15 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

15 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e — 5.6.6 TAN SON FIABEFEe Basın Konferansı Dört devlet reisine birer telgraf çektiler Gazeteciler sendikası murahhaslar şerefine ziyafet verdi Bükreş, 14 (A.A.) — Balkan An-| tantı basım konferansı nizamnamesi- Dİ kabul ederek mesaisini bitirmiş ve Başkan Dragu'nun imzasiyle dört devlet reisine ayni mealde şu telgrafı Böndermiştir: “Dört memleket gazetecilerinin Müşterek ve müttehit arzularmdan doğan ve Bükreşte teşekklil konfe - Yansını akteden Balkan Antantı ba- Bm, derin tazimatmı ve sadakatini Tipe şerefini bana tevdi etmiş- Konferans keza Balkan Dış Ba - ânlarma da birer telgraf çekerek, Balkan basm antantınm teşekkülü - hü ve bu teşekkülün teşriki mesai fikrine hizmet edeceğini bildirmiş - tir. Konferans keza Balkan Dış Ba- kanlarma da birer telgraf çekerek, Balkan basın antantının teşekkülü- hü ve bu teşekkülün teşriki mesai fikrine hizmet edeceğini bildirmiş - tir. Dragu söylediği kapanış nutkun &2 Balkan basm antantınm süratle tahakkuk etmiş olmasmı övmüş ve buna dostluk, âhenk ve birliğin hâ- kim olduğunu kaydetmiş, heyeti mu Yahhasalara yaptıkları yardımdan ve | gösterdikleri hüsnü niyetten dolayı teşekkür eylemiştir. Gazeteciler sen diiraşt heyeti murahhasalar şerefine dün akşam bir ziyafet vermiştir. He- yeti murahhasalar bugün Romanys- da iç gün sürecek bir seyahate çık- Yiışlardır. Eski bir cinayet davası Atina, 14 (Tan) — Evvelki sene Weiiye UL döküldü VURUR Eelen bir müsadenisöle * Netkökkinin. da iki kişinin ölümüne sebebiyet ve- Yenlerin Atina cinayet mahkemesinde din muhakemeleri hitam bulmuştur. Hususi müzakereye çekilen jüri he - Yeti, mazmınların mücrim olmadıkla- Yma karar verdiği için aralarında bir de doktor bulunan bütün mazmunlar beraet etmiştir. —— m mmm Matbuat umum müdürü Bükreşten döndü Bükreşteki Belkan Matbuat kon- Yeransma iştirak eden Matbuat Ge- hel Direktörü Vedat Nedim "Tör, dün şehrimize gelmiştir. Matbuat Genel Direktörü, gazetecilerle birlikte çar» | şamba günü Montröye hareket ede- Türk-Yugoslav münasebetleri Bir Yugoslav gaze- tesinin neşriyalı Belgrat, 14 (A.A.) — Hükü - met gazetesi olan “Samuprava,, siyasi muharriri Rankoviç'in im- zasiyle “Türk - Yugoslav,, dost- luğu başlığı ile neşrettiği uzun bir makalede iki memleket ara - smdaki münasebatın temelini an Tattıktan ve Belgrat ile Ankara- min mesafe İtibariyle biribirin - den usak fakat duygu ve musli- hane emeller birliği noktal naza» rmdan biribirine pek yakin ol- duklarını ehemmiyetle kaydet - tikten sonra diyor ki: | Iki memleketin teşriki mesai si bugüne kadar çok esaslı neti- celer vermiş ve müşterek nüfu- | za artırmıştır. İki memleketin | de iyiliği namma bu yolda devam edilmesini arzu ediyoruz. NE Yeni Kanunu Esasi projesinin tetkiki Moskova, 14 (A.A.) — Tass Ajan #t bildiriyor: Bütün Sovyetler Birliği yeni ka - nunu esasi hakkmda münakaşalara başlamıştır. Bu münakaşalara işti - rak edenler, Stalin'in idaresinde ha» sırlanmış olan projenin Birliğinin artmış olan kudretini ak » settirmekte olduğunu kaydediyorlar. Sovyetler Filistinde fevkalâde kararlar Londra, 14 (A.A.) — Filistin baş kumandanı ve fevkalâde komiseri Sir Artur Stanhop âsilere karşı ye- ni tedbirleri karar altına almıştır. İngiliz kuvvetlerine karşı bomba ve silâh ateşi ile sulkastta bulunmak ö- lüm vw hapis cerasmr-muciv ola. caktır, Şi difer ve tel hatla rma karşı tecavüz de ayni cezayı mu ciptir. Bölge komiserine bir harp #u- çu işleyenlerin mallarmı müsadere için salâhiyet verilmiştir. İngiliz - Sovyet müzakereleri Londra, 14 (A.A.) — İyi malümat alan mahfiller, Ingiliz - Sovyet deniz müzakerelerinin müsait bir surette ilerlemekte olduğunu bildiriyorlar. Şuşnigin nutku Viyana, 14 (A.A.) — Şilsnig, aşağı Avusturya köylüler federasyonunun teşekkilinin 30 uncu yıldönümü mü Büsebetile bir nutuk #öyliyerek Dol- füsün çizmiş olduğu yoldan bir par - tektir. #met Paşa Kız Enstitüsünde evvel- “İ gün güzel bir sergi açılmıştır. Yu- 'ariki resim, bu serginin açılış me- Bsiminden bir intibas tesbit ediyor. mak bile ayrılmıyacağını söylemiştir. Aşağıdaki fotoğrafta da, çocuk esir- geme kurumunun umumi heyet içti. mamda bulunanları görüyorsu - nuz, At yarışları Ankarada mevsimin son yarışı yapıldı Gazi koşusunda birinci gelen hayvanın sahibi 4 bin lira aldı Ankara, 14 (Tan) — 'Tlkbahar at İ yarışlarının sonuncusu bugün yapıl- İdi. Hava güzeldi, yarış yeri hınca hınç kalabalıktı. Şehrin yüksek 80s- yetesine mensup bütün simaları bura da görülüyordu. İsmet İnönü, Bakan- lar, Vali ve Belediye Reisi ile kor dip- Jomatik jeket stay ve silindir şapka giymişlerdi. Mevsimin en zarif kadm tuvaletlerine tasadüf ediliyordu. Renk renk emprimeler, geniş ke - narlı hasır şöpkalar tribünleri süslü. yordu. Müşterek bahsa her haftadan fazla rağbet gösterildiği gişelerin önünde sıra bekliyenlerin çokluğundan an - laşılıyordu. Bugünkü yarışların 'en ehemmiyetlisi üç yaşındaki yerli halis kan İngiliz erkek ve dişi taylara mah sus Gazi köşusu idi. Bu koşuda Mem- duhun Şileni büyük bir mesafe farkı ile birinci, Emir Salihin Önüsar"ı ikin <i, İsmailin Yürüğü üçüncü geldi. Bi- rinci gelen dört bin lira ikramiye al- dı. Koşulara verilen reğbeti gözönün de bulunduran Hipodtom idaresi son bahara hazırlık olmak üzere yeni bir tribün yaptırmağa ve müşterek ba- his kişelerini çoğaltmağa karar ver- miştir, Opera salonuna fena kokulu gaz atmışlar Viyana, 14 (A.A.) — Operada Bru- no Vilterin İdaresi altmda Tristan Yesult'ün temsil edilmesine başlan - madan bir az evvel birtakım pis koku w gazlar nesredilmistir. Ru vizeden temsil bir âz teehhtire uğramıştır. Bu işin musevi olan Bruno Valte - rin şahsma karşı Naziler tarafından yapılmış olduğu iddia ediliyor. Bu Na diler evvelce de Burg Teater'da ve rilmekta olan bir temsili de bir buçuk saat geç bıraktırmışlardır. | Komünistler Tancada bir vapura hücum ettiler Madrit, 14 (A.A.) — Komünistler den milrekkep bir grup Tancada bir küçük vapura hileum ederek vapur kaptanmı, ellerinde rüvelverler oldu- ğu halde, kendilerini Aljesira'a nakle mecbur etmişlerdir. Bundan haber - dar edilen İspanyol makamları komü nistleri karaya inmekten omenetmiş ve bir harp gemisi göndererek bun. ları geri göndermişlerdir. | Metaksasın beyanatı Atina, 14 (A.A.) — Metaksas, ti. caret ve sanayi odaları reislerini ka - bul etmiştir. Metaksas, Burjuvazinin refah içinde bulunan smrflârınm ame- le sınıfı lehinde bazı fedakârlıkları katlanmaları lâzımgeldiğini söyle - miş ve parliâmento rejiminin greve ön ziyade uygun rejim olduğunu ilâve etmiştir. TT yay HER GÜN GA İİ KRONİK Gökyüzünde iki türlü güneş bulun- duğunu elbette (duymuşsunuzdur Şimdiye kadar duymadmızsa şimdi öğreniniz. Mütâhassıları öyle söylü- yorlar. Bulutsuz gecelerde gökyüzün- de en ziyade “Saman uğrusu” ze - rinde, ışıldadıklarını gördüğünüz yıl- dizler büyük dev güneşlermiş. Halbu- ki gündüzleri gördüğünüz ve haya tımızm, sağlığımızm kaynağı olan bizim güneş ancak cüce güneşler den birimiş, Astronomi mütehassıslarmm bizim güneşe cüce demelerine öfkelenmeme | yiz. Bizim güneş bizim gözümllze o İ kadar büyük görlindüğü halde öte - İ kilerle mukayese edilince gerçekten cüce kalıyor: Meselâ dev güneşler - den biri olan Sirius yıldızı hem par- laklık, hem de sıcakirk bakımmdan bizim ece güneşten yetmiş defa da- ha kuvvetli. Öteki giineşlere göre bu kadar kü- çücük olan bizim efice güneşimiz bu- günlerde büyük bir aktüslite kazandı. Çünkü 19 haziranda güneş tutulacak. Tutulmak kelimesi, cüce güneşin karşısmda binlerce kat daha cüce ka- lan, biz insanlarm kullandığımız bir yanlış tabirdir. Güneşin tutulacağı de diğimiz gti bizim güneşe birşey olacağı yok. O gün güneşten daha cüce olan ay güneşle bizim yer yü #ünlün arasma girerek güneş larmın bize gelmesine engel olacak, Güneşin önümüzdeki 19 haziranda tutulması “tamam” olacaksa da bun- dan da yer yüzünün hiçbir tarafında İ güneşin ışıkları görülmiyecek mana- İ sx çıkarılmamalıdır. Ay güneş ışıkla. rma dünyanm ancak bir kısımda, Yunanistanda, bizim Anadoluda ve en İ ziyade Karadeniz kıyılarında, Kaf - kasyada, Sibiryada ve Japonyada en gel olacaktır. Iaponyanm ötesinde büyük Okanda giden gemilerden gü neş ışıkları gene görülebilecektir, Za- ten “güneş” tutulması onun tutuldu- ğu yerlerde bile yalnız tç dakika sü- recektir. Bu üç dakikadan istifade ederek güneş Üzerinde tetkikler yapmak üze re dünyanm her tarafından, güneşin tutulacağı yerlere ilim heyetleri gidi- rlar. İlim heyetlerinin tetkikleri en ziyade güneş ışıklarının spektroskop ile tahlili üzerine olacaktır. Bunlar güneşin etrafımdaki ayrı ayrı tabaka- lor zşıllarmz dahli) etmeğe çalışan caklardır. Bazıları da kosmos -royon- larmın (kâinat şunları) günesten ge- lip gelmediklerini, kimisi de Einstein in koyduğu nazairyeleri bir de günes tutulması sırasmda kontrol etmeği düşünüyorlar. Güneş tutultaasmı tetkik etmeğe giden ilim heyetleri arasında hekim- lerin de bulunduğuna dair haber yok- sa da onların tetkiklerinden hekimlik istifade edeceği şüphesizdir. Çünkü astronomi mütehassıslarınm güneş Ü- zerinde daha önceden yaptıkları tat- kiklerden hekimler daima istifade e- derek onlarm keşiflerini hekimliğe tatbik etmişlerdir. Vakık giines benyosu, hekimlikte daha astronomi yokken tatbik edilir. di. Fakat bugünkü hekimXte o ka dar büyük ehemmiyet kazandıkları- nı bildiğiniz ültra - vilolet ışıkları ile tedavi usulü ve infra - rouge ışıklarm insan üzerinde tesirlerinin tetkikleri bu ışıklarm güneş mütehassızları ta rafmdan keşfinden sonra çıkmıştır. Hele hekimliğin temeli olan biyo- loji güneş üzerinde tetkiklerden pek | kıymetli bilgiler kazanmıştır. Meselâ yer yüzünde hayatın meydana çık - ması bizim cüce güneşin hacmma bağ İı olduğundan güneş mütehassıslart - nm besaplarmdan sonra anlaşmıştır ki yer yüzünde bayat iki milyar yıl önee başlamış, fakat şimdiki insanlar ii a BİR FIKRA İİ İİİ Tesbihçi Mehmet Ef. Kâmil paşanın sadrazam olduğu tarihlerde, bir ramazan akşamı, vü. kelâdan basıları, Beyazıtta Tesbihçi Mehmet efendinin dükkânında toplan maşlardı. Tesbihçi Mehmet efendinin bir miktar şairliği de vardı. Arada sırada, ve çök defa kızdırıldığı 2«- man, oldukça yerinde düşürülmüş hle viyeler söylerdi. Vilkelâ hazeratı, © akşam için sadrazam Kâmil paşanm Kırlaşmdaki konağında iftara dâvet- liydiler, Henliz topa vakit olduğu için tas bihçi Mehmet efendiyi tuhaf tuhaf söyletip eğleniyorlardı. Bir aralık Mehmet efendi, bahriye hâzıri ( ) paşanm elindeki tesbi- hi alara! — Müsaade edin de şuna biraz gül- yağı süreyim! Dedi. Bahriye nazırının © akşam, oruç ha Biyle, gene muziplik damarları kabar- Mışt. En nefis cinsinden kırk altmlık gül- yağı ile dolu olan şişeyi burnuna gö- türerek — Örf! Ne fena kokuyor! dedik- ten sönra, o canım şişeyi, kaldırıp ye- re vurdu. Mehmet efendi, o kadar fena bo- zuldu ki, ne yapacağını şaşımd. Bir yandan gül yağlarının yere döküldü- güne, bir yandan da uğradığı bu has karete canı sıkılmıştı. Kızanlıktan ge- len haddeden geçmiş nefis gülyağmı yere çalan bahriye nazımına yan yan baktp bir solukta şu beyti okudu: Ne anlar buyugülfemden dimoğı ehli tersane, Ne bilsin şem'ai miski alışmış ziftü katrane! Salâhaddin GÜNGÖR “Cüce, günes | ancak elli bin yil önce meydana çık- mıştır. Insana en yakm hayvan olan maymunların iki milyon yıl önceden yer yüzünde bulunduklarma göre ta- bist insanı yetistirmek için bir mil- yon dokuz yüz elli bin yıl uğraşmış demek olur, Güneş mütehassısları güneşin her gün kendi ağırlığından üç yüz elli milyar kaybettiğini haber verirler. Bu da yer yüzünde hayatın ebedi ol- eyep yekey apumznk sak 2103 egvsoy na BANİ “mayok umzn; au ösf İ #mı gösterir. Fakat ş yıl mümkün ola vakte kadar da güneş mütehassısları güneşin bir taraftan yıkılmakis bera- ber bir taraftan da yeniden yapıldığı Zını belki ispat edeceklerdir. Şimd halde, güneş Üzerinde tet- kiklerin hekimlikte verdiği en merak lı netice, güneşin üzerindeki parlak lekelerin insanlar üzerinde tesiridir. Güneş mütehassızları bu lekelerin her 11,1 yılda yeniden göründüklerini ve o sırada güneşin daha ziyade kızgın olduğunu haber verirler. Bundan üç defa 11,1 yılda, yani 333 yılda bir kere güneşin kızgınlığı daha ziyade artar.Geğen KIXunc rda güneşin böyle en büyük gr 1504, 1837 ve 1870 yıllarına tmiş- tir. Moskova üniversitesinde profesör Çijevski güneş mütehasıslarından bu yılları öğrendikten sonra ayni asırda kolera, grip, veba, difteri lekeli hüm ma, humayı rada hastalıklarınm yaptıkları salgınların en şiddetli yıl larmı karşılaştırmış ve güneşin kiz - gınlığı ile bu salgınlar arasında dai- ma münasel bulmuştur. Bundan başka gene o profesör Rusyada ölüm statistiklerini tetkik etmiş ü şin öyle ziyade kızgınlığı yıllarmda ölümün de arttığını görmüştür. Güneş lekelerinin tesiri yalnız, büs mi tesadif e zerine değildir. Ayni profesör, içtima! hadiseler üzerinde de o lekelerin te- sirlerini tetkik etmiş, hele Rusyanm büyük inkılâbma sebep olan köylü isyanlarını, işçilerin gravlerini, hattâ Ukraynada yahudiler aleyhine hü - ları ve daha birçok içtima hare- leri incelemiş ve hepsinin güneş le keleriyle münasebetlerini mey çikarmıştır. En sakin memleket sayı- İlan İngilterede" bile işçiler partisinin hükümeti eline atak göne güneşin kızgınlık yılma tesadüf ediyor. Bir de biz insanlar içtimai hadise- liyerek böbürleniriz.. Halbuki bütün dünya cüce güneşin ışıklariyle oynat- tığı küçük bir oyuncak... | Dr. Galip ATAÇ Boğazlar Konferansı toplantısına doğru (Başı incide) gideceğini ve orada heyeti murahha- samız gelinceye kadar hazırlıklarla | meşgul olacağını söylemiştir. Boğaz lar konferansa iştirak edecek Türk murahhas heyeti, tamamen taayylin etmiş bulunmaktadır, Bu heyet, Ha- rieiye Vekilinin Başkanlığı altında, Numan Rifat Menemencioğlu, ( Kurmay ikinci Başkanı Korgeneral Asım, Milletler Cemiyeti nezdinde | daimi murahhasımız Necmeddin Sa- dıktan müteşekkildir. Murahhas he- vat refaket edecektir. İktisadi müşa- İvir Ekonomi Bakanlığı deniz müste- şarı Sadullah, sıhhi müşavir Hıfzıs- sıhha genel direktörü Asım; kara, deniz ve hava küvvetlerine mensup #ekiz yüksek rütbeli sübay ve Hari- ciye Vekâleti hukuk Bâşmüşaviri ile üç daire şefi bu meyanda bulunmak. tadırlar, Heyetle birlikte, konferansı | takip etmek üzere, Anadolu Ajansı Genel Direktörü Muvaffak Menemen cioğlu, Matbuat Genel Direktörü Ve- dat Nedim "Tör, ve İstanbul gazete- leri mümessillerinden masda Ankara ve İzmir gazeteleri namma da iki mü messil Montröye gideceklerdir. Matbu st mümessillerinin çarşamba günü hareketleri mukarrerdir. Malzeme götüren bir tren devrildi Iki gün evvel, Sivastan Çetinkaya» ya ray ve inşaat malzemesi götürmek te olan bir marşandiz treni Eskiköy istasyonundan hareket etmiş ve on dakika sonra hattan çıkarak devril- miştir. Makinist Ömer, atâşçi Kadri, gardöfiren Mehmet ve Hâmit ağır su- rette yaralanmışlardır. Hâdise esna- sında trende bulunan doktor Söfinin kolu kırılmıştır. Gardöfiren Hâmit, aldığı yaralar tesirile ölmüştür. Tahkikat başlamıştır. Devrilmeye yağmur yüzünden bir kaymanm #6- bep olduğu tahmin edilmektedir. biltün hayati dediğimiz, hadiseler ü-| zerinde tesirimiz olduğunu #öy-| yetimize müşavir olarak muhtelif ze | Bağ Garsonlara mektep Işidiyoruz ki; yakmda Istanbul garsonlar için bir mektep açıları mış. Gerçek garsonluk ayrı ve İı bir zenaattır. Eşek dilini insana * leyman maidesi gibi yediren nice £ sonlar vardır ki, çalıştığı yerin; bebeği sayılır. Müşterisinin itiyatla nı, zaaflarını, ve heveslerini bilen | garson ayrıca bir iştiha ilâcıdir. gün lokantada yenmesi ve yenmen si lâzmgelen yemekleri bilir, müste sine tavsiyelerde bulunur. Ona 8; yer seçer, oturtur, salatasmı limoı mı, sirkeyle mi istediğini unutm Peşkirinin devşirimine kadar dikk eder. Gerci böyle herkese suyunca hk met etmek her babayiğitin kârı değ dir, bu biraz da doğuş meselesidir ma ne de olsa mektepte öğrenilec bin türlü incelikler olduğuna da şi he yoktur. Avrupada btytk otel ve lokantı larda garsonların ekserisi İtalyan ya Akdeniz yalı uşaklarmdandır. | gilizler, Fransızlar fena garson ole (lar. İsviçrelilerden, Fransızlardan | | metrdotel çıkar, | Tâfı uzatırsam nerede karar kıl cağımı kaybediyorum. Diyecek sud ki hayatın her şubesinde, bugün İç İmüşterisinin suyuna göre hizmet « mek, onun heveslerini, itiyatları bilmek, salatasma limon mu İstiy« sirke mi orasmı unutmamak ve dı ma oturmak İstediği iskemle hang! ise onu, ona rezerve etmekle ancı muvaffakiyet umulabilir. Çünkü di ya bütün teferrüatı le bir büyük b kantaya ve hepimiz derecemize gö ve mevkiimize göre masalara otur muş veya etrafımda hizmet eden mü İteri ve garsonlara benzeriz. Yaln bir ufak fark vardır ki, çoğumuz gözünden kaçar, Lokantalarda mü teriye miişteri, garsona garson d nir, Cihan sofrasında nice müşteri mi altında garsonluk edenler ve ga sonum diye en mükellef müşte rilerin yerinde oturanlar da vardır. Garsonlar için açılacak o mektep acaba neler okutacaklar? Sade taba verip almak, çatal bıçak değiştirmı ve peşkir krurmayı mi?.. FELEK Balkan matbuat birliği (Başı 1 ineiğ İrüz ettirmek te faydasız sayımı dır. Hülâsa Balkan birliğini sağlam ta mak için neşriyat yapmak, B Antantı devletleri arasmdaki desti bağlarını sarsacak tahrikâta karşı yanık durmak ve Balkan Antantır mensup memleketleri biribirine İmak ve bu dört memleket arasın İda her çeşit mübadeleyi artırmak! İ Eğer matbunt birliği, elindeki v İsaitin milyonlara hitap eden büytl kuvvetine dayanarak bu progi tahakkuk ettirebilirse, o denebilir Balkan Antantı fikrini yalnız polit: İsahada değil, bütün politik esna İdahi nihayet gelip dayandığı asıl bi yük ve milli sahada ve en sağlam t. melleri üzerine oturtmak gibi bir hizmet ifa edecektir. ALI NACI KARACA Zecri tedbirler vaziyeti (Bayı 1 Hscidel bahşetmeğe karar vermiş olduğu ilân etmesi ümit olunmaktadır. Zecri tedbirlerin şiddetlendirilmesi tavsiye ediliyor Londra, 14 (A.A.) — Milletler C. miyetine mlzaheret teşkilâtenm Gi memleketi konseyi, dünkü toplant sında italyaya karşı tatbik edilme! te olan zecri tedbirlerin şiddetlend rilmesini istemiş ve hükümete İt, yanın Milletler Cemiyetinden dışa: edilmesine alt tekliflerde önayak o ması tavsiyesinde bulunmuştur. M rahhaslar şu mütsleada bulunmuş lardır: Hükümet, tekrar intihabel yaparak arayı Ümümiyeye müracagi etmedikçe kollektif emniyet ve letler Cemiyeti mukavelenamaesi Tel bindeki siyasetini değiştirmeğe sal hiyettar değildir. Dayinler veki Dayinler vekili Zekâi dün, Pa: ten şehrimize gelmiştir. Bir iki gün tanbulda kaldıktan sonra Ankara gidecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: