. Yaşamak, yemek, su içmek, uyumakla ve bunlar yapabilmek için pratik işlerde para kazanmakla || kaimdir. Bir iş adamı, bir bir avukat, bir bahriyeli, âlâ tablo seyretmeden, meden, musiki dinlemeden yaşar. San'at ferdin hayatında — san'ata intisap etmemiş Olması şartile — gratuit, yani bedava, gayrimakul, pratikten, müspetlikten Çıkan tarafı gösterir. San'at zevki dimağın bir bankacı; ilâh.. pek nevi lüksüdür. Ve böyle olduğu için | en mütekâmil dimağların karakteris- tiğidir. San'at, fonksiyon itibarile hasbi olduğu için, hayatla olan rabı- tası her halde hayatm makul tecel Mileri ile değildir. San'st, hayatın ya- nında, kendine has hakikatlerle, gi- dişlerle, prensiplerle, Giğer bir ha- yattır. San'at sun'idir. San'at eseri sun'i bir cisimdir. Ondaki guvazcne haki- ki hayatta muvazenesizliktir. San'at €seri önünde hayatla rabıtası olan her günkü sokak mantığını unut- mak, normal ölçüleri bir tarafa bi- Takmak lâzımdır. San'at eserini san- atın mantığı ile seyretmek onu anla» smaktır. San'atm, ve her san'at şubesinin kendisine has bir âlemi yardır. Tek- nik hususiyetleri, harici şekli, mantı- ğı, felsefesi. Bir san'at eserinden anlamak, o eserin cevab verdiği mü- cerret âlemin sırlarına biraz vâlof olmaktır. Buna san'at terbiyesi der- ler. Bu terbiyeyi Eski san'atın — ne de olsa — ma: tıkla daha sıkı bir rabıtasr (ovardı. Yani san'atkârın tabiate hayranlığı daha büyüktü. Eskiler, modernler gi- bi tabiati hamur gibi yuğurmamış- lar, onu bir kamus gibi kullanmış- mahir ecnebi | dillerindeki isimleri, gerekse türkçe | heykel gör- İhap Hulüsi, Memleketine yepye- ni bir zevk, yepyeni bir estetik ge ren bu isim belki her gün karşınız- da. Her gün onunla karşı karşiyası- miz, Kumbaralarile, kuru kahvelerile, traş bıçakları ile, aenirinleril.. SEA bin türlü mallarile siz6 0, hergün çizgi sanatının şaheserlerini veriyor. San'atla ticaretin kolkola gittiğini san'atkâr, zemlelcetimi- afişçisidir. Afiş sanatı, gerçi resim sanatından belki tama. men ayrı, büsbütün, bambaşka bir sanat şubesidir. Fakat çizgi, kompo- zisyon ve zenk rabıtalarile resme öte- ki arkadaşlarından fazla yakın olanı- dır. Afişin, evvelâ gözü etrafınm bü- tün rahutalarından avrrarak kendine, çekebilmesi ve kendine baktıkça bak mak arzusu ouyandırabilmesi lâzım- dır. Bunun için de afişin evvelemir- de bir eseri san'at olması icap eder, İşte İhap Hulüsinin afişleri, herbiri bu meziyet ve ususiyetleri bol bol taşıyan birer san'at eseridir. Yaptığı afişlerin bir. kısmı bir araya toplıyarak Mrsr apartımanın. da bir sergi vücuda getiren İhap Hulüsi, memleketimizde bu janrın yegânesidir. ———— lardı, San'ati felsefelere âlet etme. mişlerdi, entellektücllik, bize yakn devrelerin san'atinde en bariz cihet olduğu için modern san'at geniş bir fikir sahasıdır. Nasıl olmaz ki he men her modern eser, tabiate bir hayranlık haykırışmda ziyade entel- lektüel bir şranifestodur. Değişen ablâk telâkkileri, insan hisleri, içti mai gidişler, harb, makinc, zama: sürat mefhumları, tabloya heykele, besteye, binaya, yeni şekiller verdi- ler. San'atkâr devrini takib etmezse, devrinin adamı olmazsa, yaşıyan bir san'ât yapamaz. ve bugünün #an” tine göz yuranlar, ona mütereddi di yenler mütekâmil adamlar değildir- İer. Mâzinin kırıntıları ile yaşamak istiyen miskin ruhlardrr,, AFIŞ SERGİSİ Bilhassa son asırda afişle ticaret biribirine o kadar yaklaşmıştır. ki kötü yapılmış bir afişle bir mal, ka- litesini ve müşterisini derhal kaybe- debilir. Bunun için ticaretle iştigal eden ve malını tanıtmak ve iyi sür enler bu sergiyi mutlaka n'atma gelince, eserlerinde resimden ziyade İotoğra- e kaçan İhap, halkın tam zevkine göre hitap etmesini bilen bir san'at- kârdır. Onun için, resim terbiyesi henüz teşekkül etmemiş olan bizler için İhap Hulüsinin san'at: şayanı hayret görünmektedir. Her nekadar bu tarz afişlerin, memlekette mo- dem san'at zevkini geciktirmekte mühim bir rolü varsa da çizgiye kar- şı hürmet telkin etmesi ve halkın zevkini bayağılıktan kurtarması iti barile her türlü takdirin fevkinde. dir. Zat.. modern san'at ilk övün olarakhalka sunulabilecek bir nesne değildir. Halkı modern san'ata alış- Uurabilmek için birtakım o merbaleler lâzumdır, Bunun için halka vereceği- miz modern san'at zevki ziyafetinde & SA AIADAŞLIĞINAN UARANI AEADAŞLA ei” | | İ İhap Hulüsinin afişleri bir ordövr- dür. Halkın san'at midesini bozma- dern afişlerle işe doğru bir şey olmazdı, Bütün bu endişelerden sarfmazar bize güzel, temiz, cazip ve tatlı renklerle, tatlı çizgilerle gözlerimizi memrun eden ilk afiş bizim memle- ketimizde İhap oHulüsinin elinden çıkmıştır. Natl inkâr edilebilir ki sokaklarımız, caddelerimiz, duvarla- sındaki çarpık, çurpuk, iğri büğrü ve zevkimizi tahriş eden afişlerden geçilemez bir hale gelmişti. Bu uzak bir mazi değildir. İhap, afişi, tabelâ- cinin, dükkânından, san'at atölyesine A A ç BAKA,SIN ) “TORKIYE “İÇ BANIĞA çıkardı, Ve bundan hem memleketin estetiği, hem de ticareti kurtuldu. Sergiden çikarken İhap Hulüsi ile konuştuk. — Siparişlerde serbest kalamıyo- rum. Siparişi veren muhakkak ki işime de müdahale etmek İstiyor. | Halbuki benim için, yapmak istedi- ğim şeyde rahat ve serbest kalmam İ lâzımdır. Onun için ilerliyemiyorum, TAN mak, bulandırmamak için ültra mo-| başlamak zaten | Siyaset barometrosu gene son hızıyle: Harp gösteriyor Gazeteler, Samuel Hoare'ın Roma- deki İngiliz elçilisi vasıtasile Musso- liniye sunduğu notanın, anlaşmazlı - ğın kotarılması maksadile Üçler âre- ndaki görüşmelere tekrar başkınma- # hususunda bir teşebbüs mü, yoksa İngilterenin Akdenizdeki deniz faali- yetinin düşmanca bir mânast olmadığı hakkındaki inancaların tekrarı mahi- yetinde mi olduğunu sormaktadır. Habeşistan mukabil teklif- leri kabul etmiyecek Adisababa, 24 A.A. — Resmi çe - venler, Beşler komitesinin teklifleri” ne cevap olarak İtalya tarafından ya- pılan teklifleri kabul edilemiyecek iyette sayınaktadırlar. parçası vermekten imtina edeceği #ö) İenmektedir. Habeşistan, silâhlarını bırakmaktan da imtina edecektir. Imparator saraymda yapılan bir toplantıda, yukardaki meseleler uzun uzadıya incelenmiştir. Habeşistanın, Uluslar Sosyetesinin nasihat ve tav- siyelerini takip etmeye karar verdiği teyit olunmaktadır. Hattâ, Habeşis - tan, İtalyanlar tecavüz ettiği takdir - de, icap ederse, hüsnü niyetini isbat etmek maksadile, asker kıtalarını hu- Doğu Airikasına gön duttan geri çekmeğe bile hazırdır. İtalyanların, Habeş kuvvetlerinin tahrikâmiz harekette bulunduklarını bahane ötmeleri ihtimaline meydan vermemek üzere, Negüsün budut ya- kininde bulunan kuvvetlere içeri çe- kilmeleri emrini verdiği söylenmekte dir. mar kine t kalmadı ' Paris, 24 A.A. — Beşler komitesi: | nin işi devretmesi, uzlaşma işinin tem bir akamete uğradığına delil sayıl- maktadır. Gazeteler, konseyin, müsa- adekâr davranmakta, komite kadar ileri gitmiyeceğini tahmin ve duru - mu çok fena telâkki etmektedirler, Biraz teselli verecek nokta, İngiliz elçisinin Suviçi ve Mussoliniyi ziya- retinden sonra Italyan - İngiliz mü- masebetlerindeki gerginliğin hafifie - miş olmasıdı Journal diyor ki: “Uzlaşma kesin olarak suya düş - "müştür. Fakat işin en tehlikeli tara - fı, görüşmek için mevcut olan bir fır- satın, kaçırılmakta oluşudur. En bü - yük uzlaşma hamlelerini yapmış o - lanlar bile, daha uzağa gidemiyecek- lerini idrak ediyor gibi görünmekte - dirler. , Petit Parisien şunları yazıyor: “Uluslar Sosyetesinin uzlaştırma ödevi bitmiş telâkki edilebilir Bu gezete, könseyin 15 inci mad- denin tasarladığı tavsiyeleri ileri sü- receğini tahmin etmektedir. Konsey, bundan sonra toplanmıyacak, fakat devresine de son vermiyetektir. Kon- seyin Cenevrede müşahitler bırakarak toplantılarını sonraya bırakması muh- temel görünmektedir. Bu müşahitler, lüzumu halinde; ev- velden çağırma lüzumu hissedilmeksi- zin derhal toplantı yapmak imkânını vereceklerdir. İngiliz - İtalyan anlaşması, Cenev- TE çevenlerinde hüküm süren müte- €ssir havayı gidermiştir. Bunu, gerçek bir memnuniyetle kay detmek gerektir. Bu nokta çok önem- lidir. Çünkü muhasama başlayınca, derhal tahdit edilmesi ve başka ye Ti sirayet ettirilmemesi “gerekecek- ir, Matin, şu fikri yürütüyor: 'Görüşmelerle geçen üç uzun haf- ——————— diyordu. İht Hulüsinin şikâyette hakkı var. Çünkü © afiş yapıyor ve afiş bir san'at eseridir. San'at eserine ka» rışmak onu bozmak, berbat etmek demektir. Yegâne işi afiş yapmak ve bu yol- da güzel neticeler kazanmak ve iler lemek istiyen, kendine bunu meslek edinmiş bir adama, şimdiye kadar eline kalem almamış ve (bittabi bu işten ânlamiyan bir pastırmacının bir sipariş dolayısile müdahaleye ken disinde hak bulması çok gülünç ve acıklı bir vakıâdır. Her şeyi bilmek iddiasında bulunanlara çizme hikâ- yesini hatırlattıktan sonra, kendile- rini ibtisasa karsı hürmete davet ederiz. (Başı 1 incide) ta tam bir muvaffakiyetsizlikle s0 - nuçlanmıştır. Konseyin, muhasama - başlamasını beklemek üzere top- Tantılarım sonraya bırakması muhte- eldir, Memnuniyetle kaydetmeliyiz ki, İngiliz çevenleri, Fransız ve İn - giliz mümessillerinin sıkı işbirliğine devam etmeğe hazır olduklarını söy- Jemişlerdir.., Echo de Paris gazetesinde Pertinax diyor ki: “Cenevrede hemen herkes bir uz- laşma umudunu kaybetmiş. gibidir. Laval - Eden görüşmelerinin bugün mevzuu bahsolması gereken mesele lerin çok dışına çıktığı söylenebilir. Avrupa güvenliği meselesi ve Ha- beş işi kötü bir gidiş aldığı takdirde, zararm mümkün olduğu kadar tah - dit edilmesi için takip edilecek hare- ket tarzı, İngilizler, Fransız - İngiliz anlas- masınm mümkün olduğu kadar sıkı olduğunu ısrarla söylemektedirler.,, Bu haftanın başlangıcı, anlaşmaz » lığın, geçen haftalarda başlayan ger- ginleşmesini endişe verecek bir şekli de artırmıştır. Herkes şu fikirde bu- lunmaktadır ki, muhasamanın başla « masından evvel son görüşme imkân- larını taşıyan günler, yaşanılmakta - > derilen İtalyan askerleri dır. Bu hafta, mümessillere hiçbir uz- laşma umudu vermeden başlamakta - dır, Habeşliler bir İtalyanı tevkif ettiler Adisababa, 24 A.A, — Revter ajan “ diriyor: ie makamatı, Adü ir Malyan memu- runu tevkif etmişlerdir. İtalyan elçisi Vinci, bu tevkif hakkında şikâyette bulunmuştur. Bundan başka, Condar'daki İtalyan konsolosunun, Sudana gitmesine mâ- ni olunmuştur. İtalya mukabil teklif yapmamış Roma, 24 A.A. — Kabine toplan» bısnın sonunda yayılan bir bildiri İtalyanın Cenevreye hiçbir mukabil İ teklifte bulunmadığını ve yalnız Beş- ler komitesi tekliflerini hangi sebep- lerden dolayı şayan: kabul görmedi- Gini izah ettiğini tasrih etmektedir. Habeşistanda seferberlik | emri Londra, 24 A.A, — Daily Mail ga- zetesinin Adisababa özel aytarı, dün Negüs tarafından imza edilmiş olen genel seferberlik emri; yağmur mevsiminin sonunda başlanan maskal şenliklerinde yahut kemen bunlardan sonra ilân edilmesi ihtimeli olduğunu haber vermektedir. İtalyan Kuryesini soydular Adizsababa, 24 A.A. — İtalyan el giliği, Italyan diplomatik kuryesinin Gondar konsolosluğu ile Adua arasın- dir. Süveyş kanalını geçen as- kerlere malzeme Londra, 24 A.A. — Portsaitten bil- dirildiğine göre, 20 eylüldenberi Sü | veyş kanalından, 6035 İtalyan askeri, İ 421 top harp kereçi ve 8418 ton mah- İ rukat geşmiştir. Napoli, 24 A,A. — Dün Afrikaya 2000 nefer hareket eteniştir. Gelecek dört gün içinde Napoli limanında 17 gemi kalkacaktır. İtalyanlar Afrikada asker topluyorlar Londra, 24 A.A, — Kabhireden bil. dirildiğine göre İtalyanlar Sibyada Doğu Afrikasında hizmet etmek üze- re yerli asker toplamağa devam et - mektedir. ffer bölge hükümet emrine “belli sayıda sağlam adam vetmek mec buriyetindedir. İtalyanlar bu suretle 20 bin kişilik bir kuvvet toplayabile- ceklerini umuyorlar. İngiliz uçak gemisi Çebelüttarik, 24 A.A. — Nevasa nakliye gemisi, Exeter adir İngiliz kruvazörünün refakatinde Doğuya | doğru hareket etmiştir. Mısırlı bir Prens te Habeşe da soyguna uğradığını söylemekte - | gidiyor İskenderiye, 24 A.A. — Habeş im- paratoru, şimdiki Mısır hanedanından Prens Ismatl Davudun Habeşistanda çalışmak için yaptığı müracaati kabul ermiştir. Prens yakında Adisababaya gide : cektir. İngiliz filosu Navarine gidiyor Atina, 24 (Özel) — 4 Dritnot, 2 tayyare nakliye gemisi, 8 kruvazör, 46 muhripten mürekkep kuvvetli bir İngiliz filosu bugün Navarin limanm- dan gelecektir. İngiliz donanmasının bu filosu manevralar yapmak üzere Birinciteşrinin 25 ine kadar Yunan sularında kalacaktır. İtalya yeni tekliflerde Roma, 24 A.A, — Italyan kabine si bugün toplanmış ve yine cumarte- si toplanmak üzere dağılmıştır. Kabine toplantısından sonra çıka- rlan resmi (o bildirğte deniyor ki 8 “Mussolini siyasal durumun cumar- tesinden bugüne kadar olan gelişimi ni kısaca anlatmış ve İtalyanın Ce- nevreye mukabil önergelerde bülün- madığını ancâk Beşler Komitesi ö- nergelerini ne için kabul etmediğinin sebeplerini bildirmiş olduğunu söy- Jemiştir, Cumartesinden beri olan bü- tün şeyler Mussolininin başka türlü hareket edemiyeceğini ispat eyle miştir, Mussolini İtalyanm, hâdiselere gö- re takip edeceği siyasayi anlatmış. tur, Üçler ve Cenevre Londra, 24 A.A, — Resmi çevene ler, Duçenin Drummond tarafından kendisine verilmiş olan teminatı sen pati ile karşılamış olduğunu #öylü - yorlar, Cenevre müessesesi haricinde bir üç devlet konferansının toplantı. ya çağrılması yaylası ihtiyat kaydile telâkki edilmiştir. Çünkü böyle bir davet Uluslar Sonyetesinin nüfuzunu kıracaktar. İngiliz kabinesinde toplantı Londra, 24 A.A. — Bakanlar, bir buçuk saat görüştükten sonra dağ mışlardır. Bugün başka bir toplantı yapılmıs yacağı anlaşılıyor. Habeşistanda manda Roma, 24 A.A. — Stampâ gazete si, Habeşistanda bir.manda tesisi lü» mumunu yazmaktadır. Son Dakika Komite raporu Hazırladı Cenevre, 24 A.A. — Bu sabah toplanan beşler komitesi konse ye vereceği raporu saat 12,30 da tespit etmiştir. Cenevreden ayrılış Cenevre, 24 A.A. — Bazı de- legeler bu akşam Benes ile, per şembe günü, konseyin seçece, muhtelif usuller hakkında gö - rüşmüşlerdi. İtalyan hükümeti, bildiri de, paktın bazı maddelerinin tat biki üzere alacağı kararı gizle - memektedir, Bunda, konsey 15 inci maddeyi tatbike karar ver- diği takdirde, Uluslar sosy: ni terketmek tehdidi göz "ASKERİ 8iLDİRİĞ Tüm, As, Dairesi Başkanlığından: i — Teşrin 935 celbinde bir bu- çuk senelik hizmete tâbi 316 ilâ 327 bakayası ile 328 doğumlulardan geri kalanlar ve iki senelik hizmete ayrıl» mış 516 ilâ 323 bakayasıyle 329 do- ğumlular ve deniz ve jandarma si- rıflarına ayrılmış olan 316 ilâ 329 bakayasıyle 330 doğumlular celp e- dilecektir , 2 — İki senelik smıflara ayrılmış olan erat için yevmi içtima 24 1 inci teşrin 935 tir. Bedel nakti vereceklerin bedelleri 23 İ inci teşrin 935 akşamına kadar ka» bul edilecektir. 3 — Deniz sınıfına ayrılmış olan erat için yevmi içtima 10 1 inci teş- rin 935 tir. Bu smıftan bedeli nakti vereceklerin bedelleri 9 1 inci teşrin 935 akşamına kadar kabul edilecek» tir. 4 — Jandarma sınıfına ayrılmış ©- Jan erat için yevmi içtima 16 1 İnci teşrin 935 tir.Bu sınıftan bedeli nak- ti vereceklerin bedelleri 14 1 inci teş- rin 935 akşamına kadar kabul edile- cektir. $ — Yukarıda gösterilen tarihler» de şubelerine müracaat (etmeyenler hakkında Askerlik mükellefiyeti ka- nunun ceza maddesi ahkâm: tatbik edilecektir eskidi lik eze a dn lük ime ilminin

Bu sayıdan diğer sayfalar: