6 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

6 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

PARA MESELESİ Stendhal'e sorarsanız, insan kendine muayyen bir gelir te - min ettikten sonra daha fazla para kazanmıya çalışmamalıdır. Jean Grenier. isminde bir Fransız muharriri diyor ki: “Fa kat insan bir kere para kazanmı ya başladıktan sonra daima da ha fazlasını ister, San'atkâr için bu mes'elenin halli ya milyoner oğlu olmıya, yahut ta komünist bir cemiyette yaşamıya bağlıdır. Bu iki vaziyette de artık para meselesi kalmaz. Fakat tehlike şuradadır: Birinci vaziyette il - ham, ikinci vaziyette de hüri - yet yoktur.., Bu son hüküm çok doğrudur. Moskovada ve Pariste toplanan sol muharrirler kongresinde hü. | riyetsiz bir san'atin imkânsızlı. | ğı üstünde çok duruldu. Fakat “İnsanın bir kere para kazanmı ya başladıktan sonra daima da | ha fazlasını istemesi,, para hak: ! kındaki telâkkisine ve kararına bağlıdır. Servetten başka ihti - ras ve gayesi olmuyanlar için pa ra kazanmanın hiçbir kertesi do ! yurucu değildir; fakat parayı ancak yaşama vasıtası yapmak istiyen ve ona bir gaye mahiye - ti vermiyen san'atkâr için mülki yet ihtirasına hudut çizmek ni-| çin mümkün olmasın? Misal ne kadar çok! Bütün mesele parayı ya saa- detin şartı ve gaye, yahut ta ya şamanm alelâde bir vasıtası te- lâkki etmek arasındaki farkta saklıdır ve Stendhal haklıdır. Peyami SAFA —— Heybeliadanın kadastrosu yarın başlıyor Kadastro mmtaka direktörlüklerin- deki postaların çalışmaları devam et- mektedir. Beyoğlu kadastro müdür. düğü, Asmalımescit esinin ka- dastrosunu ikmal etmiştir. Şimdi, bu mahal'edeki gayrimenkul sehiple- rinin verdikleri beyannameler tetkik edilmektedir. Llân müddeti bittiği için yarından itibaren de Heybeliadanın kadastrosuna başlanacaktır. Bu Ka- dastroyu yapacak omıntaka e ai direktörlüğü Heybeliadada bir bina tutarak hazırlıklarını bitirmiştir. Cinayet işliyen talebe tutulamadı Yüksekkaldırımdaki evinde eski bir talebesi tarafından vurulan Halim Lüdnerin hastahanede tedavisi sür- mektedir. Öğretmenin sıhhi durumu ividir. Halim Lüdneri yaralayan Bü; ban, henüz yakalanmamıştır. Zabıti izlemelerine devam etmektedir. Tet- kikler, Bürhanın İstanbulda olmadığı ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Yugoslavya elçisi Ankaraya gitti İ derslere başlayacak olan Kumkapı o Lise ve orta Okullarda Yeni talebe Lise ve orta okullarda açıkta kalan talebenin yerleştirilmesi sonuçlanmış- 850 ta ebenin obeşyüzü yeni açılan Kumkapı orta okuluna, 350 si de Or- taköy okuluna yerleştirilmişletdir. Bunlardan başka yeni açıları okullara yeniden talebe kaydedilmiş ve hiç bir müracaat geri çevrilmemişiir. Yeni o- kullarım ders evazımı da tedarik edil- ir. Yalnız Ortaköy okulunda bazı dahili tadi ât yapılmaktadır. Bu *e- beple bu okul Kumkapı okulundan birkaç gün sonra tedrisata başlaya- Taktır. Kadıköydeki yeni okulun has | zırlıkları da tamamlanmak üzeredir. Bu okulda da 15 güle kadar derslere | başlanacaktır. Kültür direktör vekili Mehmet Emin tedrisata İlkteşrinde başlamış olan lise ve orta okul'arı do- laşarak talebe vaziyetini ve tedris işle rini incelemektedir. Direktör önümüz deki çarşamba gününden itibaren kulunu da teftiş edecektir. Yalnız bir yıl için birinci ve ikinci sınıflarla ted- | risat yapacak olan bu okula ilktedri- sat kadrosundan birkaç öğretmen ta. yin edilmiştir. Bu öğretmenler yalnız birinci sınıfa ders vereceklerdir. Ge- lecek yıl orta tedrisat öğretmeni im- tihanına girmek için müracaat eden- lerden hiç biri geri çevrilmiyecek ve orta tedrisat kadrosu takviye edilecek tir. Süt talimatnamesinin tatbikine başlandı Uray, Sıhhat direktörlüğü ve süt- güler kurumu, yeni hazırlanan süt ta- limatnamesinin tatbikıma geçmişler « dir. Talimatnamenin hemen yapılması gereken maddeleri üzerindeki kontrol İer başlamıştır. Süt talimatnamesinin tatbikının iki ay kadar geriye bırakıl. dığı hakkındaki neşriyat üzerinde ilk tini soran bir muharririmize Sıhhat direktörü Ali Rıza Baysun izahat ver- miş ve demiştir ki: “— Talimatnameye göre mandıra- larda yapılması gereken yenilik ve 1s- lahat üzerinde zamana mütevakkıf bu lunan maddelerin tatbiki için şarbay- liktan iki ay mühlet istedim. Teklifim tetkik edilmektedir. Talimatnamenin | mühlete bağlı olmayan diğer hüküm- | leri tatbik olunmaktadır.,, İ Tıp Kougttetüdü, Sovyet profesörleri 7 Birinciteştinde Ankarada topla- nacak olan üçüncü ulusal tıp kongre- sinde bulunmak üzere memleketimize davet edilen dost Sovyet heyeti yarm sabah Berlin tarikiyle şehrimize gele- cektir, Birçok kıymetli oprofssörler. den mürekkep olan doat heyetin ayni gün Ankaraya hareket ederek kon- gre toplantısma iştirak etmeleri ash temeldir. Yabancı dil okulunda derslere başlanıyor İkteşrinin 1$ şinden itibaren Uni- versite yabaner diller mektebinde ders lere başlanicaktır. Yabancı diller mek Şehrimizde bulunan Yugoslavyanın ze Ankara elçisi Branko Lazaroviç ün akşamki ekspresle Ankaraya git- miştir. Yeni elçi Ankarada Cümurbaş kanı Atatürke itimatnamesini takdim ettikten sonra tekrar şehrimize döne- cektir, tebine bütün Fakülte talebeleri mec- burü olarak devam edeceklerdir. Yal- niz son sınıf talebeleri bu derslere de- vamda serbesttirler. Yabancı diller mektebi imtihanında muvaffak olamı- yün talebeler diğer derslerin imtihanı tır. Semtlerinde uzâk okullara yazılan || | şenlerin gözü önünden kaldırılmasına | TALEBE | — Kalık, disiplin ve düzenin birinci İ şartıdır. Hele mektepli gibi deli- İ hanlılık çağında olanların tam bir disiplin altına alınması gerekince bunlara bir kılık düşünmek ilk iş olur, Doğrusu bizde talebe kılığı tam bir intizam altına alınmamış- İ tır. Yalnız son yıllarda bazı serse- | rilerin törlü haylazlıkları örtmek | “için başlarına kasket giyerek ken- | dilerine talebe süsürvermeleri üze rine mekteplilere birteviye bir kas het giydirildi idi, Bundan başka her mektebin ya bir kılığı var, ya yoktur. Ol da biribi- rine benzemez. Gazetelerde okuyoruz ki; Kül. Bakanlığı talebe için bir iki kılık modeli yaptırmış, bunlardan birini seçecek imiş. Talebe kılığı modeli seçilirken | gözönünde tutulacak birçok şeyler vardır. Meselâ bu kılık yerli ku- li BES Atyon tohumları Islah ediliyor Uyuşturucu maddeler inhisarı eks. perlerinden müteşekkil bir heyet, to- bum ıslahatı işleri için incelemelerde bulunmak Üzere dün Afyonkarahisara gitmiştir. İki yıldanberi süren tohum ıslah çalışmaları, önümüzdeki söneye kadar daha iyi başarılmış olacaktır. Merzifon, Malatya ve Afyonda bu yıl yeni Afyon rslah tarlaları kuru acik- tır. Eksperler, iyi şartlar altında ye- tiştirilen afyon Ürününün morfin de- recesini yükseltmek için de baz! nü- mune tarlaları harırlayacaklardır. | İ Camekânlarda döner kebabı bulunmıyacak Lokantaların camekânlarında balık, et ve saire gibi şeylerin pişmemiş olan larile döner Kebap ve emsali yemek- ler teshir olunuyo'du. ği durumu bazı sebeplerden mahzurlu görmüş ve bu gibi seylerin gelip ge- karar vermiştir, Bu kârarın alükadar- lara bildirilmesi üzerine lokantaların Bazılarında derhal tatbikata geçilmiz, enmeklnierrm.- 4v- yemeklerin bulunduğu Köünelizikiz ei kaktan görülmiyecek şekilde boyama- ğa başlamışlardır. Bir kısım Jokamta- cılar da bu durumun kazançlarına mâ- pi olacağını. söyliyerek belediyenin kararma itiraz etmişlerdir. Takdir alan ilçebaylar Bergama ilçebay: F. Şengül, Bandır ma ilçebayı Recep Ragıp, Pınarbaşı ilçebayı Celâl, Darende ilçebayı Oz- den, Nusaybin ilçebayı Rauf Unal takdir edilmişlerdir. | İZ profesör yardımcısı getiriliyor Bu yıl için Üniversiteye yeniden bir profesör'e 12 profesör yardımcısı getitilecektir. Bunun için profesör Kreplin ile mukavele yapılmıştır. Bu profesörle 12 yardımcı yakında Avus a sokulmıyacak ve doğrudan doğru- ya smufta katmış addolunacaklardır. turya ve Almanyadan şehrimize gele- ceklerdir. No.50.. l şa Cumbadan Rumbaya! Server BEDİ Gayet acemice bir yazısı vardı, Se Hime yanlışlarla dolu bir mektup gön- dermek de İstemediği için yanı ba; şında duran iyi giyinmiş, orta yaşlı bir adama yaklaşt — Atledersin, dedi, bana Üç satır yazar mısın? Adam derhal kalemi eline aldı ve Cemilenin söylediklerini şu şekilde yazdı: Mektep çıkışında seni orada bekliyo- geni Söyliyeceğim şeylerin fevkalâ- de ehemmiyetini düşünerek mutlaka gel, Sakın ihmal etme! Ancak bu mektup postaya verildik- ten sonradır ki, Cemile, ertesi gün Selimin mutlaka tevkifhaneye uğrı- yacağını ve orada kendisile, hatta Tahsin Beyle karşılaşmak tehlikesi a düşündü. Fakat, bunun ö- geçmek için mektuba ne ilâve eded Hiç! Omuzlarını silkerek yürüdü. Bir kere hareket haline geçmiş insanların fena tesadüflere karşı duydukları ve hem cesarete, hem de kayıtsızlığa benziyen bir bisle bu iktimaji zih- Binden koğdu. Eve döndüğü zaman iyice akşam olmuştu, Annesile ablasını sofrada buldu. Artık Hafizelerin, filânların şefaatine ihtiyaç duymadan “Gasbr- ânnek” bütün istediklerini annesi ne de, ablasına da kabul ettirmeğe karar vermişti. Sofra başındaki san dalyesini büyük bir gürültü ile çekerek oturdu ve hiçbir engel karşısında geri dönmiyeceğini hissettiren keskin tavırlarla onlara bakarak dedi ki: — Az daha Tahsini elden kaçır» yordum. Nemrut herif dediniz, bil- mem ne dediniz, adamcağızdan 69 ğuttunuz beni... Hazır kısmetim aya» d:ma gelmişken az daha tepiyordüum. Nesi var Tahsinin? Ben onu değme züppelere değişmem. Görmediniz mi yaptığısfedakârlıkları. Saati götürüp verdiğim zaman gözleri dolu dolu oldu, Ne kabahati var? Apartıman tutacak, döşeyecek, dayıyacak, size bakacak, bana bakacak, karısını bos yacak, Allahın emriyle beni alacak. Bir daha böylesini ben nerede bulu- lerden kurtulursunuz. Biç daha Şa- hindenin eli tavadaki kızgm yağla yanmaz. Ben de bu mahallenin de- dikodusundan, gürültüsünden kurtu- turum, sinirli olmam. Değil mi öyle? Cemile annesine de, ablasına da yarım baş hareketlerle baktı. Asiye hanım kaşlarını çatmıştı, gözlerini yemek tabağmdan ayırmıyârak ağır ağır yiyor ve yutkunuyordu. Şahin- de, bilâkis, gözlerini Çemileye dik- — Şimdi ne olacak? diye sordu, gene Tahsin beye mi karar? STAN — Ne Dersiniz? KILIGSıI maşla yapılabilmeli, azçok giyin - mek zevkini okşamalı, kire dayan | malı ve dikişi güç olmamalıdır. Fa kat bütün bunların başında, çok, amma çok ucuza mel olması şartı gelir... Bugünkü yaşayış şartları arasın da yiyecek ne kadar ucuzlamış o lursa olsun giyim, kuşam maale- sef hâlâ pek pahalıdır. Onun için- | dir ki; talebe kılığı sesilirken en | acuza mal olacak modelin diğer. lerine tercih edilmesi, bn kılığın tamamiyeti, (yani her keseye uy- gün-oluşundan dolayı çocuk veli» | sinin yapabilmesi) yönünden el: zemdir. Yohsa ya mekteplerde | resmi kılığı olmayan birçok talebe | görülür, yahut kılık yaptıramıyan | lar tahsili bırakmaya mecbur o- | lurlar. Bunun ikisi de kötüdür. | Biz böyle düşünüyoruz, i Siz ne dersiniz 21 i jJ Nütus sayımı Hazırlıklarısürüyor Nüfus sayım bürosu dün toplanınış, işleri tekrar gözden geçirmiştir. Ba- kanlar Kurulu kararınca istisna edi. ienlerden başka devlet teşkilâtına men sup bütün işyar'arın sayın işlerinde verilecek vazifeleri bilâ tehir yapma- ları ve)bundan kaçınanlar hakkında kanunefi gereken muamelenin yapıla” cağı bütün dairelere bil füs sayımı için bir ko; yapılmıstır. Radyoda Üniversite profesörlerinden Noymark fransızca, 16 da Uray Ekonomi törü Asım Süreyya, 17 de İstatistik Genel Direktörü Celâl Ayba ve ayni gece de Profesör Omer Ce'âl konfe- zans vereceklerdir. İsviçre Nüfus Ge- nel Direktörü ile birlikte El dar giderek nüfus sayım hazırlıklı Bı gözden geçiren Nüfus Genel vektörü Celil Ayba bu yakınlarda şeh rimize gelerek buradaki hazırlıkları da son olarak gözden geçireceklerdir. 110 talebe liseden döndi sep Nise.son Aınif ai kalmışlardır. 190 taTbOfey SAN Mei kanlığının geçen yıllar bir dersten dö nen talebenin Üniversiteye alımması hakkındaki kararını gözönünde tuta » rak bu kararın bu yıl da tatbiki için Bakanlığa müracaatta bulunmuşlar - dir. Sürp Agop Belediyenin mi, Evkafın mı?, Belediye ile Evkaf arasındaki pürüz Tü işleri düzelterek Oolan komisyon çalışmalarına devam ediyor, Her | iki yönetgede komisyonun muhtelif İş- İer hakkındaki sorularıma cevaplar ver mişlerdir. Bu arada Sürp Agop anla- samamazlığı da vardır. Her iki tarafın da kendisine ait olduğunu iddia ettik- leri bu mezarirk meselesini komisyon diğer işlerden evvel ele almış ve ince- lemeye başlamıştır. Bü tetkiklerden sonra komisyon iki tarafa sözlü soru. lar soracak ve ayni şekilde dinlemeler yaptıktan sonra kat'i kararını bildires cektir. KUÇUK HABERLER * Türk - Yunan tecim anlaşması- nın metni dün ilgililere bildirilmiştir. © Peynir tecimenleri, peynir ihra- catımızı arttırmak için elbirliği rekete geçmeğe karar vermi nun için aralarında bazı g de yapmışlardır. Buldukları tedbir ve gareleri, Türkofisin yardımı ile derhal tatbik edeceklerdir. * Memleketimize gelecekleri yaz- İlan Yugoslav uçaklarının geliş tarib- leri henüz Hava kurumuna bidiriime | miştir, © Süleymaniyede yapılmakta olan Universite biyoloji enstitüsü Birinteş- rin sonuna kadar çalışmalarına başla- İİ yacaktır İl © Universite bahçesinde yapılmış İ olan rasathanenin noksan âletleri ya- kında tamamla r. Yalnız büyük hattı üstüva di ünün çok pahalı olduğu anlaşılmış ve alinmasından sarfınazar edilmiştir. © Seyyâr kundura boyacılar sokak ortalarında durarak ayakkabı boyuyor ve gelen geçenin yoluna mâni oluyor- du, Belediye bunu gözönünde tutarak sokak ortasında ayakkabı boyamayı yasak etmiş ve keyfiyeti alâkadarlara yaymıştır. © Kültür Bakanlığı müsteşarı Rıd- van N bazı özel işlerini görmek Üzere şehrimize gelmiştir. Bir halta sonra Ankaraya dönecektir. * Orta tedrisat direktörü Avni bu günlerde şehrimize gelecektir. Direk» tör, okulları gezerek talebe durutnu- nu inceleyecek ve tedris işlerile meş- gul olacaktır. * Kartal ilçebaylığı jandarma kö- mutamlığına Kars jandarma komuta- m Yüzbaşı Şefik atanmıştır. © Sütçüler Cemiyeti, yakında bir süt sergisi açmağa karar vermiştir. Sergide saf ve temiz süt bulünduru- İncak ve ziyaretçilere ikram edilecek- tir. Serginin açık bulunduğu günler, sütler şenlik yapacaklardır. Cemi- yet hileli süt satı'dığını cürmü meş- hut halinde tutanlara onar liralık mü- kifat vermeği kararlaştırmıştır 9 Mezunen yaz tatilini geçirmek üzere memleketine giden Danimarka sefiri M. Norgaat şehrimize dönmüş- tür. Sefir birkaç gün şehrimizde isti- rahatten sonra Ankaraya gidecektir. Temiz olmiyan lokantalarda ceza kesiliyor , Lokânta, kahve, otel ve saire gibi yerlerin pis olduğundan şikâyet edil. mişti 'ediye bü şikâyetleti önem- kele Sro için alâkadar memurla. miz olmadığı görülen yerlerden ceza alınacaktır. Şehir Meclisi neler görüşecek? İstanbul ömüum"' meclisi 1 Teşrini- sanide toplantılarına başlayacaktır. Şehir Meclisinde tetkik edilecek olan projeler hazırlanmıştır. Bu projeler ğer tarihi âbidelerin meydana çıkarıl- ması, yeni belediye talimatnamesi, Haliç Şirketi vaziyeti ve saire vardır. Çocuk Esirgeme Kurumuna teberrü Amerikada Pipodi şehrinde bulu. nan Türk vatandaşları aralarında top- ladıkları 1645 doları çocukları esirge- me kurumuna armağan etmişlerdi—. Kurumumuz genel merkezi: memle- ket dışında yaşıyan kıymetli vatan: lerini şükranla karşılarız. arasında şehir plânı, Yenicami ve di- | daşlarımızın bu yüksek hayırseverlik» | 810.935 <> HUD Day İKİ UÇ GUNE KADAR — Yarın buluşalımı. — Buluşalım. — Saat kaçta? — Üçle dört arast.. — Nerede?. — Valide Kıraathanesile Me serretin arasında, Şu yukarıdaki konuşma, $! “iki ile üç,, "Valide Kıraathane sile Meserret,, arasi sözleşm! sistemi sosyal hayatımızda dör bir yana kol budak salmış bi zihniyettir. Bir bildik anlattı: Adamcâ gız bir gazete sekreteri olduğu için evinde telefon bulundurma ğa meçburmuş. Bundan bir ik hafta önce evini değiştirmiş Yeni taşındığı yerde telefon yokmüş. Eski telefonunun yen taşmdığı ere getirilmesi için bü işle uğraşan yere baş vur. muş. “İki üç güne kadar telefo nunuz nakledilir.” cevabı al- mış. İki üç gün geçmiş. Yine mü racaat, yine cevap: “İki üç gü- ne kadar naklederiz.” Bu iki üç gün iki haftadır böyle sürüp ekteymiş.. İki üç gün iki hafta demekse, iki üç hafta iki ay ve iki üç ay da iki yıl olur. Orhan SELİM POLiS Gene bir otomobil Faciası oldu Evvelki gece, Büyükçekmece yo- İ unda feci bir otomebil kazası olmuş- tur. Oğrendiğimize göre Çekmece is tikametinde ilerleyen özel bir Ford o- tomobili, aslalt yolda lâmbasız ve bü- tün hıziyle giderken kavun yüklü bir ârahaya çarpmış ve ârabâyr parça a- mıştır. Çarpmada, araha beygirlerin- den birisi çök derin yaralar almış, hayvanın bir bacağı kırılmış, kafası yarılmış ve göğüs tarafı parçalanmış- tır. i Hâdisedeh haberdar olan Bakırköy jandarması, Büyükçekmece istikame- tinde kaçan otomobilin tutulması için icapeden tedbir) ve Büyük» | pearl otomobil durdurulmuş, ş9 £ yakalanmıştır. e sahibi ve şoförü Sörgus Li yim Miran gönderileceği umulmaktadır. Tühkiie be derinleştirilmektedir. * Düm'saat 8.40 da Kadıköyünde iskeleye yanaşan Halep vapuru yolcu ları arasında bir ihtiyara semi miş ve yere düşerek ölmüştür. Ölü- mür sebebi, kalp durmasıdır. Zaval- nın 60 yaşlarmda Osman oğlu O: man olduğu anlaşılmış, cesedi ailesi- ne teslim edilmiştir. * Selimiye camii odalarının biri; de oturan 1$ yaşlarında Emin, dün gece saat 19,30 sularında meşruta oda Jsrınm üstüne çıkmış, kurşunları sö- kerken iş üzerinde yakalanmıştır. Tah kikat, devam etmektedir. © Balatta Kiremit mahallesinde oturan Vardol oğlu Foti, kardeşi Vs- sili çalışmaması yüzünden, şişe at- mak suretile gözünden yaralamış, suç lu yakalanmıştır. Yaralı, Balat Muse- vi hastanesine kaldırılmış, tahkikata V büslanmiştir. Cemile cevap vermedi. Annesinin bir sözünü bekliyordu. Asiye hanım sustu. Baş: gittikçe öne düşüyerdu. Sahanf eline alarak ayağa kalktı ve odadan çıktı, Cemile yalvaran göz terle ablasına bakarak: — Allah aşkına, dedi; annemi Ta zi et! Orada belki senin de kısmetin çıkar. Burada çürüyoruz, görmüyor musun? Biraz biz de nefes alalım, rahat edelim, içimiz açılsa, Çabucak her telkinin altında ka- lan Şahinde mırıldandı: — Peki... Ben de söylerim... Za- ten annem de istiyor. o « — İstiyor mu? Ne istiyor? — Kiratıların çıkması ona pek do- kundu. Sabahleyin: “Cemilenin hak- kı var, dedi, bu evde oturulmaz. Sen de demin iyi söyledin, kirac meselesini araya soktşturdun. Mut- fağm dut cı tarafındaki duvarı da bugün öğleyin yıkılıvermez mi? Zavalı kadının basına kan cikte. Şimdi perileri üstünde. Yanma yak- laşılmıyor, ağzını bıcak acmıyor, fa- kat seni dikkatle dinledi, inan olsun içinden hak vermiştir. — Aman ablacığım, sen de... Asiye hanım elindeki yemiş tabağı ile içeri giriyordu. Yükünden kurtu» lunca 80) elinin baş parmağını avucu içinde sıkarak: — Parmağımı kestim, dedi. Kar- puzu keserken bicak kaydı, aman bik tm artık bu ev işinden... Cemile hemen yerinden fırlıvarık bir tülbent parçası yırttı, mutfaktan biraz kül getirerek annesinin parma- ğına bastırdı, yarayı sârdı ve dedi ki; — Anneciğim, kurtulacaksın artık, yakmda Rep beraber Taksimde otu- racağır, hic masraf etmiyeceksin, hiç iş görmüyeceksin. Asiye hanım sesini çıkarmıyordu. Şahinde : — Ah... Hani o günleri. dedi ve Cemileye Baktı. im Y> Ertesi gün, öğleden evvel, Cemi- le Tahsin Beyin yazıhanesinde bin beş yüz liralık, faizsiz ve dört aylık bir bone imzalamış. 'paranm Nail bey besabına sarfedilecek olan krs- mının gerisi yetmiş kirayı da almıştı, Akşam aaat dörde doğrü, Tahsin beyin adamları muamelenin bittiğini telefonla ona haber verdiler, Cemile ile Tahsin bey tevkifhaneye gittikle- ri zaman saat dört buçuğu geçiyor- du. Selime randevusu olan Cemile geç kalmaktan korktuğu için bu işin çabuk bitmesini istedi Bereket ver- sin uzun sürmedi. Beşe on kala Nail Beyi serbest biraktılar. Selimin ba- basr Tahsin beye titrek bir sesle ve pek hararetle minnettarlığını söyle mesine, haysiyetine ve hürriyetine kavuşmanın sevincine, rağmen mah- zün üyordu. Tahsin beyin bir dakika uzaklaştığı srrağa, merdiven- de Cemile Selimin o gün uğrayıp uğ” ramadığını babasına sordu. Tahsin Beyin yanında ona amca diye hötaf etmeği unutmamıştı. Nail bey Seli min mektepten çıktıktan sonra gele ceğini, hiçbir, şeyden haberi olmadı ğını ve babasının kurtulduğunu öğ renirse kimbilir nekadar şaşacağın ve sevineceğini söyledi. Sultanahmet tramvay bekleme ye rinde Cemile Tahsin Beyle Nail Be yi yan yana bırarakar onlardan ay rıldı ve bir tramvaya bindi. (Arkası vat

Bu sayıdan diğer sayfalar: