15 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

15 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fakat konağında, suratında duran (yeni) bir türlü yıpranmıyor, o Ad- han bu (yeni) yi Belkisin memnun olruyan gözlerinde görüyor. Gavur söfracı, sofu bahçevan, sarı üşak, siyah halayık, luvi kenz salon, at köşkü oda, Edirne sandık,ro- desans büfe... Bu konakta bunların hepsi var. Fakat 10 Temmuzun bay Tamlık rubası bir türlü eskimeyor. Halbuki Eelkis uzandığı zaman vü- Cudunun bütün hatltrımi Süleyman âsrmm ince solgun divanı kucakir Yor; elini uzatsa uzun parmaklarının Ucunu Selim devrinin divitleri öpü- İYor; crgarasının külünü silkeceği za- man Edirne çekmeceleri ağızlarmı Açıyorlar; damaklarındaki yaldızlı turaları Belkiğe gösteriyorlardı. Böy leyken Belkis için bu konak takvim Yaprağı kadar yeni! Hastahane dı- varı gibi çil beyaz!... Çünkü Adnan kendisi yeni adamdı. Ve bu yeni adamm yeniliği Belki- sin onu eskidenberi tanımasından başlıyordu. Adnan, Belkisin karşısı- ha meçhul adam olarak çıksaydı, Adnanm mazisi bugünkü altınları. hm akisleriyle kumral bir karanlık olacaktı.Belkis kocasının yüzüne bak uça arkasını görüyordu. Mermer yala Belkise Yeniçerileri anlatan tarih hocasının buruşuk pabuçlarını Beyoğlunun bütün kunduracıları Ad hanm syaklarından çıkaramamışlar- dir. Adnan bu kadar iztıraba nasil katlanıyordu, kendi de bilmiyordu. »kâr olsaydı, bu iztirabın hikâye- bile tahammül edemezdi. Fakat ilik muamma idi. Hele Belkis büsbütün muamma : Meselâ, Adnan, anası Naciye - in kimsesiz cenazesini anlattığı ge- Belkis hıçkırıklarla ağlamıştı. Bu ibirli kadında bu merhamet neks- güzeldi!.. Sonra karı kocalık ta ir muamma idi: Meselâ, çok sevi - kaç tane karı koca vardır ki bi- ti ölünce öteki bu acıyı birkaç hef- tada unutmasın! Başkalarmda an - bak ölümden sonra anlaşılan riya daha hayatta iken onların arasında yoktu. Belkis parasız, Adnan zengin olduğu halde Belkisin, kocasmı sev- Üç süküt Bir devlet nişanma benziyen züm- Mitlü kıravat iğnesi göğsünde; için- Je lâmba yanıyor gibi kırmızı fesi tepesinde, bir tıknaz adam, resim çi- kartıyor gibi tek noktaya bakan iki »üyük gözbebeğini Adnanın kona - Emda vekilharç Süleymanın suratma dikerek kartdövizitini uzattı. Kartı »kuyan Süleyman, elinde tutan Ad- han, avucunda sıkan Belkis... Uçü le sırayla sustular. Uçü de, cinayet şliyecek gibi sapsarıydılar, Belkis , avucunu açtı, kartı tekrar »irudu; yanlış görmemişti, bu fran- uızca kart: Prince Hazan dr. * Tapu Müdürü Senih Efendinin So- ulardaki evine Arap Avnullah Paşa #eldiği zaman efendinin, hanımın, hizmetçinin “Paşa geldi!” diye biri- drine giren üç sesinden sene - erce sonra bugün bir prens geldi âye bu konakta başlıyan bu üç sü- üttan hangisi daha hazindir? Kes- irilemez. Adnanla prens, geçende Serki- tanışmışlardı. Sakallı Tasfiden geri aldığı ıslahat lâyiha- mı prens ne zamandanberi sakla - wş, İttihat ve Terakkiye kendi endine darılmış, o kâğıdı bugün Ad- ana getiriyordu. Belkis prensle karşı karşıya otu - unca bahtiyar oldu: Kocasmın ko- ağına ilk defa adama benziyen bi- i gelmişti! Fransızca söylerken diplomat, pu- 9 içerken âlim olduğunun zanne - ikmesini bekliyen bu adam Belkisin onuşmağa razı olacağı bir misa- rdi. Prensin kibarlığı Adnana bile irayet etti: Belkis, kocasını şirin ulmağa başladı. Ingilizce lâyihayı elkis yüksek sesle okurken prens, tyıklarınm ucunu fiskeliyor, kendi TA Yazan: MITHAT CEMAL Tarih hocasının kunduralarını Beyoğlunun bütün kunduracıları Adnanın ayaklarından çıkaramadılar lâyihasına kendi başımı sallıyordu. Lâyiha bitince Belkis ve Adnan hür- | men sakal koyuverdi. metle, prens azametle sustular, Bu adamm nazır olmasını Belkis Bu ikinci üç süküttan bir hafta | te doğru buluyor, “Hiç olmazsa ye- sonra dahiliye nazırı karar verdi: | mek yemesini bilir!" diyordu. Prens Hasan kabineye girecekti. Yalnız kabineye nazırlar sokacak Nazırlığına karar verildiğini ken- | kadar kocasının kuvvetli olduğuna di köşkünde uşaklarından duyan | gasıyordu. Memleketin halile alay prens, Adnanın konağına koştu; na- | etmek için uzun parmaklarının ucun rırlığının arza gidip gitmediğini Prens o gün köşke dönünce he - sordu. Adnan: gini çağırdı: Bobi! Bobi geri! Bobi, | —'Talât Bey karar verdi demek; | bobi... i iradesi çıktı demektir altes! dedi.! (Arkası var) İSTANBUL BELEDİYESİI İLANLARI Senelik muhammen Muvakkat kirası teminatı Arnavutköyünde Lütfiye mahallesinin Küçük Ayazma sokağında 30-63 N. lı ev 96 7,20 Fatih Çarşamba caddesinde Cedit Abdurra- him elendi medresesinin 3, 4, 5,6, 7,8, 9, 10 N. lı odaları 200 15 Beyoğlunda Tepebaşı Meşrutiyet caddesinde SN. ir dükkân 180 13,50 Köprünün Eminönü mahallesinin Haliç ci- hetindeki kişe 480 36 Yukarda semti senelik muhammen kiraları teminatları yazılı olan mahaller 937 veya 938-939 seneleri mayısı sonuna kadar ayrı ayrı kiraya verilmek üzere pazarlığa konulmustur. Şartna- eleri Levazım Müdürlüğünde görülür. İstekli olanlar hizala- rında gösterilen muvakkat teminat makbuz veya mektubile be- raber 26 Haziran 936 cuma günü saat 15 de Daimi Encümende bulunmalıdır. (B.) (3200) Beher kilosuna 45 kuruş fiat tahmin olunan su kapsülünde kullanılmak üzere lâzm olan 1500 kilo su teli açık eksiltmeye ko nulmuştur. Şartnamesi ve nümünesi Levazım Müdürlüğünde gö- rülür. Eksiltmeye girmek isteyenler kanunun tayin ettiği vesika ve 51 liralık muvakkat teminat makbuz veya mektubile beraber 25. 6. 935 Perşembe günü saat 15 de Daimi Encümende bulun. malıdır. (B.) (3194) Kilosu 25000 Hakimiyeti Milliye Teminatı 633 lira 50000 Dumlupınar Haziran 936 tarihinden 31 Mayıs 937 tarihine kadar Dumlu- pınar ve Hakimiyeti Milliye mekteplerine lâzım olan ekmek ka- pal: zarfla eksiltmeye konulmuştur. Bir kilo ekmeğe 11 kuruş 10 para fiat tahmin olunmuştur. İstekliler şartnameyi Levazım Müdürlüğünde görülür. Eksiltme 26 Haziran 936 cuma günü sâat 16 da Daimi Encümende yapılacaktır. İstekliler şartnameyi Levazım Müdürlüğünde parasız alabilirler. Eksiltmeye girmek için kanunun tayin ettiği vesika ve hizasında gösterieln muvak- kat teminat makbuz veya mektubile teklif mektubunu havi zarf- ların: yukarda Yazılı günde saat 15 kadar Daimi Encümene vermelidir. (İ) (3190) STANDARD Standard marka dünyanm her tarafmda maruf Bruyer pipoları hem | | güzel, hem zarif, hem ucuzdur. Umumi deposu: Sultanhamam Kebapçı karşısında (Sahibinin Sesi) PİPO PAZARI Anadoluda arzu edenlere tediyeli olarak posta ile gönderilir, da kırılan güzel bir düğümle köpe. | ——. BİLGİLER Bugünkü Program Istanbul 18— Sahne mus (elik), 19.— Yerler, 19,15 Muhtelif plâklar, 19.30 Kurumu namma konferans; Tayyareci ri Kesdkanad tarafından. 20,— Halk sikisi (piâk), 2050 Stüdyo orkestraları 21.30 Son haberler, Sant 22 den sonra Anadolu ajansının #ptetelere mahsus havadir. servisi verile cektir. Bükreş 18: Plâk (R. Strsse); 19,15: Radyo or- kestrası; 20,05: Konferans; 20,25: Konse- rin devamı; 21.10: Konferans; 21,25: Ra- dulesko tarafından viyola konseri; 2205: Şarkı; 22,45: Koro konseri: 23.20: Komser nakli, 20,25: Askeri bando; 21.15: Kilise kon. 29,30: List konseri 21,35: Sivil ve mülke ki Arjantin di n 2,16: Beki köylü havaları; 24,25: Eğlenceli musik, Sinemalar, Tiyatrolar * YILDIZ ; (Dans Rüyası) ve (Kırık Mabude). * ŞIK ; (Paramount Resmi Geçidi) ve (Çıplak Kadm). TÜRK: (Vönder Bar) ve (Son Uçuş) Saray: (Bozambo ve (Bir aşk gecesi) Sümer: (Düşmanlar peşinde) ve (Ke manlar çalarken) Melek: (Altın Zincir) ve (Gönül oyun darı). * İpek: (Hava Kahramanları) ve (Sevgi nin sesi) * ALEMDAR : (Hücum Filosu) ve (Genclik Arruların). * ÜSKÜDAR HALE : Hastane telefonları ümmi (Kontinantal) Cerrahpaşa hastanesi Gureba hastanesi Yenibahçe Haseki kadınlar bastanesi 24553 Zeynep Kâmil hastanesi Üsküdar 60179 Kuduz hastanesi Çaps 22142 Beyoğlu Zükür hastanesi 43341 Gülhane hastanesi Gülhane 20510 Haydarpaşa Nümüne hastanesi 60107 21693 23017 Etfal hasteneni Şizli 12420 Bakırköy Akıl hastanesi 16.60 Şark Demiryolları Sirkeci 23079 Devlet Demiryolları Haydarpasa 42145 İtfaiye Telefonları İstanbal İtfaiyesi Kadıköy itfaiyesi Yeşilköy, Bakırköy, Üsküdar itfaiyesi 50625 Be: yesi 44540 Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kmalr mm takaları için telefon santralımdaki memura Tang demek kâfidir. 74222 00020 Büyükdere, Denir yolları acentesi Telefon 42362 Akay (Kadıköy iskelesi) 4372 DERMANSIZLIK Vücut ve: dimağın Kutusu 200 Kuruş ll 3 TİME TU Aim a Eczanesi-Sirkeci İstanbul Levazım Amirliği Satınalma Komisyonu ilânları Ordu ihtiyacı için müteah hit nam ve hesabına 2600 Çift mahmuz 936 Cuma günü saat 16 da Tophanede Satınalma Ko- misyonunda pazarlıkla alı- nacaktır, Tahmin bedeli be- her çifti 50 kuruştur. Son name ve nümunesi Komis- FAYDALI << 26 Haziran)” Onu iyi görüştüğüm bir ailenin evinde tanımıştım. Tanıdığım ailenin İ senelerdenberi yanlarında bulunmuş, arkadaşım olan iki yetişkin kızları nı da 6 yetiştirmişti. Nurefşan da- İdr tatlı dilli, zayıf, ihtiyar bir Ara cıktı, Artık bir işe yaramıyacak ka- dar ihtiyar olduğu için şimdiki vazi- fesi, efendilerinin yeni yetişen kü - çük afacan torunlarma köşe minde- rinde oturup bol bol masal anlatmak tı. Ne zaman dostlarıma gitsem, | Nurefşan dadıyı çok kıvıreik ak İ saçlarına oturttuğu beyaz hotozu ile kapımın yanındaki minderine yerleş- miş, kucağına kilçüklerden birini al- mış, masal anlatırken bulurdum. Ku cağmdaki afacan bakışlı kumral Saçları kıvrr kıvır alnına dökülmüş küçüğün yanaklarında kabilesinin ye! yırtıkları parmaklarile muayene etmesine aldırmadan bembeyaz diş leri arada sırada esmer yüzünü ay- dınlık bir ışığa boğarak anlatır, an- latırdı. Bazan düzgün bir ifade ile anlattığı masalı, kucağında elâ göz- leri hayretle açılmış dinliyen küçük gibi ben de dinlemekten zevk alır - dım. Garibime giden sey de anlatı - lan masalın hiç değişmemesiydi. İ Nurefşan dadı ilk defa dinliyecek bir insanm bu masalın kaç kere tek- rar edilen ayni hikâye olduğunu his- sedemiyeceği taze bir heyecanla, o- turduğu minderde yavasca doğrula» rak, yanaklarmdaki. yol yol çizgiler gerilip, küçük siyah gözlerine her zamankinden garip bir ateş dolar ve sesi titriyerek anlatmağa başlardı. O zaman ben de gayriihtiyari onun uğradığı heyecanın peşinde sürükle- nerek merakla dinlemeğe başlardım. Nurefşan dadı benim gözlerimdeki hayretin'farkma varınca: “Ya.. kü- çük hanım” diye, büsbütün coşar: "Bir zamanlar sıcak çöllerin ortasm- daki bir köyde küçük bir Arap kızı vardı.” diye hikâyesine tekrar baş- lardı. Ve gözlerimden gülümsiyen bakışlarını ayırmadan şöylece | de- vam ederdi: “Bu küçük çöl kızmın ismi “Dâ- ra” idi. Sudanın yakınlarında şimdi ismini hatırlıyamadığım bir köyde doğmuştu. Annesi hafif Habeş, za- yaf, ince uzun boylu, çekik kara göz- lü bir kadm, babası asil Borno ka - bilesinden kuzgun! Arap bir fıstık tüccarı idi, Kamıştan, içerisi r #erirlerle (*) çevrili kulübesinde o zamanlar küçük Dâra pek mes'ut idi. Akşam üzerleri güneş kızgın eli- ni yavaş yavaş kumlardan çektiği zaman kiz kamış kulübesinin önüne çıkar, anası içerde, küçük bir mih- rabım önünde incecik vücüdile sec- deye varırken o bir hurma ağacınm yeşil gölgesinde tahtadan oyulmuş devesine kamıştan küfecikler örmek le, hurma çekirdeklerinden kendine gerdanlık dizmekle vakit geçirirdi. Bazan da anasile beraber pirinç top- lamağa göllere giderdiler. Anası peg- İ temallarımı yarıya kadar çekmiş, ya» nik türküler söyliyerek pirinç top - yan, kuzgun! derileri güneşin al- tında piril pırıl yanan kendi gibi bir bir şeref işareti olarak çizdiği yol| BIR ÇÖL MASALI Peride CELAL yığm kadının arasına kârişmea kü- çük Dârâ da, çıplak ayakların su- larda çıkardığı şıpırtıyı memnun memnun dinliyerek onun peşi yürürdü. Akşam olunca göllerde i5- lanan peştemallarmnın nemini daha kurutmamış, derin bakışlı, fildişi gi- bi parlıyan dişli kadınlar önde, Dâ ra da kendi gibi küçük çocuklarla beraber arkada, küçük tahta devesi- ni kumlarda sürükliyerek hep bera ber kamıştan kulübelerine dönerler. di. Dâranm babası silâhlarnı alp, okunu yanma asıp sik sık Sudana İ iner, önüne, fıstık yüklediği devele; rini katarak uzun yolculuklara çe kardı. O zamanlar ana kız elele ve- rip kulübelerinin önüne çıkar, uzun İ zaman dönmiyeceğini bildikleri baba» nın arkasından, o çölün ufukla bir- i noktada kaybolup, develerin boynundaki ince zil sesleri duyulmı- ymcaya kadar ellerile selâmetlerler di. Kulübelerine girdikleri zaman Dârinm incecik, derin bakışlı anası hemen küçük mihrabın “önüne diz göküp, giden yolcunun kolaylıkla tez vakitte dönmesi için Allaha secde ederdi. Dâranm bir de oyun arkadaşı am- ca oğlu vardı ki, komşu kamış kulü- belerden birinde oturur, beş altı yaş büyük olduğu halde küçük kızla oy- namaktan pek zevk alırdı. Hurma a- ğaçlarma çıkıp Dâraya içinin balk koyu pembe zarının altında bir gü- neş gibi yanan hurmalar toplar, onu eğlendirmek için kumlardan sira 8s ra tepeler, küçük kulübeler yapardı, İki küçük sık sık analarının peşine takılıp fıstık tarlalarma giderdiler, Kadınlar siyah avuçlarında fıstıkla ri ufalıyarak hasırlara dökerlerken, onlar İnce kamış merdivenlerle çıkı- Jan, kuşları korkutmak için yapıl « mış yüksek çardaklara iırmanıp, ba caklarını aşağıya sallıyarak, kuşla rın kaçması için konmuş en hafif bir hareketle ötmeğe başlıyan zilleri ça» lar, taze gevrek kahkahalar atarak eğlenirlerdi Çöllerde âdetti, dokuz yagma ge» Wp te hâlâ evde kalan kızlar kamış kulübelerin sakinleri için bir belâ o- lur, “Evde kaldı!” diye, bütün aile yas tutmağa, analar kıvırcık saçla» rmı kederden tutam tutam önlerine indirmeğe buşlarlardı. Fakat Dürâ daha dokuz yaşına basmadan kulü- benin kapısı aşınmağa başladı, Ve anası, babası onu artık kocaman oğ- lan olan, boyu irileşip, yağız yüzün- de çöl güneşile ateşli iri siyah göz- leri köyün içindeki birçok kızları pe- şine sürükliyen amca oğluna yavuk- layıverdiler. o Amca oğlu da köyün bir ucunda Dârası için kamış kulü « besini örmeğe başladı. Gelecek pirinç ekme mevsiminde tamtamlar çalma» ğa başlayıp, kadınlar fildişi gerdan- lıklarını takarak meydanda toplana- caklar, Dâra o günün şerefine saçla- rmı babasmm Sudandan getirdiği gölyağları ile yatı Ş kuşanacak ve o mek için develer kesilirken, anasi « nm, babasının peşine düşüp düğünün yapılacağı meydana gidecekti, (Sonu yarım) Balıkesir Şarbaylığından i 1 — Atatrük parkında yapılacak 9220 lira'bedeli ke- şifli Gazinonun fenni've umumi şartnamesi mucibince inşaatı arttırma ve eksiltme kanunun hükümlerine tev- teminatı 195 liradır. Şart-| fikan açık eksiltmeye konmuştur. 2 — Eksiltme müddeti 5-6-936 — 20-6-936 günle yonda görülebilir. İsteklile- | mecine kadar On beş gündür. rin belli saatte Komisyona gelmeleri. (12) (3186) FENNİ SÜNNETÇİ EMiN FiDAN Beşiktaş Erib apartımanı Telefon: Kabine 44395 ev 40621 3 — İhalesi 20-6 - 936 günlemecine rastlayan Cu- ma günü saat 16 da Belediy. 4 — İsteklilerin ve daha ede yapılacaktır. fazla malümat almak iste- yenlerin Belediyeye müracaatları ilân olunur. (3159) 4287

Bu sayıdan diğer sayfalar: