14 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

uu Du Ke 6ix KUY OKULU İltihap yalnız mektep kitapla" rt işinde değildir. Kültür dosya- mı açıyorum. Sırası düştükçe ayrı ayrı kendilerinden bahset - mek üzere tasnif ettiğim mual- lim mektuplarından bir tanesine bakalım. İzmir köylerinden bi « | rine kadar uzanacağız. Tek öğretmenli bir köy oku * lundayız. Üç sinıfın başında bir tek adam. 80-100 talebesi var. Yardımcısı olmıyan bu öğret - men birinci, ikinci, üçüncü sınıf- ların tek başına okutucusudur; babadır, ağabeydir, hocadır, ha- demedir, laladır, arkadaştır. bu kahraman: okutur, yazdırır, oy- natır, oturtur, kaldırır, öğretir, terbiye eder ve mektebi temiz - ler. Bir smıfla uğraşırken boş kalan öteki sınıflarda dizginsiz çoçuk insiyaklarının tozu du - mana katarak nasıl bir kızılca kıyamet koparabileceğini ancak muallimlik etmiş olanlar anlar - lar. Baş göz yarılmas: okulun her günkü tabii vukuatın'andır. Hademeden eser yoktur. 7, 8, nihayet on yaşındaki çocuk - lar, bütün mektebi silip süpür * meğe, tahta silmeğe, toz ve ö - rümcek almıya, camları temiz * lemeğe memurdurlar. Pantalon- ları bağlamaktan âciz olan bu küçüklerin, yuvalarındaki bö - cekleri ve mikropları, köşelerde ki pislikleri her tarafa yaymak - tan başka bir işe yaramıyacak - ları besbellidir. Hele siraların kaldırılıp konmasında, yahut 20 metre derin bir kuyudan, 300 metre uzak bir dereden su taşm- masında muallimin kolu elbette küçüklerin imdadına koşacak * "nr. Bu kadar iş yapan öğretme - nin artık biraz dinlenmesine mü- saade buyurulur, değil mi? Hak- kıdır sanırım. Yo...k! Daha işi bitmedi. Köy kanunu mucibince öğretmen köylü ve köy işlerile yakından uğraşmıya mecbur * dur. Meselâ köy kâtipliğini de üstüne alır, bu işi yapacık va - ziyette olmıyan muhtara âdeta vekâlet eder, Bari bu küjtür fçdaisi, bu ser dengeçti, maaşmı topluca ve muntazam alıyor mu? Hayu!| yaptığı fazla işlere karşılık ken- disine verilen makam maaşı da 934 yılı haziranından itibaren şok görülmüş ve kesilmiştir! Payrmi SAFA ——— — Sovyet profesörleri şerefine verilen çay Ankarada toplanan altıncı tap kon- gresinde bulunmak üzere Rusyadan | davet edilen dost Sovyet doktorları dün Yalovadan şehrimize dönmüşler» Gir. Heyetle birlikte Sovyet Rusya - nın Ankara büyük elçisi Karahan yoldaş ta şehrimize gelmiştir. Hey'et Perapalas otelinde misafir edilmiştir. Profesörler kendi'erine gösterilen te- veccühkâr karşılanmadan çok mem - nundurlar. Bugün saat ikide üniversi- te konferans salonunda Almanca kon ferans verecekler, bu konferanslar türkçeye tercüme edilecektir. Saat beşte Üniversite merkez binasında kendilerine bir çay verilecektir. Binalarda sığınaklar Nasıl yapılıyor? Dört aydanberi İstanbulda yapılan binalarda zehirli ve boğucu gezlerden korunmak için sığınak buriyeti konulmuştur. Bu husus dirilmiştir. Fakat, kendi menlâat'erini ve gele- cek harbin fecaatini bilmiyen bazı kimselerin evlerine sığınak yaptırma- | dıkları veya zahiri vaziyeti kurtar- | mak için mahzene benzer bir şeyler yaptırdıkları, bazılarınında mutlak kiler olabilecek acayip tertibatlı yer» | ler kurdukları görülmüştür. ve ailesini yahut o binada oturacak soydaşlarını adetâ idama mahküm et- mekle bir olan bu ha'in önüne geç » mek için kat'i tedbirler almağa lü - züm görmüştür. Sığınakların yekpare çelikten, ke- marları âstikli ve otomatik şekilde kapanır kapılı, penceresiz, havayı sü zerek alır tertibatlı, muayyen kalın - lukta duvarlı ve © evde oturanların muhtemel azami miktarmı alabilecek büvüklükte olması lâzımdır. Belediye bundan sonra, bu şeraiti haiz olmıyan binaların son muayene. sinde kabulünü yaptırmıyacak, ve o binada oturmak müsaadesini vermiye cektir. li Gece uyurken Fareler insanın Kulağını ısırıyor! Son zamanlarda şehrimizdeki farc- | ler garip bir tarzda taarruza geçmiş- | lerdir. Fareler, gece, ev halkı uyur- ken, yavaşça, yatakıara kadar sokul- makta ve seçtikleri insanların kulak- larını mırmaktadırlar. Bu anda, cen havelile tatı uykularından uyanan kimse farenin gürültü ile ve süratle | kaçtığını görmektedir. Bilhassa Be » şiktaş ve Valde çeşmesi civarında f2- relerin taarruzuna uğrayan birçok ev vardır. Fareler tarafından kulakları ısırılan kimseler hemen kuduz hasta- | nesine müracaat ederek (kendilerini | tedavi ettirmeğe başlamışlardır. Veba hastalığının farelerden sirayet ettiği- Bİ bilen birçok kimseler endişe için- dedirler, Fağelerin bilhassa fazla ta - arruza geçtikleri semtlerde birçok &i- leler gecelerini uykusuz geçirmekte- dirler. Çapa kuduz hastanesine müra- | caat eden hastaların sayısı epeycedir. | -Kaaronarıcı Camiler Evkaf direktörlüğü tarafından ya» pılan tetkikat neticesinde 112 cami - nin kadro harici kaldığı yazılmıştı. Bunlardan 60 camiin asartatikadan olduğu görülmüş ve bunlara Müze- ler idaresince el konulmuştur. Diğer 52 cami de kadro harici bırakılarak hademeleri başka yerlere tayin edil- meğe başlanmıştır. Camilerde bulu- han eşyalar Evkaf memurları tarafın- dan devralınmaktadır. Kadro har camiler meyanında bulunan ve 3! sene evvel Yapıldığı anlaşılan Şehza- debaşmdaki Acemoğlu camii yola te- sadüf ettiği cihetle yıktırılmağa baş- lanmıştır. Harap yollar yapılacak Yedikuleden Kazlıçeşmeye giden yol çok harap bir hale gelmiştir. Bu yol, bu semtin en işlek caddesidir. yapmak mec- ji talimatniame o vakit ilgili olanlara bil- | Belediye, bir harp halinde, kendini || İ i | | | İ | sat bittiği takdirde Haydarpaşa has- 3 PERDEL 1 — (Bir talebe anlatıyor:) E- vet, mektebimizde içecek sa yok- tur, Terkos suyu içeriz. Su mesele. si diye esasen üzerinde durulan bir mesele yoktur. Yıllardan beri biz mektepte Terkos suyu içiyoruz Koşuyoruz oynuyoruz. Fazla içer- | sek karnımıza ağrı veriyor. 2—(Evvelki yıl Istanbul umumi meclisinde; bir üye; bağıra bağı- ra şöyle söylüyordu: ) Terhos su. yu içilebilecek bir su haline gelme miştir. Terkos gölüne gidenler gör müşlerdir ki; gölün kenarında hayvan leşleri vardır. Su tamamen gayrishhidir. Belediye makamı Terkosu ıslah etmişse bu suyun içi lebilir ve sıhhi olduğunu temin e- derek; bunu halka ilân edebilir mi?, , i 3 — (Ayni mecliste belediye na muna salâhiyettar bir zat şunları söylüyor: ) Şimdilik böyle bir ilân yapamayız. Kat'i olarak suyun te miz olduğuna kanaat getirdikten sonra ancak ilân edebiliriz. Şim- diden böyle bir mesuliyeti vicdani» İ yavrasu; sabahtan akşama kadar Ne Dersiniz? —.! ik FACIA! ye altına giremeyi. . Not: Uç perdelik facia bu ka. | dar. Yukarıda kısaca kaydettiği daha önemlidir. İstanbulda; bü - tün mekteplerde Terkos suyu lir. Şehirde yüz binden fazla Tü Terkos suyu içiyor. Ve bu; yıllar. | dır böyledir. Hiç bir mektepte lebilecek iyi su yoktur. Mektep i darelerine; talebeye Terkos suyu ü hatlerini bozacak herhangi bir şey; herhalde; henüz ne olduğu iyice ortaya konamıyan Terkos şu. yandan daha çok zararlı değildir, Bu yıl da; mektepler açılır açıl. maz; yavrularımızı bekleyen sinsi düşman gene Terkos suyu olmuş. tur. Mektep idareleri bu düşmanı yok edebilmek için hemen tedbir almalıdır. Biz böyle düşünüyoruz, Siz ne dersiniz ? dl — a ME Kadıköy hastane- siz mi kalacak? Kadıköy ve Usküdar cihetinde o- | turanlar, son zamanlarda hastanesiz. | likten çok sıkıntı çekmektedirler.Tesi tanes.nin açılışı 29 Birinciteşrinde mümkün olabilecektir. Karş taraf halkı, bu hastaneyi dörtgözle bekle. mektedirler. Usküdar Zeynep Kâmil hastanesi doğumevi haline getirildiği için buraya hasta kabul edilememek- tedir, Dün bir genç kız matbaamıza bir mektup göndererek şunlari anlatmış- tır: “Kolumda köpek memesi çıkmıştı. | Annemle beraber bu memeyi yardır» mak için Zeynep Kâmil hastanesine gittik. Fakat burada bana bakmak is- temediler. Hasekiye gitmemi söyledi- ler, Geceyi bin türlü ıztırap içinde geçirdim. Vâkta Zeynep Kâmil do - ER bi operiĞr" benim tra dir £ dirmek için derhal müdahale edemez mi idi? Düşünün bir defa, eğer bu taraf - larda bir kaza olsa, yaralılar nereye Şehirde otobüs işletilecek Tramvay arabaları gün geçtikçe daha kalabalık bir bal almaktadır. Şehrin seyrüseferini daha iyi bir şe kilde tanzim etmek için, şehirde oto- | büs işletilmesi düşünülmektedir. Be- lediye Tramvay Şirketi ile bu husus- ta temaslar yapmaktadır. Bayındırlık Bakanlığı bu işi tasvip ederse, şeh- | rin kalabalık caddelerinde otobüsler işletilecektir. Haliç purlarından halk şikâyet ediyor Haliçte oturanlar, Hatiç vapur şir ketinin tarifelerinden şikâyet etm. tedirler, Tarifede muayyen saatlerde bazr vapurların kalkacağı yazılı ol - duğu halde, hemen her vapur, mutla. ka geç kalmaktadır. Esasen, son zamanlarda pek ba- cak dereceye yin Haliç şirketi» nin belediye ile olan ihtilâf: henüz netice'enmediğinden şirketin, artık vapurlara bakmadığı söyleniyor, kaldırılacaktır? Kadıköy ve Usküdar haller hastane- sizlikten çok sıkıntı çekmektedir. A- lâkadarların nazarı dikkatini çelbet - menizi rica ederim, Akdenizde seyyah vapurları da dolaşamıyor Habeş - Italya harbi dolayısile Ak- denizdeki durumun karışması bütün memleketler arasındaki turizm işleri- ne de tesir etmiştir. Her sene bu mev» simde memleketimize ve şehrimize binlerce seyyah gelirken bu yıl pek âz, hatti hiç gelmez olmuştur. o Her ay Marsilyadan kalkarak Napoli, Me- sina, ve Pire yolile Istanbula seyyah getiren Teofil Gotya vapuru da bu yüzden dün ancak birkaç kişilik bir Bakırköy ile Sirkeci arasındaki mu- #aseleyi bu yol temin etmektedir. Bu yolun yapılması İçin, civar semt halka belediyeye bir mazbata vermek için hazırlanma r ili iş F f : İ # Gir f i ÇE Er i E F : is i ii İk 4 25 ; kafile ile şehrimize gelmiştir. Teofil Gotya, dünkü son seferinde ber za- man uğradığı Napoli ve Mesina Timan larına uğramıyarak İskenderiye yoli- le seferini tamamlamıştır. Grdasız çocuklara yemek verilecek Ilkmekteplerdeki gıdasız çocuklara yemek verilmesi için hazırlıklara d. vam edilmektedir. Kültür direktörlü- gü mekteplerdeki fakir çocukları tes pit etmektedir. Önümüzdeki aybaşın- dan itibaren yemek verme işine baş- lanabileceği umuluyor. Bu yıl Kızılay cemiyeti daha fazla çocuğa yardım et- mek için yeni varidat kaynakları 2- ramaktadır. Şimdi'ik 2 bin çocuğa haftada dört gün yemek verilebile - cektir. Servisten çekilen otobüsler Bazı otobüs sahiplerinin, nr servisten çekerek anlaşılmmıstır. araba çekilirken, belediyeye rilmek zarureti vardır. Belediye tali- matına aykırı hareket eden otobüs sahipleri cezalandırılacaklardır. İl mına ilkbeharda başlanacaktır. Mey- İ| dan şimdiye kadar açılan yerlerine KUÇUK HABERLER * Eski eserleri sevenler, arâlarm- İl da bir toplantı yaparak, bir cemiyet İl kurmağa karar vermişlerdir. Müte - İl şebbisler yakında o nizamnamelerini tasdik ettirerek çalışmalara başlaya» | i cak ardır. * Posta genel direktörlüğünün Ga- latada açtığı yeni postahane çalışma. lara başlamıştır. İ| © Mektep talebelerine, Istanbul ie faiye teşkilâtının gösterilmesi için, kültür direktörlüğüne tebligat yapıl. mıştır. Haftada dört gün, istiyenler İl itfaiye müfrezelerini ve makinelerini gezip görebileceklerdir. * Usküdar İske e meydanında ya pılmakta olan istimlâk nin devs- kaldırım taşı döşenmektedir. * Taksim meydanına bakan Emlâk şirketine ait arsa üzerinde yapılmağa başlanan binanm ancak iki kat olma sına müsade edilmiştir. Bu suretle, meydanın * kapanmaması temin Olu nacaktır. * Yaz mezuniyetini geçirmek üze. re memleketine giden Sovyet başkon- #olosu Leon Haykis şehrimize dön- müştür. * Bir müddettenberi Belgratta bu- lunan Yunan ataşamiliteri Konstantin Ekonomu dünkü ekspresle şehrimize dönmüştür. 9 Yugoslav gazetecilerinden Ha- rambaşiç Tarko din şehrimize gel - miştir. Yugaslav gazeteci şehrimizi Kuruçeşme kömür depoları hak- kındaki mahkeme karar: ilgili depo sahiplerine bildirilmiştir. Karara gö- re depolar buradan 15 gün içinde kal- dırılacaktır. Yıllarca Kuruçeşme ve civarı hal- kını kömür tozuna bulayan ve genel sağlığı tehlikeye koyan bu depoların durumu hakkında miltehassıs birçok doktor ve kimyagerler mahkemeye ra por vermişlerdir. Mahkeme ilâmına esas olan raporlarda mütehassıs dok- torlar önemli birçok nokta nazarlar ileri sürmüşlerdir. Kömür depolarının bu ayın sonuna kadar bu sahillerden kaldırılması icap etmektedir. Fakat diğer taraftan be- Görmek Trak iş belediye henüz bu mesele ile ilgilene- rek, depo'ara yer bulmuş değildir. Depoların yine deniz kenarında olma» *: boşaltma, yükleme noktasından is cap etmektedir. Kuruçeşme halkı, yıllardır. süren kömtürtozu hikâyesinden artık kurtu- luyorlar. Bükreş türizm kongresi Natta acentesi direktörlerinden Zi- ya Fehmi Bükreşteki arsrulusal seya- hat acenteleri kongresine iştirak et- mek üzere dün Bükreşe hareket et - miştir. Kongrede bütün seyahat a- centelerinin turizm işleri üzerinde el birliğile çalışma'arı temin edilecektir. Yugoslav hava filosu ay sonunda geliyor « | Dost Yugoslav tayyarelerinden mü rekkep filonun bu ay sonunda şehri- mize geleceği haber verilmektedir. Dost filo, rimizden Eskişehir ve Ankaraya da gidecektir. Filo yedi tayyareden mürekkeptir. Memleketi. i mizde bir hafta kadar kalacaktır. i Ben İ : # 5 le İN K i i i j ; | i Wi g ; 3 ri ; i j : | , ; Selimden cevap beklemeden, tekrar baygmlığa bönzer bir kendini berakışla başını arkaya #alrvererek: n yar, ir diye mırıldandı, söy- Selim onun dizlerini kucaklıyarak devam ediyordu: avuçlayıp çekerek sordu: — Bundan sonra hiçbir kadınla konuşmuyacağını o vadeder misin ba- ina? — Elbette, — Nasıl ama, biliyor musun? Hiç mi hiç konuşmıyacakam. — Elbette, — Yine anlamadın. Meselâ bir ka- dın bakkala girerek: “Bana bir kilo tuz ver!” bile demiyeceksin, Kadın İsr sana bir şey sorarlarsa cevap ver» mekten kaçacnksın. Selim başını kaldırarak Cemileye baktı ve gözlerinde gururun tatlı bir uyanışile sordu: — Nasıl olur 6? Metelâ Üniversi- tede mi? — Aptal! Tabii, her yerden evvel orada, Sonra her yerde. kekle konuşmamak midir? | diyer ama inanmadığım için gülü — Elimdedir. yorum, — Cemileciğim, ne bileyim, deli | | Selim ayağa kalkarak koltukta C8 derler adama! milenin yanma sıkıştı. Tekrar kucak” — Zaten diyorlar. ei e te Selim gözlerini kırparak düşündü | tu, ayağa kaldırdı ve “Gel sana apar ve mırıldandı: manı gezdireyim” diyerek onu bitişik — Sahi ne güzel bir fikir! Tatbiki mümkün olsa ne harikulâde bir ask | lerimle gördüm, 15 yıl önce b erkeğe Mömaanıt Orhan SELİM Kuruçeşme depoları; Kadıköy 15 güne kadar Kanalizasyonu Kalkacak mı? Tophane ve cihangirdeki kanaliras» Bi. <5iNGI Yil Darülbedayide Galib'in miş. Galibin 25 yıl önce sal ilk çıkışını bilmiyorum, Fak 15 yıl önceki Galibi çok iyi tırlarım, Bir adam için 15 yıl çok ve çok uzundur. Bu kısalık W uzunluk o adamın o 1$ yıl içine neler sığdırabildiğine bağlıdıf Galibin bu 15 yıl içine deh$i şeyler sığdırabildiğini ben gö gördüğüm Galib sahnenin üçü cü derecede bir adamıydı.. Be nim ozaman duyduklarım üstüme yaptığı tesir onun hef böyle kalacağıydı. Ve o bu merdiveni ne boyu, bosu, ne sesiyle çıktı. O bu diveni harikulâde bir inat, sabifı metodlu bir çalışmayla tırma” di, Galib için bugün bana yaf yazdıran sebeb, metodlu çalışm nın sanat işlerinde nasıl, herşey değilse de, çok şey olduğunü gösteren mükemmel bir örnek oluşundandır. yon faaliyeti iki aya kadar bitecek" baharı? sonra, Kadıköyünde kö” yon yapılmağa başlanacaktır. Belediye gelecek m. ilkbahar sonu na kadar Kurbağalıdere kanalirasyo” nunu bitirmek İstiyor, Kadıköyünün diğer kanalizasyon kolları da sirasile | yapılacaktır. Kurbağalıderenin temi$ letilmesi işi de önlimüzdeki yaz söy“ lendiğine göre, halledilecektir. Gıda maddeleri pahalılaşıyor Bir haftadanberi errak ve gıda maddeleri üzerinde büyük bir yür selme hareketi görülmektedir. Top- tan birinci Trabzon yağı 55 ten 66 ya, kuru fesulye 13 ten 18e, pata tes 3 ten 6 ya, soğan 3 ten Se, ma. Siten 38 e yükselmiştir. Büniemi perakende fiyatları daha yüksektir. Orta cins çayların kilosu da 270 ten 320 kuruşa çıkmıştır. Hususi orta okulların durumu Kültür Bakanlığı, oŞemsülmekâtip Ortamektebinin o resmi mekteplerle muadeletini kabul etmiştir. Mektep ismini Okullar Güneşi olarak öz türle- çeye çevirmiştir. Şemsiilmekâtip, hür sust mektepler arasında en kıdemli olanlardan biridir. Mektep idaresi muadeletin tasdik edilmesi üzerine tedrisata daha ziya” de önem vermiştir. Abidin Özmen Doğu illerine Hareket etti Bir müddettenberi şehrimizde isti“ rahat etmekte olan Doğu illeri ispek- teri Abidin Özmen dün ailesile bir * likte Erganiye hareket etmiştir. Abidin Özmen Erganide yapılmak* ta olan yeni tesisatı tetkik edecektir. Doğu ispekteri bu tetkiklerini bitir Sikten sonra Doğu illeri üzerinde bür yük bir inceleme gezisine çıkacaktır. Rİ anil eri Gİ Cemile gülerek ilâve ediyordu: çe Sena bükün erikleri Teda ele: : İri ğe İİ İsmim “sevdiği adamdan başka hiçbir | erkekle konuşmuyan e Karagümrüklü Deli Cemile” diye çılncak. , — Yaparım, yaparım! diyordu. — Bak kendin de alay ediyorsun” gülüyorsun. — Hoşuma gidiyor da onun için — Bu fikir asıl benim hoşuma gi